Bizimle iletişim kur

Köşe Yazıları

Mission Impossible 7 Yorumları | Görevimiz Tehlike 7 İnceleme

Yayınlandı

on

Mission Impossible 7 ya da Mission Impossible Ölümcül Hesaplaşma Birinci Bölüm filminin SPOİLERSIZ yorumlarına bakalım.

Görevimiz Tehlike 7 Yorumları

Mission Impossible Dead Reckoning Part One filmi bugüne kadar Görevimiz Tehlike’nin beyazperdedeki serüveninde ne içeriyorsa hepsini hatta daha fazlasını barındırıyor. Yani Görevimiz Tehlike 7 de aksiyon ile dolu. Ancak işte tam da burada benim gibi bir Mission Impossible ve Ethan Hunt hayranını bile hayal kırıklığına uğratan iki nokta oldu. ben biraz detaylara takıldım. Bakalım siz de bahsedeceğimiz detaylara takılacak mısınız?

MI7 Spoilersız Yorum

Mission Impossible Ölümcül Hesaplaşma Birinci Bölüm adından da anlaşılacağı gibi devamı olan ve hikayesi tamamlanmamış bir film. Tıpkı Fast X’de olduğu gibi olaylar bir aşamaya kadar geliyor ama sonrasında yarım kalıyor. Spoilersız olarak anlatmak gerekirse iki saat kırk üç dakika gibi uzun süreye sahip bu ilk filmde Ethan Hunt ve ekibine karşı aynı anda birden fazla ekip bir anahtara ulaşma mücadelesi veriyor. İlk filmde bu anahtara kim ulaşırsa ulaşsın ikinci filmde anahtarın açacağı yere gidilmesi ve çalıştırılması gerekiyor. Yani iki film olmasını böyle özetleyebilirim.

Mission Impossible Ölümcül Hesaplaşma Birinci Bölüm Handikapları

Filmin görüntü kalitesi beni hayal kırıklığına uğrattı. Ya Tom Cruise ve Christopher McQuarrie 720P film çekmiş. Ya da Paribu Cineverse Kanyon sinema salonunda ciddi bir görüntü sorunu var. Altyazılar bile bulanıklaşıyor ve kimi hızlı sahnelerde Ethan Hunt’ı göremiyorsunuz. Eğer siz IMAX salonda izlerseniz yazın acaba görüntü kalitesi düzgün mü?

Gelelim beni üzen iki noktaya : filmde beklenmedik bir vedalaşma var ve bu beni üzdü. Burada üzüntümü artıran durum ise vedalaştığımız kişinin yerine diğerinin gelişi çok göze battı. Spoiler olmasın diye isimleri vermiyorum.

İkinci konu ise filmde çok fazla aksiyon içeren sahne olması. Evet doğru okudunuz bir Mission Impossible filminden aksiyondan başka bir şey beklenmezken bu kez bu durum bana biraz fazla geldi. Gerçi bunu da filmi iki bölüm olarak birbirinden ayrı tutmak lazım.

Aksiyon Sahnesi Doz Aşımı Oldum

Tom Cruise zaten adrenalin seviyesi yüksek sahneleri çok seviyor ve yanında da 4 filmdir birlikte çalıştığı Christopher McQuarrie var. Kendisi ile bu konuda iyi bir ikili oldular. Ve aksiyon sahneleri konusunda bu işi hayli abarttılar. Çok özenli çekilmiş sahneler var ama sadece bir sahnede bile o kadar çok olay gerçekleşiyor ki bir süre sonra dikkatiniz dağılıyor. Ve Görevimiz Tehlike filmlerinde ezberlediğimiz bir şablon da oluştu.

  1. Maske ile kılık değiştirerek Ethan’ın güvenlik kontrolünden geçerek yüksek korumalı bir binaya girmesi.
  2. Çok popüler turistik bir şehir merkezinde bir kaçıp kovalama sahnesi (Roma – Araba)
  3. Ethan’ın sürdüğü bir motorsiklet sahnesi (Roma’da Polis Motorsikleti)
  4. Benji’nin bilgisayar ekranınından haritaya bakarak güzergah tarif ettiği bir sahne (Alp Dağlarındaki motorsiklet sahnesi)
  5. Ve klasik Tom Cruise koşusu gördüğümüz bir başka sahne.
Paramount Pictures and Skydance’in Mission: Impossible Dead Reckoning – Part One filminden Hayley Atwell ve Tom Cruise’un Sahnesi

Bunlar bir Görevimiz Tehlike filminin olmazsa olmazları haline geldi. Bunları da biri hariç filmin ik 1,5 saatlik kısmında gördük. Gerçi hepsine bu filmde farklı önemli dokunuşlar da kazandırılmış. Buna en iyi örnek araba takip sahnesiydi. Bu kez bir eli yanındaki Grace’e kelepçeli ve BMW yerine bir Fiat 500 kullanmasıydı.

Ve o sahnede aksiyon o kadar duraksız sürüyor ki artık takibiniz güçleşiyor. Gerçi ben böyle düşünüyorum belki siz kolayca seyredersiniz. Ve çok beğenirsiniz.

Özetle şablon sahnelerin ağırlıklı olduğu ilk bir buçuk saatte Cruise ve McQuarrie aksiyon açısından el yükselterek doz aşımı sınırına getiriyorlar.

İlginç olaylardan birisi de karakterlerden birisinin filmin ortasında Ethan ben gidiyorum filan işi halletmem lazım diyip ortadan kaybolması. Aslında belki de ilginç değilidir çünkü ikinci filmi izleyip bütünü görmeden eleştirmek de şu aşamada kolay değil. Şimdi gelelim son 1 saate.

Mission Impossible 7 Öne Çıkan Yönleri

Kalan son 1 saatlik bölüm bence aksiyonu, hikaye akışı gibi açılardan daha dengeli ve iyiydi. Yukarıda bahsettiğim “Şablon”un dışında kalan tüm “Tren” bölümü filmin en iyi kısmıydı. Gerçi bu son saat içinde Benji’nin yol tarif ettiği “şablon sahne” de denk geliyor ama onun da sonundaki Motosiklet sahnesi hem bir önceki filmdeki çatı üstü koşu sahnesin uyarlaması olmasından dolayı esprili hem de Tom Cruise Motosiklet Sahnesinin kamera arkası videosunu izlediğinizde göreceksiniz ki muazzam bir dublörsüz sahne olması itibariyle son saatin seviyesini yukarı çekiyor.

Görevimiz Tehlike 7’yi Kimler İzlemeli

Mission Impossible serisini seviyorsanız ve benim detaylara takıldığım kadar takılmayacaksanız tabi ki bu filmi de kaçırmayın. Çünkü devamı da geleceği için hikayenin bütünü bizi bambaşka bir yere götürebilir. Ayrıca Tom Cruise hayranıysanız siz de sinemaya buyrun. Kaptan Amerika’nın aşık olduğu kadın Ajan Carter’ı da canlandırmış olan Hayley Atwell’i özlediyseniz siz de kaçırmayın. Dağdaki motorsiklet sahnesi ve bu yazının ana fotoğrafında gördüğünüz sahnenin yer aldığı Tren sahnesini kaçırmak istemiyorsanız Mission Impossible Ölümcül Hesaplaşma Birinci Bölüm sizin için haftanın en iyi seçimi.

Şimdiden iyi seyirler

Tolga Yiğit

Sinema

The Amateur Amatör Filmi Nasıl Bir Film? Amatör Film Yorumları

Yayınlandı

on

Yazan

Bu haftanın yeni filmlerinden birisi olan Amatör – The Amateur bir anlamda işi kodlar ve şifreleri çözmekle ilgili olan bir gizli servis analistinden Jason Bourne yaratma hikayesi olarak karşımıza çıkıyor. Yani baş rol oyuncumuz Rami Malek‘in parlamasını sağlayan Mr Robot dizisindeki Elliot Alderson’ın Jason Bourne ile harmanlanması da diyebiliriz. Ama tam değil de biraz Alderson biraz Bourne.

Özellikle Freddie Mercury‘yi canlandırdığı “Bohemian Rhapsody” filmindeki ve Mr. Robot dizisindeki performansıyla hayran kaldığım Rami Malek bu filmde kimi sahnelerde durgun gözükürken kimi sahnelerde yine etkileyici bir oyunculuk performansı ortaya koyuyor.

Bu arada şu notu da düşmemde fayda var Rami Malek’in duygularını tam yansıtamadığı durgun görünen sahneler belki de yönetmenin özellikle duygularını çok iyi yansıtamayan ve sadece bilgisayar başında kodlama ve şifreleme yapan bir karakteri izletme çabası da olabilir.

Bunun dışında bir başyapıt olmasa da hafta sonu keyifle izlenecek bir aksiyon filmi ile karşı karşıyayız. Jason Bourne derken bilek kuvveti ve keskin nişancılık beklemeli miyiz? Cevabı aşağıda 👇🏻

Jason Bourne Görseydi “Heller”a Kızardı

Önemli bir diğer notu da düşmemde fayda var Jason Bourne demişken onun gibi yakın dövüş konusunda uzman olmayan ve yine onun gibi silah kullanma anlamında da hiç uzman olmadığı gibi çok çok başarısız olan bir baş karakterimiz olduğunu söylemeliyim. Peki bu baş karakterimiz sahaya inip düşmanları nasıl alt ediyor diyecek olursanız işte orada 170 IQluk zekasının devreye girdiği bir senaryoyla karşı karşıyayız. Yani vurduğunu tek yumrukla indiren bir profesyonel yerine tam anlamıyla sahada amatör olan bir ajanı izliyoruz.

Yönetmen Filmi Çok Kesmiş

Filmde yer alan ve önemli isim diyeceğimiz ya da en azından başka filmlerden de tanıdık yüz olarak hatırladığımız bazı oyuncuların rolünün her nedense biraz az ve hikayenin akışına etki etmeyecek düzeyde zayıf kaldığını göreceksiniz. Sanırım yönetmen her endense çok fazla sahneyi çekmesine rağmen kurgu aşamasında çöpe atıp filmi 2 saatlik mevcut süresine kısaltmış. Aynı zamanda filmin dikkat çeken bir diğer ayrıntısı da neredeyse Amerika’da değil de tamamen Avrupa’daki bir çok şehirde çekilmiş olması ve tabii ki en önemlisi bu şehirlerden birinin de İstanbul olması ve ayrılan sürenin de tahminimden fazla olduğunu belirtmeliyim.

The Amateur Filminin Oyuncu Kadrosunda Kimler Var?

Bu yaz yeni versiyon Superman filminde Lois Lane olarak izleyeceğimiz Rachel Brosnahan filmin baş rolünde karşımıza çıkarken Director O’Brien rolünde son dönemin dikkat çeken çalışması Paradise dizisinden hatırlayacağınız Julianne Nicholson, Daredevil Born Again’den Jon Bernthal ve Henderson rolünde Laurence Fishburne gibi önemli isimler karşımıza çıkıyor.

The Amateur İzlenir mi?

Filmin finalinden hemen önce Rusyadaki Heller (Rami Malek) ve The Bear (Jon Bernthal) arasındaki sahnenin filmde hangi amaca hizmet ettiğini anlamasam da hafta sonu aksiyon filmi izlemek isteyenler için Hollywood’dan gelen yüksek bütçeli bir yapım olarak iyi bir alternatif, hatta senaryo ve kadroya baktığımız zaman seri haline gelme ihtimali de var desem yeridir. Tabii bunu gişede elde edeceği hasılat da belirleyecektir.

İzleyeceklere şimdiden iyi seyirler

Takip Edin 👉🏻 Tolga Yiğit

Devamını Okuyun

Sinema

Armand Film Yorumları | Armand Filmi İzlenir mi?

Yayınlandı

on

Yazan

Armand filmi Cannes Film Festivali’nde Camera d’Or Altın Kamera ödülü almış görüntü yönetimi açısından izlenmeyi hak eden bir yapım olarak vizyona girdi.

Armand filminin süresi yaklaşık 2 saat ve en büyük handikaplarından birisi bu süre içerisinde yönetmenin kimi zaman ne anlattığını anlayamadığımız ve genel film akışını da değiştiren sahnelerinin varlığı.

Armand Filmi Daha Kısa Olsa Baş Yapıt Olurdu

Belki de bu iki saatlik süre 20 dakika kadar kısalsaydı şu anda film için çok çok iyi bir film diyebilecekken film kimi izleyici için sadece iyi olarak kimileri için ise ortalama olarak tanımlayacaktır.

Tabii bu 20 dakikalık süre kısaltımı aslında kurgunun hızlanması ve filmin hikayesinin daha hızlı akması için olmakla birlikte aynı zamanda neden var olduğunu anlamakta güçlük çektiğimiz örneğin başrol oyuncusu Renate Reinsve’nin canlandırdığı Elisabeth karakteri ile okulun hademesinin koridordaki dans sahnesi gibi sahnelerin filmden çıkartılması filme çok büyük yarar sağlayabilirdi.

Elisabeth ve Hademenin Dans Sahnesi

Filmde başarısız olarak adlandırabileceğimiz öğretmenlerden oluşan bir okul yönetimi okuldaki iki çocuk arasında gerçekleşen hayli sinir bozucu bir olay üzerine iki çocuğun ebeveynlerini çağırırlar ve yapılan toplantı sırasında beklenmedik olaylarla okul içerisinde Yaşananları izleriz. Suçlama ve yaşanan olayda hangi çocuk ya da ebeveyni doğruyu söylemektedir? Film boyunca cevabını aradığımız cevap budur.

Bekar anne rolündeki Elisabeth’i canlandıran Renate Reinsve’nin film boyunca özellikle iki üç sahnedeki muhteşem performansı Camera d’Or ödülü alan görüntü yönetimi ile birleşince çok daha dikkat çekici oluyor.

Renate Reinsve’nin fotoğrafta gördüğünüz sahnedeki 5 dakikalık gülme krizi ödüllük başarıya sahipti.

Haftanın izleme listesine alınması gereken filmlerinden birisi olan Armand‘ı izlerken muhakkak filmin gereğinden bir tık yani yaklaşık olarak 15 – 20 dakika uzun olduğunu bilerek izlemeniz belki de hikayeyi ve filmi daha kolay sindirmenizi sağlayacaktır.

İzleyeceklere şimdiden iyi seyirler

Takip Edin 👉🏻 Tolga Yiğit

Armand Filminin Konusu Nedir?

Okulları tatile girmeden hemen önce, 6 yaşındaki Armand ile okuldaki en yakın arkadaşı Jon hakkında çıkan bir suçlama ortalığı karıştırır. Ünlü bir oyuncu, eski can dostlar, ölü bir adam ve iki çocuğun karıştığı bir skandalın dilden dile yayılarak bomba gibi patlamasından endişe eden okul yönetimi, ebeveynleri alelacele toplantıya çağırır. Ancak gerçekte ne olduğunu okul yetkilileri de bilmemektedir. Şüphe ve arzunun, saplantılar ile çocukluğun kırılgan masumiyeti arasında sinsice dolandığı toplantı, kontrolden çıkar. Ebeveynler hakkındaki detaylar ve geçmişin sırları ortaya döküldükçe, olay daha da karmaşık bir hal alır.

2024 Cannes Film Festivali’nde Camera d’Or ödülüne layık görülen ARMAND, festivalin en çok ses getiren filmlerinden biri oldu. Başroldeki The Worst Person in the World’ün yıldızı Renate Reinsve, bu sürükleyici psikolojik dramdaki çok katmanlı performansıyla büyük övgü aldı. Liv Ullmann ve Ingmar Bergman’ın torunu olan Halfdan Ullmann Tøndel, filmin yönetmen koltuğunda oturuyor. ARMAND, 2025 Oscar Ödülleri “En İyi Uluslararası Film” ödülü için Norveç’in Oscar adayı olarak seçildi ve 15 filmlik “kısa liste”de de yer buldu.

Devamını Okuyun

Köşe Yazıları

Yeni Yayına Giren Piyasa Dizisi, Kızılcık Şerbeti’ne Rakip Mi Oluyor?

Yayınlandı

on

Yazan

Son dönemin dikkat çeken dizilerinden biri olan “Piyasa,” Kanal D ekranlarında yayın hayatına başladı. Dizi, özellikle toplumsal sınıf farklarını, zenginlik ve statü mücadelesini konu almasıyla izleyicilerin ilgisini çekti. Bu yönüyle Show TV’nin sevilen yapımı “Kızılcık Şerbeti” ile benzerlik taşıdığı konuşuluyor. Peki, gerçekten de “Piyasa” dizisi, “Kızılcık Şerbeti”nin izinden mi gidiyor?

Öncelikle “Kızılcık Şerbeti,” iki farklı dünya görüşüne sahip ailelerin çocuklarının evliliği üzerinden başlayan bir toplumsal çatışma hikâyesi sunuyor. Muhafazakâr ve seküler yaşam tarzları arasındaki farkları, karakterlerin gelişimiyle derinleştiren dizi, Türkiye’nin güncel sosyal dinamiklerini işleyerek büyük yankı uyandırdı.

“Piyasa” ise, ağırlıklı olarak modern şehir yaşamındaki statü savaşlarına ve lüks hayatın perde arkasındaki entrikalara odaklanıyor. Karakterlerin zenginlik ve güç uğruna verdiği mücadele, sosyal medyanın ve günümüz trendlerinin etkisiyle şekilleniyor. Bu açıdan bakıldığında “Piyasa,” “Kızılcık Şerbeti”nin aileler arası kültürel çatışma temasından ziyade bireysel hırs ve sosyal statü üzerine kurulu bir hikâye sunuyor.

Bununla birlikte, her iki dizi de toplumsal farklılıkları ve sosyal çatışmaları dramatik bir dille ele alıyor. İzleyicinin kendi hayatından izler bulabileceği karakterler ve olay örgüsü, bu yapımların ortak noktalarından biri. Ancak “Kızılcık Şerbeti” daha çok aile ilişkileri ve kültürel farklılıklara odaklanırken, “Piyasa” bireysel başarı, sosyal statü ve rekabet ekseninde ilerliyor.

Sonuç olarak, “Piyasa” ve “Kızılcık Şerbeti” belirli yönleriyle benzerlik taşısa da, işledikleri konular açısından farklı çizgilerde ilerliyor. “Kızılcık Şerbeti” aile içi dinamikleri ve toplumsal değer çatışmalarını merkezine alırken, “Piyasa” modern dünyada bireysel hırsların ve sosyal statünün öne çıktığı bir hikâye sunuyor. Hangisinin izleyiciler üzerinde daha büyük etki yapacağı ise, zaman gösterecek.

Devamını Okuyun

Köşe Yazıları

Selena Gomez’in Yeni Şarkısı “Sunset Blvd”ın Önemi Nedir?

Yayınlandı

on

Yazan

Selena Gomez ve nişanlısı Benny Blanco, 14 Mart 2025’te “Sunset Blvd” adlı yeni şarkılarını yayımladılar. Bu parça, 21 Mart’ta çıkacak olan ortak albümleri “I Said I Love You First”ün bir parçası. Şarkı, çiftin Los Angeles’taki Sunset Boulevard’da gerçekleşen ilk buluşmalarını anlatıyor ve bu nedenle özel bir anlam taşıyor.

Gomez, Instagram’da paylaştığı gönderide, “İlk buluşmamız Sunset Blvd’daydı ve bu aynı zamanda birlikte yaptığımız bir sonraki şarkının da adı.” diyerek şarkının önemini vurguladı.

Retro tarzda çekilen müzik videosu, Petra Collins tarafından yönetildi ve çiftin arasındaki güçlü kimyayı yansıtıyor.

Şarkının sözleri, ilk buluşmalarındaki çekimi ve tutkuyu ifade ediyor:

“Sadece ona dokunmak istiyorum, dokunmak / Patlamamak için elinden geleni yap / Ver bana, ver bana, ne kadar seviyorum senin büyük, büyük kalbini.”

“Sunset Blvd”, çiftin aşk hikâyesinin başlangıcını anlatan samimi bir parça olarak dikkat çekiyor.

Videoyu aşağıdaki linke tıklayarak izleyebilirsiniz:

Devamını Okuyun
Reklam

En Çok Okunanlar