Bizimle iletişim kur

Yaşam

Anne-Babaların Okul Dönemiyle İlgili En Çok Merak Ettiği Konular

Yayınlandı

on

Radio Mood App

Okul zilinin çalmasına çok az bir zaman kaldı. Özellikle ilkokula yeni başlayacak olan çocukları ve ebeveynlerini şimdiden tatlı bir heyecan sardı. Ebeveynler aynı zamanda çocuklarının okulda sağlıklı bir dönem geçirmeleri için karşılarına çıkabilecek sorunlar karşında ne yapmaları gerektiği konusunu araştırmaya başladılar bile. Bağışıklık sistemini nasıl güçlendirebilirim? Okuldan eve yorgun gelirse ne yapmalıyım? Ders çalışırken stresli olursa nasıl yardımcı olabilirim? Sık sık enfeksiyon geçirmesini önleyebilir miyim?

Bu sorular anne babaların en çok merak ettikleri konulardan bazıları sadece. Acıbadem Maslak Hastanesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Serap Sapmaz Deniz, ilkokul çağındaki çocukları hastalıklardan korumanın en önemli yollarından birinin aşılar olduğuna dikkat çekerek, “Aşılanmamış çocuklar, okuldaki diğer çocuklara göre daha yüksek bir enfeksiyon riski taşırlar. Özellikle okul öncesinde, ilkokul ve ergenlik döneminde eksik aşıların tamamlanması, hem çocuğunuzun hem de diğer öğrencilerin sağlığını korumaya yardımcı olur. O nedenle çocuğunuzun dönemine uygun aşılarını mutlaka tamamlayın” diyor. Ayrıca, çocuğunuzun el hijyenine dikkat etmesi için gerekli bilinci kazandırmanızın da çok önemli olduğuna işaret eden Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Serap Sapmaz Deniz, anne babaların en çok merak ettikleri soruları yanıtladı; önemli öneriler ve uyarılarda bulundu!

Okul döneminde en önemli aşılar nelerdir?

Okul dönemini sağlıklı geçirmesi için çocuğunuzun özellikle çocuk felci, difteri (kuşpalazı), boğmaca, tetanos (kazıklı humma), kızamık, kabakulak ve kızamıkçık gibi aşılarının tam olduğundan emin olmalısınız. Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Serap Sapmaz Deniz, bu hastalıkların okul ortamında kolaylıkla yayılabildiği ve özellikle aşılanmamış çocuklar arasında hızla bulaşabildiği uyarısında bulunarak, şunları söylüyor: “Aşılar, çocukların bağışıklık sistemini güçlendirerek bulaşıcı hastalıklara karşı korunmalarını sağlamanın, hastalıklara bağlı ölüm ve sakatlıkları önlemesinin yanı sıra antibiyotik direncinin azalmasına da katkıda bulunan en önemli sağlık müdahalelerinden biridir. Dolayısıyla çocukların okul dönemi boyunca düzenli sağlık kontrolleri yapılmalı ve eksik aşıları tamamlanmalıdır.”

Bağışıklık sistemini nasıl güçlü tutabilirim?

Çocuğunuzun bağışıklık sistemini güçlü tutmak, okulda sık hasta olmasını önlemenin anahtarını oluşturuyor. Dr. Serap Sapmaz Deniz, dengeli bir beslenme, düzenli fiziksel aktivite ve yeterli uykunun bağışıklık sistemini destekleyen temel unsurlar olduğuna işaret ederek “Çocuğunuzun okul döneminde çeşitli ve dengeli bir beslenme düzenine sahip olması zihinsel ve fiziksel gelişimi için kritik öneme sahiptir. Günde 5 porsiyon renkli ve çeşitli sebze ve meyvenin yanı sıra baklagil, kuruyemiş, et ile yumurta tüketmesini sağlayın, baharatlar kullanın. Ayrıca, kızartma, aşırı şekerli ve işlenmiş gıdalardan kaçınarak çocuğunuzun gelişimini koruyabilirsiniz. Haftada iki kez balık tüketmesi, zeytinyağı tüketimi faydalı yağ asitleri alımını sağlayarak beyin ve göz gelişimine katkıda bulunur. Kış aylarında düzenli olarak yaşına uygun D vitamini ve ihtiyaç halinde B12 vitamini ile demir gibi takviyeler kullanmanız da faydalı olabilir, ancak bunları mutlaka doktor tavsiyesiyle vermelisiniz” diyor.

Uyku düzenini nasıl sağlayabilirim?

Yeterli uyku, çocukların öğrenme kapasitelerini, dikkat sürelerini ve genel sağlıklarını doğrudan etkilediği için çok önemli. Ancak okul dönemi, çocuğun uyku düzenini etkileyebiliyor. Dr. Serap Sapmaz Deniz, önerilen uyku süresinin 6-12 yaş arasındaki çocuklar için 9-11 saat olduğunu belirterek, “Okula başladığında, çocuğunuzun erken yatıp erken kalkmasını sağlayacak bir uyku rutini oluşturun. Akşam saatlerinde yatmadan en az bir saat önce ekran maruziyetini kesmek, ev içi rutinler oluşturmak, aile içi iletişimin gelişmesine katkı sunan sakinleştirici aktiviteler yapmak, kaliteli bir uyku için faydalı olabilir. Ayrıca çocuğunuzun yatak odasında tablet, televizyon ve telefon olmasını da önermiyoruz” diyor.

Okulda yorgun düşerse ne yapmalıyım?

Okul günlerinde çocuğunuzun sürekli yorgunluk hissetmesi; yeterince uyumadığı, yeterli sıvı almadığı, beslenmediği veya okuldan kaynaklanan stres yaşadığı anlamına gelebiliyor. Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Serap Sapmaz Deniz, sürekli yorgunluk karşısında neler yapmanız gerektiğini şöyle özetliyor: “İlk adım olarak, çocuğunuzun gece yeterince uyuduğundan emin olun. Beslenme düzenini gözden geçirerek, yeterli miktarda protein, karbonhidrat, vitamin ve mineral almasını sağlayın. Yorgunluk aynı zamanda demir eksikliği anemisi gibi sağlık sorunlarının belirtisi olabilir. Bu yüzden gerekli durumlarda doktor muayenesi, büyümenin değerlendirilmesi ve kan testi yapılmasına ihtiyaç duyulabilir. Ayrıca, çocuğunuzun okuldan kaynaklanan stresini azaltmak için ona destek olmanız, okul sonrasında dinlenme ve serbest oyun oynaması için zaman ayırmanız da çok önemlidir.”

Ders çalışırken stres yaşarsa nasıl bir yol izlemeliyim?

Ders çalışırken belirli bir düzeyde stres yaşamak normaldir. Ancak bu stres sürekli hale gelirse, çocuğunuzun akademik ve duygusal sağlığını olumsuz etkileyebiliyor. Dr. Serap Sapmaz Deniz, çocuğunuzun stresle başa çıkmasına yardımcı olmak için almanız gereken önlemleri şöyle anlatıyor: “Çocuğunuza ders çalışırken molalar vermesini önerin, çalışma ortamını sessiz ve rahat bir hale getirin. Gerekirse derslerini daha küçük parçalara bölerek çalışmasını teşvik edin. Stres seviyesinin yüksek olması durumunda onunla açık bir iletişim kurarak stres nedenlerini anlamaya çalışın. Eğer çocuğunuzda sürekli bir kaygı, mutsuzluk veya davranış değişiklikleri fark ederseniz, rehberlik uzmanı veya çocuk psikoloğundan destek alın. Ayrıca, çocuğunuzu okul dışı aktivitelere, spora yönlendirerek, akademik olmayan alanlarda da başarı ve mutluluk bulmasına yardımcı olabilirsiniz.”

Sık sık enfeksiyon geçirmesini nasıl önleyebilirim?

Çocuğunuzun okul döneminde sık sık enfeksiyon geçirmesi yaşına göre normal bir durum olabileceği gibi, yatış gerektiren zatürre ile menenjit gibi enfeksiyonlar geçirmesi, büyümesinin durması veya geride kalması, hastalıkların uzun sürmesi ve tam iyileşmemesi gibi durumlar zayıf bir bağışıklık sisteminin işareti olabiliyor. Çocuğunuzun bağışıklık sistemini güçlendirmek için çeşitli ve dengeli beslenmesine özen gösterin; özellikle C vitamini, çinko ve demir açısından zengin gıdalar, sarımsak, kuruyemiş, bal ve balık tüketmesine dikkat edin. Düzenli egzersiz veya spor ve yeterli uyku da bağışıklık sistemini destekliyor. El hijyenininin de enfeksiyonları önlemenin en etkili yollarından biri olduğuna dikkat çeken Dr. Serap Sapmaz Deniz, “Eğer çocuğunuz sık sık enfeksiyon geçiriyorsa ve bu durum uzun süre devam ediyorsa, altta yatan bir bağışıklık sistemi sorunu olup olmadığını değerlendirmek için bir çocuk doktoruna başvurun. Gerekirse kan testi istenebilir, takviyeler verilebilir” diyor.

Baş veya mide ağrısından yakınırsa, ne yapmalıyım?

Baş ağrısı çocuklarda yorgunluk, susuzluk, stres veya göz yorgunluğundan kaynaklanabiliyor. Okulda sık sık baş ağrısı yaşayan çocuğunuz için öğretmenleriyle konuşarak; ders esnasında rahat bir pozisyonda oturmasını ve yeterli ışık almasını sağlayabilirsiniz. Su tüketimi de çocukların genel sağlığı için hayati önem sahip. Zira okulda yeterince su içmeyen çocuklarda baş ağrısı, konsantrasyon kaybı ve yorgunluk gibi sorunlar oluşabiliyor. Her gün yanına su matarası vermeniz ve düzenli olarak su içmesi gerektiğini hatırlatmanız çok önemli. İdrar rengi açık olana dek su içmesini sağlamalısınız. Ayrıca ekrana bakma süresini de gözden geçirin. Eğer baş ağrıları devam ediyorsa, altta yatan bir sağlık sorununun olup olmadığını netleştirmek için doktoruna başvurmalısınız. Mide bulantısı da stres, yetersiz beslenme, susuzluk veya viral bir enfeksiyon gibi nedenlerden kaynaklanabiliyor. Çocuğunuz okulda mide bulantısı yaşarsa, onu hemen eve götürüp dinlenmesini sağlayın. Bol sıvı tüketmesini teşvik edin ve hafif yiyeceklerle beslenmesine dikkat edin. Mide bulantısı sürekli hale gelirse veya başka yakınmalar eşlik ederse, doktora başvurmanız gerekiyor.

Kilo alımı durursa nasıl bir yol izlemeliyim?

Okul döneminde çocukların aktiviteleri arttığı için enerji ihtiyaçları da artıyor. Yeterli ve dengeli beslenmez ve sık enfeksiyon geçirirlerse kilo alımı durabiliyor. Öncelikle beslenme düzeninin değerlendirilmesi, boy ve kilosunun hekim tarafından düzenli olarak takip edilmesi, büyüme eğrisinin doğru bir şekilde değerlendirilmesi önem taşıyor. Eğer kilo alımı durduysa çocuk doktoruna başvurarak durumun detaylı bir şekilde incelenmesi gerekiyor.

Diş sağlığını nasıl koruyabilirim?

Diş sağlığı, çocukların genel sağlığı için kritik bir öneme sahip. Okul dönemi boyunca düzenli diş fırçalama alışkanlığı kazandırmak, diş çürüklerinin ve diğer ağız sağlığı sorunlarının önlenmesi açısından çok önemli. Dr. Serap Sapmaz Deniz, çocuğunuzun 6-12 ay arayla yapılması gereken diş hekimi kontrollerinin son derece önemli olduğuna dikkat çekerek “Ayrıca çocuğunuza dişlerini günde en az iki kez, sabah kahvaltıdan sonra ve akşam yatmadan önce florürlü diş macunuyla fırçalaması gerektiğini öğretin. Diş ipi kullanımı da plak oluşumunu engellemeye yardımcı olacaktır. Okul döneminde şekerli yiyecek ve içeceklerden mümkün olduğunca kaçınması, diş minesinin korunmasına da katkı sağlayacaktır.

Göz yorgunluğuna karşı ne yapabilirim?

Uzun süre ekrana bakmak göz yorgunluğuna neden olabiliyor. Dolayısıyla çocuğunuzun düzenli göz muayenelerini yaptırmayı ihmal etmeyin. Okuma ve yazma sırasında gözlerinin çok yorulmadığından emin olmak için uygun ışıklandırma ve ergonomik koşullar sağlayabilirsiniz. Ayrıca, 20-20-20 kuralını uygulamak, yani her 20 dakikada bir, 20 saniye boyunca, 20 feet -yaklaşık 6 metre – uzakta bir noktaya bakmak göz yorgunluğunu hafifletebiliyor. Beden sağlığının yanı sıra göz sağlığı için de çok önemli olması nedeniyle her gün açık havada zaman geçirmesine de dikkat etmelisiniz.

Devamını Okuyun
Reklam
Yorum gezintisi

Yorum yazabilmek için giriş yapın Giriş

Yorum Yaz

Yaşam

İGA İstanbul Havalimanı’nın yeni üyesi: “Icelandair”

İzlanda’nın ulusal havayolu şirketi Icelandair, 5 Eylül 2025’te İGA İstanbul Havalimanı’na uçuşlarına başlıyor.

Yayınlandı

on

Yazan

Radio Mood App

İzlanda’nın başkenti Reykjavik’teki Keflavik Uluslararası Havalimanı’ndan İstanbul’a haftada 4 kez düzenlenecek uçuşlar, Kuzey Amerika ve İzlanda’daki Icelandair yolcularını Asya ve Orta Doğu’ya; İstanbul çıkışlı THY yolcularını ise İzlanda, Kanada ve Kuzey Amerika’ya bağlayacak.

2024 yılının ilk 10 ayında 67,6 milyon yolcu ağırlayan İGA İstanbul Havalimanı, dünyanın 321 noktasındaki bağlantı noktası ve her geçen gün ağına eklediği havayolu sayısı ile uluslararası arenadaki gücünü artırıyor. 

Kuzey Avrupa’nın en önemli Havayolları’ndan biri ve İzlanda’nın ulusal havayolu şirketi Icelandair, İstanbul uçuşlarına haftada 4 kez olmak üzere 5 Eylül 2025’te başlıyor. 160 koltuk kapasiteli Boeing 737-MAX8 tipi uçaklarla sefer düzenleyecek olan Icelandair’in İGA İstanbul Havalimanı’na operasyonlarına başlaması yolculara geniş bir ağ sunması açısından da büyük önem taşıyor.  

Icelandair ile Türk Hava Yolları (THY) arasında imzalanan kod paylaşımı anlaşmasına göre, Kuzey Amerika ve İzlanda’daki Icelandair yolcuları, THY ağı üzerinden doğuya, özellikle Asya ve Orta Doğu’ya; THY yolcuları ise Icelandair uçuşlarıyla batıya, İzlanda, Kanada ve Kuzey Amerika’ya bağlanabilecekler. Kod paylaşımı sayesinde yolcular, tek bir biletle seyahat edebilecek ve bagajlarının son varış noktasına kadar teslim edilmesi kolaylığından faydalanabilecekler.

Icelandair’in İstanbul operasyonlarına başlamasından duydukları memnuniyeti aktaran İGA İstanbul Havalimanı Ticari İşler Genel Müdür Yardımcısı Server Aydın, şu değerlendirmelerde bulundu: 

“2024’ün ilk 9 ayında İstanbul 14 milyon turist ağırlayarak yüzde 6,6’lık bir büyüme gösterdi. Dünyanın farklı lokasyonlarından şehrimize gelen turist sayısının her geçen gün artmasında, İGA İstanbul Havalimanı olarak payımız bulunduğu için memnuniyet duyuyoruz. Kuzey Avrupa’nın en önemli ülkelerinden İzlanda’nın ulusal Havayolu Icelandair’in aramıza katılması da bu açıdan çok önemli. Bu bağlantı yalnızca yeni bir rota değil; İzlanda’nın muazzam doğal güzelliklerini İstanbul’un zengin kültürel mirasıyla birleştiren bir köprü olacak. Turizm ve ticaret için sonsuz keşifler ve yeni ufuklar açıyoruz. Icelandair ile birlikte, İGA İstanbul Havalimanı’nda küresel seyahatin ruhunu yeniden tanımlıyoruz.”

Icelandair Hakkında:

Reykjavik merkezli halka açık bir seyahat şirketi olan Icelandair Grubu’nun parçası Icelandair, İzlanda’nın ulusal havayolu şirketi ve Keflavik Uluslararası Havalimanı’ndan operasyonlarını yürütüyor. Havayolu, İzlanda’nın coğrafi konumunu kullanarak Kuzey Amerika ve Avrupa’daki noktaları birbirine bağlayan uluslararası bir ağ kurmayı hedefliyor ve bağlantı ağını istikrarlı bir şekilde büyütüyor.

Devamını Okuyun

Yaşam

Martı TAG İçin mahkeme Kararını Verdi!

Martı TAG artık serbest! Üst mahkeme Martı lehine karar verdi!

Yayınlandı

on

Yazan

Radio Mood App

İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi (İstinaf Mahkemesi) Martı lehine karar verdi. Martı ve Taksiciler Odası arasında 2,5 yıldır süren davada Martı’nın itirazları haklı bulundu. Martı TAG artık serbest olarak kullanılacak.

İstanbul Taksiciler Odası’nın Martı TAG’ı kapattırma talebi İstinaf Mahkemesi tarafından reddedildi. Martı’nın yaptığı istinaf başvurusu kabul edilerek yerel mahkeme kararının hatalı olduğuna hükmedildi. 

İstinaf Mahkemesi’nin Tespitleri

İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi, yerel mahkemenin verdiği kararı şu gerekçelerle hatalı buldu:

  • Martı’nın itiraz ve savunmalarının yeterince incelenmediği ve raporlara yansıtılmadığı,
  • Bilirkişi raporlarının eksik ve çelişkili olduğu,
  • Alanında uzman kişilerden rapor alınmadığı ve davanın tam olarak aydınlatılmadığı,
  • Tarafların eşitliği ilkesine uyulmadığı ve Martı’nın savunma hakkının ihlal edildiği,
  • İdare mahkemelerinin Martı TAG lehine verdiği kararların göz ardı edildiği,
  • İBB’den alınması gereken cevap beklenmeden karar verilerek Martı’nın hukuki dinlenilme hakkının ihlal edildiği,
  • Martı’nın dava dosyasına sunduğu uzman görüşlerinin dikkate alınmadığı.

Mahkeme, bu eksiklerin giderilmeden haksız rekabetin tespit edilemeyeceğini belirterek erişim engeli kararını bozdu.

Oğuz Alper Öktem konu ile alakalı; “Haklının acelesi yok. Türk teknolojisinin düşmanları nihayet yenildi. İyiler kazandı. Bol bol Martı TAG kullanın.” ifadelerini kullandı.

Devamını Okuyun

Yaşam

ÖTV ve KDV’siz Araç Satışı Nasıl Olacak? Hangi Otomobiller Bu Kapsama Girebilir?

Yayınlandı

on

Yazan

Radio Mood App

25 yaşından büyük aracı olanlara hurda teşviki olarak ÖTV’siz araç satışı, şoför esnafı için ÖTV ve KDV’siz araç satışı ve ağır hasarlı araçların trafikten çekilmesine yönelik kanun teklifi Meclis’e sunuldu. Peki kanun teklifi yasalaşırsa ÖTV muafiyeti hangi araçları kapsayacak? ÖTV muafiyeti ile birlikte araçlar ne kadar düşecek? İkinci el fiyatlarda düşüş olur mu?

Piyasaya dair merak edilenleri milliyet.com.tr’ye değerlendiren İstanbul Motorlu Araç Satıcıları Derneği (İMAS) Başkanı Hayrettin Ertemel şu ifadeleri kullandı: 2000 yılı öncesi model yılı yani 25 yaş ve üstü araçların hurdaya ayrılarak sıfır km yerli üretim araç satın alınması kaydıyla ÖTV’siz araç satışı, şoför esnafı için ÖTV ve KDV’siz araç satışı ile ağır hasarlı araçların trafikten çekilmesine yönelik kanun teklifi TBMM’ye sunuldu.

Sunulan teklifteki temel maksat eski otomobillerin geri dönüşüme verilmesini sağlamak, bu araçların yerine daha çevreci ve güvenli yerli üretim araçların alınmasını teşvik etmek. Kanun henüz görüşülmek üzere teklif aşamasında ancak yürürlüğe girdiği taktirde son yıllarda düşen yerlilik oranı, fiyatlar ve eski araçların hurdaya ayrılması noktasında faydalı olacaktır.

Ülkemizde uygulanan kademeli ÖTV sistemi sebebiyle yapılabilecek ÖTV indirimleri değişkenlik gösterecektir. Aynı otomobilin farklı donanımlı ya da daha yüksel motor hacmine sahip versiyonu bir üst ÖTV bareminde ise teşvikten daha fazla yararlanırken, düşük baremde olanlar bir miktar daha az yararlanabilir. Ortalama bir rakam vermek gerekirse 1 milyon TL değeri olan bir otomobilde yaklaşık 180 ila 200 bin TL arasında fiyat değişimi yaşanacaktır. Ancak kanunun teklif aşamasında olduğunu ve bu sebeple detaylarda farklılık olabileceğini hatırlatmakta fayda var.

Süreci netleşmeden değerlendirmek oldukça zor. Teklif kanunlaştırdığı taktirde hurdaya ayrılabilecek araç sahibi olan kullanıcılar tarafından yerli üretim araçlara talep mutlaka artacaktır. Dolayısıyla bu model ikinci el araçlara talep düşeceğinden fiyatlar bir miktar esneyebilir. Ancak teklif hurda iadesi şartı ile olduğundan hurda iadesiz satış fiyatları ve bu fiyatlara endeksli olan ikinci el rakamlarında kayda değer farklılık görülmeyecektir. Öte yandan kanun teklifi yasalaştığı taktirde markalar satışları artırmak adına süreci genel olarak desteklemeye gayret gösterirse ikinci el fiyatlarında da buna paralel gerileme olacağını söyleyebiliriz.

Son yıllarda artan otomobil fiyatlarıyla beraber trafikte bulunan 5 yaş ve üzeri araçların oranı %80 civarına yaklaşmış durumda. Bu %80’lik dilimin yaklaşık %57’sini 10 yaş ve üzeri araçlar oluşturuyor. İstatistiklerle beraber araç yaş ortalamasının yükseldiğini ve gençleştirmeye yönelik çalışmalara ihtiyaç olduğunu söyleyebiliriz. Genç modelli ve yeni jenerasyon otomobil sayısının artması çevreye, doğaya, trafik güvenliğine faydalı olacağı gibi bu araçların geri dönüşüme ayrılarak tekrar kazanımı da ekonomimiz açısından faydalı olacaktır.

Ülkemizin yürüttüğü ekonomi politikaları çerçevesinde son dönemde otomobilde ÖTV önemli bir konumda bulunuyor. Öte yandan ÖTV ekonomimizin en büyük gelir kalemlerinden bir tanesi. Yeniden değerleme oranları ile birlikte artması öngörülen yıllık ÖTV hedefleri de kararın yasalaşmasında zorluk oluşturabilecek faktörler arasında.

Ancak tüm koşullara rağmen ÖTV konusunda sürdürülebilir düzenleme %30’a gerileyen yerlilik oranını artırma ve eski araçların hurdaya ayrılması gibi talepler sektörümüzün öncelikli ihtiyaçları arasında. Bu bağlamda tüm koşullar ve sonuçlar Türkiye Büyük Millet Meclis’imizde detaylı değerlendirilerek en doğru karar mutlaka verilecektir. Bizlerin de sektörümüzün birer mensubu ve temsilcisi olarak ihtiyaç duyulduğu taktirde sürece gerekli tüm bilgi ve desteği her daim vereceğimizi belirtmek isterim.”

Kaynak: CNN Türk.

Devamını Okuyun

Yaşam

Türkiye’nin Lovemark’ları Brand Week Istanbul’da Ödüllerini Kavuştu

Türkiye’nin gönlünde taht kuranlar belli oldu

Türkiye’nin Lovemark’ları, Brand Week Istanbul’un ikinci gününde düzenlenen törenle ödüllerine kavuştu.

Yayınlandı

on

Yazan

Radio Mood App

MediaCat’in ilkini 2007 yılında gerçekleştirdiği ve 2008’den bu yana Ipsos işbirliğinde her yıl düzenli olarak yinelediği “Türkiye’nin Lovemark’ları” araştırmasının 17’nci yılında, 17 marka ödüle layık görüldü.

Lovemark’lar, Brand Week Istanbul’un ikinci gününde, MediaCat Genel Yayın Yönetmeni Pelin Özkan ve Ipsos Türkiye Brand Health Tracking Bölüm Lideri Özge Sönmez’in sunuş ve katılımıyla Inspiration Hall sahnesinde gerçekleşen törenle ödüllerine kavuştu. 

Türkiye’nin Lovemark’ları 2024

Beyaz Eşya: Arçelik

Parfümlü Yüzey Temizleyicisi: Asperox

Konserve Ton Balığı: Dardanel

Pizza: Domino’s

Ambalajlı Su: Erikli

Bulaşık Makinesi Deterjanı: Fairy

Sakız: Falım

Online Market: Migros (Migros Sanal Market & Migros Hemen)

Kahve: Nescafé

Çamaşır Makinesi Deterjanı: OMO

Akaryakıt: OPET

Dondurulmuş Gıda: Superfresh

Ketçap: Tat

E-ticaret: Trendyol

Çikolata: Ülker

Online Yemek Siparişi Sitesi / Uygulaması: Yemeksepeti

Banka: Ziraat Bankası

Brand Week Istanbul’un program ve konuşmacıların ve yılın en ilham verici haftasının tüm detaylarına https://brandweekistanbul.com adresinden ulaşabilirsiniz.

Devamını Okuyun
Reklam

En Çok Okunanlar