Federal hükûmete karşı ayaklanan 19 eyaletin Amerika’yı iç savaşa sürüklediği ve yakın bir gelecekte geçen Civil War / İç Savaş filminden yeni fragman yayınlandı. Geçtiğimiz aylarda Teksas’ın Cumhuriyetçi valisi Greg Abbott ile federal hükümet arasında göçmenler konusunda tırmanan gerilim, filmin geleceğin bir fragmanı mı olduğu hakkında spekülasyonlara yol açmış ve merakı artırmıştı. İç Savaş’ın yazar ve yönetmeni Alex Garland ve başrol oyuncusu deneyimli oyuncu Kirsten Dunst vizyon öncesi film hakkında açıklamalarda bulundu. Radikal düzeyde yeni bir Amerikan savaş filmi olan ve kışkırtıcı bir önsezi işlevi gören aksiyon gerilim filmi “İç Savaş”, 19 Nisan’da ülkemizde vizyona girecek.
İç savaşa karışmış ve birden fazla gruba bölünmüş yakın gelecekteki bir Amerika’da geçen İç Savaş filminden yeni fragman yayınlandı. Günümüzde Amerikan hükümeti ve eyaletler arasında yaşanan olaylar sebebi ile öngörüsel bir programlama yani halkı olacaklara hazırlayan bir film olduğu konusunda tartışma yaratan filmin yazar-yönetmeni ile birlikte başrol oyuncusu dikkat çeken açıklamalarda bulundu.
Bu bir distopya değil!
28 Gün Sonra, Ex Machina ve Yok Oluş gibi kült filmlerin senaristliğini yapan İç Savaş filminin yazarı ve yönetmeni Alex Garland, filmin ortak ulus fikrinin kaybının insani sonuçlarını hem ayakları yere basan bir samimiyetle hem de zaman zaman dehşet verici boyutlarla yansıttığını ifade ederken, “Amerika’da, toplumun dokusu parçalandığında, geriye sadece bireysel, acımasız hayatta kalma dürtüsü kalır” diyor.
İnsanlar savaşta sivil zayiatlardan bahseder, evet savaşta siviller öldürülür” diyen Garland, söyle devam ediyor: “İster iç savaş isterse komşuyla savaş olsun, çatışmaya giren her ulus için savaş sonucu budur. Meşhur sözdür, tarihi unutanlar, onu tekrar etmeye mahkûmdur. Kimsenin muafiyeti olmadığını anlamak önemlidir. Hiçbir ülke bundan muaf değildir. Çünkü bunun ülkelerle bir ilgisi yok, insanlarla ilgisi var.”
Nedenleri ne olursa olsun, çatışmanın kendisi, savaşın eyaletlere ve ülkeye yayılmasıyla filmin geniş kapsamı, şaşırtıcı derecede gerçeklik duygusu yarattığını söyleyen Garland, “Bu bir distopya değil, savaşın gerçek görüntü ve seslerinin içgüdüsel ve cesur bir tasviri. Bu tehlikelerin soyut olduğunu düşünmüyorum. Bence gerçekler” diyor.
Filmde savaş muhabirini canlandıran ünlü oyuncu Kristen Dunst, “Bu film bana insanlar birbirleriyle iletişim kurmadığında neler olabileceğine dair uyarıcı bir masal gibi geliyor” yorumunda bulunuyor ve “Kimse birbirini dinlemediğinde, gazetecileri susturduğunuzda, ortak bir gerçeği kaybettiğimizde” yaşanacakları gösteriyor” diyor.
Lee’nin muhabir ortağı Joel’u canlandıran Wagner Moura ise, “Senaryoyu okurken zihnimde bir karmaşa meydana geldi. Uzaklarda ve televizyonda görmeye alışık olduğumuz görüntülerin Amerika Birleşik Devletleri’nde gerçekleşmesi çılgınca ve korkutucu” ifadesini kullanıyor.
İç Savaş Filminin Konusu Nedir?
İç Savaş filmi ne anlatıyor
Bir iç savaşa karışmış birden fazla gruba bölünmüş yakın gelecekteki bir Amerika’da geçen filmde, federal hükûmete karşı ayaklanan eyaletlerin oluşturduğu silahlı bir ittifak olan Batı Güçleri’nin başkente saldırmasına günler kalmıştır. Başkanla (Nick Offerman) son bir röportaj yapma umuduyla, dünyanın dört bir yanındaki vahşeti ve istikrarsızlığı görüntülemiş, tecrübeli bir savaş fotoğrafçısı olan Lee (Kirsten Dunst), aralarında isteksizce akıl hocalığı yapmaya başladığı Jessie (Cailee Spaeny) adında genç ve hevesli bir fotoğrafçının da bulunduğu küçük bir gazeteci grubuyla Beyaz Saray’a gider.
Garland’ın 2002 yapımı, türü yeniden tanımlayan zombi filmi 28 Gün Sonra’nın senaryosundaki Londra’nın ürkütücü derecede boş sokakları gibi, New York sokaklarından ülkenin başkentine kadar tanıdık ve simgesel imgeler de heyecanlı aksiyonla birlikte radikal bir şekilde yeniden keşfedildiği filmde, şiddetin keskinliğiyle yan yana duran huzurlu Amerikan manzarası, bir anda gerçeküstü ve şaşırtıcı derecede gerçeklik hissettiriyor.
Bu büfede sadece yemekler değil, hayatlar da karışıyor! Bir mahalle büfesinin arka planında geçen bu eğlenceli hikâyede, sıradan görünen hayatlar bir gecede altüst oluyor. Dostluk, aşk, rekabet ve bolca sürpriz dolu sahnelerle “Sıcak Büfe”, izleyicilere hem kahkaha hem de duygu dolu anlar yaşatacak.
Başrollerinde; Hakan Yılmaz, Orkuncan İzan ve Bihter Dinçel’in yer aldığı film, renkli karakterleri ve akıcı senaryosuyla bu sezonun en çok konuşulan yapımlarından biri olmaya aday. Sıcak Büfe ile sen de bu hikâyeye ortak olmaya hazır mısın?
Dünyanın en büyük tehdidine karşı tek gereken, dünyanın en harika ekibi.
Onların isimlerini öğrenmeye hazır ol. #Thunderbolts*, 2 Mayıs’ta sadece sinemalarda.
Walt Disney Studios Türkiye Resmi YouTube hesabına hoş geldiniz!
Gelecek olan filmlerimiz, fragmanlarımız ve özel kamera arkası görüntülerinden haberdar olmak için kanala abone olmayı unutmayın.
Thunderbolts Filmi Yakında Vizyonda!
Marvel Studios’un “Thunderbolts*” filminde, alışılmışın dışında bir anti-kahraman ekibi bir araya geliyor: Yelena Belova, Bucky Barnes, Red Guardian, Ghost, Taskmaster ve John Walker.
Valentina Allegra de Fontaine’in kurduğu ölümcül bir tuzağa düşen bu dışlanmış karakterler, geçmişlerinin en karanlık yönleriyle yüzleşmek zorunda kalacakları tehlikeli bir göreve çıkıyor. Filmde bu uyumsuz ekibin, kendilerini yok etmeden önce bir araya gelip kurtuluşlarını bulma çabalarını izleyeceğiz.
Marvel Sinematik Evreni’ndeki rollerine geri dönen Florence Pugh, Sebastian Stan, David Harbour, Wyatt Russell, Olga Kurylenko, Hannah John-Kamen ve Julia Louis-Dreyfus’a, evrendeki yeni isimler Lewis Pullman, Geraldine Viswanathan, Chris Bauer ve Wendell Edward Pierce eşlik ediyor.
“Thunderbolts*” filmini Jake Schreier yönetirken, yapımcılığını Kevin Feige üstleniyor. Louis D’Esposito, Brian Chapek ve Jason Tamez ise filmin baş yapımcıları olarak görev alıyor.
Tron: Ares, dijital dünyadan gerçek dünyaya tehlikeli bir görevle gönderilen ve insanlığın yapay zeka varlıklarıyla ilk karşılaşmasını işaret eden son derece gelişmiş bir program olan Ares’i takip ediyor.
Yorum yazabilmek için giriş yapın Giriş