Türkiye’nin en uzun soluklu festivallerinden biri olan Akbank Caz Festivali, bu yıl 23 Eylül-8 Ekim tarihleri arasında şehri, cazın farklı renkleriyle 33’üncü kez buluşturacak.
Her yıl caz dünyasının saygın isimlerini müzikseverlerle bir araya getiren Akbank Caz Festivali, bu yıl da birbirinden özel performanslara ev sahipliği yapmaya hazırlanıyor. Avrupa’nın en prestijli caz festivallerinden biri konumunda olan Akbank Caz Festivali, farklı müzik türlerinin bir araya geldiği programıyla sonbaharı caz müziğiyle karşılayacak. Organizasyonu ve içerik programlaması Pozitif iş birliğiyle gerçekleştirilen festivalin ilk konser biletleri, 13 Temmuz Perşembe günü Biletix’te satışa çıkıyor.
Çağdaş ve enerjik yapısıyla Türkiye’nin sanat ekosistemini 30 yıldır kapsayan Akbank Sanat etkinlikleri kapsamında gerçekleştirilen ‘33. Akbank Caz Festivali’nde satışa açılan konserlerle birlikte festival heyecanı da başlıyor. Yaşayan efsane tanımını bütünüyle karşılayan, farklı müzikal estetiklerinden usta isimlerle hem stüdyo hem de sahneyi paylaşan, müzik dünyasına kattıklarıyla ‘kâşif’ yakıştırmasını tartışmasız üstlenen gitar virtüözü Al Di Meola konseri, 25 Eylül Pazartesi, AKM Tiyatro Salonu’nda izlenebilecek. Hem besteciliğinde hem de müziğinin icrasında açık, aksettirici ve güçlü bir enerjiyi etrafına yayan Yumi Ito ile buluşma, 27 Eylül Çarşamba Akbank Sanat’ta gerçekleşecek. Kazandığı beş Grammy Ödülü ve Oscar adaylıklarıyla 40 yıllık müzik kariyerini taçlandırmanın yanı sıra Metropolitan Opera için besteleyen ilk Afro-Amerikan müzisyen olarak ismini tarihe yazdıran Terence Blanchard, 29 Eylül Cuma, Zorlu PSM Turkcell Platinum Sahnesi’nde dinleyicileriyle buluşacak. Cazın geleceğini şekillendiren besteci ve icracılardan biri olarak tanınan alto saksafoncu Lakecia Benjamin konseri 2 Ekim Pazartesi, Ses Tiyatrosu’nda sahne alacak. Dinleyiciyi çok katmanlı melodilerle varlık-yokluk arasındaki ilişkiyi kurcalayan zihin açıcı bir serüvene davet eden Immanuel Wilkins Trio 4 Ekim Çarşamba Babylon’da olacak. Babylon sahnesinin ev sahipliğini yapacağı bir başka konserde Hidden Orchestra, uçsuz bucaksız müzikal evrenini uçsuz bucaksız müzikal evrenini 5 Ekim Perşembe sahneye taşıyacak. Caz tarihi ve İskandinav gelenekleri arasında kurduğu diyalogla öne çıkan ve 2003’ten bu yana orkestra lideri olarak farklı formasyonlarla birçok albümünü ECM çatısı altında paylaşan Tord Gustavsen Trio konseri ise 7 Ekim Cumartesi akşamı Zorlu PSM Turkcell Platinum Sahnesi’nde gerçekleştirilecek.
Al Di Meola Acoustic Trio
25 Eylül Pazartesi, 21:00
AKM Tiyatro Salonu
Üretken ve yenilikçi bir besteci, enstrümanıyla özdeşleşmiş bir virtüöz, yaşayan bir efsane. Fusion müziğin geride kalan yaklaşık 50 yılını şekillendiren müzisyenlerden Al Di Meola, 33. Akbank Caz Festivali’ne konuk oluyor. Gitarıyla Latin, tango, flamenko, Orta Doğu müzikleri gibi farklı ülkelerden işitsel gelenekler ve caz arasında köprüler kurmak, henüz 19 yaşında katıldığı süpergrup Return to Forever’dan bu yana Al Di Meola’nın başlıca motivasyonu. Cezbedici lirik melodiler, sofistike armoniler ve karmaşık ritmik senkoplarla dolu benzersiz tekniğiyle Montreal Jazz Festival, BBC, Guitar Player Magazine ve The Recording Academy gibi oluşumlar tarafından defalarca onurlandırıldı. Orkestra lideri olarak yaptığı kayıtların yanı sıra Paul Simon’dan Stanley Clarke’a, Luciano Pavarotti’den Stevie Wonder’a, Herbie Hancock’tan Frank Zappa’ya farklı müzikal estetiklerden pek çok isimle stüdyo ortamı ve sahnede ortaklaşan Al Di Meola için bir kâşif yakıştırması yapmak hiç de abartılı olmayacaktır. Son olarak John McLaughlin ve Paco de Lucia ile 1980 tarihli turnelerinden bir konserin kaydını albümleştiren Al Di Meola, akustik üçlüsüyle büyülü bir buluşma için 25 Eylül akşamı AKM Tiyatro Salonu’nda.
Peo Alfonsi: Gitar
Al Di Meola: Gitar
Sergio Martinez: Perküsyon
Yumi Ito
27 Eylül Çarşamba, 19:00
Akbank Sanat
Aile ağacı Polonya ve Japonya’ya da uzanan İsviçreli vokalist, piyanist, besteci ve doğaçlamacı Yumi Ito, sesiyle sınırların hiç olmadığı dünyaların kapılarını aralıyor. Art-pop, caz ve neo-klasik unsurlar barındıran diskografisinin son halkası ‘Ysla’, Nisan 2023’te yayımlandı. Aynı zamanda kendi ismiyle yayımladığı beşinci uzunçalar olan yedi parçalık albüm; tek başınalık, ayrılık, dünyanın sonu ve yeniden doğum gibi ağır konu başlıklarına mercek tutuyor. Tüm piyano kayıtlarını da bizzat üstlendiği albümde kendisine Polonyalı basçı Kuba Dworak ve İspanyol davulcu Iago Fernández eşlik ediyor. Gerek besteciliğinde gerek müziğinin icrasında alabildiğine açık, aksettirici ve güçlü bir enerjiyi etrafına yayması, Yumi Ito’nun en büyük sihri muhtemelen. Bugüne dek Al Jarreau, Becca Stevens, Nils Petter Molvær ve Mark Turner gibi isimlerle de sahneyi paylaşan müzisyen, 7 Eylül’de Akbank Sanat’ta olacak.
Yumi Ito: Piyano, vokal
Iago Fernández: Davul
Kuba Dworak: Kontrbas
Terence Blanchard
29 Eylül Cuma – 20:30
Zorlu PSM Turkcell Platinum Sahnesi
Kariyerine bundan 40 yıl önce Lionel Hampton Orchestra ve The Jazz Messengers gibi prestijli orkestraların üyesi olarak başlayan Terence Blanchard, eşine az rastlanır bir müzikal miras inşa etti. Caz sahnesinin en saygın trompetçilerinden biri olarak anılan Amerikalı müzisyen, bugüne dek beş Grammy Ödülü kazanmasının yanı sıra Spike Lee filmleri için yaptığı kompozisyonlarıyla iki kez Oscar Ödülü’ne aday gösterildi. Bunu Quincy Jones’dan bu yana başaran ilk siyah müzisyen olarak adını tarihe yazdırdı. Aynı zamanda, prömiyerini 2021 senesinde yapan operası “Fire Shut Up in My Bones” ile Metropolitan Opera için besteleyen ilk Afro-Amerikan müzisyen oldu. Concord ve Blue Note gibi etiketlerden yayımlanmış albümlerle dolu bir kataloğa sahip olan Terence Blanchard, besteciliğini şu sözlerle tanımlıyor: “Ben de herkes gibi iyi hissettiren parti müzikleri çalmak isterdim ama bazen müziğim nerede olduğumuz gerçeğini kurcalıyor.” E-Collective ile kaydettiği son albümü Absence (2021) ile kendisi için bir yol gösterici olan Wayne Shorter’a saygı duruşunda bulunan Blanchard, 29 Eylül’de Zorlu PSM Turkcell Platinum Sahnesi’nde.
Lakecia Benjamin
2 Ekim Pazartesi, 20:30
Ses Tiyatrosu
New York’ta doğup büyüyen alto saksafoncu Lakecia Benjamin, her projesinde yüzünü başka manzaralara çevirmeyi alışkanlık edinen müzisyenlerden. Çocukluk yıllarında latin ve salsa gibi estetiklerle haşır neşir olan Benjamin, akıl hocası Gary Bartz’la çalışarak enstrüman tekniğini geliştirdi. Aralarında Alicia Keys ve Missy Elliot’ın da yer aldığı pek çok müzisyenle turne ve stüdyolarda iş birlikleri yaptı. 2023 başlarında Whirlwind Recordings etiketiyle yayımlanan dördüncü stüdyo albümü Phoenix ise şimdiden pek çok mecra tarafından yılın en iyileri arasında gösteriliyor. Wayne Shorter ve Angela Davis gibi figürlerden ses kayıtları da barındıran albüm, ismini dünyanın COVID-19 sonrası yeniden ayaklanma çabasından alıyor. Her parçada modern cazı farklı nefeslerle buluşturan tematik bir kurguya sahip. Hem geçmişe hem bugüne bakan koleksiyonun prodüktör koltuğunda da Terry Lyne Carrington var. Cazın geleceğini şekillendiren besteci ve icracılardan biri olarak tanımlanan Lakecia Benjamin, 2 Ekim’de Ses Tiyatrosu’nda.
Lakecia Benjamin: Alto saksafon
Zaccai Curtis: Piyano
Ivan Taylor: Bas
EJ Strickland: Davul
Immanuel Wilkins Trio
4 Ekim Çarşamba, 21:30
Babylon
Henüz 20’lerinin ortalarında olsa da Bob Dylan, Wynton Marsalis, Solange Knowles gibi isimlerle üretimlerde bulunmuş bir yetenek Immanuel Wilkins. Philadelphia’da doğan ve Brooklyn’de yaşayan saksafoncu hakkında “Doğaçlama müziğin en çekici enstrümanistlerinden biri” yorumunu yapıyor ABD’nin köklü müzik oluşumu NPR’ın caz yazarı Nate Chinen. Dikkat çekici solo çıkışı Omega’nın ardından 2022’de yine Blue Note etiketi taşıyan The 7th Hand albümünü yayımlayan Wilkins, orkestrası eşliğinde bir tür ‘hiçliğe’ ulaşmayı; bu sayede müziğin akmasını mümkün kılacak birer araca dönüşerek kolektif bir anlatı yaratmayı amaçlamış. Boşlukların da önemli bir parçası olduğu kompozisyonlarında tüyler ürperten nefes hareketleri ve çok katmanlı melodilerle varlık-yokluk arasındaki ilişkiyi kurcalayan zihin açıcı bir dinleyişe çağırıyor. Son olarak ‘Avalanche’ yorumuyla Here It Is: A Tribute To Leonard Cohen derlemesinde karşımıza çıkan Immanuel Wilkins Trio, 4 Ekim’de Babylon sahnesinde.
Immanuel Wilkins: Saksafon
Micah Thomas: Piyano
Kweku Sumbre: Davul
Hidden Orchestra
5 Ekim Perşembe, 21:30
Babylon
Çok yönlü müzisyen, besteci ve prodüktör Joe Acheson’ın stüdyosunda filizlenen Hidden Orchestra, ses paletini her daim zenginleştirmeyi misyon edinen ve ilham havzası epey geniş bir alana yayılan bir proje. Ayrıksı müzikal geleneklerden yetişmiş konuk müzisyenler, alan kayıtları, elektronik ve akustik enstrümanlarla şekillenen Hidden Orchestra diskografisinde Tru Thoughts, Decca Records ve Denovali gibi etiketlerle yayımlanmış farklı formatlarda albümler yer almakta. Sufi müziğinden, progresif rock’tan, ambient besteciliğinden yansımalar duyabileceğiniz kayıtlarının yanı sıra 2020’de video oyunu Creaks için hazırladığı soundtrack ile de ödüller kazandı. Bu uçsuz bucaksız müzikal evreni sahneye taşıyan canlı Hidden Orchestra deneyiminde Acheson’a heyecan uyandıran virtüöz müzisyenler ve göz kamaştıran görseller eşlik ediyor. Eylül 2023’te yayımlayacağını duyurduğu yeni albümü To Dream is to Forget’in turnesi kapsamında 33. Akbank Caz Festivali’nin konuğu olacak grup, 5 Ekim’de Babylon’da.
Joe Acheson: Bas, elektronikler
Jamie Graham: Davul
Poppy Ackroyd: Piyano
Jack McNeill: Klarnet
Becky Knight: Çello
Tord Gustavsen Trio
7 Ekim Cumartesi, 20:30
Zorlu PSM Turkcell Platinum Sahnesi
“Köklerimin, birlikte büyüdüğüm ilahilerin, ninnilerin topraklanmışlığı ve duygusallığıyla enerjik bir bağlantı içinde üretildiği zaman; esnemenin ve yaratıcı olmanın organik olarak gerçekleştiğine, yabancılaşma ve katılıktan uzak durulduğuna dair net bir duyguya sahibim.” Piyanist ve besteci Tord Gustavsen, sürekli dönüşümünü sürdüren müzikal ifadesinin ardındakileri bu sözlerle tanımlıyor. 2003’ten bu yana orkestra lideri olarak farklı formasyonlarla kaydettiği albümlerini ECM çatısı altında paylaşan Norveçli müzisyenin ses evreni, akılda kalıcı melodiler ve incelikli ritimlerle eşine az rastlanır bir derinlik ve pürüzsüzlük barındırıyor. Caz tarihi ve İskandinav gelenekleri arasında bir diyalog kurmak, pratiğinin önemli bir parçası. Nisan 2022’de basçı Steinar Raknes’in katılımıyla son hâlini alan triosu ile Opening isimli bir albüm yayımlayan Tord Gustavsen, geçmiş yıllarda da festivalin ve Akbank Sanat’ın konuğu olmuştu. Sıradaki buluşmamız ise 7 Ekim’de Zorlu PSM Turkcell Platinum Sahnesi’nde.
Aksel Bonfil’in yazıp yönettiği, yapımını Kadar’ın, yapımcılığını Begüm Ertuğrul’un üstlendiği ‘Muskat’ oyunu Esra Dermancıoğlu tarafından sahnelenmeye devam ediyor. Yıllardır bakımını üstlendiği annesinin ölümünden sonra Yaşar’ın (Esra Dermancıoğlu) zihninin derinliklerinde yaşananları sahneye aktaran Muskat, 60 dakikalık unutulmayacak bir deneyim sunuyor.
Muskat; 13 Kasım’da Zorlu PSM %100 Studio’da, 14 Kasım’da Komedi Kulüp by Brothers’ta, 15 Kasım’da ise Fişekhane İkinci Sahne’de tiyatro severlerin karşısına çıkıyor.
Işık ve ses tasarımı ile performansın birleşimi…
Sezonun en çok konuşulacak oyunlarından biri olan Muskat, ses ve ışık tasarımı ile seyircileri etkisi altına almaya başladı. Görsel dünyasını dekorsuz olarak sunan Muskat, Esra Dermancıoğlu’nun performansını ışık ve ses üzerinde toplayarak hikayeyi farklı bir boyuta taşıyor. Hayatı ile ilgili artık ne yapacağına dair en ufak bir fikri olmayan Yaşar’ın zihni Paris sokaklarında savrulurken İstanbul’un gölgesi onu sürekli gerçekliğe döndürüyor.
Muskat, OM Paparazzi, Mey|Diageo ve Arkas Holding’in katkılarıyla sahneleniyor. Etkinliğin biletleri Biletinial.com ve Mobilet’ten temin edilebilir.
İBB Şehir Tiyatrolarında Bu Haftanın Oyunları (30 Ekim-3 Kasım 2024)
İstanbul Büyükşehir Belediyesi Şehir Tiyatroları, tiyatro sezonunun İBB Şehir Tiyatrolarında Bu Haftanın Oyunları (30 Ekim-3 Kasım 2024) haftasında 9 oyunla seyirci karşısına çıkıyor.
Bu hafta sanatseverleri Alp Tuğhan Taş’tan William Shakespeare’e, Suat Derviş’ten Özen Yula’ya klasik ve çağdaş yazarların eserlerinin ön planda olduğu zengin bir repertuvar bekliyor. Bu hafta Savaş ve Barış (Konuk Oyun), Hekabe, Hekabe Değil (Konuk Oyun), İkinci Perdenin Başı (Yeni Oyun), Hamlet, Tartuffe, Fosforlu Cevriye, Hayat Der Gülümserim, Kuğunun Şarkısı, Zehir adlı oyunlarımız seyirciyle buluşacak.
İBB Şehir Tiyatroları Haftanın Programı (30 Ekim-3 Kasım 2024)
SAVAŞ VE BARIŞ (Kocaeli Şehir Tiyatroları)
Dünya edebiyatının başyapıtlarından, Napolyon Savaşlarının ortasında üç aristokrat ailenin aşk, dostluk, ihanetle örülü hikâyesini anlatan Savaş ve Barış, Helen Edmundson’un uyarlamasıyla Mehmet Birkiye’nin rejisinde tüm ihtişamını korurken Tolstoy’un Rusya’sından günümüz toplumlarına geçerliliğini yitirmeyen temaları merkezine alıyor. Ley Tolstoy’un yazdığı, Mehmet Birkiye’nin yönettiği oyunda Cüneyt Gürbüz, Emre Işık, Serhat Güzel, Zeynep Özan, Başar Alemdar, Büşra Özdemir / Asena Keskinci, Ahmet Buğra Karakoyun, Ezgi Özbalı, Fatih Sevdi, Ata Şimşek, Nursel Çeliktürk, Tekin Ezgütekin, Sezen Düzakar Çetindaş, Çağrı Mengüç, İlker Bağlam, Tunç Efe, Semih Eraslan, Umut İsfen rol alıyor. Oyun, İstanbul Kültür ve Sanat Vakfı’nın işbirliğiyle 28. İstanbul Tiyatro Festivali kapsamında sahneleniyor. Oyun, 31 Ekim tarihinde Harbiye Muhsin Ertuğrul Sahnesi’nde. COMÉDIE-FRANÇAISE- HEKABE, HEKABE DEĞİL Molière’e kadar uzanan kökleriyle günümüzde faaliyetini sürdüren en eski tiyatro topluluğu olan Comédie-Française, prömiyerini bu yaz Avignon Festivali’nde gerçekleştirdiği en yeni yapımıyla İstanbul Tiyatro Festivali’ne geliyor. Gerçekle kurguyu, kişisel ile politik olanı birleştirerek sanatsal araçlarla hayatı şiirsel bir dönüşüme uğratan ünlü yönetmen Tiago Rodrigues, Hekabe, Hekabe Değil’de her zaman yaptığı gibi kelimelerin, bedenlerin ve hayallerimizin gücünü kullanarak dünyayı birlikte sorgulamamızı sağlıyor. Tiago Rodrigues’in yazıp yönettiği oyunda Éric Génovèse, Denis Podalydès, Elsa Lepoivre, Loïc Corbery, Gaël Kamilindi, Élissa Alloula, Séphora Pondi rol alıyor. Oyun, İstanbul Kültür ve Sanat Vakfı’nın işbirliğiyle 28. İstanbul Tiyatro Festivali kapsamında sahneleniyor. Oyun, 2, 3 Kasım tarihlerinde Harbiye Muhsin Ertuğrul Sahnesi’nde.
İKİNCİ PERDENİN BAŞI (Yeni Oyun)
Genç ve umutsuz bir oyuncu olan Muhsin, ünlü tiyatro yönetmeni Afet’in açtığı oyuncu seçmesine girme fırsatı bulur. Böylesi bir dönüm noktasında, hayatta hiçbir şeyin yolunda gitmemiş olmasının gerginliğini yaşamaktadır. Seçmelere saatinde yetişemediğinden dolayı içeri girip girmeme konusunda kararsız kalır. Herhangi bir mesleğe yeni başlayan pekçok genç için bu tür seçme veya sınavlar aslında kaybolan umutları bulma ve yeniden hayal kurabilmek için önemli bir eşiktir. Muhsin için ise bir adım ötesinde varoluş imtihanı başlayacaktır. Alp Tuğhan Taş’ın yazıp yönettiği oyunda Ebru Üstüntaş, Alp Tuğhan Taş rol alıyor. Oyun, 30 Ekim-2 Kasım 2024 tarihleri arasında Müze Gazhane Meydan Sahne’de.
HAMLET
Usta yönetmen Engin Alkan, Shakespeare’in dünya klasikleri arasında haklı bir yere sahip bu oyununu, farklı bir yorumla seyirciyle buluşturuyor. Yaşam ve ölüm arasında, iktidar ve intikam arasında, düşüncesi ile eylemi arasında insanın tüm zamanlara özgü çelişkilerini sahneye taşıyan, tiyatro tarihinin en ünlü eseri Hamlet, Engin Alkan’ın rejisinde çağdaş bir okumayla şimdiki zamandan bakılan çarpıcı bir hatırlamaya dönüşüyor. William Shakespeare’in yazdığı, Sabahattin Eyüboğlu’nun çevirdiği, Engin Alkan’ın yönettiği oyunda Müslüm Tamer, Doğan Altınel, Seda Çavdar, Elçin Atamgüç, Zeliha Bahar Çebi, Zafer Kırşan, Hira Ogeday Erkut, Ersin Bağcıoğlu, Göksel Arslan, Destan Batmaz, Osman Kaba, Emre Ertunç, Cihat Faruk Sevindik, Doğan Şirin, Oğuzhan Oğuz, Hüseyin Emre Şen, Deran Özgen rol alıyor. Oyun, 30 Ekim-2 Kasım 2024 tarihleri arasında Kağıthane Sadabad Sahnesi’nde.
TARTUFFE
Zengin mi zengin bir adamın, ailesindeki ve çevresindeki kimseyi dinlemeden evine yerleştirdiği sahtekar bir sofu ile hem kendi hem de çevresindekilerin hayatını beter etmesini anlatan bu ölümsüz eserde; inancı, aileyi, aşkı, erkek-kadın farklarını, dünümüzü, bugünümüzü, mizahı, müziği, acıyı, hüznü, rahatsız edici türlü anları iç içe ve olanca dinamiğiyle seyircinin karşısına çıkarıyoruz. Orhan Veli’nin olağanüstü çevirisine, şiirlerinden bestelenen şarkıların da eşlik ettiği seyirliğimizle, hayata dair bu acayip bilmeceyi bir kez daha kahkahalarla selamlıyoruz. Molière’in yazdığı, Orhan Veli Kanık’ın çevirdiği, Yiğit Sertdemir’in yönettiği oyunda Bennu Yıldırımlar, Emre Şen, Gürkan Başbuğ, Mehmet Soner Dinç, Murat Garipağaoğlu, Naci Taşdöğen, Nilay Bağ, Özge Kırdı, Semah Tuğsel, Tolga Yeter, Yeşim Koçak, Zeynep Göktay Dilbaz rol alıyor. Oyun, 30 Ekim-2 Kasım 2024 tarihleri arasında Üsküdar Musahipzade Celal Sahnesi’nde.
FOSFORLU CEVRİYE Anne babasını tanımadığı için gökteki yıldızlardan doğduğuna inanan, denizin kucağında bir sokak çocuğu olarak büyüyen, Galata mevkiinde karnını doyurabilmek için “icra-i sanat” eyleyen Cevriye, sıradan bir sokak kızı değil aslında İstanbul sokaklarının ta kendisidir. Hastalık ve soğuktan ölüme yaklaştığı o gece, karşısına çıkan esrarengiz bir Adam sayesinde hayata ve kara sevdaya tutunur. Cevriye’nin daha önce tanıdığı erkeklere hiç benzemeyen ve ona “siz” diye hitap eden bu Adam aslında gizli yaşayan bir idam mahkûmudur. Cevriye onu tanıdığı günden sonra artık bambaşka bir “insan” olmuştur. Hapis, sürgün, aradan geçen zaman ve türlü belalara rağmen bu aşktan vazgeçmeyen Cevriye, sevdiği için her şeyi göze alacaktır. Oyunda 1930-40’lı yılların İstanbul’u zengin tasvirleriyle sunuluyor. Mahallelerin arka sokaklarında, hapishanelerinde, batakhanelerinde hayata tutunmaya çalışan kadınların, annelerin, çocukların ve afili delikanlıların otoriteyle olan ilişkisi çarpıcı öykülerle aktarılıyor. Suat Derviş, 60’lı yılların başında Türkiye’ye döndüğünde siyasi-mesleki ve maddi anlamda zorlu bir dönemden geçiyordu. “Fosforlu Cevriye” romanını yayınevlerine teklif ediyor fakat ne yazık her seferinde reddediliyordu. Suat Hanım’ın büyük arzusu, bu eserin yayınlanmasından öte, bir “müzikal” olarak oyunlaştırıldığını görmekti… Bunun için ilk görüştüğü kişi genç aktris Gülriz Sururi idi… Gülriz Hanım’ın da arzusu oyunu Şehir Tiyatroları’nda sahnelemekti… “Karanlık bir gecede gökten düşüp parçalanan bir yıldız gibi…” kalbimizde iz bırakan Suat Derviş’e, Reşat Fuat Baraner’e, Nazım Hikmet’e ve Gülriz Sururi’ye sevgiyle… Suat Derviş’in yazdığı, Gülriz Sururi’nin uyarladığı, Yelda Baskın’ın yönettiği oyunda Ayşe Günyüz Demirci, Besim Demirkıran, Binnur Şerbetçioğlu, Direnç Dedeoğlu, Esra Ede, Çağatay Palabıyık, Elif Verit, Emre Yılmaz, Hakan Örge, Irmak Örnek, Nur Saçbüker Otan, Samet Silme, Tuğrul Arsever, Yağmur Damcıoğlu Namak, Yunus Erman Çağlar, Zeynep Ceren Gedikali rol alıyor. Oyun, 30 Ekim-2 Kasım 2024 tarihleri arasında Ümraniye Sahnesi’nde.
HAYAT DER GÜLÜMSERİM Yıllarca olağanüstü kadın karakterlere hayat vermiş bir oyuncu, AVM yapılmak üzere yıkılacak bir sahneye veda eder. Anlatılmaya değer bulunmayan farklı sınıflardan kadınların sıcak ve aşina hayat hikâyeleri, ilk kez aktarılır. Özen Yula’nın yazıp yönettiği oyunda Sema Keçik, Serkan Bacak rol alıyor. Oyun, 30 Ekim-2 Kasım 2024 tarihleri arasında Üsküdar Kerem Yılmazer Sahnesi’nde.
KUĞUNUN ŞARKISI Anton Çehov’un tek perdelik kısa oyunlarından biri olan Kuğunun Şarkısı’nda, yaşlı ve yalnız bir aktörün geçmişiyle yüzleşmesine, hayatını sorgulamasına, pişmanlıklarına ve aradan geçen onca yıla rağmen, hala, hayatta en iyi yaptığı şeye, aktörlüğe tutunmaya çalışmasına tanık oluyoruz. Oyunda, insan doğasının gizli özlemlerini, öfkelerini ve tutkularını yansıtan önemli bir Çehov karakteri olarak karşımızda duran Svetlevidov’un anılarında yeniden canlanan Shakespeare’nin seçme tiradları, izleyenleri de oyuncunun geçmişine doğru bir yolculuğa çıkarıyor. Alkışlar, tebrikler, aşklar ve şöhretin sarhoşluğuyla, yaşamı boyunca mutluluğu ve hayatın anlamını arayan Svetlevidov, geride bıraktığı onca hayal kırıklığına ve çektiği bütün sıkıntılara rağmen, sahnede ölümü bekliyor olduğu gerçeğinin önünde bile başını eğmeden durmaya devam ediyor. Bora Seçkin’in yönettiği oyunda Bora Seçkin, Ertan Kılıç, Naşit Özcan, Yeliz Şatıroğlu rol alıyor. Oyun, 30 Ekim-2 Kasım 2024 tarihleri arasında Müze Gazhane Prof. Dr. Sevda Şener Sahnesi’nde.
ZEHİR Geçmişte yaşadıkları trajik kaybın ardından ayrılan çift, yıllar sonra bir araya gelmek zorunda kalır. Bu buluşma, acılı bir geçmiş hesaplaşmasına dönüşür. Karşı tarafın da neler hissettiğine dair eksik bırakılan taşlar yerine oturur. Kadın ve erkek dünyasının bakış açısına odaklanan eser Hollanda prömiyerinin ardından birçok dile çevrilmiştir. Lot Vekemans’ın yazdığı Şaban Ol’un çevirip yönettiği oyunda Sevinç Erbulak, Ahmet Saraçoğlu rol alıyor. Oyun, 2 Kasım 2024 tarihinde Beylikdüzü Rasim Öztekin Sahnesi’nde.
BKM prodüksiyonu ‘ARAF: Bir mor ve ötesi Müzikali’, şarkılarıyla seyircileri bir zaman tüneline sokacak; yüzyıllardır sorulan sorulara ‘mor ve ötesi’ şarkıları cevap olacak…
BKM’nin heyecan uyandıran yeni prodüksiyonu ‘Araf: Bir mor ve ötesi Müzikali’ uzun zamandır merakla beklenen bir buluşmayı seyircilerin karşısına çıkarıyor.
Güçlü oyuncu kadrosu ‘mor ve ötesi’ şarkılarını canlı bir orkestrayla birlikte sahneye taşıyacak!
‘Araf: Bir mor ve ötesi Müzikali’ için güçlü bir oyuncu kadrosu bir araya geldi. Baran Bölükbaşı, Şifanur Gül, Reha Özcan ve Canan Ergüder’in başrolü paylaştığı müzikalde Beyti Engin, Cem Güler, Yunus Emre Terzioğlu, Ece Yaşar, Ayşe Buse Özgel, Ayşegül Aslan Öcal, Bahar Elden, Bartu Ayaz, Beril Korkmaz, Ezgi Acıoğlu İlteriş Berat Bakırhan, Yağmur Elif Seber sahnedeki yerini alacak.
Oyuncular sahnede ‘mor ve ötesi’ şarkılarını seslendirirken canlı bir orkestra onlara eşlik edecek. Seyirciler bir yandan görsel bir şölen yaşarken diğer yandan ‘mor ve ötesi’ şarkılarıyla zaman tüneline girecek.
İlk oyun tarihleri açıklandı, biletler satışta…
Sezon boyunca Maximum Uniq Hall sahnesinde seyircileri ile buluşmaya hazırlanan benzersiz müzikalin ilk oyun tarihleri açıklandı. 25,26 ve 27 Kasım’da seyircinin karşısına çıkacak olan ‘Araf: Bir mor ve ötesi Müzikali’nin biletleri yakında satışa açılacak. Müzikal; sahne prodüksiyonu, tasarımları, müzikleri ve sürprizleriyle perde açmaya hazırlanıyor.
Çok eski bir öyküyü yepyeni bir sunumla buluşturacak olan ‘Araf: Bir mor ve ötesi Müzikali’ yakında sahnede!
KÜNYE:
Yapımcı: BKM Proje Tasarım ve Yönetmen: Ömer Fırat Köker Proje Yapımcıları: Birnil Sarıkaş, Yağmur Akpınar Oyuncular: Baran Bölükbaşı, Şifanur Gül, Reha Özcan, Canan Ergüder, Beyti Engin, Cem Güler, Yunus Emre Terzioğlu, Ayşe Buse Özgel, Ayşegül Aslan Öcal, Bahar Elden, Bartu Ayaz, Beril Korkmaz, Ece Yaşar, Ezgi Acıoğlu, İlteriş Berat Bakırhan, Yağmur Elif Seber Uyarlama: Ayça Seymen, Ömer Fırat Köker, Seda Güney Çevirmen: Firuze Elif Şahin Müzik Direktörü: Kaan Arslan Hareket Tasarımı ve Koreografi: Utku Demirkaya Sahne Tasarımı: Barış Dinçel Kostüm Tasarımı: Deniz Bilgili Işık Tasarımı: İsmail Sağır Saç ve Makyaj Tasarım: Murat Polat Yönetmen Yardımcıları: Ayça Seymen, Seda Güney Yapım Koordinatörü: Sibel Nurtuğ Ovalı Barlas Reji Asistanları: Eylül Şahin, Senem Biricik Vokal koçu: Ayşegül Aykaç Afiş: ve Yaratıcı Ajans: Tribal Worldwide İstanbul Medya İlişkileri: PPR Medya ve İletişim Afiş Fotoğrafı: Fethi Karaduman Backstage video: Hüseyin Demirkıran Çeviri Danışmanı: Yağmur Lugsdin
Zorlu PSM’nin elektronik müziğin enlerini sahnesinde ağırladığı yüksek tempolu “PSMLoves2Dance” konser serisi yeni sezonda da devam ediyor. “PSMLoves2Dance” konser serisinde %100 Müzik katkılarıyla sahne alacak olan Alman ikili Adana Twins, hayranlarına 12 Ekim’de müzik ve dans dolu bir gece yaşatmaya hazırlanıyor.
Adana Twins’in yanısıra yenilikçi Afriqua, dinamik Kilimanjaro ve Türkiye elektronik müzik sahnesinin öncüsü Murat Uncuoğlu da gecede sahne alacak isimlerden olacak.
Müzikal sınırları zorlayan, kültleşen parçaları ve etkileyici setlerini elektronik müzik aracılığıyla izleyiciye geçiren Alman ikili Adana Twins, 12 Ekim akşamı Turkcell Sahnesi’ne geliyor…
Benjamin’in hip-hop sevgisini Friso’nun kulüp müziği tutkusuyla birleşen ve ünlü DJ’ler Pete Tong, Solomun ve Tale Of Us gibi isimlerin desteğiyle dünya çapında başarılar elde eden Adana Twins, 2012’de yakaladıkları büyük çıkışlarının ardından İspanya, İngiltere ve Almanya’daki çok sayıda uluslararası festivalde ve büyük kulüplerde sahne aldı. Gittikleri her yerde dans pistlerini coşturan Alman ikili, 12 Ekim akşamı Turkcell Sahnesi’nde izleyenlere unutulmaz bir gece yaşatacak.
‘PSMLoves2Dance’ ile dans müziğinin enleri Zorlu PSM’de!
12 Ekim Cumartesi 21.00’de %100 Müzik katkılarıyla Zorlu PSM Turkcell Sahnesi’nde Adana Twins’in yanısıra yenilikçi Afriqua, dinamik Kilimanjaro ve Türkiye elektronik müzik sahnesinin öncüsü Murat Uncuoğlu da sahnede olacak.
Kapı Açılış: 21.00
Afriqua: 21:00
Kilimanjaro: 22:30
Adana Twins: 00:00
Murat Uncuoğlu: 01:30
%100 Müzik katkılarıyla gerçekleştirilecek PSMLoves2Dance: Adana Twins etkinliğinin sınırlı sayıdaki biletleri passo.com.tr’de.
Yorum yazabilmek için giriş yapın Giriş