Bu yıl 17-23 Ekim tarihleri arasında fiziksel gösterimlerle Ankara’da ve çevrim içi olarak tüm Türkiye’de10’uncu kez sinemaseverlerle buluşacak olan Engelsiz Filmler Festivali’nin ikinci kez gerçekleştireceği “Kısa Film Yarışması”nın finalistleri açıklandı.
Puruli Kültür Sanat tarafından düzenlenen Engelsiz Filmler Festivali’nde; kısa film türünün gelişimine katkıda bulunmak, bu alandaki üretimin artmasını teşvik etmek ve türün yönetmenlerine destek olarak, kısa film severler ile yönetmenleri bir araya getirmek amacıyla ikinci kez “Kısa Film Yarışması” gerçekleştirilecek.
Yarışmaya 19 Farklı Ülkeden Başvuru Yapıldı
Festival kapsamında gerçekleştirilen “Kısa Film Yarışması”na tema kısıtlaması bulunmaksızın, kurmaca ve animasyon türünde, süresi 20 dakikayı aşmayan, 2021 ve 2022 yapımı kısa filmler başvurdu. Sinemanın birleştirici gücünden hareketle tüm dünyadan katılımlara açık olan yarışmaya, bu yıl 41’i yerli, 49’u yabancıolmak üzere toplam 19 farklı ülkeden 90 kısa film başvuru yaptı.
Reklam
7 Ülkeden 13 Kısa Film Finalistler Arasında!
Yarışmanın finalistleri Uluslararası Farklı Perspektifler Festival Direktörü Hülya Demirden, kültür yöneticisi İmre Tezel ve yazar-yönetmen Murat Emir Eren’den oluşan ön eleme jüirisi tarafından belirlendi. “Kısa Film Yarışması”nın finalistleri içerisinde 3 yerli, 10 yabancı yapım olmak üzere toplam 7 farklı ülkeden 13 kısa film yer alıyor.
“Kısa Film Yarışması”nın finalistleri arasında Elshad Elsever’in Anahtar (The Key), Jane Ashmore’un Aşk(Love), Hilke Rönnfeldt’in Çit (Fence), Mehdi Mahaei’nin Galip (A Winner), Farnoosh Abedi’nin Gazcılar (The Sprayer), Jamilia Azizova’nın Gölgeler (Shadows), Majid Mirhashemi’nin Karantina (Quarantine), Ali Kıvanç Güldürür’ün Komşu Sesler (Neighbouring Sounds), Önder Menken’in Oyun (Game), Jane Devoy’ın Sohbet(Chatter), Ziba Karamali ve Emad Arad’ın Takas (Barter), Margarethe Baillou’nun Ve Böylece Başlıyorum(And So I Begin.) ve Muaz Güneş’in Yasemin (Jasmine) filmleri bulunuyor.
Bu Yıl 3 Dalda Para Ödülü Verilecek
“Kısa Film Yarışması”nın ana jürisi, finale kalan filmler arasından En İyi Film, En İyi Yönetmen ve En İyi Senaryo ödüllerini, izleyiciler ise verdikleri oylarla Seyirci Özel Ödülü’nü belirleyecek. Bu yıl para ödülü de eklenen yarışmada; En İyi Yönetmen ve En İyi Senaryo 500’er USD, En İyi Film ise 1000 USD’nin sahibi olacak.
Programında yer verdiği tüm filmleri sesli betimleme ve ayrıntılı altyazı ile sinemaseverlerle buluşturan “Engelsiz Filmler Festivali”, yan etkinliklerini de erişilebilir olarak gerçekleştiriyor.
Margot Robbie, Barbie’nin devamına gerek görmüyor: ‘Buna her şeyi koyduk’…
Barbie olarak Margot Robbie demiryollarını veya ticaret akışını kontrol edemiyor olabilir ancak hit filmin devamı olup olmayacağı konusunda söz sahibi.
Robbie geçenlerde Associated Press’e “Sahip olduğumuz her şeyi buna yatırdığımızı düşünüyorum” dedi . “Bunu bir üçleme falan olsun diye yapmadık. [Yönetmen] Greta [Gerwig] her şeyi bu filme koydu, bu yüzden bundan sonra ne olacağını hayal edemiyorum.”
Doğal olarak sinemaseverler Barbie Diyarı’na dönme şansının olup olmadığını merakla bekliyor. Barbie küresel gişede 1,4 milyar doların üzerinde hasılat elde etti ve Temmuz ayındaki çıkışından sonra kültürel bir ezici güç olduğunu kanıtladı. Oppenheimer’ın (ve Barbieheimer fenomeninin) yanı sıra, izleyicilerin orijinal filmlere ve hikaye anlatıcılığına ilgi duyduğuna dair ses getiren bir açıklama yaptı.
Reklam
Bu anlaşılır bir şekilde devam filmi konusunda merak uyandırıyor ancak Barbie Takımı’ndaki hiç kimse böyle bir olasılığa taahhütte bulunmadı.
Haziran ayında Robbie, Time’a bir devam filminin birçok farklı yöne gidebileceğini söylemişti ancak o zamanlar odak noktası ilk filmdi. “Bu noktadan sonra milyonlarca farklı yöne gidebilir” dedi. “Ama bence bir ilk filmi çekerken aynı zamanda devam filmlerini de planlarsanız bir tür tuzağa düşersiniz.”
Barbie’nin ortak yazarı ve yönetmeni olan Gerwig de devam filminin olasılığı konusunda sorgulandı ancak kendisi bu konuda çekingen davrandı.
Kurt sürünüzün tüm üyelerini arayın, çünkü Bradley Cooper The Hangover Bölüm IV, The Hangover Bölüm V veya The The Hangover ile ilgili herhangi bir filmde başrol oynayacak…
Film dizisinde rahat Phil’i canlandıran Maestro yıldızı ve yönetmenine, The New Yorker Radio Hour’un Cuma günkü bölümünde, daha dramatik roller üstlenmek ve kamera arkasında daha fazla zaman geçirmek için komedi geçmişini geride bırakıp bırakmadığı soruldu.
“Eğlenceniz bitti mi?” sunucu David Remnick sordu. “Başka bir deyişle, başka bir eğlenceli komik rol ortaya çıkarsa, hayatınızın üç ayıydı, Hangover 5 değil ama benzer bir ruha sahip bir şey.”
Cooper , “Eh, Akşamdan Kalma 5’i yapardım ” diye yanıtladı. “Önce [Hangover] 4 olurdu ama evet.”
Reklam
Bunu “sadece faturaları ödemek için değil” yapıp yapmayacağı sorulduğunda Cooper’ın cevabı değişmedi. “Muhtemelen Hangover 4’ü hemen çekerdim , evet” dedi, “sırf Todd’u [Phillips’i] sevdiğim için, Zach’i [Galifianakis’i] seviyorum , Ed’i [Helms’i] çok seviyorum . Muhtemelen yapardım, evet.”
Ancak Cooper, rolünü yeniden üstlenmeye hazır olmasının, oyuncu kadrosu ve ekibin yakın zamanda yeni bir tur için Sin City’ye doğru yol alacağı anlamına gelmediğini belirtti. “Todd’un bunu yapacağını hiç sanmıyorum” dedi.
2009’da vizyona giren The Hangover, Las Vegas’taki bekarlığa veda partisinde müstakbel kocalarını kazara kaybettikten sonra beklenmedik bir şekilde arkadaş olan bir grup sağdıcı konu alıyor. Filmin 2011 ve 2013 yıllarında iki devam filmi yayınlandı.
Podcast sırasında Cooper, dramatik rolleri de oldukça eğlenceli bulduğunu belirtti. “’Eğlenceli’ kelimesini söyledin. Şimdiye kadar Maestro ve Bir Yıldız Doğuyor’dan daha eğlenceli bir şey yaşamadım ” dedi. “Ben eğleniyorum.”
Film, 20 Aralık’ta Netflix’te yayınlanmadan önce seçkin sinemalarda gösterime giriyor.
George Clooney’nin yapım ortağı Grant Heslov, yıldızlarını hazırlamak için “Fantastik Canavarlar” mezunu Callum Turner da dahil olmak üzere “Olimpiyat düzeyinde koçlar” getirdiklerini söylüyor…
Buhran dönemi kürek filmi The Boys in the Boat’un (25 Aralık’ta vizyona girecek) oyuncu kadrosu birkaç haftadır İngiltere’deydi ve Thames nehrinde kürekçi gibi görünmek için eğitim alıyorlardı. Yönetmen George Clooney ve yapımcı Grant Heslov nasıl olduğunu görmek için uğradılar. yapıyorlardı. Durumlarının iyi olmadığı ortaya çıktı.
Yapımcı; “Korkunç görünüyorlardı” diyor. “Amatör kürekçiler gibi görünüyorlardı. Biz de ‘Aman Tanrım! Başımız belada’ dedik.” Sorun mu? Oyuncuların tarihin en büyük kürek takımlarından birini canlandırmaları gerekiyordu; Washington Üniversitesi’nden sadece ABD’deki herkesi mağlup etmekle kalmayıp 1936’da Nazi denetimi altındaki Berlin Olimpiyatları’nda da yarışan sekiz kişilik bir ekip.
Fantastik Canavarlar serisinden Callum Turner, kürekçi Joe Rantz’ı canlandırıyor ve o günü “bir kabus” olarak hatırlıyor. “Etkilemek istedik ama başaramadık” diye anımsıyor. “Denedik ama işe yaramadı. Yüzünü hatırlıyorum. Gülümsemenin ardındaki endişeyi görebiliyordunuz.” Turner’ın Clooney’den mi yoksa Heslov’dan mı bahsettiği sorulduğunda şöyle yanıt verdi: “İkisi de!”
Reklam
Film yapımcılarının şansına, ikili onları bir dahaki sefere suda gördüklerinde yıldızların spor becerileri çok daha gelişmiş oldu. Heslov, “Yaklaşık altı hafta sonra tekrar geri döndük ve sanki gece ve gündüz gibiydi” diyor. “Çekimlere başladığımızda muhteşem görünüyorlardı.”
Bu yıl 8-16 Aralık tarihleri arasında sinemaseverlerle buluşacak olan 11. Boğaziçi Film Festivali’nde “Altın Yunus” için yarışacak ulusal filmler açıklandı…
Boğaziçi Kültür Sanat Vakfı tarafından bu yıl on birincisi düzenlenecek Boğaziçi Film Festivali, 08-16 Aralık tarihleri arasında seyircilerle bir araya gelecek. Türkiye ve dünya sinemasından seçkin örneklerin gösterimleri, ustalık sınıfları ve söyleşileriyle seyircilerini ağırlayacak olan 11. Boğaziçi Film Festivali’nin Ulusal Uzun Metraj Film Yarışması’nda “En İyi Film Ödülü” için yarışacak filmler açıklandı.
Ulusal Uzun Metraj Film Yarışması’nda “Altın Yunus” İçin 8 Film Yarışacak!
Ulusal Uzun Metraj Film Yarışması’nda İsmail Doruk’un 1981 yılında aynı köyde yaşayan iki gencin evlenmesi ile başlayan olayların beklenmedik bir biçimde sonuçlanması anlatan ve dünya prömiyerini 29. Kolkata Uluslararası Film Festivali’nde yapan 60 Gün; Umut Evirgen’in işlemediği bir suçtan yargılanan, annesinin travmalarını içselleştirerek hikayeler arasında savrulan Murat’ın hikayesine odaklanan ve Adana Altın Koza Film Festival’inde En İyi Yardımcı Erkek Oyuncu ile En İyi Sanat Yönetimi, Ankara Film Festivali’nde En İyi Özgün Müzik ödülleri kazanan Annesinin Kuzusu; Mesut Keklik’in İstanbul’un kenar bir semtinde, henüz 20’li yaşlarının başında genç bir adam olan Ali’nin, işini ve evini geride bırakarak yeni bir hayat için suça bulaşmasını, ani alınmış kararlar sonunda sokakta yaşamak zorunda kalmasını anlatan Bölge; Tufan Şimşekcan’ın mevsimlik tarım işçisi olan ama okula gitmeyi hayal eden Ceylin’in hikayesini konu alan ve 54.Hindistan Uluslararası Film Festivali’nin “Dünya Sineması Bölümü”nde dünya prömiyerini yapan Ceylin; Yiğit Küçükkibar’ın aynı yolculuğa çıkartılmış iki insanın bir haftaya sığdırdıkları içsel yolculuğunu sıra dışı deneyimle anlatan Gün Batımına Birkaç Gün Kala; Mehmet Demir Yılmaz’ın çözülemeyen erkek kadın ilişkileri farklı bir bakış açısı ile değindiği Kum Zambağı; Nursen Çetin Köreken’in sokaklarda çalışan üç arkadaş Hilal, Ayşe ve Mercan’ın şehirde bir haraç çetesi kuran Sarı Selim tarafından kaçırılmasını ve zorbalıklarına maruz kalmasını konu alan Üç Arkadaş; Miraç Atabey’in küçük bir Karadeniz köyünde babasının cenaze merasimi hazırlıklarıyla meşgul olan bir adamın üç trajikomik gününe odaklanan Zamanımızın Bir Kahramanı filmleri yarışacak.
Reklam
Ulusal Uzun Metraj Film Yarışması’nda Dünya Prömiyeri
Ulusal Uzun Metraj Film Yarışması’nda yer alan filmlerden “Bölge”, “Gün Batımına Birkaç Gün Kala”, “Kum Zambağı” “Üç Arkadaş” ve “Zamanımızın Bir Kahramanı” filmleri dünya prömiyerlerini, “60 Gün”ise Türkiye prömiyerini 11. Boğaziçi Film Festivali’nde gerçekleştirecekler.
Ulusal Yarışmanın İlk Filmleri
Yönetmenlik kariyerinin başında olan isimleri desteklemek ve yönetmenlerin yeni filmlerinin önünü açmak amacıyla ulusal yarışmada Akli Film’in destekleriyle verilen “En İyi İlk Film Ödülü” için de yönetmenlerinin ilk uzun metrajları olan “Bölge”, “Ceylin”, “Gün Batımına Birkaç Gün Kala” ve “Zamanımızın Bir Kahramanı” filmleri yarışacak.
En İyi Film’e 200.000 TL para ödülü verilecek
Reklam
“Boğaziçi Film Festivali”nde her yıl sinemanın yeni ve nitelikli filmlerini seyirciyle buluşturmak ve Türk Sineması’nın ulusal ve uluslararası sektörel alanda görünürlüğünü arttırmak adına düzenlenen Ulusal Uzun Metraj Film Yarışması’nda büyük ödül olarak En İyi Film’e verilen Altın Yunus’un yanı sıra 200.000 TL para ödülü verilecek.
Jüri değerlendirmelerinin ardından En İyi Yönetmen, En İyi Senaryo, En İyi Kadın Oyuncu, En İyi Erkek Oyuncu, En İyi Görüntü Yönetmeni ve En İyi Kurgu dallarında ödüller sahiplerini bulacak.
Sinemaya desteklerinin artarak devam edeceğini belirten Festival Artistik Direktörü Samed Karagöz tüm yarışma kategorilerinde ödül tutarlarını arttırdıklarını, ‘Ulusal Uzun Metraj Film Yarışması’nda en iyi film ödülünü 200 bin Türk Lirası’na çıkardıklarını açıkladı.