Bodies dizisini spoilersız anlatmak için kullanılacak en iyi benzetme “İngilizlerin Dark’ı” Olur.
Netflix’te yayınlanan Dark sonrası bu kez ana fikir olarak yakın özellikli Bodies ile karşı karşıyayız.
Bodies dizisini kimler izlemeli? Dark dizisini izleyenler bu diziyi neden izlemeli? Bodies dizisinin artılar ve eksileri neler spoilersız olarak yorumlayalım.
İlk olarak şunu söylemekte fayda var “Dark dizisi ile aynı ise Bodies’i neden izleyeyim?” diye sorabilirsiniz : aslında ana fikir aynı ancak hem hikaye hem kurgu hem de anlatım şekli birbirinden farklı iki diziden bahsediyoruz. Ve Bodies Si Spencer tarafından yazılan Dc Vertigo çizgi romanından diziye uyarlanmış bir yapım. Bunu izlerken sahne geçişlerinde de güzel yansıtmışlar.
Bunun yanı sıra Bodies dizisini izlemeniz için sebeplerden birisi Dark’ın aksine bu dizi bir mini dizi yani tek sezonluk ve sekiz bölümlük bir yapımdan bahsediyoruz. Hatırlayacağınız gibi Dark dizisi üç sezon ama toplamda dört yılda tamamlanmıştı. İlk sezon ile ikincinin arasında iki yıl gibi uzun bir süre vardı. Sonrasında ise bir yıl ara verip final sezonunu izlemiştik. Bu kadar uzun ara verilen ve karmaşık bir timeline’a yani zaman çizgisine sahip hikayeyi akılda tutmak gerçekten çok çok zor olmuştu.
işte tam da bu noktada Bodies’in avantajı ortaya çıkıyor : Sekiz bölümü izliyorsunuz hikayeyi tek sezonda tamamlayabiliyorsunuz. Üstelik bölüm süreleri ortalama 50 dakika yani tam kararında bir süreye sahip. Aslında senarist bölüm sayısı ve süresi olarak her şeyi dozunda uyarlamış. Uzatmak için özel bir çaba sarf edip izleyiciyi sıkmamışlar.
Ve yine Dark dizisine göre bir avantajı da çok fazla karışık bir zaman çizgisine sahip olmayan hikayesinin olması. Çünkü tüm hikaye sadece dört farklı tarihte geçiyor ve bu tarihler arasındaki geçiş kafa karıştırmadığı çizgi roman kurgusu ile ekranın karelere bölünmesi de hoş olmuş.
Bodies’in Eksileri Neler?
Bodies, dizisinde her ne kadar senaryo tam dozunda yazılmış desem de bazı karakterlerin hikayesinin biraz daha derinine inilseydi çok daha iyi olabilirdi.
Dört ve beşinci bölümlerde bana dizinin akmadığını düşündüren sahneler oldu. Örneğin bu sahnelerden birisinde 1890 yılındaki dedektifin özel hayatındaki hikayenin derinine inilmişti ama hikayenin bütününe ne gibi bir hizmeti olduğunu anlayamadığım için sıkıldım. Hakkını vermeliyim bu sıkıcı bulduğum sahneler dizinin sonundaki bir tutuklama olayındaki “suçlunun kim olacağı” konusundaki tercihin değiştirilmesine “bir itiraf mektubu ile” sebep oluyor. Ama yine de bazı anlarda sizin de dizi akmıyor diyeceğinizi düşünüyorum. Neyse ki sekizinci bölümde final yapacağı için sonunu merak etmek izlemek için motivasyon yaratıyor.
Bir diğer eksi durum da 1890’da başlayan bir örgütlenmenin bana anlamsız gelmesi. Dizi de beni mi kaçırdım bilmiyorum ama bu örgütlenmenin baş kahramanının neden döngüde olduğu sanki havada kalmış gibi. ayrıca “Parçacık teorisi” denilen şeyin çalışam sistemi de yüzeysel geçilmiş gibi. Spoilersız anlatmak için diğer varsayımları açıkça yazamıyorum.
Bodies Dizisini Kimler İzlemeli?
Tüm bu eksilere rağmen bence izlenebilecek kalitede bir bilim kurgu. Eğer dark dizisini sevdiyseniz bu diziyi de kaçırmayın. Çizgi roman tutkunuysanız ve uyarlama yapımları izlemekten hoşlanıyorsanız bu diziyi siz de izleme listenize alın.
Tolga Yiğit
Yorum yazabilmek için giriş yapın Giriş