Atlas 1948 bu hafta da Başka Sinema’nın her ay merakla beklenen seçkileri ve Kubrick filmleriyle yine dopdolu.
Beyoğlu’nun kalbinde yer alan ve yenilenen dijital alt yapısı ile film festivalleri, gala, ülke sinemaları ve vizyon filmlerinin yanı sıra sahne sanatları ve konserlere de ev sahipliği yapan Atlas 1948 Sineması’nda merakla beklenen bağımsız filmler ve usta yönetmen Stanley Kubrick sineması seçkisi sinemaseverler ile buluşacak.
Oscar Ödüllü Balina The Whale Filmine Bilet Alıp İzleyebilirsiniz
“Balina”, “Tom Medina”, “Sekiz Dağ”, “Asi”, “Sessiz Kız” ve “Leyla’nın Kardeşleri” filmleri ile Kubrick sinemasından Shining, Clockwork Orange, Eyes Wide Shut, A Space Odyssey filmleri Atlas 1948’de izlenebilecek.
Oscar iddialı “Balina” Atlas’ta
Siyah Kuğu, Nuh: Büyük Tufan gibi ödüllü filmlerin yönetmeni Darren Aronofsky’in meraklı beklenen yeni filmi The Whale (Balina) ile izleyici karşısında. Dünya edebiyatının en önemli klasiklerinden Moby Dick’teki “beyaz balina”yı saplantı derecesinde seven ve ciddi obezite sorunları olan öğretmen Charlie’nin yıllar önce terk ettiği kızı Ellie’yle arasını düzeltme çabasının anlatıldığı film, Venedik ve Toronto’daki dünya prömiyerinde dakikalarca ayakta alkışlandı. Charlie’yi canlandıran Brendan Fraser’in En İyi Erkek Oyuncu Oscar ödülü için 1 numaralı favori olarak gösterilirken, ödüllü bir tiyatro oyunundan uyarlanan filmde Samantha Morton, Hong Chau ve Ty Simpkins de rol alıyor.
Balina, 14 Mart Salı 21.15, 15 Mart Çarşamba 15.30, 16 Mart Perşembe 18.30, 21 Mart Salı 18.30, 25 Mart Cumartesi 18.00, 28 Mart Salı 21.15’te Atlas 1948 Sineması’nda izlenebilir.
Tony Gatlif’ten Tom Medina
“Translavinya, Özgürlük, Geronimo, Aman Doktor” gibi filmlerle tanınan Fransız yönetmen Tony Galdif, yeni filmi Tom Medina’yla Atlas 1948’de. Film, hırsızlıkla suçlanan Tom Medina’nın çocuk mahkemesi tarafından Fransa’nın güneyindeki Camargue bölgesine, doğayla uyum içinde yaşayan iyi kalpli Ulysse’nin bakımına göndermesiyle yaşadığı değişimi anlatırken, karşılaştığı düşmanlıklara isyanına da işaret ediyor.
Film, 14 Mart Salı 18.30’da, 15 Mart Çarşamba 21.15’te Atlas 1948’de izlenebilir.
Bir eve dönüş hikayesi: Sekiz Dağ
“Sekiz Dağ” çok iyi bir arkadaşlığın hikâyesini, çocukların büyüyüp yetişkin olmalarının, babalarının izini silmeye çalışırken hep onların izinden baba evine dönüşlerinin hikâyesini anlatıyor. Pietro ile Bruno, Alp dağlarının benzersiz doğası ve şartlarında çocukken tanışırlar. Pietro şehirli, Bruno is gerçek dağ köylüsüdür. Yıllar içinde her karşılaşmalarında aşkları, kayıpları, aileleri, yazgılarını birbirleriyle paylaşırlar; arkadaşlıkları her yıl perçinlenir, gerçek dostluğun özünü görürler. Paolo Cognetti’nin Türkçeye de aynı adla kazandırılan romanından uyarlanan Sekiz Dağ, hayatın dört mevsimini otuz yıla yayarak basit ama epik bir hikâye anlatıyor; doğa, erkeklik, aile, zaman, yakın arkadaşlığa dair evrensel değerler ve kendi yolunu çizmek gibi hayatın elzem niteliklerini el alıyor. Sekiz Dağ’ın yönetmenleri Altın Lale kazanmış Felix van Groeningen (Şeylerin Boktanlığı, Güzel Oğlum) ile oyuncu eşi Charlotte Vandermeersch.
Sekiz Dağ,25 Mart Cumartesi 21.00’de, 28 Mart Salı saat 15.30’da, 29 Mart Çarşamba 18.30’da, 30 Mart Perşembe 15.30 ve 21.15’te Atlas 1948’de izlenebilir.
Belçika’dan Suriye’ye: Asi
2012-2015 arasında çatışmalara katılmak üzere Avrupa’dan Suriye’ye gidenlerin hikâyelerinden esinlenen Asi, küçük bir çocuğun geleceğini kurtarma endişesiyle parçalanan bir aileyi anlatan aksiyonu, duygusal yoğunluğu yüksek, müzikal bir trajedi. Filmin başrolündeki Kamal, savaş mağdurlarına yardım etmek amacıyla Belçika’dan Suriye’ye gider, ancak burada milislere katılmaya zorlanır ve Rakka’da yüzüstü bırakılır. Geride kalan küçük kardeşi Nesim, onu abisiyle buluşturma vaatlerine kandığı radikal bir gruba katılır. Anneleri Leyla ise küçük oğlunu kurtarmak için her şeyi göze almaya hazırdır. Black (2015), Gangsta (2018), Bad Boys for Life ve iptal edilen Batgirl ile tanınan Fas asıllı Belçikalı yönetmen ikilisi Adil & Bilall’in son filmi Asi, 21 Mart Salı 15.30 ve 21.15’te, 22 Mart Çarşamba 18.30’da, 23 Mart Perşembe 15.30 ve 21.15’te, 28 Mart Salı 18.30’da, 29 Mart Çarşamba 21.15’te,30 Mart Perşembe 18.30’da Atlas 1948’de.
İrlanda Oscar Adayı: Sessiz Kız
Sorunlu ve yoksul bir ailenin kızı, içine kapanık ve ihmal edilmiş kızları Cait’in hikayesinin anlatıldığı “Sessiz Kız”, İrlanda’nın 2022 Oscar Adayı. Berlin Film Festivali’nin yanında, Sydney ve Dublin Film Festivalleri’nde de adaylık ve ödüllere layık görülen film, Cait’in yazı geçirmesi için koruyucu ailesinin yanına gönderilmesi, burada alışık olmadığı ilgi sayesinde hayatını daha önce deneyimlemediği bir şekilde yaşamaya başlaması ve bu huzurlu evde, hiç beklemediği bir sır keşfetmesi hikayesi etrafında şekilleniyor.
Sessiz Kız, 14 Mart Salı 15.30’da, 15 Mart Çarşamba 18.30’da, 16 Mart Perşembe 15.30 ve 21.15’te, 22 Mart Çarşamba 15.30’da, 23 Mart Perşembe 18.30’da, 25 Mart Cumartesi 15.30’da, 29 Mart Çarşamba 15.30’da Atlas 1948’de…
Leyla’nın Kardeşleri Özel Gösterimi
İranlı yönetmen Saeed Roustayi’nin 75. Cannes Film Festivali’nde FIPRESCI Ödülü Kazanan filmi “Leyla’nın Kardeşleri” özel gösterimiyle 22 Mart’ta Atlas 1948 Sineması’nda.
Dünya prömiyerini Cannes Film Festivali’nde yapan ve Altın Palmiye için yarışan “Leyla’nın Kardeşleri”, 40 yaşındaki Leyla ve ailesinin İran’ın ambargolar altındaki gergin atmosferinde yaşadığı ekonomik bunalımı anlatıyor. Leyla’nın Kardeşleri, 22 Mart’ta saat 21.15’te Atlas 1948 Sineması’nda izlenebilecek.
Kubrick Sergisi ve Kubrick film seçkisi devam ediyor
Başyapıtların yaratıcısı olarak sinema tarihinde çığır açmış olan sinema dehası Stanley Kubrick hakkında bugüne kadar yapılmış en kapsamlı retrospektif sergisi, İstanbul Sinema Müzesi’nde Mart sonuna kadar devam ediyor. Kubrick’in (1928-1999) tüm çalışmalarına kronolojik bir bakış sunacak sergi, yönetmenin, 16 filmini kronolojik bir sunumla ziyaretçilerle buluşturuyor. Sergi, toplamda 900 parça ürünü ve sanatçının hiç çekilmemiş veya başka yönetmenler tarafından çekilen Yapay Zeka, Napoleon ve Savaş Zamanı Yalanları projelerini de ilk kez gün yüzüne çıkarıyor.
Sergiyle eş zamanlı olarak Atlas 1948 Sineması’nda da Kubrick film gösterimleri devam ediyor.
Jack Nicholsan’ın başrolünde oynadığı Shining, 17 Mart’ta 21.00’de, 19 Mart’ta 21.00’de, 24 Mart’ta 18.00’de Atlas 1948 Sineması’nda.
Sinema tarihinin gelmiş geçmiş en iyi filmlerinden biri olan kabul edilen 2001: A Space Odyssey, 17 Mart’ta 12.00’de, 19 Mart’ta 12.00’de, 24 Mart’ta 15.00’de Atlas 1948 Sineması’nda.
Stanley Kubrick’in sinemaya veda filmi olan ve başrollerinde Tom Cruise ve Nicole Kidman’ın rol aldığı Eyes Wide Shut, 17 Mart’ta 15.00’de, 19 Mart’ta 15.00’de, 24 Mart’ta 21.00’de.
En merak edilen tiyatro oyunları da Atlas Sahne’de
Atlas 1948 Sineması, filmlerin yanı sıra merakla beklenen tiyatro oyunlarını da sanatseverler ile buluşturuyor.
Bir başyapıt: Sırça Kümes
Çağdaş Amerikan Tiyatrosunun “bilge” kalemi Tenesse Williams’ın psikolojik gerçekçi başyapıtı Sırça Kümes (The Glass Menagerie) Rus yönetmen Viktoria Klipova’nın yönetimiyle 18 Mart Cumartesi günü saat 20.00’de Atlas 1948 Sahnesi’nde. Amerika’daki Büyük Buhran sırasında geçen ve özellikle aile dinamiği içinde karakterlerin iç dünyalarının kırıldığının anlatıldığı oyun, İngilizce olarak sahnelenecek.
Doğal Afet
Amerika Birleşik Devletleri’nde oyunları en çok sahnelenen yazarların başında gelen Lauren Gunderson’un 2018 yılında kaleme aldığı Doğal Afet, Ahmet İlker Ergin’in yönetimiyle 26 Mart Pazar günü saat 20.30’da Atlas Sahnesi’nde. Tek kişilik bir metin olmasına karşın seçilen anlatım tarzından ötürü kalabalık bir kadro seyrediyormuş hissi uyandıran oyun, Nilperi Şahinkaya’nın dinamik oyunculuğuyla tempolu bir koşuya dönüşüyor.
Sıradan Karşılaşmalar
Yusuf Onur Aydın’ın yazıp yönettiği Sıradan Karşılaşmalar, 31 Mart’ta Atlas 1948 Sahnesi’nde izleyici ile buluşacak. Sıradan bir günde, herhangi iki kişinin, olağan bir şekilde karşılaşmasıyla başlayan hikayede yaşam ve sahne, gerçek ve kurmaca iç içe geçiyor. Dijital araçları bünyesinde barındıran, biçim olarak deneysel ve hikaye anlatımı hibrit bir yapıda tasarlanan oyun, sanatseverlerden büyük ilgi görüyor.
“Stranger Things” dizisinin oyuncusu “Johnny’nin bu versiyonu, diğer insanların duygularına karşı daha az duyarsız,” diye takılıyor
Johnny ve Sue Storm’un “Fantastik Dörtlü: İlk Adımlar” vizyona girdiğinde kendilerini biraz güncellenmiş hissetmelerini bekleyin. Filmin vizyona girmesine üç aydan biraz fazla bir süre kala, yıldızlar Joseph Quinn ve Vanessa Kirby klasik karakterlerini nasıl güncellediklerini anlattılar. Quinn için mesele, onu modern bir izleyici kitlesi için ilginç kılan şeyi bulmaktı.
Perşembe günü Entertainment Weekly’ye verdiği demeçte, “Ben ve [Marvel Studios patronu] Kevin [Feige] onun önceki versiyonları ve kültürel olarak nerede olduğumuz hakkında konuşuyorduk,” dedi. “Kadın düşkünü, umursamaz bir adam olarak damgalanmıştı, ama bu günümüzde seksi mi? Sanmıyorum. Johnny’nin bu versiyonu diğer insanların duygularına karşı daha az duyarsız.”
Bu arada, Kirby Görünmez Kadın’ı üstlendiğinde, 1960’larda gerçekten yaşıyormuş gibi hissettirmekten daha az “paspas” gibi hissettirmenin bir yolunu bulmaya çalıştı.
Kirby, “Bugün tam 60’lardaki Sue’yu oynasaydınız, herkes onun biraz paspas olduğunu düşünürdü,” dedi. “Bu yüzden her nesil için temsil ettiği şeyin özünü, cinsiyet politikalarının farklı olduğu yeri nasıl yakalayacağımızı ve bunu bugün nasıl somutlaştıracağımızı bulmak, bunun en büyük zevklerinden biriydi.”
“Fantastik Dörtlü: İlk Adımlar”, Marvel’ın İlk Ailesi’ni MCU’ya uyarlamanın ilk denemesi. Film, Marvel filmlerinin çoğunun geçtiğinden farklı bir Dünya’da, retro-fütüristik 1960’larda geçiyor. Bu nedenle, Disney+ dizisi “WandaVision”da da yer alan yönetmen Matt Shakman, filmin diğer MCU yapımlarından çok daha bağımsız hissettirdiğini söyledi.
“Biz kendi evrenimiziz, bu harika ve özgürleştirici,” film yapımcısı daha önce Empire’a, Marvel’ın diğer filmlerinden ve TV şovlarından farklı bir gerçeklikte geçen gişe rekorları kıran film hakkında söylemişti. “Gerçekten [başka] süper kahraman yok. Paskalya yumurtaları yok. Iron Man veya benzeri bir şeyle karşılaşma yok. Bu evrende her şey onlar. Birbirine bağlı Marvel Evrenini seviyorum ama çok yeni ve çok farklı bir şey yapıyoruz.”
Devam etti: “Bu, Uzay Yarışı ruhuyla ilgili. JFK ve iyimserlikle ilgili. Bu, Neil Armstrong ve Buzz Aldrin yerine bu dörtlünün uzaya gittiğini hayal etmek. Bu fikir, onların Amerika’daki en ünlü insanlar olmaları çünkü maceracı, kaşif, astronot olmaları – süper kahraman oldukları için değil. Ve geri döndüklerinde bunun üstüne süper kahraman oluyorlar. Ama öncelikle onlar astronot, onlar aile.”
“Fantastik Dörtlü: İlk Adımlar” 25 Temmuz’da sinemalarda.
Milly Alcock’un Supergirl: Woman of Tomorrow kostümü sonunda yeni DC Universe set fotoğraflarıyla tanıtıldı. Kara Zor-El, 1984’teki Supergirl’den bu yana ilk kez kendi solo filmini çekiyor, çünkü Alcock ünlü Kryptonlu kahramanı Supergirl: Woman of Tomorrow filminde hayata döndürecek. Ancak, yaklaşan DCU bölümündeki en büyük detaylardan biri, hayranların onu DC kostümüyle görmeyi beklediği Alcock’un gerçek kostümü. Supergirl: Woman of Tomorrow hala ana çekimlerinin ortasındayken, @UnBoxPHDFILM Alcock’un gerçek kostümüyle ilk set fotoğrafını çekmeyi başardı.
Serinin arka/yan kısmından görünen Supergirl kostümü, uzun mavi kollara, geniş altın bir kemere, kırmızı eteğe ve kırmızı çizmelere benziyor. Alcock ayrıca CGI ile uzatılabilecek kısa bir pelerin giyiyor gibi görünüyor. Supergirl: Woman of Tomorrow set fotoğrafı, başlıktaki kahramanı askeri bir kamyonun veya başka bir zırhlı aracın tepesinde gösteriyor.
Supergirl Set Fotoğrafının Milly Alcock’un Kostümü Hakkında Açığa Çıkardıkları
Supergirl. Woman of Tomorrow’un aynı adlı çizgi romanı uyarladığı göz önüne alındığında, set fotoğrafının kostümün çizgi romana çok benzeyen bir versiyonunu ortaya çıkarması büyük bir sürpriz değil. Supergirl: Woman of Tomorrow kadrosuna daha önce katılan ve henüz fark edilmemiş olsalar da kilit karakterlerden Alcock’un kostümüne kadar, DCU uyarlamasını mümkün olduğunca kitaba yakın tutmayı planladıkları açık.
Orijinal Supergirl: Woman of Tomorrow yazarı Tom King’in de DCU filminin mimarı olarak yer almasıyla, Kara’nın kitabındaki kostümünün ekranda düzgün bir şekilde yapılması mantıklı.
Supergirl: Woman of Tomorrow set fotoğrafında Kara’nın askeri bir araçta olduğu görülse de, neden askeri bir güçle uğraştığı belirsiz. Henüz belli olmasa da, Supergirl: Woman of Tomorrow’da Kara’nın filmde bir noktada bir orduyla uğraşması her zaman mümkün. Daha da ilginci, bu sahnenin orijinal Supergirl: Woman of Tomorrow hikayesinin dayandığı uzayda mı yoksa Kara’nın bir şekilde Dünya’da mı olduğu. Bu arada Milly Alcock’u Supergirl olarak ilk izleyeceğimiz yapım 2025 yazında vizyona girecek olan Superman filmi olacak.
Kostümün tamamını yakından görmek zor olsa da, Alcock’un Kara’nın büyük altın kemeriyle açıkça görülebildiği için, Supergirl: Woman of Tomorrow kostüm tasarımını DCU zaman çizelgesine uyarladıkları kesinlikle anlaşılıyor. İdeal olarak, daha fazla sahneyi halka açık bir şekilde çekmeden önce, Gunn ve DC Studios, Alcock’un DCU kostümüyle resmi bir görünümünü ortaya koyuyor. Ancak şimdilik dünya, çekimlerin tamamlanmasına yaklaşırken Supergirl: Woman of Tomorrow’dan başka neler çıkacağını beklemek ve görmek zorunda kalacak.
Birbirinden farklı filmlere ev sahipliği yapan Paribu Cineverse, sinemaseverleri 11 Nisan Cuma günü vizyona girecek yeni filmlerle buluşturuyor. Vizyonda yer alan filmlerin yanı sıra tekrar vizyona girecek Başlangıç (Inception) ile vizyonun yeni filmleri Amatör (The Amateur), Drop: Kabul Et veya Reddet (Drop), Armand, Cesur Yaga ve Sihirli Dünya ve Çakallarla Dans 7 sinemaseverlerin beğenisine sunuluyor.
Pek çok filmi dünyayla birlikte aynı anda vizyona getiren Paribu Cineverse, bu Cuma da birbirinden farklı türde yerli ve yabancı filmleri vizyona getiriyor. Bilim kurgudan gerilime, animasyondan drama kadar önemli yapımların vizyonda olacağı 11 Nisan Cuma günü, sinemaseverlere farklı dünyaların kapılarını aralayacak.
Tekrar vizyona girecek Başlangıç (Inception) ile vizyonun yeni filmleri Amatör (The Amateur), Drop: Kabul Et veya Reddet (Drop), Armand, Cesur Yaga ve Sihirli Dünya ve Çakallarla Dans 7’nin içerisinde bulunduğu 11 Nisan Cuma haftasının vizyon programı şöyle:
*** Christopher Nolan’ın efsaneleşen filmlerinden biri olan Başlangıç (Inception), yeniden vizyona giriyor. Oscar ödüllü bilimkurgu filminin başrolünü bilinçaltına sızarak bilgi çalan bir profesyonel hırsızı canlandıran Leonardo DiCaprio üstleniyor. Uluslararası bir kaçak pozisyonunda olan Cobb’a içinde bulunduğu durumdan kurtulmasını sağlayacak bir fırsat sunulur. Mükemmel bir soygun yerine, Cobb bu sefer tam tersini imkansız ‘başlangıç’ı tamamlamak zorundadır; görevi bir fikri çalmak değil onu yerleştirmektir. Eğer başarırsa, mükemmel suç bu olacaktır…
*** Yönetmen koltuğunda James Hawes’in oturduğu, başrollerini Rami Malek, Laurence Fishburne ve Rachel Brosnahan’ın üstlendiği Amatör (The Amateur), karısının Londra’daki bir terör saldırısında trajik ölümünün ardından üstlerinden onu takip etmesini talep eden bir CIA kriptografın hikayesini konu ediniyor. Yetkililerin harekete geçmeyi reddetmesi üzerine, Charlie işleri kendi eline alır ve sorumluları bulmak için tehlikeli bir yolculuğa çıkar. Zekası, peşinden koşanlardan kaçmak ve intikamını almak için en güçlü silahı olacaktır.
*** Haftanın gerilim filmlerinden Drop: Kabul Et veya Reddet (Drop), yıllar sonra ilk randevusuna çıkan dul bir anne olan Violet’in başından geçenleri konu ediniyor. Violet, lüks bir restorana vardığında buluşacağı Henry’nin beklediğinden daha çekici ve yakışıklı olduğunu görünce rahatlar. Ancak Violet, telefonuna gelen bir dizi isimsiz mesajla önce sinirlenmeye ve sonra da terörize olmaya başlayınca aralarındaki kimya bozulmaya başlar.
*** Senaristliğini ve yönetmenliğini Halfdan Ullmann Tøndel’in üstlendiği Kuzey Avrupa filmi Armand, ortalığın karışmasına neden olan bir suçlama ile karşı karşıya kalan iki çocuk ve ebeveynlerinin hikayesini konu ediniyor. Okul tatiline kısa bir süre kala okulda meydana gelen bir olayın ardından, genç Armand ve Jon’un ebeveynleri yönetim tarafından çağrılır. İki çocuk hakkında ortaya atılan suçlama ortalığın karışmasına neden olur ancak gerçekte ne olduğunu kimse bilmemektedir. Ebeveynler ve okul personeli ne olabileceğine dair tartışmaya girer ve toplantı kısa sürede kontrolden çıkar. Çok geçmeden kaos oluşur…
*** Çocukların ve animasyon tutkunlarının ilgisini çekecek Cesur Yaga ve Sihirli Dünya, kayıp olan kitabı bulmak için zorlu bir maceraya atılan Cesur Yaga ve dostlarının hikayesini konu ediniyor. Kızıl saçlı Cesur Yaga, mucit kedisi ve neşeli dostlarıyla birlikte masalsı bir krallıkta bulunan küçük bir kulübede yaşar. Sihirde ustalaşmaya çalışan Cesur Yaga, amacına ulaşabilmek için kayıp olan “Sihir Kitabı”nı bulmak zorundadır. Kitap, yıllar önce kötü kalpli Belladonna tarafından çalınmıştır. Yaga ve arkadaşları, kayıp büyü kitabını bulmak için zorlu bir maceraya atılır.
*** Şevket Çoruh, Timur Acar, Murat Akkoyunlu’dan oluşan başrolleriyle çok sevilen Çakallarla Dans serisinin yeni filmi Çakallarla Dans 7, bir güzellik yarışmasının organizasyonunda görev almak için İzmir’e giden ekibin yaşadığı maceraları konu ediniyor.Güzellik yarışmasında kızların kostümleri üzerinde çok sayıda ham pırlantanın bulunması ortalığı karıştırır. Kral Mustafa’nın düzenlediği yarışma, aslında yurt dışı ile gerçekleştireceği ham pırlanta ticaretinin kılıfıdır. Bulduğu pırlantaları ele geçiren Nalan, Çakalların da desteği ile Mustafa’nın krallığını temelinden sarsar.
Yorum yazabilmek için giriş yapın Giriş