Citroen, yenilenen C3 Aircross’u önümüzdeki aylarda büyük bir lansmanla tanıtacak…

Fransız otomobil devi Citroen, düzenlediği bir etkinlikte yenilenen C3 Aircross’u duyurdu. Uzun zamandır değişim görmeyen otomobil, görenleri şaşırtacak türden tasarım detayları kazandı. Gelin hep birlikte yeni Citroen C3 Aircross’a yakından bakalım.

B-SUV segmentindeki C3 Aircross, artık oldukça sert hatlara sahip. Bu bağlamda; dümdüz inen ön ızgara, parçalı diyebileceğimiz LED farlarla karşımıza çıktı. Ayrıca Citroen’in yenilenen logosu da artık bu otomobilde bulunacak.

Aracın arka kısmına baktığımızda da sert hatlar görüyoruz. Arka aydınlatmalar, bir plastik bar ile birbirine bağlanmış durumda. Yeni logo, bu barın tam orta noktasına yerleştirildi. Ayrıca bagaj kapağında “Aircross” ibaresinin bulunacağını görüyoruz.

Citroen, duyurusunu gerçekleştirdiği yeni C3 Aircross’un iç kısmını şimdilik göstermedi. Şirket, yaz mevsiminde yeni bir lansman yapılacağını açıkladı. Bu lansman, aracın iç kısmını da görmemizi sağlayacak.

Citroen C3 Aircross’un kaput altıyla ilgili de detaylar paylaşılmadı. Ancak bu noktada bilinen bazı hususlar var. Edinilen bilgilere göre C3 Aircross, içten yanmalı versiyonların yanı sıra hibrit ve tam elektrikli versiyonlara da sahip olacak. Aracın mevcut versiyonunun 1.2 litrelik motor ile Türkiye’de satıldığını belirtelim.

Kaynak: Webtekno.

BYD’nin yeni otomobili SEAL U DM-i, ülkemizde satışa sunuldu…

Dünyanın en büyük elektrikli otomobil üreticisi BYD, yakın zamanda resmen Türkiye’ye giriş yapmıştı. Şirket, şu anda sadece Atto 3 isimli modeliyle ülkemizde faaliyet gösteriyordu. Ancak, yeni araçları getirme planı vardı.

Ocak ayında ise beklenen açıklama gelmiş ve Atto 3’ten sonra ülkemize gelecek yeni BYD modeli duyurulmuştu. SEAL U DM-i, şarj edilebilir hibrit versiyonuyla yakında ülkemizde satışa sunulacaktı. Ve şimdi beklenen oldu. BYD SEAL U DM-i, resmen Türkiye pazarına giriş yaptı.

Yapılan açıklamaya göre otomobil, lansmana özel 2.090.000 TL’den başlayan fiyatlarla satın alınabilecek.

SEAL U DM-i, otomobil devinin diğer araçlarında da gördüğümüz gibi sade bir tasarımla geliyor. Kullanıcısına geniş alan sunacak modelin tasarımı elektrikli versiyonla neredeyse aynı. Sadece ön tampon tarafında minik farklılıkları var.

Araç, şarj edilebilir hibrit bir model olacak ve hem elektrikli hem benzinli motorla gelecek. 98 beygir gücü ve 122 Nm tork üreten 1,5 litre hacimli benzinli motor, 145 kW’lık elektrikli motorla birleşiyor.

18,3 kWh bataryaya sahip SEAL U DM-i’nin 80 kilometrelik elektrikli menzili var. Toplam menzilinin ise 1080 km’ye kadar ulaşabildiği ifade ediliyor. Ayrıca ferah olmasıyla dikkat çeken iç mekanda ise, 15 inçlik bir dokunmatik ekran bizi karşılayacak. Aracın bagaj hacmi ise, 550 litrenin üzerinde.

Kaynak: Webtekno.

BMW pilotu son turda Bulega’yı (Ducati) geçip galibiyetini ilan ederken WorldSSP’de Huertas (Ducati) kategorideki ilk yarışını kazandı.

FIM Dünya Superbike Şampiyonası’nın Avrupa’daki ilk durağı olan Katalan etabının 1. Yarışında, Nicolò Bulega (Ducati) finiş çizgisine sadece birkaç dönemeç kalana dek tek başına sürdürdüğü mücadeleyi Toprak Razgatlıoğlu‘na kaybetti. İki pilot yarışa farklı lastik seçimleriyle başladı. Türk pilot önde SC2 ve arkada SCX lastikleri seçerken İtalyan pilotun tercihi önde SC1 ve arkada SCX-A (C0900 spesifikasyonlu geliştirme lastiği) oldu. Takım arkadaşıyla aynı lastik kombinasyonunu seçen Álvaro Bautista (Ducati), finişe birkaç dönemeç kala Andrea Iannone’yi (Ducati) geride bırakarak podyumda üçüncülüğü almayı başardı. 

Her iki arka lastik seçimi yarış için geçerli 

“Pilotlar dünden beri arka lastik için hangi çözümü kullanacaklarına karar veremiyordu. Bu durumla bazen Cuma seanslarında karşılaşabiliyoruz çünkü pilotların ve takımların hâlâ motosikletlerini optimize etmesi gerekiyor. Bugünkü yarışta standart SCX ve C0900 spesifikasyonlu geliştirme lastiği olmak üzere her iki çözümün de benzer performans sergilediğini gördük. Toprak Razgatlıoğlu  pole pozisyonundan itibaren SCX’le birincilik mücadelesini sürdürdü ve nihayet son turda yarışı kazandı. Öte yandan, bu yarışta ilk kez kullanılan C0900 spesifikasyonlu geliştirme lastiğimiz SCX, Bulega’nın başlangıçtanson dönemece kadar liderliğini sürdürmesini ve hatta takım arkadaşı Bautista’nın on dördüncülükten üçüncülüğe yükselmesini sağladı. Yarınki yarışta bazı pilotların değişiklikler yaptığını görebiliriz, Superpole Yarışında ise pilotlarının çoğunun arkada SCQ hamurunu kullanmasını bekliyoruz.”

· WorldSBK Superpole seansı son derece hızlıydı ve inanılmaz bir şekilde on pilot bu kategoride bir önceki rekoru kırdı. En iyi sonucu Toprak Razgatlıoğlu (ROKiT BMW Motorrad WorldSBK Team) elde ederken arkasından Nicolò Bulega (Aruba.it Racing – Ducati) ve Andrea Iannone (Team GoEleven – Ducati) geldi. Üçü de en iyi zamanlarını önde SC1 – arkada SCQ lastiklerle yakaladı. 

· Superbike 1. Yarış için griddeki lastik seçimleri startın hemen öncesine kadar kesinleşmemişti. Ön lastikler için SC1 en popüler seçim olurken arka lastikler için SCX ve C0900 arasında yaklaşık eşit bir dağılımla daha fazla çözüm kombinasyonu vardı.

· WorldSSP’de Superpole sıralamasında ilk üçe giren pilotların tercih ettiği kombinasyon önde SC1 ile arkada SCX oldu. 1. Yarışta ön lastikler için SC2’yi seçen Öncü (Kawasaki Puccetti Racing) dışındaki tüm pilotların ortak tercihi SC1’di. Arka lastikler ise SC0 ve SCX arasında eşit olarak dağıldı. 1. YarıştaStefano Manzi (Pata Yamaha Ten Kate Racing) ve Marcel Schroetter’i (MV Agusta Reparto Corse) geçen İspanyol Huertas (Aruba.it Racing WorldSSP Team) kategorideki ilk galibiyetini aldı. Podyumdaki üç pilotun da ön lastik tercihi SC1 olurken Huertas ve Schroetter arkada SCX ile, Manzi ise SC0 ile yarıştı.

· Genç yeteneklerin mücadele ettiği kategorilerde sezonun ilk WorldSSP300yarışını Aldi Satya Mahendra (Team BrCorse) ve Samuel Di Sora’nın (ARCO MotoR University Team – Yamaha) önünde Jeffrey Buis (Freudenberg KTM-PALIGO Racing) kazandı. FIM Yamaha R3 bLU cRU World Cup yarışında ise birinciliği İspanyol Gonzalo Sanchez Melendez (bLU cRU Yamaha Racing Spain) alırken onu Eduardo Burr (Yamaha AD78 Team Latin America) ve Marc Vich (DS Racing School) takip etti. 

Rolls-Royce, benzersiz otomobil yaratılması konusunda yeteneklerinin zirvesini temsil eden Coachbuild Tasarım departmanının yeni başarısını duyurdu.

Yalnızca dört özel ifadesi olacak otomobil serisine, La Rose Noire Droptail ve Amethyst Droptail’in ardından,‘’Arcadia Droptail’’ eklendi. İsmi, Yunan mitolojisinde yeryüzündeki cennet diye tasvir edilen, olağanüstü doğal güzelliğiyle ünlü efsanevi, ‘’Arcadia’’ diyarından geliyor. Coach’un ustaları her otomobili müşteri vizyonunu onurlandırarak üretiyor. Rolls-Royce’un yeni bespoke arabası Arcadia Droptail, sakinlik temasından ilham aldı.Coachbuild tasarımcıları huzur temasını yakalamak için müşterinin dünya çapındaki favori bölgelerinden tasarım, heykel, mimariyi keşfetti. Singapur, Endonezya ve Vietnam’da görülen modernist tropik gökyüzü bahçelerinin hassasiyeti,zenginliğinin yanı sıra organik formların, maddi dürüstlüğün kutlandığı İngiliz ‘ Biomimetic’ mimarisietrafında otomobili tasarladı.

Karoser şaheserinin dış renk paleti, ince detaylarla dolu, tasarım ekibi tarafından gövde için ikili renk şeması geliştirildi. Palet, güneş ışığını yansıtarak, incelikli tasarım detaylarını gölge oyunlarıyla birleştiriyor. İlk bakışta katı beyaz bir renk gibi görünen doğrudan ışıkta ise parıldayan ışıltılar, saf doğal formla ortaya çıkıyor. 

Bu karoserin önceki üç modelden farkı, karbon fiber alt kısımlarının özel gümüş renkte boyanmış olması; profile hafiflik ve dinamizm katıyor.

Dış tasarımdaki zarafet iç mekanda da devam ediyor. Detayların odak noktası ahşap, özgün deseni, renk tonları nedeniyle seçilen Santos Straight Grain, yüksek yoğunluklu ağaç türü, iç içe geçmiş tahıl deseni, zengin dokuya ve görsel ilgiye sahip. Markanın zanaatkârları, bu hassas malzemeyle çalışmanın zorluklarına rağmen, iç mekanda 233 ahşap parçasını bir araya getirdi. Sadece aracın arka güverte kısmına 76 parça uygulandı. Ahşap bölümlerin uygun hale getirilmesi 8.000 saat sürdü. 

Koleksiyonun yeni modelinde aynı zamanda arabaya uyacak şekilde özel yapım saat tasarladığını açıklandı. Coach Build tasarımcıları, müşteriye üstün saatçilik ifadesini özel parçaya entegre etme fırsatı sundu. Gösterge panelini süslemek için, arabanın ahşap kaplamasına yerleştirildi. Saatin yüzeyinde bulunan özel desen, markanın 119 yıllıkgeçmişine gönderme yapıyor. Rolls-Royce tarihinin izleri görülebiliyor, öyle ki zaman parçasının tek başına montajı nerdeyse beş ayda tamamlandı.

Son dokunuş, Droptail, lüks otomobil üreticisinin modern tarihindeki ilk roadster karoser stili; ayırt edici özelliği, çıkarılabilir bir çatının varlığıdır. Müşterinin isteğine cevap veren bu üst kısım, renk ve şeffaflığın ayarlanmasına olanak sağlayan elektronik cam ile donatılmıştır. Singapur’da özel tören sırasında sahibine teslim edilen Arcadia Droptail, neredeyse başlı başına sanat formu, lüksün en saf yorumu olarak kendini modelliyor.