Bizimle iletişim kur

Teknoloji

Sadece 830 gram olan The FreeStyle, eğlenceyi her yere taşıyabiliyor

Samsung’un 100 inçe kadar kristal berraklığında görüntü veren yepyeni taşınabilir ekranı ve eğlence cihazı The Freestyle, Kuzey Amerika, Latin Amerika ve Güney Kore gibi dünyanın farklı yerlerindeki pazarlarda yoğun ilgiyle karşılanıyor.

Yayınlandı

on

Radio Mood App

Samsung’un 100 inçe kadar kristal berraklığında görüntü veren yepyeni taşınabilir ekranı ve eğlence cihazı The Freestyle, Kuzey Amerika, Latin Amerika ve Güney Kore gibi dünyanın farklı yerlerindeki pazarlarda yoğun ilgiyle karşılanıyor.

Özellikle genç nesil tarafından çok beğenilen The Freestyle’ın bu kadar sevilmesinin sebeplerinden biri de Y ve Z kuşağı kullanıcılardan gelen geri bildirimlerin göz önünde bulundurulması ve ürün planlama ve geliştirme aşamalarına yansıtılması oldu.

The Freestyle’ın geliştirme aşamalarını, ürün planlama aşamasında çalışan Seungyeong Ian Jeong, hizmet ürün yönetimi üzerinde çalışan Sooyeon Chung, kullanıcı deneyimi tasarımı alanında çalışan Jenny Jung, UX ve ürün lansman pazarlaması üzerinde çalışan Dami Baik anlatıyor.

Değişen yaşam tarzı trendlerine uygun ve tamamen yeni bir cihaz geliştirildi

Samsung’un ürün uzmanları The Freestyle’ın henüz ilk planlama aşamalarında Y ve Z kuşağı yaşam tarzı trendleri üzerine araştırma yaparak araştırma sonucunda ortaya çıkan trendleri ürüne yansıtmak için çalıştı. Y ve Z kuşağına mensup kişiler, kendi yaşam tarzını oluşturmak istiyor ve kendini ifade etmekten seslerini duyurmaktan çekinmiyor. Seçtikleri ürünlerin kullanışlı olmasının yanı sıra ürünün yansıttığı tarzı ve ürünün ifade ettiklerini önemli buluyorlar. Genç kullanıcıların tercihlerine uygun olarak geliştirilen The Freestyle, jenerasyonlar arasındaki bu değişimleri dikkate alıyor.

Pandemi ile birlikte yaşam tarzlarımızda meydana gelen değişimler, ürün planlaması için de çok önemli bir boyuta ulaştı. İnsanlar kişisel alanlarında daha fazla vakit geçirmeye başladı ve bunun bir sonucu olarak eğlenceyi kişisel mekanlara taşımak daha önemli hale geldi. Diğer yandan kamp gibi açık hava ve doğa aktiviteleri de yaygınlaşmaya devam ediyor. Jung, değişen tüketici taleplerine paralel olarak üretilen ürünün konseptini şöyle açıklıyor: “The Freestyle’ın konsepti, kullanıcıyla birlikte her yere taşınabilen, çerçevesiz ve taşınabilir bir ekran.”

Her kullanıcının yaşam tarzına ve farklı stiline uyum sağlayabiliyor

The Freestyle’ı tek kelimeyle tarif etmek kolay değil çünkü benzeri olmayan tümüyle yepyeni bir ürün. İsteyen kullanıcılar The Freestyle’ı ekran olarak kullanabilirken dileyenler de iç ortam ışıklandırması veya dijital bir afiş olarak kullanabilecek. Adından da anlaşılacağı gibi serbest bir stil sunan bu ürünün her kullanıcının yaşam tarzına uyum sağlamak üzere tasarlandı.

Dört ürün uzmanına cihazın bu kadar sevilmesinin ardında yatan sır sorulduğunda; bunun nedeninin Samsung Akıllı TV platformuyla ürünün yarattığı deneyim arasında kurulan güçlü sinerji olduğunun altını çiziyor. Chung, bu sinerjiyi şöyle açıklıyor: “The Freestyle, tüm önemli OTT – “Over The Top”  uygulamalarını ve tescilli ortaklarımızın hizmetlerini içeriyor. Bu sayede en iyi içerikleri kaçırmadan en iyi ekran deneyimini yaşamanızı sağlıyor. Ayrıca, akıllı telefondan ekran yansıtma özelliği artık hem Android hem iOS mobil cihazlarla kolayca yapılabiliyor.”

Genç nesillerin ilgi alanlarını ve deneyimlerini aktif olarak yansıtan bir cihaz 

The Freestyle türünün ilk örneği bir cihaz olduğundan, geliştirme aşamasında elbette ki bazı engellerle de karşılaşıldı. Jung bu süreci şöyle anlatıyor: “Samsung’un bu tipte geliştirdiği ilk cihaz olduğundan bizim için tanımlanmış bir referans bulunmuyordu. Ürünün özelliklerini sıfırdan planlamak ve sunacağı deneyimleri sıfırdan tasarlamak bizim için kolay olmadı.” Geliştirmenin ne yönde ilerleyeceğiyle ilgili emin olamadıkları durumlarda, geliştirme ekibi, Samsung’un 20’li ve 30’lu yaşlardaki çalışanlarından oluşan çalışanlar kurulundan aldığı geri bildirimlerden faydalandı.

Ürün planlama aşamasının en başında, The Freestyle’ın sunacağı deneyimin can alıcı noktası, projeksiyon üzerinden içerik izleme olarak belirlenmişti. Bununla birlikte, Samsung’daki Y ve Z kuşağı çalışanlar, herhangi bir içerik izlemek dışında The Freestyle’ı kendi seçtikleri bir görüntüyü yansıtarak ortama farklı bir hava katmak için kullanmaktan heyecan duyacaklarını söylediler ve sonuçta The Freestyle ortaya çıktı.

Cihazın yüksek kaliteli ses özellikleri dahi bu kurulun bildirdiği geri bildirimler sonrasında geliştirildi. Jeong, “Cihazın ses özelliklerini düşünürken ses kalitesinden ödün verilmemesi gerektiğini vurgulayan görüşleri dikkate aldık” diye açıklıyor.

Kolay taşınabilme ve kullanım özellikleriyle mekan kısıtlamasının ötesine geçiyor

Bir çantaya sığacak kadar küçük ve sadece 830g ağırlığındaki bu ürün, diğer projektörlerin aksine otomatik trapezoid düzeltme, tesviye ve odaklama özellikleriyle ekranın odağını hızlıca ve otomatik olarak ayarlayabiliyor. ‘Ölçekle ve Taşı özelliği sayesinde kullanıcılar, projektörü hareket ettirmek zorunda kalmadan yansıyan ekranın boyutunu ve yansıma biçimini ayarlayabiliyor.

Ek olarak The Freestyle, kullanıcıların herhangi bir menü kullanmalarını gerektirmeyen, ayarlara içeriği izlerken doğrudan erişmelerini sağlayan bir işlevselliğe sahip. Kullanıcılar, bu sayede tüm ayarlara ana sayfa düğmesine basılı tutarak erişilebiliyor. Ürün aynı zamanda projektörlerdeki en önemli sorun olan çevresel gürültüyü en aza indiren teknolojilere sahip. Kullanıcılar bu sayede cihazı ses tanıma yoluyla da kontrol edebiliyor. ‘Farfield’ Bixby sesli asistan [1]desteği sayesinde The Freestyle, kullanıcıların ekran kapalıyken dahi müzik çalabilmesini ve sanal asistana bağlanmasını sağlıyor.

Her yerde ve her zaman istediğiniz şekilde kullanılabileceğiniz bir cihaz 

Peki, ürün uzmanları bu cihazı nasıl kullanıyor? Jung, cihazı nasıl kullandığını şöyle anlatıyor: “The Freestyle’ı yüksek kalite sesle müzik dinlerken arka planda en sevdiğim albüm kapağını yansıtarak kullanmayı seviyorum. Aynı zamanda uyumadan önce, yıldızları gösteren bir videoyu yatak odamın tavanına yansıtıyorum. Uyuyacağım zamansa sesli komutla [2]cihazı kolayca kapatabiliyorum.”

Baik ise şöyle aktarıyor: “Çocuklarım The Freestyle’ı yatağımızın başucuna koyarak içerikleri tavana yansıtarak yattığımız yerden izlemeyi seviyor. Cihazı istediğiniz yöne çevirebildiğiniz için, yalnızca Y ve Z kuşağı kullanıcılar değil her yaştan kullanıcılar ona bayılıyor ve hatta cihazı ailece kullananlar da ondan çok memnun.”

The Freestyle’ın en cazip tarafı, günlük yaşamda her şekilde kullanılabilmesini sağlayan kompakt bir tasarıma ve kullanım rahatlığına sahip olması. Jeong, “Kullanıcıların farklı beklentilerini, her zaman ve her yerde, mekan kısıtlamasının da ötesine geçerek karşılayabilen bir kullanıcı deneyimi sunmak istiyoruz. Hedefimiz, The Freestyle’ın tüm özelliklerinden faydalanılabilen, kişisel ve taşınabilir bir akıllı ekran olarak deneyimlenmesini sağlamak” diyor.

Teknoloji

Razer’in Tanıttığı “GAIADEX” Nasıl Bir Yapay Zeka Destekli Değerlendirme Modeli?

Yayınlandı

on

Yazan

Radio Mood App

Razer, COP29 etkinlikleri kapsamında yapay zeka destekli yaşam döngüsü değerlendirme modeli GAIADEX’i tanıttı. GAIADEX, sürdürülebilirlik süreçlerini hızlandırarak ürünlerin çevresel etkisini analiz etmeyi kolaylaştırıyor. Bu model, uluslararası standartlara uygun raporlarla şeffaflığı artırmayı ve sürdürülebilir uygulamaları teşvik etmeyi hedefliyor.

Razer, COP29’da sürdürülebilirlik alanında önemli bir adım olan yapay zeka destekli yaşam döngüsü değerlendirme modeli GAIADEX’i tanıttı. GAIADEX, ürünlerin tasarımından imhasına kadar çevresel etkilerini analiz eden süreçleri hızlandırarak, uluslararası standartlara uygun, detaylı raporlar sunuyor. GE HealthCare ve Maybank gibi sektör liderleriyle yürütülen pilot projelerle hayata geçen GAIADEX, sürdürülebilirlik süreçlerinde maliyetleri düşürürken, süreçleri daha şeffaf ve erişilebilir hale getiriyor.

Birçok marka, kendi geliştirdiği LCA çerçevelerini kullanarak birbirinden farklı yöntemler ve standartlar oluşturuyor. Bu durum, ürünler arasında anlamlı karşılaştırmalar yapılmasını zorlaştırırken, tüketici güvenini zedeliyor ve düzenleyici denetimi karmaşık hale getiriyor. GAIADEX, uluslararası ISO 14040/14044 standartlarına ve EPD International’ın ürün kategorisi kurallarına (PCR) uygun bir çerçeve sunarak bu eksiklikleri gidermeyi hedefliyor.

GAIADEX modeli, sürdürülebilirlik alanında karşılaşılan en büyük zorluklardan birini çözerek, LCA süreçlerini manuel işlemlerden arındırıyor ve otomatik hale getiriyor. Kullanıcılar, ürünlerinin bileşenlerini (Bill-of-Materials, BOM) sisteme yükleyerek, yalnızca 5 dakika içinde detaylı LCA raporlarına ulaşabiliyor. Bu raporlar, uluslararası standartlarla uyumlu olduğu gibi bağımsız doğrulama süreçleri için de uygun bir temel sunuyor.

GAIADEX’in öne çıkan özellikleri arasında; hız, erişilebilirlik ve şeffaflık yer alıyor. Geleneksel yöntemlerle aylar süren süreçleri saniyeler içinde tamamlayan GAIADEX, kullanıcılarına büyük bir zaman tasarrufu sağlıyor. Ayrıca, danışmanlık hizmetleriyle ortalama 40 bin dolar maliyetle alınabilecek kapsamlı raporların, bu platform sayesinde çok daha uygun maliyetlerle elde edilmesine olanak tanıyor. GAIADEX’in bir diğer önemli avantajı ise şeffaflık. Tüm analizlerin bağımsız üçüncü taraflarca doğrulanabilir olması ve sonuçların uluslararası veri tabanlarında yayımlanması, markaların tüketici güvenini artırmasına katkı sağlıyor.

GAIADEX’in sektördeki etkisini kanıtlamak için GE HealthCare ve Maybank ile çeşitli pilot projeler gerçekleştirildi. GE HealthCare, Singapur’daki Tamir ve Mühendislik Merkezi’nde GAIADEX platformunu kullanarak Vscan ürün ailesinin çevresel ayak izini analiz etti. Bu çalışma, sürdürülebilir inovasyonu teşvik etmekle kalmayıp süreçlerin sadeleşmesini ve maliyetlerin düşürülmesini de sağladı. GE HealthCare, 2030 yılına kadar tüm ürünlerini Çevresel Ürün Beyanı (EPD) standartlarına uygun hale getirme hedefini açıkladı.

Maybank Grup Sürdürülebilirlik Direktörü Shahril Azuar Jimin, GAIADEX’in karbon hedeflerini finansal performans göstergelerine dahil etmeyi kolaylaştırdığını ifade etti. Banka, bu platform aracılığıyla müşterilerini daha iddialı karbon azaltma hedefleri belirlemeye teşvik ederken çevresel hesap verebilirliği artırmayı hedefliyor.

Ekolojik Etiketleme ve Doğrulama Süreci

GAIADEX, bağımsız doğrulayıcılarla entegre çalışarak resmi ekolojik etiketlerin düzenlenmesini kolaylaştırıyor. Örneğin, Razer’ın Basilisk fare ürünü için hazırladığı Çevresel Ürün Beyanı (EPD), UL Solutions tarafından doğrulandı ve UL SPOT veri tabanında yayımlandı. Bu süreç, bilimsel doğrulukla desteklenen şeffaf bir veri paylaşımını mümkün kılıyor.

Sürdürülebilirliğe Katkı

GAIADEX, sürdürülebilirlik hedeflerini kolaylaştıran ve işletmelerin rekabet gücünü artıran bir araç olarak dikkat çekiyor. Küçük girişimlerden büyük çok uluslu şirketlere kadar her ölçekte işletme, bu platformu kullanarak sürdürülebilirlik süreçlerini hızlandırabilir, maliyetleri düşürebilir ve çevresel sorumluluklarını daha verimli bir şekilde yerine getirebilir.

Devamını Okuyun

Teknoloji

iPhone Gemini mobil uygulaması, aralarında Türkçenin de olduğu pek çok dilde kullanıma açıldı

Google’ın yapay zeka dünyasında yepyeni bir çağ başlatan yapay zeka destekli kişisel asistan Gemini, artık iPhone kullanıcıları için özel olarak geliştirilmiş mobil uygulamasıyla aralarında Türkiye’nin de olduğu pek çok bölgede App Store’da ücretsiz olarak erişime açıldı.

Yayınlandı

on

Yazan

Radio Mood App

Metin, görüntü, ses, video ve kodlama dilleri gibi pek çok farklı veri türünü anlama ve birleştirme becerisine sahip çok modlu bir model olan Gemini, iPhone kullanıcılarına özel geliştirilmiş bir deneyim sunan yeni Gemini uygulamasını App Store’da kullanıma sundu. iOS işletim sisteminde Google uygulaması veya bir web tarayıcısı üzerinden erişilebilen yapay zeka destekli kişisel asistan Gemini, şimdi aralarında Türkçenin de olduğu dil ve bölgelerde özel mobil uygulamasıyla daha sade ve akıcı bir kullanım sunuyor. Mobil uygulama, kullanıcılarının yaratıcılık ve verimliliği artıran özelliklere kolayca erişmesini sağlıyor.

Gemini Live ile sohbet deneyimi

Kullanıcıların Gemini ile konuşarak anında yanıtlar alabileceği, bilgi arayışlarını daha hızlı ve doğal bir şekilde gerçekleştirebildikleri ve geçtiğimiz günlerde Türkiye’de kullanıma sunulan Gemini Live, artık iPhone’larda da kullanılabiliyor. 

Gemini Live ile sorular sorabilir, bir konu hakkında beyin fırtınası yapabilir ya da yeni bir konuda fikir alışverişi yapabilirsiniz. Örneğin, yaklaşan bir mülakata hazırlanmak, bir şehirde yapılacak etkinlikler hakkında tavsiye almak ya da yaratıcı fikirler üzerinde beyin fırtınası yapmak için Gemini Live’dan yararlanmak mümkün. Ayrıca, 10 farklı ses seçeneği ile Gemini’ın sesini kişiselleştirebilirsiniz. Gemini Live, şu an için 10’dan fazla dilde mevcut ve yakında daha fazla dil seçeneği eklenecek.

Imagen 3 ile görsel oluşturabilirsiniz

Gemini’ın metinden   görsel oluşturan görsel üretim modeli  Imagen 3,   yaratıcılığı besliyor, görsel dünyanın kapılarını aralıyor.  Imagen 3’ün çeşitli stillerde oluşturduğu görsellerle hayal gücünün sınırlarını zorlayan çalışmalar yapılabiliyor.

Google Uygulamaları Gemini’da 

Gemini, Google uygulamalarıyla sorunsuz bir şekilde entegre olarak günlük işlerinizde size yardımcı oluyor. Gmail, YouTube, Google Maps, Takvim gibi günlük hayatta sıkça kullanılan Google uygulamalarından bilgileri tek bir sohbette görüntülemek mümkün.

Devamını Okuyun

Teknoloji

Razer USB 4 Dock ile Oyun Alanları Güçleniyor

Dünya genelinde oyuncu ekipmanlarının öncüsü olan Razer, PC ekipmanları konusundaki gücünü Razer USB 4 Dock ile tekrardan hatırlatıyor. Üstün performans için tasarlanan bu cihaz, yoğun oyun ve çalışma süreçlerinde yüksek hızlı veri aktarımını ve çift ekran kullanımını bir arada sunuyor. 

Yayınlandı

on

Yazan

Radio Mood App

Razer’ın Dizüstü Bilgisayarlar ve Aksesuarlar Yöneticisi Travis Furst konuyla ilgili “Yüksek performanslı güç istasyonu konusunda yepyeni bir seviyeye ulaşıyoruz, Razer USB 4 Dock hem oyunculara hem de profesyonellere, dizüstü bilgisayara tek bir kablo ile son derece hızlı veri aktarımı ve çift monitör destekli 4K ekran çıkışı sunuyor.” dedi.

Yüksek Hızda Bağlantı

En yeni USB 4 özelliklerine sahip olan Razer USB 4 Dock, USB 3.0 standartlarının sekiz katı olan 40 Gb/s’ye kadar aktarım hızı sunuyor. Bu hız fareler, klavyeler, kulaklıklar ve yayın aksesuarları gibi cihazların en yüksek performansta çalışmasına olanak veriyor. Ayrıca USB-C portu 100W’a kadar güç dağıtımını destekleyerek dizüstü bilgisayarların şarjının oyun veya yoğun çalışma süreleri boyunca yeterli kalmasını sağlıyor.

Değişen teknoloji dünyasına uyum sağlayan Razer USB 4 Dock, HDMI 2.1, DisplayPort 1.4, USB A, USB C ve çeşitli boyutlardaki SD kartları destekleyen bağlantı noktaları ile kablosuz cihazlara olan güvenilirliği artıran ve olası kesintileri azaltan 2.4GHz bağlantısını da içeriyor. Üzerindeki bağımsız güç düğmesi sayesinde cihazlar, PC bağlantısı olmadan şarj edilebiliyor. 

Çift Monitör Desteği

Razer USB 4 Dock, bir monitör için 4K 120Hz hızlı görüntü çıkışını desteklerken, ikinci bir 4K monitörü 60Hz’de çalıştırabiliyor. Bu özellik yüksek çözünürlüklü akıcı oyun deneyimini sağlarken, diğer işleri yapabilmek için ek bir monitörü de kullanabilme imkânı veriyor. Alüminyum kasası ve siyah veya Merkür beyazı seçenekleriyle Razer USB 4 Dock, herhangi bir kurulumu, yüksek performanslı bir oyun ve çalışma alanına dönüştürüyor.

Tek bir kablo ile dizüstü bilgisayar ve çevre birimlerine güç veren Razer USB 4 Dock, oyun ve çalışma çözümlerine yeni bir boyut kazandırarak Razer’ın hem oyuncular hem de profesyoneller için yenilikçi teknolojide liderliğini bir kez daha kanıtlıyor.

Devamını Okuyun

Teknoloji

OPPO’dan Reno11 FS Ödüllü Şampiyonlar Ligi Çekilişi Ne Zaman Başlıyor?

Yayınlandı

on

Yazan

Radio Mood App

OPPO, UEFA Şampiyonlar Ligi’ne ait dört sembolik andaki futbolcuların yer aldığı, ödüllü bir çekiliş düzenliyor. Futbol tutkunları ve OPPO severleri buluşturan bu çekilişin katılım koşulları ve ilgili detaylar OPPO’nun resmi Instagram sayfasından duyurulacak. Başvuru sonrası koşulları yerine getirenler arasından yapılacak çekilişte 3 katılımcı OPPO Reno11 FS kazanacak…

OPPO, futbol tutkunlarını ve OPPO severleri UEFA Şampiyonlar Ligi’nin sembolik anlarının yer aldığı bir çekilişe davet ediyor. Marka, Şampiyonlar Ligi’ne damgasını vurmuş final anlarının görsellerindeki kahramanlarını AI Silgi teknolojisi ile silecek ve takipçilerine OPPO Türkiye Instagram sayfasından “bunlar kim” diye soracak. Silinen oyuncuların kim olduğunu tahmin etmek isteyenlerin de katılabileceği çekilişe, @oppoturkiye resmi Instagram hesabını takip eden ve iki arkadaşını etiketleyenler katılma hakkı kazanacaklar. Katılım koşullarını yerine getiren katılımcılar arasından yapılacak çekilişte kazanan 3 kişiye OPPO Reno11 FS hediye edilecek.

Kampanya detayları

OPPO, UEFA Şampiyonlar Ligi’nden bazı final maçlarında yer alan kahramanları AI silgi teknolojisi ile silerek takipçilerine sunacak. Koşulları yerine getirenler OPPO’nun Instagram hesabında yer alan link üzerinden forma yönlendirilecek. Formu dolduran katılımcılar OPPO Reno11 FS çekilişine katılacaklar.

2-9 Kasım tarihleri arasında başvuruların alındığı çekiliş, 13 Kasım’da gerçekleştirilecek. Kazananlar yine OPPO Türkiye’nin resmi Instagram hesabından 15 Kasım tarihinde açıklanacak.

Büyük ödül OPPO Reno11 FS

OPPO Reno11 FS şık tasarımı, yapay zeka özellikleri ve olağanüstü dayanıklığı ile öne çıkıyor. OPPO, popüler Reno Serisi’nin oldukça şık ve erişilebilir bir AI telefonu olan Reno11 FS’i Türkiye’de geçtiğimiz günlerde satışa sundu. Yepyeni Kozmos Halka Tasarımı, dinamik Işık Halesi ve 120Hz Akıllı Adaptif Ekran ile donatılan Reno11 FS, sağlam yapısı ve şık tasarımıyla dikkat çekiyor. OPPO Reno11 FS, AI Portre Uzmanı, AI Silgi, GenAI teknolojisini kullanan AI Stüdyo ve AI Akıllı Görüntü Montajı 2.0 gibi gelişmiş AI özellikleriyle fotoğrafçılıkta yaratıcılığa öncülük ediyor. Qualcomm® Snapdragon™ 685 4G Mobil Platformu ile yüksek performans için güçlendirilen Reno11 FS, AI LinkBoost sayesinde gelişmiş bağlantı sağlıyor.

Devamını Okuyun
Reklam

En Çok Okunanlar