Bizimle iletişim kur

Kitap

Can Yayınları’ndan Aralık Ayında Hangi Kitaplar Çıkacak?

Yayınlandı

on

Radio Mood App

Can Yayınları’nın aralık programı açıklandı. Yayınevinin aralık ayı yayın programında ödüllü yazarlardan klasik eserlere yine farklı türde pek çok nitelikli yapıt yer alıyor…

Bu ay Nobel Edebiyat Ödüllü Kolombiyalı yazar Gabriel García Márquez’in edebiyat tarihinin en önemli ve çarpıcı eserlerinden biri olarak kabul edilen romanı Yüzyıllık Yalnızlık özel ciltli baskısıyla yayımlanıyor.

Büyülü gerçekçilik akımının önde gelen isimlerinden Arjantinli yazar Jorge Luis Borges, üç eseri Tartışmalar, Ficciones ve Önsözler Kitabı Can Yayınları etiketiyle raflardaki yerini alıyor.

Su Kürü ve Mavi Bilet yapıtlarının ödüllü yazarı Sophie Mackintosh Lanetli Ekmek’le, Çağdaş Amerikan korku edebiyatının önemli temsilcilerinden Thomas Ligotti, tüyler ürperten 13 öyküden oluşan eseri Karakâtip’le, Susan Sontag deneysel kurgu alanındaki ilk çalışması İyiliksever’le, Normal İnsanlar, Güzel Dünya, Neredesin? ve İntermezzo kitaplarının yazarı Sally Rooney, ilk romanı Arkadaşlarla Sohbetler’le okurla buluşuyor.

1999 yılında kaybettiğimiz usta kalem Selçuk Baran’ın 1948 ile 1989 yılları arasında tuttuğu 12 defterden oluşan Günlükler’i ilk kez Can Yayınları tarafından yayımlanırken, klasiklerden Vivant Denon ile Jean-François de Bastide’den İki Hovarda Öykü, Nikolay Gogol’dan Bir Delinin Güncesi ve Fayton da aralık ayı programının göze çarpanları arasında yer alıyor.

Can Yayınları aralık ayı yayın programını açıkladı. Yayınevinin aralık ayı yayın programında modern edebiyattan klasik eserlere çok sayıda nitelikli yapıt var.

Jorge Luis Borges, Tartışmalar (çev. Çiçek Öztek), Ficciones (çev. Emrah İmre), Önsözler Kitabı (çev. Saliha Nilüfer)

Büyülü gerçekçilik akımının önde gelen isimlerinden Arjantinli yazar Jorge Luis Borges, aralık ayında üç kitabıyla Can Yayınları’nda. Borges’in 1930’lu yıllarda kaleme aldığı felsefeye, teolojiye, edebiyata dair kısa denemelerinden oluşan eseri Tartışmalar, yazarın düşsel bir evreni kurguladığı, en sevilen hikâye derlemelerinden Ficciones, 1920’lerden 1970’lere kadar birçok kitap için yazdığı önsözlerden oluşan ve ilk kez Türkçe yayımlanan Önsözler Kitabı bu ay raflarda.

Sophie Mackintosh, Lanetli Ekmek (çev. Püren Özgören)

Lanetli Ekmek, Su Kürü ve Mavi Bilet yapıtlarının ödüllü yazarı Sophie Mackintosh’tan, Fransa’da bir kasaba halkının zehirlendiği ve sorumluların ortaya çıkmadığı gerçek bir olayın ekseninde ilerleyen tutku romanı. Eleştirmenler bu kitabı, “Yazar, sadece yakın geleceği kaygı uyandıracak kadar ayrıntılı hayal edebildiğini değil, tarihteki olayları da şakacı bir dille yorumlayabildiğini gösteriyor,” diye yorumluyor. Roman, çıldırmış bir kasabanın, kana karışan zehir benzeri kıskançlığın, insanı yakıp tüketen arzunun erotik öyküsünü cesur ve büyüleyici bir dille aktarıyor.

Ciltli Özel Baskı: Gabriel García Márquez, Yüzyıllık Yalnızlık (çev. Seçkin Selvi)

Nobel Edebiyat Ödüllü Kolombiyalı yazar Gabriel García Márquez’in edebiyat tarihinin en önemli ve çarpıcı eserlerinden biri olarak kabul edilen romanı, Yüzyıllık Yalnızlık özel ciltli baskısıyla raflardaki yerini alıyor. Yayımlanmasının üzerinden 57 yılı aşkın bir süre geçmesine rağmen dünya edebiyatının en sevilen eserlerinden biri olmaya devam eden eserinde Márquez, Albay Aureliano Buendía ve ailesinin nesiller boyu süren hikâyesiyle hem tarihin hem de insan doğasının karmaşıklığını gözler önüne seriyor.

Thomas Ligotti, Karakâtip (çev. Berna Seden)

Çağdaş Amerikan korku edebiyatının önemli temsilcilerinden Thomas Ligotti, tüyler ürperten 13 öyküden oluşan eseri Karakâtip’le okurla buluşuyor. Kitaba kendi adı Karakâtip’i veren anlatıcının, çeşitli kişiliklere büründüğü bu gerilim dolu öyküler, elinizden düşüremeyeceğiniz bir başyapıt.

Selçuk Baran, Günlükler

Can Yayınları, 1999 yılında kaybettiğimiz usta kalem Selçuk Baran’ın 1948 ile 1989 yılları arasında tuttuğu 12 defterden oluşan Günlükler’i yayımlayarak, ilk kez okurla buluşturuyor. Baran’ın 15 yaşında başlayıp 56 yaşına kadar çeşitli aralıklarla yazdığı bu defterler, yazarın entelektüel bilincinin nasıl şekillendiğini gösterirken Türkiye’nin geçirdiği değişimlerin de izini sürüyor.

Susan Sontag, İyiliksever (çev. Duygu Şahin)

İyiliksever, Amerikan edebiyatının önemli isimlerinden Susan Sontag’ın deneysel kurgu alanındaki ilk çalışması. İlk kez 1963’te yayımlanan ve eşsiz bir yazarı dünyaya duyuran bu eser, eğlenceli olmasının yanı sıra rahatsız edici ve derinlikli bir antiroman olma niteliğinde.

Sally Rooney, Arkadaşlarla Sohbetler (çev. Pınar Umman)

Normal İnsanlar, Güzel Dünya, Neredesin? ve İntermezzo kitaplarının yazarı Sally Rooney, ilk romanı Arkadaşlarla Sohbetler’de büyümeyi ve ilişkilerin sonsuz karmaşıklığını ele alıyor. Kimlik ve iletişimin derinliklerine inerek aslında kim olduğumuz ile kendimizi topluma kim olarak sunduğumuz arasındaki uçurumu da irdeleyen Rooney, modern aşklara ve arkadaşlıklara zekice bir yorum getiriyor.

Vivant Denon ve Jean-François de Bastide, İki Hovarda Öykü (çev. Melis Oflas)

Jean-François de Bastide’in 1755’te yayımlanan “Aşk Yuvası” adlı öyküsü ile Vivant Denon’un 1777’de anonim bir şekilde yayımladığı “Yarın Yok”tan oluşan İki Hovarda Öykü aralık ayında tek kitapta. İki Hovarda Öykü’de 18. yüzyıl cinselliğini özgürlükçü bir tarzda ele alan Vivant Denon ve Jean-François de Bastide, edebî bir metnin içine mimari detayları da ekleyerek dönemin sanat anlayışına dair ipuçları sunuyor ve geçici heveslerin peşine düşen karakterlerin etrafında geziniyor.

Nikolay Gogol, Bir Delinin Güncesi ve Fayton (çev. Lütfiye Pehlivan)

Can Yayınları, Rus edebiyatının öncü isimlerinden Nikolay Gogol’ün başyapıtlarından kabul edilen Bir Delinin Güncesi ve öykü türünün en yetkin örneklerinden biri olan Fayton’u aralık ayında tek kitapta bir araya geliyor. Gogol, Bir Delinin Güncesi’nde okura tatlı tatlı deliren Petersburg’lu memur Poprişçin’in sanrılarla dolu öyküsünü aktarırken, Fayton’da arzu nesnesine dönüşen bir faytonun maceralarına odaklanıyor.

Devamını Okuyun
Reklam
Yorum gezintisi

Yorum yazabilmek için giriş yapın Giriş

Yorum Yaz

Kitap

Can Bonomo’nun İlk Romanı “Ateşli Silahlar ve Bilardo” İlk Haftasında İkinci Baskıya Girdi

Yayınlandı

on

Yazan

Radio Mood App

Can Bonomo’nun okur tarafından büyük ilgi gören ilk romanı Ateşli Silahlar ve Bilardo, ikinci baskısıyla okurla buluşuyor. Mundi etiketiyle yayımlanan kitap, modern dünyanın başarı takıntısı, sınıf atlama çabası ve köşeyi dönme hayallerini ruh ve sinir hastalıklarıyla harmanlanıyor. Romanda moto-kurye Necip’in yolculuğu, bir yandan maddi çıkmazlarla dolu hayatın gerçeklerini gözler önüne sererken diğer yandan varoluşsal kaygıların absürd komedisine dönüşüyor.

Can Bonomo’nun ilk romanı Ateşli Silahlar ve Bilardo ikinci baskısıyla raflardaki yerini alıyor. Aralık başında ilk baskısı yayımlanan ve bir hafta içinde büyük ilgi görerek ikinci baskıya giden kitap, Sultangazi’de evlere damacana su servisi yapan bir moto-kuryenin kripto dünyasına bulaşması sonrası yaşananları mizahi bir dille ele alıyor.

Modern Robin Hood’lara yer var mı bu hayatta?

Bir moto-kuryenin Sultangazi’nin dar sokaklarından kripto para dünyasına uzanan yolculuğu, bir yandan maddi çıkmazlarla dolu hayatın gerçeklerini gözler önüne sererken diğer yandan varoluşsal kaygıların absürd komedisine dönüşüyor: Can Bonomo, modern dünyanın başarı takıntısı, sınıf atlama çabası ve köşeyi dönme hayallerini ruh ve sinir hastalıklarıyla harmanladığı ilk romanı Ateşli Silahlar ve Bilardo’yla karşınızda…

“Mevsim sürekli değişiyordu. Üç ay, mevsimler için çok kısa bir süreydi. İşte kimseye şikâyet edemeyeceği bir problem daha. Yatağında doğruldu. ‘Keşke geri yatabilsem,’ diye düşündü. O da paraylaydı.

Necip istediği zaman yatıp kalkabilmek, istediği yerde yatıp kalkabilmek, Necip kendi kendisinin efendisi olmak istiyordu. Yazın başka, kışın başka parfüm sıkmak, sıra sıra gömleklerin dizili olduğu bir gardıroba sahip olmak, ‘Necip Bey’ olmak istiyordu…”

Gölgede kalan küçük kardeşler, egosantrik ebeveynler, pahalı saatler, inip çıkan dijital göstergeler, süper yatlar, single maltlar, damacana ve anksiyete… Modern Robin Hood’lara yer var mı bu hayatta?

İmza günleriyle okurlarıyla buluşuyor

Can Bonomo, Ateşli Silahlar ve Bilardo ile imza günlerinde okurlarıyla bir araya gelecek. Bonomo, 15 Aralık Pazar günü Kanyon – İstanbul Remzi Kitabevi’nde, 22 Aralık Pazar günü İzmir – Yakın Kitabevi’nde, 12 Ocak Pazar günü Ankara – Penguen Kitabevi’nde kitabını imzalayacak.

Devamını Okuyun

Kitap

“Anne Kafası” Üçüncü Göz Etiketi İle Raflardaki Yerini Aldı

Yayınlandı

on

Yazan

Radio Mood App

Birbirinden başarılı çocuk kitapları ile tanınan yazar Cansu Erkan’ın ilk yetişkin kitabı Anne Kafası, İnkılâp Kitabevi çatısı altında geçtiğimiz yıl yayın hayatına başlayan Üçüncü Göz etiketi ile raflardaki yerini aldı…

İnkılâp Kitabevi çatısı altında geçtiğimiz yıl yayın hayatına başlayan Üçüncü Göz etiketi ile okurlarla buluşan Anne Kafası, bebek sahibi olmanın eğlenceli taraflarına dikkat çekerken nüktedan anlatımı ile okurunu etkilemeyi başarıyor.

Anne Kafası, Cansu Erkan’ın yazıp resimlediği ilk yetişkin kitabı özelliğini taşıyor. Anne adayları, yeni doğum yapmış anneler ve daha kıdemlileri bu kitapta kendilerinden çok şey bulacak. Okurlar, Cansu Erkan’ın deneyimlerini okurken hem eğlenecek hem de yalnız olmadıklarını hissedecek. Kitap, anneler için günlük hayatın telaş ve yorgunluğuna eğlenceli bir mola hazırlıyor.

Cansu Erkan’ın yazıp resimlediği, heyecanla beklenen ilk yetişkin kitabı Anne Kafası, anne adaylarının, yeni doğum yapmış annelerin ve daha deneyimli olanların adeta sesi oluyor.

Yayıncılık dünyasına iddialı bir giriş yakalayan Anne Kafası, her annenin kendinden bir şeyler bulabileceği ve bir solukta okuyabileceği bir kitap olarak okurlarıyla buluşuyor.

Editör: Gülşen İşeri
Yayıma Hazırlayan: Saliha Ulusoy
Kapak Tasarım: Cansu Erkan
Sayfa Tasarım: Beyzanur Karabulut Koç
Tür:Anı – anlatı

Devamını Okuyun

Kitap

Vivant Denon ve Jean-François Bastide’in Kaleminden İki Hovarda Öykü

Yayınlandı

on

Yazan

Radio Mood App

Jean-François de Bastide’in 1755’te yayımlanan “Aşk Yuvası” adlı öyküsü ile Vivant Denon’un 1777’de anonim bir şekilde yayımladığı “Yarın Yok”tan oluşan İki Hovarda Öykü aralık ayında Can Yayınları etiketiyle okurla buluşuyor. İki Hovarda Öykü’de 18. yüzyıl cinselliğini özgürlükçü bir tarzda ele alan Vivant Denon ve Jean-François de Bastide, edebî bir metnin içine mimari detayları da ekleyerek dönemin sanat anlayışına dair ipuçları sunuyor ve geçici heveslerin peşine düşen karakterlerin etrafında geziniyor.

Can Yayınları, Jean-François de Bastide’nin “Aşk Yuvası” adlı eseri ile Vivant Denon’ın “Yarın Yok”u, İki Hovarda Öykü adıyla tek kitapta yayımlıyor.

İki Hovarda Öykü, Jean-François de Bastide’in 1755’te yayımlanan “Aşk Yuvası” adlı öyküsü ile Vivant Denon’un 1777’de anonim bir şekilde yayımladığı “Yarın Yok”tan oluşuyor. “Yarın Yok”ta aristokratlar dünyasında pek de deneyimli olmayan bir gencin evli bir kadınla giriştiği aşk macerasına tanık oluruz. “Aşk Yuvası” ise kadınları baştan çıkarmasıyla meşhur bir adama direnen genç bir kadının hikâyesi. Her iki öykü de mekânın güzelliğini erotik bir ikna aracı olarak kullanıyor. 18. yüzyılda cinselliği özgürlükçü bir tarzda ele alan Vivant Denon ve Jean-François de Bastide, edebî bir metnin içine mimari detayları da ekleyerek dönemin sanat anlayışına dair ipuçları sunuyor. Coğrafi keşiflerle birlikte Avrupa’nın zenginleşmesi, Doğu’dan getirilen antikaların alınıp satılması, servet birikiminin artıp düşüncenin estetik metaya yönelmesi, kısacası yaşamak için acele eden bir çağın portresi, geçici heveslerin peşine düşen karakterlerin etrafında çiziliyor.

Devamını Okuyun

Kitap

Jorge Luis Borges’in Üç Önemli Eseri Aralık Ayında Raflardaki Yerini Alacak – Bu Üç Eseri Tanıyalım!

Yayınlandı

on

Yazan

Radio Mood App

Büyülü gerçekçilik akımının önde gelen isimlerinden Arjantinli yazar Jorge Luis Borges, aralık ayında üç kitabıyla Can Yayınları’nda. Borges’in 1930’lu yıllarda kaleme aldığı felsefeye, teolojiye, edebiyata dair kısa denemelerinden oluşan eseri Tartışmalar, yazarın düşsel bir evreni kurguladığı, en sevilen hikâye derlemelerinden Ficciones, 1920’lerden 1970’lere kadar birçok kitap için yazdığı önsözlerden oluşan ve ilk kez Türkçe yayımlanan Önsözler Kitabı bu ay okurla buluşuyor…

Latin Amerika edebiyatının en önemli temsilcilerinden Jorge Luis Borges, Tartışmalar, Ficciones ve Önsözler Kitabı eserleriyle aralık ayında Can etiketiyle okurla buluşuyor.

Tartışmalar: Edebiyat, mitoloji ve felsefenin derinliklerine metaforik bir kazı

Borges’in 1930’lu yıllarda kaleme aldığı Tartışmalar, felsefeye, teolojiye, mitolojiye ve edebiyata dair kısa denemelerinden oluşuyor: Akhilleus ile kaplumbağa paradoksu, zaman içinde bir an olarak uzam, Kabala, kutsal üçlü gizemi, cehennem kültü, Chaplin, Sternberg, Fleming ve Vidor filmleri, okurun batıl inanışları, anlatı sanatı ve büyü, Arjantin edebiyatı ve gelenek/evrensellik meselesi, Flaubert’in ibretlik yazgısı… Bütün bunlar Borges’in kişiliğinin neredeyse samimi bir yansıması ve gelecekteki çalışmalarının anahtarı olan kitaba sığan sayısız temadan sadece birkaçı.

“Bu kitapta bir araya getirilen yazılar hakkında büyük bir açıklama yapmak gerekmez. ‘Anlatı Sanatı ve Büyü’, ‘Filmler’ ve ‘Gerçekliğin Postülasyonu’ birbirine eş kaygılara cevap veriyor ve sanırım nihayetinde birbirleriyle hemfikirler. ‘Bizim İmkânsızlıklarımız’, kimilerinin öne süreceği gibi zevksizlik abidesi bir yergi denemesi değil; varoluşumuzun pek de görkemli olmayan belirli nitelikleriyle ilgili üstü kapalı, kederli bir rapor.”

İleri görüşlü ve şüpheci Borges, bizi büyülüyor – Harold Bloom.

Gizemli, sonsuz, çetrefil bir labirent: Ficciones

Ficciones’teki öyküler hem bildiğimiz yasaların hiçbirinin geçerli olmadığı alternatif bir edebî evren hem de kurmaca üzerine derinlikli bir tefekkür sunuyor. Sınırsızlık ve sarmal düzenler teması üzerine kurulu bu metinlerde, yazar okurunu Cervantes’ten Baudelaire’e, James Joyce’tan Louis-Ferdinand Céline’e uzanan bir yelpazede edebiyat tarihi gezintisine çıkarıyor. Her biri yüzlerce sayfa okumuşuz, evrenler içinde gezinmişiz izlenimi veren hikâyelerde, iç içe geçmiş dünyalardan oluşan düşsel bir evren anlatılıyor.

“Elinizdeki kitabı oluşturan yedi metin fazla açıklama gerektirmiyor. Yedincisi –yani ‘Çatallanan Yollar Bahçesi’– bir polisiye; okurlar bana kalırsa, amacını bilseler de, anlamayacakları bir suçun hem icrasına hem bütün ön hazırlıklarına tanık olacaklar. Diğerleriyse fantastik metinler; içlerinden biri –‘Babil Piyangosu’– sembolizm açısından pek masum sayılmaz. Babil Kütüphanesi’ne dair bir metin kaleme alan ilk yazar ben değilim; tarihine ve tarihöncesine dair ilginçlikler Sur dergisinin 59. sayısının Leucipo’dan Lasswitz’e, Lewis Carroll’dan Aristoteles’e birbirinden farklı isimlerin geçtiği sayfalarında incelenebilir. ‘Dairesel Harabeler’de her şey gerçekdışıdır; ‘Quijote’nin Yazarı Pierre Menard’da romanın başkahramanının kaderi baskın çıkar. Kendisine atfettiğim yazın listesi aşırı eğlenceli olmayabilir, gelişigüzel de değildir; zihinsel tarihinin bir diyagramıdır.”

Kurgu dilini herkesten çok o yeniledi – J.M. Coetzee

Önsözler Kitabı: Edebî bir işaret fişeği

Borges’in 1920’lerden 1970’lere kadar birçok kitap için yazdığı önsözlerden oluşan Önsözler Kitabı ilk kez Türkçe olarak yayımlanıyor. Önsözlerin yaklaşık yarısı Lewis Carroll, Kafka, Melville, Joyce, Shakespeare, Spinoza, Poe, Valéry, Lovecraft gibi önemli yazarlarla klasik Batı edebiyatına, diğer yarısı ise Borges’in bir resmini çizmeye hevesli olduğu, karakteri ve özgünlüğü sorusu onun zamanında hâlâ tartışılan Arjantin edebiyatına odaklanıyor.

“Bildiğim kadarıyla bugüne dek önsözle ilgili bir teori ortaya koyan olmadı. Bu ihmalden ötürü kaygılanacak değiliz, ne de olsa hepimiz onun az çok ne olduğunu biliyoruz. Önsöz, üzücü çoğunlukta, sofra başı hitabetiyle kasvetli övgünameler arasında gidip gelir; içinde bolca, sorumsuzca boca edilmiş abartı bulunur, kuşkucu okuma bunları türün geleneği olarak kabul eder. Mevcut estetiği gözler önüne seren ve kanıtlamaya çalışan başka önsöz örnekleri de mevcuttur – Wordsworth’ün Lirik Baladlar eserinin ikinci baskısına yazdığı o hafızalardan silinmeyen incelemesi gibi.”

Sadece Borges dünyayı böylesine entelektüel bir titizlikle düşleyebilirdi – Ian McEwan.

Devamını Okuyun
Reklam

En Çok Okunanlar