Bizimle iletişim kur

Teknoloji

Fin Fotoğrafçı Hirvonen’den Geceleri En İyi Kareleri Yakalamak İsteyenlere Tavsiyeler

Bahar müjdesinin geciktikçe geciktiği soğuk, gri, bol yağışlı hatta zaman zaman karlı bir mart ayında hepimizin sosyal ağları kar, kış ve gece fotoğraflarıyla dolmaya devam ediyor. Peki, havanın ışıl ışıl parlamadığı günlerde bir Akdeniz ülkesinde kış fotoğrafı nasıl çekilir? Geceleri en iyi fotoğraflar nasıl çekilir? Bu soruların ve daha fazlasının yanıtını Finlandiya’nın başkenti Helsinki’de yaşayan Canon Marka Elçisi ve vahşi doğa fotoğrafçısı Valtteri Hirvonen veriyor.

Yayınlandı

on

Radio Mood App

Kış aylarında uzun geceleri ve kuzey ışıklarıyla ünlü Finlandiya’da yaşayan ünlü Fin fotoğrafçı Valtteri Hirvonen, günün 16 saatinden fazlasını karanlıkta geçirdiği uzun bir kışı daha yavaşça geride bırakmanın tatlı heyecanını yaşıyor. Canon Marka Elçileri arasında yer alan Hirvonen, fotoğraf çekerken yaşanan her olumsuz koşulu çalışmalarında yeni denemeler yapmak için bir fırsat olarak değerlendirdiğini ifade ediyor. Lensini gece gökyüzüne çevirerek ve gökyüzü fotoğrafçılığı kurallarını esneterek nasıl hem güzel hem de özgün fotoğraflar elde edilebileceğini fotoğraf severler ile paylaşıyor.

Elinizdeki donanım ve cihazları en doğru yer ve zamanda kullanın!

Gece fotoğrafçılığında donanım en önemli konulardan bir tanesi olarak ön plana çıkıyor. Gece gökyüzünü çekmek çok fazla donanım ve deneyim gerektirmiyor. Bugün giriş seviyesi cihazlarla bile iyi gece fotoğrafları çekmek mümkün. Amatör gökyüzü fotoğrafçılarının elinin altında bulunan donanım ve cihazlarla fotoğraf çekmelerine yardımcı olabilmek için genelde hangi şartlar altında hangi donanımları kullanacaklarını bilmeleri gerekiyor. “Tam manuel kontrol özelliğine sahip olan bir fotoğraf makinesi ile geniş diyafram açıklığına sahip olan bir lensinizin olması iyi kareler yakalamak için yeterli olacaktır” diyen Hirvonen, elde çekilen fotoğraflar ile tripod kullanılarak çekilen uzun pozlu çekimler arasındaki sonuçların farklı görünebileceğini, ancak daha sanatsal yaklaşımlar benimsemek için bunun büyük bir yaratıcı potansiyeli ortaya çıkaracağını da ekliyor. 

Gece fotoğrafçılığında ilk adım dolunay fotoğrafları olmamalı!

Canon marka elçisi Valtteri Hirvonen’nin gece fotoğrafçılığı hakkında yaşadığı deneyimlere bakmak için fotoğraf severleri kendi kadrajına bakmaya davet ediyor. Gece fotoğrafçılığına nasıl başladığını anlatan ve aynı zamanda gece fotoğrafçılığına ilişkin tüyolar veren Hirvonen, Kuzey’in uzun gecelerinin pandemiyle birleşmesinin onu gece fotoğrafları çekmeye yönelttiğini anlatıyor. Hirvonen, şöyle diyor: “Finlandiya’da yılın neredeyse yarısını karanlıkta geçiriyorum, bu yüzden kış aylarında kişisel zamanımda fotoğraf çekmeye devam etmenin bir yolunu bulmak istedim. Ayrıca diğer tüm fotoğrafçılar gibi, pandemi başladığından beri, erişebildiğimiz alanlarda çektiğimiz fotoğraflarla yaratıcı çalışmalar yürütmenin yollarını bulmak zorunda kaldım. Bu durum bana gece gökyüzünü çekmem için ilham verdi. Bir yandan da şanslı olduğumu düşünüyorum çünkü Finlandiya bunun için mükemmel bir yer. Yıldızların harika bir şekilde görülebildiği çok sayıda orman ve yüksek noktalar var, bu yüzden hepsi gayet doğal bir şekilde bir araya geldi.” 

Ayrıca başlangıç için yıldızlar veya Samanyolu’nun çekimi kolay ve ilginç kareler vadettiğini anlatan Hirvonen, özellikle fotoğrafa yeni başlayanların dolunay fotoğrafı çekmeye meraklı olduğunu ancak Dolunay zamanı veya ay çok parlak olduğunda ayı fotoğraflamanın oldukça zor olduğunu ve hayal kırıklığı yaratabileceğini ifade ediyor. Hirvonen, ay fotoğrafı çekmek isteyenlerin işe koyulmadan önce ayın hangi evrede olduğunu kontrol etmesi gerektiği konusunda uyarıyor. 

Gece fotoğrafçılığında olmazsa olmazımız: Tripod

Gece fotoğraf çekerken en önemli detaylardan biri de tripod kullanımıdır. Fotoğraf makinesinin sarsılması çok güzel karelerin kaçmasına neden olabilir. Fotoğraf makineniz bir tripodun üzerindeyken temel hareket riski, pozlamayı başlatmak için deklanşör düğmesine bastığınız andır. Fotoğraf makinesine dokunduğunuzda hafif bir sarsıntı olabilir. Bu sarsıntının durması bir iki saniye sürebilir ve birkaç saniyelik veya daha uzun süreli pozlamayı etkileyebilir. 

Dikkat dağıtan ışık kaynaklarından kaçamıyorsanız onları da kapsayın!

Gece fotoğrafçılığında bir diğer önemli nokta ise ışık seviyelerinin ayarlanması olacaktır. Bir fotoğrafın olmazsa olmazı ışık seviyesinin düşük olduğu gece fotoğraflarında başarıya ulaşmak için ISO değerini artırarak fotoğraf makinenizin dijital sensörünü ışığa daha duyarlı hale getirebilirsiniz. Ayrıca sensöre ulaşan ışık miktarını artırmak için geniş lensli diyaframlarla çekim yapabilirsiniz. Ancak muhtemelen doğru pozlamayı elde edebilmek için daha uzun enstantane hızları kullanmanız gerekecek. Fin fotoğrafçı bu konuda “Normalde dikkat dağıtan ışık kaynaklarından uzak durmanız önerilir ancak bir şehirde veya çok fazla ışık kirliliği olan bir yerde yaşıyorsanız, ilginç ve yaratıcı sonuçlar alabilmek için bunları da çekiminize dahil edebilirsiniz” diyor. Kendi fotoğraflarında ışık kirliliği, manzarayı kapatan bulutlar vb kadraja giren tüm unsurları kapsamaya çalıştığını ve sevdiği tarzda, turuncudan siyaha güzel renk geçişleri yaratarak zaman zaman bunları avantaja çevirip fotoğraflarına sanatsal yaratıcı dokunuşlar yaptığını kaydediyor. 

Kışın Gece Fotoğrafçılığı

Karlarla kaplı, beyazlar içinde renkli anları yakalamak, bir karganın karda oynayışını izlemek ya da bir sporcunun kayakla atlayışını izlemek herkes için heyecanlı anlar yaratıyor. Harika kış atmosferinde her anı pozlamak ve yakalamaksa ayrı bir maharet istiyor. Hele ki kış gecelerinde gördüğümüz güzellikleri fotoğraf karelerine yansıtabilmek ayrıca zorlaşıyor. Kışın mükemmel bir fotoğraf çekmek için seçtiğiniz mekan ve zaman önemlidir. Zaman olarak gün doğumu ve gün batımı genelde fotoğraf çekmek için harika ışık koşulları sunar. Dağdaki hava koşullarını öngörmek zordur ve koşullar hızla değişir. Dağda mükemmel kareler yakalamak isteyen fotoğrafçıların dağa mümkün olan en erken saatte gitmesini tavsiye eden Hirvonen, bu sayede mükemmel ışık koşullarının oluştuğu o anlar için çoktan yerini almış ve hazırlıklarını tamamlamış olmanın fotoğrafçıların faydasına olacağını vurguluyor. Kuzey Işıklarını çekmenin ona gece fotoğrafçılığında muhteşem ve adrenalin dolu bir tecrübe yaşattığını anlatan Hirvonen, şöyle devam ediyor: “Kuzey Işıklarını birkaç kez gördüm ama buna rağmen bunlar bana her zaman şaşırtıcı ve eğlenceli bir deneyim yaşatıyor. Her şey çok hızlı gerçekleşiyor, çekim yapmak için koşuşturuyorsunuz çünkü ışıklar saniyeler içinde kaybolabiliyor. Üstelik görüntülerin nasıl çıkacağını asla bilmiyorsunuz ve her defasında farklı renkler elde ediyorsunuz. Karanlıkta çekim yaptığımızdan, kör çekim yapıyoruz. Bu yüzden en iyisi, normalde çıplak gözle göremeyeceğiniz görüntüler oluşturmak. Uzun pozları sadece bir fotoğraf makinesiyle çekebilirsiniz (ve diğer makine özelliklerinden yararlanabilirsiniz) ve bu anları büyülü kılan da bu, sonuç her zaman bir sürpriz! Her yerden gökyüzü fotoğrafları çekebilirsiniz. Şüphesiz her mekanın avantajlı ve dezavantajlı yönleri olacak. Örneğin, güneye yakın yerlerde yaşıyorsanız, gecenin çökme saatleri daha tutarlıdır ve bu size tüm yıl boyunca çekim yapma özgürlüğü sunar.” 

Devamını Okuyun
Reklam

Teknoloji

Razer’in Tanıttığı “GAIADEX” Nasıl Bir Yapay Zeka Destekli Değerlendirme Modeli?

Yayınlandı

on

Yazan

Radio Mood App

Razer, COP29 etkinlikleri kapsamında yapay zeka destekli yaşam döngüsü değerlendirme modeli GAIADEX’i tanıttı. GAIADEX, sürdürülebilirlik süreçlerini hızlandırarak ürünlerin çevresel etkisini analiz etmeyi kolaylaştırıyor. Bu model, uluslararası standartlara uygun raporlarla şeffaflığı artırmayı ve sürdürülebilir uygulamaları teşvik etmeyi hedefliyor.

Razer, COP29’da sürdürülebilirlik alanında önemli bir adım olan yapay zeka destekli yaşam döngüsü değerlendirme modeli GAIADEX’i tanıttı. GAIADEX, ürünlerin tasarımından imhasına kadar çevresel etkilerini analiz eden süreçleri hızlandırarak, uluslararası standartlara uygun, detaylı raporlar sunuyor. GE HealthCare ve Maybank gibi sektör liderleriyle yürütülen pilot projelerle hayata geçen GAIADEX, sürdürülebilirlik süreçlerinde maliyetleri düşürürken, süreçleri daha şeffaf ve erişilebilir hale getiriyor.

Birçok marka, kendi geliştirdiği LCA çerçevelerini kullanarak birbirinden farklı yöntemler ve standartlar oluşturuyor. Bu durum, ürünler arasında anlamlı karşılaştırmalar yapılmasını zorlaştırırken, tüketici güvenini zedeliyor ve düzenleyici denetimi karmaşık hale getiriyor. GAIADEX, uluslararası ISO 14040/14044 standartlarına ve EPD International’ın ürün kategorisi kurallarına (PCR) uygun bir çerçeve sunarak bu eksiklikleri gidermeyi hedefliyor.

GAIADEX modeli, sürdürülebilirlik alanında karşılaşılan en büyük zorluklardan birini çözerek, LCA süreçlerini manuel işlemlerden arındırıyor ve otomatik hale getiriyor. Kullanıcılar, ürünlerinin bileşenlerini (Bill-of-Materials, BOM) sisteme yükleyerek, yalnızca 5 dakika içinde detaylı LCA raporlarına ulaşabiliyor. Bu raporlar, uluslararası standartlarla uyumlu olduğu gibi bağımsız doğrulama süreçleri için de uygun bir temel sunuyor.

GAIADEX’in öne çıkan özellikleri arasında; hız, erişilebilirlik ve şeffaflık yer alıyor. Geleneksel yöntemlerle aylar süren süreçleri saniyeler içinde tamamlayan GAIADEX, kullanıcılarına büyük bir zaman tasarrufu sağlıyor. Ayrıca, danışmanlık hizmetleriyle ortalama 40 bin dolar maliyetle alınabilecek kapsamlı raporların, bu platform sayesinde çok daha uygun maliyetlerle elde edilmesine olanak tanıyor. GAIADEX’in bir diğer önemli avantajı ise şeffaflık. Tüm analizlerin bağımsız üçüncü taraflarca doğrulanabilir olması ve sonuçların uluslararası veri tabanlarında yayımlanması, markaların tüketici güvenini artırmasına katkı sağlıyor.

GAIADEX’in sektördeki etkisini kanıtlamak için GE HealthCare ve Maybank ile çeşitli pilot projeler gerçekleştirildi. GE HealthCare, Singapur’daki Tamir ve Mühendislik Merkezi’nde GAIADEX platformunu kullanarak Vscan ürün ailesinin çevresel ayak izini analiz etti. Bu çalışma, sürdürülebilir inovasyonu teşvik etmekle kalmayıp süreçlerin sadeleşmesini ve maliyetlerin düşürülmesini de sağladı. GE HealthCare, 2030 yılına kadar tüm ürünlerini Çevresel Ürün Beyanı (EPD) standartlarına uygun hale getirme hedefini açıkladı.

Maybank Grup Sürdürülebilirlik Direktörü Shahril Azuar Jimin, GAIADEX’in karbon hedeflerini finansal performans göstergelerine dahil etmeyi kolaylaştırdığını ifade etti. Banka, bu platform aracılığıyla müşterilerini daha iddialı karbon azaltma hedefleri belirlemeye teşvik ederken çevresel hesap verebilirliği artırmayı hedefliyor.

Ekolojik Etiketleme ve Doğrulama Süreci

GAIADEX, bağımsız doğrulayıcılarla entegre çalışarak resmi ekolojik etiketlerin düzenlenmesini kolaylaştırıyor. Örneğin, Razer’ın Basilisk fare ürünü için hazırladığı Çevresel Ürün Beyanı (EPD), UL Solutions tarafından doğrulandı ve UL SPOT veri tabanında yayımlandı. Bu süreç, bilimsel doğrulukla desteklenen şeffaf bir veri paylaşımını mümkün kılıyor.

Sürdürülebilirliğe Katkı

GAIADEX, sürdürülebilirlik hedeflerini kolaylaştıran ve işletmelerin rekabet gücünü artıran bir araç olarak dikkat çekiyor. Küçük girişimlerden büyük çok uluslu şirketlere kadar her ölçekte işletme, bu platformu kullanarak sürdürülebilirlik süreçlerini hızlandırabilir, maliyetleri düşürebilir ve çevresel sorumluluklarını daha verimli bir şekilde yerine getirebilir.

Devamını Okuyun

Teknoloji

iPhone Gemini mobil uygulaması, aralarında Türkçenin de olduğu pek çok dilde kullanıma açıldı

Google’ın yapay zeka dünyasında yepyeni bir çağ başlatan yapay zeka destekli kişisel asistan Gemini, artık iPhone kullanıcıları için özel olarak geliştirilmiş mobil uygulamasıyla aralarında Türkiye’nin de olduğu pek çok bölgede App Store’da ücretsiz olarak erişime açıldı.

Yayınlandı

on

Yazan

Radio Mood App

Metin, görüntü, ses, video ve kodlama dilleri gibi pek çok farklı veri türünü anlama ve birleştirme becerisine sahip çok modlu bir model olan Gemini, iPhone kullanıcılarına özel geliştirilmiş bir deneyim sunan yeni Gemini uygulamasını App Store’da kullanıma sundu. iOS işletim sisteminde Google uygulaması veya bir web tarayıcısı üzerinden erişilebilen yapay zeka destekli kişisel asistan Gemini, şimdi aralarında Türkçenin de olduğu dil ve bölgelerde özel mobil uygulamasıyla daha sade ve akıcı bir kullanım sunuyor. Mobil uygulama, kullanıcılarının yaratıcılık ve verimliliği artıran özelliklere kolayca erişmesini sağlıyor.

Gemini Live ile sohbet deneyimi

Kullanıcıların Gemini ile konuşarak anında yanıtlar alabileceği, bilgi arayışlarını daha hızlı ve doğal bir şekilde gerçekleştirebildikleri ve geçtiğimiz günlerde Türkiye’de kullanıma sunulan Gemini Live, artık iPhone’larda da kullanılabiliyor. 

Gemini Live ile sorular sorabilir, bir konu hakkında beyin fırtınası yapabilir ya da yeni bir konuda fikir alışverişi yapabilirsiniz. Örneğin, yaklaşan bir mülakata hazırlanmak, bir şehirde yapılacak etkinlikler hakkında tavsiye almak ya da yaratıcı fikirler üzerinde beyin fırtınası yapmak için Gemini Live’dan yararlanmak mümkün. Ayrıca, 10 farklı ses seçeneği ile Gemini’ın sesini kişiselleştirebilirsiniz. Gemini Live, şu an için 10’dan fazla dilde mevcut ve yakında daha fazla dil seçeneği eklenecek.

Imagen 3 ile görsel oluşturabilirsiniz

Gemini’ın metinden   görsel oluşturan görsel üretim modeli  Imagen 3,   yaratıcılığı besliyor, görsel dünyanın kapılarını aralıyor.  Imagen 3’ün çeşitli stillerde oluşturduğu görsellerle hayal gücünün sınırlarını zorlayan çalışmalar yapılabiliyor.

Google Uygulamaları Gemini’da 

Gemini, Google uygulamalarıyla sorunsuz bir şekilde entegre olarak günlük işlerinizde size yardımcı oluyor. Gmail, YouTube, Google Maps, Takvim gibi günlük hayatta sıkça kullanılan Google uygulamalarından bilgileri tek bir sohbette görüntülemek mümkün.

Devamını Okuyun

Teknoloji

Razer USB 4 Dock ile Oyun Alanları Güçleniyor

Dünya genelinde oyuncu ekipmanlarının öncüsü olan Razer, PC ekipmanları konusundaki gücünü Razer USB 4 Dock ile tekrardan hatırlatıyor. Üstün performans için tasarlanan bu cihaz, yoğun oyun ve çalışma süreçlerinde yüksek hızlı veri aktarımını ve çift ekran kullanımını bir arada sunuyor. 

Yayınlandı

on

Yazan

Radio Mood App

Razer’ın Dizüstü Bilgisayarlar ve Aksesuarlar Yöneticisi Travis Furst konuyla ilgili “Yüksek performanslı güç istasyonu konusunda yepyeni bir seviyeye ulaşıyoruz, Razer USB 4 Dock hem oyunculara hem de profesyonellere, dizüstü bilgisayara tek bir kablo ile son derece hızlı veri aktarımı ve çift monitör destekli 4K ekran çıkışı sunuyor.” dedi.

Yüksek Hızda Bağlantı

En yeni USB 4 özelliklerine sahip olan Razer USB 4 Dock, USB 3.0 standartlarının sekiz katı olan 40 Gb/s’ye kadar aktarım hızı sunuyor. Bu hız fareler, klavyeler, kulaklıklar ve yayın aksesuarları gibi cihazların en yüksek performansta çalışmasına olanak veriyor. Ayrıca USB-C portu 100W’a kadar güç dağıtımını destekleyerek dizüstü bilgisayarların şarjının oyun veya yoğun çalışma süreleri boyunca yeterli kalmasını sağlıyor.

Değişen teknoloji dünyasına uyum sağlayan Razer USB 4 Dock, HDMI 2.1, DisplayPort 1.4, USB A, USB C ve çeşitli boyutlardaki SD kartları destekleyen bağlantı noktaları ile kablosuz cihazlara olan güvenilirliği artıran ve olası kesintileri azaltan 2.4GHz bağlantısını da içeriyor. Üzerindeki bağımsız güç düğmesi sayesinde cihazlar, PC bağlantısı olmadan şarj edilebiliyor. 

Çift Monitör Desteği

Razer USB 4 Dock, bir monitör için 4K 120Hz hızlı görüntü çıkışını desteklerken, ikinci bir 4K monitörü 60Hz’de çalıştırabiliyor. Bu özellik yüksek çözünürlüklü akıcı oyun deneyimini sağlarken, diğer işleri yapabilmek için ek bir monitörü de kullanabilme imkânı veriyor. Alüminyum kasası ve siyah veya Merkür beyazı seçenekleriyle Razer USB 4 Dock, herhangi bir kurulumu, yüksek performanslı bir oyun ve çalışma alanına dönüştürüyor.

Tek bir kablo ile dizüstü bilgisayar ve çevre birimlerine güç veren Razer USB 4 Dock, oyun ve çalışma çözümlerine yeni bir boyut kazandırarak Razer’ın hem oyuncular hem de profesyoneller için yenilikçi teknolojide liderliğini bir kez daha kanıtlıyor.

Devamını Okuyun

Teknoloji

OPPO’dan Reno11 FS Ödüllü Şampiyonlar Ligi Çekilişi Ne Zaman Başlıyor?

Yayınlandı

on

Yazan

Radio Mood App

OPPO, UEFA Şampiyonlar Ligi’ne ait dört sembolik andaki futbolcuların yer aldığı, ödüllü bir çekiliş düzenliyor. Futbol tutkunları ve OPPO severleri buluşturan bu çekilişin katılım koşulları ve ilgili detaylar OPPO’nun resmi Instagram sayfasından duyurulacak. Başvuru sonrası koşulları yerine getirenler arasından yapılacak çekilişte 3 katılımcı OPPO Reno11 FS kazanacak…

OPPO, futbol tutkunlarını ve OPPO severleri UEFA Şampiyonlar Ligi’nin sembolik anlarının yer aldığı bir çekilişe davet ediyor. Marka, Şampiyonlar Ligi’ne damgasını vurmuş final anlarının görsellerindeki kahramanlarını AI Silgi teknolojisi ile silecek ve takipçilerine OPPO Türkiye Instagram sayfasından “bunlar kim” diye soracak. Silinen oyuncuların kim olduğunu tahmin etmek isteyenlerin de katılabileceği çekilişe, @oppoturkiye resmi Instagram hesabını takip eden ve iki arkadaşını etiketleyenler katılma hakkı kazanacaklar. Katılım koşullarını yerine getiren katılımcılar arasından yapılacak çekilişte kazanan 3 kişiye OPPO Reno11 FS hediye edilecek.

Kampanya detayları

OPPO, UEFA Şampiyonlar Ligi’nden bazı final maçlarında yer alan kahramanları AI silgi teknolojisi ile silerek takipçilerine sunacak. Koşulları yerine getirenler OPPO’nun Instagram hesabında yer alan link üzerinden forma yönlendirilecek. Formu dolduran katılımcılar OPPO Reno11 FS çekilişine katılacaklar.

2-9 Kasım tarihleri arasında başvuruların alındığı çekiliş, 13 Kasım’da gerçekleştirilecek. Kazananlar yine OPPO Türkiye’nin resmi Instagram hesabından 15 Kasım tarihinde açıklanacak.

Büyük ödül OPPO Reno11 FS

OPPO Reno11 FS şık tasarımı, yapay zeka özellikleri ve olağanüstü dayanıklığı ile öne çıkıyor. OPPO, popüler Reno Serisi’nin oldukça şık ve erişilebilir bir AI telefonu olan Reno11 FS’i Türkiye’de geçtiğimiz günlerde satışa sundu. Yepyeni Kozmos Halka Tasarımı, dinamik Işık Halesi ve 120Hz Akıllı Adaptif Ekran ile donatılan Reno11 FS, sağlam yapısı ve şık tasarımıyla dikkat çekiyor. OPPO Reno11 FS, AI Portre Uzmanı, AI Silgi, GenAI teknolojisini kullanan AI Stüdyo ve AI Akıllı Görüntü Montajı 2.0 gibi gelişmiş AI özellikleriyle fotoğrafçılıkta yaratıcılığa öncülük ediyor. Qualcomm® Snapdragon™ 685 4G Mobil Platformu ile yüksek performans için güçlendirilen Reno11 FS, AI LinkBoost sayesinde gelişmiş bağlantı sağlıyor.

Devamını Okuyun
Reklam

En Çok Okunanlar