Bizimle iletişim kur

Kitap

İsmail Güzelsoy’un “Hatırla” Romanının Konusu Nedir?

Yayınlandı

on

Radio Mood App

Yaklaşık 800 yıl önce akıl durduracak bir teknolojiye öncülük eden otomaton ustalarının öyküsüyle başlayan yolculuk, 6-7 Eylül Pogromu’na uzanıyor Hatırla’da. Dinamik olay örgüsünün gerisinde, sormaya cesaret edemediğimiz sayısız soruyla yüzleşeceğimiz bir roman bu. Yüzlerce yıllık sırlarla çevrili karakterlerin nefes kesen hikâyeleri, bir yönüyle de insanın dünya üzerindeki sancılı yolculuğunu fısıldıyor bize.

Hatırla, hep yaşayan eşsiz bir anlatı şöleni olarak kalacak belleklerinizde. Sokaklarda bir kadın gönlünce dans edebilsin diye…

“Şimdi bir rüya kadar uçucu, bir hayal kadar uzak, hatırlayış kadar tehlikeliyiz.”

“Her unutuş bir saklayıştır.”

Devamını Okuyun
Reklam
Yorum gezintisi

Yorum yazabilmek için giriş yapın Giriş

Yorum Yaz

Kitap

Mickey 17 Filminin İlham Kaynağı Olan “Mickey 7” Kitabı Türkçe Olarak Raflardaki Yerini Aldı

Yayınlandı

on

Yazan

Radio Mood App

Parazit’in Oscar ödüllü yönetmeni Bong Joon-ho’nun, Robert Pattinson’ın başrolünde yer aldığı heyecanla beklenen Mickey 17 filmine ilham kaynağı olan Mickey 7 şimdi Türkçe…

Mickey 7, bir “Harcanabilir”di: Buz gezegeni Niflheim’ı kolonileştirmek için gönderilen keşif ekibinin harcanabilir bir çalışanı. Eğer bir görev çok tehlikeliyse ona Mickey gidiyordu çünkü her öldüğünde, hafızasının büyük kısmını koruyarak yeni bir bedenle tekrar üretiliyordu. Altıncı ölümünün ardından Mickey 7, iş sözleşmesinin şartlarını ve neden bu iş pozisyonunun boş kaldığını çok iyi anlamıştı.

Oldukça rutin bir keşif görevinde Mickey 7 kaybolunca “yine” öldüğü varsayılmıştı. Ancak, yerli yaşam formlarının yardımıyla şaşırtıcı bir şekilde koloni üssüne geri döndüğünde işler biraz karışacaktı çünkü yeni bir klon, Mickey 8, onun yerine göreve başlamıştı.

Kolonide çift Harcanabilir olması kurallar gereği kabul edilemez bir durumdu
ve eğer yakalanırlarsa, büyük ihtimalle geridönüşüm makinesine atılıp protein kaynağına dönüştürüleceklerdi.

Mickey 7, ikizini koloninin geri kalanından saklamak zorundaydı. Bu sırada Niflheim’daki yaşam giderek kötüleşmekteydi: Atmosfer insanlar için uygun değildi, yiyecek sıkıntısı baş göstermişti ve dünyalılaştırma çalışmaları iyi gitmiyordu. Üstelik gezegendeki türler yeni komşularına karşı giderek daha meraklı hâle gelmişti ve bu durum Komutan Marshall’ı birazcık endişelendiriyordu.

Nasıl olduysa, kısa süre sonra insanlığın hayatta kalması Mickey 7’ye bağlı hâle gelecekti. Tabii, eğer sonsuza dek ölmekten kurtulabilirse.

“Mickey 7, kimlik üzerine düşündüren güçlü bir roman. İşte bu yüzden bilimkurgu okuyoruz! Şiddetle tavsiye edilir.” — Jonathan Maberry

“Andy Weir, tahtın sallanıyor!” — Stephen Baxter

Çevirmen: Burcu Denizci

Devamını Okuyun

Kitap

Cengiz Bozkurt İlk Kitabı “Ben Gülüyor muyum” İnkılâp Kitabevi İmzasıyla Raflardaki Yerini Aldı

Yayınlandı

on

Yazan

Radio Mood App

Sevilen oyuncu Cengiz Bozkurt ilk kitabı “Ben Gülüyor muyum” İnkılâp Kitabevi imzasıyla raflardaki yerini aldı. Hayata dair yazılarını bir araya getiren Bozkurt, kitapta kendi yaşamından kesitlere, güncel olaylara ve tarihi figürlere yer veriyor…

Cengiz Bozkurt hayatın her köşesinden bir noktaya değindiği “Ben Gülüyor muyum” kitabı İnkılâp Kitabevi imzasıyla okurlarla buluşuyor. Bozkurt, çok yönlü yazılarını ilk kitabında okurun beğenisine sunuyor. Akıcı bir dil ve keyifli bir üslupla kaleme alınan kitap ayrıksı yönüyle de dikkat çekiyor.

Bozkurt kitapta, kâh yıllar öncesine gidip geçmişi yad ediyor kâh geleceğe gidip vasiyetini bırakıyor. Çocukluk anılarını da anlatıyor, Londra macerasına da değiniyor. Uzun soluklu oyunculuk kariyeriyse hayatının 40 yılını alıyor. Medya, siyaset, tarih gibi konularda da kendi perspektifini sunan Bozkurt, okura başka bir pencereden bakma fırsatı sunuyor. Ben Gülüyor Muyum, ciddi konuları kıvrak bir mizahi zekâ ile harmanlayan yazıları ile okurlarını bekliyor.

Arka kapak

Dünya dönüyor, yıllar geçiyor, hayat bildiği gibi geliyor. Cengiz Bozkurt hayatı kendi üslubuyla karşılıyor. Biraz ciddi, biraz mizahi ama hep sevdiğiniz gibi.

Bu dünyanın yükü hepimize ağır fakat onunki iki kat fazla sanki. Gün oluyor başkası yerine dertleniyor, gün oluyor başkası yerine utanıyor. Haklı eleştirilerini yaparken özeleştirisini vermeyi de ihmal etmiyor.

Hayatın bin penceresi varsa binini de açıp bir de oradan bakıyor Cengiz Bozkurt. Hepsinden şöyle bir hava almasını sağlıyor okurun. Ben Gülüyor muyum dediğine bakmayın, satır aralarında attığı kahkahalara eşlik etmeyi unutmayın.

İnkılâp Kitabevi, Cengiz Bozkurt, Ben Gülüyor muyum, 168 sayfa, İstanbul, 2025.

Genel Yayın Yönetmeni Gülşen İşeri

Editör Ezgi Hotalak

Kapak tasarım Ekin Başak Akgül

Kapak fotoğrafı Cengizhan Emer

Sayfa tasarım Beyzanur Karabulut Koç, Aynur Altınel

Devamını Okuyun

Kitap

Ayfer Kafkas’ın Karşı Odada Cinayet Romanın Konusu Nedir?

Yayınlandı

on

Yazan

Radio Mood App

Ayfer Kafkas’ın son romanı Karşı Odada Cinayet, İnkılâp Kitabevi’nin yükselişe geçen markası Gutenberg etiketiyle raflardaki yerini aldı. Karşı Odada Cinayet, 19. yüzyıl Osmanlı topraklarında işlenen bir cinayetin gölgesinde adalet arayışını konu alıyor. 

İnkılâp Kitabevi’nin yükselişe geçen markası Gutenberg etiketiyle okurlarla buluşan Ayfer Kafkas’ın son romanı Karşı Odada Cinayet romanı Hafiye Eşrefzade İdris Bey’in izini sürdüğü gizemli cinayet, okuru entrikalarla dolu bir maceraya davet ediyor.

Karşı Odada Cinayet Kusursuz Kurgusu ile Okurları Etkileyecek

Ayfer Kafkas, Karşı Odada Cinayet romanı ile bir kez daha okurun karşısına çıkıyor ve okuru her sayfada beklenmedik olaylar ve sarsıcı gerçeklerle karşı karşıya bırakıyor. Gerilim dolu anlatımı, kusursuz kurgusu ve edebi derinliği ile Karşı Odada Cinayet, sadece bir polisiye roman değil, yazarın diğer romanları gibi, aynı zamanda edebiyat dünyasında iz bırakacak bir eser olarak okurlarla buluşmaya hazır!

Kusursuz kurgusu ve gerilim dolu anlatımıyla Karşı Odada Cinayet, tarihin karanlık sokaklarında kaybolmak isteyenler için eşsiz bir deneyim sunuyor.

Ayfer Kafkas, bu etkileyici romanında edebi derinlikle polisiye türünü ustalıkla birleştiriyor. 

Gutenberg, Ayfer Kafkas, Karşı Odada Cinayet, 224 sayfa, İstanbul, 2024.

Genel yayın yönetmeni Gülşen İşeri

Editör Saliha Ulusoy

Son okuma Mustafa Kayalar

Kapak tasarım Ekin Başak Akgül

Sayfa tasarım Aynur Altınel

Devamını Okuyun

Kitap

“Mahalle Kahvesi, Kayıp Aranıyor ve Lüzumsuz Adam” Can Yayınları Etiketiyle Raflardakini Yerini Aldı

Yayınlandı

on

Yazan

Radio Mood App

Çağdaş öykücülüğümüzün temellerini atan, edebiyatımızın en özgün ve ayrıksı seslerinden Sait Faik Abasıyanık’ın eserleri Can Yayınları etiketiyle okurla buluşmaya devam ediyor. Kendine özgü yalın ve akıcı öykülerinde okuru şaşırtan, insanı ve doğayı bütün içtenliğiyle anlatmaktan geri durmayan, her şeyin merkezine insan sevgisini koyan usta yazarın bu ay okurla buluşacak eserleri Mahalle Kavgası, Kayıp Aranıyor ve Lüzumsuz Adam.

Cumhuriyet dönemi Türk edebiyatında bir mihenk noktası olan Sait Faik Abasıyanık’ın üç eseri daha Can Yayınları etiketiyle raflarda. “Kökü kendinden olan” bir yazar olarak çağdaş öykücülüğümüzün de temellerini atan Sait Faik’in şubat ayında okurla buluşacak eserleri Mahalle Kahvesi, Kayıp Aranıyor ve Lüzumsuz Adam.

Mahalle Kahvesi: “Dön her günkü hayatına.”

“Yeniden doğulmaz. Doğsan bile n’olacak? Seni iki senede, iki senede değil, iki günde aynı insan ederiz. Aynı kendini düşünen, aynı haris, aynı kıskanç, aynı kötü huylu, aynı sarhoş, aynı budala oluverirsin. Seni aynı hastalıkla yıkmak için elimizde her şey var. Hem canım sen nasıl bir dünya istiyorsun? Görülmemiş, işitilmemiş, tadılmamış, yazılmamış, yaşanmamış… Olur mu böyle şey? Hadi gel. Dön her günkü hayatına.”

Kayıp Aranıyor: “Bir anlaşmayı devam ettiriyorlar, yalancılar!”

“Yine çarşamba, yine perşembe, işte cuma! Cumartesi… Hele bu ertesiler yok mu ertesiler? Bu ertesiler, o kendilerini bir şey sanan insanlara benzerler. Sanki devam ediyorlar. Sanki bir bayramı, bir oh deyişi, bir sevişmeyi, bir sulhu, bir özgürlüğü, bir oyunu, bir aşkı, bir kardeşliği, bir dudak dudağa, bir anlaşmayı devam ettiriyorlar, yalancılar! Pazartesi! Yürü geç git! Lalettayin bir mart gününün lalettayin bir pazartesisi!”

Lüzumsuz Adam: “Her insandan korkuyorum.”

“Her insandan korkuyorum. Kimdir bu sokakları dolduran adamlar? Bu koca şehir, ne kadar birbirine yabancı insanlarla dolu. Sevişemeyecek olduktan sonra neden insanlar böyle birbiri içine giren şehirler yapmışlar? Aklım ermiyor. Birbirini küçük görmeye, boğazlaşmaya, kandırmaya mı? Nasıl birbirinden bu kadar ayrı, birbirini bu kadar tanımayan insanlar bir şehirde yaşıyor.”

Devamını Okuyun
Reklam

En Çok Okunanlar