Bizimle iletişim kur

Yaşam

Anadolu Ödülleri’nden ustalara selam   gençlere yeni alan

Yayınlandı

on

Radio Mood App

Baksı Kültür Sanat Vakfı, bu yıl ikinci kez düzenlediği Anadolu Ödülleri’nin kazananlarını açıkladı. “Geçmişi Selamlamak” başlığıyla düzenlenen 2021 ödül programında Refik Halit Karay “Edebiyat”, Bedri Rahmi Eyüboğlu “Görsel Sanatlar”, Emre Arolat “Mimarlık”, Muzaffer Sarısözen “Müzik” ve Lütfi Akad “Sinema” alanında Anadolu Ödülü’nün sahibi oldu. Doğan Holding ana sponsorluğunda gerçekleşen Anadolu Ödülleri programında bu yıl ilk kez “Doğan Değer Ödülü” adıyla verilen Onur Ödülü ise geçtiğimiz yıl aramızdan ayrılan, Kalan Müzik’in kurucusu Hasan Saltık’ın oldu. Mimarlık jürisinin verdiği Destek Ödülleri’ne de Melike Altınışık ve Ömer Selçuk Baz değer bulundu. 

Baksı Kültür Sanat Vakfı tarafından Anadolu’nun ortak kimliğine katkıda bulunan üretimlere dikkat çekmek amacıyla hayata geçirilen Anadolu Ödülleri, dönüşümlü olarak çiftli yıllarda kurumlara, tekli yıllarda kişilere veriliyor. 2021 yılında “Geçmişi Selamlamak” başlığı altında düzenlenen Anadolu Ödülleri’nin, son yüzyılda eser veren ve eserlerinde Anadolu’nun kültürel birikimini en üst düzeyde yansıtan sanatçılara sunulması hedeflendi. Adaylar beş ayrı dalda ayrı ayrı oluşturulan seçici kurul üyelerinin önerileriyle belirlendi. 

Baksı’da üretecekler
Baksı Kültür Sanat Vakfı, bu yıl ilk kez Anadolu Ödülleri kapsamında Misafir Sanatçı Programı’nı da başlattı. 2021 ödül programında beş ayrı dalda, ödül alan her bir sanatçı adına genç bir yetenek Misafir Sanatçı Programı’na davet edildi. Görsel Sanatlar alanından Yılmaz Bulut, Sinema alanından Selman Nacar, Müzik alanından Mehmet Ali Şimayli, Edebiyat alanından Çağla Meknuze Kırant ve Mimarlık alanından Berin Erikçi bu programın ilk katılımcıları olmaya hak kazandılar. Genç sanatçılar bu yıl özel bir program dahilinde Baksı’da konuk edilecekler ve orada üretecekler. 

Geçmişin birikimi, bugünün enerjisi ile
Anadolu Ödülleri 2021 programının sonuçları 19 Ocak’ta Hilton Bosphorus Oteli’nde açıklandı. Törende konuşan Baksı Kültür Sanat Vakfı’nın kurucusu Prof. Dr. Hüsamettin Koçan“2020 Anadolu Ödülleri ile Arkeoloji, Gösteri Sanatları, Müzecilik, Restorasyon, Süreli Etkinlikler dallarında değerli projeleri belleğimizin ilk sayfasına kaydettik. 2021 Ödülleri’ni ise Edebiyat, Görsel Sanatlar, Mimarlık, Müzik ve Sinema alanlarında son yüzyıl içinde Anadolu’yu onurlandıran bireysel katkıları gündeme getirdik” dedi. Koçan şunları söyledi: “Bugünün Türkiye’sinde kimliğimizin en belirleyici özelliğinin Anadolu birikimi olduğuna inanıyoruz. Bu doğrultuda Anadolu insanının yaşam mücadelesini daha görünür kılmalı, orada yaşanan insan öykülerinin birikimini ve bizi nasıl zenginleştirdiğini yeniden görebilmeli, Anadolu’ya kültürler çöplüğü gözüyle bakmak yerine, değerler dünyasının toprağı olarak ondan gurur ve sevgi ile söz edebilmeliyiz. Baksı Kültür Sanat Vakfı olarak bu bağlamda Anadolu’yu geçmiş birikimler ve güncel enerji ile kültür ve sanatın barış coğrafyası olarak tekrar tekrar dünyamıza önermek istiyoruz.”

Anadolu’nun değerlerini onurlandırmak
Anadolu’nun zengin mirasını gelecek kuşaklara aktarmada önemli bir misyon üstlenen Anadolu Ödülleri’nin ana sponsoru olmaktan onur duyduklarını belirten Doğan Holding Yönetim Kurulu Başkanı Begüm Doğan Faralyalı ise şunları söyledi: “Bugün dünyada ve ülkemizde her gün giderek derinleşen, toplumların ve insanlığın birlikte hareket etme becerisini zedeleyen başlıca sorun kutuplaşma. Giderek keskinleşen kutuplaşmanın panzehri ise ortak değerlerimize sahip çıkmak. Doğan Grubu olarak kutuplaşmaya karşı durmak için 2017 yılında Ortak Değerler Hareketi’ni başlattık. Bu kapsamda yaptığımız araştırma, hepimizin ortak değerlerde buluştuğumuz ortak bir Türkiye hayali kurduğumuzu gösterdi. Anadolu’da, daha adil, eşit ve sevgi dolu bir dünyaya hizmet eden değerlerle bezeli çok katmanlı ve zengin bir kültür mozaiğine sahibiz. Mevlâna da, Yunus Emre de bu toprakların insanları. Bu toprakların mayası, kuşaktan kuşağa aktarılan değerlerle yoğruldu. Anadolu, hem ortak değerlerimizin yeşerdiği yer hem de en önemli ortak değerlerimizden biri. Doğan Grubu olarak, Anadolu’nun bize öğrettiklerine, anlattıklarına ve kadim değerlerimize sımsıkı bağlıyız. Dolayısıyla Anadolu’ya sahip çıkarak hepimize ait olanı ödüllendirmek kalbimize çok yakın bir  konu; Anadolu Ödülleri’ni desteklemekten onur duyuyoruz. Bu yıldan itibaren, bir onur ödülü olan Doğan Değer Ödülü’nü takdim etmekten dolayı da ayrıca çok mutluyuz. Anadolu Ödülleri’nin ortak kültürel hafızamıza büyük katkı vermiş kurumları ve kişileri daha görünür kılmasını ve nicelerine ilham olmasını diliyorum.”

İlham ve vizyon
Konuşmasında 2021 ödülleri sürecini aktaran Düzenleme Kurulu Başkanı ve Seçici Kurul üyesi Prof. Dr. Esra Aliçavuşoğlu ise şunları söyledi: Bu isimlerin Cumhuriyet tarihinde çarpıcı izler bırakan işlere imza attıklarını, bir ülkenin ortak kültürel hafızasının oluşturulmasına önemli katkılarda bulunduklarını söylememiz mümkün… Jürinin; Anadolu Ödülleri’nde yerel bir liyakat sunma kaygısının ötesinde, hayatımıza bir şekilde dokunan, yaşam pratiklerimize anlam katan, bizlere ilham veren, bireysel ya da kitlesel ölçekte farklı vizyonlar sunan isimlere yöneldiğini de özellikle vurgulamakta yarar var.”

İlk yıldan bu yana, Anadolu Ödülleri’nin ana sponsorluğunu Doğan Holding üstlenirken, Kurukahveci Mehmet Efendi programa sponsor olarak katkıda bulunuyor. Bir kağnı tekerleğini temsil eden ödül heykelciği ise sanatçı Osman Dinç’in imzasını taşıyor. 

2021 Seçici Kurulu’nda görev alan isimler ise şöyle sıralanıyor: “Edebiyat” alanında Doğan Hızlan (Başkan), Beşir Ayvazoğlu, Mario Levi, Metin Celal, Sunay Akın; “Görsel Sanatlar” alanında Prof. Dr. Zeynep İnankur (Başkan), Prof. Dr. Burcu Pelvanoğlu, Prof. Dr. Esra Aliçavuşoğlu, Dr. İpek Duben, Doç. Dr. Zeynep Yasa Yaman; “Müzik” alanında Baki Duyarlar (Başkan), Cem Mansur, Cihat Aşkın, Erdal Erzincan, Evin İlyasoğlu; “Sinema” alanında Prof. Dr. Bülent Vardar (Başkan), Alin Taşçıyan, Atilla Dorsay, Derviş Zaim, Yeşim Ustaoğlu; “Mimarlık” alanında Prof. Dr. Suha Özkan (Başkan), Celal Abdi Güzer, Melkan Gürsel, Kerem Piker, Prof. Dr. Uğur Tanyeli.

Ekler:
– Basın bülteni
– Ödül kazananların tam listesi ve ödüle değer görülme gerekçeleri
– Prof. Dr. Hüsamettin Koçan konuşma metni
– Begüm Doğan Faralyalı konuşma metni
– Ödül töreninden fotoğraflar

Daha fazla görsel ve detaylı bilgi için:
Amber Eroyan – Grup 7 İletişim / aeroyan@grup7.com.tr / (212) 292 13 13 

Devamını Okuyun
Reklam

Yaşam

Kış Lastiklerine Geçiş Ne Zaman Olacak? Kış Lastikleri Seçimi Nasıl Olmalı? İşte Tavsiyeler!

Kış Lastiklerine Geçiş: Lastik Seçimi, Pirelli’den Sürüş Tavsiyeleri  Pirelli’nin Yeni P Zero Winter 2 Ve Cinturato All Season Sf3 Lastikleri Bu Kış İlk Kez Yollara Çıkıyor 

Yayınlandı

on

Yazan

Radio Mood App

Kış lastiklerine geçme zamanı hızla yaklaşırken sürücülerin sert hava koşullarında araçlarına hangi lastikleri takacaklarına karar vermeleri ve bir yandan da ülkeden ülkeye değişen mevzuata uymaları gerekiyor. Havalar son yıllarda eskisi kadar soğuk olmasa da 7 derece kuralı hala geçerli. Türkiye’de ise  1 Aralık tarihi itibarıyla ticari araçlarda kış lastiği zorunluluğu başlıyor. Sıcaklıklar bu eşiğin altına indiği zaman hem ıslak hem de kuru zeminde üstün performansı garantilemek için soğuk hava lastikleri tercih etmek gerekiyor. Peki kış lastikleri mi yoksa dört mevsim lastikleri mi daha iyi? Bu sorunun cevabı çeşitli faktörlere bağlı.

KIŞ AYLARINDA HANGİ LASTİKLERİ SEÇMELİ? 

Soğuk havalar için ideal seçim her zaman kış lastikleridir. Hem kuru hem de ıslak zeminde optimum kavrama ve daha fazla yol tutuşu sağlayan bu lastikler suda kızaklama riskini de azaltır.

Hem kış hem de dört mevsim lastiklerinde lastiğin yanağındaki işaretlere dikkat edilmelidir. M+S sembolü özellikle zor zeminler için tasarlanan lastikleri gösterirken 3PMSF logosu (üç zirveli dağ ve kar tanesi) daha da yüksek güvenlik seviyelerinin işaretidir. Bu logo, lastiğin en zorlu kış koşullarıyla ilişkili tüm testleri geçtiği anlamına gelir.

Güvenlik seviyesi bu gibi işaretlerle açıkça gösterilirken kış veya dört mevsim lastiklerinin seçiminde başta aracın nasıl kullanıldığı olmak üzere diğer faktörler de dikkate alınmalı. Daha uzun mesafeli (yılda 25.000 kilometreden fazla) yoğun kullanım, daha güçlü ve daha büyük araçlar veya dağlık alanlarda sık sürüşler söz konusu olduğunda tam kış lastikleri tercih edilmeli. Çoğunlukla şehir içi sürüşlerde ve daha küçük araçlarda (küçük otomobillerden kompakt SUV’lara) dört mevsim lastikler kullanılabilir. 

Kış mevsiminin sert geçtiği bölgelerde sürücülerin yaz ve kış lastikleri arasında geçiş yapmaları  daha doğru bir seçim olur. Bir başka seçenek ise Pirelli Cinturato All Season SF3 (CNTSF3) gibi dört mevsim lastikleri. Bu lastikler bir süre önce pek çok karşılaştırmalı testte birincilik elde ederek kentli sürücülerin ihtiyaçlarına mükemmel yanıt verdiğini kanıtladı.

KIŞ MEVSİMİ İÇİN SÜRÜŞ TAVSİYELERİ 

Doğru sürüş tarzı, doğru lastiği seçmek kadar önemli. Kışın kuru zeminlerde yaz aylarıyla aynı yaklaşım benimsenebilir. Bununla birlikte kavramanın daha az olacağı ve dolayısıyla daha fazla güvenlik marjını korumak gerektiği unutulmamalı. 

Islak veya karlı zeminler söz konusu olduğunda yakıt tasarrufu için uygulanan sürüş tarzı benimsenmeli. Başka bir ifadeyle, karda patinaja neden olabilecek sert hızlanmalardan kaçınılmalı, frenleme ihtiyacı minimuma indirilerek motor freni tercih edilmeli. Öndeki araca çarpmamak için sağlıklı bir frenleme mesafesini korumak da her zamankinden daha önemli. Özellikle kar temizleme araçlarının karı yol kenarlarına yığdığı dikkate alınarak mümkünse çapraz park etmek daha iyi olur.

Elektrikli araç sürücülerinin özellikle dikkat etmesi gereken bir nokta ise batarya ömrünün kışın azalma eğiliminde olması. Dolayısıyla düşük dönme direncine sahip lastikler kullanmak daha iyi bir seçenek oluşturuyor. Pirelli’nin elektrikli araçlar için özel olarak geliştirdiği ‘Elect’ teknolojili lastiklerin düşük dönme direncine sahip olması daha uzun menzili garanti eden temel özelliklerden biri. Pirelli dönme direncinde ‘A’ derecelendirmesi alan ilk kış otomobil lastiği P Zero Winter 2’yi bir süre önce BMW i7 için lanse etti. 

PIRELLI’NİN KIŞ LASTİKLERİ YELPAZESİ

Pirelli’nin geliştirdiği kapsamlı kış ve dört mevsim lastikleri yelpazesi, kış lastikleri kullanımı konusundaki tüm kuralları ve sürüş koşullarını karşılıyor. 2024 kışında P Zero Winter 2 ve Cinturato All Season SF3 olmak üzere iki yeni Pirelli kış ve dört mevsim ürünü ilk kez sunuluyor. Her iki lastik uzman yayınların gerçekleştirdiği karşılaştırmalı testlerde kazandıkları sonuçlarla üstün performanslarını kanıtladı. 

Islak zeminde kavrama kategorisinde Avrupa lastik etiketinde en yüksek puan olan (A) derecelendirmesine sahip olan ve karda mükemmel frenleme sağlayan P Zero Winter 2, kış koşullarında maksimum performans ve güvenlik arayanlara mükemmel bir seçenek sunuyor.  

Pirelli’nin en yeni dört mevsim lastiği Cinturato All Season SF3, belgelendirme kuruluşu TÜV SÜD’ün mükemmellik göstergesi olan Performans İşareti ile kanıtladığı gibi yıl boyu kontrol sunuyor. Bu lastik ayrıca önde gelen uluslararası otomobil dergilerinin yürüttüğü çeşitli karşılaştırmalı testlerin de kazananı oldu. 

Yeni Pirelli dört mevsim lastiğinde buzlu ve karlı zeminlerde bile güvenli sürüşü garanti eden 3PMSF işareti bulunuyor. En gelişmiş sanal modelleme tekniklerinin yanı sıra yapay zeka ve sürüş simülatörlerini kullanan Pirelli mühendisleri en zorlu kış koşullarında bile sürekli güvenlik ve performans geliştirmeleri yapmaya devam ediyor. 

AVRUPA KIŞ LASTİKLERİ MEVZUATI 

Avrupa yollarında seyahat edenlerin her ülkede yürürlükteki farklı yönetmelikleri bilmeleri gerekiyor. Örneğin, Almanya ve Fransa bu yıl kış lastikleriyle ilgili kurallarını değiştiriyor.

Almanya: Kış koşullarında ve etkilenen yollarda M+S ve 3PMSF işaretli kış lastiklerinin kullanımı zorunludur.

Avusturya: 1 Kasım – 15 Nisan arası kış koşulları altındaki yollarda M+S işaretli ve en az dört milimetre diş derinliğine sahip kış lastikleri kullanılması zorunludur.

Fransa: 1 Kasım – 31 Mart arası dağlık bölgelerde ve özel olarak işaretlenmiş alanlarda M+S ve 3PMSF işaretli kış lastikleri zorunludur.

Hırvatistan: 15 Kasım – 15 Nisan arası M+S işaretli ve en az dört milimetre diş derinliğine sahip kış lastikleri kullanılması zorunludur.

İspanya: Kar yağdığında en azından çekiş tekerlekleri M+S işaretli kış lastikleri olmalıdır. Yollar karlıysa belirtilen alanlarda maksimum 50 km/s hıza kadar zincir kullanılabilir.

İsveç: 1 Aralık – 31 Mart arası kış koşullarında tüm araçların en az üç milimetre diş derinliğine sahip M+S ve 3PMSF işaretli kış lastikleri kullanması zorunludur.

İsviçre: Kış lastikleri zorunlu değildir. Bununla birlikte kışın yaz lastikli araç kullanarak trafikte tıkanıklığa yol açan veya lastiklerinin uygun olmadığı belirlenen kişilere ceza kesilebilir. 

İtalya: 15 Kasım – 15 Nisan arası araçlarda zincir bulundurmak veya M+S işaretli kış lastikleri takmak zorunludur. Bu kural kentsel alanlar dışında geçerli olmakla birlikte yerel yönetimler tarafından şehir içinde de uygulanabilmektedir. 

Yunanistan: 15 Ekim – 15 Mart arası karla kaplı yollarda, özel olarak işaretlenmiş bölgelerde veya ilgili kamu duyuruları yapılması durumunda, dört tekerleğe de M+S ve 3PMSF işaretli kış lastikleri takılması zorunludur.

Devamını Okuyun

Yaşam

İGA İstanbul Havalimanı’nın Yeni Üyesi: “Icelandair”

İzlanda’nın ulusal havayolu şirketi Icelandair, 5 Eylül 2025’te İGA İstanbul Havalimanı’na uçuşlarına başlıyor.

Yayınlandı

on

Yazan

Radio Mood App

İzlanda’nın başkenti Reykjavik’teki Keflavik Uluslararası Havalimanı’ndan İstanbul’a haftada 4 kez düzenlenecek uçuşlar, Kuzey Amerika ve İzlanda’daki Icelandair yolcularını Asya ve Orta Doğu’ya; İstanbul çıkışlı THY yolcularını ise İzlanda, Kanada ve Kuzey Amerika’ya bağlayacak.

2024 yılının ilk 10 ayında 67,6 milyon yolcu ağırlayan İGA İstanbul Havalimanı, dünyanın 321 noktasındaki bağlantı noktası ve her geçen gün ağına eklediği havayolu sayısı ile uluslararası arenadaki gücünü artırıyor. 

Kuzey Avrupa’nın en önemli Havayolları’ndan biri ve İzlanda’nın ulusal havayolu şirketi Icelandair, İstanbul uçuşlarına haftada 4 kez olmak üzere 5 Eylül 2025’te başlıyor. 160 koltuk kapasiteli Boeing 737-MAX8 tipi uçaklarla sefer düzenleyecek olan Icelandair’in İGA İstanbul Havalimanı’na operasyonlarına başlaması yolculara geniş bir ağ sunması açısından da büyük önem taşıyor.  

Icelandair ile Türk Hava Yolları (THY) arasında imzalanan kod paylaşımı anlaşmasına göre, Kuzey Amerika ve İzlanda’daki Icelandair yolcuları, THY ağı üzerinden doğuya, özellikle Asya ve Orta Doğu’ya; THY yolcuları ise Icelandair uçuşlarıyla batıya, İzlanda, Kanada ve Kuzey Amerika’ya bağlanabilecekler. Kod paylaşımı sayesinde yolcular, tek bir biletle seyahat edebilecek ve bagajlarının son varış noktasına kadar teslim edilmesi kolaylığından faydalanabilecekler.

Icelandair’in İstanbul operasyonlarına başlamasından duydukları memnuniyeti aktaran İGA İstanbul Havalimanı Ticari İşler Genel Müdür Yardımcısı Server Aydın, şu değerlendirmelerde bulundu: 

“2024’ün ilk 9 ayında İstanbul 14 milyon turist ağırlayarak yüzde 6,6’lık bir büyüme gösterdi. Dünyanın farklı lokasyonlarından şehrimize gelen turist sayısının her geçen gün artmasında, İGA İstanbul Havalimanı olarak payımız bulunduğu için memnuniyet duyuyoruz. Kuzey Avrupa’nın en önemli ülkelerinden İzlanda’nın ulusal Havayolu Icelandair’in aramıza katılması da bu açıdan çok önemli. Bu bağlantı yalnızca yeni bir rota değil; İzlanda’nın muazzam doğal güzelliklerini İstanbul’un zengin kültürel mirasıyla birleştiren bir köprü olacak. Turizm ve ticaret için sonsuz keşifler ve yeni ufuklar açıyoruz. Icelandair ile birlikte, İGA İstanbul Havalimanı’nda küresel seyahatin ruhunu yeniden tanımlıyoruz.”

Icelandair Hakkında:

Reykjavik merkezli halka açık bir seyahat şirketi olan Icelandair Grubu’nun parçası Icelandair, İzlanda’nın ulusal havayolu şirketi ve Keflavik Uluslararası Havalimanı’ndan operasyonlarını yürütüyor. Havayolu, İzlanda’nın coğrafi konumunu kullanarak Kuzey Amerika ve Avrupa’daki noktaları birbirine bağlayan uluslararası bir ağ kurmayı hedefliyor ve bağlantı ağını istikrarlı bir şekilde büyütüyor.

Devamını Okuyun

Yaşam

Martı TAG İçin Mahkeme Kararını Verdi!

Martı TAG artık serbest! Üst mahkeme Martı lehine karar verdi!

Yayınlandı

on

Yazan

Radio Mood App

İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi (İstinaf Mahkemesi) Martı lehine karar verdi. Martı ve Taksiciler Odası arasında 2,5 yıldır süren davada Martı’nın itirazları haklı bulundu. Martı TAG artık serbest olarak kullanılacak.

İstanbul Taksiciler Odası’nın Martı TAG’ı kapattırma talebi İstinaf Mahkemesi tarafından reddedildi. Martı’nın yaptığı istinaf başvurusu kabul edilerek yerel mahkeme kararının hatalı olduğuna hükmedildi. 

İstinaf Mahkemesi’nin Tespitleri

İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi, yerel mahkemenin verdiği kararı şu gerekçelerle hatalı buldu:

  • Martı’nın itiraz ve savunmalarının yeterince incelenmediği ve raporlara yansıtılmadığı,
  • Bilirkişi raporlarının eksik ve çelişkili olduğu,
  • Alanında uzman kişilerden rapor alınmadığı ve davanın tam olarak aydınlatılmadığı,
  • Tarafların eşitliği ilkesine uyulmadığı ve Martı’nın savunma hakkının ihlal edildiği,
  • İdare mahkemelerinin Martı TAG lehine verdiği kararların göz ardı edildiği,
  • İBB’den alınması gereken cevap beklenmeden karar verilerek Martı’nın hukuki dinlenilme hakkının ihlal edildiği,
  • Martı’nın dava dosyasına sunduğu uzman görüşlerinin dikkate alınmadığı.

Mahkeme, bu eksiklerin giderilmeden haksız rekabetin tespit edilemeyeceğini belirterek erişim engeli kararını bozdu.

Oğuz Alper Öktem konu ile alakalı; “Haklının acelesi yok. Türk teknolojisinin düşmanları nihayet yenildi. İyiler kazandı. Bol bol Martı TAG kullanın.” ifadelerini kullandı.

Devamını Okuyun

Yaşam

ÖTV ve KDV’siz Araç Satışı Nasıl Olacak? Hangi Otomobiller Bu Kapsama Girebilir?

Yayınlandı

on

Yazan

Radio Mood App

25 yaşından büyük aracı olanlara hurda teşviki olarak ÖTV’siz araç satışı, şoför esnafı için ÖTV ve KDV’siz araç satışı ve ağır hasarlı araçların trafikten çekilmesine yönelik kanun teklifi Meclis’e sunuldu. Peki kanun teklifi yasalaşırsa ÖTV muafiyeti hangi araçları kapsayacak? ÖTV muafiyeti ile birlikte araçlar ne kadar düşecek? İkinci el fiyatlarda düşüş olur mu?

Piyasaya dair merak edilenleri milliyet.com.tr’ye değerlendiren İstanbul Motorlu Araç Satıcıları Derneği (İMAS) Başkanı Hayrettin Ertemel şu ifadeleri kullandı: 2000 yılı öncesi model yılı yani 25 yaş ve üstü araçların hurdaya ayrılarak sıfır km yerli üretim araç satın alınması kaydıyla ÖTV’siz araç satışı, şoför esnafı için ÖTV ve KDV’siz araç satışı ile ağır hasarlı araçların trafikten çekilmesine yönelik kanun teklifi TBMM’ye sunuldu.

Sunulan teklifteki temel maksat eski otomobillerin geri dönüşüme verilmesini sağlamak, bu araçların yerine daha çevreci ve güvenli yerli üretim araçların alınmasını teşvik etmek. Kanun henüz görüşülmek üzere teklif aşamasında ancak yürürlüğe girdiği taktirde son yıllarda düşen yerlilik oranı, fiyatlar ve eski araçların hurdaya ayrılması noktasında faydalı olacaktır.

Ülkemizde uygulanan kademeli ÖTV sistemi sebebiyle yapılabilecek ÖTV indirimleri değişkenlik gösterecektir. Aynı otomobilin farklı donanımlı ya da daha yüksel motor hacmine sahip versiyonu bir üst ÖTV bareminde ise teşvikten daha fazla yararlanırken, düşük baremde olanlar bir miktar daha az yararlanabilir. Ortalama bir rakam vermek gerekirse 1 milyon TL değeri olan bir otomobilde yaklaşık 180 ila 200 bin TL arasında fiyat değişimi yaşanacaktır. Ancak kanunun teklif aşamasında olduğunu ve bu sebeple detaylarda farklılık olabileceğini hatırlatmakta fayda var.

Süreci netleşmeden değerlendirmek oldukça zor. Teklif kanunlaştırdığı taktirde hurdaya ayrılabilecek araç sahibi olan kullanıcılar tarafından yerli üretim araçlara talep mutlaka artacaktır. Dolayısıyla bu model ikinci el araçlara talep düşeceğinden fiyatlar bir miktar esneyebilir. Ancak teklif hurda iadesi şartı ile olduğundan hurda iadesiz satış fiyatları ve bu fiyatlara endeksli olan ikinci el rakamlarında kayda değer farklılık görülmeyecektir. Öte yandan kanun teklifi yasalaştığı taktirde markalar satışları artırmak adına süreci genel olarak desteklemeye gayret gösterirse ikinci el fiyatlarında da buna paralel gerileme olacağını söyleyebiliriz.

Son yıllarda artan otomobil fiyatlarıyla beraber trafikte bulunan 5 yaş ve üzeri araçların oranı %80 civarına yaklaşmış durumda. Bu %80’lik dilimin yaklaşık %57’sini 10 yaş ve üzeri araçlar oluşturuyor. İstatistiklerle beraber araç yaş ortalamasının yükseldiğini ve gençleştirmeye yönelik çalışmalara ihtiyaç olduğunu söyleyebiliriz. Genç modelli ve yeni jenerasyon otomobil sayısının artması çevreye, doğaya, trafik güvenliğine faydalı olacağı gibi bu araçların geri dönüşüme ayrılarak tekrar kazanımı da ekonomimiz açısından faydalı olacaktır.

Ülkemizin yürüttüğü ekonomi politikaları çerçevesinde son dönemde otomobilde ÖTV önemli bir konumda bulunuyor. Öte yandan ÖTV ekonomimizin en büyük gelir kalemlerinden bir tanesi. Yeniden değerleme oranları ile birlikte artması öngörülen yıllık ÖTV hedefleri de kararın yasalaşmasında zorluk oluşturabilecek faktörler arasında.

Ancak tüm koşullara rağmen ÖTV konusunda sürdürülebilir düzenleme %30’a gerileyen yerlilik oranını artırma ve eski araçların hurdaya ayrılması gibi talepler sektörümüzün öncelikli ihtiyaçları arasında. Bu bağlamda tüm koşullar ve sonuçlar Türkiye Büyük Millet Meclis’imizde detaylı değerlendirilerek en doğru karar mutlaka verilecektir. Bizlerin de sektörümüzün birer mensubu ve temsilcisi olarak ihtiyaç duyulduğu taktirde sürece gerekli tüm bilgi ve desteği her daim vereceğimizi belirtmek isterim.”

Kaynak: CNN Türk.

Devamını Okuyun
Reklam

En Çok Okunanlar