Yönetmen ve senarist Faysal Soysal’ın oyuncu kadrosunda Serdar Orçin, Sezin Akbaşoğulları, Kübra Kip, Ali Mert Yavuzcan, Şebnem Dilligil, Murat Mahmutyazıcıoğlu ve Rıza Akın’ın yer aldığı ikinci uzun metrajı Ceviz Ağacı, festivallerden aldığı ödül ve övgüleri bu kez beyazperdeye taşımaya hazırlanıyor.
Çekimleri Türkiye’de Sinema Genel Müdürlüğü’nün ve TRT’nin katkıları ile gerçekleştirilen ve ilk Türk-İran ortak yapımı olan Ceviz Ağacı filmi, darbe sonrası travmalara ve kadın cinayetlerine getirdiği özgün bakış açısıyla farklı siyasi, ahlaki ve felsefi bakış açılarını şiirsel bir sinematografi, eşsiz bir ses ve müzik tasarımıyla sinema perdesinde seyirciyle buluşacak.
Filmin görüntü yönetmenliğini Türkiye’nin en önemli ve başarılı isimlerinden Vedat Özdemir, ses operatörlüğünü Mustafa Bölükbaşı üstlenirken, İran’ın en iyi sanatçıları da filmin post prodüksiyonunda görev aldı. “Kaplumbağalar da Uçar” ve “Armut Ağacı” filmlerinin kurgucusu Mostafa Khergepoosh filmin kurgusunu; “Seyyar Satıcı” ve “Kertenkele” filmlerini ses tasarımcısı Mohsen Roshan filmin ses tasarımını, “Bir Ayrılık” ve “Güneşin Çocukları” filmlerinin renk tasarımcısı Hootan Haghshenas filmin renk tasarımını ve Payam Azadi de filmin müziklerini yaptı.
Film bugüne kadar yurt içi ve yurt dışında birçok önemli festivallerde gösterilip toplam 12 Ödüle layık görüldü;
Reklam
ÖDÜLLER
27.Adana Film Festivali, 2020,
En iyi Müzik/ Payam Azadi,
En iyi oyuncu/Serdar Orçin
Eurosia Film Festivali, 2020,
Reklam
En iyi Görüntü Yönetmenliği Ödülü/Vedat Özdemir
6.Bremen Film Festivali, 2021
En iyi Edebiyat Filmi Ödülü
8.Torino Underground Film Festivali, 2021
En iyi Film,
Reklam
En iyi Kurgu/Mostafa Khergapoush
7.Balkan Panorama Film Festivali, 2021
En iyi Film,
En iyi Oyuncu/Serdar Orçin
6.Londra Şehir Ödülleri Festivali, 2021
Reklam
En İyi Yabancı Film Ödülü
6.New York Artist Forum, Festival of Moving Image Festivali, 2021
En İyi Kurmaca Film,
En iyi Oyucu/ Serdar Orçin
9.Antakya Film Festivali, 2021
Reklam
En iyi Oyuncu/Serdar Orçin
Filmin Konusu
Birçok açıdan silik ve pasif bir karaktere sahip edebiyat öğretmeni Hayati, karısı tarafından hor görülüp terkedilir. Bir süre sonra ataerkil özellikteki kasabada kimliği belirlenemeyen bir kadın cesedi bulunur. Hayati cesedin karısına ait olduğunu iddia edip başkasının işlediği cinayeti üstlenir. Peki ama işlemediği bir cinayeti neden üstlenir insan? Film bu sorunun peşinde insanın en saklı, en gölgede kalmış, derin taraflarını aydınlatmaya çalışırken tutunamayış, kadın cinayetleri, şiddetin binbir yüzü, edebiyat, tutkular ve pişmanlıklar gibi uğraklarıyla dünya yüzünde insan için özne olarak var olmanın imkanını sorguluyor.
Yönetmen Görüşü’nden Alıntı:
Bu filmle insanı, yani kendimizi karanlık ve korkak yanlarımız ile yüzleştirerek vicdanımızın sönen ateşini bulmak ve onu bir umutla harlatmak istiyorum. Bu sebeple cinayete ve suça şahit olmanın bedelini minimal bir olay üzerinden farklı boyutlar içinde işlemek istiyorum. Hikayemdeki silik edebiyat öğretmeninin (Hayati) kasabada dışındaki bir cinayete (bir kadının, kocası tarafından katledilişine) seyirci kalıp bir şey yapamamasını, bütün bir insanlığın vicdan problemi olarak masaya yatırmak istiyorum. Hayati’yi, Van Gogh gibi sıkıntılar, yoksunluklar içerisinde sanatsal yaratım adına umudunu korumaya çalışan bir yazar olarak tasarladım ki zahiren böylesine zayıf ve güçsüz bir bireyin suç ve cinayet karşısında ne yapıp/yapamayacağı üzerinde daha geniş düşünebilelim. Bu durumda alın yazısı sonucu zayıflık, siniklik ve ürkeklik ile malul Hayati, babasının intihar yazgısıyla hayata başlamasına rağmen, yazı ve edebiyat üzerinden kendine sağlam bir kök ve umut arıyorken, tıpkı babasının şahit olduğu gibi bir cinayete şahit olduğunda ne yapacaktır?
Film Ekibi:
Oyuncular: Serdar Orçin, Sezin Akbaşoğulları, Kübra Kip, Mert Yavuzcan, Şebnem Dilligil, Rıza Akın
Yazan ve Yöneten: Faysal Soysal
Yapım: Balkon Film, Eshragh Film Ortak Yapım, (Türkiye-İran)
Yapımcı: Faysal Soysal
Reklam
Ortak Yapımcı: Ali Noori Oskuei
Uygulayıcı Yapımcı: Barış Yıldırım
Görüntü Yönetmeni: Vedat Özdemir
Kurgu: Mostafah Khergepoosh
Müzik: Payam Azadi
Reklam
Ses: Mustafa Bölükbaşı
Ses Tasarım: Mohsen Roushan, Mohammad Javaheri Zade
Amy Winehouse biyografik filmi “Back to Black” son yıllarda beyazperdede yerli ve yabancı bir çok örneğini izlediğimiz yapımların son örneği. Peki izlenir mi?
Amy Winehouuse’un biyografik filmi “Back To Black” merakla beklediğimiz filmlerden birisiydi. Filmi vizyona girmeden 3 gün önce izledim. Müzikleri açısından film Amy Winehouse’u ve tarzını sevenleri hayli tatmin edecek düzeyde bir yapıya sahip. Peki müzikler güzel ama bu film izlenir mi?
Sorunun cevabına hem artılarını hem de eksilerini yazarak geçelim.
Back To Black Filminin Artıları
Filmi izlemeden önce yaklaşık iki saatlik süresi ile acaba uzatılarak sıkıcı mı olmuş diye merak ettirmesine rağmen bitişin ardından yeterli bir süre olduğunu düşündürdü. Bunda en önemli etken ise genç yaşta kaybettiğimiz bu müzisyenin özel hayatı + müzik kariyerini hem onun şarkıları hem de müziğine yön veren diğer şarkıları duyarak geçiriyoruz. Yaklaşık 15 şarkının bu 120 dakika içerisine dağıtılarak izlemek filmin artılarından biriydi.
Baş roldeki Marisa Abela bence şarkıları Amy Winehouse’a çok benzer bir tonlama ile başarıyla seslendirmiş.
Reklam
Filmin soundtrack albümüne imza atan usta müzisyen Nick Cave’in Amy Winehouse için seslendirdiği yeni şarkısı “Song For Amy” şarkısını da duymak hayli özeldi.
Back To Black Filminin Eksileri
Filmin en handikaplı noktası tıpkı Whitney Houston filminde de yaşadığımız gibi harika şarkılar olmasına rağmen şarkıların bestelenme süreçlerine ve ardındaki hikayelerin derinine inilemeyişi. Bu filmde sanatçının 27 yaşında aramızdan ayrılışının da etkisi olabilir. Ya kısa yaşamındaki o üretim süreçlerine kimse şahitlik etmemiş ve yönetmene anlatamamış ya da yönetmen izleyiciyi bu anlatımlarla sinemaya çekemeyeceğini düşünerek hayatındaki sıkıntılara ve bağımlılıklarına odaklanmış olabilir.
Bergen, Dilberay filmlerinde de sanatçıların acı, keder ve çile dolu yaşam hikayeleri filmin odağı olmuştu.
Filmde mendil ıslatacağınız bir kaç sahne olmasına rağmen o anlarda da duygusal olarak zirveye çıkamadığımı belirtmeliyim. Belki de siz göz yaşlarınıza hakim olamayabilirsiniz. Öyle olursa diyebilirim ki bu benim taş kalpliliğimden kaynaklanmıştır. 😉
Amy Winehouse’un Düştüğü Boşluk
Filmde kısıtlı anlarda gördüğümüz kadarıyla Amy çok üretken olmayan bir söz yazarı olduğunu söyleyerek; hayattan ve yaşadıklarından beslendiğini anlatıyordu. Bu beslenme ile hayatın içinden kimi zaman dinleyeni gülümseten sözlere sahip eski sevgilelere yazılmış şarkılarını dinliyorsunuz. Ve sonrasında kendi özel hayatındaki düşüşlerin yansıdığı derin şarkıları da.
Amy küçük yaştayken ayrılan babası ve annesinin ayrılığının derin yaraları sanki onun yetişkinliğe adım attığı dönemde “Eş olmayı”, “Delice aşık olmayı” ve “çocuk sahibi olmayı” tutkulu şekilde arzulamasına ve bu arzularına ulaşamadıkça da derin bir boşluğa düşerek alkol ve bağımlılığın içine düşmesine sebep oluyor. Ve bu süreç, çıkış ve inişlerle bizi hikayenin sonuna götürüyor.
Reklam
Back To Black Filmini Kimler İzlemeli?
Bu trajedik hikayeyi ve sadece filmdeki sorunları izleyince insan “Ah be Amy keşke bunları bu kadar kafana takmasaydın” demeden edemiyor.
Ama ince ruhlu ve yaralı kalpli bir isim o.
Amy Winehouse ya bizim ülkemizde yaşayan bir genç olsaydı neler olurdu acaba?
Peki gelelim “Back To Black Filmini Kimler İzlemeli?” sorusunun cevabına : Bir baş yapıt olmasa da özellikle Amy Winehouse ve onun tarzındaki müzikleri sevenler için hafta sonunda iyi bir alternatif olan “Back to Black” filmi “Bohemian Rhapsody”den biraz aşağıda “I Wanna Dance With Somebody”den ise biraz yukarıda bir film olarak sizleri bekliyor.
Hüseyin Rahmi Gürpınar’ın romanından esinlenerek, Erman Bostan’ın senaryosunu yazdığı ve yönetmenliğini üstlendiği, Furkan Andıç ve Buse Meral’in başrollerini paylaştığı ‘Cadı’ filmi geçtiğimiz Cuma günü 256 salonda vizyona girdi. WOW STUDIOS’un yapımcılığını üstlendiği, farklı hikaye örgüsüyle merakla beklenen ‘Cadı’ hafta sonunun en çok izlenen filmi olarak ilk üç günü birinci tamamladı.
26 Nisan Cuma günü sinemaseverlerle buluşan, Hüseyin Rahmi Gürpınar’ın aynı adlı romanından ilhamla beyazperdeye aktarılan, psikolojik gerilim türündeki ‘Cadı’ vizyona girdiği ilk hafta sonu büyük beğeni topladı. İlk 3 gün toplam 48.177 kişinin izlediği film, hafta sonunun en çok izlenen filmi oldu.
Osmanlı İmparatorluğu’nun çöküş günlerinde, genç bir dul olan Fikriye’nin zorla evlendirildiği Naşit Nefi Efendi ve yaşadığı köşk hakkındaki Cadı söylentilerinin ardındaki gizemi çözmeye çalışırken gelişen gerilim dolu olayların anlatıldığı filmde Furkan Andıç ve Buse Meral dışında Çağdaş Onur Öztürk, Süreyya Kilimci, Elif Ürse, Manolya Maya, Hüseyin Soyaslan, Cengiz Orhonlu, Dilara Duman, Yağız Ata Dinçer, Ekin Pasvanoğlu ve Türk Sineması’nın usta isimlerinden Nur Sürer gibi başarılı oyuncular yer alıyor.
Reklam
WOW STUDIOS yapımıyla gerçekleşen filmin müziklerini ise ‘Adını Feriha Koydum’, ‘İstanbullu Gelin’ gibi dizilerde de imzaları olan Ercüment Orkut, Cem Tuncer ile Sabina Khujaeva yapıyor. Psikolojik gerilimi yüksek, sürükleyici hikayesiyle ‘Cadı’ A90 Pictures dağıtımıyla sinemalarda!