Bizimle iletişim kur

Köşe Yazıları

Megalopolis Film Yorumları | Megalopolis Filmi İzlenir mi?

Yayınlandı

on

Radio Mood App

Francis Ford Coppola‘nın yeni filmi Megalopolis yönetmenin tabiriyle kariyerinin en önemli filmi olma iddiasını taşıyor. Megalopolis filminde Coppola karşımıza “Yeni Roma” Tasviri ile çıkıyor. En sonda söyleyeceğimi en başta söyleyeyim Megalopolis filmi izlenir. Peki neden izlenir? Megalopolis filminin handikapları var mı? İşte cevaplar aşağıdaki spoilersız yazıda.

Onun hayalindeki bu Yeni Roma Amerika Birleşik Devletleri‘nde kurulu bir ülke ve bu Roma’da yönetmen kendine has bir şehir inşa ediyor. bu ütopik hikayenin içerisinde zamanı durduran bir dahi mimarla onun kasvetli ve kederli hikayesine şahit oluyoruz. Sezar isimli mimarın düşmanları, onu sevenler ve kurmak istediği ütopik şehirle ilgili süreci takip ediyoruz. Coppola’nın çok sevdiği Amerika’nın düşüşüne duyduğu öfke ve üzüntüyü de bu filmdeki sahneler ve söylemlerle hissedebilirsiniz. Tarihi Roma döneminden Kolezyum dövüşleri, uyuşturucu kullanımı, aşırılıklar ve kolezyumdaki araba yarışları, aç gözlülükler ve bazı diğer akrobatik gösteriler ile filmin temposu düşüyor. Yönetmenin Yeni Roma tasviri sırasında ve hikaye az da olsa anlamsız bir yere sürükleniyor. Ancak sonra yeniden ana rotasına film oturuyor.

Megalopolis Filminin Artıları Eksileri

Shia LeBouf’un oyunculuk performansı dikkat çekerken Dustin Hoffmann gibi usta bir ismin silik bir rolde yer alması bir kayıp desek yeridir.

Adam Driver‘ın ise biraz tutuk görünen performansı filmin eksilerinden biri olarak karşımıza çıkıyor. Adam Driver kariyerinde en çok eş ve sevgiliye sahip olan karaktere ilk kez bu filmde hayat vermiştir. Filmde eşini kaybetmiş Sezar isimli bir mimarı canlandırıyor. Ancak onun kadınlar tarafından bu kadar hayran olunan ve seksi bulunan karakteri bu donuk hali ile inandırıcı durmuyor. Eksiler demişken filmin uzun süresi benim için olmasa da kimi izleyici için handikaplı olup filmin ortasında sıkıntı yaratabilir ancak genel olarak yönetmen izleyiciyi sürekli meraklandıracak bir akış yaratmayı başarmış.

Mimar Sezar’ın hayata geçirmek istediği yaşayan, teknolojik ve geleceğin mimarisini taşıyan şehirin tasviri dahil çok fazla sahne görsel efektlerle oluşturulmuş bir film izliyoruz. Bu beni rahatsız etmedi am bazı izleyiciler bu görselliği ve efektleri fazla bulabilir.

Bu arada kullandığı metaforların fazlalığından belki de filmi ikinci kez seyretmekte de fayda olabilir. Genel sinema izleyicisine kolay kolay hitap etmese de iyi bir filmle karşı karşıya olduğumuzu söyleyebilirim.

Şimdiden İyi Seyirler

Tolga Yiğit

Köşe Yazıları

Gladyatör 2 Film Yorumları! Gladyatör 2 İzlenir mi?

Yayınlandı

on

Yazan

Radio Mood App

Gladyatör 2 filmini Filmin Adı Ne Kanka ev sahipliğinde World Cinezone sinema salonlarında vizyondan üç gün önce izledik.

World Cinezone’un Kokteyli ve Ev Sahipliği Üst Düzeydi. World Cinezone ve Filmin Adı Ne Kanka’ya Teşekkürler

Harika bir akşamdı World Cinezone sinemaları usta bir şefin hazırladığı özel bir menüyü kokteyl sırasında bize sundu ve çok keyifli bir başlangıç yaptık.

World Cinezone‘da Lazer IMAX teknolojisi ile Mutlaka Tanışın

Ve sonrasında Gladyatör 2 filmini teknolojinin geldiği son nokta olan Lazer IMAX teknolojisi ile izledik. Görüntü kalitesi ve ses harikaydı.Film öncesinde bize özel yirmi dakikalık bir sunum izlettiler ve mevcut IMAX teknolojisi ile şu anki bu 4K Lazer IMAX teknolojisi arasındaki görüntü kalite farkını da çok net şekilde görmüş olduk.

Gladyatör 2 Ne Anlatıyor?

Filme gelecek olursak 2,5 saatlik uzun süresine rağmen aslında film çok ilginç şekilde yönetmenin anlatmak istediklerine göre çok hızlandırılmış gibi kaldı. Örneğin beş veya altı kez hikayenin farklı dönüm noktalarında filmdeki çeşitli karakterler veya halk karşı karşıya kaldıkları durumu çok çabuk kabullenip hikayenin bir sonraki evresine geçmemizi sağladılar. Neden bu kadar çabuk kabullendiklerine anlam veremedim. Siz de izlediğinizde muhtemelen bana hak vereceksiniz özellikle Hanno ile Lucilla arasındaki iki konuşma arasında neredeyse bir günlük fark var ama ikinci karşılaşmalarında Hanno’yu bir anda her şeyi kabullenmiş olarak izliyoruz.

Gladyatör ve Gladyatör 2 Karşılaştırması

Bunun yanı sıra tabii ki ilk filmin efsane mertebesinde olması bu filmin işini çok zorlaştırıyordu ki öyle de oldu film kaliteli görsellere, iyi aksiyon sahnelerine detaylı sahne çekimlerine sahip iyi bir aksiyon filmi olarak karşımıza çıkıyor, ilk film gibi efsane mertebesine erişemiyor. Ve ilk filmden benzerlikler (aslında onun sebebi Maximus’un yaptıklarının karakterimizin hafızasında olması) var. Hikayenin benzerliklerini bir kenara bırakırsak film müziklerinde de birebir aynı şarkıların kullanılması ilginç olmuş.

Gladyatör 2’den Aklımda Kalanlar

Film içerisinde en çok dikkatimi çeken karakterler ise ikiz imparatorları oynayan oyuncuların çizdikleri tuhaf, sarkastik, dengesiz karakterlerdi. Filmden aklımda en çok kalan nedir diye sorsanız onları söylerim. Bunun yanı sıra Denzel Washington’ın canlandırdığı karakterin yaptıkları beni hayal kırıklığına uğratırken başrol oyuncusu Paul Mescal ise bazı sahnelerde o sahnenin duygusunu çok iyi verirken bazı sahnelerde ise tutuk kalmış gibiydi. Buna anlam veremedim. E tabii ki Russell Crowe’un ilk filmdeki performansı da akıllarımıza öyle bir kazınmıştı ki gerçekten onun üstüne çıkmak için oskarlık performans gerekiyordu.

Gladyatör 2 İçin Son Söz

Gladyatör’ün bu hafta sonu izlenecek en iyi film olduğunu da hatırlatmalıyım. Özellikle Lazer IMAX‘te ya da en kötü ihtimalle IMAX salonda izlerseniz büyük keyif alırsınız.

Şimdiden İyi Seyirler

Tolga Yiğit

Devamını Okuyun

Köşe Yazıları

Dune: Prophecy Dizisi, Karakter Derinliği ve Gizemle Başladı

Yayınlandı

on

Radio Mood App

Dune evrenine yeni bir soluk getiren Dune: Prophecy dizisinin ilk bölümünü bugün yapılan özel prömiyerle izledik.

BATUHAN ŞAFAK

Dune serisinin evreninde geçen ve özellikle Bene Gesserit kardeşliğine odaklanan dizi, karanlık atmosferi ve güçlü karakter derinliğiyle dikkat çekti.

Bene Gesserit, zihin ve beden üzerinde mutlak kontrol sağlayabilen, sıradışı yeteneklere sahip bir kadınlar grubudur. Dune: Prophecy, bu grup üyelerinin, insanlık üzerinde uzun vadeli etki yaratacak planlarını nasıl şekillendirdiklerini ve bu güç mücadelesinin ardındaki gizemi keşfeden bir hikaye sunuyor. Dizinin ilk bölümü, izleyicileri derinlemesine bir evrene sokarak, karakterlerin içsel çatışmalarını ve yönetebilecekleri güçleri gözler önüne seriyor.

Büyük bir Dune film serisinin ve kitaplarının hayranı olarak, dizinin atmosferinin orijinal eserin karanlık ve derin yapısına sadık kalması, kitabın hayranlarını memnun edecek bir detay olarak öne çıkıyor. Dune: Prophecy, Bene Gesserit’in güçleriyle insanlık tarihi üzerindeki etkilerini sorgularken, izleyiciyi aynı zamanda Herbert’ın evrenindeki karmaşık politik ve felsefi yapılarla da tanıştırıyor.

Dizinin görsel atmosferi, Dune evrenine ait ikonik manzaraları ve teknolojiyi etkileyici bir şekilde yansıtıyor.

Dune evreninin derinliklerine inen bu yeni dizi, hem eski hayranları hem de yeni izleyiciler için benzersiz bir deneyim sunuyor.

Dizinin ilerleyen bölümleri, Bene Gesserit’in uzun vadeli planlarını ve bu karanlık gücün insanlık üzerindeki etkilerini daha da derinlemesine inceleyecek gibi duruyor. Dune evrenine olan ilgisiyle tanınan izleyiciler, şimdiden dizinin gelecekteki bölümleri için sabırsızlanıyor. İlk bölüm sadece Blu Tv‘de 18 Kasım günü geliyor.

Batuhan (a.k.a. Bengeekstan) Şafak

Devamını Okuyun

Köşe Yazıları

Gladyatör 2: IMAX Lazer Deneyimiyle Efsanenin Geri Dönüşü | Film İnceleme

Gladyatör 2 Filminin Yorumları Spoilersız Olarak Yazımızda Siiz Bekliyor. En Çok Merak Edilen “Gladyatör 2 İlk Filme Göre Nasıl Olmuş? ” Sorusunun Cevabını da bulacaksınız.

Yayınlandı

on

Radio Mood App

Vizyonundan 3 gün önce gerçekleşen Gladyatör 2 filminin özel gösterimi, yalnızca filmi değil, aynı zamanda Türkiye’de ilk kez IMAX Lazer teknolojisini deneyimleme fırsatını da sundu. Yıllardır sinemaya gitmiş olmamıza rağmen, bu teknoloji farkıyla gerçekten “gerçek sinema” deneyiminin ne olduğunu yeniden keşfettik. IMAX lazer, ses ve görsel kalitesiyle daha önceki IMAX deneyimlerinden çok daha üstün bir performans sunuyor. Görüntülerdeki canlılık ve derinlik, sahneleri daha etkileyici ve sürükleyici hale getirirken, ses kalitesinin yüksek çözünürlükteki detayları, her anı hissedilir kıldı.

Gladyatör 2 Özel Gösterimi – Filmin Adı Ne Kanka ve Batuhan (a.k.a. Bengeekstan) Şafak

Gladyatör 2 Film Konusu ve Hikaye Akışı Nasıldı?

Gladyatör 2’nin hikayesi, ilk filmdeki kahramanımız Maximus’un izinden giden Hanno’nun üzerine odaklanıyor. Hanno, imparatorluk tarafından yalnızca halkı eğlendirmek için arenada ölüm kalım savaşlarına zorlanmaktadır. Ancak Hanno, öfkesini dizginleyemeyen bir savaşçı olarak, Roma İmparatorluğu’nu sarsacak bir darbe için harekete geçmeye karar verir. En büyük düşmanı olarak gördüğü adamdan intikam almak gibi kişisel bir motivasyonu da olan Hanno, kendi savaşını verdiği arenada, izleyicilere bir güç ve intikam hikayesi sunuyor. Esas soru ise Hanno’nun geçmişinde saklı olan sırrın ne oldu?

Gladyatör 2 Filmininde Performanslar, Yorum ve Genel Değerlendirme

Filmi değerlendirirken, özellikle başrol oyuncusu Paul Mescal’ın performansı bende karmaşık bir izlenim bıraktı. Bazı sahnelerde etkileyici bir performans sergilerken, bazı anlarda duygusal geçişlerde yetersiz kaldı. İlk filme kıyasla, Gladyatör 2’nin genel atmosferi ve hikayesi beklenen düzeye ulaşamasa da, aksiyon ve savaş sahnelerindeki gerçekçilikle izleyicileri bir nebze tatmin edebiliyor. Yine de Gladyatör efsanesinin ilk filminin gölgesinde kalan bir devam filmi olarak akılda kalacak.

Gladyatör 2 Neden İzlenir?

Sonuç olarak, Gladyatör 2 yine de vakit ayırmaya değer bir yapım; özellikle IMAX Lazer deneyimiyle filmi görsel bir şölen haline getiren bu özel gösterim, filmden bağımsız olarak bile unutulmaz bir sinema deneyimi sunuyor.

Batuhan (a.k.a. Bengeekstan) Şafak

Devamını Okuyun

Köşe Yazıları

The Penguin Dizi Yorumları Penguen Neden İzlenir?

Yayınlandı

on

Yazan

Radio Mood App

HBO’nun yeni süperstar dizisi ülkemizde de Amerika yayının saatler sonrasında hem de Türkçe dublajlı olarak BluTV‘de yayınlanan The Penguin sekizinci bölümüyle final yaptı. The Batman filminde tanıştığımız ve Colin Farrell‘ın canlandırdığı Penguen kendine has hikayesi ve Colin Farrell ve diğer başrol oyuncusu Cristin Milioti‘nin resitalleri karşımıza çıktı.

Colin Farrell (Penguin/Oz Cobb) ve Cristin Milioti (Sofia Falcone) – HBO Dizisi The Penguin’de

Dizi aslında günümde geçmesine (örneğin herkes son model iPhone falan kullanıyor 🙂 rağmen yapımcı Lauren LeFranc ve özellikle yönetmen Craig Zobel harika bir atmosfer yaratarak kendinizi 70’li, 80’li yıllarda hissetmenizi sağlayacak görselliği yakalamışlar ve bunu sizi rahatsız etmeyen bir anlatımla başarıyorlar. Bunda müziklerin seçiminin de çok etkisi var.

Penguen Suların Yıktığı Gotham’da Yükselecek mi?

DC’nin yeni Batman serisinin başlangıç filmi The Batman’de yeni Batman olarak Robert Pattinson’ı izlediğimiz gibi uzun yıllar sonra kötü adam Penguen’de Batman filmine dönüş yapmıştı. Ama ilk filmde biraz arka planda kalan bir rolde karşımıza çıkan Penguen HBO’nun süprizi ile The Batman sonrası kendi solo hikayesi ve 8 bölümlük dizisi ile hikayesinin derinine ve travmalarına inmemizi sağladı. Aslında WB Discovery ve HBO 2022’deki ilk Batman filmi ile 2026 yılında vizyona girecek olan ikinci filmin arasında güzel bir hikaye geliştirmiş oldu. İlk filmde arka planda kalan Penguen’in yaşananlar sonrası Gotham City’deki güç savaşında arada kalışı ve savaştan tüm gücü alarak çıkmaya çalışmasını anlatıyor. Ancak çok çok sert rakipleri ve engelleri var.

The Penguin Gotham Şehrinde Güç Savaşının İçinde

The Batman filminde biraz arka planda kalmış olmasına rağmen bu dizi ile birlikte ikinci film öncesi Gotham City’de nasıl bir güç savaşı verildiğini ve Oz Cobb’un yani Penguen’in bu savaş içersindeki rolünü izliyoruz. Dizide Penguen’e kimi zaman kaypaklığı, iki yüzlülüğü ve aldatmacaları yüzünden kızarken kimi zaman da içten içe hayatındaki arka plan konuları yüzünden üzülüyor sempati duyuyorsunuz. Ama en nihayetinde Oz tüm dizi boyunca yine Penguenliğini yapıyor 🙂

The Penguin 8. Bölüm Etkileyiciydi

Son bölümde küçük küçük üç tane sürpriz olması hoştu. Spoiler vermeden üçü için de Batman filminden küçük işaretler desem şimdilik yeterli olacaktır. Özellikle son anda gelen bir siyah mektup çok dikkat çekiciydi.

ikinci film öncesinde Penguenin artık Batman için gerçekten çok güçlü ve tüm kötülüğü ile ciddi bir düşman olacak mı? Yoksa bu zidideki hikayesi ile düşecek mi? Kısacası dizideki güç mücadelesini kazanıp kazanmayacağını bu sekiz bölümlük mini dizi ile seyretmek beklediğimden çok daha yüksek bir performans gördüğüm için iyi oldu.

The Penguin / Penguen Dizisi İçin Son Söz

BluTV‘de yayınlanan Penguen dizisi bu sonbaharın en sağlam televizyon dizilerinden birisi olmuş. Batman filmlerini seviyorsanız, çizgi romanların hayranıysanız ve karanlık atmosferli suç hikayelerini seviyorsanız muhakkak BluTV den The Penguin dizisini izleyin kaçırmayın.

Şimdiden İyi Seyirler

Tolga Yiğit

The Batman Film Yorumunu İzleyin

Devamını Okuyun
Reklam

En Çok Okunanlar