Atatürk Kültür Merkezi’nde, (AKM) Haftanın Etkinlik Programı | Bilet Al (7 Ekim – 13 Ekim 2024)
Türkiye’nin en yeni ve benzersiz sahne teknolojisine sahip Atatürk Kültür Merkezi’nde, (AKM) Ekim ayında sanatseverleri sanat dolu bir hafta bekliyor. AKM, Dünyaca ünlü sergilere ve birbirinden özel sahne performanslarına ev sahipliği yapıyor.
Anadolu’nun binlerce yıllık mitolojik ve kültürel tarihini sahneye taşıyan Anadolu Ateşi, farklı yörelerden derlenmiş 3000 halk dansı figürü ve halk müziğini içinde barındıran özgün prodüksiyonu ile AKM Türk Telekom Opera Salonu’nda sanatseverlerle buluşmaya devam ediyor. Mustafa Erdoğan imzasını taşıyan proje, Anadolu’nun binlerce yıllık kültür ve tarih mozaiğinin barışla harmanlanan ateşini tüm dünyaya tanıtmayı hedefliyor. Anadolu Ateşi, 8 Ekim saat 20.00’de AKM Türk Telekom Opera Salonu’nda izleyicilere görsel bir şölen yaşatacak.
Anadolu Ateşi; 8 Ekim Saat 20.30’da Türk Telekom Opera Salonu’nda.
BİZİM RENKLERİMİZ – DEVLET HALK DANSLARI TOPLULUĞU
Devlet Halk Dansları Topluluğu, “Bizim Renklerimiz” adlı halk dansları gösterisini, 8 Ekim günü saat 20.00’de Atatürk Kültür Merkezi Tiyatro Salonu’nda sahneleyecek. Sanat yönetmenliğini V. Yıldız Çankaya’nın üstlendiği etkinlikte orkestra eşliğinde; sıla hasreti, aşkın yüceliği ve sevinçler türkülerle dile gelecek. Etkinlikte, Anadolu’nun farklı yörelerine ait halk danslarının en seçkin örnekleri sahnelenecek.
Bizim Renklerimiz; 8 Ekim Saat 20.00’de AKM Tiyatro Salonu’nda.
CARMINA BURANA – İSTANBUL DEVLET OPERA VE BALESİ
İstanbul Devlet Opera ve Balesi, Bayern Kütüphanesi’nde bulunan 11, 12 ve 13. yüzyıldan kalan metinlerden esinlenerek Carl Orff tarafından bestelenen Carmina Burana’yı; 9 ve 10 Ekim tarihlerinde saat 20.00’de Türk Telekom Opera Salonu’nda 250 kişilik dev kadrosuyla bir kez daha sahneleyecek. Carmina Burana Latince metinlerle doğayı ve aşkı anlatırken, Ortaçağ Avrupa’sının kültürel ve sosyal yaşamını yansıtıyor. AKM’nin görkemli atmosferinde seyirciyle buluşacak eser, döner sahne ve sahne içindeki dinamik geçişlerle dolu bir seyir sunacak. İzleyiciler, sofito boruları sayesinde sahnedeki dekorların adeta dans ettiğine tanıklık edecek. Her bir parça, zaman kodlarıyla senkronize edilerek izleyicilere görsel bir şölen yaşatacak.
Carmina Burana; 9 Ekim – 10 Ekim Saat 20.00’de Türk Telekom Opera Salonu’nda.
AHUDUDU
Tiyatro tarihinin en çok sahnelenen komedilerinden biri olan “Ahududu”, 10 Ekim saat 20:00’de AKM Tiyatro Salonu’nda izleyiciyle buluşuyor. Joseph Kesselring’in yazdığı, Nedim Saban’ın uyarlayıp yönettiği bu eğlenceli oyun, daha önce Cary Grant’ın başrolünde yer aldığı “Arsenic and Old Lace” adıyla beyazperdeye de uyarlandı. Bu yeni versiyonda ise Suna Keskin ve Melek Baykal gibi önemli oyuncular başrolde yer alıyor. Melek Baykal’ın uzun bir aranın ardından sahneye dönüş yaptığı oyunda, yönetmen Nedim Saban da “deli” karakterini oynuyor. Kadroda ayrıca Cem Güler, Bülent Seyran, Birol Engeler, Murat Turhan, Özgür Yetkinoğlu ve Müge Kement gibi isimler yer alıyor.
Ahududu; 10 Ekim Saat 20.30’da AKM Tiyatro Salonu’nda.
ASİTANE MEŞKLERİ – İSTANBUL MEYDAN MEŞKLERİ TOPLULUĞU
M. Fatih Çıtlak’ın anlatımıyla İstanbul Meydan Meşkleri Topluluğu tarafından Osmanlı edebiyatının önemli bir parçası olarak kabul edilen “Asitane Meşkleri” dinletisi 11 Ekim Cuma günü saat 20.00’de Atatürk Kültür Merkezi Tiyatro Salonu’nda izleyiciler ile buluşacak. Medeniyetimizde, talebenin hocasından öğrendiği musiki eserini okumasına “meşk etme” tabiri kullanılırken, Türk musikisinde meşk usulü ise tarih boyunca saraylarda, görkemli konaklarda, camilerde ve tekkelerde uygulanmış ve mekâna, üsluba göre farklı tarzları beraberinde getirmiştir.
Asitane Meşkleri; 11 Ekim Saat 20.00’de AKM Tiyatro Salonu’nda.
İSTANBUL DEVLET SENFONİ ORKESTRASI DENİZBANK KONSERLERİ – SEZON AÇILIŞ KONSERİ
İstanbul Devlet Senfoni Orkestrası, 80. sezon açılış konserini 11 Ekim’de Türk Telekom Opera Salonu’nda gerçekleştirecek. Ünlü şef Alexander Rahbari’nin yöneteceği konserde, piyanist Gülsin Onay, Tchaikovsky’nin Piyano Konçertosu No:1 Si Bemol Major Op.23’ü seslendirecek. İkinci yarıda ise Tchaikovsky’nin Senfoni No:5 Mi Minor Op.64 icra edilecek.
İstanbul Devlet Senfoni Orkestrası Denizbank Konserleri – Sezon Açılış Konseri 11 Ekim Saat 20.00’de Türk Telekom Opera Salonu’nda.
ASİ KUŞ
12 Ekim saat 20.00’de Ali Poyrazoğlu’nun “Asi Kuş” adlı oyunu AKM Tiyatro Salonu’nda sahneleyecek. Ünlü sanatçı, “Asi Kuş” oyununda, Bizet’nin ünlü operası Carmen’i kendi yorumuyla ele alarak, opera, tiyatro, bale ve güldürü unsurlarını sanatseverlere bir araya getiriyor.
Asi Kuş; 12 Ekim Saat 20.00’de AKM Tiyatro Salonu’nda.
UÇAN HOLLANDALI – İSTANBUL DEVLET OPERA VE BALESİ
Bestesi ve librettosu ünlü Alman besteci Richard Wagner’e ait “Uçan Hollandalı” eseri, 12 ve 17 Ekim tarihlerinde Türk Telekom Opera Salonu’nda sahnelenecek. Flaman kültüründe ve gemiciler arasında dilden dile dünyaya yayılarak bir efsaneye dönüşen, birçok edebiyat türüne, sanat eserine, halk türkülerine, şarkılara, seremonilere konu olan, denizlerde sonsuza kadar dolaşmaya mahkûm olan “Uçan Hollandalı” adlı denizcinin hikayesi etrafında şekillenen eser, Wagner’in kendi yaşamına dair izler taşıyor. Sanatçının siyasi ve ekonomik zorluklar içinde varoluş mücadelesinin hikâyesini konu alan eser, sanatseverler ile bir kez daha buluşacak.
Uçan Hollandalı; 12 Ekim Saat 16.00 ve 17 Ekim Saat 20.00’de, Türk Telekom Opera Salonu’nda.
BEZM-İ SAFA – İSTANBUL DEVLET TÜRK MÜZİĞİ ARAŞTIRMA VE UYGULAMA TOPLULUĞU
İstanbul Devlet Türk Müziği Araştırma ve Uygulama Topluluğu, “Bezmi-i Safa” konseri 13 Ekim saat 20.00’de AKM Tiyatro Salonu’nda dinleyicilerle buluşacak. Konser, nihavend makamındaki seçkin eserlerden oluşan bir ince saz faslıyla başlayacak. Solist Güzin Değişmez’in sahne alacağı konserin sanat yönetmenliğini Osman Kırklıkçı üstleniyor.
Bezm-i Safa; 13 Ekim Saat 20.00’de AKM Tiyatro Salonu’nda.
WARHOL’UN DÜNYASI – POP ART’IN İKONU
28 Eylül- 31 Aralık tarihleri arasında AKM Çok Amaçlı Salon; modern sanatın en önemli isimlerinden biri olan Andy Warhol’a adanan “Warhol’un Dünyası – Pop Art’ın İkonu” sergisine ev sahipliği yapıyor. Warhol, Pop Art akımının öncülerinden biri olarak sanat ve yaşam arasındaki sınırları ortadan kaldıran eserleriyle tanınıyor. Sergide, Warhol’un tanınmış eserlerinin yanı sıra özel koleksiyonlardan seçilen eserler de sanatseverlerle buluşuyor.
Warhol’un Dünyası – Pop Art’ın İkonu 28 Eylül- 31 Aralık tarihlerinde AKM Çok Amaçlı Salon’da.
PABLO PICASSO – RESİMDEN SERAMİĞE BİR SERÜVEN
AKM Galeri’de yer alan “Pablo Picasso: Resimden Seramiğe Bir Serüven” sergisi, ünlü sanatçının orijinal gravürleri, çizimleri, posterleri, litografileri ve fotoğraflarından oluşan 170 eseri sanatseverlerle buluşturuyor. Kariyerine Paris’te başlayan ve burada Montmartre’daki “Bateau-Lavoir” atölyesinde tanınan Picasso, dönemin önemli sanat tüccarlarıyla tanışarak sanat dünyasında hızla yükseldi. Bohem yaşam tarzı ve tutkulu ilişkileriyle tanınan sanatçının eserleri, bu dönemde yaşadığı aşklardan derin izler taşıyor. Picasso’nun sanatı, yıllar içinde farklı stiller ve tekniklerle sürekli evrim geçirdi. Kübizm’in öncülerinden biri olan Picasso, 1907’de tanıştığı Derain ve Braque ile birlikte bu akımı geliştirdi. Sergide yer alan eserler, Picasso’nun sanat yolculuğunun çeşitli evrelerini ve onun sanatsal dönüşümlerini kapsıyor.
Pablo Picasso: Resimden Seramiğe Bir Serüven; 28 Eylül-31 Aralık Tarihlerinde AKM Galeri’de.
GELECEĞİN GÜÇLÜ KIZLARI: HAYALLER VE UMUTLAR
Kız Çocuklarını ve Emeklerini Destekleme Vakfı (KIZÇEV), kuruluşundan bu yana her yıl “Dünya Kız Çocukları Günü” olan 11 Ekim’de toplumsal farkındalık oluşturmak amacıyla çeşitli etkinlikler düzenliyor. Bu yıl, fotoğraf sanatçısı Eray Kapan’ın dünyanın farklı yerlerinde çektiği kız çocuklarına ait fotoğraflardan oluşan “Geleceğin Güçlü Kızları: Hayaller ve Umutlar” sergisi 11-16 Ekim tarihleri arasında AKM Tiyatro Salonu Fuaye Alanı’nda sanatseverlerle buluşuyor. Kız çocuklarının karşılaştığı zorluklara dikkat çekerek, potansiyellerini ve başarılarını ön plana çıkarma hedefi taşıyan sergi; cinsiyet eşitliği, eğitim, kız çocuklarının güçlendirilmesi ve onlara fırsat tanınmasının önemi gibi konuları ele alıyor. Sergi aynı zamanda, toplumsal değişime ilham vermeyi ve izleyicileri kız çocuklarının haklarını ve refahını savunma konusunda harekete geçirmeyi hedefliyor. Kapan’ın ilk bireysel sergisinde fotoğrafların yanı sıra, kız çocuklarını simgeleyen bazı objeler de yer alıyor.
“Geleceğin Güçlü Kızları: Hayaller ve Umutlar” sergisi 11-16 Ekim tarihleri arasında AKM Tiyatro Salonu Fuaye Alanı’nda.
Dünyanın en büyük mobil fotoğraf sergilerinden Huawei XMAGE sergisi ünlü fotoğrafçı Attila Durak küratörlüğünde “Kalpleri Isıtan Bir Dünya” teması etrafında fotoğraf meraklıları için hazırlanıyor.
Dünyanın en büyük mobil fotoğraf sergilerinden birisi olacak Huawei XMAGE Global Fotoğrafçılık Sergisi, 29 Kasım- 1 Aralık 2024 tarihleri arasında İstanbul’da, Divan Kuruçeşme’nin tarihi binasında gerçekleşecek. Huawei’nin fotoğrafçılık alanındaki gelişmiş teknolojilerinin ürünü olan bu eşsiz sergi, kültürel mirası ve insan hikayelerini fotoğraf aracılığıyla bir araya getiriyor.
DXOMARK tarafından dünyanın en iyi akıllı telefon kamerası unvanına layık görülen HUAWEI Pura 70 Ultra gibi üstün teknolojilere sahip ürünlerin fotoğrafçılık alanındaki yeteneklerini katılımcılara gösterecek olan sergi sadece sanata değil, mobil cihazların sanatsal ifadeye nasıl katkı sağladığını göstermesi sayesinde teknolojiye de yön tutacak.
Özenle seçilmiş eserler
Huawei’nin mobil fotoğrafçılık alanındaki 12 yıllık yolculuğunu gözler önüne serecek olan sergideki seçkiler, katılımcılara teknolojinin sanatla nasıl harmanlandığını da gösteriyor olacak. Serginin küratörü Attila Durak teknoloji ve sanatın iç içer geçmesi hakkında şunları söyledi:
“Andy Warhol’un ifade ettiği “Herkes bir gün on beş dakikalığına ünlü olacaktır” sözü, benim için 21. yüzyılın en eşitlikçi söylemlerinden biridir. Teknoloji Çağı’nın ilerleyen dönemlerinde büyük bir sıçrama gösteren dijital teknolojiler sayesinde fotoğraflar, bireylerin algılama, anlamlandırma, ilişkilendirme ve kaydetme işlemlerini gerçekleştirirken aynı zamanda sanatsal üretime de yardımcı olmaktadır. Cep telefonlarına entegre edilen uygulamalar ve geliştirilen programlar sayesinde fotoğraf sanatı, sıradanlıktan uzaklaşarak zengin bir anlatım diline ve de cep telefonları doğrudan fotoğraf sanatına katkı sağlayan tuallere, boyalara, fırçalara dönüşmektedir. Benim bu sergide küratör olarak üstlenmek istediğim rol; Huawei ile çekilen bu fotoğrafların sanat değeri taşıyan örnekler olduğunu ortaya koymak ve cep telefonu aracılığıyla çekilen bu görüntülerin fotoğraf sanatının ve zamanın belgelenmesinin güzel örneklerinden olduğunu ispat etmektir. Dahası, bu görüntüleri yaratan Huawei sahiplerinin de Andy Warhol’un dediği gibi birer sanatçı ve çağımızın ‘ünlüleri’ olduklarını göstermektir.”
Attila Durak, sergi seçkisini oluştururken teknik yeterlilik, estetik bütünlük, renk canlılığı, kompozisyon mükemmeliyeti ve sıra dışı konu seçimlerine özellikle önem verdiğini vurguluyor. XMAGE Sergisi’nin İstanbul’daki ziyareti, bir yandan insanlık tarihinin görkemli hikayelerini bugünün teknolojisiyle birleştirirken, diğer yandan sıradan anların sanatsal bir anlatıya dönüştüğü bu deneyimi herkesin erişimine sunuyor.
Kalpleri Isıtan Bir Dünya
İnsanlık mirasını, doğal güzellikleri ve kültürel çeşitliliği kutlayan XMAGE Sergisi, Huawei’nin sanatı ve teknolojiyi bir araya getirme çabasının en son örneğini katılımcılara sunmayı amaçlıyor. İstanbul’un tarihî atmosferiyle uyum içerisinde olacak bu sergi, dijital dünyanın sınırlarını aşarak izleyicilere sıcak ve samimi bir dünya sunacak.
İstanbul Büyükşehir Belediyesi Şehir Tiyatroları dünyaca ünlü ses ve ışık sanatçısı Hans Peter Kuhn ve dansçı, ressam Junko Wada’yı üç gün sürecek bir atölye çalışması için İstanbul’da konuk ediyor…
24, 25 ve 26 Kasım tarihlerinde 11.00-18.00 saatleri arasında, ÇGSM’nin bu sezonun ilk uluslararası atölyesi olarak, Müze Gazhane Meydan Sahne’de gerçekleştirilecek atölye çalışmasına profesyonel oyun ve dansçılar ile ses tasarımcıları birlikte proje üretmek için katılacak.
“Yavaş ama Hızlı” isimli atölye çalışması, yavaş hareketi temeline alan kısa bir tiyatro prodüksiyonu üretmeyi hedefliyor ve üç günlük bir çalışma sonucunda bu prodüksiyonun nasıl şekilleneceğinin olanaklarını araştırıyor. Katılımcıların bir bölümü Junko Wada ile bir performans hazırlarken, aynı anda aynı mekânda tasarımcılar ve performansçılar birbirinden etkilenerek çalışacaklar. Ses ve ışık alanından diğer katılımcılar Hans Peter Kuhn ile bu performansa uygun bir ışık ve ses tasarımı yapacak.
İzleyici olarak katılmak isteyenler cgsm.atolye@ibb.gov.tr mail adresine CV’leriyle birlikte başvurabilir. Kontenjan kısıtlıdır.
Hans Peter Kuhn, Berlin ve Amino’da (Kyoto, Japonya) yaşayan ve üreten besteci ve sanatçıdır. Işık ve ses enstalasyonları dünyanın birçok yerinde, Museum of Fine Arts Boston, Centre Pompidou Paris, Neue Nationalgalerie Berlin, Seattle Art Museum, Tokushima Modern Art Museum gibi müze ve galerilerde sergilenmiştir. Halka açık yerlerdeki enstalasyonları arasında: The Pier, New York 1996, A Light and Sound Transit, Leeds (UK) 2009, Vertical Lightfield, Singapore 2009, Acupuncture, Mattress Factory Museum, Pittsburgh (US) 2016, Martin Gropius Bau, Berlin (DE) 2017 sayılabilir. Robert Wilson ve Hans Peter Kuhn’un birlikte ürettiği “Memory Loss” (Hafıza Kaybı) isimli enstalasyon 1993’te Venedik’te Altın Aslan ile ödüllendirilmiştir. Tiyatroda, Luc Bondy, Claus Peyman, Peter Zadek, Peter Stein gibi yönetmenlerle çalışmıştır ve özellikle Robert Wilson’ın prodüksiyonlarına yaptığı müzik ve ses yerleştirmeleri ile tanınmaktadır. Laurie Booth, Dana Reitz, Suzushi Hanayagim Sasha Waltz ve Junko Wada’nın dans performansları için müzik bestelemiştir. Bu alanda New York Bessie Award ve Osaka Suzukinu Hanayagi Award’a layık görülmüştür. Duyma ve dinleme, dünya çapında gösterilen performanslarının temalarıdır. 2012’den bu yana Berlin Universität der Künste’de Ses Çalışmaları alanında misafir öğretim üyesidir.
Junko Wada, Tokyo’da Musashino Sanat Üniversitesi’nde resim okuduktan sonra, büyük ölçekli soyut resim çalışmalarında bulundu. Üretiminin fiziksel yönü, kendi kişisel dans stilinin oluşmasını sağladı. Resim ve dansın kaynağı aynıdır ve beden mekânda eşdeğer bir soyut heykele dönüştü. Resimlerinde fırça kullandığı gibi, sahnede bedeniyle resim yapmaktadır ve dans mekânda üç boyutlu bir resim haline gelmektedir. Hem resim hem de dans soyuttur ve geleneksel Japon sanatıyla ince bir ilişkisi vardır. 1985’ten beri Akio Suzuki, Rolf Julius, Hans Peter Kuhn gibi ses sanatçılarıyla işbirliği yapmıştır, Sasha Waltz & Guests “Dialoge series, noBody and Matsukaze) prodüksiyonlarında yer almıştır. ZKM Karlsruhe (Almanya), Centre Pompidou Paris (Fransa), Neue Nationalgalerie Berlin (Almanya), Telstra Adelaide Festival (Avusturya), Asian Art Museum San Francisco (ABD), Museo de Arte de Sao Paulo (Brezilya), Stedelijk Museum Amsterdam (Hollanda), Ruhrtriennale Essen (Almanya) gibi birçok müze ve galeride performanslarını sergilemiştir. 1989’da Stuttgart Schloß Solitude’dan burs aldı ve 1999’dan beri Berlin’de yaşamaktadır. 2003 yılında, 28 sanatçıyla birlikte yarattığı, bir yıl süren “Process Vol.2” projesi için Hauptstadtkulturfonds bursunu aldı. 10 yıllık bir aradan sonra 2005 yılında resim sanatına geri döndü ve Berlin’deki haus am Waldsee’de bir sergi açtı. Junko Wada Berlin’de yaşıyor ve çalışıyor.
Atatürk Kültür Merkezi’nde, (AKM) bu hafta sanatseverleri birçok etkinlik bekliyor. Tiyatrodan baleye, dünyaca ünlü sergilerden konserlere kadar performansların yer alacağı AKM’de İstanbul Devlet Senfoni Orkestrası Denizbank Konserleri kapsamında Öğretmenler Günü’ne özel konseri de müzikseverlerle buluşacak…
RICHARD
Okan Bayülgen’in W. Shakespeare’in ölümsüz eseri III. Richard oyunundan uyarladığı “Richard”, yeni sezonda tekrar İngilizce üst yazıyla Atatürk Kültür Merkezi Türk Telekom Opera Salonu’nda seyircisiyle buluşacak. 2023- 2024 sezonunun en çok izlenen oyunlarından biri olan “Richard”, Kabare Dada ve Net Sanat tarafından hayata geçirildi. Üstün Akmen Tiyatro Ödülleri’nde Yılın Prodüksiyonu ve Yılın Dramaturgu (Dilek Tekintaş), 10. Uluslararası Yeni Tiyatro Dergisi Emek ve Başarı Ödülleri’nde ise Yılın Oyuncusu (Okan Bayülgen), En İyi Koreografi (Dicle Doğan) ve Yılın Prodüktörü (Cemalettin Kömürcü) ödüllerine layık görüldü. Bugüne kadar 60 oyunda yaklaşık 110.000 seyirciye ulaşan ve kapalı gişe oynayan oyunda Okan Bayülgen’e, birbirinden değerli oyuncular ve canlı müzik performansıyla seyircinin beğenisini kazanan müzisyenler eşlik ediyor.
Richard, 19 Kasım Saat 20.30’da AKM Türk Telekom Opera Salonu’nda.
DON GIOVANNI- İSTANBUL DEVLET OPERA VE BALESİ
İstanbul Devlet Opera ve Balesi, Wolfgang Amadeus Mozart’ın ünlü operası “Don Giovanni”yi sahneye taşıyor. Lorenzo Da Ponte’nin kaleme aldığı librettosu ile kara komedi olarak tanımlanan “Don Giovanni”, insan doğasının en iyi ve en kötü yanlarını sergiliyor. Ruhsal ve dünyevi arzular, komedi ve trajediyle birlikte Mozart’ın dehasıyla birleşiyor. Aytaç Manizade’nin sahneye koyduğu eserin orkestrasını İbrahim Yazıcı yönetiyor.
Don Giovanni İstanbul Devlet Opera ve Balesi, 20 Kasım Saat 20.00’da Türk Telekom Opera Salonu’nda.
DÜNYANIN TÜRKÜSÜ- İSTANBUL DEVLET TÜRK HALK MÜZİĞİ KOROSU
Dünya üzerine söylenmiş türküler, solistler; Burçin Bahar Cantürk, Gökhan Temur Gürkan Soran, Halil Altıngöz, Hamdiye Erol Efeoğlu, Neşe Demir Akarçay ve Sultan Kapanoğlu’nun sesleriyle dinleyicisiyle buluşacak.
Dünyanın Türküsü, 20 Kasım saat 20.00’da AKM Tiyatro Salonu’nda
İNCE SAZ- İSTANBUL DEVLET MODERN FOLK MÜZİĞİ TOPLULUĞU
İstanbul Devlet Modern Folk Müziği Topluluğu tarafından hazırlanan İnce Saz konseri müzikseverlerle buluşacak. Osmanlı İmparatorluğu döneminin klasik müzik örneklerinden halk müziği şarkılarına, Anadolu’nun farklı coğrafyalarından derlenen ezgilere kadar geniş bir yelpazede yer alan eserler, Sanat Yönetmeni Bora Kayalar yönetiminde solistler Eda Karaytuğ ve Uğur Çınar tarafından seslendirilecek.
İnce Saz İstanbul Devlet Modern Folk Müziği Topluluğu, 20 Kasım Saat 19.00’da AKM Müzik Platformu’nda.
ATAMIZIN İZİNDE
Sanat yönetmenliğini Emre Erdal’ın yaptığı etkinlik, Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün sahip olduğu taş plak koleksiyonundaki eserler ile Riyaset-i Cumhur Heyeti sanatkarlarının bestelemiş olduğu eserlerden oluşan repertuarla dinleyicisinin karşına çıkıyor.
Atamızın İzinde İstanbul Devlet Türk Müziği Araştırma ve Uygulama Topluluğu, 21 Kasım 19.00’da AKM Müzik Platformu’nda.
CARMINA BURANA- İSTANBUL DEVLET OPERA VE BALESİ
İstanbul Devlet Opera ve Balesi, Bayern Kütüphanesi’nde bulunan 11, 12 ve 13. yüzyıldan kalan metinlerden esinlenerek Carl Orff tarafından bestelenen Carmina Burana’yı Türk Telekom Opera Salonu’nda sahneleyecek. Latince metinlerle doğayı ve aşkı anlatan eser, Orta Çağ Avrupa’sının kültürel ve sosyal yaşamını yansıtıyor. Prodüksiyon, solistler, orkestra, koro, bale ve modern dansın bir birleşimiyle izleyenlere görsel bir şölen sunacak.
Carmina Burana İstanbul Devlet Opera ve Balesi, 21 Kasım 20.00 ve 23 Kasım Saat 16.00’da Türk Telekom Opera Salonu’nda.
ÖĞRETMENLER GÜNÜ KONSERİ – İSTANBUL DEVLET SENFONİ ORKESTRASI DENİZBANK KONSERLERİ
İstanbul Devlet Senfoni Orkestrası Denizbank Konserleri, Öğretmenler Günü’ne özel konseriyle müzikseverlerin karşısına çıkıyor. Emektar tüm öğretmenlere adanan konserin repertuarında, Manuel de Falla’nın Endülüs ezgileri içeren Ateş Dansı, W. Kerschek’in cazdan balkan ezgilerinin ruhuna uzanan bir yelpazeyi içeren Trompet Dansları eseri ve B. Bartók’un son eserlerinden biri olan Orkestra için Konçerto yapıtı yer alıyor. Avusturyalı saygın Şef Thomas Rösner’in yöneteceği konserde, performansı ile müzikseverleri büyüleyecek olan trompet sanatçısı Matthias Höffs de yer alacak.
Öğretmenler Günü Konseri, 22 Kasım Saat 20.00’da Türk Telekom Opera Salonu’nda.
NEYZEN TEVFİK “HİÇ”
Uğur Yücel’in yıllar sonra tiyatro sahnelerine döndüğü tek kişilik oyunu Neyzen seyirciyle buluşmaya hazırlanıyor. Oyunda, Hiç’in peşinde alemlerde bazen mecnun bazen meczup gezerken Marmara Denizi kadar rakı içtiği rivayet edilen, veli ile deli arasında ince çizgide tekkesi kalbi olarak yaşamış̧ Neyzen’in hayat hikayesi anlatılıyor.
Neyzen Tevfik “Hiç”, 22 Kasım saat 20.30’da AKM Tiyatro Salonu’nda.
KIRMIZI KÜRE- İSTANBUL DEVLET TİYATROSU
İstanbul Devlet Tiyatrosu tarafından sahnelenen, Pınar Akkuzu’nun kaleme aldığı “Kırmızı Küre” oyunu, Güray Dinçol’un yönetiminde minik sanatseverler ile buluşuyor. Oyuncu kadrosu Çiğdem Aygün, Cansın Işık, Demet Ergün, Özen Çağla, Yasemin Taş, Adem Yıldırım, Ferhat Işıktaş’tan oluşuyor.
Kırmızı Küre, 24 Kasım Saat 15.00’da AKM Tiyatro Salonu’nda.
WARHOL’UN DÜNYASI- POP ART’IN İKONU
28 Eylül- 31 Aralık tarihleri arasında AKM Çok Amaçlı Salon; modern sanatın en önemli isimlerinden biri olan Andy Warhol’a adanan “Warhol’un Dünyası – Pop Art’ın İkonu” sergisine ev sahipliği yapıyor. Warhol, Pop Art akımının öncülerinden biri olarak sanat ve yaşam arasındaki sınırları ortadan kaldıran eserleriyle tanınıyor. Sergide, Warhol’un tanınmış eserlerinin yanı sıra özel koleksiyonlardan seçilen eserler de sanatseverlerle buluşuyor.
Warhol’un Dünyası- Pop Art’ın İkonu 28 Eylül- 31 Aralık tarihlerinde AKM Çok Amaçlı Salon’da.
PABLO PICASSO- RESİMDEN SERAMİĞE BİR SERÜVEN
AKM Galeri’de yer alan “Pablo Picasso: Resimden Seramiğe Bir Serüven” sergisi, ünlü sanatçının orijinal gravürleri, çizimleri, posterleri, litografileri ve fotoğraflarından oluşan 170 eseri sanatseverlerle buluşturuyor. Kariyerine Paris’te başlayan ve burada Montmartre’daki “Bateau-Lavoir” atölyesinde tanınan Picasso, dönemin önemli sanat tüccarlarıyla tanışarak sanat dünyasında hızla yükseldi. Bohem yaşam tarzı ve tutkulu ilişkileriyle tanınan sanatçının eserleri, bu dönemde yaşadığı aşklardan derin izler taşıyor. Picasso’nun sanatı, yıllar içinde farklı stiller ve tekniklerle sürekli evrim geçirdi. Kübizm’in öncülerinden biri olan Picasso, 1907’de tanıştığı Derain ve Braque ile birlikte bu akımı geliştirdi. Sergide yer alan eserler, Picasso’nun sanat yolculuğunun çeşitli evrelerini ve onun sanatsal dönüşümlerini kapsıyor.
Pablo Picasso: Resimden Seramiğe Bir Serüven; 28 Eylül-31 Aralık tarihlerinde AKM Galeri’de.
Akbank Sanat, sanatın büyülü dünyasını her yaştan sanatseverle buluşturmaya devam ediyor. Akbank Çocuk Tiyatrosu tarafından sahnelenen ve çocukların yaratıcılıklarını geliştirip hayal güçlerini genişletmeyi amaçlayan “Ne Olacağım Ben” oyunu, çocuklara hayallerinin peşinden gitmenin önemini anlatıyor…
Bu yıl 52. yaşını kutlayan Akbank Çocuk Tiyatrosu tarafından sahnelenen “Ne Olacağım Ben” adlı müzikal, perdesini açarak çocuklarla buluşmaya başladı. Oyun, Mayıs 2025 tarihine kadar çocukları ilham verici bir yolculuğa çıkararak, geleceğin sanatseverlerini ağırlayacak.
Onur Demircan’ın yazdığı, Tuluğ Tırpan’ın müziğiyle zenginleştirilen ve Zeynep Anacan’ın şarkı sözlerine imza attığı bu eğlenceli ve düşündürücü oyun, sürekli ders çalışıp test çözmek zorunda hisseden Leyla’nın, anne babası gibi mühendis olma hayalini gerçekleştirmek isterken ilham perisi Thalia ile tanışmasını ve hayatında yeni ufuklar açılmasını konu alıyor.
5 yaş ve üzeri çocuklara yönelik “Ne Olacağım Ben” oyunu, sezon boyunca Akbank Sanat’ta sahnelenecek.
Süre: 60 dakika Program Takvimi: 16-30 Kasım 2024 / 12.00-13.00 14-21 Aralık 2024 / 12.00-13.00 11-25 Ocak 2025 / 12.00-13.00 8-22 Şubat 2025 / 12.00-13.00 1 Mart 2025 / 12.00-13.00 5-19 Nisan 2025 / 12.00-13.00 3-17 Mayıs 2025 / 12.00-13.00
Bilet. Öğrenci 114.50 TL – Yetişkin 134.50 TL / Biletler Biletix’te ve Tiyatrolar.com’da.
Yorum yazabilmek için giriş yapın Giriş