Bizimle iletişim kur

Yaşam

“Tüp Bebek” Tedavisinde Doğru Bilinen Yanlışlar

Yayınlandı

on

Tüm dünyada yaygın olarak uygulanan tüp bebek tedavisi infertilite problemi olan çiftlerde en etkin tedavi koşulları olarak yerini koruyor. Bu yöntemde başarı; kadının yaşı, yumurta rezervi, laboratuvar ve embriyo transferinin kalitesi başta olmak üzere, pek çok faktöre bağlı oluyor. Bu nedenle tedavinin başarısıyla ilgili net bir oran verilemese de, ülkemiz günümüzde tüp bebek konusunda Avrupa’nın ve dünyanın sayılı merkezleriyle rekabet eder durumda. Ancak tüp bebek tedavisi hakkında toplumda doğru sanılan hatalı bilgiler ve bu doğrultuda hareket edilmesi tedavideki başarı oranını düşürebiliyor…

Uzmanlar, infertilite sorunu yaşayan çiftlerin çevrelerinden ve sosyal medyadan edindikleri bilgilerle hareket etmekten kaçınmaları gerektiğine dikkat çekerek, “Örneğin toplumda, tüp bebek tedavisiyle ileri yaşta da kendiliğinden hamile kalınabileceğine yönelik hatalı bir kanı var. Çiftler bu hatalı bilgi nedeniyle hekime geç başvurdukları için hamilelik şansı düşebiliyor. Zira tüp bebek tedavisinden başarılı sonuç alınmasındaki en önemli etken, kadının yaşı oluyor. Örneğin, 35 yaş altında olan ve 4 yumurtası bulunan anne adayında başarı şansı, 7-8 yumurtası olan 40 yaşındaki anne adayından daha yüksektir. Bu nedenle kadının yaşı 35 ve üzerinde ise doğal yoldan hamilelik için en fazla 6 ay beklenmesi gerekirken, bu süre 40 yaş üzerinde 3 ay ile sınırlandırılmalı ve süre sonunda hamilelik oluşmadıysa zaman kaybedilmeden hekime başvurulmalıdır” diyor. Kadın Hastalıkları uzmanları, toplumda tüp bebek tedavisi hakkında doğru sanılan 10 hatalı bilgiyi anlattı; önemli öneriler ve uyarılarda bulundu.

Tüp bebek tedavisi oldukça ağrılı bir tedavi yöntemidir. YANLIŞ!

DOĞRUSU: Tüp bebek tedavisi yumurta ve spermin vücut dışına alınarak mikroenjeksiyonla birleştirilmesi ve oluşturulan embriyonun rahim içine yerleştirilerek hamilelik elde edilmesi olarak özetlenebilir. Tedavide kullanılan ilaçlar yumurtalıklarda biraz büyüme yapabiliyor ve buna bağlı olarak hafif bir hassasiyet oluşabiliyor. Yumurta toplama işlemleri de anestezi altında yapıldığı için ağrı sorunu yaşanmıyor. İşlem sonrasında da ağrı oluşmuyor, sadece kısa süre baskı ve dolgunluk hissi gelişebiliyor.

Embriyonun kalitesi iyi ise kesin hamilelik olur. YANLIŞ!

DOĞRUSU: Toplumdaki yaygın inanışın aksine, embriyonun kaliteli olması hamileliğin mutlaka oluşacağı anlamına gelmiyor. Uzmanlar, “Embriyonun görsel kalitesi tüp bebek tedavisinde tabi ki en önemlisidir, ancak transfer tekniği, embriyonun genetik yapısı, rahim yapısı ve kalınlaşması da diğer önemli parametrelerdir. Tüp bebek tedavisinde, önemli günlerdeki hormon seviyeleri de göz önüne alınması gereken faktörlerdendir” diye konuşuyor. Bazen hastaya daha iyi bir embriyo transferi yapılsa dahi hamileliğin oluşmayabileceğine işaret eden uzmanlar, “Ancak bir sonraki tedavide fenotipik yani görsel olarak biraz daha düşük kalitede embriyo transfer edildiğinde hamilelik gelişebiliyor. Burada embriyo genetiğinin belirleyici olduğu düşünülüyor” diyor.

Tüp bebek tedavisinde kullanılan ilaçlar kilo aldırır! YANLIŞ!

DOĞRUSU: Tüp bebek tedavisi sırasında artan östrojen ve progesteron hormonlarının vücutta su tutucu etkileri olabileceği için ilaçlar geçici bir ödeme yol açabiliyor ancak kilo alımına sebep olmuyorlar.

İlk tüp bebek denemesi genellikle başarısızlıkla sonuçlanır. YANLIŞ!

DOĞRUSU: Yaygın inanışın aksine, tüp bebek tedavisi optimum özenle yapıldığında ilk denemede hamilelik oluşabiliyor. Uzmanlar, “Tüp bebek yönteminde başarıyı kaçıncı deneme olduğu değil, başta anne adayının yaşı olmak üzere, pek çok faktör belirliyor” diyerek, şöyle devam ediyor: “Tedavide özen gösterilmesi gereken konu, sigaranın bırakılması, obezite kontrolü, uyku düzeni ve varsa vitamin eksikliklerinin giderilmesi gibi ön hazırlıkların yapılmasıdır. Şayet gerek görülürse, yumurta ve sperm kalitesinin öncü tedavilerle artırılmaya çalışılması faydalı olabiliyor.”

Embriyo transfer gününden itibaren sigara içilmemesi yeterlidir. YANLIŞ!

DOĞRUSU: Sigaranın en çok toksik etki gösterdiği hücrelerden biri de üreme hücreleridir. Uzmanlar, bu nedenle özellikle önceki denemede sonuç alamamış veya embriyo gelişim süreçlerinde sorun yaşamış olan çiftlerde sigaranın mutlaka tedaviden 2-3 ay önce bırakılması gerektiğine dikkat çekiyor.

Aşırı kilolu olmak tüp bebek tedavisinin başarısını etkilemez. YANLIŞ!

DOĞRUSU: Obezite ve diyabet, tüp bebek tedavisinde sonuçları olumsuz etkiliyor. Yapılan bir meta-analizde; tüp bebek tedavilerinde BMI>30 olan kadınlarda canlı doğum oranlarının obezite sorunu olmayan kadınlara göre daha düşük olduğu ortaya konmuş. Ayrıca infertil kadınlarda, diyabetik olmayanlara göre, yumurta rezervi ve hamilelik oranlarının azaldığını gösteren çalışmalar mevcut.

Embriyo transferinden sonra sürekli yatmak gerekir. YANLIŞ!

DOĞRUSU: Tüp bebek tedavilerinde embriyo transferi sonrasında yatak istirahatinin faydalı olmadığı, tam aksine anksiyete ve stres mekanizmaları nedeniyle negatif etkiler oluşturabileceği bilimsel meta-analizlerle kanıtlanmış.

Menide spermi olmayan erkeklerin şansları yoktur! YANLIŞ!

DOĞRUSU: 3-4 aylık tedavi sonrasında bazen doğrudan sperm çıkışı sağlanabilirken, bazı erkeklerde de mikrotese yöntemiyle, yani menisinde spermi olmayan erkeklerin testisinden mikroskop altında sperm alma işlemiyle sınırlı sayıda sperm elde edilebiliyor. Bu spermlerle tüp bebek tedavisi uygulanabiliyor ve hamilelik elde edilebiliyor.

Tüp bebek yöntemiyle dünyaya gelen bebekler genellikle anomalili doğar. YANLIŞ!

DOĞRUSU: Tüp bebek yöntemiyle dünyaya gelen bebeklerin normal gebeliklerden farkı yoktur. Aksine, tüp bebek tedavisinde yapılan araştırmalar ve genetik testler anomalili bebek ihtimalini en aza indiriyor.

Histerosalpingografi (HSG) ile tüplerin durumu kesin olarak belirlenemez. YANLIŞ!

DOĞRUSU: Rahim tüp filmi çekimi sırasında tüplerde spazm oluşabiliyor ve açık olan tüpün kapalı görünmesine yol açabiliyor. Selektif salpingografi yöntemiyle çekilen Histerosalpingografi (HSG) yönteminde ise tüp girişinden kateter yardımıyla sıvı verilerek net bilgi elde edilebiliyor.

Devamını Okuyun
Reklam
Yorum gezintisi

Yorum yazabilmek için giriş yapın Giriş

Yorum Yaz

Yaşam

Son Dönemin En Çok Konuşulan Eylemi “Boykot” Nasıl Ortaya Çıkmıştır? İlk “Boykot” Ne Zaman Yapılmıştır?

Yayınlandı

on

Yazan

​”Boykot” terimi, 19. yüzyılın sonlarında İrlanda’da yaşanan olaylarla ortaya çıkmıştır. Kelimenin kökeni, 1880 yılında İrlanda’nın County Mayo bölgesinde Lord Erne’nin topraklarını yöneten İngiliz toprak yöneticisi Kaptan Charles Cunningham Boycott’a dayanır. O dönemde İrlanda’daki toprak sahipleri, yüksek kiralar ve adaletsiz uygulamalar nedeniyle kiracılarla sık sık anlaşmazlıklar yaşıyordu. Kaptan Boycott, kiracılardan yüksek kiralar talep etmiş ve ödeme yapamayanları tahliye etmeye başlamıştır. ​

Bu duruma tepki olarak, İrlanda Ulusal Toprak Ligi’nin üyeleri ve yerel halk, Boycott’a karşı organize bir protesto başlattı. Bu protesto kapsamında, Boycott’un çalışanları işlerini bıraktı, yerel esnaf ona hizmet vermeyi reddetti ve komşuları onunla iletişimi kesti. Bu toplu tecrit, Boycott’un işlerini yürütememesine ve sonunda bölgeden ayrılmasına neden oldu. ​

“Boykot” kelimesi, bu olayların ardından hızla yayıldı ve 1880’lerin sonlarında İngilizceye yeni bir terim olarak girdi. James Redpath adlı bir gazeteci, 12 Ekim 1880’de Inter-Ocean gazetesinde bu terimi ilk kez basılı olarak kullandı. Kısa süre içinde, kelime diğer dillere de geçti ve günümüzde dünya genelinde, haksız veya adaletsiz uygulamalara karşı toplu protesto anlamında kullanılmaktadır.​

Devamını Okuyun

Yaşam

Kuzeyin Oğlu “Volkan Konak” Vefat Etti? Volkan Konak Neden Vefat Etti?

Yayınlandı

on

Yazan

Volkan Konak’tan gelen acı haber sonrası; Volkan Konak neden öldü, hastalığı neydi? sorusu çok sorulmaya başladı. Sahnede fenalaşan ‘Kuzeyin Oğlu’ lakaplı Volkan Konak’ın ölümü sonrası vasiyeti de ortaya çıktı. Konak’ın cenaze programı sonrası gömüleceği yer belli oldu.

Ünlü sanatçısı Volkan Konak, 58 yaşında hayatını kaybetti. Volkan Konak’ın ölüm nedeni ve hastalığı araştırılırken Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) Sağlık Bakanlığı, sanatçının KKTC’deki konseri sırasında rahatsızlanarak hastaneye kaldırılmasının ardından açıklama yaptı.

VOLKAN KONAK NEDEN ÖLDÜ?

Bakanlık, Konak’ın durumu hakkında yaptığı yazılı açıklamada, şunları belirtti:

“Bu gece aniden rahatsızlanması nedeniyle 00.17’de Mağusa Devlet Hastanesi’ne müracaat ettirilen sanatçı Volkan Konak, 00.42’de tüm müdahalelere rağmen maalesef hayatını kaybetmiştir. Detaylı açıklama Mağusa Devlet Hastanesi Başhekimliği tarafından yazılı olarak yapılacaktır.”

Polat Yağcı ise, Volkan Konak için “Sahnede fenalaşmış. İlk müdahalenin ardından hastaneye kaldırıldı. Beyin kanamasından şüpheleniliyor” açıklamasında bulundu.

Kaynak: Mynet.

Devamını Okuyun

Müzik

Lady Gaga, Neden Bir Sörfçü Firması İle Mahkemelik Oldu?

Yayınlandı

on

Yazan

Lady Gaga, yeni albümü için doğrudan logolarını kopyaladığını iddia eden bir sörf markası tarafından mahkemeye verildi…

Lost International, “Mayhem” albümü nedeniyle Lady Gaga’ya karşı marka ihlali davası açtı. Şirket, “Mayhem” teriminin kendi ikonik logosunda yer aldığını ve bu nedenle haklarının kendilerine ait olduğunu, Gaga’nın kullanımının ise neredeyse birebir aynı olduğunu savunuyor.

Dava dosyasında Lost, on yılı aşkın süredir sörf tahtaları ve ürünlerinde stilize edilmiş bir “Mayhem” logosu kullandıklarını ve Gaga’nın son albümü için bu tasarımı izinsiz şekilde kopyaladığını belirtiyor.

Şirket, kendi ürünlerindeki “Mayhem” logosu ile Lady Gaga’nın kullandığı logo arasındaki benzerlikleri gösteren bir karşılaştırma da sundu.

Lost’a göre, Lady Gaga 2015 yılından beri kendilerine ait olan “Mayhem” markasını izinsiz bir şekilde kullanıyor.

Sörf şirketi, Gaga’nın logoyu kullanmasını engellemek için yasal yollara başvururken, ayrıca tazminat talep ediyor ve sanatçının “Mayhem” logosunu kullanarak elde ettiği kârın da kendilerine ödenmesini istiyor.

Lost, daha önce Lady Gaga’ya endişelerini ilettiklerini ancak sanatçının bu kullanımı durdurmadığını belirterek dava açtıklarını söylüyor.

Kaynak: TMZ Sport.

Devamını Okuyun

Yaşam

Güler Sabancı, Sabancı Holding’e Ne Zaman Veda Ediyor?

Yayınlandı

on

Yazan

Güler Sabancı, 2004 yılından bu yana aralıksız olarak sürdürdüğü Sabancı Holding Yönetim Kurulu Başkanlığı görevini, 27 Mart 2025 tarihi itibarıyla bırakıyor…

Merhum Sakıp Sabancı’nın vefatının ardından Sabancı Holding Yönetim Kurulu Başkanlığı’nı devralan, 21 yıllık süreçte Holding’in stratejik yapılanması ve dünya ölçeğindeki büyük başarılarına liderlik eden Güler Sabancı, 27 Mart’taki Genel Kurul’da son kez Sabancı Holding Yönetim Kurulu Başkanı unvanıyla hissedarlarla bir araya gelecek.

Sabancı Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanlığı, Sabancı Üniversitesi Kurucu Mütevelli Heyeti Başkanlığı ve Sakıp Sabancı Müzesi Yönetim Kurulu Başkanlığı görevlerine devam edecek Güler Sabancı, filantropi, eğitim ve sanat alanında yapacağı öncü çalışmalarla, Türkiye’nin çağdaşlaşma yolculuğuna ve toplumsal kalkınmasına destek olmayı sürdürecek.

“BİRÇOK GÖREVİ BAŞARI İLE TAMAMLAMIŞ OLMANIN VERDİĞİ İÇ HUZURU İLE YÖNETİM KURULU BAŞKANLIĞI GÖREVİNİ BIRAKIYORUM”

Güler Sabancı, konuyla ilgili yayımladığı mesajında şu ifadeleri kullandı: “Bugün Topluluğumuz, güçlü finansal yapısı, yeniliğe ve teknolojiye açık kültürü, üstün insan kaynakları, kurumsallaşmada öncü yönetim sistemleri ve örnek iş ahlâkı; dolayısıyla yüksek itibarı ile yeni bir döneme hazırdır. Başta Sakıp Bey olmak üzere Sabancı Kardeşler ile başlayan 47 yıllık çalışma hayatım için, miras bırakan, hayatta olan ve olmayan tüm büyüklerimi minnet ve şükranla anıyorum. 21 yılı Yönetim Kurulu Başkanı olarak, Yönetim Kurulu Üyelerimiz, yönetim ekibimiz ve Sabancılı çalışma arkadaşlarımla, hep beraber Topluluğumuzu ülkemizde ve yurt dışında önemli bir seviyeye getirmiş; birçok görevi başarıyla tamamlamış ve Topluluğumuzun itibarını hak ettiği şekilde temsil etmiş olmanın verdiği iç huzuru ile Sabancı Holding Yönetim Kurulu Başkanlığı görevini bırakıyorum.”

BAŞKANLIK GÖREVİNE, YÖNETİM KURULU ÜYESİ HAYRİ ÇULHACI ÖNERİLECEK

Sabancı Holding’in yeni Yönetim Kurulu, 27 Mart 2025 tarihinde düzenlenecek Genel Kurul’da seçilecek. Yeni Yönetim Kurulu’nun görev dağılımı kapsamında, Başkanlık görevine, halen Yönetim Kurulu Üyesi olarak görev yapan Hayri Çulhacı’nın önerilmesi planlanmaktadır. Hayri Çulhacı 35 yıldır Sabancı Topluluğu’nda bulunmakta olup, Sabancı Holding’de Yürütme Kurulu Üyeliği, Akbank Yönetim Kurulu Başkan Vekilliği ile Sabancı Holding ve İştiraklerinde Yönetim Kurulu Üyelikleri yapmıştır.

Devamını Okuyun
Reklam

En Çok Okunanlar