Umutsuz Ev Kadınları filminin yıldızı Eva Longoria, Hollywood’un güçlü bir yapımcısı oldu. Ama ilk projesi olan aksiyon filmi John Wick’in arkasındaki ekip, onun bu işe dahil olduğunu bilmiyordu bile…

Yönetmen Chad Stahelski, filmin 10. yıl dönümü için yakın zamanda verdiği bir röportajda, “Tahvil almak için bağımsız olarak finansman sağlıyorduk, ancak yatırımcılardan biri parayı zamanında toplayamadı,” dedi . “Kurtarmaya geldi ve filmin kapılarını kilitleyip gitmemizden tam 24 saatten az bir süre önce açığı finanse etti.”

Stahelski, yapımcı Basil Iwanyk’in bu ani maddi kazancın nasıl elde edildiğini veya bunu kimin sağladığını açıklamadığını açıkladı — John Wick ekibinin hepsi filmi bitirebildikleri için minnettardı. Ancak film büyük bir başarıyla yayınlandıktan sonra, “Basil bizi yemeğe çıkardı ve tüm boğalara gülüyorduk— bu oldu ve dedi ki, ‘Bu arada, komik hikaye, seni kimin finanse ettiğini biliyor musun? Eva Longoria.’ Biz de, ‘Ne!’ gibiydik.”

Stahelski, yapımcı David Leitch ile birlikte gizli iş birliklerini öğrendikten sonra Longoria’yı Hollywood’daki Chateau Marmont’ta hak ettikleri bir akşam yemeğine çıkardıklarını söyledi. “Gülerek ‘Bunun işe yarayacağını düşünmemiştim’ diyordu,” diye hatırlıyor. Daha sonra kırmızı halıda Longoria ile karşılaştığında, ona “Vay canına, harcadığım en iyi paraydı,” demişti. Ona önemli ölçüde geri dönüş sağladı,” diye belirtti.

Şu anda dört film ve bir dizi yan ürünü içeren John Wick serisi , finansal bir dev ve eleştirmenlerin gözdesi olduğunu kanıtladı. Ancak film 2014’te prodüksiyona girdiğinde güvenli bir bahis olmaktan uzaktı.

Yıldız Keanu Reeves filmin ana satış noktasıydı, ancak gişedeki etkisi 1990’lardaki görkemli günlerinden bu yana önemli ölçüde zayıflamıştı. Samuray destanı 47 Ronin’in ticari başarısızlığından ve yönetmenlik çıkışı olan Man of Tai Chi’yi hayal ettiği zirvelere taşıyamamasından geliyordu.

John Wick, Stahelski’nin yönetmenlik kariyerindeki ilk çıkışıydı. The Crow gibi filmlerdeki dublörlük çalışmalarıyla saygı görüyordu ve The Expendables 2 ve After Earth gibi filmlerde ikinci birim ekibinin bir parçasıydı . Ancak bir yönetmen olarak tamamen test edilmemişti ve John Wick, yapımcılar Leitch ve Derek Kolstad’ın da ilk büyük filmiydi.

John Wick, 20-30 milyon dolar bütçeyle 86 milyon dolar hasılat elde etti. Sonraki devam filmlerinin her biri de muazzam karlar elde etti ; John Wick: Chapter 4, 100 milyon dolarlık bütçeyle 440 milyon dolar gibi inanılmaz bir gelir elde etti.

Longoria, 2005 yılında UnbeliEVAble Entertainment (şimdiki adıyla Hyphenate Media Group) adlı prodüksiyon şirketini kurdu ve Telenovela gibi diziler ile Reversing Roe belgeseli gibi filmlerin yapımcılığını üstlendi .

Stahelski, Longoria ile kendi aksiyon filminde işbirliği yapmak istediğini belirterek, “Elbette istiyor, aksiyon yapmak istiyor… Onunla çalışmayı çok isterim; bir şeyler bulmaya çalışıyoruz.” dedi.

Mescal, Pascal, Ridley Scott, Denzel Washington, Connie Nielsen, Joseph Quinn ve Fred Hechinger, 22 Kasım’da sinemalarda olacak destansı miras devam filminin perde arkasını anlatıyor…

Bu, Gladyatör’den veya uzun zamandır beklenen devam filminden bir replik gibi duyulsa da, alıntı Shakespeare’den (tam olarak Richard II) alınmıştır ve tesadüfen Paul Mescal ve Pedro Pascal’ın Eylül ayında Gladyatör II için Entertainment Weekly’de kapak çekimi yapacakları Londra setinde durdukları vitraylı kubbenin tavanına altınla kazınmıştır . Mermer sütunlar, bir sıra Roma büstü ve süslü mozaik döşeme bulunan odayı çevreler. Her şey belirgin bir şekilde Antik Romanesk hissettirir.

Heykeller çekim için küratörlüğünü yaparken, alıntı tamamen tesadüf — ya da belki de kader. Sonuçta, orijinal 2000 filminde Russell Crowe’un Maximus’unun ünlü savaş çığlığını çağrıştırıyor — “Güç ve onur!” — ve Lucius’un (Mescal) yaklaşık 25 yıl sonraki devam filmindeki yolculuğunun simgesi.

Neden bu kadar uzun sürdü? Açıkçası, hepimiz meşguldük. Yani, dürüst olmak gerekirse, kimse bunu gerçekten düşünmedi,” diyor yönetmen Ridley Scott , Eylül ayının sonlarında Los Angeles ofisindeki uzun bir masada otururken.

Gladyatör II fragmanı Lucius’un aslında Russell Crowe’un canlandırdığı Maximus’un oğlu olduğunu ortaya koyuyor Eski Roma generali ve gladyatör Maximus’un, ailesini katleden ve onu köleliğe gönderen yozlaşmış imparatora karşı intikam arayışını konu alan ilk film, dünya çapında 465 milyon dolardan fazla hasılat ve En İyi Film ve Crowe’a En İyi Erkek Oyuncu dahil olmak üzere beş Oscar ödülü kazanarak büyük bir başarı elde etti.

Zaman geçtikçe Scott, filmin iyi bir şekilde yaşlanmaya devam ettiğini ve “kendi hayatını yaşamaya başlamış gibi” göründüğünü fark etti. Bu yüzden yönetmen, “bir numaraya, iki numara hakkında bilgi edinme borcu” olduğunu hissetti.

Yıllar boyunca Gladyatör II için bir senaryo üzerinde çalışıldı , ancak Scott’a göre birçok “yazar bunu üstlenmekten korkuyordu.” Sonunda, Napoleon ve All the Money in the World’deki işbirlikçisi David Scarpa’yı işe aldığında işler yoluna girdi, ancak Scarpa başlangıçta senaryoya dokunmak istemedi. Ancak, Scott’ın şu anda oturduğu masada bir araya gelip, dört kez Oscar adayı olan oyuncunun “kelimelerle masa tenisi” olarak tanımladığı şeye giriştikten sonra, bir fikir ortaya çıktı.

İlk filmin sonunda Maximus’un ölümü üzerine, devam filminin Lucilla’nın (Connie Nielsen) oğlu ve 2000 filminde henüz bir çocuk olan (Spencer Treat Clark tarafından canlandırılan) saygı duyulan imparator Marcus Aurelius’un ( Richard Harris ) torunu Lucius’u takip etmesine karar verdiler. Scott, Lucius’un ilk filmdeki olaylardan sonra Roma imparatorluğunun meşru varisi olarak sürekli tehlike altında olacağını söylüyor, bu yüzden Lucilla onu korumak için onu Roma’dan uzakta, Numidya’ya göndermeye yönelik acı verici bir karar verdi. Orada, yeni bir kimlikle güvenli bir şekilde büyüdü. General Marcus Acacius (Pascal) liderliğindeki Roma kuvvetleri Numidya’yı fethettiğinde Lucius’u rehin alırlar. Roma’ya ve annesine karşı kin duyan Lucius, Acacius’un başı karşılığında entrikacı Macrinus’un (Denzel Washington) gladyatörü olmayı kabul eder; ancak Kolezyum’da onu intikamdan çok daha fazlası bekler.

Kaynak: EW.

Birbirinden farklı filmlere ev sahipliği yapan Paribu Cineverse, sinemaseverleri 25 Ekim Cuma günü vizyona girecek yeni filmlerle buluşturuyor. Vizyonda yer alan filmlerin yanı sıra Bir Cumhuriyet Şarkısı, Venom: Son Dans (Venom: The Last Dance), Elif ve Arkadaşları 2: Perişler, Mustafa ve Garez filmleri sinemaseverlerin beğenisine sunuluyor.

Pek çok filmi dünyayla birlikte aynı anda vizyona getiren Paribu Cineverse, bu Cuma da birbirinden farklı türde yerli ve yabancı filmleri vizyona getiriyor. Dramdan bilim kurguya, korkudan kadar animasyona önemli yapımların vizyonda olacağı 25 Ekim Cuma günü, sinemaseverlere farklı dünyaların kapılarını aralayacak.

Vizyondaki filmlerin yanı sıra Bir Cumhuriyet Şarkısı, Venom: Son Dans (Venom: The Last Dance), Elif ve Arkadaşları 2: Perişler, Mustafa, Garez ve Köprü filmlerinin içerisinde bulunduğu 25 Ekim Cuma haftasının vizyon programı şöyle:

*** Yağız Alp Akaydın yönetmenliğinde vizyona girecek Bir Cumhuriyet Şarkısı, 1930’lu yılların Türkiyesi’nde sanatla devrim yapan bir avuç genç, yetenekli ve azimli insanın hikayesini konu ediniyor. Yağız Alp Akaydın’ın yönettiği filmde Salih Bademci Ahmet Adnan Saygun’a, Ahmet Rıfat Şungar Münir Hayri Egeli’ye, Ertan Saban Mustafa Kemal Atatürk’e, Şifanur Gül Nükhet’e, Melis Sezen Saygun’un eşi Mediha Hanım’a, Birce Akalay Nimet Vahid’e, Okan Yalabık Osman Zeki Üngör’e, Mehmet Özgür Süleyman’a hayat veriyor.

*** Senaristliğini ve yönetmenliğini Kelly Marcel’in üstlendiği Venom: Son Dans (Venom: The Last Dance), artık kendi dünyaları tarafından aranan birer kaçak olan, tek vücutta yaşamaya alışmış Eddie Brock ile Venom’un hikayesini konu ediniyor. Artık aynı vücutta yaşamaya alışmış olan Eddie ve Venom kaçmaktadır. Onlar her iki dünya tarafından da takip edilmekte ve ağlar gittikçe birbirine yaklaşmaktadır. İkili, Venom ve Eddie’nin son dansında perdeleri kapatacak yıkıcı bir karar vermek zorunda kalır.

*** Haftanın animasyon filmlerinden Elif ve Arkadaşları 2: Perişler, Perişlerin ortaya çıkmasıyla dünyası değişen Elif ve arkadaşlarının maceralarını konu ediniyor. Elif’in hayatı, odasında oyuncak ayısıyla oynarken beklenmedik bir şekilde Periş ve onun yaramaz arkadaşı Tini’nin ortaya çıkmasıyla bambaşka bir hal alır. Periş ve Tini, Perişlerin gizemli dünyası olan Zerre’ye geri dönmeye çalışır. Dünyada fazla kalamayan Perişlerin hastalanma tehlikesi olunca, Elif ve arkadaşları kendilerini zamana karşı büyük bir maceranın içerisinde bulur.

*** Haftanın bir diğer animasyon filmi Mustafa, bir üçlemenin ilk filmi olarak Mustafa Kemal Atatürk’ün çocukluk yıllarına odaklanıyor. Küçük bir çocuk olan Kemal, büyüyünce astronot olmayı istemektedir. Ancak anne ve babası, oğullarının ileriki yaşlarda hayal kırıklığına uğramaması için kendisi adına ulaşabileceği hedefler belirlemesini ister. Oğlunun mutsuzluğunu fark eden annesi, dedesi Arif’in onu daha gerçekçi bir zemine çekeceğini düşünerek Mustafa’yı dedesinin yanına gönderir. Kemal’in isteklerini dinleyen Arif, ona Mustafa Kemal’in hikayesini anlatmaya başlar. Mustafa Kemal’in hikayesini dinleyen Kemal kendisini, onun gibi büyük bir hayali olan ve yine onun gibi hayaline ulaşması zor görünen bir çocuğun dünyasının içinde bulur.

*** Haftanın korku filmlerinden Garez, kullanılmayan bir otele kontrole giden polis ekiplerinin şahit olduğu olayları konu ediyor. Bir polis ekibi gece devriyesindeyken aldıkları ihbar üzerine uzun zamandır kullanılmayan bir oteli kontrol etmeye gider. Otelden kadın çığlıkları gelmektedir ve ekip binaya girdiğinde karşılaştıkları manzaradan olayın düşündükleri kadar basit olmadığını anlar. O andan itibaren yaşanan her şey polis kamerasına kaydedilir.

Venom serisinin üçüncü filmi “Venom 3: Son Dans” ı özel gösterimde izledik. Anti-kahraman Venom ve Eddie Brock’un hikayesi beklenenden farklı bir sonla kapandı. Bu film, Venom serisindeki son filmi oldu. Ancak, filmin genel yapısı ve sunduğu deneyim benden eksik not aldı.

Venom 3 Last Dance Nasıl Bir Film?

Özellikle büyük bir final beklentisine sahip olsak da “Last Dance” birçok açıdan tatmin edici bir kapanış sunmadı. Filmin eğlenceli ve komik anları, Eddie ve Venom arasındaki klasik uyumsuzluk ve mizahı koruyor, fakat serinin son filmi olarak derinlik veya dramatik bir yoğunluk sunmakta ne yazık ki yetersiz kaldığını düşünüyorum. Özellikle bu finalde, karakter gelişimlerinin ve olay örgüsünün daha çarpıcı bir şekilde işlenmesini beklerdim.

Venom 3 Son Dans Film İnceleme

Venom 3 Son Dans Neden Çerezlik?

Üçüncü film, aksiyon ve görsel efektlerle az çok dikkat çekse de, senaryo anlamında büyük bir yenilik getirmedi ve bazı sahneler, hikayeye anlam katmak yerine yalnızca eğlence amacı güder gibiydi. Bu durum, benim ve özellikle seriyi takip eden izleyiciler için bir hayal kırıklığı yarattı. Venom’un sinematik yolculuğu, daha güçlü bir kapanışı hak ediyordu. Filmin temposu ve hikayesi, bazı anlarda fazlasıyla tahmin edilebilirdi, bu da sürükleyiciliği azaltan unsurlardan biriydi.

Genel olarak, “Venom 3: Son Dans” eğlenceli anlar ve görsel olarak etkileyici sahneler sunsa da, bir seriyi sonlandıracak güçlü bir finale sahip değildi. Bu durum, izleyici olarak beklentilerimizi daha dengede tutmamız gerektiğini gösteriyor. Yine de Venom karakterinin sinematik evrende yeni projelere açılma ihtimali göz önünde bulundurulmalı.

Venom Serisi Devam Etmeli mi?

Filmin finalinin, serinin hak ettiği yoğunluğu sunmaması nedeniyle, bir yeniden değerlendirme ya da gelecekte alternatif projelerin planlanması gerektiği kanısındayım.

İyi Seyirler

Batuhan (a.k.a. Bengeekstan) Şafak