Kısa bir aradan sonra Marvel, Ant-Man ve Wasp: Quantumania ile Beşinci Aşamasını başlatmak için sinemalara geri döndü. Resmi galaya hala bir haftadan biraz daha uzun bir süre var, ancak bazı eleştirmenler filmi erkenden izleme şansı buldular ve bu gece Marvel Sinematik Evrenindeki yeni faz hakkındaki izlenimlerini Twitter’dan paylaştılar mega franchise’ın geleceği için nasıl bir sürecin başladığına baktılar.
Karınca Adam ve Yaban Arısı: Quantumania, Scott Lang (Paul Rudd) ve Hope van Dyne’ı (Evangeline Lilly) başka bir maceraya taşıyor ve Kuantum Diyarına bir ziyaret daha yapıyor. Bu kez, Kang (Jonathan Majors) adlı tehlikeli bir kişinin tuzağa düştüğünü ve oradan çıkmak için ne gerekiyorsa yapacağını keşfederler ve bunu başarırsa, korkunç sonuçları olacaktır. Serinin yeniden rol alan oyuncuları arasında Michael Douglas, Michelle Pfeiffer, Kathryn Newton ve Corey Stoll yer alıyor.
Ant-Man ve Wasp Kazanmak İçin Beyazperdeye Geliyor
Bu, Marvel Studios’un en çok beklenen yapımlarından birisi, yalnızca stüdyodaki yeni film serisini başlattığı için değil, aynı zamanda gelecekte olacaklar için çıtayı belirleyecek ve bir mega kötüyü seriye dahil etmek gibi ikili bir görevi olduğu için. Kang, önümüzdeki birkaç yıl boyunca Thanos’a (Josh Brolin) eşdeğer olması gereken kişi olarak karşımıza çıkıyor. Ayrıca, önceki iki film, çoğunlukla pop corn filmler olarak görüldüğünden, kapsayıcı Marvel ve Avengers planıyla ilgili unsurları getiren ilk Ant-Man yapımı bu film olacak. Peki Karınca Adam bu sefer kendi gölgesinden kaçmayı başardı mı?
Collider’dan Steve Weintraub, filmi 5. Faz için “güçlü bir başlangıç” olarak övdü ve filmin sonunda iki sürpriz sahnenin beklemeye değer olduğunu söyledi. Ek olarak, filmin adının film içinde daha belirgin hale geldiğinin altını çizdi.
Reklam
Tahmin edebileceğimiz gibi, Paul Rudd’u izlemesi bir kez daha eğlenceli, özellikle de Marvel, Scott Lang’ı kendi otobiyografisi Look Out For The Little Guy’ın yazarı yaparak Scott Lang’a fazladan incelikli bir komedi katmanı verdiği için. Kaptan Amerika ve Demir Adam gibi büyük Avengerlar’a kendi katkısını övüyor. BD Davis gibi bazı eleştirmenler, Rudd ve Jonathan Majors’ın “birlikte ne kadar büyük bir yoğunluk” oluşturduklarını vurguladılar.
Majors’ın “Kang” olarak yeniden tanıtılması da hayranların izlemekten heyecan duyduğu bir unsur ve eleştirmenler, tıpkı Loki Sezon 1’de olduğu gibi, oyuncunun hayal kırıklığına uğratmadığını söylüyor. Shaurya Chawla gibi eleştirmenler onu “müthiş bir kötü adam” ve “umarım bu filmlerde uzun, çok uzun süre tutmayı başaracağımızı umduğum çok karmaşık ve tehditkar bir karakter” olarak tanımlıyor. Hunter Radesi gibi diğer eleştirmenler, bunun artık Major’ın film serisi olduğunu ilan ediyor – Fico da dahil olmak üzere bir dizi eleştirmen tarafından paylaşılıyor gibi görünen bir duygu.
Ancak Karınca Adam ve Yaban Arısı: Quantumania eleştirilerden de yoksun değil. Laura Sirikul, film hakkında büyük ölçüde olumluydu, ancak “biraz ezici” olduğunu kabul etti. Eric Goldman da benzer şekilde filmden keyif aldı ancak sonunu oldukça sinir bozucu bulduğunu açıkladı.
Dünyanın en büyük oyun geliştiricisi Gearbox’tan sonra Sony’nin de ortak olduğu Borderlands dünyayla aynı anda Türkiye’de 9 Ağustos’ta vizyona girecek. İnsanların gizemli bir kalıntı aradığı, terk edilmiş kurgusal Pandora gezegeninde geçen popüler video oyununa dayanan film 2024 yılının, en çok beklenen yapımları arasında yer alıyor.
Uncharted, Spider-man serisi, Iron Man ve Venom’un yapımcısı Avi Arad ve Erik Feig’in sinematik haklarını satın aldığı filmde, iki kez Akademi Ödülü kazanan Cate Blanchett, Kevin Hart, Jamie Lee Curtis, Jack Black gibi usta oyuncular yer alıyor. Hostel serisiyle hafızalara kazınan Eli Roth’un yönetmenliğini yaptığı filmde, Pandora evreninde Atlas’ın kayıp kızını bulmak için en güçlü S.O.B. ile beklenmedik bir ittifak kuran kahramanların inanılmaz hikayesini izlemeye hazır olun !
Cumhuriyet tarihinin en önemli kültür hazinelerinden biri olarak kabul edilen, bir dönem dünyanın en çok satan dergilerinden biri olan Gırgır’ın efsane karakteri Arap Kadri’nin hikayesidir.
Ormanda yaşayan orman halkı, susuzlukla birlikte dayanılmaz hale gelmişlerdir. Bunun için çözüm arayan Tarzan ile çözüm aramayan Arap Kadri, liderlik çatışması içindedir. Tam o sırada ormana bir kız gelir. Hülya, Arap Kadri’nin kızı olduğunu söyler. Buradan sonra hiçbir şey eskisi gibi olmayacaktır. Hülya, babasının kız istemede ve düğünde yanında olmasını istemektedir. Arap Kadri ne kızı kabul eder, ne kız istemeyi, ne düğünü. Ama Tarzan, su sorununun para ile çözüleceğini öğrendiğinde, Hülya’nın da zengin olduğunu bildiği için Arap Kadri’yi şehre gitmeye ikna eder. Arap Kadri şehre alışkındır fakat Tarzan için bu ilktir.
Deneysel belgesel filmleri “Tülay German: Kor ve Ateş Yılları”, “Huzursuz Topraklar”ve “Araf”’ın yanı sıra “Zarlar ve İnsanlar” gibi video enstalasyonlarıyla adından söz ettiren ödüllü yönetmen, sanatçı ve akademisyen Didem Pekün’ün ilk uzun metrajlı belgesel filmi “BAZEN HEP BİRLİKTE / OTHERWISE IN ISTANBUL”, 17-28 Nisan tarihlerinde gerçekleşecek 43. İstanbul Film Festivali kapsamında ilk kez izleyicilerle buluşacak. Didem Pekün’ün yönetmen koltuğunda oturduğu, Anna Maria Aslanoğlu (istos film)’nun yapımcılığı ve Melek Ulagay’ın ortak yapımcılığında hayata geçirilen yaratıcı dans belgeseli “BAZEN HEP BİRLİKTE / OTHERWISE IN ISTANBUL” festivalin Ulusal Belgesel Yarışması’nda yarışacak.
Bazen Hep Birlikte Belgeselinin Konusu Nedir?
Film seyircisini, kuruluşundan bu yana paylaşarak üretimin devamlılığını önemseyen ve kendi dilini oluşturmayı odağına alan Çıplak Ayaklar Kumpanyası’nın kurucularından, dansçı ve koreograf Mihran Tomasyan’ı takip ederek hem Tomasyan’ı hem de İstanbul’u keşfetmeye davet ediyor. Performatif bir belgesel olan “BAZEN HEP BİRLİKTE / OTHERWISE IN ISTANBUL”, Tomasyan’ın Ermeni aile tarihi ve kimliği üzerinden paylaştığı arşivler, kolektif bir doğaçlama koreografi ve günümüz İstanbul’unun hengâmesiyle örülü bir anlatıyı takip ediyor.
Bazen Hep Birlikte / Otherwıse In Istanbul 43. İstanbul Film Festivali’nde
Yaratım ve dans performanslarında Mihran Tomasyan’ın yanı sıra Beste Demir, Ekin Önce, Leyla Postalcıoğlu, Nazlı Durak, Nazlı Tecimer ve Ufuk Fakıoğlu’nun yer aldığı “BAZEN HEP BİRLİKTE / OTHERWISE IN ISTANBUL”un görüntü yönetmenliğini Petros Nousias üstlenirken kurgusu Eytan İpeker tarafından gerçekleştirildi. Filmin müziklerinde ise Berke Can Özcan ile Elena Margarita Kakaliagou’nun imzası bulunuyor.
Evrensel bir iyimserlik ve toplulukçuluk hikâyesi sunan “BAZEN HEP BİRLİKTE / OTHERWISE IN ISTANBUL” 43. İstanbul Film Festivali kapsamında 23 Nisan Salısaat 16.00’da Beyoğlu Sineması’nda ve 26 Nisan Cuma saat 21.30’da Sinematek / Sinema Evi’nde gerçekleşecek gösterimleriyle festival seyircisiyle buluşacak.
Didem Pekün’ünistos film yapımıyla gerçekleşen ilk uzun metrajlı belgesel filmi “BAZEN HEP BİRLİKTE / OTHERWISE IN ISTANBUL”un 43. İstanbul Film Festivali kapsamındaki gösterimlerinin biletlerine 5 Nisan Cuma gününden itibaren Passo üzerinden ulaşabilirsiniz.
BAZEN HEP BİRLİKTE / OTHERWISE IN ISTANBUL
Reklam
2024, Türkiye, 73’
Türkçe, Renkli, DCP, 1:85, 5.1 Sound, Türkçe, İngilizce altyazılı
Yönetmen
Didem Pekün
Yapımcı
Reklam
Anna Maria Aslanoğlu
Yapım
istos film
Ortak Yapımcı
Melek Ulagay
Reklam
Yazarlar
Didem Pekün, Eytan İpeker
Koreografi&Konsept
Mihran Tomasyan
Yaratım&Dans
Reklam
Beste Demir, Ekin Önce, Leyla Postalcıoğlu, Mihran Tomasyan, Nazlı Durak, Nazlı Tecimer, Ufuk Fakıoğlu
Korku sinemasının “as”ı olarak görülen ‘Omen’, beyazperdeye geri dönüyor. 20th Century Studios imzalı ‘Omen: İlk Kehanet’,
12 Nisan’da sinemalarda vizyona girecek. Filmin yönetmen koltuğunda Arkasha Stevenson oturuyor.
Seyircileri Roma’nın gotik, büyüleyici, tekinsiz ve tarihi atmosferine davet eden film, sinemaseverleri hikayenin öncesine götürecek. Kiliseye hizmet etmek üzere Roma’ya gönderilen genç bir Amerikalı kadının kendi inancını sorgulamasına sebep olan karanlık bir olayla karşılaşması sonucu yaşanılanları anlatan film, kötülüğün doğuşunu amaçlayan bir komploya izleyicileri davet edecek.
Başrollerini Nell Tiger Free, Tawfeek Barhom, Sonia Braga, Ralph Ineson ve Oscar adayı, Altın Küre Ödüllü Bill Nighy’nin paylaştığı ‘Omen: İlk Kehanet’in seriye sadık kalan ve gerilim dozunu yükselten senaryosunu Arkasha Stevenson, Tim Smith ve Keith Thomas kaleme aldı.
Yorum yazabilmek için giriş yapın Giriş