‘Akne’ ya da halk arasında sık kullanılan adıyla ‘ergenlik sivilcesi’ oldukça yaygın görülen bir sorun. Öyle ki 11-30 yaş arasındaki kişilerin yüzde 80’inde farklı şiddetlerde akne gelişiyor. Sanılanın aksine, akne ergenliğin bitmesiyle kendiliğinden geçmiyor; 30’lu, 40’lı ve hatta daha ileri yaşlarda bile devam edebiliyor…
Genellikle yüz bölgesinde oluşan akneler kişinin öz güveninde sorun oluşturabiliyor, sosyal ilişkilerini ve günlük aktivitelerini olumsuz etkileyebiliyor. Yapılan araştırmalara göre; akne hayat kalitesini olumsuz yönde etkileyen hastalıklar arasında ilk sıralarda yer alıyor. Uzmanlar günümüzde, akne tedavisinden oldukça başarılı sonuçlar alındığını belirterek, “Akne tedavinde amaç; var olan akneleri gidermek, yeni akne oluşumunu ve gelişebilecek leke ile izleri engellemektir. Tedaviden etkin sonuç alabilmek için dermatoloji hekiminin verdiği ilaçları önerdiği şekilde düzenli olarak kullanmak çok önemlidir. Akne tedavisinin kısa süreli olmadığı ve düzensiz kullanılan ilaçların yararı olmayacağı gibi zarar oluşturabileceği de unutulmamalıdır” diyor. Ancak çoğumuz cildimizde akne oluştuğunda “Kendiliğinden geçer” düşüncesiyle hekime başvurmuyor ve doğru sandığımız bazı hatalı uygulamalarla çözüm arıyoruz. Gelişigüzel uyguladığımız yöntemler ve tedaviyi aksatmak ise ciltte aknenin şiddetlenmesine, kırmızı ve kahverengi lekelere, enfeksiyon ile kalıcı derin izler gibi önemli sorunlara neden olabiliyor. Dermatologlar, akne tedavisinde en sık yaptığımız hataları anlattı; önemli öneriler ve uyarılarda bulundu!
Cildi sık sık temizlemek ve ovmak. YANLIŞ!
DOĞRUSU: Cildin sabah ve akşam olmak üzere günde iki kez, cilt tipine uygun bir ürünle, nazikçe temizlenmesi yeterli geliyor. Cildi sık temizlemenin, fırçalamanın ve ovmanın aknenin kötüleşmesine yol açabileceği uyarısında bulunan uzmanlar şöyle devam ediyor: “Aknede cildin temizlenmesindeki amaç; cilt yüzeyinde biriken ter, yağ, kir ile dökülmüş hücrelerin cildi tahriş etmeden uzaklaştırılması ve tedavilere uygun hale getirilmesidir. Bu amaçla hekimin tavsiye edeceği temizleyiciler kullanılmalıdır. Bu ürünler cildin pH’sına uygun, bazlarında salisilik asit ve benzoil peroksit gibi akne azaltıcı maddelerin bulunduğu temizleyicilerdir”
Cildi sirke, soda veya gülsuyu ile yıkamak. YANLIŞ!
DOĞRUSU: Toplumdaki yaygın inanışın aksine; sirke, soda veya gül suyu gibi maddeler akneli cilde fayda sağlamadığı gibi cildi irrite eden içerikleri nedeniyle tahrişe veya alerjiye yol açabiliyor, hatta mevcut aknelerin alevlenmesine sebep olabiliyor.
Akneleri sıkmak ve patlatmak. YANLIŞ!
DOĞRUSU: Akneleri sıkmak, patlatmak ve sürekli aynı yerde tekrarlayan aknelerle oynamak, akne içeriğinin cildin derin tabakalarına gitmesine yol açarak yangının artmasına ve daha derin akne lezyonları, daha çok leke ile iz gelişmesine neden oluyor. Ayrıca saçlarda kullanılan jöle gibi ürünler yüz derisine değdiğinde gözeneklerde tıkanmaya yol açacağı için akneyi de kötüleştirebiliyor. Benzer nedenlerle ellerle taşınabilecek maddelerin de akneyi kötüleştireceği için ellerin yüz bölgesinden uzak tutulmasına da özen gösterilmesi gerekiyor.
Güneşlenmek ve solaryuma girmek. YANLIŞ!
DOĞRUSU: Sanılanın aksine güneş ışınları ve solaryum akneleri kurutmuyor, sadece kamufle ediyor. Üstelik 1-2 ay sonra, gözeneklerde yaptığı tıkanmalar nedeniyle sivilcelerde artış veya alevlenme oluyor.
Cilde uygun olmayan kozmetik ürünler kullanmak. YANLIŞ!
DOĞRUSU: Kişinin cilt tipine uygun olmayan kozmetikler akne oluşumuna yol açabiliyor veya var olanı kötüleştirebiliyor. Dolayısıyla hekim tarafından önerilen, akne tedavisine yardımcı olan, cilt tipine uygun ve alerji yapmayacak ürünler kullanılmalı. Yağsız, su bazlı nemlendiriciler ve makyaj malzemeleri akneli ciltler için uygun kozmetikler arasında yer alıyor. Akneli ciltlerde, maske ve peeling gibi işlemler öncesinde de mutlaka dermatoloğa danışılmalı.
Akşamları makyajı çıkarmadan uyumak. YANLIŞ!
DOĞRUSU: Akşamları makyajı çıkarmamak da aknelerin kötüleşmesine neden olabiliyor. Dolayısıyla her akşam makyajın çıkarılması, yüzün cilt için önerilen temizleyici ve suyla temizlenmesi son derece önemli. Saçları şekillendirmek için kullanılan jöle ve sprey gibi ürünlerin de yüze temas etmemesine özen gösterilmesi gerekiyor.
Eş dosta iyi gelen ilaçları kullanmak. YANLIŞ!
DOĞRUSU: Aknenin tipi, şiddeti ve yaygınlığı kişiden kişiye farklılık gösteriyor. Uzmanlar, zaman içinde aynı kişide bile farklı tipte ve şiddette akne gelişebileceğine dikkat çekerek, “Bu yüzden akne tedavisi standart değildir. Her kullanılacak ilacın özellikle kremlerin kullanım amacı, şekli ve süresi birbirinden farklıdır. Akne ilaçları paylaşılmamalı veya daha önce iyi gelen bir krem sürekli kullanılmamalıdır” bilgisini veriyor.
İlaçlar yan etki yaptığında tedaviyi bırakmak. YANLIŞ!
DOĞRUSU: Akne tedavisinde krem, jel veya losyon gibi cilde sürülerek kullanılan ilaçların çoğu deride kuruma, pullanma veya bazen tahrişe yol açabiliyor. Bu tür yan etkiler nedeniyle ilaçları bırakmak yerine çözüm aranmasında fayda var. Uzmanlar, yan etkilerin tedavinin beraberinde kullanılan kozmetik ürünlerle veya ilaçların gün atlanarak kullanılmasıyla hafifletilebildiğini söylüyor.
‘Tedavi sonuç vermiyor’ düşüncesiyle ilaçları bırakmak. YANLIŞ!
DOĞRUSU: Akne tedavisi zaman, emek ve sabır istiyor. Dermatoloji uzmanları, tedaviden 1-2 hafta içinde sonuç almanın mümkün olmadığını vurgulayarak, “Aksine bu dönemde aknelerde geçici bir kötüleşme bile olabiliyor. Aknelerde gözle görülür düzelme 3 ila 4. haftalarda başlıyor, maksimum düzelme için 3-4 ay beklemek gerekebiliyor. Dolayısıyla ilaçlar sabırlı ve düzenli bir şeklide kullanmalı, ‘tedavi işe yaramadı’ düşüncesiyle bırakılmamalıdır” diyor.
Tedavi sonrasında cilt bakımına özen göstermemek. YANLIŞ!
DOĞRUSU: Akne iyileştikten sonra tekrarlamaması için cilt bakımına ve akneye yönelik ürünlerin özenle kullanılmasına devam edilmesi gerekiyor. Uzmanlar, “Akne ilaçlarına sadece akne oluştuğunda başvurulmuyor. Bu ilaçlar düzenli olarak kullanıldıklarında yeni çıkacak olan akneleri de engelliyorlar” diyor.
Yorum yazabilmek için giriş yapın Giriş