Bizimle iletişim kur

Teknoloji

Fin Fotoğrafçı Hirvonen’den Geceleri En İyi Kareleri Yakalamak İsteyenlere Tavsiyeler

Bahar müjdesinin geciktikçe geciktiği soğuk, gri, bol yağışlı hatta zaman zaman karlı bir mart ayında hepimizin sosyal ağları kar, kış ve gece fotoğraflarıyla dolmaya devam ediyor. Peki, havanın ışıl ışıl parlamadığı günlerde bir Akdeniz ülkesinde kış fotoğrafı nasıl çekilir? Geceleri en iyi fotoğraflar nasıl çekilir? Bu soruların ve daha fazlasının yanıtını Finlandiya’nın başkenti Helsinki’de yaşayan Canon Marka Elçisi ve vahşi doğa fotoğrafçısı Valtteri Hirvonen veriyor.

Yayınlandı

on

Behzat C Banner

Kış aylarında uzun geceleri ve kuzey ışıklarıyla ünlü Finlandiya’da yaşayan ünlü Fin fotoğrafçı Valtteri Hirvonen, günün 16 saatinden fazlasını karanlıkta geçirdiği uzun bir kışı daha yavaşça geride bırakmanın tatlı heyecanını yaşıyor. Canon Marka Elçileri arasında yer alan Hirvonen, fotoğraf çekerken yaşanan her olumsuz koşulu çalışmalarında yeni denemeler yapmak için bir fırsat olarak değerlendirdiğini ifade ediyor. Lensini gece gökyüzüne çevirerek ve gökyüzü fotoğrafçılığı kurallarını esneterek nasıl hem güzel hem de özgün fotoğraflar elde edilebileceğini fotoğraf severler ile paylaşıyor.

Elinizdeki donanım ve cihazları en doğru yer ve zamanda kullanın!

Gece fotoğrafçılığında donanım en önemli konulardan bir tanesi olarak ön plana çıkıyor. Gece gökyüzünü çekmek çok fazla donanım ve deneyim gerektirmiyor. Bugün giriş seviyesi cihazlarla bile iyi gece fotoğrafları çekmek mümkün. Amatör gökyüzü fotoğrafçılarının elinin altında bulunan donanım ve cihazlarla fotoğraf çekmelerine yardımcı olabilmek için genelde hangi şartlar altında hangi donanımları kullanacaklarını bilmeleri gerekiyor. “Tam manuel kontrol özelliğine sahip olan bir fotoğraf makinesi ile geniş diyafram açıklığına sahip olan bir lensinizin olması iyi kareler yakalamak için yeterli olacaktır” diyen Hirvonen, elde çekilen fotoğraflar ile tripod kullanılarak çekilen uzun pozlu çekimler arasındaki sonuçların farklı görünebileceğini, ancak daha sanatsal yaklaşımlar benimsemek için bunun büyük bir yaratıcı potansiyeli ortaya çıkaracağını da ekliyor. 

Gece fotoğrafçılığında ilk adım dolunay fotoğrafları olmamalı!

Reklam

Canon marka elçisi Valtteri Hirvonen’nin gece fotoğrafçılığı hakkında yaşadığı deneyimlere bakmak için fotoğraf severleri kendi kadrajına bakmaya davet ediyor. Gece fotoğrafçılığına nasıl başladığını anlatan ve aynı zamanda gece fotoğrafçılığına ilişkin tüyolar veren Hirvonen, Kuzey’in uzun gecelerinin pandemiyle birleşmesinin onu gece fotoğrafları çekmeye yönelttiğini anlatıyor. Hirvonen, şöyle diyor: “Finlandiya’da yılın neredeyse yarısını karanlıkta geçiriyorum, bu yüzden kış aylarında kişisel zamanımda fotoğraf çekmeye devam etmenin bir yolunu bulmak istedim. Ayrıca diğer tüm fotoğrafçılar gibi, pandemi başladığından beri, erişebildiğimiz alanlarda çektiğimiz fotoğraflarla yaratıcı çalışmalar yürütmenin yollarını bulmak zorunda kaldım. Bu durum bana gece gökyüzünü çekmem için ilham verdi. Bir yandan da şanslı olduğumu düşünüyorum çünkü Finlandiya bunun için mükemmel bir yer. Yıldızların harika bir şekilde görülebildiği çok sayıda orman ve yüksek noktalar var, bu yüzden hepsi gayet doğal bir şekilde bir araya geldi.” 

Ayrıca başlangıç için yıldızlar veya Samanyolu’nun çekimi kolay ve ilginç kareler vadettiğini anlatan Hirvonen, özellikle fotoğrafa yeni başlayanların dolunay fotoğrafı çekmeye meraklı olduğunu ancak Dolunay zamanı veya ay çok parlak olduğunda ayı fotoğraflamanın oldukça zor olduğunu ve hayal kırıklığı yaratabileceğini ifade ediyor. Hirvonen, ay fotoğrafı çekmek isteyenlerin işe koyulmadan önce ayın hangi evrede olduğunu kontrol etmesi gerektiği konusunda uyarıyor. 

Gece fotoğrafçılığında olmazsa olmazımız: Tripod

Gece fotoğraf çekerken en önemli detaylardan biri de tripod kullanımıdır. Fotoğraf makinesinin sarsılması çok güzel karelerin kaçmasına neden olabilir. Fotoğraf makineniz bir tripodun üzerindeyken temel hareket riski, pozlamayı başlatmak için deklanşör düğmesine bastığınız andır. Fotoğraf makinesine dokunduğunuzda hafif bir sarsıntı olabilir. Bu sarsıntının durması bir iki saniye sürebilir ve birkaç saniyelik veya daha uzun süreli pozlamayı etkileyebilir. 

Dikkat dağıtan ışık kaynaklarından kaçamıyorsanız onları da kapsayın!

Gece fotoğrafçılığında bir diğer önemli nokta ise ışık seviyelerinin ayarlanması olacaktır. Bir fotoğrafın olmazsa olmazı ışık seviyesinin düşük olduğu gece fotoğraflarında başarıya ulaşmak için ISO değerini artırarak fotoğraf makinenizin dijital sensörünü ışığa daha duyarlı hale getirebilirsiniz. Ayrıca sensöre ulaşan ışık miktarını artırmak için geniş lensli diyaframlarla çekim yapabilirsiniz. Ancak muhtemelen doğru pozlamayı elde edebilmek için daha uzun enstantane hızları kullanmanız gerekecek. Fin fotoğrafçı bu konuda “Normalde dikkat dağıtan ışık kaynaklarından uzak durmanız önerilir ancak bir şehirde veya çok fazla ışık kirliliği olan bir yerde yaşıyorsanız, ilginç ve yaratıcı sonuçlar alabilmek için bunları da çekiminize dahil edebilirsiniz” diyor. Kendi fotoğraflarında ışık kirliliği, manzarayı kapatan bulutlar vb kadraja giren tüm unsurları kapsamaya çalıştığını ve sevdiği tarzda, turuncudan siyaha güzel renk geçişleri yaratarak zaman zaman bunları avantaja çevirip fotoğraflarına sanatsal yaratıcı dokunuşlar yaptığını kaydediyor. 

Reklam

Kışın Gece Fotoğrafçılığı

Karlarla kaplı, beyazlar içinde renkli anları yakalamak, bir karganın karda oynayışını izlemek ya da bir sporcunun kayakla atlayışını izlemek herkes için heyecanlı anlar yaratıyor. Harika kış atmosferinde her anı pozlamak ve yakalamaksa ayrı bir maharet istiyor. Hele ki kış gecelerinde gördüğümüz güzellikleri fotoğraf karelerine yansıtabilmek ayrıca zorlaşıyor. Kışın mükemmel bir fotoğraf çekmek için seçtiğiniz mekan ve zaman önemlidir. Zaman olarak gün doğumu ve gün batımı genelde fotoğraf çekmek için harika ışık koşulları sunar. Dağdaki hava koşullarını öngörmek zordur ve koşullar hızla değişir. Dağda mükemmel kareler yakalamak isteyen fotoğrafçıların dağa mümkün olan en erken saatte gitmesini tavsiye eden Hirvonen, bu sayede mükemmel ışık koşullarının oluştuğu o anlar için çoktan yerini almış ve hazırlıklarını tamamlamış olmanın fotoğrafçıların faydasına olacağını vurguluyor. Kuzey Işıklarını çekmenin ona gece fotoğrafçılığında muhteşem ve adrenalin dolu bir tecrübe yaşattığını anlatan Hirvonen, şöyle devam ediyor: “Kuzey Işıklarını birkaç kez gördüm ama buna rağmen bunlar bana her zaman şaşırtıcı ve eğlenceli bir deneyim yaşatıyor. Her şey çok hızlı gerçekleşiyor, çekim yapmak için koşuşturuyorsunuz çünkü ışıklar saniyeler içinde kaybolabiliyor. Üstelik görüntülerin nasıl çıkacağını asla bilmiyorsunuz ve her defasında farklı renkler elde ediyorsunuz. Karanlıkta çekim yaptığımızdan, kör çekim yapıyoruz. Bu yüzden en iyisi, normalde çıplak gözle göremeyeceğiniz görüntüler oluşturmak. Uzun pozları sadece bir fotoğraf makinesiyle çekebilirsiniz (ve diğer makine özelliklerinden yararlanabilirsiniz) ve bu anları büyülü kılan da bu, sonuç her zaman bir sürpriz! Her yerden gökyüzü fotoğrafları çekebilirsiniz. Şüphesiz her mekanın avantajlı ve dezavantajlı yönleri olacak. Örneğin, güneye yakın yerlerde yaşıyorsanız, gecenin çökme saatleri daha tutarlıdır ve bu size tüm yıl boyunca çekim yapma özgürlüğü sunar.” 

Devamını Okuyun
Reklam

Teknoloji

Acer, Yeni Swift Edge 16 Modelini Duyurdu

Yayınlandı

on

Yazan

Behzat C Banner

Acer, donanımlarından yüksek bilgi işlem kapasitesi, üretkenlik ve taşınabilirlik isteyen dinamik profesyoneller için özel olarak tasarlanan yenilenmiş Acer Swift Edge 16 (SFE16-43) dizüstü bilgisayarını duyurdu. Yeni nesil performans ve görseller için AMD Ryzen™ 7040 Serisi işlemciler[1] ve AMD Radeon™ 780M’ye kadar grafik kartlarıyla güçlendirilen son derece hafif dizüstü bilgisayar, belirli işlemcilere sahip modellerde AMD Ryzen™ AI özelliği sayesinde günümüzün yapay zeka taleplerini ve daha fazlasını kolayca karşılayabiliyor.

Swift Edge 16, 120 Hz’lik yükseltilmiş yenileme hızına ve yüzde 100 DCI-P3 renk gamı desteğine sahip 16 inçlik 3,2K OLED ekranıyla gerçeğe yakın renkler ve görüntüler sunuyor. Wi-Fi 7[1] uyumlu olan ve Windows 11 işletim sistemiyle birlikte gelen dizüstü bilgisayar, Microsoft Pluton ve bir dizi akıllı özellik sayesinde kullanıcıların hızlı kablosuz ağlara bağlanabilmelerini ve özel verilerini güvence altına alabilmelerini sağlıyor.

Görsel Olarak Çarpıcı Tasarım ve Ekran

Acer Swift Edge 16, göz alıcı tasarımı ve renkli ekran özellikleriyle dikkatleri üzerine çekmeyi başarıyor. Ultra ince ve hafif magnezyum alaşımlı kasası yalnızca 12,95 mm kalınlığında ve yalnızca 1,23 kg ağırlığında olan cihazın tasarımını şık olivin siyahı dış yüzeyi tamamlıyor. Kullanıcılar, 120 Hz yenileme hızı, yüzde 100 DCI-P3 renk gamı desteği ve 0,2 ms tepki süresine sahip 16 inç 3,2K OLED paneliyle (3200 x 2000) sinema kalitesinde görüntülerin keyfini çıkarıyor. 1.000.000:1 kontrast oranı, 500 nit maksimum parlaklık ve VESA DisplayHDR™ True Black 500 sertifikasyonunu bir araya getiren OLED dizüstü bilgisayar, kullanıcıların hassas ve yüksek kontrastlı renklerin keyfine varmasını sağlıyor. TÜV Rheinland Eyesafe® sertifikalı ekran, uzun süreli kullanımlarda daha fazla konfor için mavi ışığa maruz kalmayı azaltmaya yardımcı oluyor.

Reklam

Yapay Zeka Gücü ile Optimize Edilmiş Performans ve Güvenlik

Swift Edge 16, yüksek performans ve dizüstü bilgisayarın prize takılı olmadığında daha uzun süre çalışmasını sağlayan güç verimliliği için en yeni AMD Ryzen™ 7040 Serisi işlemcilerden[1] yararlanırken, sürükleyici görseller için AMD Radeon™ 780M’ye kadar grafik kartlarını içeriyor. Belirli işlemcilere sahip modellerde AMD Ryzen AI özelliğine sahip olan bu özel motor, görüntülü görüşmeler için gerçek zamanlı video kalitesi iyileştirmeleri gibi yeni yapay zeka deneyimlerini beraberinde getiriyor. Varsayılan olarak etkin olan yerleşik Microsoft Pluton güvenlik işlemcisi sayesinde Switch Edge 16, karmaşık saldırılara karşı savunmaya yardımcı olmak için ek koruma sağlarken, Windows Hello’yu destekleyen parmak izi okuyucusu Windows 11 işletim sistemine sahip bilgisayarda kullanıcı kimliğinin biyometrik olarak doğrulanmasına olanak tanıyor.

AMD Ryzen destekli dizüstü bilgisayar ayrıca hızlı veri aktarımı, daha düşük gecikme ve daha hızlı yükleme süresi için 32 GB’a kadar LPDDR5 RAM[1] ve 2 TB’a kadar PCIe Gen 4 SSD depolama[1] ile birlikte geliyor ve gelişmiş fan ve hava girişli klavye tasarımlarına sahip TwinAir soğutma teknolojisi, cihazın tam hızda çalışmasına yardımcı oluyor.

Wi-Fi 7 ile Akıllı Özellikler ve Sorunsuz Bağlantılar

Swift Edge serisinin en son sürümü, 5,8 Gbps’ye kadar yüksek hız, 2 ms’nin altında düşük gecikme süresi ve ayrıca hızlı ve güvenilir kablosuz bağlantılar için çoklu bağlantı özelliği dahil olmak üzere Wi-Fi 7’ye[1] kadar kablosuz ağ teknolojilerini destekliyor. Swift Edge 16 ayrıca genel üretkenliği ve kullanım kolaylığını artırmaya yardımcı olacak bir dizi akıllı özellik içeriyor. Windows Studio Effects desteği sayesinde kullanıcılar, otomatik çerçeveleme, bakış düzeltme ve gelişmiş arka plan bulanıklaştırma özelliklerine sahip 1440p QHD web kamerası ile video konferanslar sırasında kendilerini en iyi şekilde temsil edebiliyor. Web kamerası ayrıca Acer’ın geçici gürültü azaltma teknolojisi (TNR) ve yapay zeka ile gürültü azaltma özellikli Acer PurifiedVoice™ teknolojisini içeriyor. Cihaz ayrıca tam boyutlu bir klavyeye ve iki USB Type-A bağlantı noktası, hızlı şarj ve görüntüleme özelliklerine sahip çift USB 4 Type-C PD 65 W bağlantı noktası, HDMI 2.1 ve bir Micro SD kart okuyucu dahil olmak üzere bir dizi temel bağlantı noktasına sahip.

Reklam

Fiyatlandırma ve Bulunabilirlik

Swift Edge 16 (SFE16-43) Temmuz ayı itibariyle EMEA bölgesinde 1.199 Euro’dan başlayan fiyatlarla satışa sunulacak.

Özellikler, fiyatlar ve bulunabilirlik bölgeye göre değişiklik gösterebilir. Belirli pazarlarda bulunabilirlik, ürün özellikleri ve fiyatlar hakkında daha fazla bilgi edinmek için lütfen www.acer.com adresinden size en yakın Acer ofisi ile iletişime geçin.

Reklam
Devamını Okuyun

Oyun

Acer, Yeni Predator Triton 16 ile Premium Oyun Portföyünü Genişletiyor

Yayınlandı

on

Yazan

Behzat C Banner

Acer, üstün performanslı oyun serisinin en son üyesi olan yeni Predator Triton 16’yı (PT16-51) duyurdu. Oyun ve iş amaçlı bu dizüstü bilgisayar, en yeni 13. Nesil Intel® Core™ işlemciler, NVIDIA GeForce RTX 4070 Dizüstü Bilgisayar GPU’su ve 32 GB’a kadar DDR5 RAM’in yanı sıra her türden oyuncuyu heyecanlandıracak çok sayıda özellikle birlikte geliyor. Hayati bileşenlerin oyun boyunca serin kalmasını sağlamak için dizüstü bilgisayarın üst düzey soğutma sistemi, çift 5. Nesil AeroBlade™ 3D fan, Vortex Flow optimizasyonu ve işlemci yüzeyinde sıvı metal termal gresi bir araya getiriyor ve bunların tamamı ince bir metal kasa tasarımı içinde yer alıyor.

Devrimsel Performans ve Soğutma

Sadece 19,9 mm (0,78 inç) kalınlığındaki şık ve güçlü Predator Triton 16, parlak gümüş yüzeye sahip dikkat çekici sofistike metal kasasıyla oyuncuların kolayca hareket edebilmelerini ve hareket halindeyken dahi oyun oynayabilmelerine olanak tanıyor. Yeni ince dizüstü oyun bilgisayarı, 5,4 GHz maksimum turbo frekansına sahip yeni bir hibrit çekirdek mimarisi tarafından desteklenen 13. Nesil Intel Core i9 işlemciler sayesinde muazzam bir bilgi işlem gücü sunuyor. İşlemci, NVIDIA DLSS 3 ve Max-Q teknolojisi özellikleriyle optimize edilmiş ışın izleme ve genel performans için NVIDIA GeForce RTX 4070 Dizüstü Bilgisayar GPU’su ile uyumlu bir şekilde çalışıyor. 32 GB’a kadar DDR5 5200 MHz bellek ve RAID 0 konfigürasyonunda 2 TB’a kadar PCIe M.2 SSD ile yapılandırılabilen dizüstü bilgisayar, oyunculara daha da fazla performans artışı sunuyor.

Bir aylık Xbox Game Pass Ultimate içeren Predator Triton 16, 16 inç (16:10) WQXGA 2560 x 1600 IPS ekranıyla 500 nit maksimum parlaklık ve ince çerçeveleri içinde 240 Hz yenileme hızıyla etkileyici görsel deneyimler sunuyor. Ayrıca DCI-P3 yüzde 100 renk gamı ve NVIDIA Advanced Optimus ve NVIDIA G-SYNC desteği ile akıcı ve canlı görüntüler sunarak görsel açıdan en zorlu oyunların tüm canlılığını yansıtıyor.

Reklam

Özel olarak tasarlanmış 5. Nesil AeroBlade™ 3D metal fanlara sahip çift fanlı bir sisteme sahip olan dizüstü bilgisayar, oyuncuların mücadeleye hazır olmalarına yardımcı olmak için en gelişmiş termal özelliklerden yararlanıyor. Predator Triton 16, Acer’ın iç bileşenleri serin tutmak için özel ısı boruları ve egzoz deliklerinden oluşan Vortex Flow teknolojisi ile sınırları daha da zorlarken, işlemci yüzeyindeki sıvı metal termal gres, cihazın en yüksek performansta çalışmasını sağlamak için ısının daha iyi yayılmasını sağlıyor.

Eksiksiz Bağlantı ve Kontrol

Oyuncular, özel PredatorSense yardımcı uygulamasında klavyenin tuş bazında RGB aydınlatması, kullanıcı arayüzü, yönetim kontrol sistemleri ve daha fazlası üzerinde sorunsuz özelleştirmeye olanak tanıyan PredatorSense™ tuşu ile tam kontrol sahibi oluyor. Windows 11 işletim sistemine sahip Predator Triton 16, Intel® Killer™ DoubleShot™ Pro (E2600+Wi-Fi 6E 1675i), iki adet USB 3.2 Gen 2 bağlantı noktası, HDMI 2.1, Thunderbolt™ 4 özellikli Type-C USB bağlantı noktası ve Micro SD™ kart okuyucu gibi çok sayıda işlevsel bağlantı noktasıyla birlikte geliyor. Son olarak, Windows Hello destekli parmak izi okuyucusu ek koruma ve erişilebilirlik sağlıyor.

Fiyatlandırma ve Bulunabilirlik

Predator Triton 16 (PT16-51) EMEA bölgesinde Eylül ayından itibaren 2.299 Euro’dan başlayan fiyatlarla satışa sunulacak.

Reklam

Özellikler, fiyatlar ve bulunabilirlik bölgeye göre değişiklik gösterebilir. Belirli pazarlarda bulunabilirlik, ürün özellikleri ve fiyatlar hakkında daha fazla bilgi edinmek için lütfen www.acer.com adresinden size en yakın Acer ofisi ile iletişime geçin.

Devamını Okuyun

Teknoloji

Twitter’da En Çok Takip Edilen 10 Kişi Kim?

Yayınlandı

on

Yazan

Behzat C Banner

Twitter’da en çok takip edilen kişinin tam 139 milyon takipçisi var…

Twitter, tam 16 yılı aşkın bir süredir yayın yapan bir sosyal medya kuruluşu.

Popüler sosyal medya uygulaması Mart 2006’da Jack Dorsey, Noah Glass, Biz Stone ve Evan Williams tarafından oluşturuldu ve aynı yılın Temmuz ayında resmi olarak kullanıma sunuldu.

Elon Musk, Ekim 2022’de Twitter’ı yaklaşık 44 milyar dolara satın aldı.

Reklam

Elon’un CEO olarak istifa ettiği haberlerinin ortasında, Twitter’ın en çok takip edilen ilk 10 hesabına göz atıyoruz.

İşte o 10 hesap:

10- Lady Gaga: 84.579.189 Takipçi

09- Donald Trump: 87.064.829 Takipçi

08- Hindistan Başbakanı Narendra Modi: 88.583.921 Takipçi

07- Taylor Swift: 92.766.833 Takipçi

Reklam

06- Cristiano Ronaldo: 108.559.528 Takipçi

05- Katy Perry: 108.046.935 Takipçi

04- Rihanna: 108.374.765 Takipçi

03- Justin Bieber: 112.840.003 Takipçi

02- Barack Obama: 132.685.347 Takipçi

Reklam

01- Elon Musk: 139.393.317 Takipçi

Devamını Okuyun

Teknoloji

ASUS’dan Yeni Saat VivoWatch 5 AERO ve Özellikleri

Yayınlandı

on

Yazan

Behzat C Banner

Dünyanın tek dokunuşla nabız dolaşım süresi ve kanda oksijen seviyesi ölçen ilk akıllı bilekliği

ÖNEMLİ NOKTALAR

  • Dünyanın tek dokunuşla nabız dolaşım süresi ve kanda oksijen seviyesi ölçen ilk akıllı bilekliği. 
  • Yerleşik fotopletismogram (PPG) ve elektrokardiyogram (PPG) sensörleri gün içinde sürekli olarak ölçüm yapıyor.
  • Ekrandaki sensöre 20-25 saniye dokunarak gerçek zamanlı ölçüm alınabiliyor.
  • Hassas bir şekilde nabız dolaşım süresi, nabız oksimetresi (SpO2), kalp atış hızı ölçebilen ürün ayrıca stres ve uyku takibi de yapabiliyor.

ASUS, dünyanın tek dokunuşla nabız dolaşım süresi ve kanda oksijen seviyesi ölçen ilk akıllı bilekliği olan VivoWatch 5 AERO’yu duyurdu. VivoWatch 5 AERO’daki yerleşik fotopletismogram (PPG) ve elektrokardiyogram (ECG) sensörleri kullanıcının değerlerini gün boyunca kontrol ediyor ve elde ettiği verileri ASUS HealthConnect uygulaması ile senkronize ederek sağlık durumu hakkında kapsamlı bir genel bakış oluşturuyor. 

Yerleşik ECG ve PPG sensörleri

ASUS VivoWatch 5 AERO, dünyanın yerleşik mikro elektrik (ECG için) ve optik (PPG için) sensörlere sahip ilk akıllı bilekliği. Kullanıcılar saatte işlevi seçip parmaklarını sensöre yerleştirerek gerçek zamanlı hassas nabız dolaşım süresi ve kanda oksijen seviyesi ölçümleri yapabiliyor. VivoWatch 5 AERO dinlenme, antrenman ve uyku sırasında kalp atış hızını ölçebiliyor ve kullanıcıya stres düzeyi hakkında bilgi verebiliyor. 

Kalp sağlığını etkileyen unsurlardan biri de uyku kalitesi. VivoWatch 5 AERO gece uyku düzenlerini ve horlama seviyesini analiz ederek kullanıcıların ne kadar kaliteli uyuduklarını anlamalarına yardımcı oluyor.

Reklam

Kullanıcılar işaret parmaklarını VivoWatch 5 AERO’nun çift sensörüne 30 saniye yerleştirerek ASUS Healthy Group veri paylaşma özelliğine ayrıntılı bir şekilde kaydedebiliyor. Ayrıca ASUS HealthConnect uygulamasını kullanarak sonuçları doktorlarıyla paylaşabiliyor.[1]

Nabız dolaşım süresi (PTT) ve nabız oksimetresi (SpO2)

Çeşitli takip modları bulunan ASUS VivoWatch 5 AERO’daki grafik ekranda nabız dolaşım süresini görmek mümkün. Bu değer kalbin ve kardiyovasküler sistemin durumunu değerlendirmede kullanılabiliyor. VivoWatch 5 AERO; ECG ve PPG sensörlerinden gelen sinyaller arasındaki zaman farkını ölçerek damarlardaki akış hızını ve kalp atışı sırasında damar duvarlarında oluşan basıncı ölçebiliyor. Gerçek zamanlı PTT ölçümleri işaret parmağını saatin kadranına 20-25 saniye dokundurarak yapılıyor. VivoWatch 5 AERO kadranının arkasındaki sensörler ise her saat otomatik olarak nabız dolaşım süresini ve kandaki oksijen seviyesini, her 10 dakikada bir ise kalp atış hızını ölçüyor. Uyku modundayken ise kalp atış hızı dakikada bir ölçülüyor.

Ek özellikler

ASUS VivoWatch 5 AERO toza dayanıklı olmasının yanı sıra 50 metre derinlikte 5 ATM su basıncına dayanabiliyor. Koşu, koşu bandı, yüzme, yoga ve daha birçok antrenman modu içeriyor. Yerleşik GPS, IC antenler ve G sensörü sayesinde mobil telefon olmadan bile koşu ve yürüyüş rotaları hassas bir şekilde takip edilebiliyor. Diğer kullanışlı özellikler arasında gelen çağrı bildirimi, mesaj uyarıları, hareketsizlik uyarısı, zamanlayıcı, ilaç uyarıları ve daha fazlası bulunuyor. VivoWatch 5 AERO’da değiştirilebilen 16 mm kayış ve manyetik şarj noktası var. Ürün güç tasarrufu modundayken yedi güne kadar pil ömrü sunabiliyor.

ASUS HealthConnect uygulaması

ASUS HealthConnect uygulaması ASUS VivoWatch 5 AERO tarafından toplanan verileri analiz ediyor ve kullanıcılara sağlık durumları hakkında bilgi veriyor. Kullanıcılar bu uygulama üzerinden sağlık verilerini arkadaşlarıyla, aileleriyle ve sağlık profesyonelleriyle paylaşabiliyor. Ayrıca, ASUS HealthConnect bünyesindeki ASUS HealthAI ile kullanıcılar sağlıklı alışkanlıklar ve yöntemler hakkında kişiye özel ipuçları[2] alabiliyor.

Telefonlarına ASUS HealthConnect uygulamasını indiren kullanıcılar ayrıca VivoWatch 5 AERO’yu Bluetooth® bağlantılı uzaktan kamera deklanşörü olarak da kullanabiliyor.

Reklam

Devamını Okuyun
Reklam

Popüler