Filmle ilgili Podcast yorumumu da dinleyebilrsiniz
Gülümse filminden gerilmiş, kafam karışmış vaziyette ve gülümseyerek değil suratım asık çıktım. Gerildim çünkü Smile Gülümse filminin yönetmeni ve senaristi Parker Finn 1 saat 55 dakikalık bu ilk uzun metrajlı filminde toplam 10 dakika hariç hikayesi, anlatım dili, müzikler ve eftekleri ile germeyi başardı. Kafam karıştı çünkü film çok iyi mi desem yoksa idare eder mi desem karar veremedim. Aslında Gülümse filminin yönetmeni Parker Finn mükemmel bir film yapmayı neredeyse başarıyormuş.
Gülümse Filminin İyi Yanları
Senarist Parker Finn benim daha önce rastlamadığım bir “Lanetlenme ya da Zihnin Oyunlar Oynaması” yöntemini ve kişiden kişiye bu durumun geçişini yazmış. Yönetmen Parker Finn ise belli sürelerle bu hikayeyi bence gayet iyi çekmiş. İlk 45 dk’lık bölüm buna iyi bir örnek. Bu bölümde gizem, korku, dehşete düşmüş baş karakter gibi detaylar güzel akıyor. Peki başrol oyuncusu nasıl?
Terapist Rose Cotter’ı canlandıran Sossie Bacon (ki bazı sahnelerde Aslı İnandık’a çok benziyor) rolü iyi canlandırmış. Hatta rolünün ağırlığı ilk 15 dakikada olan Caitlin Stasey’de o bölümde kafası karışmış ve dehşete kapılmış karakteri bence iyi canlandırıyor. Bu oyuncuları daha önce kayda değer rollerde ve oyunculuk performansları ile gördüğünüzü hatırlamıyorsanız bu filmdeki oyuncularında yönetmeninde payının olduğunu belirtebiliriz.
Filmin artılarından birisi de atmosferik altyapılı ve Noise efektleri eklenmiş müzikleri. Gerilmenizde, korkmanızda etkisi büyük. ayrıca bazen konuşanın sesine bazende müziğe uygulanan yüksek Basslarda doğru iş olmuş.
Gülümse Filminin Eksileri Neler?
İlk 45 dakika sonrasındaki doğum günü partisi sahnesinde yaşananlar ve insanların tepkisi ya da vebalı birisini görmüşçesine tepkisisizliğini yadırgadım. O sahnenin devamında nişanlının doktorumuza olan tavrı da eklenince (biraz gereksiz ve hızlı şekilde) hikaye akışı değişsin diye klişelerle karakteri yalnızlaştırmışlar diye düşünmeden edemiyorsunuz.
Bunun benzeri kız kardeşler arasındaki diyalogda da yapay bir şekilde yaşanıyor.
Son 30 dakika girerken tempo biraz düşüyor ve artık finale geldiğimiz anlarda korku unsurları artsa da film bu şekilde bitmemeliydi dedirtiyor. Çünkü bu da benzeri filmlerde yaşadığımız finalleri hatırlatıyor.
Spoiler vermeden anlatabilirsem şunu yazayım : film yani yönetmen Parker Finn bize final için iki seçenek sunuyor ancak bu ikisi de daha önce izlediklerimizin bir benzeri olduğu için seyirci olarak ben de başroldeki karakterlerin bunların yerine hiç beklemediğimiz bir çıkış yolu ile gelerek filmi baş yapıta çevirmelerini beklerdim. Ama olmadı.
Ve Kal Penn gibi tanıdık bir oyuncu (dakikaları az değil) gölgede bırakılmamalıydı. Aslında filmdeki başrol Rose, hasta olarak gelen Laura, doktor Madeline ve anne rolündeki kadınlar iyi iş çıkarmışken erkeklerin tamamı silik performans çıkarıyor. Bu da biraz senaryodan kaynaklı.
Gülümse Smile Filmi İzlenir mi?
Handikapları olmasına rağmen kanaat notu vererek bu kez filmi özellikle türün tutkunlarına öneriyorum. Madem korku, gerilim tutkunusunuz o zaman bu film izlenmeden olmaz. Ama çok yüksek beklentiyle gitmeyin. Film çıkışı gülümsemeyi de beklemeyin 🙁
Güçlü hikâyesi ve dev oyuncu kadrosuyla yılın merakla beklenen filmlerinden olan Paranoya, bir gazetecinin paranoyası nedeniyle başına açtığı absürt olayları dramla harmanlayarak anlatıyor.
Başrollerinde Onur Buldu, Ege Kökenli ve Bülent Şakrak’ın yer aldığı Paranoya filminin dev oyuncu kadrosunda Füsun Demirel, Cihat Tamer, Hüseyin Avni Danyal, Ayşen İnci, Osman Alkaş, Metin Yıldız, Yağmur Ün, Adem Yılmaz, Özgün Akaçça ve Ebru Şam gibi isimler de var.
Yapımcılığını D Sinema’nın üstendiği filmin yönetmen koltuğunda Cengiz Özkarabekir oturuyor. Yaklaşık 2 ayda çekilen filmin öyküsü de Özkarabekir’e ait. Senaryosunu Kubilay Zerener’in kaleme aldığı Paranoya’nın senaryo danışmanları ise Ahmet Ümit ve Dr. Samuray Özdemir.
Gerçekler aşka engel mi yoksa aşk için aşılmayacak engel yok mu? Beyza Alkoç’un aynı isimli romanından uyarlanan Sıfır Kilometre 1 Kasım’da sinemalarda!
“The Notebook”u yapan stüdyo New Line Cinema ve “Barbarian’ın çılgın yaratıcıları sizi içtenlikle yeni bir tür aşk hikâyesini deneyimlemeye davet ediyor…
Sizi içtenlikle, yeni bir tür aşk hikayesi deneyimlemeye davet ediyoruz. “Companion / Kusursuz Arkadaş” 10 Ocak’ta sinemalarda…
Altın Portakal Film Festivali Başlıyor! İşte Açılış Programı
61. Uluslararası Antalya Altın Portakal Film Festivali, başarılı oyuncu Sedef Avcı’nın sunumu ve oyuncu Serhat Kılıç’ın özel gösterisiyle renklendireceği açılış töreniyle başlıyor.
Türkiye’nin en köklü sinema şöleni 5 Ekim’de bir kez daha sinema büyüsüne ev sahipliği yapıyor. Festival, Sedef Avcı’nın sunuculuğunu ve Serhat Kılıç’ın sahne gösteri performanslarını üstleneceği açılış töreniyle sinemaseverleri selamlayacak.
12 Ekim’e kadar Türk ve dünya sinemasının en yeni yapımlarını, beyazperdenin usta isimlerini sinemaseverlerle buluşturacak ve pek çok yan etkinlikle sinema ruhunu bir şölene dönüştürecek olan festivalin açılış gecesi, geleneksel kırmızı halı töreniyle başlayacak. Törende Altın Portakal sahiplerini belirleyecek Ulusal Uzun Metraj Jüri başkanı, yönetmen Ferzan Özpetek ile jüri üyeleri de hazır bulunacak.
Her yıl Antalya caddelerini dolaşıp hayranı oldukları dev isimlerle seyircilerin sıcak buluşmalarına manzara olan kortejin ardından gerçekleşecek olan açılış töreni, usta sanatçılara saygı ifadesi olan Onur Ödülleri’nin takdimine de sahne olacak. Gecede Erdal Özyağcılar, Işıl Yücesoy, Müjdat Gezen, Selçuk Yöntem ve Şerif Sezer’e Onur Ödülü sunulurken genç oyuncular Farah Zeynep Abdullah ve Aras Bulut İynemli’de Başarı Ödülleri’nin sahibi olacak.