Bizimle iletişim kur

Sinema

12. Boğaziçi Film Festivali Uluslararası Yarışmasında Dünyanın En İyileri Belli Oldu

Yayınlandı

on

Radio Mood App

12. Boğaziçi Film Festivali Uluslararası Yarışma bölümü adeta bir yıldızlar geçidi: Dünyanın en prestijli festivallerinden ödülle dönen yapımlar, Türkiye seyircisiyle ilk kez Boğaziçi Film Festivali’nde buluşacak…

Boğaziçi Kültür Sanat Vakfı tarafından, 18-25 Ekim tarihleri arasında, bu yıl 12. kez düzenlenecek Boğaziçi Film Festivali, Uluslararası Yarışma bölümüyle de göz kamaştırıyor. Her sinemaseveri heyecanlandıracak program, dünyanın en prestijli festivallerinde gösterilmiş, bu festivallerden ödüllerle dönmüş, yedinci sanatın en yeni ve en başarılı örnekleriyle dolu.

Bu yıl festivalin büyük ödülü Altın Yunus için yarışacak filmler arasında usta yönetmen Marco Belocchio’nun bu kez yapımcı koltuğunda oturduğu “Geçip Giden Zaman”; görüntü yönetmenliği kariyeri boyunca Altın Palmiye’li Abbas Kiyarüstemi, Asghar Ferhadi, Daryuş Mehcuri, Muhsin Mahmelbaf, Oscar’a aday gösterilen Mecid Mecidi ve Naser Hemir gibi efsanelerle çalışan Mahmud Kalari’nin yazıp yönettiği “Yaz Mevsimi” gibi çok özel örnekler de var.

12. Boğaziçi Film Festivali Uluslararası Yarışma Bölümü’nde yer alan 11 film:

Aile Terapisi/ Family Therapy (Yön: Sonja Prosenc)

Genç yabancı, görünüşte mükemmel olan ailenin hayatını bozar; iç sorunlarını, korkularını ve işlevsiz ilişkilerini açığa çıkarırken dışarıdan gelen kaos, ailenin, bir zamanlar cennet gibi olan varoluşunu istila eder. Sonja Prosenc’in yazıp yönettiği film, dünya prömiyerini Tribeca Film Festivali’nde yaparken Saraybosna Film Festivali’nde de Saraybosna’nın Kalbi ödülü için yarıştı ve festivalden C.I.C.A.E. ödülüyle döndü. Başrollerini Marko Mandić, Katarina Stegnar, Aliocha Schneider, Mila Bezjak, Ana Djurić, Kristoffer Jone ve Matija Vastl’in üstlendiği film, Türkiye prömiyerini 12. Boğaziçi Film Festivali’nde yapıyor.

Çobanlar/ Shepherds (Yön: Sophie Deraspe)

Toronto Film Festivali’nde En İyi Kanada Filmi seçilen “Çobanlar”, 12. Boğaziçi Film Festivali’nde Avrupa prömiyerini yapıyor. Kanada sineamasının önde gelen isimlerinden Sophie Deraspe’nin yazıp yönettiği filmde; Provenceli bir çobana dönüşen Montrealli genç bir reklam yöneticisini izliyoruz. Provence’taki çobanlığa karşı Montreal’deki reklamcılık kariyerini takas eden Mathyas, pastoral dünyanın sert gerçekliği karşısında romantik vizyonunu sorgulamak zorunda kalır. Filmin başrollerinde David Ayala, Michel Benizri ve Yunus Boucif var.

Geçip Giden Zaman/ The Time It Takes (Yön: Francesca Comencini)

Film, aynı zamanda senaryoyu da kaleme alan yönetmenin, kendisi gibi sinemacı olan babasıyla yaşadığı anların çok kişisel bir anlatımıdır. Buna rağmen uygun bir mesafede durur zira sinema, bir tutku, bir yaşam tercihi ve var olma biçimi olarak baba- kız arasında daima mevcut bir bağdır. “Sinema ile kendi zihninden kaçabilirsin” der baba. Görüntüler, anılardan doğar ve onlar gibi, kimi işaretleri büyütürken kimilerini siler. Büyük şeyler olağanüstü büyüktür, uzak şeyler inanılmaz uzak. Ancak film setlerinde her şey aşırıdır; kargaşa, insanlar, gürültü.. Venedik Film Festivali’nde Soundtrack Özel Mansiyon Ödülü ve Romana Maggiora Vergano’nun performansıyla Pasinetti En İyi Kadın Oyuncu ödülleriyle dönen filmde Vergano’ya; Fabrizio Gifuni, Anna Mangiocavallo ve Daniele Monterosi eşlik ediyor. 12. Boğaziçi Film Festivali’nde Türkiye prömiyerini yapan filmin yapımcıları arasında ise Türk seyircisinin “Cepteki Yumruklar”, “Çin Yakındır” ve “Günaydın Gece” gibi filmleriyle tanıdığı, Onursal Altın Palmiye Ödülü sahibi usta yönetmen Marco Bellochio da yer alıyor.

Majör Tonlar/ The Major Tones (Yön: Ingrid Pokropek)

Kış tatili gelmiştir ve 14 yaşındaki Ana, çocukken geçirdiği bir kazadan dolayı kolunda bulunan metal plakanın şimdi garip bir şekilde Mors alfabesiyle bir mesaj aldığını keşfeder. Ingrid Pokropek’in yazıp yönettiği film, Berlin Film Festivali’nde Kristal Ayı için yarıştı, Seattle Film Festivali’nde ise Jüri Özel Ödülü’nün sahibi oldu. Başrollerini Sofía Clausen, Lina Ziccarello ve Santiago Ferreira’nın paylaştığı film, 12. Boğaziçi Film Festivali’nde Türkiye prömiyerini yapacak.

Marttan Mayısa/ March to May (Yön: Martin Pavol Repka)

40’lı yaşların sonunda bir çift, üç çocuklarıyla eski bir köy evinde yaşamaktadır. Zaman geçtikçe çocukların, aile evinden ayrılmalarının yakın olduğunu idrak ederler ancak annenin hamilelik haberi, ailenin köklü rutinine bomba gibi düşer. Bahar ayları boyunca, yeni bir kardeş fikrinin günlük hayatlarına nüfuz edişini ve her bir aile ferdini nasıl etkilediğini gözlemleriz. Martin Pavol Repka’nın yazıp yönettiği bu ilk uzun metrajlı filmi, 58. Karlovy Vary Uluslararası Film Festivali’nde Özel Mansiyon Ödülü’ne layık görüldü. Zuzana Fialová, Jozef Abafi, Natalia Fasankova, Jana Markovičová ve Damián Humaj’ın oynadığı film, 12. Boğaziçi Film Festivali’nde Türkiye prömiyerini yapıyor.

Sonsuz Kış/ Endless Winter (Yön: Nikolay Larionov)

Hikaye, 2004 kışında, Ural’daki bir kentte geçer. Bir lise öğrencisi sokak ortasında darp edilerek ölür. Ailesi, bu trajediyi farklı biçimlerde göğüsler: Annesi oğlunu günlüğünü bulur ve oğlunun nasıl bir hayat yaşadığını ancak ölümünden sonra anlamaya başlar. Baba ise intikam peşinde, oğlunun katillerini aramaktadır. Nikolay Larionov’un yazıp yönettiği, başrollerini ise Aleksandr Robak, Yuliya Marchenko ve Aleksandr Novikov’un paylaştığı film; Türkiye prömiyerini, 12. Boğaziçi Film Festivali’nde yapacak.

Şambala/ Shambhala (Yön: Min Bahadur Bham)

Himalaya dağlarındaki çok eşli bir köyde, yeni evli ve hamile Pema, yeni hayatına olabildiğince alışmaya çalışmaktadır. Ancak kısa bir süre sonra ilk kocası Tashi, Lhasa’ya giden ticaret yolunda ortadan kaybolur. Pema, rahip olan ikinci kocası Karma’nın eşliğinde, Tashi’yi bulmak için bir yolculuğa çıkar. Acımasız doğadaki bu yolculuk, bir kendini keşfetme ve özgürleşme arayışına dönüşür. Min Bahadur Bham’ın yazıp yönettiği ve yapımcılığını üstlendiği filmin başrollerinde; Thinley Lhamo, Sonam Topden, Tenzin Dalha ve Karma Wangyal Gurung var. Türkiye prömiyerini 12. Boğaziçi Film Festivali’nde yapacak olan film; 74. Berlin Film Festivali ve 77. Locarno Film Festivali seçkisinde yer aldı.

Taşlara ve Bulutlara Dair/ Through Rocks and Clouds (Yön: Franco García Becerra)

8 yaşındaki alpaka çobanı Feliciano, Peru’nun, Dünya Kupası’na katılma şansı doğduğu için coşku doludur. Ancak bu sırada bir maden şirketinin yaptığı baskılar, Feliciano’nun köyünü tehlikeye atmakta, onun dünyasını ve hayallerini tehdit etmektedir. 74. Berlin Film Festivali’nde Generation Kplus Uluslararası Jüri Özel Mansiyon En İyi Film Ödülü’nü alan film, Türkiye prömiyerini 12. Boğaziçi Film Festivali’nde yapacak. Filmde başlıca rolleri; Alberth Merma, Nely Huayta, Richard Taipe, Ruben Huillca ve Jose Merma paylaşıyor.

Yapay Çocuk/ Electric Child (Yön: Simon Jaquemet)

2018 yapımı “Der Untschuldige” ile neredeyse bütün festivallerin gözdesi olan Simon Jaquemet, “Yapay Çocuk”ta, artık distopik denemeyecek kadar güncel ve bir o kadar ürpertici bir hikaye anlatıyor. Bir bilgisayar bilimcisi, süper bilgisayar simülasyonunda yaşayan yapay zeka yaşam formuyla pazarlık yapar: Oğlunun, nadir görülen, ölümcül nörolojik hastalığına çare bulması karşılığında ona, özgürlük teklif eder. Başrollerde Elliott Crosset, Hove Rila, Fukushima Sandra ve Guldberg Kampp’ı izleyeceğimiz film, Locarno Film Festivali’ndeki gösteriminin ardından, 12. Boğaziçi Film Festivali’nde Türkiye prömiyerini yapacak.

Yaz Mevsimi/ Summertime (Yön: Mahmud Kalari)

1953 Amerikan darbesi sırasında şehirdeki kargaşadan habersizce ninelerinin evinde oynayan iki kuzen; Atta ve Masi, babalarının yokluğunda nasıl yaşamaları gerektiğini öğrenmektedir. Atta’nın babası hapistedir, Masi’ninki ise ölmüştür. Atta, yıllar sonra çocukluğunun aşk, hayranlık ve ihanet dolu anılarını ziyaret etmek için İran’a döner. Başlıca rollerde Ali Şadman, Fariba Nadiri, Ryan Sarlak, Ronika Behramzade, Samira Hassanpur ve Roya Javidnia’yı izleyeceğimiz film, 42. Fecr Uluslararası Film Festivali’nde 12 dalda aday gösterildiği ödüllerden dördünün sahibi oldu. Görüntü yönetmenliğindeki utsalığını; Altın Palmiye’li Abbas Kiyarüstemi, Asghar Ferhadi, Daryuş Mehcuri, Muhsin Mahmelbaf, Oscar adayı Mecid Mecidi ve Naser Hemir gibi isimlerle çalıştığı filmlerle, pek çok kez kanıtlamış olan Mahmud Kalari’nin bu kez senarist ve yönetmen kimliğiyle karşımıza çıktığı film, 12. Boğaziçi Film Festivali’nde Avrupa prömiyerini yapacak.

2 Ocak/ January 2 (Yön: Zsófia Szilágyi)

Kocasından ayrılan Klara, evden taşınırken arkadaşı Ági’den yardım alır. Arabayla toplam yedi kere git-gel yaparlar. Her ne kadar her seferinde aynı yolu gidip gelseler de her tur farklıdır. Ayrılığı, kadının gözünden anlatan ve bu zor karar sonrası karşılaştığı tüm zorlukları konu alan bu gerçekçi hikâyenin başrollerinde Csenge Jóvári, Zsolt Dér, Ferenc Borbiczky ve Viola Béres’i izleyeceğiz. Zsófia Szilágyi’nin yazıp yönettiği film, Venedik Film Festivali’nin ardından Türkiye prömiyerini yapmak üzere 12. Boğaziçi Film Festivali’nde.

Devamını Okuyun
Reklam
Yorum gezintisi

Yorum yazabilmek için giriş yapın Giriş

Yorum Yaz

Sinema

Dünya Varmış Filminin Galası Yapıldı – İşte Oyuncu Yorumları!

Yayınlandı

on

Yazan

Radio Mood App

Engin Altan Düzyatan, Sarp Bozkurt, Melisa Şenolsun, Ece Sukan ve yönetmen Ali Adnan Özgür filmin gösterimi öncesinde heyecanlarını dile getirdi…

Engin Altan Düzyatan: Daha önce denenmemiş bir tür denedik o yüzden biz de nasıl bir tepki alacağımızı merak ediyoruz, biz yaptığımız işten çok memnunuz. Hayata dair bir bakışı, kaygısı olan bir taksiciyi canlandırıyorum. Ve bu adam bir şekilde dünyanın sonuna şahit olunacak otelde buluyor kendini. İlk defa komedi deniyorum. Profesyonel hayatımda istediğim tarzda bir komedi gelmemişti ama Dünya Varmış’ın absürt ve durum komedisi olması beni çok etkiledi. Bütün karakterler çok keyifli. Film için Akın Sevgör ile birlikte ‘dünyayı koruyalım’ diye bir müzik yaptık o da ayrıca çok keyifli oldu. Biz sonrasında dijitale satalım diye bir film yapmadık, biz bir beyaz perde filmi yaptık. Bu filmi sinemada izlerseniz zevk alırsınız. O yüzden seyircilere dijitali beklememelerini, sinemada izlemelerini tavsiye ederim.

Sarp Bozkurt: İlk yazdığım sinema filmi olduğu için gelecek tepkileri çok merak ediyorum. Dünyanın sonunun geldiği bir komedi filmi yaptık. Ben her koşulda her zaman gülünmesi gerektiğine inanıyorum, ben öyle yapıyorum.

Ali Adnan Özgür: Melisa Şenolsun filme bir aya bacağını kırdı. Doktoru ‘bir aya yürüyebilir’ dedi. Sonrasında seti biraz erteledik çünkü kendisini çok sevdik ve rolü onun oynamasını istedik. Melisa filmde bastonla oynadı, filmde göreceğiniz durum aslında gerçek (gülüyor).

Filme için ise Dünya Varmış bir gişe filmi. Biz Türkiye’ye yurtdışından yeni bir konsept getirdik, yeni bir iş yaptık. Bunun için çok mutluyum ve başımı yastığa rahat koyacağım. Umarım sinemaya daha fazla yenilik gelir.

Melisa Şenolsun: Tam olarak Adnan hocanın bahsettiği gibi oldu süreç. Burada özel teşekkürlerimi etmek istiyorum tüm ekibe. Set süreci yaklaştığında karşılıklı olarak çok anlayışlı yaklaştık. Sonrasında ben de bastonla oynayabilirim dedim. Şimdi bakınca ne kadar zor bir işi başardığımızı görüyorum, bu bir ekip işi. Gerçekten çok güzel bir anı ve iz bıraktı bende.

Ece Sukan: Set sırasında hep birlikte vakit geçirdiğimiz için çok keyifliydi. Hikaye çok güzel, benim karakterimin adı ‘İz’. Benim için çok hoş bir karakter. Hem çok güçlü hem de kendini sorgulayan biri. Filmde kendi kostümüm için bir katkı sağladım. Salih Balta çok özel bir tasarım, üniforma yaptı. Her şeyiyle harika bir projeydi.

Devamını Okuyun

Sinema

“Kim Demiş Kötüyüz Diye 2” Filminden İlk Fragman Yayınlandı – İzleyin

Yayınlandı

on

Yazan

Radio Mood App

DreamWorks Animation’ın 2022 yılına damgasını vuran aksiyon-komedi filmi olan Kim Demiş Kötüyüz Diye? filminin yeni bölümünde, suçlu hayvanlar çetesinin üyeleri, yeni ve iyi insanlara dönüşmeye çalışırken, güven ve kabul bulmakta zorlanıyorlar. Ancak, tümüyle kadınlardan oluşan bir suçlu çetesi tarafından “son bir iş” yapmaya zorlanarak emekliliklerinden çıkarılıyorlar.

Aaron Blabey’in New York Times çok satanlar listesinde yer alan kitap serisinden uyarlanan Kim Demiş Kötüyüz Diye? 2 filmin yıldız kadrosu ve yapımcılarıyla yeniden bir araya geliyor. Kim Demiş Kötüyüz Diye? filmindeki eski rollerine dönen isimler arasında, Akademi Ödülü® sahibi Sam Rockwell (yeni düzene girmiş, çekici hırsız Mr. Wolf), Marc Maron (kasaba soyguncusu Mr. Snake), Craig Robinson (değişik kimliklere bürünebilen Mr. Shark), Grammy ödüllü Anthony Ramos (öfkeli Mr. Piranha) ve Altın Küre ödüllü Awkwafina (uzman bilgisayar korsanı Ms. Tarantula, kısacası “Webs”) yer alıyor.

Filmin dublaj kadrosunda; Zazie Beetz (Diana Foxington), BAFTA ödüllü Richard Ayoade (Profesör Marmalade), Emmy ödüllü Alex Borstein (polis şefi Misty Luggins) ve Lilly Singh (Tiffany Fluffit) gibi isimler de geri dönüyor. Kim Demiş Kötüyüz Diye? 2, yönetmen Pierre Perifel tarafından tekrar yönetiliyor ve yapımcı Damon Ross tarafından üretiliyor. Filmdeki karakter animasyonu başkanı olarak görev yapan JP Sans, co-yönetmen olarak yer alırken, müzikleri ise Oscar®-adayı eski besteci Daniel Pemberton yapıyor.

KİM DEMİŞ KÖTÜYÜZ DİYE? 2025’TE SİNEMALARDA…

Devamını Okuyun

Sinema

Ving Rhames’ın Başrolünde Olduğu “Uppercut” Nasıl Bir Film? Uppercut Fragman İzleyin

Yayınlandı

on

Yazan

Radio Mood App

Altın Küre ödüllü Ving Rhames ve Luise Grossmann, bugünün dünyasında bir kadın olmanın ne anlama geldiğini yeniden tanımlarken engelleri yıkmaya çalışan kararlı bir kadın boksör olan Toni’nin yer aldığı heyecan verici bir filmde rol alıyor. Zorlu bir eski boks şampiyonu olan Elliott (Rhames), Toni’yi (Grossmann) eğitme meydan okumasını kabul ettiğinde, bu iki uyumsuz karakter beklenmedik bir ittifak kurar. Dövüşleri ve Elliott’un keskin içgörüleri, dayanıklı genç dövüşçüye gerçek gücün, hayat size en büyük yumruklarını attığında üstesinden geldiğiniz zorluklardan geldiğini gösterir.

Devamını Okuyun

Sinema

Pixar’ın Yeni Animasyonu “Elio”nun Konusu Nedir? Yeni Fragman İzleyin

Yayınlandı

on

Yazan

Radio Mood App

Asırlardır insanlar cevaplar aramak için evrene sesleniyorlar – Disney ve Pixar’ın yepyeni filmi “Elio”da ise evren geri çağırıyor! Bu orijinal film, aktif bir hayal gücüne sahip olan Elio’nun kendini yanlışlıkla tüm galaksilerden temsilcilerin bulunduğu bir gezegene, Communiverse’e ışınlanmış bulmasını anlatıyor. Dünyanın evrene gönderdiği elçi olarak yanlışlıkla tanınan ve bu tür bir baskıya tamamen hazırlıksız yakalanan Elio, tuhaf uzaylı yaşam formlarıyla yeni bağlar kurmak zorunda kalırken, zorlu bir dizi sınavı atlatacak ve kendisinin gerçekten kim olduğunu keşfedecek.

Devamını Okuyun
Reklam

En Çok Okunanlar