Bizimle iletişim kur

Köşe Yazıları

Bursa Bülbülü Film Yorumları – Film Nasıl?

Yayınlandı

on

Radio Mood App

Disney +’ın yeni yerli yapımı Bursa Bülbülünü spoilersız yorumlayacağım.

Bursa Bülbülü Yorum

Bursa Bülbülü 80’lerde geçen bir dönem filmi olarak karşımıza çıkıyor. Ata Demirer’in yazdığı, başrolünde yer aldığı ve yine filmlerinde beraber çalışmayı tercih ettiği Hakan Algül’ün yönettiği bir müzikal komedi ve drama filmi. Aslında tümüyle bir komedi filmi olmadığı gibi benim çocukluğumun yani 80’lerin Türk Sinemasındaki filmler gibi bir havası var. Talihsiz bir karakterin şöhret olma ve yırtma mücadelesini komik olaylar ve alttan alta örülen dramatik hikaye ve zaman zaman gözyaşlarıyla izliyorsunuz.

Bursa Bülbülü’nün Artıları

Dönem filmi olarak arka plandaki arbalar dekorlar ve ortam güzel kurgulanmış Ve biz filmi izlerken o dönemin insanlarının ne kadar dürüst olduğunu da izliyoruz. Söz verdikleri zaman bundan dönemeyen insanların olduğu dönemi büyük bir özlemle izledik. Bence bunun günümüzde başta gençler olmak üzere herkese örnek olması gerekiyor. özellikle de esnafa.

Filmin en önemli performansılarından birisi Özge Özacar’a ait. Bence şahane oynamış. Gözleri ile duyguyu, Arzu’nun kalbindeki aşkı, merhameti, Cengiz’e olan inancını çok iyi yansıtmış ve rolünü oynamış.

Reklam

Bir diğer iyi performans Ata Demirer’in bestelediği ve sözlerini yazdığı şarkı ile şarkıları seslendirme performansı. Bu da gayet başarılı. Bu arada tüm albümü buraya tıklayıp dinleyebilirsiniz. Cengiz bir sahnede kendi kendine konuşurkenki repliğinde “hep başkalarını taklit ettin şimdi kendin gibi söyle” diyor ve bu replikten önceki şarkı söyleme şekli ile sonrasındaki söyleme şeklinin farkına mutlaka dikkat edin.

Son önemli performans ise Melek Büyükçınar’a ait. Filmde Özge Özacar şarkılara başarılı bir playback yaparken aslında şarkılarda Ata Demirer’e Melek Büyükçınar çok iyi bir şekilde eşlik ediyor.

Bursa Bülbülü Eksileri

Bülbül ötümlü kanarya ile ilgili skeç bölümleri bir süre sonra zayıflar gibi oluyor. Siz de dikkatle izleyin bakalım bana katılacak mısınız? Bir de Arzu’nun annesinin kızına bazı konularda dayatmada ve telkinlerde bulunması benzeri anneleri 80’lerdeki Türk Filmlerinde çok sık izlemiş birisi olarak benim için aynı sahnenin bilmem kaç yüzüncü tekrarı gibi geldi. Hatta drama da değil zaman zaman rastlarsanız televizyonda da görmüşsünüzdür Tarık Akan Gülşen Bubikoğlu komedi filmlerinde bile Bubikoğlu’nun canlandırdığı karaktere annesi, yakınları hep benzeri telkin ve dayatmalarda bulunuyorlar. Ama Ata Demirer haklı olarak bu konuya o dönemin insanlarının böyle kaygıları vardı o yüzden anne böyle hareket ediyor şeklinde bir açıklama getirse çok da itiraz edemem.

Bir de Ata Demirer televizyondaki skeçlerinde yer alan ve sonradan filmini de çektiği Veteriner Niyazi Gül’ün hayvanlarla haşır neşir halinden vaz geçemiyor. Bu filme de Bülbül ötümlü kanarya, peruk çalan köpek Oscar ve insanları eğlendiren pelikan gibi hayvanları eklemiş.

Bursa Bülbülü Film İncelemesi

Filmde sanki Ata Demirer tıpkı Cengiz gibi içinde kalanları yapmak için yola çıkmış ve yapmış gibi duruyor. Şarkı yazıp bestelemiş, soundtrack’de olsa 12 şarkılık bir albüm yayınlamış durumda ve dönem filmi olmasının avantajını kullanarak Bülent Ersoy, Küçük Emrah ile aynı sahneyi paylaşmış ve Gazinocular Kralı Fahrettin Aslan’ın gazinosunda sahneye çıkmış oluyor. Normalde önceden şarkı söyleyip özel bir sahne performansı sergilediğini biliyorum ama nedense bu film bana daha kişisel bir işmiş gibi bir duygu uyandırdı.

Reklam

Filmin en etkileyici sahnelerinden birisi ise final sahnesi. Biz çocukken açık hava sinemaya giderdik orada da önce aile filmi denilen dramatik ve bol göz yaşı dökülen Türk filmleri izlenir sonra da vurdulu kırdılı denilen Bruce Lee’nin ya da Nick Nolte’nin falan karete, macera filmleri yayınlanırdı. Ben hep o filmi merakla beklerdim. Annem ise ilk filmi izler ikinci de hadi gidiyoruz derdi 🙂 Her neyse annem izlese o da Bursa Bülbülü’nün finalini beğenirdi. Bu sahnede Ata Demirer’in performansı ve Çiçek Pasajındaki alkış sahnesi yine çok dikkatle izlenmesi gereken sahneler.

Bursa Bülbülü Son Yorum

Bursa Bülbülü filmi baştan sona bir stand-up şovu düzeyinde komedi ve 80’lerin Küçük Emrah filmlerindeki kadar drama içermeyen bu ikisini de dengeli ve yerinde kullanan bir film. İçine bol müzik de eklenince başarılı bir film çıkmış. Zaten iki saatlik filmde komedi olan her sahnede gülmekten karnımıza kramp girse ve drama sahnelerinde de mendil ıslatsak baş yapıt olur.

Reklam

Köşe Yazıları

Venedik’te Cinayet Film Yorumu | Kimler İzlemeli?

Yayınlandı

on

Yazan

Radio Mood App

Ünlü polisiye roman yazarı Agatha Christie’nin yine ünlü dedektifi Hercule Poirot’nun sinemadaki yeni macerası Venedik’te Cinayet vizyona girdi peki filmi kimler izlemeli? 

Kenneth Branagh’dan Göz Alıcı Görsellik

Daha önce dört kere gezme fırsatı bulduğum Venedik’i bu kez 1947 yılındaki versiyonuyla görmek de güzeldi. Gerçi film yeni çekildiği için sadece Venedik sokaklarında gezen yerel halkın kıyafetleri kırklı yıllara uygun olarak değiştirince kalan hiçbir şeye dokunmasanız da geçmişin havasını verebiliyorsunuz. Çünkü Venedik sokaklarında, binalarında o günden bugüne çok da büyük değişimler yok gibi.

Gelelim filmin uyarlandığı “Hallowe’en Party” Türkçe ismiyle Elmayı Yılan Isırdı romanına.  Bir Agatha Christie hayranı olsam da tüm romanlarını okuma fırsatım olmamıştı filmin uyarlandığı “Hallowe’en Party” romanı da okumadığım eserlerinden birisi ve Posbıyıklı dedektifimiz Hercule Poirot’u bu kez emeklilik döneminde görüyoruz. Kitapta olmayan ama filmin hikayesi içinde bu kez doğaüstü güçler ruhlar ve ruh çağırma seansı gibi olayları da görüyoruz. Ahiret hayatına ruhlara ve medyumluğa vb inanmayan aslında gerçeğin dışında hiçbir şeye inanmayan ve her olayın ardında muhakkak bir gerekçe arayan ünlü dedektifimiz bu kez sonuca biraz zorlanarak da olsa Türkiye üzerinden gitmeyi başarıyor. Neden Türkiye dedim çünkü Venedik’te Cinayet filminde Türkiye’den bir unsuru hikayeye eklemiş ve gerçekten de çok zekice  ve tam yerinde kullanılmış.

Oscar ödüllü Michelle Yeoh’u görmek güzeldi. Ayrıca Belfast filmini de yönetmiş olan Kenneth Branagh’ın o filmde de çalıştığı Jamie Dornan ile iyi oyunculuk performansı sergilediğini gördüğümüz çocuk oyuncu Jude Hill de filmin dikkat çeken artıları.

Venedik’te Cinayet Filmi İzlenir mi?

Okulların açılması ile birlikte yeni sinema sezonunun da açıldığını söyleyebiliriz. Bu hafta sonu için özellikle Agatha Christie hayranıysanız, polisiye filmleri seviyorsanız ve nostalji tadı yakalamak için Venedik’te Cinayet hafta sonunun en iyi seçimi olarak karşımıza çıkıyor.

Bunun yanı sıra Hercule Poirot’un pos bıyıklarını görmek ve Venedik sokaklarında beyazperdede de olsa gezebilmek gerçekten keyifli olacaktır. Yönetmen Kenneth Branagh filmin kapanış jeneriğinde Venedik’i yukarıdan bize çekerek güzel bir veda ediyor. Venedik’i gökyüzünden izlemek de ayrı bir keyifmiş filmi polisiye ve Agatha Christie severler kaçırmasınlar şimdiden iyi seyirler 

Tolga Yiğit

Reklam

Devamını Okuyun

Köşe Yazıları

Türkiye’de En Çok İzlenen 10 Dizi ve 10 Film (04 – 10 Eylül) | Dijital Platform Top 10

Yayınlandı

on

Yazan

Radio Mood App

(04 – 10 Eylül) haftasında Türkiye’de Dijital Platformlarda En Çok İzlenen filmler ve dizilerin listesini aşağıdaki grafiklerde bulabilirsiniz.

Geçtiğimiz hafta ülkemizde en çok hangi dizi ve filmler izlendi? Dehşetin Yüzü 2 sinemalarda vizyona girerken serinin ilk filmi dijital platformlarda izlendi mi? Ve listeye girebildi mi?

Bakalım sizin izlediğiniz diziler ilk 10’a girebilmiş mi?

 www.justwatch.com’un verilerine göre işte en çok izlenen diziler ve filmler : 

Reklam

Türkiye’de En Çok izlenen 10 Dizi Hangisi (04 – 10 Eylül)

Zaman Çarkı 2. sezonuyla birlikte Prime Videoyu listenin zirvesine çıkardı. Ahsoka ikinci sıraya düşerken 3. sırada Netflix’in manga uyarlaması One Piece yer aldı. Ve bu durum Manga’nın anime dizisi içinde olumlu etki yaparak Crunchyroll’da animelerin izlenmesini sağlayarak listeye 4. sıradan giriş yaptı.

Türkiye’de En Çok izlenen 10 Film Hangisi (04 – 10 Eylül)

Devamını Okuyun

Köşe Yazıları

Kaçakçılar Smugglers Filmi Yorumları

Yayınlandı

on

Yazan

Radio Mood App

Güney Kore’de bu yıl çok izlenen film olan Kaçakçılar ülkemizde de vizyonda. Film 70’li yıllarda geçen bir kaçakçılık draması.

Aslında bu filmi izledikten sonra acı acı gülümseyerek şunu fark ettim ki tarihsel süreç içersinde hem Güney Kore hem de Türkiye benzeri olayları yaşamış birbirine uzak coğrafyada olan ama birbirinin neredeyse tıpatıp aynısı iki toplummuş. Gerek film de dinlediğimiz müzikler bana bizim 70’lerdeki müziklerimizi hatırlatırken gerekse de filmdeki olaylar mekanlar ve filmin anlatım dili aynı bizim Ayhan Işık’lı, Belgin Doruk’lu, Kartal Tibet’li filmlerimizi hatırlattı.

Amerikan Pazarı

Hatta sahnelerden birinde Amerikalı askerlerin yanlarında getirdikleri çizme, mont, içki ve sigara gibi ürünleri kaçak olarak ülkeye sokmak için aracılara sattıklarını görüyoruz. O sahne ve öncesinde yaşananlar bana ülkemizde Levi’s mağazalarını bırakın Kot pantolonun olmadığı mavi şeritli paketi olan sigaranın Amerikan üretimi olduğunu ve üzerinde bulunduranlar hakkında ceza işlemi yapıldığı dönemleri hatırlattı. Levi’s 501 modeli bul jean yani kot pantolonun zirvesi olan ve sadece Amerikalı askerlerin İstanbul Fındıklıdaki limana geldiklerinde getirip sattıkları kıyafetlerdi. Çok paran varsa oradaki Amerikan Pazarı isimli yere gider kimisi yasal kimisi kaçak bu giysilerden alırdın. Ahhh ne günler ama 🙂

Filmin başrollerinde yer alan oyuncuların Suça İtilen Çocuklar veya Evrenler Savaşı (Oegye+in 1bu) gibi yapımlarını dijital platformlarda izlediyseniz ya da Ji Chang-wook, Lee Jong-Suk hayranıysanız bu filme o beklentiyle gelmeyin. Çünkü film iyi bir 70’ler filmi.

Reklam

Film tam 70’lerdeki sinema tarzını da bire bir yansıtan bir anlatım diline sahip bir suç draması. Filmin 2 saat 10 dakikalık süresini dört parça olarak bölersem : ilk yarım saat dramatik bir hikaye açılışı ile geçerken ikinci yarım saat biraz tempo düşüyor orada sabırlı olursanız üçüncü yarım saatte artık karmaşanın başladığını hatta Guy Ritchie filmlerinde olduğu gibi oyun içinde oyun olan sahneleri görüyorsunuz. Ve son yarım saate giriş yaparken John Wick filmlerindeki aksiyon dövüş sahnelerini aratmayan harika bir otel içi dövüş sahnesini izleyerek filmin finaline doğru heyecanla ve merakla ilerliyorsunuz. Dalgıçlık yapan ve kendi ayakları üzerinde durmaya çalışan fakir ve talihsiz kadınların hikayesinin anlatıldığı filmde su altı sahnelerinden bazıları çok keyifliydi.

Kaçakçılar Smugglers Filmi İçin Söz

Daha önce gösterime giren Desibel filmini de ülkemize getiren White Entertainment’ın vizyona soktuğu ve haftanın dikkat çeken iyi yapımlarından birisi olan Kaçakçılar Güney Kore filmlerini sevenler için önümüzdeki dönemde yenilerinin de ülkemizde vizyona girebilmesi adına desteklemek amacıyla da gitmenizde fayda olan bir film.

Ya da farklı bir sinema anlatım dilini izlemek için bu filmi tercih edebilirsiniz. Şimdiden iyi seyirler

Tolga Yiğit

Reklam
Devamını Okuyun

Köşe Yazıları

Dehşetin Yüzü 2 Yorumları | The Nun 2 Spoilersız İnceleme

Yayınlandı

on

Yazan

Radio Mood App

Conjuring (Korku Seansı) evreninin yeni filmi The Nun 2 (Dehşetin Yüzü 2) Jontinik’in ev sahipliğinde Kanyon Paribu Cineverse de gerçekleşti. Ortalıkta dolaşan yüzleri simsiyah olan rahibeler daha filme girmeden bizleri neyin beklediğini gösterdi.

Korku Seansı filminin yönetmeni James Wan, Peter Safran ile yapımcı koltuğuna otururken yönetmen koltuğuna bu sefer evrenin diğer filmleri olan La Llorona (Lanetli Gözyaşları) ve Conjuring: Made me do it (Korku Seansı: Bana Bunu Şeytan Yaptırdı) in de yönetmenliğini yapmış Michael Chaves oturdu. Başrollerini Bonnie Aarons, Taissa Farmiga ve Jonas Bloquet yinelerken onlara Storm Reid, Anna Popplewell ve Katelyn Rose Downey eşlik etti.

Film The Nun’da yaşanan olayların üstünden 4 yıl geçmiş ve Rahibe Irine baska bir yerde rahibelik yaparken bir yandan da yaşadığı travmaları atlatmaya çalışır. Fakat bu sırada çevresinde yaşanan garip ölümler ve olaylar dehşetin sona ermediği ile ilgili söylentiler yayar. İblisin geri dönmesini araştıran Rahibe Irine iblisin daha güçlenmiş haliyle karşı karşıya kalmasını konu alıyor.

Film Nasıldı?

İlk filmin ardından 5 yıl geçmesine rağmen oyuncuların sanki devam ediyormuş edası ile oynaması beni aşırı mutlu etti. Diğer filmlerin aksine çok az scary jump taktiği kullanılması filmin konu bütünlüğüne girmesine olanak sağlamış. Dediğim gibi filmde scary jump az kullanıldığı için filmde korku sahnesi yerine gerilim sahnesi daha çoktu. Hele bazı sahneler vardı bile bile gerdi bizi. Salon mu soğuktu yoksa ben mi korktum pek anlayamadım ama bazı noktalarda tüylerim diken diken oldu diyebilirim. Üç filmdir iblisin yaşattığı dehşeti izledik, bu sefer iblisin nereden geldiğini ve neden bu dehşeti yaşattığını bize bu sefer net bir şekilde anlatıyor.

Filmde kendini kaldığı yerden devam eden başroller ve onlara sırıtmayan oyunculukları ile gerilimi hissettiren oyuncular izlerken beni mest etti. 1970’li yıllarda geçen filmin tema, kostüm ve kullanılan eşyalara bakıldığında sizi filmin gectigi yıllara otomatik olarak ışınlıyor. Filme tek film olarak bakıldığında vasat bir iş gibi gözüksede seri filmi olarak bakıldığında evrenin kolonlarından birini oluşturan başarılı geçiş filmi olarak yorumlanabilir.

The Nun2 (Dehşetin Yüzü 2) 08.09 tarihinde sinemalarda. Conjuring evreninin sevenleri ve meraklılarının keyif alacağı bir yapım olmuş kaçırmayın diyoruz.

Evrenin devamı için önemli bir after credits bulunduran bir sonu var özel sahneyi izlemeden asla salonları terk etmeyin. Filmin fragmanını sizler için ekledim şimdiden iyi seyirler.

Reklam
Devamını Okuyun

En Çok Okunanlar