İstanbul Büyükşehir Belediyesi Şehir Tiyatroları’nın bu yıl 38.’sini düzenlediği, Türkiye’nin en uzun soluklu tek festivali “Genç Günler”; 8 Mayıs Çarşamba günü Bedia Muvahhid Ödülleri’nin takdimi ile Harbiye Muhsin Ertuğrul Sahnesi’nde başlıyor.
Kurulduğu günden bu yana Türk tiyatrosunun yaratıcı atılımlarına öncülük eden, çağdaş sanat düzeyinin yükselmesini önceleyen İBB Şehir Tiyatroları; tiyatronun kadim eğitim yöntemlerinden biri olan “usta-çırak” ilişkisini, Darülbedayi sahnelerinde yaşatmaya devam ediyor.
Gelenek Devam Ediyor, Gençler Ustalarıyla Bir Araya Geliyor
İstanbul’un en önemli gençlik ve sanat buluşması olan Genç Günler; usta isimlerle düzenleyeceği atölye ve söyleşiler eşliğinde, kültür meşalesini gençlere uzatacak.
Tiyatronun seçkin eserlerini seyrettiğimiz koltuklarımızda usta isimler bu kez ilham veren sanat yolculuklarından bahsedecek, bilgi ve görgülerini paylaşacak.
Bizlere kılavuzluk edecek söyleşilerin ve atölyelerin programı şu şekildedir:
SÖYLEŞİLER
Müjdat Gezen
11 Mayıs Cumartesi 18.30– Harbiye Muhsin Ertuğrul Sahnesi
Tiyatromuzun, sinemamızın ustalarından Müjdat Gezen, kurduğu Müjdat Gezen Sanat Merkezi’nde yıllardır öğrenci yetiştirmektedir. Çocukluk yaşlarda çıktığı sahneden hiç kopmayan Müjdat Gezen, 1961 yılında İstanbul Belediyesi Konservatuvarı Tiyatro Bölümü’ne girmiş, özel tiyatrolarda tiyatromuzun usta isimlerinden Münir Özkul, Muammer Karaca ve Ulvi Uraz tiyatrolarında sahneye çıkmıştır. Aynı zamanda yazar ve şair de olan Müjdat Gezen ile uzun sanat yolculuğunu, gençleri ve tiyatroyu konuşacağız.
Okan Bayülgen
16 Mayıs Perşembe 18.30 Harbiye Muhsin Ertuğrul Sahnesi
Okan Bayülgen, konservatuvar mezunu bir oyuncudur. Devlet Tiyatroları’nda bir süre çalışmış, en genç tiyatro yönetmeni olarak tanınmıştır. 1993 yılında tiyatrodan ayrılan Okan Bayülgen, 1990’lı yıllardan itibaren, televizyon ekranlarında yaptığı programlarla tanındı. Kurduğu Dada Cabare’de tiyatro, müzik ve söyleşi içerikli programlar düzenledi. Şu aralar yazdığı, yönettiği ve rol aldığı Richard oyunuyla uzun bir aradan sonra oyuncu olarak tiyatroya döndü. Aynı zamanda Yıldırım Fikret Urağ’ın yönettiği “Otelde” isimli oyunda da rol alan Bayülgen, Ankara Devlet Tiyatrosu’nda yazdığı, yönettiği ve rol alacağı “Dracula” isimli oyunun hazırlıklarını sürdürüyor. Okan Bayülgen ile 1990’lı yılların başından itibaren yaptığı televizyon ve radyo programlarıyla kendine özgü bir üslup yakalayan Bayülgen ile tiyatrodan ekrana ve sinemaya uzanan, seslendirme, fotoğrafçılık gibi farklı alanlarda profesyonel ilgisiyle devam eden sanat yolculuğunu konuşacağız.
Mehmet Günsür
17 Mayıs Cuma 19.00 Harbiye Muhsin Ertuğrul Sahnesi
7 yaşında kamera ile tanışan, 14 yaşında Rutkay Aziz, Filiz Akın ve Müşfik Kenter gibi ustalarla birlikte Bahar Mimozaları dizisinde rol alan Mehmet Günsür, Ferzan Özpetek’in “Hamam” filmindeki rolüyle geniş kitlelerce tanındı. Bu filmden sonra kariyerine oyuncu olarak devam etme kararı alan Günsür, sinemada ve televizyonda birçok yapımda rol aldı. Mehmet Günsür ile kariyerini ve oyunculuk yolculuğunu konuşacağız.
ATÖLYELER
İBB Şehir Tiyatroları yazarlık, oyunculuk, kukla-maske yapımı, yaratıcılık, beden, hareket vb. güncel konularda birbirinden önemli eğitmenlerle atölyeler düzenliyor.
9 MAYIS PERŞEMBE Saat 17.30-19.30 GAZHANE MEYDAN SAHNE
SOKAKTAN SAHNEYE
Son yıllarda yazdığı Hayal-i Temsil, Meçhul Paşa, Gomidas oyunları ve Balat Monologlar Müzesi çalışması ile yeni yazarları teşvik eden, bir araya getiren oyun yazarı-yönetmen Ahmet Sami Özbudak yazarlık atölyesinde gündelik hayatın büyülü malzemesi ve yaşanmışlığı nasıl oyun metnine dönüşür, hayat sahnede nasıl gerçeklik bulur? Hayatı ve hikâyeyi araştıran bir atölye çalışması ile katılımcılarla buluşacak.
MURAT DALTABAN-YÖNETMENLİK ATÖLYESİ
10 Mayıs Saat 17.30-19.30 GAZHANE MEYDAN SAHNE
“Boş mekânı doldurmak” Mekân-zaman-anlam üzerine bir deneme
DOT Tiyatronun kurucularından, İskoçya-Edinburgh’ta yönettiği ‘’Gergedan’’ oyunu ve geçtiğimiz sezon Nilüfer Kent Tiyatrosu’nda yönettiği 1984 oyunu ile “En İyi Yönetmen Ödülü” alan Murat Daltaban özellikle DOT TİYATRO sürecinin en dikkat çekici yanlarından olan repertuar oluşturma, uzamdan mekan ve seyir alanı yaratma konuları üzerine deneyimlerini örneklerle katılımcılarla paylaşacak.
YELDA BASKIN-YÖNETMENLİK ATÖLYESİ
11-12 MAYIS Saat 17.30-19.30 GAZHANE MEYDAN SAHNE
BİR TİYATRO OYUNU YAPMAK
Yönetmen Yelda Baskın “Tiyatro Oyunu Yapmak” başlıklı atölyede seç$ği bir metnin
kılavuzluğunda, ka)lımcılarla; bir oyunun hazırlık sürecini, me$n ile ilişkilenme biçimini,
oyuncularla ve tasarımcılarla kurduğu ilişkiyi paylaşacak.
BİR TİYATRO OYUNU YAPMAK
Yönetmen Yelda Baskın “Tiyatro Oyunu Yapmak” başlıklı atölyede seç$ği bir metnin
kılavuzluğunda, ka)lımcılarla; bir oyunun hazırlık sürecini, me$n ile ilişkilenme biçimini,
oyuncularla ve tasarımcılarla kurduğu ilişkiyi paylaşacak.
BİR TİYATRO OYUNU YAPMAK
Yönettiği Seni Seviyorum Türkiye, Yaftalı Tabut, Fosforlu Cevriye gibi oyunlarıyla farklı biçim ve metinleri yenilikçi sahneleme bakışı ile seyirci ile buluşturan ve bu oyunlarla birçok ödüle aday olan, ödüller alan Yönetmen Yelda Baskın “Tiyatro Oyunu Yapmak” başlıklı atölyede seçtiği bir metnin kılavuzluğunda, katılımcılarla; bir oyunun hazırlık sürecini, metin ile ilişkilenme biçimini, oyuncularla ve tasarımcılarla kurduğu ilişkiyi paylaşacak.
CANDAN SEDA BALABAN – KUKLA- MASKE ATÖLYESİ
11-12-13 MAYIS Saat 12.00-16.00 HARBİYE MUHSİN ERTUĞRUL SAHNESİ STÜDYO 1
3 günlük bu atölye sürecinde koli kartonlarından maske ve kukla yapımı öğretilecektir. Günümüzde çok tüketilen 2 boyutlu bir geri dönüşüm materyalini 3 boyutlu sahnede kullanılabilecek artistik bir forma dönüştürmek üzere beceriler geliştirirken aynı zamanda atölye sonunda üretilen maske ve kuklaların oynatımı ile ilgili de bir çalışma yapılacaktır. Kontenjan 15 kişi ile sınırlıdır.
*Atölyeye katılmak isteyenlerin gencgunleratolye@ibb.gov.tr adresine katılmak istediğiniz atölyeyi belirterek katılım talebi içeren bir mail göndermeleri gerekmektedir.
MELTEM CUMBUL- OYUNCULUK ATÖLYESİ
13-14 Mayıs Saat 16.00-19.00 Müze Gazhane Meydan Sahne
Stanislavsky Sistem ve Eric Morris Sistem, Meltem Cumbul tarafından katılımcılara, Türkçe’de mevcut Stanislavski’ye ait ‘Bir Aktör Hazırlanıyor’ ve ‘Bir Karakter Yaratmak’, Eric Morris’e ait ‘Lütfen Rol Yapmayın’ ve ‘Fütursuz Oyunculuk’ da yer alan ‘Oluş Hali’ ve ‘Fütursuzluk’ dışında ‘Mutlak Bilinçle Oynamak’ ismini taşıyan 4.kitabında yer alan ‘Mutlak Bilinç’ le bilinçdışı dürtülerin bilinçli hareketlerle bağlantı kurduğu veya bu hareketleri besleyen kavramını da çalışmalara dahil eden bir işçilik süreci sunulacak.
*Derslerde grup çalışmalarının yanı sıra örnek teşkil etmesi için birkaç katılımcı ile birebir çalışılacak, gün bu şekilde tamamlanacaktır.
*Edinilmesi ve okunması gereken kitaplar; Stanislavski’ye ait, ‘Bir Aktör Hazırlanıyor’, ‘Bir Karakter Yaratmak’, Eric Morris’e ait, ‘Lütfen Rol Yapmayın’, ‘Fütursuz Oyunculuk’, ‘Aktörü Özgürleştirmek”, ‘Mutlak Bilinçle Oynamak’
*Yanınızda kendinize ait müzik arşiviniz ve kulaklıklarınız, matınızı getirmenizi rica ederiz. Çalışmaya uygun düşecek rahat kostüm seçiminde bulunmanız iyi olur. Tirat ya da sahne çalışması için, tirat ve sahne seçimleri, Türkçe yayını gerçekleşmiş, çağdaş eserler olması gerekmektedir. Bu tirat ve sahnelerin ezberleri yapılmış olarak gelinmesini rica ederiz. Çalışacağınız eserleri okumanız ve çalışacağınız eserlere uygun kostüm ve obje parçalarını yanınızda getirmeniz uygun olacaktır. Şimdiden iyi yolculuklar…
*Atölye katılımcı sayısı 14 kişi ile sınırlıdır. Atölyeye aktif katılımcı olmak için gencgunleratolye@ibb.gov.tr adresine katılmak istediğiniz atölyeyi belirterek katılım talebi içeren mail göndermeniz gerekmektedir.
Seyirci olmak isteyenler web sitemizden davetiyelerini alabilirler.
TUĞÇE TUNA- HAREKET ATÖLYESİ
16 MAYIS Saat 18.00-20.00 Harbiye Muhsin Ertuğrul Sahnesi Stüdyo 1
AKSİYON STRATEJİLERİ
Güncel beden bilimi ve somatik yaklaşımlarla; hareket mekaniği ve duyusal algı üzerine yoğunlaşılan atölye’de, kinestetik yaratıcılık aracılığıyla fiziksel limitlerin analiz edilip geliştirilmesine odaklanılıyor. Beden, hareket, enerji, mekan, zaman varyasyonları etkisiyle oluşturulan çeşitli aksiyon stratejileri, katılımcılara fiziksel bir keşif ortamı sağlaması için öneriler sunuyor.
*Atölye katılımcı sayısı 25 kişi ile sınırlıdır. Atölyeye aktif katılımcı olmak içingencgunleratolye@ibb.gov.tr adresine katılmak istediğiniz atölyeyi belirterek katılım talebi içeren mail göndermeniz gerekmektedir.
LEELA ALANİZ -BİR YAZAR / SANATÇI GELİŞTİRMEK – ATÖLYE ÇALIŞMASI
15, 16, 17 Mayıs saat 12.00-16.00 / Harbiye Muhsin Ertuğrul Sahnesi-Stüdyo 2
Atölye, Leela Alaniz tarafından son 25 yılda geliştirilen ve esasen oyuncu/dansçı için iki çağdaş tekniğin uygulanmasından türetilen metodolojiye odaklanıyor: Birincisi, Grotowski’nin “Organik Soy “una dayanan bir Tiyatro Antropolojisi grubuyla uzun bir pratik çalışma dönemi boyunca geliştirilen organik araştırma. Bu çalışma, bedenin içsel dürtüsünün ve sanatsal yaratım için bedenin potansiyelinin araştırılmasıyla ilgilidir; ikincisi, Etienne Decroux’nun “Corporeal Mime” tekniğiyle tiyatroya çok farklı bir fiziksel yaklaşım. Bu çalışma, artikülasyonlar, ağırlık ve karşı ağırlık ve dinamo-ritim (hız, direnç ve bedenin ya da bedenin parçalarının uzay ya da güzergahları üzerindeki tasarımlarının kombinasyonları açısından hareketlerin nitelikleriyle ilgili) tekniğini inceleyerek bedeni bir enstrüman olarak öğrenmek ve eğitmekle ilgilidir. Bu tekniklerin birleştiği nokta, aktör/dansçı için bir sahne varlığı geliştirmek ve bir yaratıcı olarak özerkliği güçlendirmek gibi aynı amaca sahiptir.
Bu farklı teknikler iki farklı kutba hitap eder: “Organikliğe karşı yapı/hassasiyet” ya da “spontanlığa karşı teknik/rijor”, ancak bu iki kutbun birleştiği çeşitli noktalar vardır:
– Doğal Varlık
– Enerji akışının önemi
– Hareket bilgisi ve ustalığı
– Duyguların farkındalığı ve kontrolü ve bunları somutlaştırma becerisi
– Oyuncunun bir yazar/icracı olarak yaratıcı olma olasılığı.
Organik süreçlerin egzersizleri, bedenin fizikselliğinin ötesine yayılan omurga kolonu seviyesinde başlayan enerjik akışı serbest bırakır. Bunu yaparken fiziksel, duygusal ve zihinsel merkezlerin farkındalığına, dikkatine ve bütünleşmesine olanak tanır.
Bedensel Mim, bedenin farklı bölümlerini izole eder, artikülasyonlarda ustalaşır ve bunları çeşitli hızlar, dirençler ve bedensel hareket tasarımlarıyla kullanır. Oyuncu/dansçı kişisel kompozisyonlar yaratmanın olanaklarını keşfeder.
*Atölye katılımcı sayısı 18 kişi ile sınırlıdır. Atölyeye aktif katılımcı olmak için gencgunleratolye@ibb.gov.tr adresine katılmak istediğiniz atölyeyi belirterek katılım talebi içeren mail göndermeniz gerekmektedir.
Dünyanın en büyük mobil fotoğraf sergilerinden Huawei XMAGE sergisi ünlü fotoğrafçı Attila Durak küratörlüğünde “Kalpleri Isıtan Bir Dünya” teması etrafında fotoğraf meraklıları için hazırlanıyor.
Dünyanın en büyük mobil fotoğraf sergilerinden birisi olacak Huawei XMAGE Global Fotoğrafçılık Sergisi, 29 Kasım- 1 Aralık 2024 tarihleri arasında İstanbul’da, Divan Kuruçeşme’nin tarihi binasında gerçekleşecek. Huawei’nin fotoğrafçılık alanındaki gelişmiş teknolojilerinin ürünü olan bu eşsiz sergi, kültürel mirası ve insan hikayelerini fotoğraf aracılığıyla bir araya getiriyor.
DXOMARK tarafından dünyanın en iyi akıllı telefon kamerası unvanına layık görülen HUAWEI Pura 70 Ultra gibi üstün teknolojilere sahip ürünlerin fotoğrafçılık alanındaki yeteneklerini katılımcılara gösterecek olan sergi sadece sanata değil, mobil cihazların sanatsal ifadeye nasıl katkı sağladığını göstermesi sayesinde teknolojiye de yön tutacak.
Özenle seçilmiş eserler
Huawei’nin mobil fotoğrafçılık alanındaki 12 yıllık yolculuğunu gözler önüne serecek olan sergideki seçkiler, katılımcılara teknolojinin sanatla nasıl harmanlandığını da gösteriyor olacak. Serginin küratörü Attila Durak teknoloji ve sanatın iç içer geçmesi hakkında şunları söyledi:
“Andy Warhol’un ifade ettiği “Herkes bir gün on beş dakikalığına ünlü olacaktır” sözü, benim için 21. yüzyılın en eşitlikçi söylemlerinden biridir. Teknoloji Çağı’nın ilerleyen dönemlerinde büyük bir sıçrama gösteren dijital teknolojiler sayesinde fotoğraflar, bireylerin algılama, anlamlandırma, ilişkilendirme ve kaydetme işlemlerini gerçekleştirirken aynı zamanda sanatsal üretime de yardımcı olmaktadır. Cep telefonlarına entegre edilen uygulamalar ve geliştirilen programlar sayesinde fotoğraf sanatı, sıradanlıktan uzaklaşarak zengin bir anlatım diline ve de cep telefonları doğrudan fotoğraf sanatına katkı sağlayan tuallere, boyalara, fırçalara dönüşmektedir. Benim bu sergide küratör olarak üstlenmek istediğim rol; Huawei ile çekilen bu fotoğrafların sanat değeri taşıyan örnekler olduğunu ortaya koymak ve cep telefonu aracılığıyla çekilen bu görüntülerin fotoğraf sanatının ve zamanın belgelenmesinin güzel örneklerinden olduğunu ispat etmektir. Dahası, bu görüntüleri yaratan Huawei sahiplerinin de Andy Warhol’un dediği gibi birer sanatçı ve çağımızın ‘ünlüleri’ olduklarını göstermektir.”
Attila Durak, sergi seçkisini oluştururken teknik yeterlilik, estetik bütünlük, renk canlılığı, kompozisyon mükemmeliyeti ve sıra dışı konu seçimlerine özellikle önem verdiğini vurguluyor. XMAGE Sergisi’nin İstanbul’daki ziyareti, bir yandan insanlık tarihinin görkemli hikayelerini bugünün teknolojisiyle birleştirirken, diğer yandan sıradan anların sanatsal bir anlatıya dönüştüğü bu deneyimi herkesin erişimine sunuyor.
Kalpleri Isıtan Bir Dünya
İnsanlık mirasını, doğal güzellikleri ve kültürel çeşitliliği kutlayan XMAGE Sergisi, Huawei’nin sanatı ve teknolojiyi bir araya getirme çabasının en son örneğini katılımcılara sunmayı amaçlıyor. İstanbul’un tarihî atmosferiyle uyum içerisinde olacak bu sergi, dijital dünyanın sınırlarını aşarak izleyicilere sıcak ve samimi bir dünya sunacak.
İstanbul Büyükşehir Belediyesi Şehir Tiyatroları dünyaca ünlü ses ve ışık sanatçısı Hans Peter Kuhn ve dansçı, ressam Junko Wada’yı üç gün sürecek bir atölye çalışması için İstanbul’da konuk ediyor…
24, 25 ve 26 Kasım tarihlerinde 11.00-18.00 saatleri arasında, ÇGSM’nin bu sezonun ilk uluslararası atölyesi olarak, Müze Gazhane Meydan Sahne’de gerçekleştirilecek atölye çalışmasına profesyonel oyun ve dansçılar ile ses tasarımcıları birlikte proje üretmek için katılacak.
“Yavaş ama Hızlı” isimli atölye çalışması, yavaş hareketi temeline alan kısa bir tiyatro prodüksiyonu üretmeyi hedefliyor ve üç günlük bir çalışma sonucunda bu prodüksiyonun nasıl şekilleneceğinin olanaklarını araştırıyor. Katılımcıların bir bölümü Junko Wada ile bir performans hazırlarken, aynı anda aynı mekânda tasarımcılar ve performansçılar birbirinden etkilenerek çalışacaklar. Ses ve ışık alanından diğer katılımcılar Hans Peter Kuhn ile bu performansa uygun bir ışık ve ses tasarımı yapacak.
İzleyici olarak katılmak isteyenler cgsm.atolye@ibb.gov.tr mail adresine CV’leriyle birlikte başvurabilir. Kontenjan kısıtlıdır.
Hans Peter Kuhn, Berlin ve Amino’da (Kyoto, Japonya) yaşayan ve üreten besteci ve sanatçıdır. Işık ve ses enstalasyonları dünyanın birçok yerinde, Museum of Fine Arts Boston, Centre Pompidou Paris, Neue Nationalgalerie Berlin, Seattle Art Museum, Tokushima Modern Art Museum gibi müze ve galerilerde sergilenmiştir. Halka açık yerlerdeki enstalasyonları arasında: The Pier, New York 1996, A Light and Sound Transit, Leeds (UK) 2009, Vertical Lightfield, Singapore 2009, Acupuncture, Mattress Factory Museum, Pittsburgh (US) 2016, Martin Gropius Bau, Berlin (DE) 2017 sayılabilir. Robert Wilson ve Hans Peter Kuhn’un birlikte ürettiği “Memory Loss” (Hafıza Kaybı) isimli enstalasyon 1993’te Venedik’te Altın Aslan ile ödüllendirilmiştir. Tiyatroda, Luc Bondy, Claus Peyman, Peter Zadek, Peter Stein gibi yönetmenlerle çalışmıştır ve özellikle Robert Wilson’ın prodüksiyonlarına yaptığı müzik ve ses yerleştirmeleri ile tanınmaktadır. Laurie Booth, Dana Reitz, Suzushi Hanayagim Sasha Waltz ve Junko Wada’nın dans performansları için müzik bestelemiştir. Bu alanda New York Bessie Award ve Osaka Suzukinu Hanayagi Award’a layık görülmüştür. Duyma ve dinleme, dünya çapında gösterilen performanslarının temalarıdır. 2012’den bu yana Berlin Universität der Künste’de Ses Çalışmaları alanında misafir öğretim üyesidir.
Junko Wada, Tokyo’da Musashino Sanat Üniversitesi’nde resim okuduktan sonra, büyük ölçekli soyut resim çalışmalarında bulundu. Üretiminin fiziksel yönü, kendi kişisel dans stilinin oluşmasını sağladı. Resim ve dansın kaynağı aynıdır ve beden mekânda eşdeğer bir soyut heykele dönüştü. Resimlerinde fırça kullandığı gibi, sahnede bedeniyle resim yapmaktadır ve dans mekânda üç boyutlu bir resim haline gelmektedir. Hem resim hem de dans soyuttur ve geleneksel Japon sanatıyla ince bir ilişkisi vardır. 1985’ten beri Akio Suzuki, Rolf Julius, Hans Peter Kuhn gibi ses sanatçılarıyla işbirliği yapmıştır, Sasha Waltz & Guests “Dialoge series, noBody and Matsukaze) prodüksiyonlarında yer almıştır. ZKM Karlsruhe (Almanya), Centre Pompidou Paris (Fransa), Neue Nationalgalerie Berlin (Almanya), Telstra Adelaide Festival (Avusturya), Asian Art Museum San Francisco (ABD), Museo de Arte de Sao Paulo (Brezilya), Stedelijk Museum Amsterdam (Hollanda), Ruhrtriennale Essen (Almanya) gibi birçok müze ve galeride performanslarını sergilemiştir. 1989’da Stuttgart Schloß Solitude’dan burs aldı ve 1999’dan beri Berlin’de yaşamaktadır. 2003 yılında, 28 sanatçıyla birlikte yarattığı, bir yıl süren “Process Vol.2” projesi için Hauptstadtkulturfonds bursunu aldı. 10 yıllık bir aradan sonra 2005 yılında resim sanatına geri döndü ve Berlin’deki haus am Waldsee’de bir sergi açtı. Junko Wada Berlin’de yaşıyor ve çalışıyor.
Atatürk Kültür Merkezi’nde, (AKM) bu hafta sanatseverleri birçok etkinlik bekliyor. Tiyatrodan baleye, dünyaca ünlü sergilerden konserlere kadar performansların yer alacağı AKM’de İstanbul Devlet Senfoni Orkestrası Denizbank Konserleri kapsamında Öğretmenler Günü’ne özel konseri de müzikseverlerle buluşacak…
RICHARD
Okan Bayülgen’in W. Shakespeare’in ölümsüz eseri III. Richard oyunundan uyarladığı “Richard”, yeni sezonda tekrar İngilizce üst yazıyla Atatürk Kültür Merkezi Türk Telekom Opera Salonu’nda seyircisiyle buluşacak. 2023- 2024 sezonunun en çok izlenen oyunlarından biri olan “Richard”, Kabare Dada ve Net Sanat tarafından hayata geçirildi. Üstün Akmen Tiyatro Ödülleri’nde Yılın Prodüksiyonu ve Yılın Dramaturgu (Dilek Tekintaş), 10. Uluslararası Yeni Tiyatro Dergisi Emek ve Başarı Ödülleri’nde ise Yılın Oyuncusu (Okan Bayülgen), En İyi Koreografi (Dicle Doğan) ve Yılın Prodüktörü (Cemalettin Kömürcü) ödüllerine layık görüldü. Bugüne kadar 60 oyunda yaklaşık 110.000 seyirciye ulaşan ve kapalı gişe oynayan oyunda Okan Bayülgen’e, birbirinden değerli oyuncular ve canlı müzik performansıyla seyircinin beğenisini kazanan müzisyenler eşlik ediyor.
Richard, 19 Kasım Saat 20.30’da AKM Türk Telekom Opera Salonu’nda.
DON GIOVANNI- İSTANBUL DEVLET OPERA VE BALESİ
İstanbul Devlet Opera ve Balesi, Wolfgang Amadeus Mozart’ın ünlü operası “Don Giovanni”yi sahneye taşıyor. Lorenzo Da Ponte’nin kaleme aldığı librettosu ile kara komedi olarak tanımlanan “Don Giovanni”, insan doğasının en iyi ve en kötü yanlarını sergiliyor. Ruhsal ve dünyevi arzular, komedi ve trajediyle birlikte Mozart’ın dehasıyla birleşiyor. Aytaç Manizade’nin sahneye koyduğu eserin orkestrasını İbrahim Yazıcı yönetiyor.
Don Giovanni İstanbul Devlet Opera ve Balesi, 20 Kasım Saat 20.00’da Türk Telekom Opera Salonu’nda.
DÜNYANIN TÜRKÜSÜ- İSTANBUL DEVLET TÜRK HALK MÜZİĞİ KOROSU
Dünya üzerine söylenmiş türküler, solistler; Burçin Bahar Cantürk, Gökhan Temur Gürkan Soran, Halil Altıngöz, Hamdiye Erol Efeoğlu, Neşe Demir Akarçay ve Sultan Kapanoğlu’nun sesleriyle dinleyicisiyle buluşacak.
Dünyanın Türküsü, 20 Kasım saat 20.00’da AKM Tiyatro Salonu’nda
İNCE SAZ- İSTANBUL DEVLET MODERN FOLK MÜZİĞİ TOPLULUĞU
İstanbul Devlet Modern Folk Müziği Topluluğu tarafından hazırlanan İnce Saz konseri müzikseverlerle buluşacak. Osmanlı İmparatorluğu döneminin klasik müzik örneklerinden halk müziği şarkılarına, Anadolu’nun farklı coğrafyalarından derlenen ezgilere kadar geniş bir yelpazede yer alan eserler, Sanat Yönetmeni Bora Kayalar yönetiminde solistler Eda Karaytuğ ve Uğur Çınar tarafından seslendirilecek.
İnce Saz İstanbul Devlet Modern Folk Müziği Topluluğu, 20 Kasım Saat 19.00’da AKM Müzik Platformu’nda.
ATAMIZIN İZİNDE
Sanat yönetmenliğini Emre Erdal’ın yaptığı etkinlik, Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün sahip olduğu taş plak koleksiyonundaki eserler ile Riyaset-i Cumhur Heyeti sanatkarlarının bestelemiş olduğu eserlerden oluşan repertuarla dinleyicisinin karşına çıkıyor.
Atamızın İzinde İstanbul Devlet Türk Müziği Araştırma ve Uygulama Topluluğu, 21 Kasım 19.00’da AKM Müzik Platformu’nda.
CARMINA BURANA- İSTANBUL DEVLET OPERA VE BALESİ
İstanbul Devlet Opera ve Balesi, Bayern Kütüphanesi’nde bulunan 11, 12 ve 13. yüzyıldan kalan metinlerden esinlenerek Carl Orff tarafından bestelenen Carmina Burana’yı Türk Telekom Opera Salonu’nda sahneleyecek. Latince metinlerle doğayı ve aşkı anlatan eser, Orta Çağ Avrupa’sının kültürel ve sosyal yaşamını yansıtıyor. Prodüksiyon, solistler, orkestra, koro, bale ve modern dansın bir birleşimiyle izleyenlere görsel bir şölen sunacak.
Carmina Burana İstanbul Devlet Opera ve Balesi, 21 Kasım 20.00 ve 23 Kasım Saat 16.00’da Türk Telekom Opera Salonu’nda.
ÖĞRETMENLER GÜNÜ KONSERİ – İSTANBUL DEVLET SENFONİ ORKESTRASI DENİZBANK KONSERLERİ
İstanbul Devlet Senfoni Orkestrası Denizbank Konserleri, Öğretmenler Günü’ne özel konseriyle müzikseverlerin karşısına çıkıyor. Emektar tüm öğretmenlere adanan konserin repertuarında, Manuel de Falla’nın Endülüs ezgileri içeren Ateş Dansı, W. Kerschek’in cazdan balkan ezgilerinin ruhuna uzanan bir yelpazeyi içeren Trompet Dansları eseri ve B. Bartók’un son eserlerinden biri olan Orkestra için Konçerto yapıtı yer alıyor. Avusturyalı saygın Şef Thomas Rösner’in yöneteceği konserde, performansı ile müzikseverleri büyüleyecek olan trompet sanatçısı Matthias Höffs de yer alacak.
Öğretmenler Günü Konseri, 22 Kasım Saat 20.00’da Türk Telekom Opera Salonu’nda.
NEYZEN TEVFİK “HİÇ”
Uğur Yücel’in yıllar sonra tiyatro sahnelerine döndüğü tek kişilik oyunu Neyzen seyirciyle buluşmaya hazırlanıyor. Oyunda, Hiç’in peşinde alemlerde bazen mecnun bazen meczup gezerken Marmara Denizi kadar rakı içtiği rivayet edilen, veli ile deli arasında ince çizgide tekkesi kalbi olarak yaşamış̧ Neyzen’in hayat hikayesi anlatılıyor.
Neyzen Tevfik “Hiç”, 22 Kasım saat 20.30’da AKM Tiyatro Salonu’nda.
KIRMIZI KÜRE- İSTANBUL DEVLET TİYATROSU
İstanbul Devlet Tiyatrosu tarafından sahnelenen, Pınar Akkuzu’nun kaleme aldığı “Kırmızı Küre” oyunu, Güray Dinçol’un yönetiminde minik sanatseverler ile buluşuyor. Oyuncu kadrosu Çiğdem Aygün, Cansın Işık, Demet Ergün, Özen Çağla, Yasemin Taş, Adem Yıldırım, Ferhat Işıktaş’tan oluşuyor.
Kırmızı Küre, 24 Kasım Saat 15.00’da AKM Tiyatro Salonu’nda.
WARHOL’UN DÜNYASI- POP ART’IN İKONU
28 Eylül- 31 Aralık tarihleri arasında AKM Çok Amaçlı Salon; modern sanatın en önemli isimlerinden biri olan Andy Warhol’a adanan “Warhol’un Dünyası – Pop Art’ın İkonu” sergisine ev sahipliği yapıyor. Warhol, Pop Art akımının öncülerinden biri olarak sanat ve yaşam arasındaki sınırları ortadan kaldıran eserleriyle tanınıyor. Sergide, Warhol’un tanınmış eserlerinin yanı sıra özel koleksiyonlardan seçilen eserler de sanatseverlerle buluşuyor.
Warhol’un Dünyası- Pop Art’ın İkonu 28 Eylül- 31 Aralık tarihlerinde AKM Çok Amaçlı Salon’da.
PABLO PICASSO- RESİMDEN SERAMİĞE BİR SERÜVEN
AKM Galeri’de yer alan “Pablo Picasso: Resimden Seramiğe Bir Serüven” sergisi, ünlü sanatçının orijinal gravürleri, çizimleri, posterleri, litografileri ve fotoğraflarından oluşan 170 eseri sanatseverlerle buluşturuyor. Kariyerine Paris’te başlayan ve burada Montmartre’daki “Bateau-Lavoir” atölyesinde tanınan Picasso, dönemin önemli sanat tüccarlarıyla tanışarak sanat dünyasında hızla yükseldi. Bohem yaşam tarzı ve tutkulu ilişkileriyle tanınan sanatçının eserleri, bu dönemde yaşadığı aşklardan derin izler taşıyor. Picasso’nun sanatı, yıllar içinde farklı stiller ve tekniklerle sürekli evrim geçirdi. Kübizm’in öncülerinden biri olan Picasso, 1907’de tanıştığı Derain ve Braque ile birlikte bu akımı geliştirdi. Sergide yer alan eserler, Picasso’nun sanat yolculuğunun çeşitli evrelerini ve onun sanatsal dönüşümlerini kapsıyor.
Pablo Picasso: Resimden Seramiğe Bir Serüven; 28 Eylül-31 Aralık tarihlerinde AKM Galeri’de.
Akbank Sanat, sanatın büyülü dünyasını her yaştan sanatseverle buluşturmaya devam ediyor. Akbank Çocuk Tiyatrosu tarafından sahnelenen ve çocukların yaratıcılıklarını geliştirip hayal güçlerini genişletmeyi amaçlayan “Ne Olacağım Ben” oyunu, çocuklara hayallerinin peşinden gitmenin önemini anlatıyor…
Bu yıl 52. yaşını kutlayan Akbank Çocuk Tiyatrosu tarafından sahnelenen “Ne Olacağım Ben” adlı müzikal, perdesini açarak çocuklarla buluşmaya başladı. Oyun, Mayıs 2025 tarihine kadar çocukları ilham verici bir yolculuğa çıkararak, geleceğin sanatseverlerini ağırlayacak.
Onur Demircan’ın yazdığı, Tuluğ Tırpan’ın müziğiyle zenginleştirilen ve Zeynep Anacan’ın şarkı sözlerine imza attığı bu eğlenceli ve düşündürücü oyun, sürekli ders çalışıp test çözmek zorunda hisseden Leyla’nın, anne babası gibi mühendis olma hayalini gerçekleştirmek isterken ilham perisi Thalia ile tanışmasını ve hayatında yeni ufuklar açılmasını konu alıyor.
5 yaş ve üzeri çocuklara yönelik “Ne Olacağım Ben” oyunu, sezon boyunca Akbank Sanat’ta sahnelenecek.
Süre: 60 dakika Program Takvimi: 16-30 Kasım 2024 / 12.00-13.00 14-21 Aralık 2024 / 12.00-13.00 11-25 Ocak 2025 / 12.00-13.00 8-22 Şubat 2025 / 12.00-13.00 1 Mart 2025 / 12.00-13.00 5-19 Nisan 2025 / 12.00-13.00 3-17 Mayıs 2025 / 12.00-13.00
Bilet. Öğrenci 114.50 TL – Yetişkin 134.50 TL / Biletler Biletix’te ve Tiyatrolar.com’da.
Yorum yazabilmek için giriş yapın Giriş