Minyonlar karakterleri kimlerdir? Minyonlar karakterlerini kimler seslendirdi? Karakter seslendirmelerini yapanlar, minyonlar karakterleri hakkında neler söylediler?
Animasyon filmlerinin en beğenilen serilerinin başında gelen Minyonlar’ın, yeni filmi olan Minyonlar 2: Gru’nun Yükselişi, karakterleri hakkında detaylı bilgiler hazırladık.
Minyonlar Karakterleri
Genç Gru – Steve Carell
Gru, Ay’ı çalmadan, dünyanın en büyük süper kötüsü olmadan ve üç sevimli kızı evlat edinmeden önce bekar annesiyle birlikte 1970’lerde banliyöde yaşayan pek de tipik olmayan yalnız bir çocukmuş. Yönetmen Kyle Balda şunları söylüyor; “Gru’yu annesiyle uzak bir ilişkisi olan bir yetişkin olarak biliyoruz ama bu filmde bunun kökenini görüyoruz. Gru, süper kötü olmayı ve Hırçın Altılı’nın üyesi olmayı istediğini düşünse de ait olduğu yerin Minyonlar olduğunu fark ediyor. Sadakati ve kendisini gerçekten seven bir ailenin parçası olmayı öğreniyor.
Steve Carell, bu kez rolünü Gru’nun 11 ¾ yaşındaki halini seslendirirken tekrar ediyor. Carrell şunları söylüyor; “Çılgın Hırsız’da Gru, kendi dünyasında ve yalnız bir hayat sürüyor. Etrafına duvarlar örmüş. Öte yandan genç Gru, henüz bu duvarları örmemiş. Dünyaya çok açık ve henüz hayatta yaralanmamış. Bu da onu daha saf yapıyor. Başladığı noktayı ve sonunda geldiği yeri görmek çok ilginç. Genç yanına ulaşmak keyifliydi. Genç Gru’nun daha yüksek bir sesi var. Henüz gülüşünü tam çözmemiş. Genç Gru’nun sesindeki masumiyetten geldiğini düşündüğüm çok tatlı ve samimi bir yanı var.”
Carell, bugüne dek Illumination’ın beş filminde Gru’yu seslendirmiş. Chris Meledandri şunları söylüyor; “Steve sadece çok sevimli bir oyuncu değil aynı zamanda komik, yenilikçi ve mükemmel bir sanatçı. Oyunculuk yetenekleri doğal görünse de çok kesin, şansa bırakılan hiçbir şey yok. Daha önce bir oyuncu olarak Steve’den daha yaratıcı bir ortakla çalışmadım. Yazılar sözlere çok saygılı ve Gru’nun mimarı olduğu için kayıtlarda kendi sesini ve karakterini katması için onu cesaretlendiriyoruz. Gru’nun gelişmeye nasıl devam edeceğini tanımlamaktan o sorumlu.”
Kyle Balda da şunları söylüyor; “Gru’nun özünün büyük bölümü Steve’in her performansında kattığı seslendirme çalışmasından geliyor. Gru’yu şekillendirmede kesinlikle yardımı oldu. Steve, bu karakterin gerçek bir koruyucusu ve onu resmederken bir şeyin doğru gelmediğini söyleyecek ilk kişidir.”
Carrell’ın Gru’nun her yaştan izleyiciye çekici gelmesi hakkında bir teorisi varmış. “Bence insanlar bir kötüyü tetikleyen şeyden büyüleniyor ve bence çocuklar için de kötü algısı yetişkinlere göre çok farklı. Bu filmlerde Gru biraz kötü ama çok tatlı bir yanı da var. Aslında iyi olan kötü birini oynamak ve izleyicilerin karaktere tepkisini görmek ilginç.”
Gru’nun Yükselişi’nde Genç Gru’nun kötülük yeteneği, hizmet etmek için en kötüyü arayan Minyon Ailesi’nin dikkatini çekmiş bile. Minyonlarla bağ kurarak, bir yuva inşa ederek ve peynir ışını gibi yeni aletler yaparak geçen bir yazdan sonra Gru, Hırçın Altılı’daki boş bir yer için görüşmek için bir davet alır. Kendini bir yol ayrımında bulur ve dünyanın en ölümcül süper kötü takımına katılmakla kendisine sadık olan yandaşlarıyla kalmak arasında kalır. Carell şunları söylüyor “Gru, kötü olmak istiyor ve kendisine kötü diyor ama gerçek kötü, sonunda iyi bir insan değildir. Bence Gru özünde çok iyi biri. İlginç biri, kötülük hayatını seviyor ama aslında oldukça iyi bir çocuk. Kötü olmakla ilgili büyük, cesur arzuları var. Hırçın Altılı’ya katılmak için ilk görüşmesinde sadece bir şeyin parçası olmaya çalışıyor ama boyunu aşıyor. Bence bu birçok kişinin anlayabileceği bir şey. Bir grubun parçası olmak isteyen dışlanmış biri. Görülmek, saygı duyulmak ve kutlanmak istiyor. Bunların hiçbirini Hırçın Altılı’dan görmüyor ama bu başarma arzusunu öldürmüyor. Bu karakterlerin hepsinde çok fazla insani yan var ve bunu seviyorum. Gru’yu oynamanın keyfi burada. Çok büyük bir kısmı gerçek geliyor.”
Carell’ın Gru’yu Çılgın Hırsız’da ilk seslendirmesinden bu yana geçen 12 yılda Minyonlar ve Gru oğlunun ve kızının çocukluklarının bir parçası olmuş. “Gru’nun ve Minyonların yolculuğunu izlediler. Çılgın Hırsız’dan önce geri bildirim almak için birkaç farklı sesi karımla çocuklarımda denemiştim. Seçtiğim ses, Gru’nun sesi oldu ve onları en çok güldürendi. Yani Gru’nun gelişiminde rol oynadılar. Aile olarak paylaştığımız bir şeyin parçası olmak çok özel.”
Will Kemikkıran – Alan Arkin
Akademi ödüllü Alan Arkin’ın seslendirdiği Will Kemikkıran, küstah ve çıplak elle bokstan güreşe, jiu-jitsu’dan Krav Maga’ya kadar bilinen her dövüş tarzında usta olan yaşlı bir kötü. Hırçın Altılı’nın kurucusu olarak grubu ona ihanet ettiğinde ve onu sonsuza dek emekli etmeye kalktıklarında intikam sözü veriyor. San Francisco’daki mekanından güçlü Zodyak Taşı’nı almak ve eski ekibine geri vermek için planlar yapıyor. Bu süreçte Gru’yu yakalayınca eski zafer dolu günlerini duymak isteyen beklenmedik bir danışan buluyor. Carell’la Küçük Gün Işığım ve Akıllı ol filmlerinde birlikte çalışan Arkin şunları söylüyor; “Gru’nun Yükselişi’ne bağlanmak konusunda beni heyecanlandıran, Steve Carrell’la tekrar birlikte çalışma fırsatı oldu. Birlikte dördüncü işimiz oluyor ve onun akıl hocası olarak üçüncü rolüm oluyor. Planlama sorunları yüzünden rollerimizi farklı şehirlerde canlandırdık ve bu da iyi oldu çünkü üçüncü kez birlikte çalıştığımızda artık bir sahnede ona bakıp gülmeden duramıyordum. Birlikte çalışırken çok eğlendik.”
Genç danışanıyla birlikte bir banka soygununa kalkışmanın yanı sıra Will Kemikkıran, Gru’ya kötüler arasında bile en önemli şeyin sadakat ve iyi bir ekip olduğunu öğretiyor. Balda şunları söylüyor; “Will Kemikkıran, eski bir kötü. Onun zamanı geçmiş ve nasıl yaralı olacağını bulmaya çalışıyor. Bunu da Gru’ya potansiyelini fark ettirmek için akıl hocalığı yaparak gerçekleştiriyor. Uzun soluklu kariyerinde eksik olan şeyin bu olduğunu fark ediyor. Daha önce biriyle hiç ortaklık ve sadakat duygusunu yaşamamış ve Gru da bunu ona vermeye istekliydi.” Arkin, ilginç bir şekilde karısıyla Nova Scotia’da tatildeyken karakteriyle hoş bir bağ kurmuş. “Bir gün bir nehirde şambrele bindik ve benim şambrelimin adı karakterimin adı olan Will Kemikkıran’dı. Hoş bir tesadüftü.” Arkin, filmin yönetmeni ve ortak yönetmeniyle birlikte çalışmaktan da heyecan duymuş. “Kyle Balda ve Brad Ableson’la çalışmak çok rahat ve destekleyiciydi. Bence birlikte Will Kemikkıran’ı eğlenceli ve dokusu olan bir karakter yaptık.”
Disko Diva – Taraji P. Henson
Disko Diva, dünyanın süper kötülerden oluşan en tehditkar takımı Hırçın Altılı’nın havalı ve özgüvenli lideri. Karakteri Akademi adayı Taraji P. Henson (Gizli Sayılar, The Karate Kid, Benjamin Button’ın Tuhaf Hikayesi) seslendiriyor. Henson şunları söylüyor; “Animasyonu çok severim ve küçükken Cumartesi günlerimi çizgi film izleyerek geçirirdim. Karakter oyuncusu olarak farklı sesleri ve repliklerimi farklı söyleme biçimlerini araştırmayı çok severim. O yüzden animasyonda çalışmak bunun için mükemmeldi. Animasyonu rahat olmak ve etrafta dolaşmak olarak hayal ederdim Kayıttan sonra animasyonun hayat bulmuşunu görmek çok daha keyifli.”
Disko Diva, sadakatten çok paraya ve güce değer verir ve Will Kemikkıran’ı “emekliye ayırma” planını düzenler. Balda şunları söylüyor; “Disko Diva, Hırçın Altılı’nın en usta üyesi. Bu konuma zorla gelse de doğal bir lider. Grubun en zekisi ve en tarz, öz güvenli ve karizma üyesi. Filmi, Hırçın Altılı’nın diğer uyumsuz üyelerini yönetmeye çalışarak geçiriyor. Ayrıca son derece akrobatik bir dövüşçü. Yaptığı her şey belli bir yetenekle yapılıyor.”
Disko Diva’nın, ayrıca ölümcül bir topuza dönüşen son moda bir zincir kemeri var. Henson şunları söylüyor; “Oynadığım karakterlerin çoğu düşman değildi. O yüzden farklı bir şey yapmak ve bu filmin en korkunç, kötü karakterlerinden birini oynamak eğlenceliydi. Büyük kötüleri oynamak ve çözmek eğlenceli. Disko Diva sadece dünyanın en kötüsü ve Hırçıok Altılı’nın lideri değil aynı zamanda en üstte kalmak için gereken herkesi ezip geçen biri. Yoluna çıkarsanız sizi devirmek için her şeyi yapar. Telafi edici tek özelliği moda anlayışı. Bol paçalı, mor tulumu 70’lerin modasının ne kadar harika olduğunu yansıtıyor.”
Henson, karakterinin ikonik modasına tamamen kendini adamış. Balda şunları söylüyor; “Kaydın ilk günü, Taraji tamamen Disko Diva kılığında geldi. Metot oyuncusu tarzında geldi ve bizi çok etkiledi. Hemen Disko Diva oldu. Karakteri canlandırmak için fikirler sundu ve her şeyi bambaşka bir seviyeye taşıdı.”
Henson, Minyonlar Gru’nun Yükselişi’nden önce Illumination’la hiç çalışmamış. “Şimdi onlarla çalıştıktan sonra filmlerinin neden çok başarılı olduğunu görmek çok kolay. Kyle, Chris ve Illumination’dak itüm ekip çok zeki ve alışkan. Her sahnede çok çaba var ve izleyici üzerinde en çok neyin etki bırakacağını gerçekten düşünüyorlar.”
Jean Kıskaç – Jean-Claude Van Damme
Hırçın Altılı’nın bir diğer üyesi de Jean Kıskaç. Karakteri seslendiren, Belçikalı seslendirme sanatçısı ve aksiyon filmleri ikonu Jean-Claude Van Damme’ın adı verilmiş. Balda şunları söylüyor; “Jean-Claude Van Damme’ı seçme fikri çok başlarda çıktı. Devasa bir ıstakoz pençesi olan bir karakter çizimi olarak başladı ve adının Jean Kıskaç olması çok doğal göründü. Sonra Jean Claude Van Damme’ın seslendirmesi fikri geldi ve o da kabul edince çok heyecanlandık!”
Jean Kıskaç, dev bir mekanik ıstakoz pençesi ile donatılmış, ruhsuz ve nihilisttir ama Gru’nun Taş’ı çaldığını öğrendiğinde intikam almak için büyük bir açlık hisseder. Van Damme şunları söylüyor; “Seslendirmeyi her zaman sevdim ve bu rolün benim için yazıldığı söylendiğinde gurur duydum. Bence animasyon karakterlerini seslendirmek bana doğal olarak geliyor çünkü çocuklarıma ses taklitleri yapmaya alışkınım. O yüzden bu proje için hemen heyecanlandım.”
Van Damme, karakterinin animasyonun gördüğünde çok şaşırmış. “Nasıl olduğunu görmek karakteri seslendirmem yardımcı oldu çünkü bana hiç benzemiyor. Adındaki Kıskaç’ı gerçekten çok ciddiye almışlar! Ne zaman bir film yapsam tamamen o na odaklanırım. Kyle Balda ve Illumination’daki ekip bu işi benim için kolaylaştırdı. Çok destekleyici ve yardımcı oldular ve karaktere kendi fikirlerimi katmama da izin verdiler.”
Svenitör – Dolph Lundgren
Svenitör, düşmanlarının peşinden hızla giden ve onlardan çivili patenleriyle yaptığı güçlü döner tekmelerle kurtulan İsveçli bir paten şampiyonu. Karakteri İsveçli aktörü ve dövüş sanatları ustası Dolph Lundgren seslendiriyor. İlk olarak 1985’te Rocky IV’te canlandırdığı Sovyet boksör Ivan Drago ile şöhreti yakalamış.
Kyle Balda şunları söylüyor; “Svenitör, Hırçın Altılı’daki favori üyelerden biri çünkü birçok yönden en komikleri o. 70’lerde bir paten takıntısı vardı ve amaç karakterin inandırıcı görünen tehdidini alıp ona paten giydirmekti. Üstelik bunu normalde göz alıcı paten hareketleri yapacağını düşünmeyeceğiniz Dolph Lundgren’in ürkütücü sesiyle birleştirdik.”
Lundgren için, rol kendisine uzun zamandır ilgisini çeken animasyon dünyasına girme fırsatı sunmuş. Şunları söylüyor; “Kariyerimin başında çok fazla aksiyon filmi yaptım. Son yıllarda daha dramatik roller ve yönetmenlik fırsatlarım oldu. Svenitör’ü seslendirme fırsatı çıkınca yeni ve farklı bir meydan okuma için heyecanlandım. Animasyon süreci, her zaman ilgimi çekmişti. Animatörlerin yaptığı iş çok etkileyici ve eşsiz. O yüzden bu süreci ilk elden görme fırsatı için heyecanlandım.”
Lundgren, birinci sınıf bir karateci ve sporun hayatında ve 70’lerdeki önemine işaret ediyor. “Amerika’ya ilk geldiğimde kimya mühendisliği okuyordum. Ama eğitimime odaklanmanın yanı sıra karate yapmaya da devam ettim. O dönemde 70’ler kültürünün önemli bir parçasıydı. Beş yıl dojo’da eğitim aldım ve 1978’de Kyokushin’de 2. Seviye siyah kuşak oldum. Filmde dövüş sanatları referanslarını görmekten keyif aldım.”
Demir Yumruk – Danny Trejo
Demir yumruk’un dev, demir elleri onu ağır, tehditkar ve güçlü yapıyor ancak bir bardak su tutmak gibi temel görevleri yerine getirmesini imkansızlaştırıyor. Kyle Balda şunları söylüyor; “Demir yumruk, Hırçın Altılı’nın kas gücü. Özel yeteneği, her şeyi kırıp ezebilen dev, metal yumrukları. O bir yok edici. Kesinlikle Hırçın Altılı’nın daha tehditkar ve korkunç görüneni.”
Danny Trejo (Av, Bir Zamanlar Meksika’da, Çılgın Çocuklar serisi), rolü zevkle kabul etmiş. “Animasyonda abartılı karakterleri canlandırmayı çok severim. Normalde gerçek hayatta fazla komedi oynamam. Şaka mı yapıyorsun? Demir Yumruk’a bayıldım! Bana 70’lerdeki bıyıklarımı hatırlattı ve etrafa savurduğum iki demir yumrukla çok daha iyi.”
Aktörü ayrıca Demir Yumruk’u yönetmen Kyle Balda ile gerçekleştirme sürecini de çok sevmiş. Illumination ekibiyle ç alışmayı her zaman çok sevdim ve bu kez Balda’yla da harikaydı. Enerjisi bulaşıcı ve Demir Yumruk’u hayata getirme deneyimini eğlenceli kıldı!”
Balda, Trejo’nun rol için ideal oyuncu olduğunu söylüyor; “Danny sadece güçlü ve tehlikeli bir karakteri oynayabilecek kapasiteye sahip olmakla kalmıyor aynı zamanda müthiş bir mizah anlayışına sahip. Tehdidi alıp komediye dönüştürebiliyordu.”
Rahibeçaku – Lucy Lawless
Hırçın Altılı’nın üyesi Rahibeçaku’yu dünya çapında Zeyna, Savaşçı Prenses olarak bilinen Lucy Lawless tarafından seslendirilmiş. Geleneksel bir rahibe gibi görünse de Rahibeçaku’nun mütevazı mizacının ardında, ödüllü mınçıkalarıyla ölümcül olan şiddet dolu bir savaşçı. Şunları söylüyor; “Rahibeçaku, beni Katolik İrlandalı köklerime götürüyor. İlk illüstrasyonlarını gördüğümde çok heyecanlanmıştım. Rahibe ama tipik bir rahibe değil. Kötülerin olduğu bir grubun üyesi ve ileri teknik yetenekleri var. Ayrıca oldukça kaba bir mizah anlayışı var. Onu seslendirirken çok eğlendim.”
Oyuncu uzun zamandır Illumination filmlerinin hayranıymış. Lawless şunları söylüyor; “Rol için heyecanlandım çünkü Çılgın Hırsız ve Minyonlar serisi çok hoş, unutulmaz karakterler ve hikayelere sahip. Üstelik Jean-Claude Van Damme ve Dolph Lundgren ile aynı filmde oynama fırsatını buldum. 16 yaşındaki halim yapmam gerektiğini söyledi!”
Usta Chow – Michelle Yeoh
Efsanevi Michelle Yeoh’un (Her Şey Her Yerde Aynı Anda, Hidden Dragon, Shang-Chi ve On Halka Efsanesi) seslendirdiği Usta Chow, emekli bir kung fu ustasıdır. San Francisco’nun Çin Mahallesi’nde mütevazı bir akupunktur dükkanı işletir. Öngörülemez doğasına rağmen Minyonları, Will Demirkıran’ın paralı adamlarından bugüne kadar gördükleri en muhteşem yeteneklerini kullanarak kurtarır. Yeteneğinden etkilenen Minyonlar, Gru’yu kurtarabilmeleri için kendilerine dövüş öğretmeleri için yalvarır. Ama o reddeder. Ancak Minyonların yeteneklerini gördükten sonra onları öğrencileri olarak kabul eder. Ustalarla ve şampiyonlarla geçen bir kariyerin en zor işi olarak görür. Kyle Balda şunları söylüyor; “Usta Chow, Minyonları en ihtiyaç duydukları anda kurtarmaya gelir. Müthiş bir dövüş sanatları yeteneği sergiler ve Minyonlar hemen Gru’yu kurtarabilmeleri için onun öğretmenleri olmasına ihtiyaçları olduğunu anlar. Seslendirme sanatçısı olarak Michelle Yeoh’nun katılmasından heyecan duyduk. Sadece bir aksiyon yıldızı olarak muhteşem yeteneğinden dolayı değil aynı zamanda sesinde büyük bir duygu olduğu için.”
Yeoh aynı zamanda çok iyi bir sportif yapıya sahip ve bunu da Usta Chow’un sesine yansıtmış. Şunları söylüyor; “Benim için sahneleri sadece konuşmak yerine fiziksel olarak da canlandırmak daha kolay. O yüzden ses kabininde epey hareket ettim. Usta Chow’un sahnelerinin ne kadar hareketli olduğunu düşününce izleyen herkes için çok komik göründüğünü tahmin ediyorum.”
Yeoh, Usta Chow’u geliştirirken Balda ile çalışmaktan mutlu olmuş. Şunları söylüyor; “Bir animasyon filmde çalışmak canlı aksiyondan çok farklıdır çünkü karakteri şekillendirme süreci çok farklıdır. Farklı telaffuzlar, ritim ve tonlamalarla oynayacak çok alanınız olur. Ayrıca konuşma tarzınıza da çok dikkat etmenizi sağlar. Örneğin bazen göğüsten konuşurken bazen genizden konuşursunuz. Yani repliklerle ve sesimin yoğunluğuyla oynamak keyifliydi.”
Gru’nun Annesi – Julie Andrews
Her büyük kötünün arkasında aksini ispat eden bir annesi vardır ve Gru’nun annesi en iyidir. Bir kez daha Akademi® ödüllü ikon Julie Andrews seslendiriyor. Kyle Balda şunları söylüyor; “Gru’nun annesi kendini düşünen biri. Gru’yu hayatında bir sıkıntı olarak görüyor sadece kendi istediğini yapmak istiyor. Gru’yu annesi tarafından kendisine verilmeyen sevgiyi ve kabul edilmeyi ararken görüyoruz.”
70’lerde bile Gru’nun yaptığı yeterli olmamış. Gru’nun annesi yoga yapmakla ya da Minyonları Tupperware satmaya zorlamadığı zaman Gru’ya dikkat etmemekle meşguldür. Andrew şunları söylüyor; “Gru’nun annesinin genç versiyonu da aynı derecede korkunç ve acımasız. Anaç bir anne olmak kesinlikle ona göre değil ve ihmalkarlığının bu filmde Gru’nun çocukluğuna kadar uzandığını görüyoruz.”
Andrews, Gru’nun annesini tekrar oynama fırsatını bulduğu için memnunmuş. “Rol, neredeyse daha önce yaptığım her işe aykırı ve onu eğlenceli kılan da bu. Seslendirme işinde neredeyse hiç kural yok ve Illumination ekibiyle tekrar çalışmak büyük bir zevkti.”
Dr. Nefario – Russell Brand
Genç Dr. Nefario, umut vadeden çılgın bir bilim adamı ve Hırçın Altılı’nın resepsiyon elemanı ve kapı görevlisi olarak kullanılmaktan bıkmış. Kyle balda şunları söylüyor; “Gru’nun Yükselişi’nde Dr. Nefario ile tanıştığımızda Criminal Records’da resepsiyonda çalışıyor. Hırçın Altılı’nın gerçek yeteneklerini fark etmediğini düşünüyor o yüzden Gru’yla tanıştığında birlikte çalışmak ve onu etkilemek için bir fırsat görüyor.”
Nefario’yu daha önce Çılgın Hırsız 1 ve Çılgın Hırsız 2’de olduğu gibi Russell Brand seslendiriyor. “Artık Illumination’la çeşitli filmlerde çalışmış biri olarak ne kadar yetenekli bir stüdyo olduklarını gördüm. Çılgın Hırsız ve Minyonlar filmleri sadece eğlenceli değil aynı zamanda samimi ve duygu dolu. Bence bu yüzden bu kadar çok seviliyorlar.”
Gru’nun Yükselişi’nde Dr. Nefario, bağımsız bir kötüyle takım oluyor ve genç Gru, Hırçın Altılı görüşmesinden Zodyak Taşı’yla birlikte gizlice çıkarken o da yoldan çıkma fırsatını buluyor. Brand şunları söylüyor; “Bu filmde Dr. Nefario ile karşılaştığımızda izleyicilerin onu Çılgın Hırsız’da hatırladığından çok daha genç. Genç, hevesli bir bilim adamı ve tek bir odağı var; kendine kötü bir suç ortağı bulmak. Karakter, önceki filmlerde olduğundan çok daha masum ve sesi de biraz daha tiz ama genel olarak tavırları ve özellikleri yaşlı halindeki gibi.”
Biker – RZA
Yeni Minyon Otto, henüz Minyon arkadaşlarından bazıları kadar kendine yetemiyor ama hikayede önemli bir nokta. Birçok yeteneği olan müzisyen ve aktörü RZA’nın seslendirdiği bir Biker’dan değerli bir yardım alıyor. Balda şunları söylüyor; “Motosikletli, hikayede Otto’nun kaybolmuş hissettiği bir anda geliyor. Sonunda Otto’yu motosikletiyle bir gezintiye çıkarıyor. İkisi bağ kuruyor ve arkadaş oluyorlar. Birlikte geçirdikleri zamanın sonunda ikisinin gerçekten kanka olduğunu hissediyorsunuz. RAZ’nın sesinden gelen her şeyin bir havası var ve karakter için mükemmeldi. Motosikletçi çocuğu birlikte zaman geçirmek isteyeceğiniz biri yapıyor.”
RZA filmde oyunculuk yapmanın yanı sıra filmin bestecisiyle birlikte önemli sahnelerin müziği üzerinde de çalışmış. Balda şunları söylüyor; “Bu filmdeki muhteşem fırsatlarımızdan biri RZA ile sadece seslendirme sanatçısı olarak değil müzikal olarak da çalışmamız oldu. Bestecimiz Hetior Pereira ile birlikte çalışarak filmdeki kung fu sahnelerinin müziklerinin birçoğunu geliştirdi.”
Altın Küre ödüllü Ving Rhames ve Luise Grossmann, bugünün dünyasında bir kadın olmanın ne anlama geldiğini yeniden tanımlarken engelleri yıkmaya çalışan kararlı bir kadın boksör olan Toni’nin yer aldığı heyecan verici bir filmde rol alıyor. Zorlu bir eski boks şampiyonu olan Elliott (Rhames), Toni’yi (Grossmann) eğitme meydan okumasını kabul ettiğinde, bu iki uyumsuz karakter beklenmedik bir ittifak kurar. Dövüşleri ve Elliott’un keskin içgörüleri, dayanıklı genç dövüşçüye gerçek gücün, hayat size en büyük yumruklarını attığında üstesinden geldiğiniz zorluklardan geldiğini gösterir.
Asırlardır insanlar cevaplar aramak için evrene sesleniyorlar – Disney ve Pixar’ın yepyeni filmi “Elio”da ise evren geri çağırıyor! Bu orijinal film, aktif bir hayal gücüne sahip olan Elio’nun kendini yanlışlıkla tüm galaksilerden temsilcilerin bulunduğu bir gezegene, Communiverse’e ışınlanmış bulmasını anlatıyor. Dünyanın evrene gönderdiği elçi olarak yanlışlıkla tanınan ve bu tür bir baskıya tamamen hazırlıksız yakalanan Elio, tuhaf uzaylı yaşam formlarıyla yeni bağlar kurmak zorunda kalırken, zorlu bir dizi sınavı atlatacak ve kendisinin gerçekten kim olduğunu keşfedecek.
20th Century Studios’un yeni casusluk gerilim filmi “Amatör’ün (The Amateur) ilk fragmanı ve posteri yayınlandı. 11 Nisan 2025’te seyirci ile buluşacak filmin başrollerinde Oscar® ödüllü Rami Malek (Bohemian Rhapsody) ve Oscar® adayı Laurence Fishburne (What’s Love Got to Do with It) yer alıyor…
Filmde Rami Malek, Charlie Heller adında zeki ancak içine kapanık bir deşifre uzmanını canlandırıyor. Langley’deki CIA merkezi binasında bodrum katındaki ofisinde çalışan Heller’ın hayatı, Londra’daki bir terörist saldırısında karısının öldürülmesinin ardından altüst olur. Yetkililerin harekete geçmeyi reddetmesi üzerine, Charlie işleri kendi eline alır ve sorumluları bulmak için tehlikeli bir yolculuğa çıkar. Zekası, peşinden koşanlardan kaçmak ve intikamını almak için en güçlü silahı olacaktır.
Filmde Malek’e; Rachel Brosnahan, Caitríona Balfe, Jon Bernthal, Michael Stuhlbarg, Holt McCallany, Julianne Nicholson, Adrian Martinez, Danny Sapani ve Laurence Fishburne eşlik ediyor. “Amatör”ün yönetmen koltuğunda James Hawes otururken senaryo, Robert Littell’in romanından Ken Nolan ve Gary Spinelli tarafından kaleme alındı. Filmin yapımcıları Hutch Parker, Dan Wilson, Rami Malek ve Joel B. Michaels, yürütücü yapımcısı ise JJ Hook.
Birbirinden farklı filmlere ev sahipliği yapan Paribu Cineverse, sinemaseverleri 22 Kasım Cuma günü vizyona girecek yeni filmlerle buluşturuyor. Vizyonda yer alan filmlerin yanı sıra Terrifier 3, Geniş Aile 4: Cevahir & Ulvi, Wicked, %100 Kurt (100% Wolf), Paranoya, Dünya Varmış, Siyah Kanarya (Canary Black), Cenaze ve Maria Olmak (Being Maria) filmleri sinemaseverlerin beğenisine sunuluyor…
Pek çok filmi dünyayla birlikte aynı anda vizyona getiren Paribu Cineverse, bu Cuma da birbirinden farklı türde yerli ve yabancı filmleri vizyona getiriyor.
Aksiyondan komediye, korkudan drama kadar önemli yapımların vizyonda olacağı 22 Kasım Cuma günü, sinemaseverlere farklı dünyaların kapılarını aralayacak. Vizyondaki filmlerin yanı Terrifier 3, Geniş Aile 4: Cevahir & Ulvi, Wicked, %100 Kurt (100% Wolf), Paranoya, Dünya Varmış, Siyah Kanarya (Canary Black), Cenaze ve Maria Olmak (Being Maria) filmlerinin içerisinde bulunduğu 22 Kasım Cuma haftasının vizyon programı şöyle:
** Amerikalı senarist ve yönetmen Damien Leone’nin imzasını taşıyan korku filmi Terrifier 3, Noel arifesinde huzur içinde uykuya dalan Miles County’nin hiçbir şeyden haberi olmayan sakinlerinin başına gelenleri konu ediniyor. Noel Arifesi, Art the Clown’un geri dönmesiyle kabusa dönüşüyor. Gerilim ve korkunun doruklara çıktığı bu filmde sinemaseverler, hayatta kalmak için savaşan kasaba halkı ve Art the Clown arasında soluksuz bir mücadeleye tanık olacak.
** Senaristliğini ve yönetmenliğini Cüneyt İnay’ın yaptığı komedi filmi Geniş Aile 4: Cevahir & Ulvi, yolları ayrılmışken kendilerini yine beklenmedik olayların içerisinde bulup bir araya gelen Cevahir ve Ulvi’nin hikayesini konu ediniyor. Yıllarca birlikte türlü maceraya atılan Ulvi ve Cevahir’in yolları ayrılmıştır. Ancak Ulvi’nin başına gelen bir olay onların yeniden bir araya gelmesini sağlar. Kasaplık mesleğine katılan Ulvi, büyükbaş yerine köyün ileri gelenlerini doğrayınca, onun karıştığı cinayeti Cevahir çözmeye çalışır.
** Haftanın fantastik müzikal filmi Wicked, yeşil tenli bir kadının Oz Büyücüsü tarafından Batı’nın kötü cadısı haline gelmesinin hikayesini konu ediniyor. Elphaba ile Glinda, fantastik Oz Ülkesi’ndeki Shiz Üniversitesi’nde öğrenciyken tanışırlar. İkisini dostluğu, Muhteşem Oz Büyücüsü ile karşılaşmalarından sonra dönüm noktasına ulaşır ve farklı yöne savrulurlar. Popüler olma arzusunda olan Glida, güç tarafından baştan çıkarılırken, Elphaba’nın çevresindekilere sadık kalmaya kararlığı kendisini beklenmedik olayların içinde bulmasına neden olur. Oz’da yaşadıkları olağanüstü maceraların onların yazgılarını bambaşka bir şekilde tamamlamalarına neden olur.
** Çocukların ve animasyon tutkunlarının ilgisini çekecek %100 Kurt (100% Wolf), kurt yerine köpeğe dönüşen bir kurt adamın hikayesini konu ediniyor. Kendisini küçümseyen amcasının köpeğe dönüşmesi ile ondan daha da nefret edeceğine inanan Freddy, hayatının en kötü zamanlarını yaşadığı düşünmeye başlar. Freddy, hayatının daha fazla kötüye gidemeyeceğini düşünürken, kendisini köpek hapishanesinde bulur. Hapishaneden kaçmanın yolunu arayan Freddy, yüzde yüz kurt olduğunu kanıtlayabilecek midir?
** Onur Buldu, Ege Kökenli ve Bülent Şakrak’lı oyuncu kadrosuyla vizyona girecek haftanın komedi filmlerinden Paranoya, Muntazam adlı bir gazetecinin paranoyası nedeniyle başına açtığı komik ve tuhaf olayları konu ediniyor. Gazeteci olan Muntazam, üniversite öğrencisiyken yazdığı bir şiir nedeniyle hapse atılır. Parmaklıklar ardındayken babasının cenazesine katılamamasından dolayı Muntazam’ın paranoyası başlar. Bu durum onun başına tuhaf işlerin açılmasına neden olur.
** Ali Adnan Özgür yönetmenliğinde vizyona girecek haftanın bir diğer komedi filmi Dünya Varmış, dünya üzerindeki tüm yaşamın sonunu getirecek olan salgının yayılmasından 24 saat öncesinde başlıyor. Kendilerine “Kadimler” adını veren, her şeyi önceden bilen gizli bir oluşum, dünyanın sonunu getirecek bir salgının öncesinde, sadece seçilmiş kişilerin yaşamlarını sürdürebilecekleri bir sığınak inşa eder. Bu sığınak otelde konaklayanlar, heyecan ve gizem dolu günler yaşar.
** Haftanın aksiyon filmlerinden Siyah Kanarya (Canary Black), kaçırılan kocasını kurtarmak için teröristler tarafından kendi ülkesine ihanet etmesi için şantaj yapılan Avery Graves’in hikayesini konu ediniyor. Avery Graves, CIA’in en yetenekli ajanlarından biridir. Kocası teröristler tarafından kaçırılınca, onu kurtarmak için ülkesine ihanet etmek zorunda kalır. Ekibinden ayrılmasının ardından Avery, kocasının kaçıranların istediği istihbaratı bulmak için yeraltı dünyasındaki bağlantılarını kullanır. Kendisini ölümcül bir yarışın içinde bulan Avery, keskin eğitim ve vahşi dövüş becerilerine güvenmek zorundadır.