Elif Sanchez’in müzik hayatı doğduğu şehir İstanbul’da başladı. 10 yaşına kadar ailesinden aldığı müzik eğitiminin ardından İstanbul Üniversitesi Devlet Konservatuarı’nı kazanarak orta okul ve lise eğitimini klasik müzik obua ve korangle dalında devam ettirdi. İstanbul Üniversitesi Devlet Konservatuarı lise bölümünden ‘Üstün Başarı Ödülü’ ile mezun oldu.
16 yaşında İstanbul Üniversitesi Devlet Konservatuarı Senfoni Orkestrası’nda çalmaya başlayan ve Cemal Reşit Rey, Aya İrini Müzesi ve Yerebatan Sarnıcı gibi Türkiye’nin birçok tarihi ve önemli konser salonunda konserler veren sanatçı, Uluslararası çapta Fransa Belford’da düzenlenen “FIMU-Festival International de Musique Universitaire”de Türkiye’yi temsil etti.
2011’de aynı konservatuvarın üniversite seviyesine devam ederken Bahçeşehir Üniversitesi Caz Bölümü’nde tam burslu olarak caz vokal okudu ve bu süreçte, Sibel Köse, Baki Duyarlar, Şevket Akıncı, Amy London, Maucha Adnet, Duduka Da Fonseca gibi değerli caz müzisyenleriyle çalıştı. Nardis Jazz Club, Mitanni, Alt Jazz Club ve 60m2 gibi Istanbul’un en seçkin caz kulüplerinde konserler verdi.
Elif Sanchez, 2012’de eğitimini Amerika’da devam ettirme kararı alarak Boston’a taşındı. 2013’te Berklee College of Music’e burslu olarak kabul edildi. Ana dalı olan performans bölümünde caz obua, vokal ve ayrıca yan dal olarak Music Business okudu. Sahneyi, Jacob Collier, Dream Theater, David Liebman, Terence Blanchard, Antonio Serrano, Tigran Hamasyan, Nobuo Uematsu, Guinga ve Astor Piazzolla’nın piyanisti olan Pablo Ziegler gibi birçok önemli müzisyenle paylaştı. Birkaç yıl üst üste Akdeniz Müzik Festivali ve Orta Doğu Müzik Festivaline davet edildi. Boston Turkish Arts and Culture Festivali’nde konuk sanatçı olarak konser verdi. Boston Symphony Hall, Boston Opera House, Kresge Auditorium, Berklee Performance Center, The Red Room, The Middle East, The Lilipad, David Friend Hall, Ryles Jazz Club, Wally’s Jazz Club ve Regattabar gibi Boston’un en önemli konser salonlarında ve caz kulüplerinde performanslar sergileyen Elif Sanchez, Boston’da kaldığı süre boyunca kendi albümü hariç başka albümlerde de yer aldı. Bunlar arasında Dream Theater “Breaking the Fourth Wall”, Matthew Nicholl “Della by Moolight”, Inigo Ruiz de Gordejuela “Surrogate Activities” ve Alexander Anderson “Unidentified Fusion Orangement” gibi albümler bulunmaktadır.
2015’te kurduğu “Mediant Collective” grubu ile Javier Límon’un dikkatini çekti ve “Refuge of Sound” projesine konuk sanatçı olarak davet edildi. İspanya’nın en ünlü gazetesi olan El País ile çok sayıda röportaj ve çekim gerçekleştirdi. Aynı yıl, Akdeniz Müzik Enstitüsü sponsorluğunda, yapımcılığını Matthew Nicholl ve Javier Límon’un üstlendiği ilk Mediant Collective albümü yayınlandı. Grup, İspanya Formentera Caz Festivali gibi önemli festivallerin yanı sıra Yunanistan, İspanya, İsrail ve Türkiye’de; Nardis Jazz Club, Jimmy Glass Jazz Bar, Concert Hall of Philippos Nakas Conservatory, Concert Hall of Zosimaia, Levontin 7, The Yellow Submarine ve Mitzpe Ramon Jazz Club gibi önemli mekanlarda konser verdi.
2016’da Orta Doğu ve Latin müziğini harmanladığı yeni projesiyle Latin Amerika’nın en popüler uluslararası TV kanalı “Univision” ile röportaj yaptı ve kendi bestesi de dahil üç şarkı kaydetti. Bu projeyle aynı zamanda Ekvador’da Pobre Diablo Jazz Club ve Ananke Jazz Club’da konser ve Universidad San Fracisco de Quito’da bir haftalık vokal workshopları verdi.
2017’de Bill Pierce Ödülü ve Akdeniz Müzik Enstitüsü Ödülü’nü kazanarak Berklee’den mezun oldu. Ardından, New York’a taşınarak kendi projesiyle Drom NYC, Rockwood Music Hall ve The Well Brooklyn’de birçok konser verdi.
Elif Sanchez, Türk Halk Müziği, Klasik Müzik ve Caz eğitimini harmanladığı müzikal tarzı ile Anadolu ve Azerbaycan coğrafyasının en sevilen türkülerini, kendine has yorumuyla adını taşıyan ilk albümü “Elif Sanchez” ile Pasion Turca etiketiyle tüm dijital platformlarda dinleyicilerle buluşturdu.
Elif Sanchez CRR Konseri ardından, 5.Bodrum Caz Festivali ve 6.Uluslararası Antalya Kaleiçi Old Town Festivali ile Zorlu Touche ‘deki performansları ile dinleyiciden büyük beğeni topladı.
Elif Sanchez’in 11 eserden oluşan ikinci albümü MI VOZ’da 7 orijinal Javier Limon şarkısı, “Dos Gardenias” ve “Perfidia” olmak üzere 2 adet İspanyolca cover, Kenan Doğulu ile düet olarak seslendirdiği “Vuelve (Kurşun Adres Sormaz Ki)” ve İspanyolca seslendirdiği “Amanecer (Gel Ey Seher)” yer alıyor.
Tüm dijital platformlarda dinleyici ile buluşan albümün ilk teklisi, Sanchez’in özgün yorumuyla söz, müzik ve düzenlemesi Javier Limon’a ait olan “A Veces” olarak belirlendi.
Şarkının klibi Gökhan Özdemir’in imzasını taşıyor. Elif Sanchez kliple ilgili, “Klipşarkı sözü yazarı bir kadının ilhamını ararken kurduğu hayalleri ve şarkıyı yazma sürecini anlatıyor. Kişilerin değil, sadece hissettiğim duyguların önemini vurgulayan bir şarkı. O yüzden klipte aşkı farklı karakterdeki aslında var olmayan iki erkeği düşünerek yazan bir kadın var” diyor.
Yılmaz Erdoğan, 1967 Hakkari doğumlu; oyuncu, yönetmen, senarist, yapımcı ve şair’dir. Sadri Alışık Ödülleri en iyi erkek oyuncu, Altın Kelebek Ödülleri en iyi komedi dizisi, AACTA en iyi yardımcı erkek oyuncu, Afife Tiyatro Ödülleri Cevat Fehmi Başkut Özel Ödülü sahibidir.
İlk kez, 1988 yılında Olacak O Kadar adlı televizyon komedi programının senaryo yazar kadrosunda yer aldı. 1993 yılında kendi yazdığı ve Demet Akbağ ile başrolünü paylaştığı Bir Demet Tiyatro isimli televizyon programı ile geniş kitleler tarafından tanındı. Erdoğan 1993-1998 yılları arasında Sanem Oktar ile evli kalmış, 1996 yılında Berfin Erdoğan isimli bir kız evladı dünyaya gelmiştir. 2006-2018 yılları arasında evli bulunduğu Türk sinema ve dizi oyuncusu Belçim Bilgin ile evli olan sanatçının bu evlilikten 2010 yılında doğan Rodin Erdoğan isimli bir erkek çocuğu vardır.
Erdoğan 1967 yılında Nazım Erdoğan ve Süheyla Erdoğan’ın ortanca oğlu olarak dünyaya geldi. Ayrıca, Anadolu Ateşi dans topluluğunun kurucusu Mustafa Erdoğan’ın küçük kardeşi, ses sanatçısı Deniz Erdoğan’ın ağabeyidir. İlk ve ortaokulu Hakkari’de bitirdikten sonra Ankara Aydınlıkevler Lisesine devam eden oyuncu, lise eğitimini tamamladıktan sonra İstanbul Teknik Üniversitesi İnşaat Fakültesini kazandı. İstanbul’un Kocamustafapaşa semtinde 3 arkadaşının bekar evine yerleşti. Eğitim hayatını yarıda bırakarak Ferhan Şensoy’un Nöbetçi Tiyatro kadrosuna katılmıştır.
Müziğe olan ilgisini henüz 4 yaşında keşfeden Nehir Özzengin, ailesinin teşvikiyle piyano eğitimine adım attı. Uzun yıllar boyunca Olten Sanat Vakfı’nda aldığı eğitimle yeteneklerini geliştiren genç sanatçı Nehir, 15 yaşına geldiğinde Almanya’nın saygın üniversitelerinden Karlsruhe Müzik Üniversitesi Piyano Bölümü’ne tüm sınavlardan tam puan alarak kabul edildi. Son dört yıldır müzik eğitimine Almanya’da devam eden genç piyanist, katıldığı yarışmalardan toplamda 14 müzik ödülü kazanarak büyük bir başarıya imza attı…
Henüz küçük yaşlarda müziğe olan tutkusuyla dikkat çeken Nehir Özzengin, ailesinin yönlendirmesiyle 4 yaşında piyano eğitimine başladı. Uzun yıllar boyunca Olten Sanat Vakfı Okulları’nda aldığı eğitimin ardından, 15 yaşında Almanya’nın önde gelen üniversitelerinden Karlsruhe Müzik Üniversitesi Piyano Bölümü’ne, tüm sınavlardan tam puan alarak kabul edildi. Son dört yıldır müzik eğitimine Almanya’da devam eden Nehir, bugüne kadar katıldığı yarışmalardan 14 müzik ödülü kazandı.
İzmir Olten Sanat’tan Almanya’ya Başarı Dolu Müzik Yolculuğu
Nehir Özzengin, müzikal gelişiminde Olten Sanat Vakfı Okulları’nın büyük bir rol oynadığını belirterek, “Olten Sanat Vakfı Okulları, sanatı en naif ve güzel duygularla yaşayabileceğiniz ve öğrenebileceğiniz çok özel bir yer,” dedi. Ayrıca, Olten Sanat Vakfı’nda bir ustalık sınıfı çalışması gerçekleştirdiklerini ve bu çalışmanın ardından verdiği konserden elde edilen gelirin 6 Şubat depreminde enstrümanlarını kaybeden depremzede müzisyenlere bağışlandığını vurguladı. Notaların prensesi olarak örnek gösterilen genç piyanist Nehir Özzengin uzun yıllar severek eğitimlerine devam ettiği Olten Sanat Vakfı Okulları içinde bir beste yaptı.
Nehir, genç bir sanatçının yetişmesinde aile desteğinin ve karşısına çıkan burs imkanları ile fırsatların önemine de değindi. “Bu uzun ve bitmeyen bir yol. Bu yolda karşılaşacağımız her türlü yardım ve destek bizim için çok değerli. Yurtdışında eğitim masraflarının yüksek olması, çeşitli masterclass’lara ve yarışmalara katılabilmek için her zaman finansal desteğe ihtiyaç duyuluyor,” şeklinde konuştu.
Klasikten Caza Nehir Özzengin’in Yükselen Yıldızı
Almanya’da yoğun bir eğitim hayatına devam eden Nehir Özzengin, müziğin her alanından beslenerek sürekli olarak müzikle iç içe bir yaşam sürdürüyor. Bu yıl hem Almanya’da hem de Türkiye’de birçok konser ve resital veren Nehir, solo klasik müzik resitallerinin yanı sıra, “Klasikten Caza” adını verdiği ve farklı müzik türlerini bir araya getirdiği bir konser serisine başladı. Bu serinin ilk iki konserini İstanbul Akbank Sanat’ta gerçekleştiren genç sanatçı, bu yıl Almanya’da da bu temadaki konserlerine devam edecek.
Müziğin her alanında kendini geliştirmeye kararlı olan Nehir Özzengin, aynı zamanda beste de yapıyor. 14 yaşındayken bestelediği “Umuda Haykırış” isimli eserle Lüksemburg’daki Uluslararası Artistes en Herbe Beste Yarışması ve Türkiye Halıcı Beste Yarışması’ndan birincilik ödülleri kazandı ve bu alanda ödül kazanmış en genç Türk besteci oldu. Geçtiğimiz yılın Eylül ayında ise Akbank’ın daveti üzerine, Akbank’ın 75. yıl müziğini besteledi ve yapılan etkinlikte Akbank’ın 75 yıllık tarihini gösteren filme bestelediği müzikle ve canlı performansıyla eşlik etti.
“Başarıya Giden Yolda İstikrarın Gücü”
Nehir Özzengin, küçük yaşlardan itibaren sahnede olmanın ve yarışmalarda performans sergilemenin büyük bir sorumluluk gerektirdiğini belirtti. “Başarı, takdir edilmek hangi yaşta olursa olsun tüm insanlar için çok güzel bir duygu. Dünyada benim yaşımdaki ve yeteneğimdeki birçok akranımla aynı platformlarda, yani piyano yarışmalarında bir araya gelip onlardan eksik olmadığımı kanıtlamak ve ülkemde saygı görmek benim için büyük bir motivasyon kaynağı,” dedi.
Genç piyanist, müziğe gönül vermiş çocuklara ve gençlere şu mesajı verdi: “Bir konuda başarıya ulaştığınızı düşündüğünüzde bile, hiçbir şeyin değişmediğini fark ederseniz, daha fazla ve sürdürülebilir başarılar elde etmeye çalışın. Hayaller, elde edilecek istikrarlı başarıların arkasında bekliyor olabilir. Bir alanda uzmanlaşmak ve başarılı olmak istiyorsanız, örneğin müzik alanında sadece çalmak değil, eserin yorumuyla, bestecisiyle, her şeyiyle öğrenmeniz gerekiyor.”
Ozanan Yoleri (Edirne, 1992) Robert Kolej ve Boğaziçi Üniversitesi mezunudur. İstanbul merkezli prodüksiyon şirketi Vigo Film’in kurucu ortaklarındandır.
Ozan Yoleri’nin ilk uzun metrajlı filmi “Başlangıçlar” Kasım 2023’te prömiyerini yaptığı Tallinn Black Nights Film Festivali’nde NETPAC Ödülü’nü kazandıktan sonra Türkiye’deki ilk gösterimini İstanbul Film Festivali’nde gerçekleştirmiştir.
Filmlerin yanı sıra dijital reklam projeleri ve belgesel yönetmenliğini yapmakta olan Ozan Yoleri aynı zamanda Sarajevo Talents Yönetmenler Sınıfı üyesidir.
Son günlerde youtube kanalını çaldıran ünlü youtuber Ruhi Çenet kimdir???
Ruhi Çenet, 20 Ekim 1990’da Aydın’da doğdu. Çocukluğunu Manisa ve Bandırma’da geçirdi. Üniversite eğitimini 2007’de gittiği Hindistan’da tamamlayıp 2011 yılında tekrar Türkiye’ye geldi. Türkiye’ye geldikten sonra, “Ruhi Çenet Videoları” adıyla 19 Eylül 2012’de açtığı kanal aracılığıyla YouTube platformu için video içerikleri üretmeye başladı. Kısa zamanda Türkiye’nin en önde gelen YouTuber’larından biri oldu.[2] Bilgilendirici, eğitici, öğretici ve belgesel türlerinde videolar çekmektedir. Bağımsız bir belgesel yapımcısıdır. Ağustos 2019 tarihinde Cansu Gizem Çenet ile evlendi. Çenet, 2022 Ocak ayı itibarıyla; İngilizce, Almanca, İtalyanca, Fransızca, İspanyolca ve Portekizce dillerinde de yayın yapmaktadır.