Bizimle iletişim kur

Yaşam

Deprem Anında Yapılması Gerekenler

Yayınlandı

on

Radio Mood App

Deprem Önlemleri

DEPREM ANINDA BİNA İÇERİSİNDEYSENİZ

-Sabitlenmemiş dolap, raf, pencere vb. eşyalardan uzak durulmalıdır.

-Varsa sağlam sandalyelerle desteklenmiş masa altına veya dolgun ve hacimli koltuk, kanepe, içi dolu sandık gibi koruma sağlayabilecek eşya yanına çömelerek hayat üçgeni oluşturulmalıdır. 

-Baş iki el arasına alınarak veya bir koruyucu (yastık, kitap vb) malzeme ile korunmalıdır. Sarsıntı geçene kadar bu pozisyonda beklenmelidir. 

-Güvenli bir yer bulup, diz üstü ÇÖK, Başını ve enseni koruyacak şekilde KAPAN, Düşmemek için sabit bir yere TUTUN

Reklam

Merdivenlere ya da çıkışlara doğru koşulmamalıdır. 

-Balkona çıkılmamalıdır. 

-Balkonlardan ya da pencerelerden aşağıya atlanmamalıdır. 

-Kesinlikle asansör kullanılmamalıdır. 

-Telefonlar acil durum ve yangınları bildirmek dışında kullanılmamalıdır. 

Reklam

-Kibrit, çakmak yakılmamalı, elektrik düğmelerine dokunulmamalıdır. 

-Tekerlekli sandalyede isek tekerlekler kilitlenerek baş ve boyun korumaya alınmalıdır. 

-Mutfak, imalathane, laboratuvar gibi iş aletlerinin bulunduğu yerlerde; ocak, fırın ve bu gibi cihazlar kapatılmalı, dökülebilecek malzeme ve maddelerden uzaklaşılmalıdır. 

-Sarsıntı geçtikten sonra elektrik, gaz ve su vanalarını kapatılmalı, soba ve ısıtıcılar söndürülmelidir. 

-Diğer güvenlik önlemleri alınarak gerekli olan eşya ve malzemeler alınarak bina daha önce tespit edilen yoldan derhal terk edilip toplanma bölgesine gidilmelidir. 

Reklam

-Okulda sınıfta ya da büroda ise sağlam sıra, masa altlarında veya yanında; koridorda ise duvarın yanına hayat üçgeni oluşturacak şekilde ÇÖK-KAPAN-TUTUN hareketi ile baş ve boyun korunmalıdır. 

-Pencerelerden ve camdan yapılmış eşyalardan uzak durulmalıdır.   

DEPREM ANINDA AÇIK ALANDAYSANIZ

Enerji hatları ve direklerinden, ağaçlardan, diğer binalardan ve duvar diplerinden uzaklaşılmalıdır. Açık arazide çömelerek etraftan gelen tehlikelere karşı hazırlıklı olunmalıdır. 

Toprak kayması olabilecek, taş veya kaya düşebilecek yamaç altlarında bulunulmamalıdır. Böyle bir ortamda bulunuluyorsa seri şekilde güvenli bir ortama geçilmelidir. 

Reklam

-Binalardan düşebilecek baca, cam kırıkları ve sıvalara karşı tedbirli olunmalıdır. 

-Toprak altındaki kanalizasyon, elektrik ve gaz hatlarından gelecek tehlikelere karşı dikkatli olunmalıdır. 

-Deniz kıyısından uzaklaşılmalıdır. 

DEPREM ANINDA ARAÇ KULLANIYORSANIZ

Sarsıntı sırasında karayolunda seyir halindeyseniz;
– Bulunduğunuz yer güvenli ise; yolu kapatmadan sağa yanaşıp durulmalıdır. Kontak anahtarı yerinde bırakılıp, pencereler kapalı olarak araç içerisinde beklenmelidir. Sarsıntı durduktan sonra açık alanlara gidilmelidir.
– Araç meskun mahallerde ya da güvenli bir yerde değilse (ağaç ya da enerji hatları veya direklerinin yanında, köprü üstünde vb.); durdurulmalı, kontak anahtarı üzerinde bırakılarak terk edilmeli ve trafikten uzak açık alanlara gidilmelidir. 

Reklam

Sarsıntı sırasında bir tünelin içindeyseniz ve çıkışa yakın değilseniz; 

Araç durdurulup aşağıya inilmeli ve yanına yan yatarak ayaklar karına çekilip, ellerle baş ve boyun korunmalıdır. (ÇÖK-KAPAN-TUTUN) 

Kapalı bir otoparkta iseniz; araç dışına çıkılıp, yanına yan yatarak, ellerle baş ve boyun korunmalıdır. Yukarıdan düşebilecek tavan, tünel gibi büyük kitleler aracı belki ezecek ama yok etmeyecektir. Araç içinde olduğunuz takdirde, aracın üzerine düşen bir parça ile aracın içinde ezilebilirsiniz. 

METRODA VEYA DİĞER TOPLU TAŞIMA ARAÇLARINDAYSANIZ

Gerekmedikçe, kesinlikle metro ve trenden inilmemelidir. Elektriğe kapılabilirsiniz veya diğer hattan gelen başka bir metro yada tren size çarpabilir. 

Reklam

-Sarsıntı bitinceye kadar metro ya da trenin içinde, sıkıca tutturulmuş askı, korkuluk veya herhangi bir yere tutunmalı, metro veya tren personeli tarafından verilen talimatlara uyulmalıdır. 

Kaynak : AFAD

Devamını Okuyun
Reklam
Yorum gezintisi

Yorum yazabilmek için giriş yapın Giriş

Yorum Yaz

Yaşam

Bisikletin Yaşayan Efsanesi Mark Cavendish, 59. Cumhurbaşkanlığı Türkiye Bisiklet Turu’na Rekor Kırmak İçin Geliyor

Yayınlandı

on

Yazan

Radio Mood App

Mark Cavendish, kariyerinin son rekorlarını kırmak için ilk adımı 59.Cumhurbaşkanlığı Türkiye Bisiklet Turu ile atıyor…

Bisikletin yaşayan efsanesi Mark Cavendish, Cumhurbaşkanlığı Türkiye Bisiklet Turu’nda Andre Griepel ile paylaştığı TUR’da en çok etap kazanan bisikletçi olma rekorunu eline geçirmek için geliyor.

Yarışın en iyi sprinteri olarak Tour of Türkiye’de 2014 ve 2015 yıllarında Yeşil Mayo’yu kazanan Cavendish’in TUR’da 11 etap zaferi bulunuyor.

Reklam

Britanyalı pedalın bu sezonki bir diğer büyük hedefi ise Tour de France’da yeni bir rekora imza atmak. Cavendish, Tour de France’da eğer bir etap daha kazanırsa en çok etap kazanma rekorunun ortağı olduğu efsane Belçikalı bisikletçi Eddy Merckx’in 34 etap galibiyeti sayısını geçerek, 35 etap galibiyeti ile rekorun yeni ve tek sahibi olacak.

39 yaşındaki Mark Cavendish, çifte rekora koştuğu sezonda hastalığından sonra ilk adımı Türkiye’de atacak.

NETFLIX’te dünyanın en hızlı bisikletçisi Cavendish’in ilham veren belgeseli: Asla Yetmez…

İnişli çıkışlı zorlu yılların konu edildiği samimi ve sürükleyici belgeselde, Cavendish için 2021 yılında Cumhurbaşkanlığı Türkiye Bisiklet Turu’nun dönüm noktası olduğunun altı çiziliyor. 1.159 gün sonra ilk etabını kazanarak küllerinden doğan Mark Cavendish, altıncı kez Cumhurbaşkanlığı Türkiye Bisiklet Turu’na geliyor. Cavendish’i geri dönüş için motive eden, Asla Yetmez belgeselinde de yer alan rekor hedefiyle pelotona dönmesinde etkili isim Astana’nın da baş antrenörü Vasilis Anastopoulos ile birlikte Cavendish, Tour of Türkiye’de hedefe koşacak.

Reklam
Devamını Okuyun

Yaşam

Diz Kireçlenmelerine Karşı Hangi Önlemler Alınabilir?

Yayınlandı

on

Yazan

Radio Mood App

Vücudumuzun tüm yükünü dizlerimiz çekiyor ancak günlük yaşamda yanlış alışkanlıklarımızın da etkisiyle diz sağlığımız son yıllarda alarm veriyor…

Hareketsizlik, diz kaslarımızı güçlendirici egzersizlere günde sadece birkaç dakika bile olsa zaman ayırmamak, topuklu ayakkabı ve fazla kilo derken diz hastalıkları artık sadece yaşlılıkta değil gençlikte de kapıyı çalıyor. Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanları; “Son yıllarda özellikle obezitenin de etkisiyle giderek daha sık karşılaştığımız osteoartrit, diz eklemindeki kıkırdakların aşınması ve yıpranması durumudur. Hastaların çoğunlukla ağrı, şişlik ve hareket kısıtlılığı şikayetleriyle başvurmasına neden olan kireçlenme, tedavi edilmediğinde istirahat anında bile rahatsız eder ve gece uykudan uyandıran ağrılara neden olur” diyor. Diz kireçlenmesine karşı bazı basit uygulamalara dikkat ederek yaşam kalitesini yükseltmenin mümkün olduğunu belirten uzmanlar, diz kireçlenmesine karşı alınması gereken önlemleri ve günlük yaşamda dikkat edilmesi gerekenleri anlattı, önemli uyarılar ve önerilerde bulundu.

· Fazla kilolardan kurtulun!

Reklam

Çağımızın sorunu olan obezite, genel sağlığımızı tehdit ettiği gibi diz sağlığımıza da son derece zarar veriyor. Fazla kilolar gün boyunca diz eklemlerimize binen yükün artmasına neden olarak kıkırdakları yıprandırıp aşındırıyor. Sağlıklı bir diyet ve hareketle fazla kilolardan kurtularak eklemlere binen yükleri azaltabilir ve dizlerinizi koruyabilir, mevcut diz sorunlarınızı hafifletebilirsiniz.

· Diz çevresi kaslarınızı güçlendirici egzersiz yapın!

Günde sadece birkaç dakikanızı ayırarak özellikle diz çevresi kaslarını kuvvetlendirici egzersizler yapmayı ihmal etmeyin. Kıkırdağın kendini yenileme kapasitesi ve kan akışı da bulunmadığı için bu bölgeye yapacağınız güçlendirici egzersizler diz sağlığınıza çok büyük fayda sağlayacaktır. Fırsat bulabilirseniz yüzmek de genel sağlığımız açısından olduğu gibi diz sağlığımızda da son derece önemli bir rol oynuyor.

· Dizlerinizi zorlamayın!

Özellikle merdiven inip çıkmak ve çömelmek, dizlerinizi bükerek yere oturmak diz eklemlerini zorlayarak zarar verebiliyor. Kıkırdağın aşınması neticesinde alttan kemik doku ortaya çıkar ve kemikteki serbest uçlar dizde ağrılara sebep olur. Zaman geçtikçe kemikler arası eklem boşlukları daralır ve kemik kemiğe sürtünmeye başlar. İleri dönemlerde kemiklerde osteofit denilen kemik çıkıntıları ortaya çıkar. Merdiven inip çıkmak, çömelmek ve dizleri bükerek oturmak da rahatsızlığın çok daha ilerlemesine ve şikayetlerin artmasına neden olur. Bu nedenle dizlerinizi zorlayıcı hareketlerden kaçının.

Reklam

· Sıcak/soğuk kompres uygulayın

Dizleriniz fazla aktivitede bulunduğunuz ya da üzerinde fazla durduğunuzda şiştiği zamanlarda bu akut dönemde lokal olarak soğuk kompres uygulayabilirsiniz. İnce bir tülbente havluya ya da kağıt havluya buz torbasını kararak dizinize sarabilir, dizlerinizdeki şişliği ve ağrıyı hafifletebilirsiniz. Herhangi bir akut rahatsızlık olmayan, kronik dönemlerinde ise dizlerinizi rahatlatmak için sıcak su torbası uygulayabilirsiniz.

· Gelişigüzel ağrı kesici kullanmayın

Uzmanılar “Hastaların kendi günlük rutinlerini belirleyip hangi hareketlerin diz ağrısına sebep olduğunu ortaya koymaları ve o hareketleri yapmamaları çok büyük fayda sağlar. Ayrıca ağrıların çok arttığı durumlarda doktora başvurmak ve özellikle arkadaşlarının ağrısına iyi gelmiş hapları (gıda takviyesi, ağrı kesici vb) doktorlarına danışmadan kesinlikle almamak gerekir” diyor.

Reklam

En önemli tedavi; önlemek!

Diz kireçlenmesinin gelişmesini önlemenin, tedavide en önemli basamak olduğunu vurgulayan uzmanlar, şöyle konuşuyor: “Ancak diz kireçlenmesi gelişmiş ise önce doğru tanının konulması önemlidir. Ortopedi hekimi tarafından yapılan muayene ve çekilen grafilerle diz kireçlenmesinin derecesi ortaya konularak hangi tedavinin yapılacağına karar verilmelidir. Diz kireçlenmesinin erken dönemlerinde diz çevresi kaslarını kuvvetlendirici egzersiz, kilo verilmesi ve gerekirse eklem içi yapılacak enjeksiyonlar planlanmalıdır. Orta dönemde ameliyatsız tedaviden artroskopiye hatta kemik düzeltici osteotomilere (kemiğin dizilimi düzletip tekrar tespit etmek) kadar bir çok tedavi seçeneği vardır. İleri evrede ise yapılacak nihai tedavi total diz protezi ameliyatıdır.”

Devamını Okuyun

Yaşam

Ünlü YouTuber Ruhi Çenet’ten Kötü Haber!

Yayınlandı

on

Yazan

Radio Mood App

9 milyon takipçiye sahip olan Ruhi Çenet, hesabının çalındığını duyurdu. Çenet’in kanalına girildiğinde isminin “Ripple” olarak değiştirildiği görüldü…

9 milyona yakın abonesi olan Ruhi Çenet’in Youtube kanalı çalındı. Kanalın ismi Ripple olarak değiştirildi. Ruhi Çenet sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada yayınlanan videolara karşı takipçilerini uyardı.

Kaynak: NLife.

Reklam

Devamını Okuyun

Yaşam

Bahar Yorgunluğuna Karşı Alınması Gereken Önlemler Nelerdir?

Yayınlandı

on

Yazan

Radio Mood App

Halsizlik, mutsuzluk, dikkat eksikliği, kas veya eklem ağrıları gibi yakınmalarınız var mı? Gece saatlerce uyumanıza rağmen sabahları yataktan kalkmakta güçlük çekiyor musunuz? Bu sorunlar size tanıdık geliyorsa, nedeni yaşam kalitemizi oldukça düşürebilen ‘bahar yorgunluğu’ olabilir…

Bahar yorgunluğu genellikle kışın sona erip baharın gelmesiyle ortaya çıkan bir durum. Vücudumuz kış aylarında azalan gün ışığına ve düşen sıcaklıklara uyum sağlamak için enerji harcıyor. Bahar geldiğinde günlerin uzaması ve hava sıcaklıklarının artmasıyla birlikte vücut bu değişime uyum sağlamakta zorlanabiliyor. Beslenme ve Diyet Uzmanları, bunun sonucunda bahar yorgunluğu sorunu yaşanabileceğine işaret ederek, “Bahar yorgunluğunun başlıca nedenleri arasında; düzensiz uyku alışkanlıkları, beslenme düzenindeki değişiklikler ve mevsim geçişlerine bağlı olarak vücuttaki hormon seviyelerindeki dalgalanmalar yer alır. Sağlıklı beslenmek, bol su içmek ve düzenli egzersiz yapmak gibi önlemler alınarak baharı enerjik geçirmek mümkündür. Bahar yorgunluğuna karşı özellikle beslenme alışkanlıklarına dikkat edilmesi son derece önemlidir” diyor. Uzmanlar, baharı enerjik geçirmek için beslenme ve sıvı tüketimiyle ilgili dikkat etmeniz gereken 10 kuralı anlattı; önemli öneriler ve uyarılarda bulundu.

Güne mutlaka kahvaltı ile başlayın

Reklam

Dengeli bir kahvaltı güne enerjik başlamaya yardımcı oluyor ve gün boyunca enerji seviyelerini koruyor. Uzmanlar, “Bahar yorgunluğuyla mücadele etmek için kahvaltıda protein, karbonhidrat ve sağlıklı yağ içeren bir kombinasyon tercih edilmelidir” diyor.

Dengeli ve çeşitli beslenin

Bahar yorgunluğu genellikle vücudun vitamin ve mineral eksikliğinden kaynaklanıyor. Dengeli ve çeşitli besin gruplarından yeterli miktarda beslenmek vücudu bu dönemde güçlendiriyor ve enerji seviyelerini yükseltiyor. Dolayısıyla günlük menüde sağlıklı protein kaynaklarına (örneğin tavuk, balık, tofu), lif açısından zengin tam tahıllı gıdalara (örneğin esmer pirinç, tam buğday ekmeği), antioksidan bakımından zengin meyve ve sebzelere (örneğin ıspanak, çilek, brokoli) ve sağlıklı yağlara (örneğin avokado, badem, zeytinyağı) yer vermek önem taşıyor. Bu besin gruplarının her biri vücudun ihtiyacı olan farklı besin öğelerini sağlıyor. Protein kaynakları kas ve dokuların yenilenmesine yardımcı olurken, lifli tam tahıllar sindirimi düzenliyor ve uzun süre tok kalmanıza yardımcı oluyor. Antioksidanlar vücudu serbest radikallerin zararlı etkilerinden korurken, sağlıklı yağlar beyin fonksiyonlarını destekliyor ve enerji seviyelerini artırıyor.

Öğün atlamayın

Düzenli aralıklarla beslenmek kan şekerinin dengelenmesine ve enerji seviyelerinin stabil kalmasına yardımcı oluyor. Özellikle sabah kahvaltısı metabolizmayı hızlandırıyor ve enerjinin gün boyunca sürmesini sağlıyor.

Reklam

Antioksidandan zengin besinler tüketin

Bahar yorgunluğu genellikle vücudun oksidatif stresle başa çıkma yeteneğini azaltıyor. Antioksidanlar, serbest radikallerle savaşarak hücresel hasarı önlüyor ve bağışıklık sistemini destekliyor. Bu sayede bahar yorgunluğunun etkilerini azaltabiliyor. Yeşil çay ve beyaz çay gibi antioksidan içeren içecekler bu dönemde vücudu destekliyor.

Su miktarını artırın

Baharda enerjinizi yükseltmek için günde 2 – 2.5 litre su içmeye özen gösterin. Zira bahar aylarında artan sıcaklıklar ve terleme, vücudun su ihtiyacını artırıyor. Uzmanlar, “Yeterli miktarda su içmek vücudu nemli tutar, sindirimi destekler ve enerji seviyelerini yükseltir” diyor.

Düşük glisemik indeksli besinler önemli

Reklam

Tam buğday ekmek, kinoa ve mercimek gibi düşük glisemik indeksli besinler kan şekerinin dengeli bir şekilde yükselmesini sağlıyor ve enerji seviyelerini daha uzun süre stabil tutuyor. Bu işlevleri de bahar yorgunluğunun etkilerini azaltarak daha istikrarlı bir enerjiye katkıda bulunuyor.

Doymamış yağları tercih edin

Omega-3 yağ asitleri beyin fonksiyonlarını destekliyor ve zihinsel enerjiyi artırıyor. Balık gibi omega-3 bakımından zengin besinlerin tüketilmesi bahar yorgunluğuyla mücadelede yardımcı olabiliyor.

Kafein ve şeker içeren içeceklerden kaçının

Kafein ve şeker içeren içecekler kısa süreli enerji artışlarına neden olabiliyor, ancak ardından düşüş yaşatabiliyor. Uzmanlar; “Dolayısıyla bu içeceklerin tüketimini azaltmak veya sınırlamak daha istikrarlı bir enerji seviyesi sağlayarak bahar yorgunluğunun etkilerini azaltabilir” bilgisini veriyor.

Reklam

Tuz tüketimini kısıtlayın

Yüksek tuz tüketimi su tutulumuna yol açarak enerji seviyelerini düşürebiliyor. Bu tablo da bahar yorgunluğunun etkilerini artırabiliyor. Tuz tüketimini azaltmak vücudun su dengesini koruyarak enerji seviyelerini daha dengeli tutabiliyor.

Uykusuz kalmayın

Bahar yorgunluğuyla mücadelede düzenli ve yeterli uyumak önem taşıyor. Yeterli uyku vücudun yenilenmesine ve enerji depolarının dolmasına katkı sağlıyor.

Reklam
Devamını Okuyun
Reklam

En Çok Okunanlar