Bizimle iletişim kur

Yaşam

Bağışıklık Sistemini Güçlendiren Besinler Nelerdir?

Yayınlandı

on

Radio Mood App

Kış aylarında havaların soğumasıyla beraber grip, larenjit ve farenjit gibi solunum yolu enfeksiyonlarına yakalanma riskimiz artıyor…

Özellikle soğuk havalarda bağışıklık sistemimizi güçlendirmek vücut direncimizi arttırarak bu hastalıklara yakalanma riskimizi düşürüyor. Bağışıklık sistemimiz yaş, beslenme, fiziksel aktivite, stres gibi faktörlerden etkileniyor. Beslenme uzmanları, yeterli ve dengeli beslenme alışkanlığının, güçlü bir bağışıklık sistemine sahip olmanın temelleri arasında yer aldığına işaret ederek, “Yetersiz beslenme bağışıklık sistemimizi olumsuz yönde etkileyerek vücudumuzu enfeksiyonlara karşı savunmasız hale getiriyor. Bu durum da çok daha kolay hasta olmamıza ve iyileşmemizin gecikmesine yol açıyor. Kış aylarında beslenmemizde dikkat etmemiz gereken en önemli nokta ise öğünlerimizde çeşitliliği yakalamak olmalı. Bu dönemde tek bir besine odaklanmak yerine farklı meyveler ve sebzeler tercih etmemiz vücudumuza farklı vitamin ve mineralleri almamızı sağlayarak bağışıklığımızı güçlendirecektir” diyor. Uzmanlar, bağışıklık sistemimizi güçlendirmek için beslenme alışkanlığımızda dikkat etmemiz gereken 10 kuralı anlattı; önemli öneriler ve uyarılarda bulundu.

Güne kahvaltısız başlamayın

Güçlü bir bağışıklık sistemi için sabah kahvaltınızı mutlaka yapın. Kahvaltınızda yumurta ve peynir gibi protein kaynaklarının yanına C vitamininden zengin kapya biberi ve yeşil biberi eklemeye özen gösterin. C vitamini ısıdan çok çabuk etkilenen bir vitamin olduğu için kapya ve yeşil biberi çiğ olarak tüketmenizde fayda var. Yüksek C vitamini ve beta karoten içeren marul, maydanoz ve tere otunu tabağınızın yarısını dolduracak miktarda ilave edin.

Reklam

Yemeklerinize soğan ve sarımsak ekleyin

Güçlü bir antioksidan olan glutatyon hücrelerimizin serbest radikallere karşı korunmasını sağlıyor. Ayrıca vücudumuzun toksik maddelerden arınmasına yardımcı oluyor. Uzmanlar, önemli bir antioksidan olan glutatyonun vücudumuzda üretilebilmesini sağlayan sistein maddesini içeren soğan ve sarımsağı yemeklerinize eklemenizin önem taşıdığını belirterek, “Sağlıklı bir yetişkinseniz yemeklerinize günlük bir diş sarımsak ve bir küçük boy soğan eklemeniz bağışıklığınızın güçlenmesine katkıda bulunacaktır” diyor.

Zerdeçal ile karabiberi birlikte kullanın

Zerdeçal A, C ve E vitamininden, B grubu vitaminlerinden ve beta karotenden zengin bir baharat. Zerdeçalın içerisinde bulunan kurkumin iltihapların azalmasına yardım ediyor. Sağlıklı bir yetişkinseniz çorbalarınıza, yemeklerinize veya yoğurdunuza toplamda günlük 1-2 çay kaşığı toz zerdeçal eklemeniz bağışık sisteminizi güçlendirerek enfeksiyonlardan korunmanıza katkıda bulunacaktır. Uzmanlar, “Zerdeçalı yemeklere özellikle karabiberle birlikte eklemenizde fayda var. Zira karabiberde yer alan piperin zerdeçalda bulunan kurkuminin emilimini iki bin kat daha fazla arttırıyor” diyor.

Beslenme listenizde balkabağına yer verin

Reklam

Yüksek beta karoten içeriğine sahip olan balkabağı vücudumuzda oksidatif stresin azalmasına ve bağışık sistemimizin güçlenmesine katkı sağlıyor. Bu önemli etkileri nedeniyle sofranızda balkabağı çorbasına ve sulu balkabağı yemeklerine mutlaka yer verin. Az şekerle yapılmış balkabağı tatlısı, yüksek lif ve düşük kalori içeriğiyle sağlıklı bir tatlı tercihi olarak öne çıkıyor. Tabii ki porsiyon kontrolü sağlayarak, aşırıya kaçmadan tüketmeniz çok önemli. Balkabağı tatlınıza tarçın ve ceviz eklemeniz, tatlınızı lezzetlendirmenin yanı sıra kan şekerinizin dengelenmesine de yardımcı olacaktır.

Sebze yemeklerini eksik etmeyin

Sebzeler içerdikleri vitaminlerle bağışıklık sistemimizi güçlendirmeye katkı sağlarken aynı zamanda yüksek lif içerikleri sayesinde bağırsaklarımızın düzenli çalışmasına ve uzun süre tok kalmamıza da yardımcı oluyor. Örneğin; ıspanak C ve K vitamininden, folik asitten, demirden ve kalsiyumdan zengin bir sebzedir. Ispanak yemeğinize C vitamini içeriği yüksek limon suyunu eklemeniz, bağışıklığınızı güçlendirmenin yanında içeriğindeki demir mineralinin de emilimini arttıracaktır. Öğünlerinizde kırmızı et, tavuk ve balık gibi protein kaynaklarının yanında bol yeşillik ile hazırlanmış salataları tüketmenizde fayda var. Uzmanlar, C vitamini kaybını önlemek için bazı kurallara mutlaka dikkat etmeniz gerektiğini belirterek, “Örneğin; metal bıçaklar C vitamini kayıplarına yol açıyorlar. Yeşil yapraklı sebzelerin çok küçük parçalara ayrılması da oksijenle teması arttırarak vitamin kayıplarına neden oluyor. Vitamin kaybına karşı yeşil yapraklı sebzeleri metal bıçak kullanmadan, ellerinizle çok küçük parçalara ayırmadan koparıp tüketmeyi alışkanlık edinin” diyor.

Çorbalarınıza et veya tavuk suyu ilave edin

Et veya tavuk suyu eklemeniz çorbalarınızın lezzetini arttırırken aynı zamanda besin değerini de yükseltiyor. İçeriklerinde bulunan aminoasitler vücut direncinizi arttırıp grip, soğuk algınlığı gibi solunum yolu enfeksiyonlarında semptomların hafiflemesine yardımcı oluyor. Soğuk kış aylarında et veya tavuk suyu eklenmiş çorbalarınızı sofralarınızdan eksik etmeyin.

Reklam

Meyve ve yağlı tohum tüketmeniz şart

Ara öğünlerinizde tüketeceğiniz mandalina, portakal, greyfurt ve kivi gibi C vitamininden zengin meyveler antioksidan etkileriyle soğuk havalarda sizi hastalıklara karşı koruyacaktır. Meyvelerinizin yanında badem, fındık, ceviz ve kaju gibi yağlı tohumlara yer vermeniz kan şekerinizin dengelenmesine yardımcı olacaktır. Örneğin, ceviz güçlü bir antioksidan olan yüksek E vitamini içeriği sayesinde vücudun enfeksiyonlara karşı savaşmasına destek oluyor. Günlük beslenmenize iki bütün orta boy ceviz ekleyebilirsiniz. Ancak kavrulmaları sırasında içlerinde bulunan sağlıklı yağlar zarar gördükleri için yağlı tohumları çiğ olarak tüketmeye özen gösterin.

Su içmek için susamayı beklemeyin

Yeterli su tüketimi toksinlerin vücuttan uzaklaştırılmasına yardımcı olarak bağışıklık sistemimizin güçlenmesinde önemli bir rol oynuyor. Bu nedenle gün içerisinde su içmeyi ihmal etmemelisiniz. Uzmanlar, su içmek için susamayı beklememeniz gerektiğine işaret ederek, “Susama refleksi su içmek için geç kalınmış bir cevaptır. Vücut dehidrate olmaya, yani su kaybetmeye başladıktan sonra susama refleksi gelişiyor. Bu nedenle sık aralıklarla su tüketiminizi sağlamalısınız. Günlük içmeniz gereken su miktarınızı kilonuzu 35 ml’ye çarparak bulabilirsiniz” diyor.

Probiyotik besinler çok önemli

Reklam

Probiyotikler içeriklerindeki yararlı bakterilerle vücudumuzda bulunan zararlı bakterilere karşı savaşıyor, enfeksiyonlara yakalanma riskimizi azaltıyor. Öğünlerinize mutlaka peynir, kefir, yoğurt gibi fermente süt ürünlerini ekleyin. Fermente içeriği sayesinde güçlü bir probiyotik besin olan tarhanaya çorbalarınızda yer verin. Şalgam, lahana turşusu ve salatalık turşusu da fermente besinler arasında yer alıyor. Ancak turşu ve şalgamın yüksek tuz içeriğine sahip olduğu unutulmamalıdır. Bu nedenle özellikle hipertansiyon hastalarının tüketimlerini sınırlandırmalarında fayda var.

Bitki çayınızı bal ile güçlendirin

Soğuk kış aylarında bitki çayları hem ısınmamıza hem de bağışıklığımızın güçlenmesine destek oluyor. Ihlamur çayı, kuşburnu çayı, ada çayı, zencefil çayı ve yeşil çay yüksek antioksidan kapasiteleriyle vücut direncimizi arttırarak gribal enfeksiyonlardan korunmamıza katkı sağlayabiliyor. Sağlıklı bir yetişkinseniz günde iki fincan bitki çayı içerek bağışıklık sisteminizi güçlendirebilirsiniz. Yapılan araştırmalara göre; bitki çaylarının bal ile lezzetlendirilmesi çayların antioksidan kapasitesini ve fenolik madde içeriklerini arttırıyor. Antioksidan etkinin yeşil çayda dört kata, ıhlamur çayında ise 60 kata kadar çıktığı gözlenmiş. Ilık bitki çayınıza bir çay kaşığı bal eklemeniz bağışıklık sisteminizin güçlenmesine katıda bulunacak, boğaz ağrılarınızın azalmasına ve öksürüklerinizin hafiflemesine yardımcı olacaktır.

Reklam
Devamını Okuyun
Reklam
Yorum gezintisi

Yorum yazabilmek için giriş yapın Giriş

Yorum Yaz

Magazin

Selena Gomez’in Güzellik Markası 2 Milyar Dolar Değerine Ulaştı

Yayınlandı

on

Yazan

Radio Mood App

Selena Gomez’in güzellik markasının 2 milyar dolar değerinde olduğu bildirildi…

Hailey Bieber, Kylie Jenner, Jennifer Aniston, Rihanna ve daha birçok ünlü isim yalnızca mesleğiyle değil çıkardıkları güzellik markalarıyla da sık sık gündeme geliyor. Ünlü şarkıcı ve oyuncu Selena Gomez de Rare Beauty adlı markasıyla geniş bir kitleye ulaşmayı başardı.

Sosyal medya paylaşımlarıyla sık sık markasını tanıtan ve ürün kalitesiyle tüketicilerden tam not alan Gomez, güzellik markası çıkaran isimler arasında parlamayı başardı.

Reklam

The Business of Fashion’ın verilerine göre, Gomez’in markası yaklaşık 2 milyar dolar değerinde. Şarkıcı yalnızca allık satışlarından 70 milyon dolar kazandı.

Time100 Summit etkinliğinde konuşan Gomez, markasını satmayı düşünmediğini “Hiçbir yere gideceğimi sanmıyorum. Yaptığım işten biraz fazla keyif alıyorum. Sadece yaptığımız şeyi geliştirmeye devam etmek istiyorum” dedi.

Kaynak: NLife.

Reklam
Devamını Okuyun

Yaşam

Bisikletin Yaşayan Efsanesi Mark Cavendish, 59. Cumhurbaşkanlığı Türkiye Bisiklet Turu’na Rekor Kırmak İçin Geliyor

Yayınlandı

on

Yazan

Radio Mood App

Mark Cavendish, kariyerinin son rekorlarını kırmak için ilk adımı 59.Cumhurbaşkanlığı Türkiye Bisiklet Turu ile atıyor…

Bisikletin yaşayan efsanesi Mark Cavendish, Cumhurbaşkanlığı Türkiye Bisiklet Turu’nda Andre Griepel ile paylaştığı TUR’da en çok etap kazanan bisikletçi olma rekorunu eline geçirmek için geliyor.

Yarışın en iyi sprinteri olarak Tour of Türkiye’de 2014 ve 2015 yıllarında Yeşil Mayo’yu kazanan Cavendish’in TUR’da 11 etap zaferi bulunuyor.

Reklam

Britanyalı pedalın bu sezonki bir diğer büyük hedefi ise Tour de France’da yeni bir rekora imza atmak. Cavendish, Tour de France’da eğer bir etap daha kazanırsa en çok etap kazanma rekorunun ortağı olduğu efsane Belçikalı bisikletçi Eddy Merckx’in 34 etap galibiyeti sayısını geçerek, 35 etap galibiyeti ile rekorun yeni ve tek sahibi olacak.

39 yaşındaki Mark Cavendish, çifte rekora koştuğu sezonda hastalığından sonra ilk adımı Türkiye’de atacak.

NETFLIX’te dünyanın en hızlı bisikletçisi Cavendish’in ilham veren belgeseli: Asla Yetmez…

İnişli çıkışlı zorlu yılların konu edildiği samimi ve sürükleyici belgeselde, Cavendish için 2021 yılında Cumhurbaşkanlığı Türkiye Bisiklet Turu’nun dönüm noktası olduğunun altı çiziliyor. 1.159 gün sonra ilk etabını kazanarak küllerinden doğan Mark Cavendish, altıncı kez Cumhurbaşkanlığı Türkiye Bisiklet Turu’na geliyor. Cavendish’i geri dönüş için motive eden, Asla Yetmez belgeselinde de yer alan rekor hedefiyle pelotona dönmesinde etkili isim Astana’nın da baş antrenörü Vasilis Anastopoulos ile birlikte Cavendish, Tour of Türkiye’de hedefe koşacak.

Reklam
Devamını Okuyun

Yaşam

Diz Kireçlenmelerine Karşı Hangi Önlemler Alınabilir?

Yayınlandı

on

Yazan

Radio Mood App

Vücudumuzun tüm yükünü dizlerimiz çekiyor ancak günlük yaşamda yanlış alışkanlıklarımızın da etkisiyle diz sağlığımız son yıllarda alarm veriyor…

Hareketsizlik, diz kaslarımızı güçlendirici egzersizlere günde sadece birkaç dakika bile olsa zaman ayırmamak, topuklu ayakkabı ve fazla kilo derken diz hastalıkları artık sadece yaşlılıkta değil gençlikte de kapıyı çalıyor. Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanları; “Son yıllarda özellikle obezitenin de etkisiyle giderek daha sık karşılaştığımız osteoartrit, diz eklemindeki kıkırdakların aşınması ve yıpranması durumudur. Hastaların çoğunlukla ağrı, şişlik ve hareket kısıtlılığı şikayetleriyle başvurmasına neden olan kireçlenme, tedavi edilmediğinde istirahat anında bile rahatsız eder ve gece uykudan uyandıran ağrılara neden olur” diyor. Diz kireçlenmesine karşı bazı basit uygulamalara dikkat ederek yaşam kalitesini yükseltmenin mümkün olduğunu belirten uzmanlar, diz kireçlenmesine karşı alınması gereken önlemleri ve günlük yaşamda dikkat edilmesi gerekenleri anlattı, önemli uyarılar ve önerilerde bulundu.

· Fazla kilolardan kurtulun!

Reklam

Çağımızın sorunu olan obezite, genel sağlığımızı tehdit ettiği gibi diz sağlığımıza da son derece zarar veriyor. Fazla kilolar gün boyunca diz eklemlerimize binen yükün artmasına neden olarak kıkırdakları yıprandırıp aşındırıyor. Sağlıklı bir diyet ve hareketle fazla kilolardan kurtularak eklemlere binen yükleri azaltabilir ve dizlerinizi koruyabilir, mevcut diz sorunlarınızı hafifletebilirsiniz.

· Diz çevresi kaslarınızı güçlendirici egzersiz yapın!

Günde sadece birkaç dakikanızı ayırarak özellikle diz çevresi kaslarını kuvvetlendirici egzersizler yapmayı ihmal etmeyin. Kıkırdağın kendini yenileme kapasitesi ve kan akışı da bulunmadığı için bu bölgeye yapacağınız güçlendirici egzersizler diz sağlığınıza çok büyük fayda sağlayacaktır. Fırsat bulabilirseniz yüzmek de genel sağlığımız açısından olduğu gibi diz sağlığımızda da son derece önemli bir rol oynuyor.

· Dizlerinizi zorlamayın!

Özellikle merdiven inip çıkmak ve çömelmek, dizlerinizi bükerek yere oturmak diz eklemlerini zorlayarak zarar verebiliyor. Kıkırdağın aşınması neticesinde alttan kemik doku ortaya çıkar ve kemikteki serbest uçlar dizde ağrılara sebep olur. Zaman geçtikçe kemikler arası eklem boşlukları daralır ve kemik kemiğe sürtünmeye başlar. İleri dönemlerde kemiklerde osteofit denilen kemik çıkıntıları ortaya çıkar. Merdiven inip çıkmak, çömelmek ve dizleri bükerek oturmak da rahatsızlığın çok daha ilerlemesine ve şikayetlerin artmasına neden olur. Bu nedenle dizlerinizi zorlayıcı hareketlerden kaçının.

Reklam

· Sıcak/soğuk kompres uygulayın

Dizleriniz fazla aktivitede bulunduğunuz ya da üzerinde fazla durduğunuzda şiştiği zamanlarda bu akut dönemde lokal olarak soğuk kompres uygulayabilirsiniz. İnce bir tülbente havluya ya da kağıt havluya buz torbasını kararak dizinize sarabilir, dizlerinizdeki şişliği ve ağrıyı hafifletebilirsiniz. Herhangi bir akut rahatsızlık olmayan, kronik dönemlerinde ise dizlerinizi rahatlatmak için sıcak su torbası uygulayabilirsiniz.

· Gelişigüzel ağrı kesici kullanmayın

Uzmanılar “Hastaların kendi günlük rutinlerini belirleyip hangi hareketlerin diz ağrısına sebep olduğunu ortaya koymaları ve o hareketleri yapmamaları çok büyük fayda sağlar. Ayrıca ağrıların çok arttığı durumlarda doktora başvurmak ve özellikle arkadaşlarının ağrısına iyi gelmiş hapları (gıda takviyesi, ağrı kesici vb) doktorlarına danışmadan kesinlikle almamak gerekir” diyor.

Reklam

En önemli tedavi; önlemek!

Diz kireçlenmesinin gelişmesini önlemenin, tedavide en önemli basamak olduğunu vurgulayan uzmanlar, şöyle konuşuyor: “Ancak diz kireçlenmesi gelişmiş ise önce doğru tanının konulması önemlidir. Ortopedi hekimi tarafından yapılan muayene ve çekilen grafilerle diz kireçlenmesinin derecesi ortaya konularak hangi tedavinin yapılacağına karar verilmelidir. Diz kireçlenmesinin erken dönemlerinde diz çevresi kaslarını kuvvetlendirici egzersiz, kilo verilmesi ve gerekirse eklem içi yapılacak enjeksiyonlar planlanmalıdır. Orta dönemde ameliyatsız tedaviden artroskopiye hatta kemik düzeltici osteotomilere (kemiğin dizilimi düzletip tekrar tespit etmek) kadar bir çok tedavi seçeneği vardır. İleri evrede ise yapılacak nihai tedavi total diz protezi ameliyatıdır.”

Devamını Okuyun

Yaşam

Ünlü YouTuber Ruhi Çenet’ten Kötü Haber!

Yayınlandı

on

Yazan

Radio Mood App

9 milyon takipçiye sahip olan Ruhi Çenet, hesabının çalındığını duyurdu. Çenet’in kanalına girildiğinde isminin “Ripple” olarak değiştirildiği görüldü…

9 milyona yakın abonesi olan Ruhi Çenet’in Youtube kanalı çalındı. Kanalın ismi Ripple olarak değiştirildi. Ruhi Çenet sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada yayınlanan videolara karşı takipçilerini uyardı.

Kaynak: NLife.

Reklam

Devamını Okuyun
Reklam

En Çok Okunanlar