Bizi kendimizle, birbirimizle ve dünyayla yeni ve sağlam bağlar kurmaya davet eden Bozcaada Caz Festivali, sekizinci kez katılımcılarla buluşmaya hazırlanıyor. 6-7-8 Eylül tarihleri arasında Paribu ana sponsorluğunda, Kendine Has, Volkswagen, Jack Lives Here, CarrefourSA, Tchibo, Kale Grubu ve Jotun’un katkılarıyla gerçekleşecek olan Bozcaada Caz Festivali, bu yıl doğanın büyüleyici ağ sistemi olan miselyumun çok katmanlı yapısından ilham alıyor. Heyecan verici programı ile katılımcılarını her sene adanın özgün ruhunu caz ve disiplinlerarası etkinliklerle keşfetmeye davet eden festivalin erken dönem biletlerine Biletix üzerinden ulaşabilirsiniz.
Müzik programının yanı sıra farklı disiplinlerle dirsek teması kuran ve her yıl yeni bir tema etrafında şekillenen Keşif etkinlikleriyle de katılımcılarına zengin bir festival deneyimi sunan Bozcaada Caz Festivali, 6-7-8 Eylül 2024 tarihleri arasında sekizinci kez yola çıkıyor. Bu yıl biyoçeşitliliğin, sürdürülebilirliğin ve dayanıklılığın da doğal bir modeli olan “Miselyum” temasını odağına alan festival, katılımcılarını bu yaklaşım çerçevesinde, birlikte büyümenin, dönüşmenin ve yaratmanın gücünü keşfe davet ediyor. 3dots ve allaturca tarafından 6-7-8 Eylül tarihlerinde caz ritimlerinin hayatın her alanında kurduğu bağlantıları ve açtığı yeni yolları ada ruhuyla harmanlayacak.
Bu yıl sekizinci kez misafirlerini ağırlamaya hazırlanan Bozcaada Caz Festivali’nin kurucularından Çağıl Özdemir, festivale dair; “Festivalin sekizinci yılında, gücünü kurduğu bağlardan alan Bozcaada Caz Festivali’nin bu seneki Miselyum temasıyla bu bağları nasıl güçlendirebileceğimizi ve birbirimizden öğrenmeye devam ederken paydaşlarımızın arasında organik ve dinamik bir etkileşim ağını nasıl kurabileceğimizi keşfetmek için çok heyecanlıyız.’’ ifadelerini kullanırken, festivalin ana sponsorluğunu üstlenen Paribu Kurucu ve CEO’su Yasin Oral festivalle ilgili görüşlerini şu şekilde dile getirdi: “Kültür ve sanatın sürdürülebilir ve herkes için erişilebilir olması Paribu için son derece önemli. Kurulduğumuz günden bu yana kültür sanat alanını sahipleniyor ve ona destek veriyoruz. Bu doğrultuda kolektif bilinci, sürdürülebilirliği ve sanatın pek çok dalını destekleyen Bozcaada Caz Festivali’nin 8. yılında da bu önemli festivalin bir parçası olmaktan mutluluk duyuyoruz.”
Festivalin lansman partisine katılan Bozcaada Belediye Başkanı Yahya Göztepe, festivale ilişkin; “Bozcaada Caz Festivali, adanın değerine değer katan sayılı organizasyondan birisidir. Caz müzik de Bozcaadaya çok yakışıyor. Bu sene sekizinci defa hem Bozcaadalıları hem de farklı illerden katılımcıları ağırlamaya hazırlanan festivalin sürdürülebilirliği bizler için de çok kıymetli. Dilerim ki festival uzun yıllar boyunca adada varlığını sürdürerek, ada halkını ve ada kültürünü de içine katarak 10 yıllara, 20 yıllara ulaşan nice programı hayata geçirmeye devam eder.”
Bozcaada Caz Festivali, OECD tarafından 2023 yılında yayınlanan “Kültür, Spor ve İş Etkinliklerinin Etkisi Nasıl Ölçülür” (How To Measure The Impact of Culture, Sports and Business Events) başlıklı etki ölçümü rehberi odak alınarak gerçekleştirilen ve bu rehber baz alınarak yapılan ilk çalışmalardan biri olma niteliği taşıyan “Etki Raporu”nun verileri de festival lansmanında katılımcılarla paylaştı. Bozcaada Caz Festivali’nin etki raporunun tamamı ilerleyen günlerde kamuoyu ile paylaşılacak.
Gerçekleştirilen etki çalışmasında, ekonomik, çevresel ve sosyal etki ayrı başlıklar altında ve ayrı göstergeler ile ele alınırken bu üç başlığın birbiri ile örtüştüğü alanlara dair ek analizler de gerçekleştirildi. OECD kılavuzunda yer alan ‘diğer’ kategorisi ise bu çalışma kapsamında ağırlıklı olarak kültürel etkibaşlığı altında değerlendirildi.
Bu yıl sekizinci edisyonunu gerçekleştiren Bozcaada Caz Festivali, gerçekleştirildiği ilk günden bu yana adada yarattığı ekonomik ve sosyal hareketlenme ile de önemli bir etkiye sahip. Festival, sunduğu müzik programının yanı sıra yürüttüğü “Keşif” programıyla adaya yayılan atölye çalışmaları, geziler, networking etkinlikleri, paneller ve tartışma oturumları gerçekleştirerek toplumsal cinsiyet, ekolojik dönüşüm ve toplumsal kapsayıcılık alanlarında savunuculuk yapmaya devam ediyor.
Çeşitliliğin, sürdürülebilirliğin, dayanıklılığın doğal bir modeli: “Miselyum”
Bozcaada Caz Festivali sekizinci edisyonunda misafirlerini iç içe geçmiş ağların dünyasına adım atmaya davet ederek “miselyum” teması etrafında birleşiyor. Ekosistemler için besinleri ve bilgileri taşıyan, çevreleriyle sürekli bir iletişim ve etkileşim içinde olan yeraltı ağları olan miselyumlardan ilham alan festival, “Biz ne tür ağların üyesiyiz?”, “Parçası olduğumuz topluluklar ile birbirimizi karşılıklı olarak nasıl etkiliyoruz?”, “Bu simbiyotik ilişkide birbirimizi nasıl daha iyi besler, çeşitliliği ve dayanıklılığı nasıl destekleriz?” sorularının peşinden giderek katılımcılarını doğanın karmaşık bağlantılarını ve topluluklarımızdaki benzer yapıları keşfetmeye davet ediyor.
Kurulduğu ilk yıldan beri birbirinden farklı disiplinlerden sanatçı ve alanında uzman isimleri bir araya getiren Bozcaada Caz Festivali, bu sene de, çeşitliliğin ve etkileşimin bir arada nasıl daha güçlü bir bütün oluşturduğunu tartışmayı amaçlayarak birlikte büyümenin, dönüşmenin ve yaratmanın gücünü peşine düşüyor ve tıpkı miselyum gibi bilgi akışı, yenilikçi fikirlerin yayılması ve kültürel alışveriş gibi temalar etrafında merkeziyetsiz, esnek ve dayanıklı yapılar oluşturmayı hedefliyor.
Bağ bozumu telaşına karışan caz ritimleri artık bir ada klasiği
Festivalin ilk günü, Türkiye, Fransa ve Almanya sahnelerinden isimler sahnede olacak. Kendine has vokal tavrı ve ses rengiyle Türkiye’deki caz vokaline yeni bir soluk getiren ve son zamanlardaki üretimleriyle cazın sınırlarını genişleten şarkıcı, şarkı yazarı, tasarımcı ve multidisipliner sanatçı Deniz Taşar, elektronik unsurlarla cazı buluşturan Fransız-İsviçreli saksofoncu Léon Phal ve caz, funk, pop ve rock müziklerini dikkat çeken tekniğiyle bir araya getiren Alman davulcu, besteci, solo müzisyen ve müzik eğitimcisi Anika Nilles / Nevell müzik severlerle buluşacak.
Festivalin ikinci gününde, Türkiye sahnesiyle bu sefer de Hollanda ve Lüksemburg buluşacak. Bozcaada Caz Festivali’nde ilk kez sahne alacak, geleneksel cazın zengin mirasını modern dokunuşlarla birleştiren ve trompette Oğuz Can Bilgin, piyanoda Çağan Irmak Koç, bas gitarda Mine Yiğitbaşı ve davulda Öner Karaçuha’dan oluşan Öner Karaçuha Quartet, melodik ve elektronik müziklerle tüm festival katılımcılarını harekete geçirecek olan KLEIN, bir festival klasiği haline gelen ve bu sene Önder Focan önderliğinde Alper Yılmaz, Monika Bulanda, Adem Gülşen, Anıl Şallıel ve Barış Doğukan Yazıcı’yı özel bir projeyle bir araya getiren Bozcaada Ensemble, son olarak da Türkiye’de yıllardır hayran biriktiren ve geçtiğimiz 20 yıl boyunca elektronik müziğin yenilikçi sularını keşfe çıkan Hollandalı Kraak & Smaak (Live) festivalin ikinci gününde adaya müziği yayan isimler olacak.
Bozcaada Caz Festivali’nin son gününde ise kuzey cazını indie türüyle bir araya getiren, coğrafi sınırları ve türler çizgilerini tanımayan, doğaçlama odaklı işleri büyük takdir toplayan Danimarkalı topluluk Girls in Airports, müziklerini adaya en çok yakıştırdığımız projelerden birisi olan Cenk Erdoğan Trio, hip-hop ve caz müziğini harmanlayan piyanist, besteci, multi-enstrümentalist, rap sanatçısı ve yapımcı olarak pek çok tanınmış sanatçıyla çalışan Londra çıkışlı Alfa Mistsahne alacak. Bu sene canlı müzikler sonrasında DJ sahnesini teslim alarak dans pistini hareketlendiren isim ise Childplay olacak.
Festivalin geçtiğimiz senelerde hızla tükenen biletleri şimdi satışta!
Paribu ana sponsorluğunda, Kendine Has, Volkswagen, Jack Lives Here, CarrefourSA, Tchibo, Kale Grubu ve Jotun’un katkılarıyla, 3dots tarafından gerçekleşen Bozcaada Caz Festivali’nin sekizinci edisyonunun erken dönem kombine biletlerine şimdi Biletix üzerinden ulaşabilirsiniz.
Festivalle ile ilgili duyuruları bozcaadacazfestivali.com adresi ve sosyal medya hesaplarından takip edilebilir.
İBB Şehir Tiyatrolarında Bu Haftanın Oyunları (30 Ekim-3 Kasım 2024)
İstanbul Büyükşehir Belediyesi Şehir Tiyatroları, tiyatro sezonunun İBB Şehir Tiyatrolarında Bu Haftanın Oyunları (30 Ekim-3 Kasım 2024) haftasında 9 oyunla seyirci karşısına çıkıyor.
Bu hafta sanatseverleri Alp Tuğhan Taş’tan William Shakespeare’e, Suat Derviş’ten Özen Yula’ya klasik ve çağdaş yazarların eserlerinin ön planda olduğu zengin bir repertuvar bekliyor. Bu hafta Savaş ve Barış (Konuk Oyun), Hekabe, Hekabe Değil (Konuk Oyun), İkinci Perdenin Başı (Yeni Oyun), Hamlet, Tartuffe, Fosforlu Cevriye, Hayat Der Gülümserim, Kuğunun Şarkısı, Zehir adlı oyunlarımız seyirciyle buluşacak.
İBB Şehir Tiyatroları Haftanın Programı (30 Ekim-3 Kasım 2024)
SAVAŞ VE BARIŞ (Kocaeli Şehir Tiyatroları)
Dünya edebiyatının başyapıtlarından, Napolyon Savaşlarının ortasında üç aristokrat ailenin aşk, dostluk, ihanetle örülü hikâyesini anlatan Savaş ve Barış, Helen Edmundson’un uyarlamasıyla Mehmet Birkiye’nin rejisinde tüm ihtişamını korurken Tolstoy’un Rusya’sından günümüz toplumlarına geçerliliğini yitirmeyen temaları merkezine alıyor. Ley Tolstoy’un yazdığı, Mehmet Birkiye’nin yönettiği oyunda Cüneyt Gürbüz, Emre Işık, Serhat Güzel, Zeynep Özan, Başar Alemdar, Büşra Özdemir / Asena Keskinci, Ahmet Buğra Karakoyun, Ezgi Özbalı, Fatih Sevdi, Ata Şimşek, Nursel Çeliktürk, Tekin Ezgütekin, Sezen Düzakar Çetindaş, Çağrı Mengüç, İlker Bağlam, Tunç Efe, Semih Eraslan, Umut İsfen rol alıyor. Oyun, İstanbul Kültür ve Sanat Vakfı’nın işbirliğiyle 28. İstanbul Tiyatro Festivali kapsamında sahneleniyor. Oyun, 31 Ekim tarihinde Harbiye Muhsin Ertuğrul Sahnesi’nde. COMÉDIE-FRANÇAISE- HEKABE, HEKABE DEĞİL Molière’e kadar uzanan kökleriyle günümüzde faaliyetini sürdüren en eski tiyatro topluluğu olan Comédie-Française, prömiyerini bu yaz Avignon Festivali’nde gerçekleştirdiği en yeni yapımıyla İstanbul Tiyatro Festivali’ne geliyor. Gerçekle kurguyu, kişisel ile politik olanı birleştirerek sanatsal araçlarla hayatı şiirsel bir dönüşüme uğratan ünlü yönetmen Tiago Rodrigues, Hekabe, Hekabe Değil’de her zaman yaptığı gibi kelimelerin, bedenlerin ve hayallerimizin gücünü kullanarak dünyayı birlikte sorgulamamızı sağlıyor. Tiago Rodrigues’in yazıp yönettiği oyunda Éric Génovèse, Denis Podalydès, Elsa Lepoivre, Loïc Corbery, Gaël Kamilindi, Élissa Alloula, Séphora Pondi rol alıyor. Oyun, İstanbul Kültür ve Sanat Vakfı’nın işbirliğiyle 28. İstanbul Tiyatro Festivali kapsamında sahneleniyor. Oyun, 2, 3 Kasım tarihlerinde Harbiye Muhsin Ertuğrul Sahnesi’nde.
İKİNCİ PERDENİN BAŞI (Yeni Oyun)
Genç ve umutsuz bir oyuncu olan Muhsin, ünlü tiyatro yönetmeni Afet’in açtığı oyuncu seçmesine girme fırsatı bulur. Böylesi bir dönüm noktasında, hayatta hiçbir şeyin yolunda gitmemiş olmasının gerginliğini yaşamaktadır. Seçmelere saatinde yetişemediğinden dolayı içeri girip girmeme konusunda kararsız kalır. Herhangi bir mesleğe yeni başlayan pekçok genç için bu tür seçme veya sınavlar aslında kaybolan umutları bulma ve yeniden hayal kurabilmek için önemli bir eşiktir. Muhsin için ise bir adım ötesinde varoluş imtihanı başlayacaktır. Alp Tuğhan Taş’ın yazıp yönettiği oyunda Ebru Üstüntaş, Alp Tuğhan Taş rol alıyor. Oyun, 30 Ekim-2 Kasım 2024 tarihleri arasında Müze Gazhane Meydan Sahne’de.
HAMLET
Usta yönetmen Engin Alkan, Shakespeare’in dünya klasikleri arasında haklı bir yere sahip bu oyununu, farklı bir yorumla seyirciyle buluşturuyor. Yaşam ve ölüm arasında, iktidar ve intikam arasında, düşüncesi ile eylemi arasında insanın tüm zamanlara özgü çelişkilerini sahneye taşıyan, tiyatro tarihinin en ünlü eseri Hamlet, Engin Alkan’ın rejisinde çağdaş bir okumayla şimdiki zamandan bakılan çarpıcı bir hatırlamaya dönüşüyor. William Shakespeare’in yazdığı, Sabahattin Eyüboğlu’nun çevirdiği, Engin Alkan’ın yönettiği oyunda Müslüm Tamer, Doğan Altınel, Seda Çavdar, Elçin Atamgüç, Zeliha Bahar Çebi, Zafer Kırşan, Hira Ogeday Erkut, Ersin Bağcıoğlu, Göksel Arslan, Destan Batmaz, Osman Kaba, Emre Ertunç, Cihat Faruk Sevindik, Doğan Şirin, Oğuzhan Oğuz, Hüseyin Emre Şen, Deran Özgen rol alıyor. Oyun, 30 Ekim-2 Kasım 2024 tarihleri arasında Kağıthane Sadabad Sahnesi’nde.
TARTUFFE
Zengin mi zengin bir adamın, ailesindeki ve çevresindeki kimseyi dinlemeden evine yerleştirdiği sahtekar bir sofu ile hem kendi hem de çevresindekilerin hayatını beter etmesini anlatan bu ölümsüz eserde; inancı, aileyi, aşkı, erkek-kadın farklarını, dünümüzü, bugünümüzü, mizahı, müziği, acıyı, hüznü, rahatsız edici türlü anları iç içe ve olanca dinamiğiyle seyircinin karşısına çıkarıyoruz. Orhan Veli’nin olağanüstü çevirisine, şiirlerinden bestelenen şarkıların da eşlik ettiği seyirliğimizle, hayata dair bu acayip bilmeceyi bir kez daha kahkahalarla selamlıyoruz. Molière’in yazdığı, Orhan Veli Kanık’ın çevirdiği, Yiğit Sertdemir’in yönettiği oyunda Bennu Yıldırımlar, Emre Şen, Gürkan Başbuğ, Mehmet Soner Dinç, Murat Garipağaoğlu, Naci Taşdöğen, Nilay Bağ, Özge Kırdı, Semah Tuğsel, Tolga Yeter, Yeşim Koçak, Zeynep Göktay Dilbaz rol alıyor. Oyun, 30 Ekim-2 Kasım 2024 tarihleri arasında Üsküdar Musahipzade Celal Sahnesi’nde.
FOSFORLU CEVRİYE Anne babasını tanımadığı için gökteki yıldızlardan doğduğuna inanan, denizin kucağında bir sokak çocuğu olarak büyüyen, Galata mevkiinde karnını doyurabilmek için “icra-i sanat” eyleyen Cevriye, sıradan bir sokak kızı değil aslında İstanbul sokaklarının ta kendisidir. Hastalık ve soğuktan ölüme yaklaştığı o gece, karşısına çıkan esrarengiz bir Adam sayesinde hayata ve kara sevdaya tutunur. Cevriye’nin daha önce tanıdığı erkeklere hiç benzemeyen ve ona “siz” diye hitap eden bu Adam aslında gizli yaşayan bir idam mahkûmudur. Cevriye onu tanıdığı günden sonra artık bambaşka bir “insan” olmuştur. Hapis, sürgün, aradan geçen zaman ve türlü belalara rağmen bu aşktan vazgeçmeyen Cevriye, sevdiği için her şeyi göze alacaktır. Oyunda 1930-40’lı yılların İstanbul’u zengin tasvirleriyle sunuluyor. Mahallelerin arka sokaklarında, hapishanelerinde, batakhanelerinde hayata tutunmaya çalışan kadınların, annelerin, çocukların ve afili delikanlıların otoriteyle olan ilişkisi çarpıcı öykülerle aktarılıyor. Suat Derviş, 60’lı yılların başında Türkiye’ye döndüğünde siyasi-mesleki ve maddi anlamda zorlu bir dönemden geçiyordu. “Fosforlu Cevriye” romanını yayınevlerine teklif ediyor fakat ne yazık her seferinde reddediliyordu. Suat Hanım’ın büyük arzusu, bu eserin yayınlanmasından öte, bir “müzikal” olarak oyunlaştırıldığını görmekti… Bunun için ilk görüştüğü kişi genç aktris Gülriz Sururi idi… Gülriz Hanım’ın da arzusu oyunu Şehir Tiyatroları’nda sahnelemekti… “Karanlık bir gecede gökten düşüp parçalanan bir yıldız gibi…” kalbimizde iz bırakan Suat Derviş’e, Reşat Fuat Baraner’e, Nazım Hikmet’e ve Gülriz Sururi’ye sevgiyle… Suat Derviş’in yazdığı, Gülriz Sururi’nin uyarladığı, Yelda Baskın’ın yönettiği oyunda Ayşe Günyüz Demirci, Besim Demirkıran, Binnur Şerbetçioğlu, Direnç Dedeoğlu, Esra Ede, Çağatay Palabıyık, Elif Verit, Emre Yılmaz, Hakan Örge, Irmak Örnek, Nur Saçbüker Otan, Samet Silme, Tuğrul Arsever, Yağmur Damcıoğlu Namak, Yunus Erman Çağlar, Zeynep Ceren Gedikali rol alıyor. Oyun, 30 Ekim-2 Kasım 2024 tarihleri arasında Ümraniye Sahnesi’nde.
HAYAT DER GÜLÜMSERİM Yıllarca olağanüstü kadın karakterlere hayat vermiş bir oyuncu, AVM yapılmak üzere yıkılacak bir sahneye veda eder. Anlatılmaya değer bulunmayan farklı sınıflardan kadınların sıcak ve aşina hayat hikâyeleri, ilk kez aktarılır. Özen Yula’nın yazıp yönettiği oyunda Sema Keçik, Serkan Bacak rol alıyor. Oyun, 30 Ekim-2 Kasım 2024 tarihleri arasında Üsküdar Kerem Yılmazer Sahnesi’nde.
KUĞUNUN ŞARKISI Anton Çehov’un tek perdelik kısa oyunlarından biri olan Kuğunun Şarkısı’nda, yaşlı ve yalnız bir aktörün geçmişiyle yüzleşmesine, hayatını sorgulamasına, pişmanlıklarına ve aradan geçen onca yıla rağmen, hala, hayatta en iyi yaptığı şeye, aktörlüğe tutunmaya çalışmasına tanık oluyoruz. Oyunda, insan doğasının gizli özlemlerini, öfkelerini ve tutkularını yansıtan önemli bir Çehov karakteri olarak karşımızda duran Svetlevidov’un anılarında yeniden canlanan Shakespeare’nin seçme tiradları, izleyenleri de oyuncunun geçmişine doğru bir yolculuğa çıkarıyor. Alkışlar, tebrikler, aşklar ve şöhretin sarhoşluğuyla, yaşamı boyunca mutluluğu ve hayatın anlamını arayan Svetlevidov, geride bıraktığı onca hayal kırıklığına ve çektiği bütün sıkıntılara rağmen, sahnede ölümü bekliyor olduğu gerçeğinin önünde bile başını eğmeden durmaya devam ediyor. Bora Seçkin’in yönettiği oyunda Bora Seçkin, Ertan Kılıç, Naşit Özcan, Yeliz Şatıroğlu rol alıyor. Oyun, 30 Ekim-2 Kasım 2024 tarihleri arasında Müze Gazhane Prof. Dr. Sevda Şener Sahnesi’nde.
ZEHİR Geçmişte yaşadıkları trajik kaybın ardından ayrılan çift, yıllar sonra bir araya gelmek zorunda kalır. Bu buluşma, acılı bir geçmiş hesaplaşmasına dönüşür. Karşı tarafın da neler hissettiğine dair eksik bırakılan taşlar yerine oturur. Kadın ve erkek dünyasının bakış açısına odaklanan eser Hollanda prömiyerinin ardından birçok dile çevrilmiştir. Lot Vekemans’ın yazdığı Şaban Ol’un çevirip yönettiği oyunda Sevinç Erbulak, Ahmet Saraçoğlu rol alıyor. Oyun, 2 Kasım 2024 tarihinde Beylikdüzü Rasim Öztekin Sahnesi’nde.
BKM prodüksiyonu ‘ARAF: Bir mor ve ötesi Müzikali’, şarkılarıyla seyircileri bir zaman tüneline sokacak; yüzyıllardır sorulan sorulara ‘mor ve ötesi’ şarkıları cevap olacak…
BKM’nin heyecan uyandıran yeni prodüksiyonu ‘Araf: Bir mor ve ötesi Müzikali’ uzun zamandır merakla beklenen bir buluşmayı seyircilerin karşısına çıkarıyor.
Güçlü oyuncu kadrosu ‘mor ve ötesi’ şarkılarını canlı bir orkestrayla birlikte sahneye taşıyacak!
‘Araf: Bir mor ve ötesi Müzikali’ için güçlü bir oyuncu kadrosu bir araya geldi. Baran Bölükbaşı, Şifanur Gül, Reha Özcan ve Canan Ergüder’in başrolü paylaştığı müzikalde Beyti Engin, Cem Güler, Yunus Emre Terzioğlu, Ece Yaşar, Ayşe Buse Özgel, Ayşegül Aslan Öcal, Bahar Elden, Bartu Ayaz, Beril Korkmaz, Ezgi Acıoğlu İlteriş Berat Bakırhan, Yağmur Elif Seber sahnedeki yerini alacak.
Oyuncular sahnede ‘mor ve ötesi’ şarkılarını seslendirirken canlı bir orkestra onlara eşlik edecek. Seyirciler bir yandan görsel bir şölen yaşarken diğer yandan ‘mor ve ötesi’ şarkılarıyla zaman tüneline girecek.
İlk oyun tarihleri açıklandı, biletler satışta…
Sezon boyunca Maximum Uniq Hall sahnesinde seyircileri ile buluşmaya hazırlanan benzersiz müzikalin ilk oyun tarihleri açıklandı. 25,26 ve 27 Kasım’da seyircinin karşısına çıkacak olan ‘Araf: Bir mor ve ötesi Müzikali’nin biletleri yakında satışa açılacak. Müzikal; sahne prodüksiyonu, tasarımları, müzikleri ve sürprizleriyle perde açmaya hazırlanıyor.
Çok eski bir öyküyü yepyeni bir sunumla buluşturacak olan ‘Araf: Bir mor ve ötesi Müzikali’ yakında sahnede!
KÜNYE:
Yapımcı: BKM Proje Tasarım ve Yönetmen: Ömer Fırat Köker Proje Yapımcıları: Birnil Sarıkaş, Yağmur Akpınar Oyuncular: Baran Bölükbaşı, Şifanur Gül, Reha Özcan, Canan Ergüder, Beyti Engin, Cem Güler, Yunus Emre Terzioğlu, Ayşe Buse Özgel, Ayşegül Aslan Öcal, Bahar Elden, Bartu Ayaz, Beril Korkmaz, Ece Yaşar, Ezgi Acıoğlu, İlteriş Berat Bakırhan, Yağmur Elif Seber Uyarlama: Ayça Seymen, Ömer Fırat Köker, Seda Güney Çevirmen: Firuze Elif Şahin Müzik Direktörü: Kaan Arslan Hareket Tasarımı ve Koreografi: Utku Demirkaya Sahne Tasarımı: Barış Dinçel Kostüm Tasarımı: Deniz Bilgili Işık Tasarımı: İsmail Sağır Saç ve Makyaj Tasarım: Murat Polat Yönetmen Yardımcıları: Ayça Seymen, Seda Güney Yapım Koordinatörü: Sibel Nurtuğ Ovalı Barlas Reji Asistanları: Eylül Şahin, Senem Biricik Vokal koçu: Ayşegül Aykaç Afiş: ve Yaratıcı Ajans: Tribal Worldwide İstanbul Medya İlişkileri: PPR Medya ve İletişim Afiş Fotoğrafı: Fethi Karaduman Backstage video: Hüseyin Demirkıran Çeviri Danışmanı: Yağmur Lugsdin
Zorlu PSM’nin elektronik müziğin enlerini sahnesinde ağırladığı yüksek tempolu “PSMLoves2Dance” konser serisi yeni sezonda da devam ediyor. “PSMLoves2Dance” konser serisinde %100 Müzik katkılarıyla sahne alacak olan Alman ikili Adana Twins, hayranlarına 12 Ekim’de müzik ve dans dolu bir gece yaşatmaya hazırlanıyor.
Adana Twins’in yanısıra yenilikçi Afriqua, dinamik Kilimanjaro ve Türkiye elektronik müzik sahnesinin öncüsü Murat Uncuoğlu da gecede sahne alacak isimlerden olacak.
Müzikal sınırları zorlayan, kültleşen parçaları ve etkileyici setlerini elektronik müzik aracılığıyla izleyiciye geçiren Alman ikili Adana Twins, 12 Ekim akşamı Turkcell Sahnesi’ne geliyor…
Benjamin’in hip-hop sevgisini Friso’nun kulüp müziği tutkusuyla birleşen ve ünlü DJ’ler Pete Tong, Solomun ve Tale Of Us gibi isimlerin desteğiyle dünya çapında başarılar elde eden Adana Twins, 2012’de yakaladıkları büyük çıkışlarının ardından İspanya, İngiltere ve Almanya’daki çok sayıda uluslararası festivalde ve büyük kulüplerde sahne aldı. Gittikleri her yerde dans pistlerini coşturan Alman ikili, 12 Ekim akşamı Turkcell Sahnesi’nde izleyenlere unutulmaz bir gece yaşatacak.
‘PSMLoves2Dance’ ile dans müziğinin enleri Zorlu PSM’de!
12 Ekim Cumartesi 21.00’de %100 Müzik katkılarıyla Zorlu PSM Turkcell Sahnesi’nde Adana Twins’in yanısıra yenilikçi Afriqua, dinamik Kilimanjaro ve Türkiye elektronik müzik sahnesinin öncüsü Murat Uncuoğlu da sahnede olacak.
Kapı Açılış: 21.00
Afriqua: 21:00
Kilimanjaro: 22:30
Adana Twins: 00:00
Murat Uncuoğlu: 01:30
%100 Müzik katkılarıyla gerçekleştirilecek PSMLoves2Dance: Adana Twins etkinliğinin sınırlı sayıdaki biletleri passo.com.tr’de.
Müzikli tiyatro oyunu Üç Tunç Tas, 8 Ekim Salı günü sezon galası ile Baba Sahne‘de tiyatroseverlerle buluşmaya hazırlanıyor. Üç Tunç Tas, oyununa bilet alabileceğiniz link haberimizin sonunda 👇🏻
Üç Tunç Tas Oyunun Konusu Nedir?
İlişkilerin karmaşıklığı ve insanın iç dünyasındaki sorgulamaları konu alan müzikli tiyatro oyunu “Üç Tunç Tas”, derin ve sevgi dolu bir ilişkinin arka planında, bir terapist eşliğinde yaşanan içsel yolculuğu, eğlenceli bir anlatımla seyirciyle buluşturuyor.
Birbirlerine tutkuyla bağlı, ancak sürekli tartışmaların içinde kaybolan bir çiftin sorunlarını odağına alan tek perdelik müzikli tiyatro oyunu “Üç Tunç Tas”, hem eğlenceli hem de duygusal bir yaklaşımla izleyiciyi içine çekerek ilişkilerin derinliklerine dokunuyor.
Tiyatro Gün ekibinin yazdığı, yönetmenliğini Ahmet Şenaşnas’ın üstlendiği “Üç Tunç Tas” müzikli tiyatro oyununun oyuncu kadrosunda; Ahmet Şenasnas, Selsu Sabur ve Berkay Özcan yer alıyor. Oyunun canlı orkestra müzikleri ise Yahya Semih Bulut, Sena Uzer, Ulaş Uysal ve Kağan Kurtcan tarafından sahnede sergileniyor. Afiş tasarımı Selsu Sabur tarafından yapılırken, ışık tasarımı Caner Ün imzası taşıyor.
Yorum yazabilmek için giriş yapın Giriş