Bizimle iletişim kur

Kitap

Penelope Fitzgerald’ın Kaleminden “Baharın Başlangıcı” Can Yayınları’ndan Çıktı!

Yayınlandı

on

Radio Mood App

The Times’a göre “Britanya’nın 1945’ten bu yana en büyük 50 yazarından biri” olarak görülen Penelope Fitzgerald’ın, Birinci Dünya Savaşı ile 1917 Rus Devrimi öncesindeki gergin atmosferde geçen romanı Baharın Başlangıcı, Can Yayınları etiketiyle raflarda! İngiliz yazarın kusursuz ve akıcı bir üslupla kaleme aldığı eser, beklenmedik ve büyüleyici bir insanlık komedisi…

Booker ve Altın PEN edebiyat ödüllerinin sahibi İngiliz yazar Penelope Fitzgerald’ın Bolşevik Devrimi’nin yaratacağı yıkıcı değişimlerin eşiğinde geçen romanı Baharın Başlangıcı, okurla buluşuyor.

Mart 1913. Moskova baharın başlangıcını karşılamaya hazırlanmaktadır. Bu sırada, başkentte bir matbaa işleten İngiliz asıllı Frank Reid, bir gece işten döndüğünde karısının evde olmadığını görür; Nellie çocuklarını bırakıp trene atlamış ve İngiltere’ye dönmüştür. Neden gittiği ya da dönüp dönmeyeceği hakkında kimsenin bir fikri yoktur. Frank’in kesin olarak bildiği tek şeyse artık yalnız olduğu ve alışık olmadığı zorluklara göğüs germesi gerektiğidir.

The Times’a göre “Britanya’nın 1945’ten bu yana en büyük 50 yazarından biri” olan Penelope Fitzgerald’dan Birinci Dünya Savaşı ile 1917 Rus Devrimi öncesindeki gergin atmosferde geçen büyüleyici bir insanlık komedisi.

Los Angeles Times: Tüylerinizi diken diken edebilecek kadar kusursuz ve akıcı bir üslupla yazılmış.

Devamını Okuyun
Reklam
Yorum gezintisi

Yorum yazabilmek için giriş yapın Giriş

Yorum Yaz

Kitap

Ayfer Kafkas’ın Karşı Odada Cinayet Romanın Konusu Nedir?

Yayınlandı

on

Yazan

Radio Mood App

Ayfer Kafkas’ın son romanı Karşı Odada Cinayet, İnkılâp Kitabevi’nin yükselişe geçen markası Gutenberg etiketiyle raflardaki yerini aldı. Karşı Odada Cinayet, 19. yüzyıl Osmanlı topraklarında işlenen bir cinayetin gölgesinde adalet arayışını konu alıyor. 

İnkılâp Kitabevi’nin yükselişe geçen markası Gutenberg etiketiyle okurlarla buluşan Ayfer Kafkas’ın son romanı Karşı Odada Cinayet romanı Hafiye Eşrefzade İdris Bey’in izini sürdüğü gizemli cinayet, okuru entrikalarla dolu bir maceraya davet ediyor.

Karşı Odada Cinayet Kusursuz Kurgusu ile Okurları Etkileyecek

Ayfer Kafkas, Karşı Odada Cinayet romanı ile bir kez daha okurun karşısına çıkıyor ve okuru her sayfada beklenmedik olaylar ve sarsıcı gerçeklerle karşı karşıya bırakıyor. Gerilim dolu anlatımı, kusursuz kurgusu ve edebi derinliği ile Karşı Odada Cinayet, sadece bir polisiye roman değil, yazarın diğer romanları gibi, aynı zamanda edebiyat dünyasında iz bırakacak bir eser olarak okurlarla buluşmaya hazır!

Kusursuz kurgusu ve gerilim dolu anlatımıyla Karşı Odada Cinayet, tarihin karanlık sokaklarında kaybolmak isteyenler için eşsiz bir deneyim sunuyor.

Ayfer Kafkas, bu etkileyici romanında edebi derinlikle polisiye türünü ustalıkla birleştiriyor. 

Gutenberg, Ayfer Kafkas, Karşı Odada Cinayet, 224 sayfa, İstanbul, 2024.

Genel yayın yönetmeni Gülşen İşeri

Editör Saliha Ulusoy

Son okuma Mustafa Kayalar

Kapak tasarım Ekin Başak Akgül

Sayfa tasarım Aynur Altınel

Devamını Okuyun

Kitap

“Mahalle Kahvesi, Kayıp Aranıyor ve Lüzumsuz Adam” Can Yayınları Etiketiyle Raflardakini Yerini Aldı

Yayınlandı

on

Yazan

Radio Mood App

Çağdaş öykücülüğümüzün temellerini atan, edebiyatımızın en özgün ve ayrıksı seslerinden Sait Faik Abasıyanık’ın eserleri Can Yayınları etiketiyle okurla buluşmaya devam ediyor. Kendine özgü yalın ve akıcı öykülerinde okuru şaşırtan, insanı ve doğayı bütün içtenliğiyle anlatmaktan geri durmayan, her şeyin merkezine insan sevgisini koyan usta yazarın bu ay okurla buluşacak eserleri Mahalle Kavgası, Kayıp Aranıyor ve Lüzumsuz Adam.

Cumhuriyet dönemi Türk edebiyatında bir mihenk noktası olan Sait Faik Abasıyanık’ın üç eseri daha Can Yayınları etiketiyle raflarda. “Kökü kendinden olan” bir yazar olarak çağdaş öykücülüğümüzün de temellerini atan Sait Faik’in şubat ayında okurla buluşacak eserleri Mahalle Kahvesi, Kayıp Aranıyor ve Lüzumsuz Adam.

Mahalle Kahvesi: “Dön her günkü hayatına.”

“Yeniden doğulmaz. Doğsan bile n’olacak? Seni iki senede, iki senede değil, iki günde aynı insan ederiz. Aynı kendini düşünen, aynı haris, aynı kıskanç, aynı kötü huylu, aynı sarhoş, aynı budala oluverirsin. Seni aynı hastalıkla yıkmak için elimizde her şey var. Hem canım sen nasıl bir dünya istiyorsun? Görülmemiş, işitilmemiş, tadılmamış, yazılmamış, yaşanmamış… Olur mu böyle şey? Hadi gel. Dön her günkü hayatına.”

Kayıp Aranıyor: “Bir anlaşmayı devam ettiriyorlar, yalancılar!”

“Yine çarşamba, yine perşembe, işte cuma! Cumartesi… Hele bu ertesiler yok mu ertesiler? Bu ertesiler, o kendilerini bir şey sanan insanlara benzerler. Sanki devam ediyorlar. Sanki bir bayramı, bir oh deyişi, bir sevişmeyi, bir sulhu, bir özgürlüğü, bir oyunu, bir aşkı, bir kardeşliği, bir dudak dudağa, bir anlaşmayı devam ettiriyorlar, yalancılar! Pazartesi! Yürü geç git! Lalettayin bir mart gününün lalettayin bir pazartesisi!”

Lüzumsuz Adam: “Her insandan korkuyorum.”

“Her insandan korkuyorum. Kimdir bu sokakları dolduran adamlar? Bu koca şehir, ne kadar birbirine yabancı insanlarla dolu. Sevişemeyecek olduktan sonra neden insanlar böyle birbiri içine giren şehirler yapmışlar? Aklım ermiyor. Birbirini küçük görmeye, boğazlaşmaya, kandırmaya mı? Nasıl birbirinden bu kadar ayrı, birbirini bu kadar tanımayan insanlar bir şehirde yaşıyor.”

Devamını Okuyun

Kitap

Sait Faik Abasıyanık’ın “Semaver” Eserinin Konusu Nedir?

Yayınlandı

on

Yazan

Radio Mood App

Anlatmayı arzunun ötesinde ihtiyaç olarak gören, yazıya meftun ve mecbur bir kalem Sait Faik… Sembolik bir mekân olarak bellediği yazıya sığınarak, kaleme kâğıda sarılarak gün geçiren, anlatmasa deli olacak, yazmasa nefes alamayacak bir yazı tiryakisi… Varoluş sorumluluğunu yazarak üstlenenlerden…

Yazarın ilk öykü kitabı olan Semaver’de (1936) söz konusu yazı tutkusunu görmek mümkün. Kitabın merkezinde ise “sevmek korkusu” bulunuyor. Çoğunlukla hayal kırıklıklarıyla sonuçlanan muhtelif sevme girişimleri, sonraki adımları daha ürkek ve tekinsiz hâle getirse de karakterleri hiçbir zaman mutlak bir eylemsizliğe sürüklemiyor. Umut hep var!

Korkuya rağmen duvar örülmüyor bu metinlerde. Denize, adalara, balıkçılara, balıklara, serçelere, sözün özü yaşamın her türlüsüne kucak açılıyor.

“Anlaşıldı; ben bayrakları değil, insanları seviyorum. Öyleyse yuvarlak dünyanın üstünden akıp geçen yıldızlara bakan vapurlarda ömrüm geçecek. Bandırası her ne olursa olsun aşılandığım ve ekildiğim limanda dallarımı sallayarak her geçen vapuru selamlayacağım.”

Devamını Okuyun

Kitap

Kralların Devrilişi “Troya” Kitabının Konusu Nedir?

Yayınlandı

on

Yazan

Radio Mood App

Altın şehir Truva’nın dışındaki kanlı savaş alanında, Miken Kralı Agamemnon’a bağlı güçler toplanıyordu. Bu güçlerin arasında, efsanevi hikâye anlatıcısı ve Miken’in isteksiz müttefiki Odysseus da vardı. Odysseus, Agamemnon’un şehir surlarının ardındaki hazinenin peşinden gitmek için hiçbir şeyden vazgeçmeyeceğini biliyordu. Yakında eski dostlarına karşı ölümcül bir savaş vermek zorunda kalacağından emindi.

Hasta ve hırçın bir hâlde bekleyen Truva kralının tüm umudu iki kahramana bağlıydı: Çağının en kudretli savaşçısı olan sevgili oğlu Hektor ile eşinin Mikenlilerin ellerinde ölmesiyle korkunç bir öfkeye kapılan ve onun intikamını almak isteyen Helikaon.

Kralların Devrilişi, yüzyıllar boyunca yankılanacak bir hikâyeyi sona erdirse de kahramanları sonsuza dek yaşayacak.

Time Out London: Sağlam bir kahramanlık hikâyesini takdir eden herkes, David Gemmell’ın eserlerini mutlaka okumalı.

Çevirmen: Cihan Karamancı.

Devamını Okuyun
Reklam

En Çok Okunanlar