Son yıllarda popülerliğini arttıran sporlardan biri airsoft. Oldukça eğlenceli ve uzaktan kolay gibi görünse de aslında oldukça yorucu ve bir o kadar da heyecanlandıran, adrenalin dolu bir oyun.
Airsoft Tarihçesi
Airsoft, 1970’lerde Japonya’da ortaya çıkmıştır. İkinci Dünya Savaşı sonrasında Amerika Birleşik Devletleri’nin Japonya’ya uygulattığı kanuni değişikliklerden dolayı Japonya’da sivillerin ateşli silahlara sahip olması engellenmiştir. Askeri bakımdan da silahlı kuvvet kurması engellenmiştir. Bundan dolatı, Japon tasarımcılar 1970’lerin ortalarına doğru Airsoft’u geliştirdiler. İlk Airsoft silahları bugünki silahlara kıyasla örnek alınacak silahlar olmadığı için pek de gerçekçi değildiler. Görünüşleri büyük ölçüde gerçek silahı andırsalar da, silahların tasarımları gerçek silahların görünüşüne sahip olamamıştır.
İlkel Airsoft silahlarının sistemleri çoğunlukla Paintball silahlarının uyarlamalarıydı. CO2 (karbondioksit) gazı ile çalışan, önceleri tek atışlık daha sonra yarım ve tam otomatik hale getirilen silahlar, günümüzdeki birçoğunun aksine her atışta bir kovan ejekte etme özelliğine sahip. Fakat genelde halkın çoğunun satın alabileceği oyuncaklardan değildi. Ortalama fiyatları, oldukça yüksek ve üreticileri sayıca çok azdı.
Airsoft Nedir
Airsoft oyuncağı, Airsoft oyununda kullanılan gerçeğine oldukça benzeyen tüfek, tabanca vb. silahların genel adıdır. Airsoft oyunu, bir çatışma – savaş simülasyon oyunudur. Silahlarda mühimmat olarak 6 mm’lik, biyolojik olarak çözülebilen plastik boncuklar kullanılmaktadır (6mm BB – Bulleted Breech). Plastik boncuklar, silahın içindeki piston ile ürettiği sıkıştırılmış hava ya da 340 gramlık CO2 tüpleri kullanır. Airsoft oyuncaklarında barut veya gerçek mühimmat kullanmaz. Gerçek mühimmat kullanmak için modifiye edilememektedir. Mühimmatları insanları yaralayamaz veya öldüremez. Ancak insanın hassas noktalarından biri olan gözüne bir atış yapılırsa, göze hasar vereceği için görme veya göz kaybına neden olabilmektedir. Bu sebepten airsoft oyuncakları kullanılırken her zaman koruyucu gözlükler veya koruyucu yüz maskeleri kullanılmalı diğer canlıları özellikle hayvanları hedef almaktan kaçınılmalıdır. Airsoft oyuncakları, tüfek, tabanca, makinalı tüfek, keskin nişancı tüfeği vb. silahların neredeyse bire bir kopyası olarak bulunabilir.
Airsoft sporu, Paintball’a benzer bir şekilde oynanmaktadır. İki kişi veya takım birbirine karşı yarışarak, karşı takım mensuplarını vurarak geçici veya oynanan tur boyunca oyundan çıkarmaktır. Airsoft oyununda Paintball’ın aksine, patlayan boya topları yerine patlamayan mühimmat kullandığı için veya oyuncu üzerinde herhangi bir renk izi bırakmadığığı için, oyuncular vuruldukları zaman ellerini kaldırıp haber vermeli veya ölü taklidi yapmakla yükümlüdürler. Atılan boncukların gözle görülebilir hızda hareket etmesi sebebiyle hakemler vasıtasıyla bu tespit edilebilmektedir. Oyuncu vurulduğu zamanvurulduğu kabul etmez ise, oyundan men edilebilmektedir.
Reklam
Airsoft’u Paintball’dan ayıran en büyük özelliklerden biri, oyunun çok daha gerçekçi olmasıdır. Airsoft oynanırken, oyuncular Paintball’daki açık renkli naylon üniformalar yerine askeri üniformalar, hücum yelekleri, miğfer, eldiven, kamuflaj vb. teçhizat kullanılır. Bu tip kıyafet ve teçhizat gerçekçilik ve atmosferden ziyade, kamufle olabilmek, rahat hareket edebilmek ve yedek şarjörler ile mühimmatın taşınabilmesi için kullanılır.
Airsoft, tüm dünya genelinde sürekli büyüyen bir spordur. Özellikle Doğu Asya’da Paintball’ın neredeyse tamamen yerini almış ve Kuzey Amerika’da da popüler sporlardan biri haline gelmiştir. Dünyada Airsoft’un yasak olduğu ülkeler de bulunmaktadır.
Türkiye de Airsoft yeni yeni gelişen bir spor ve bu konuda bilgi edinilecek veya teçhizat alınacak düzgün adres bulmak oldukça az. Airsoft Pro firması 2014’ten bu yana Airsoft sevenler için bilgilendirici içerikler sunan içerikler üretmektedir. Ayrıca Airsoft Pro’da Airsoft ürünleri ve teçhizatlarının satışı, Airsoft Cafe’de Airsoft poligonu, bunun yanında Airsoft atış poligonu kurulumu, airsoft tüfek, tabanca, teçhizatları teknik servisi gibi hizmetler yer almaktadır.
Alzheimer hastalığı, bunama yapan hastalıklar içinde en sık izlenen bozukluktur. Bunama, zihin işlevlerinde kaybı niteler. En sık 65 yaş ve üstündeki kişilerde ve üstündeki kişilerde görülür ve sıklığı yaşla artmaktadır. Demansın en yaygın formundaki bir hastalığı olan Alzheimer ile ilgili tüm merak edilenleri, Nöroloji Uzmanı Dr. Özlem Çakır anlattı…
Alzheimer hastalığı, bilişsel gerilemesinin yanında çeşitli nöropskiyatrik davranışsal rahatsızlıklara neden olan, kişinin günlük yaşam faaliyetlerinde bozulmalar ortaya çıkaran bir hastalıktır. Nedeni tam olarak aydınlatılamayan alt beyin hücrelerinin programlanandan daha erken ölmesi nedeniyle oluşmaktadır. Ayrıca geçmişte depresyon öyküsü, damar hastalıkları (tansiyon yüksekliği, şeker hastalığı, kolesterol yüksekliği gibi), ciddi kafa travmaları, APOE4 taşıyıcılığı olası risk faktörlerindendir.
Hastalık 3 evreden oluşmaktadır;
1.Erken evrede;
Reklam
Sık sık yakın süreli bellek sorunları, Soru tekrarı, Yazma ve alet kullanımında zorlanma, Yeni becerilerin öğrenilememesi, Kişilik değişikliği, Hastalığı inkâr etme görülür.
2.Orta evrede;
Problemlerle başa çıkmada artan güçlük, İlerleyen bellek bozukluğu, Kaybolma riski yüksek, Uyku bozukluğu, Günlük yaşam aktivitelerinde yardıma ihtiyaç duyma, Yakınlarını tanımada zorluk, Yeni durumlarla başa çıkamamak.
3.İleri evre;
Yakınları tanıyamaz, İletişim ileri derecede bozulur, Yatağa bağımlı olabilir, Psikiyatrik semptomlar çok daha belirgindir, Tamamen bakıma muhtaçtır.
Reklam
Alzheimer hastalığının teşhisinde detaylı nörolojik muayenenin yanı sıra bilgisayarlı tomografi (BT) manyetik rezonans görüntüleme (MR) gibi uygulamalar ve depresyonun araştırılmasına yönelik kişilik teması testlerinde uygulanabilir. Alzheimer hastalığının bilinen kesin bir tedavi yöntemi yoktur, ancak hastalığın oluşturduğu semptomların azaltılması veya ortadan kaldırılması, hastalığın ilerleyişinin yavaşlatılması mümkündür.
Bankacılık dünyasında olduğu gibi kripto para piyasasının da kendine özgü bir terminolojisi var ve bu terminolojideki terimlerin önem arz eden de karşılıkları var. İşte bu terimlerden biri de son dönemde sıklıkla birçok farklı altcoin için duyduğumuz, “Kilit Açılımı”. Bitay Araştırma Departmanı Analisti Alper Samet Yorak, kilit açılımını anlattı.
Araştırma şirketlerinin ülke raporları gösteriyor ki kripto para piyasasının dalgalı seyrine rağmen, kripto varlıklar günbegün daha geniş kitlelerin benimsediği bir yatırım aracı haline geliyor. Bitay Araştırma Departmanı olarak sıklıkla altını çizerek belirttiğimiz üzere kripto paralarla ilgili doğru bilgiye kaynağından ulaşıp, özellikle yatırım yapmaya hazırlanırken araştırmak, yatırımı yönetirken gelişmeleri takip edip buna göre hareket etmek gerekir. Bu kapsamda hazırlanan içerikte son dönemde karşımıza çokça çıkan “Kilit Açılımı Nedir?” Alper Samet Yorak merak edenler için derledi.
Bitay Araştırma Departmanı Analisti Alper Samet Yorak: “Daha önceden, süre sonunda getiri sağlama amacıyla belirli süre kilitlenmiş kripto paraların serbest hale gelerek erişime açılması anlamına gelen kilit açılımı, kripto para projelerinde sıklıkla görülmektedir. Kilit açılımı eylemi, her projenin kendi dinamikleri gereği farklı bir planla gerçekleştirerek yatırımcılarının imkanına sunduğu bir finansal mühendislik ürünü olan “staking” faaliyetinin bir sonucu olarak ortaya çıkmaktadır. Önceden belirlenen vade kadar kilitli kalan kripto paralar sonucunda elde edilen stake ödüllerinde ilgili ağda stake edilen kripto para birimi miktarı belirleyici olmaktadır. Nitekim ağustos ve eylül aylarında kilit açılımı ifadesi gündemde sıklıkla yer aldı ve almaya devam ediyor. Çünkü bir süre önce stake edilen birçok projenin kilit açılımı bu iki ayda gerçekleşiyor.” Sözleri kilit açılımı nedir sorusunun cevabını verdi.
Reklam
Eylül’de hangi tokenlerin kilitleri açılacak?
Ağustos ayında DAO Maker (DAO), Stepn (GMT), Internet Computer (ICP), Aptos (APT) ve The Sandbox (SAND) gibi projelerin toplam 200 milyon doların üzerinde bir değere sahip tokenlerin kilidi açıldı. Ağustos ayı sonunda ise Optimisim (OP), Sui (SUI), 1Inch Network (1INCH), DyDx (DYDX) ve Hedera (HBAR)’nın 100 milyon doların üzerinde değere sahip kilit açılımları gerçekleşti. Yani milyonlarca dolar değere sahip kripto para serbest kaldı. Eylül ayında da APE, IMX, HASH ve ACA gibi tokenlerde kilit açılışları gerçekleşecek.
Kilit açılımlarının ardından fiyatlar düşer mi?
Elbette bu gelişmeleri görünce yatırımcıların aklına kilit açılımlarının fiyat seviyeleri üzerinde baskı yaratıp yaratmayacağı merak ediliyor. Geçmiş örneklere baktığımız zaman şirketler olası satış baskısına karşı geri alım yaparak fiyatı belirli ve öngörülebilir bir bantta tutarak volatilite yaratılmasının önüne geçmeye çalışıyorlar. Böylece projeye güven sağlanmış oluyor. Zaman zaman bazı yüksek hacimli kilit açılışlarında ilgili kripto paranın fiyatında satış baskısı görülse de zaman içerisinde denge fiyat bulunabiliyor.
Bu dönemler yatırımcı algısına göre fırsat olarak da algılanabilirken bazı yatırımcılar bu dönemlerde ilgili kripto paralardan uzaklaşma eğilimlerinde oluyorlar. Her ne şekilde olursa olsun fiyat hareketinde yaşanabilecek potansiyel bir volatilite yatırımcıların ilgisinin artmasına neden oluyor. Bu nedenle tokenlerin kilit açılımlarının piyasada etkileri yakından gözlemlenecek ve kripto para ekosistemi bir kez daha hareketlenerek geleceğe doğru adım atacaktır.
Kahve severleri, geçmiş ve günümüzün yeni nesil lezzetleri ile buluşturacak olan Ankara Coffee Festival, Bilkent Center’da kapılarını açıyor. Dolu dolu bir müzik şöleni de yaşatacak olan festivalin ilk gün konuğu ise, Kolpa…
Ankara Coffee Festivali Biletlerini Haberimizin Sonundaki Linkten Alabilirsiniz
Ankara Coffee Festival Ne Zaman Başlıyor?
Media Markt’ın ana sponsorluğu ve Bilkent Center’ın mekan sponsorluğunda Başkentlilerle buluşacak olan Ankara Coffee Festival 3 gün boyunca kahve severleri ağırlayacak. Atölyeler, seminerler, farklı aktivite alanlarında yeni deneyimler ve sevilen müzisyenlerin konserlerinin olacağı festival 22 Eylül’de başlıyor. Taner Cankut Yıldırım ile ‘Nescafe Xpress ile Modunu Yükselten Mocktailler’, Mehmet Yamak ile ‘Mio Coffee Gözünden Kahve Endüstrisine Genel Bakış’, Can Tüzün ile ‘Ufkunuzu Açacak Kahve Bilgileri ile Dolu Eğlenceli Bir Workshop’, Koray Erdoğdu ile ‘Geleneksel ve Modern Türk Kahvesinin Tat ve Demleme Farkları’ gibi katılımcılara pek çok workshopa katılma imkanı sunacak olan festivalde birbirinden özel söyleşilerde sizleri bekliyor olacak.
İtalya ve Yunanistan’dan çok sayıda konuşmacının, farklı etkinlikler ve seminerlerinde kahve severlerle buluşacağı festivalde, Peru, Endonezya, Guetemala, Vietnam ve Rusya’dan kahve firmaları da olacak.
İlk Günün Konuğu: “Kolpa”
Onlarca müzisyenin vereceği konserler ile Ankara Coffee Festival katılımcılara kahve ve müzik keyfini bir arada sunacak. Festivalin 22 Eylül’de ilk gün konuğu Kolpa olacak. ‘Gurur Benim Neyime’ ve ‘Nasıl Öğrendin Unutmayı’ gibi şarkılarını sevenleri ile buluşturacak olan grup unutulmaz sahne performanslarıyla güne renk katacak. İlk günün diğer konser programları ise şu şekilde;
Reklam
Dj Set: Oz Ece, Kayıtsuz Jumping Cats, Gorıl, Al’york, Sinağrit Baba
Ankara Coffee Festival Bileti Satın Al
Biletlerdsmbilet.com ve biletino’da satışa sunuluyor.
İş hayatında kadınlara eşit haklar ve fırsatlar sunan kurumlar, Sürdürülebilirlik Akademisi ve İngiliz denetim şirketi Intertek işbirliği ile yapılan bağımsız bir denetim sonrası bu yaklaşımlarını belgelendirerek iş dünyasındaki dönüşümün öncülerinden olup İş’te Eşit Kadın Sertifikası almaya hak kazanıyorlar.
İş’te Eşit Kadın Sertifikası alan kurumlar 2015’te Birleşmiş Milletler’e üye tüm ülkeler tarafından kabul edilen “17 Sürdürülebilir Kalkınma Amacını” gerçekleştirme yolundaki sürece de katkı sağlıyorlar. Toplumsal cinsiyet eşitliğinin sağlanmasına yönelik yapılan her çalışma kuruma yararlarının yanında ulusal ve global ölçekte de bütünsel bir amaca hizmet ediyor.
Fırsat eşitliğine yönelik taahhüt ve söylemlerini eyleme geçirmiş olan kurumlar Yönetim Sistemi, İşe Alım ve Çalıştırma, İş Sağlığı ve Güvenliği, Tedarik Zinciri ve Sosyal Etki ana başlıkları altındaki kriterlere göre denetleniyorlar.
Kurum itibarı, çalışan bağlılığı, sürdürülebilir yönetim sistemi oluşturma gibi pek çok alanda kurumlara katkısı olan İş’te Eşit Kadın Sertifikası aynı zamanda Toplumsal Cinsiyet Eşitliği için yapılan çalışmaların önemli örneklerinden biri.
Reklam
Annalife Gıda;Fonksiyonel beslenmeyi benimsemiş, sağlıklı yaşam için geleceğin besinlerini ve trendlerini geçmişin metotlarıyla geliştiren bir misyona sahip. Doğal ve temiz gıda hedefiyle ürün geliştiren Annalife, kültürümüzün DNA’sına kodlanmış doğal meyve ve kuruyemiş içerikli lezzetleri sağlıklı atıştırmalık kategorisinde gelecek nesillere aktarmak için çalışıyor.
Kendi bünyesinde kurduğu Ar-Ge departmanı ile sürekli yeni lezzetler, reçeteler ve temiz gıda üzerine çalışan Annalife Gıda, modern teknolojisi ile dünya standartlarında bir üretim tesisine sahip ve BRCSG global gıda güvenliği standartlarına uygun olarak üretim yapıyor.
Annalife Gıda bağımsız denetim sonrası İş’te Eşit Kadın Sertifikası almaya hak kazanmıştır.
Annalife Gıda CEO’su Ceren Ballık Erdirik konu ile ilgili yaptığı açıklamada; “Günümüz dünyasında ‘toplumsal cinsiyet eşitliği’ kavramının geleceği inşa etmedeki rolünü hem kişisel hem de kurumsal anlamda çok önemsiyorum. Mevcut dünya düzenindeki dengeler özellikle de bizim coğrafyamızda henüz eşit bir düzleme oturmadı. Bununla beraber toplumsal cinsiyet eşitliğinin sadece “kadın hakları” meselesi olmadığının da farkındayız. Toplumun her kesiminde ve her türlü ortamda kadın ve erkeğe sunulacak olan eşit hakların sağlayacağı huzur ve getireceği başarılara yürekten inanıyoruz. Biz büyüme ivmesi yüksek ve çok genç
Reklam
Ayrıntılı bilgiye aşağıdaki linkten ulaşabilirsiniz