Bizimle iletişim kur

Yaşam

Akran Zorbalığı Nedir? Akran Zorbalığı Sebepleri Nelerdir? Gençler Arasında Tehlike Artıyor

Yayınlandı

on

Radio Mood App

Akran zorbalığı nedir?

Günümüzde sosyal medyada, basında sıklıkla karşılaştığımız bir konu haline gelen akran zorbalığı, genellikle yaşıt bireyler arasında, bir kişinin diğerine sistematik olarak duygusal, sözlü veya fiziksel zarar verme çabası olarak tanımlanır. Bu tür davranışlar, güç dengesizliği üzerine kuruludur ve mağdur olan kişinin psikolojik veya duygusal sağlığını olumsuz yönde etkiler.

Özellikle yapılan çalışmalar akran zorbalığına maruz kalan bireylerin; düşük özsaygı, anksiyete, depresyon, izolasyon, okul performansının düşmesi ve hatta intihar eğilimleri gibi psikolojik sorunlar yaşadığını göstermektedir. Bu nedenle günümüzde, akran zorbalığıyla başa çıkmak oldukça önemli bir konu haline gelmiştir.

Akran zorbalığı nasıl başlar?

Ortalama 4-6 yaş arasında ve oyun çağında olan çocukların birbirleri ile oyun oynamaya başlamalarıyla birlikte bu zorba davranışların ortaya çıktığı gözlemlenmektedir. Elbette bunun birçok sebebi bulunmaktadır. Başlıca sebeplerden biri ise bu dönemin okul öncesi dönem olması ve çocukların iletişim yeteneklerinin tam olarak gelişmemesi, dolayısıyla yaşıtlarıyla iletişime geçerken yanlış yöntemleri tercih etmeleridir. Çocuklar bu noktada akranlarına istediklerini yaptırabilmek için fiziksel, sözel zorbalık davranışlarını öğrenmeye başlarlar.

Peki, akran zorbalığının diğer sebepleri neler olabilir?

Güç Dengeleme Arayışı:

Akran zorbalığında temel sebep aslında bireyin kendi gücünü ispat etme çabasıdır. Dolayısıyla, zorbalığa başvuran kişi, kendi gücünü artırmak veya kontrol etmek için başkalarına zarar verme eğiliminde olabilir. Örneğin, saç çekme, vurma veya itme gibi fiziksel müdahaleler, akran zorbalığının bir türümüze ve bu tür davranışlar, zorbanın gücünü kullanarak kurbanı kontrol etme veya incitme çabasını yansıtmaktadır.

Duygusal Sorunlar:

Zorbalık yapan kişilerde düşük özsaygı, öfke veya diğer duygusal sorunlar görülebilir.

Aile ve Çevresel Faktörler:

Zorbalık, çocukluk döneminde yaşanan aile içi problemler, ailede şiddet veya ihmal gibi faktörlerle ilişkilendirilebilir.

Toplumsal Etkiler:

Özellikle son dönemlerde, medya, kültürel normlar ve toplumsal etkileşimler, çocukları ve gençleri zorba davranışlara yönlendirebilen güçlü bir faktör haline gelmektedir.

İlgisizlik veya Gözetimsizdik:

Yetişkinlerin çocuklar arasındaki ilişkilere yeterince müdahale etmemesi veya eğitim vermemesi, akran zorbalığının artmasına neden olan önemli bir etkendir.

Elbette bu faktörlerin sıklığı, şiddeti ve etkileri bireyler arasında değişim göstermektedir. Ancak, zorbalığa maruz kalan veya uygulayan kişi de sonucunda birçok psikolojik, sosyal ve fiziksel sorunlar yaşamaktadır. Özellikle, çocukluk döneminde yaşanan akran zorbalığı, mağdur üzerinde ömür boyu etkiler bırakabilir. Bu etkiler, bireyin duygusal, psikolojik ve sosyal sağlığını etkileyebilir. Fakat her bireyin farklı başa çıkma güçlerinin olduğunu unutmamak gerekir. Bu noktada, psikolojik destek ve danışmanlık, duygusal desteğin sağlanması, bu olumsuz etkileri hafifletebilir ve iyileşme sürecini destekleyebilir.

Çocuğun, akran zorbalığına uğradığını nasıl fark edebiliriz?

Akran zorbalığı genellikle belirgin olmayabilir, ancak şu işaretlere dikkat etmekte fayda vardır:

Duygusal Değişiklikler:

Çocuk ya da genç, ani duygusal değişiklikler gösteriyorsa (örneğin, endişeli, üzgün ya da sinirli olma gibi), bunlar bir işaret olabilir.

Sosyal İzolasyon:

Zorbalığa uğrayan kişi, arkadaşlarından izole olabilir ve sosyal etkileşimlerden kaçınabilir.

Fiziksel Belirtiler:

Kişinin bedeninde beklenmeyen yaralar, morluklar ya da diğer fiziksel belirtiler varsa, bu zorbalığa işaret edebilir.

Okul Performansında Düşüş:

Akademik başarıda beklenmeyen bir düşüş, zorbalık sonucu ortaya çıkabilir.

Eşyaların Kaybolması veya Zarar Görmesi:

Kişinin eşyalarının kaybolması, zarar görmesi veya çalınması durumunda, bu da zorbalık belirtisi olabilir.

Eğer çocuğunuzda ya da bir tanıdığınızda bu tür işaretleri fark ediyorsanız, konuyu açarak açık iletişim kurmaya çalışmak oldukça önemlidir. Çocuğun ya da genç yetişkinin hissettiklerini anlamak ve gerekirse uzman yardımı almak süreci yönetmede yardımcı olacaktır.

Yaşam

İGA İstanbul Havalimanı’nın Yeni Üyesi: “Icelandair”

İzlanda’nın ulusal havayolu şirketi Icelandair, 5 Eylül 2025’te İGA İstanbul Havalimanı’na uçuşlarına başlıyor.

Yayınlandı

on

Yazan

Radio Mood App

İzlanda’nın başkenti Reykjavik’teki Keflavik Uluslararası Havalimanı’ndan İstanbul’a haftada 4 kez düzenlenecek uçuşlar, Kuzey Amerika ve İzlanda’daki Icelandair yolcularını Asya ve Orta Doğu’ya; İstanbul çıkışlı THY yolcularını ise İzlanda, Kanada ve Kuzey Amerika’ya bağlayacak.

2024 yılının ilk 10 ayında 67,6 milyon yolcu ağırlayan İGA İstanbul Havalimanı, dünyanın 321 noktasındaki bağlantı noktası ve her geçen gün ağına eklediği havayolu sayısı ile uluslararası arenadaki gücünü artırıyor. 

Kuzey Avrupa’nın en önemli Havayolları’ndan biri ve İzlanda’nın ulusal havayolu şirketi Icelandair, İstanbul uçuşlarına haftada 4 kez olmak üzere 5 Eylül 2025’te başlıyor. 160 koltuk kapasiteli Boeing 737-MAX8 tipi uçaklarla sefer düzenleyecek olan Icelandair’in İGA İstanbul Havalimanı’na operasyonlarına başlaması yolculara geniş bir ağ sunması açısından da büyük önem taşıyor.  

Icelandair ile Türk Hava Yolları (THY) arasında imzalanan kod paylaşımı anlaşmasına göre, Kuzey Amerika ve İzlanda’daki Icelandair yolcuları, THY ağı üzerinden doğuya, özellikle Asya ve Orta Doğu’ya; THY yolcuları ise Icelandair uçuşlarıyla batıya, İzlanda, Kanada ve Kuzey Amerika’ya bağlanabilecekler. Kod paylaşımı sayesinde yolcular, tek bir biletle seyahat edebilecek ve bagajlarının son varış noktasına kadar teslim edilmesi kolaylığından faydalanabilecekler.

Icelandair’in İstanbul operasyonlarına başlamasından duydukları memnuniyeti aktaran İGA İstanbul Havalimanı Ticari İşler Genel Müdür Yardımcısı Server Aydın, şu değerlendirmelerde bulundu: 

“2024’ün ilk 9 ayında İstanbul 14 milyon turist ağırlayarak yüzde 6,6’lık bir büyüme gösterdi. Dünyanın farklı lokasyonlarından şehrimize gelen turist sayısının her geçen gün artmasında, İGA İstanbul Havalimanı olarak payımız bulunduğu için memnuniyet duyuyoruz. Kuzey Avrupa’nın en önemli ülkelerinden İzlanda’nın ulusal Havayolu Icelandair’in aramıza katılması da bu açıdan çok önemli. Bu bağlantı yalnızca yeni bir rota değil; İzlanda’nın muazzam doğal güzelliklerini İstanbul’un zengin kültürel mirasıyla birleştiren bir köprü olacak. Turizm ve ticaret için sonsuz keşifler ve yeni ufuklar açıyoruz. Icelandair ile birlikte, İGA İstanbul Havalimanı’nda küresel seyahatin ruhunu yeniden tanımlıyoruz.”

Icelandair Hakkında:

Reykjavik merkezli halka açık bir seyahat şirketi olan Icelandair Grubu’nun parçası Icelandair, İzlanda’nın ulusal havayolu şirketi ve Keflavik Uluslararası Havalimanı’ndan operasyonlarını yürütüyor. Havayolu, İzlanda’nın coğrafi konumunu kullanarak Kuzey Amerika ve Avrupa’daki noktaları birbirine bağlayan uluslararası bir ağ kurmayı hedefliyor ve bağlantı ağını istikrarlı bir şekilde büyütüyor.

Devamını Okuyun

Yaşam

Martı TAG İçin Mahkeme Kararını Verdi!

Martı TAG artık serbest! Üst mahkeme Martı lehine karar verdi!

Yayınlandı

on

Yazan

Radio Mood App

İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi (İstinaf Mahkemesi) Martı lehine karar verdi. Martı ve Taksiciler Odası arasında 2,5 yıldır süren davada Martı’nın itirazları haklı bulundu. Martı TAG artık serbest olarak kullanılacak.

İstanbul Taksiciler Odası’nın Martı TAG’ı kapattırma talebi İstinaf Mahkemesi tarafından reddedildi. Martı’nın yaptığı istinaf başvurusu kabul edilerek yerel mahkeme kararının hatalı olduğuna hükmedildi. 

İstinaf Mahkemesi’nin Tespitleri

İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi, yerel mahkemenin verdiği kararı şu gerekçelerle hatalı buldu:

  • Martı’nın itiraz ve savunmalarının yeterince incelenmediği ve raporlara yansıtılmadığı,
  • Bilirkişi raporlarının eksik ve çelişkili olduğu,
  • Alanında uzman kişilerden rapor alınmadığı ve davanın tam olarak aydınlatılmadığı,
  • Tarafların eşitliği ilkesine uyulmadığı ve Martı’nın savunma hakkının ihlal edildiği,
  • İdare mahkemelerinin Martı TAG lehine verdiği kararların göz ardı edildiği,
  • İBB’den alınması gereken cevap beklenmeden karar verilerek Martı’nın hukuki dinlenilme hakkının ihlal edildiği,
  • Martı’nın dava dosyasına sunduğu uzman görüşlerinin dikkate alınmadığı.

Mahkeme, bu eksiklerin giderilmeden haksız rekabetin tespit edilemeyeceğini belirterek erişim engeli kararını bozdu.

Oğuz Alper Öktem konu ile alakalı; “Haklının acelesi yok. Türk teknolojisinin düşmanları nihayet yenildi. İyiler kazandı. Bol bol Martı TAG kullanın.” ifadelerini kullandı.

Devamını Okuyun

Yaşam

ÖTV ve KDV’siz Araç Satışı Nasıl Olacak? Hangi Otomobiller Bu Kapsama Girebilir?

Yayınlandı

on

Yazan

Radio Mood App

25 yaşından büyük aracı olanlara hurda teşviki olarak ÖTV’siz araç satışı, şoför esnafı için ÖTV ve KDV’siz araç satışı ve ağır hasarlı araçların trafikten çekilmesine yönelik kanun teklifi Meclis’e sunuldu. Peki kanun teklifi yasalaşırsa ÖTV muafiyeti hangi araçları kapsayacak? ÖTV muafiyeti ile birlikte araçlar ne kadar düşecek? İkinci el fiyatlarda düşüş olur mu?

Piyasaya dair merak edilenleri milliyet.com.tr’ye değerlendiren İstanbul Motorlu Araç Satıcıları Derneği (İMAS) Başkanı Hayrettin Ertemel şu ifadeleri kullandı: 2000 yılı öncesi model yılı yani 25 yaş ve üstü araçların hurdaya ayrılarak sıfır km yerli üretim araç satın alınması kaydıyla ÖTV’siz araç satışı, şoför esnafı için ÖTV ve KDV’siz araç satışı ile ağır hasarlı araçların trafikten çekilmesine yönelik kanun teklifi TBMM’ye sunuldu.

Sunulan teklifteki temel maksat eski otomobillerin geri dönüşüme verilmesini sağlamak, bu araçların yerine daha çevreci ve güvenli yerli üretim araçların alınmasını teşvik etmek. Kanun henüz görüşülmek üzere teklif aşamasında ancak yürürlüğe girdiği taktirde son yıllarda düşen yerlilik oranı, fiyatlar ve eski araçların hurdaya ayrılması noktasında faydalı olacaktır.

Ülkemizde uygulanan kademeli ÖTV sistemi sebebiyle yapılabilecek ÖTV indirimleri değişkenlik gösterecektir. Aynı otomobilin farklı donanımlı ya da daha yüksel motor hacmine sahip versiyonu bir üst ÖTV bareminde ise teşvikten daha fazla yararlanırken, düşük baremde olanlar bir miktar daha az yararlanabilir. Ortalama bir rakam vermek gerekirse 1 milyon TL değeri olan bir otomobilde yaklaşık 180 ila 200 bin TL arasında fiyat değişimi yaşanacaktır. Ancak kanunun teklif aşamasında olduğunu ve bu sebeple detaylarda farklılık olabileceğini hatırlatmakta fayda var.

Süreci netleşmeden değerlendirmek oldukça zor. Teklif kanunlaştırdığı taktirde hurdaya ayrılabilecek araç sahibi olan kullanıcılar tarafından yerli üretim araçlara talep mutlaka artacaktır. Dolayısıyla bu model ikinci el araçlara talep düşeceğinden fiyatlar bir miktar esneyebilir. Ancak teklif hurda iadesi şartı ile olduğundan hurda iadesiz satış fiyatları ve bu fiyatlara endeksli olan ikinci el rakamlarında kayda değer farklılık görülmeyecektir. Öte yandan kanun teklifi yasalaştığı taktirde markalar satışları artırmak adına süreci genel olarak desteklemeye gayret gösterirse ikinci el fiyatlarında da buna paralel gerileme olacağını söyleyebiliriz.

Son yıllarda artan otomobil fiyatlarıyla beraber trafikte bulunan 5 yaş ve üzeri araçların oranı %80 civarına yaklaşmış durumda. Bu %80’lik dilimin yaklaşık %57’sini 10 yaş ve üzeri araçlar oluşturuyor. İstatistiklerle beraber araç yaş ortalamasının yükseldiğini ve gençleştirmeye yönelik çalışmalara ihtiyaç olduğunu söyleyebiliriz. Genç modelli ve yeni jenerasyon otomobil sayısının artması çevreye, doğaya, trafik güvenliğine faydalı olacağı gibi bu araçların geri dönüşüme ayrılarak tekrar kazanımı da ekonomimiz açısından faydalı olacaktır.

Ülkemizin yürüttüğü ekonomi politikaları çerçevesinde son dönemde otomobilde ÖTV önemli bir konumda bulunuyor. Öte yandan ÖTV ekonomimizin en büyük gelir kalemlerinden bir tanesi. Yeniden değerleme oranları ile birlikte artması öngörülen yıllık ÖTV hedefleri de kararın yasalaşmasında zorluk oluşturabilecek faktörler arasında.

Ancak tüm koşullara rağmen ÖTV konusunda sürdürülebilir düzenleme %30’a gerileyen yerlilik oranını artırma ve eski araçların hurdaya ayrılması gibi talepler sektörümüzün öncelikli ihtiyaçları arasında. Bu bağlamda tüm koşullar ve sonuçlar Türkiye Büyük Millet Meclis’imizde detaylı değerlendirilerek en doğru karar mutlaka verilecektir. Bizlerin de sektörümüzün birer mensubu ve temsilcisi olarak ihtiyaç duyulduğu taktirde sürece gerekli tüm bilgi ve desteği her daim vereceğimizi belirtmek isterim.”

Kaynak: CNN Türk.

Devamını Okuyun

Yaşam

Türkiye’nin Lovemark’ları Brand Week Istanbul’da Ödüllerini Kavuştu

Türkiye’nin gönlünde taht kuranlar belli oldu

Türkiye’nin Lovemark’ları, Brand Week Istanbul’un ikinci gününde düzenlenen törenle ödüllerine kavuştu.

Yayınlandı

on

Yazan

Radio Mood App

MediaCat’in ilkini 2007 yılında gerçekleştirdiği ve 2008’den bu yana Ipsos işbirliğinde her yıl düzenli olarak yinelediği “Türkiye’nin Lovemark’ları” araştırmasının 17’nci yılında, 17 marka ödüle layık görüldü.

Lovemark’lar, Brand Week Istanbul’un ikinci gününde, MediaCat Genel Yayın Yönetmeni Pelin Özkan ve Ipsos Türkiye Brand Health Tracking Bölüm Lideri Özge Sönmez’in sunuş ve katılımıyla Inspiration Hall sahnesinde gerçekleşen törenle ödüllerine kavuştu. 

Türkiye’nin Lovemark’ları 2024

Beyaz Eşya: Arçelik

Parfümlü Yüzey Temizleyicisi: Asperox

Konserve Ton Balığı: Dardanel

Pizza: Domino’s

Ambalajlı Su: Erikli

Bulaşık Makinesi Deterjanı: Fairy

Sakız: Falım

Online Market: Migros (Migros Sanal Market & Migros Hemen)

Kahve: Nescafé

Çamaşır Makinesi Deterjanı: OMO

Akaryakıt: OPET

Dondurulmuş Gıda: Superfresh

Ketçap: Tat

E-ticaret: Trendyol

Çikolata: Ülker

Online Yemek Siparişi Sitesi / Uygulaması: Yemeksepeti

Banka: Ziraat Bankası

Brand Week Istanbul’un program ve konuşmacıların ve yılın en ilham verici haftasının tüm detaylarına https://brandweekistanbul.com adresinden ulaşabilirsiniz.

Devamını Okuyun
Reklam

En Çok Okunanlar