Ödül sezonuna yavaş yavaş yaklaşırken sıra güz festivallerine geldi. 31 Ağustos’ta Venedik’in açılmasıyla birlikte ödül sezonunda öne çıkacak filmler daha da belirginleşecek. Biz premierini yapmış veya yapacak olan filmlere bir göz gezdirelim. İleride daha detaylı konuşacağız gibi zaten bu filmleri…
Everything Everywhere All At Once
Bu A24 yapımı çoklu evren filmi sektör tarafından fazlasıyla sahiplenildi. Oscar’larda En İyi Film dahil çokça dalda adaylığına kesin gözüyle bakılıyor. Böylesine bağımsız bir filmin Oscar yarışında neler yapabileceği oldukça merak edilesi.
Triangle of Sadness
Cannes’dan Altın Palmiye ile dönen bu Ruben Östlund komedisi, yine gözünü üst sınıfa çeviriyor. Bir önceki filmi ‘The Square’ ile (o zamanki adıyla) En İyi Yabancı Dilde Film dalında Oscar adayı olan Östlund; bu sefer gözünü En İyi Film, Yönetmen ve Senaryo gibi major kategorilere çevirdi. Östlund’un bu seneki Oscar yolculuğu izlemeye değer olacak.
Babylon
Son filmi ‘First Man’ ile Oscar nazarında iyi bir süreç geçirmeyen Damien Chazelle’in bu bolca hypelanan, test gösterimlerinde övgüler alan filmi Babylon; Hollywood’un sessiz dönemden sesli döneme geçişini anlatıyor. ‘The Artist’ etkisi yaratırsa Chazelle, elinden geri alınan En İyi Film Oscar’ını evine götürebilir. Aynı zamanda performansıyla oldukça övülen Margot Robbie’ye de ilk Oscar’ını getirebilir.
Bardo
‘Birdman’ ve ‘The Revenant’ ile iki kez En İyi Yönetmen Oscar’ını eve götüren Iñárritu’nun Netflix yapımı Bardo filmi, 3 saatlik süresiyle ne yapacak göreceğiz. Her şey Netflix’in PR kampanyasına kalacak gibi gözüküyor. İlk yorumları, 79. Venedik Film Festivali’nde yapacağı premierden sonra duyacağız.
The Son
İlk filmi ‘The Father’ ile çokça sükse yapan ve Oscar kazanan Zeller’ın yeni filmi, The Father ile başlayan üçlemenin ikinci halkası, The Son göründüğünden çok daha güçlü bence. Kendi yazdığı tiyatro oyunundan uyarladığı The Son ile En İyi Yönetmen Oscar’ı cepte gibi Zeller’ın. Jackman’a ve Kirby’e de ikinci adaylıkları gelecektir. En az tiyatro oyunu gibi güçlü olursa The Son, Best Picture’ın en büyük adaylarından birisi olacaktır kesinlikle. Açılışını Venedik’te yapacak.
The Fabelmans
Michelle Williams’a Oscar getireceğine kesin gözüyle bakılan The Fabelmans, geçen sene ‘West Side Story’ ile tekrardan Oscar potasına giren Spielberg’ün otobiyografik izler taşıyan yeni filmi. Toronto’da açılışını yapacak film, ödül sezonunda adından belli ki bolca söz ettirecek.
The Whale
Brendan Fraser’ın geri dönüşünü müjdeleyen The Whale’ı ilerleyen zamanlarda çokça konuşacağız belli ki. Bu yeni Aronofsky filmi, açılışını Venedik’te yapacak.
Women Talking
Ensemble oyuncu kadrosuyla dikkat çeken Women Talking, oyuncularına adaylıklar getirecektir. Ama En İyi Film radarına girecek kadar iddialı görmek şu andan biraz güç.
Empire of Light
‘1917’ ile kısmi bir hayal kırıklığı yaşayan Sam Mendes’in yeni filmi Empire of Light, açılışını Toronto’da yapacak. 2019’dan beri 1 ödül 2 adaylık alan Olivia Colman’a yeniden bir Oscar adaylığı kazandıracaktır.
Blockbuster Sinemanın Yükselişi
İlk filmleriyle Akademi’nin çok sevdiği Avatar ve Black Panther’ın devam filmleri yıl sonlarında sinemalarda yerini alacak. Black Panther: Wakanda Forever ve Avatar: The Way of Water’ın, ilk filmleri kadar büyük bir ses getirmeleri şimdiden belirsiz ama Top Gun: Maverick’in Oscar yarışında bu senenin “Mad Max’i” olacağı kesinleşti gibi. Filmin hem gişe hem de ‘film’ olarak başarısı Akademi’nin gözünden kaçmayacaktır.
Şu filmleri de gözden kaçırmamakta fayda var:
Elvis, White Noise, Amsterdam, She Said, The Banshees of Inisherin, The Greatest Beer Run Ever, Târ, Decision to Leave, Broker, Living, Aftersun, A Man called Otto, Blonde, Don’t Worry Darling, The Woman King, I Wanna Dance with Somebody, Glass Onion: A Knives Out Mystery, The Menu
Yapımını SugarWorkz-TAFF Pictures’ın üstlendiği, yönetmenliğini Murat Şeker’in yaptığı ‘Çakallarla Dans 7’ filminin fragmanı yayınlandı.
6 Aralık’ta sinema salonlarındaki yerini almaya hazırlanan ‘Çakallar’ yedinci filmiyle yine kahkaha tufanı yaratacak.
Çakallar’ın yedinci filminde ekibe dahil olan yeni karakterler bol aksiyonlu yeni maceraların kapısını aralayacak. EFSANE KOMEDİ SERİSİ İZMİR MACERASIYLA ÇOK GÜLDÜRECEK…
Türk sinema tarihinin en uzun soluklu serilerinden biri olan ve 2010 yapımı ilk filmden bu yana gişe rekorlarına imza atan ‘Çakallarla Dans’, yedinci filminde İzmir’e gidiyor. Dünya çapında bir güzellik yarışmasının organizasyonunu üstlenecek olan Çakallar’ın ekibi ‘Dişi Çakallar’ın eklenmesiyle genişliyor.
‘Çakallarla Dans 7’ içinden çıkılması zor fakat bir o kadar da eğlenceli yeni macerasıyla sinema salonlarına imzasını atacak. Murat Şeker ve Ali Tanrıverdi imzalı senaryodan çekilen filmin kadrosunda Şevket Çoruh, Timur Acar, Murat Akkoyunlu, Didem Balçın, Toygan Avanoğlu, Diren Polatoğulları, Rojda Demirer, Doğukan Polat, Ege Kökenli, Hakan Bilgin, Ceyhun Yılmaz yer alıyor. ‘Çakallarla Dans 7’, 6 Aralık’ta sinemalarda…
Yapımını SugarWorkz-TAFF Pictures’ın üstlendiği, yönetmenliğini Murat Şeker’in yaptığı ‘Çakallarla Dans 7’ filminin fragmanı yayınlandı.
6 Aralık’ta sinema salonlarındaki yerini almaya hazırlanan ‘Çakallar’ yedinci filmiyle yine kahkaha tufanı yaratacak.
Çakallar’ın yedinci filminde ekibe dahil olan yeni karakterler bol aksiyonlu yeni maceraların kapısını aralayacak. EFSANE KOMEDİ SERİSİ İZMİR MACERASIYLA ÇOK GÜLDÜRECEK…
‘Çakallarla Dans 7’ filminin konusu nedir?
Türk sinema tarihinin en uzun soluklu serilerinden biri olan ve 2010 yapımı ilk filmden bu yana gişe rekorlarına imza atan ‘Çakallarla Dans’, yedinci filminde İzmir’e gidiyor. Dünya çapında bir güzellik yarışmasının organizasyonunu üstlenecek olan Çakallar’ın ekibi ‘Dişi Çakallar’ın eklenmesiyle genişliyor.
‘Çakallarla Dans 7’ içinden çıkılması zor fakat bir o kadar da eğlenceli yeni macerasıyla sinema salonlarına imzasını atacak. Murat Şeker ve Ali Tanrıverdi imzalı senaryodan çekilen filmin kadrosunda Şevket Çoruh, Timur Acar, Murat Akkoyunlu, Didem Balçın, Toygan Avanoğlu, Diren Polatoğulları, Rojda Demirer, Doğukan Polat, Ege Kökenli, Hakan Bilgin, Ceyhun Yılmaz yer alıyor. ‘Çakallarla Dans 7’, 6 Aralık’ta sinemalarda…
Sly Stallone ‘Cliffhanger’ın Yeniden Çevriminde Kadroda Yer Almayacak! İşte Oyuncular
Yönetmen Jaume Collet-Serra’nın ‘Cliffhanger’ Yeniden Çevriminin Başrolünde Lily James ve Pierce Brosnan Yer Alacak; Sly Stallone ise Kadroda Yok! İşte yeni filmin konusu
Sylvester Stallone’nin aksiyon klasiği “Cliffhanger”ın yeniden çevrimi şu anda yapım aşamasında, ancak film yaklaşık 18 ay önce başlangıçta duyurulan paketten çok farklı görünecek.
Stallone, Mark Bianculli’nin (“Hunters”) senaryosundan Ric Roman Waugh (“Greenland”) tarafından yönetilmesi planlanan güncellemede artık başrol oynamayacak. Yaratıcı bir revizyon geldi, bu revizyon aktris Lily James’in (“The Iron Claw, “Pam & Tommy”) başrolü üstleneceği anlamına geliyor. Pierce Brosnan ise yardımcı başrolü oynayacak ve Jaume Collet-Serra (“Carry-On”, “Non-Stop”) yönetmen koltuğunda oturacak. Proje, Thank You Pictures ve Supernix ortaklığıyla Rocket Science’tan geliyor.
Çekimler Avusturya’da devam ediyor ve aralarında Nell Tiger Free (“Servant”, “The First Omen”), festivalin gözdesi Franz Rogowski (“Passages”), Shubham Saraf (“Shantaram”), Assaad Bouab (“Franklin”), Suzy Bemba (“Poor Things”) ve Netflix’in hit dizisi “Emily in Paris”in yıldızı Bruno Gouery’nin de bulunduğu hareketli bir yardımcı oyuncu kadrosu bulunuyor.
2025 Yılı Yapımlı Cliffhanger Filminin Konusu Nedir?
Yeni senaryo Ana Lily Amirpour’un bir hikayesinden uyarlandı. Projeye aşina olan kişiler bunu “Die Hard”ın baba-kız versiyonu olarak tanımladılar.
Brosnan, kızı Sydney ile birlikte Dolomitler’de lüks bir şale işleten deneyimli dağcı Ray Cooper’ı canlandıracak. Bir milyarderin oğluyla birlikte çıktıkları hafta sonu gezisi sırasında bir grup kaçırıcı tarafından hedef alınırlar. Ray’in kızı Naomi (James), geçmişte yaşadığı bir tırmanma kazasının etkisi altındayken saldırıya tanık olur ve kaçar. Ailesini kurtarmak için korkularıyla yüzleşmeli ve hayatta kalmak için mücadele etmelidir.
Quentin Tarantino, Denis Villeneuve’ün ‘Dune’ Filmlerini İzlemeyi Neden Reddediyor?
Quentin Tarantino, Denis Villeneuve’ün ‘Dune’ Filmlerini İzlemeyi Reddediyor Çünkü ‘O Hikayeyi Tekrar Görmeme Gerek Yok’: Birbiri Ardına Tekrar Çekimler
Quentin Tarantino, Denis Villeneuve’ün “Dune” filmlerini izlemedi ve övgü dolu eleştirilere rağmen bunu değiştirmeye hiç niyeti yok. “The Bret Easton Ellis Podcast”teki Tarantino’nun “Joker: Folie à Deux”ü savunduğu röportajda, yönetmene “Dune: Part Two”nun birçok kişinin iddia ettiği gibi yılın en iyi filmi olup olmadığı soruldu.
Tarantino’nun ise buna verecek bir cevabı yoktu çünkü Dune Bölüm 2’yi izlememişti.
Tarantino, Villeneuve’ün uyarlamalarına olan ilgisizliği hakkında “[David Lynch’in] ‘Dune’ filmini birkaç kez izledim. O hikayeyi tekrar izlememe gerek yok,” dedi. “Baharat solucanları (spice worms) görmeme gerek yok. ‘Baharat’ kelimesini bu kadar dramatik bir şekilde kullanan bir film izlememe gerek yok.”diye sözlerine devam etti.
Tarantinon’nun Dune ile Derdi Ne?
Tarantino’nun Villeneuve’e karşı bir şeyi yok, sadece orijinal kaynak materyale zaman ayırdığı için zaten aşina olduğu bir hikayeyi izlemek istemiyor.
Tarantino Ripley ve Shogun için de Tepkili
“Bu yeniden çevrim ve o yeniden çevrimin birbiri ardına gelmesi,” diye açıkladı Tarantino. “İnsanlar ‘Dune’u izledin mi? ‘Ripley’i izledin mi? ‘Shōgun’u izledin mi diye soruyorlar.” Ben de hayır, hayır, hayır, hayır diyorum. Altı veya yedi Ripley kitabı var. Birini tekrar yapacaksan, neden daha önce iki kez yaptıkları aynısını yapıyorsun? O hikayeyi daha önce iki kez izledim ve her iki versiyonu da pek beğenmedim, bu yüzden üçüncü kez izlemekle ilgilenmiyorum. Başka bir hikaye yapsaydın, yine de bir şans vermek için yeterince ilginç olurdu.”