Bizimle iletişim kur

Yaşam

Google Haritalar’ın En Çok İncelenen Mekanları Belli Oldu – İşte O Mekanlar!

Yayınlandı

on

Radio Mood App

Google Haritalar, 20. yılını kutlarken, dünya çapında en çok incelenen lokasyonları içeren özel listeler hazırladı. Tarihi simgelerden doğal güzelliklere, turistik cazibe merkezlerinden müzelere kadar geniş bir yelpazeyi kapsayan bu listeler, kullanıcıların en çok ilgi gösterdiği, ziyaret etmeyi hayal ettiği veya keşfetmek için detaylarını incelediği yerleri bir araya getiriyor…

Google Haritalar, 20 yıldır kullanıcıların A noktasından B noktasına mümkün olan en kolay şekilde ulaşmalarına, yeni yerler keşfetmelerine ve farklı deneyimler elde edebilmelerine yardımcı oluyor. Google Haritalar, 20 yıldır sadece bir harita olarak kullanılmıyor, aynı zamanda dünyayı keşfetme şeklimizi değiştiren de bir platform haline geldi. Bugün, her ay 2 milyardan fazla kişi Google Haritalar’ı yol tarifi almak, yeni mekanlar keşfetmek, güncel bilgiler edinmek ve deneyimlerini paylaşmak için kullanıyor. Her yıl 500 milyondan fazla kişi Google Haritalar’a yorum, fotoğraf ve puanlama gibi katkılar sağlıyor.

Google Haritalar’ın 20. yılına özel hazırlanan “En çok incelenen 20 lokasyon” listeleri, dünyanın dört bir yanındaki kullanıcıların en çok incelediği yerleri bir araya getirerek, şehirlerin simge noktalarından doğal güzelliklere, tarihi mirastan popüler müzelere kadar geniş bir yelpazeyi kapsayan özel bir keşif rehberi sunuyor. Google’ın her yıl büyük ilgi gören “Yılın Arama Trendleri” listesi gibi, bu liste de insanların en çok merak ettiği ve keşfetmek için incelediği yerleri öne çıkarıyor. Türkiye listelerinde de 15 şehirden toplam 60 farklı lokasyon en çok incelenenler arasına girerken; İstanbul, İzmir, Ankara ve Antalya gibi şehirler, tarihi, kültürel ve doğal alanlarıyla listede en fazla yer bulan şehirler oldu.

Türkiye’nin en çok incelenen mekanları

2024 yılında Google Haritalar’da Türkiye’nin en çok incelenen mekanları, tarih, doğa, kültür ve şehir hayatının iç içe geçtiği noktalar oldu. En çok incelenen 20 lokasyon, “Ziyaret Edilecek Yerler”, “Parklar” ve “Müzeler” olmak üzere üç ana kategoride derlendi. Bu liste, Türkiye’de hem turistlerin hem de yerli keşif meraklılarının Google Haritalar’ı nasıl kullandığını gösteren önemli bir rehber niteliğinde.

“Gezilecek Yerler” kategorisinde listenin başında, Galata Kulesi, Anıtkabir, Yerebatan Sarnıcı, Pamukkale Travertenleri, Side Antik Kenti ve Efes Antik Kenti gibi simge yapılar yer aldı. “Parklar” kategorisinde ise doğaseverlerin en çok merak ettiği noktalar arasında Gülhane Parkı, Emirgan Korusu, Güvenpark ve Saklıkent Milli Parkı öne çıktı. Tarihi ve kültürel mirası keşfetmek isteyenlerin ilgisini çeken “Müzeler” kategorisinde ise Topkapı Sarayı, Mevlana Müzesi, Miniatürk, Göbeklitepe, Rahmi Koç Müzesi ve İstanbul Arkeoloji Müzeleri en çok incelenenler arasında yer aldı.

En Çok İncelenen Ziyaret Edilecek Yerler

01- Galata Kulesi, İstanbul
02- Anıtkabir, Ankara
03- Yerebatan Sarnıcı, İstanbul
04- Pamukkale Travertenleri, Denizli
05- Taksim Meydanı, İstanbul
06- Manavgat Şelalesi, Antalya
07- Side Antik Kenti, Antalya
08- Apollon Tapınağı, Antalya
09- Koza Han, Bursa
10- Düden Şelaleleri, Antalya
11- Pierre Loti Tepesi, İstanbul
12- Efes Antik Kenti, İzmir
13- Çanakkale Şehitler Anıtı, Çanakkale
14- Kemeraltı Çarşısı, İzmir
15- İzmir Tarihi Asansör, İzmir
16- İnkaya Tarihi Çınar Ağacı, Bursa
17- Beyazıt Meydanı, İstanbul
18- Eski Foça Sahili, İzmir
19- Damlataş Mağarası, Antalya
20- Tophane Saat Kulesi, Bursa

En Çok İncelenen Parklar

01- Gülhane Parkı, İstanbul
02- İBB Emirgan Korusu, İstanbul
03- Güvenpark, Ankara
04- Saklıkent Milli Parkı, Antalya
05- Yıldız Parkı, İstanbul
06- Trabzon Meydan Parkı, Trabzon
07- Aşağı Düden Şelalesi, Antalya
08- Gençlik Parkı, Ankara
09- İzmir Kordon Alsancak, İzmir
10- Konya Tropikal Kelebek Bahçesi, Konya
11- Uludağ Milli Parkı, Bursa
12- Kuğulu Park, Ankara
13- Bahçeşehir Göleti, İstanbul
14- Caddebostan Sahili, İstanbul
15- Kültürpark, İzmir
16- Karaalioğlu Parkı, Antalya
17- Kültür Parkı, Bursa
18- Maltepe Sahil Parkları, İstanbul
19- Kyoto Japon Parkı, Konya
20- Beylikdüzü Yaşam Vadisi, İstanbul

En Çok İncelenen Müzeler

01- Topkapı Sarayı Müzesi, İstanbul
02- Mevlana Müzesi, Konya
03- Miniatürk, İstanbul
04- Rahmi M. Koç Müzesi, İstanbul
05- Göbeklitepe, Şanlıurfa
06- Zeugma Mozaik Müzesi, Gaziantep
07- Göreme Açık Hava Müzesi, Nevşehir
08- İstanbul Arkeoloji Müzeleri, İstanbul
09- Efes Arkeoloji Müzesi, İzmir
10- Beylerbeyi Sarayı, İstanbul
11- Harbiye Şelalesi, Hatay
12- Kaymaklı Yeraltı Şehri, Nevşehir
13- Ulucanlar Cezaevi Müzesi, Ankara
14- Atatürk Köşkü, Trabzon
15- Panorama 1453 Tarih Müzesi, İstanbul
16- Anadolu Medeniyetleri Müzesi, Ankara
17- Antalya Arkeoloji Müzesi, Antalya
18- Altınköy Açık Hava Müzesi, Ankara
19- Hierapolis (Pamukkale) Örenyeri, Denizli
20- Bandırma Vapuru, Samsun

Devamını Okuyun
Reklam
Yorum gezintisi

Yorum yazabilmek için giriş yapın Giriş

Yorum Yaz

Yaşam

Avrupa Birliği’nde Ehliyetlere Yaş Sınırı Getiriliyor – Peki Türkiye’de Durum Nedir?

Yayınlandı

on

Yazan

Radio Mood App

Avrupa Birliği (AB), sürüş güvenliğini artırmak amacıyla tarihinde ilk kez ehliyetler için üst yaş sınırı getirmeye hazırlanıyor. İlerleyen yıllarda Türkiye’de de tartışmalara yol açması beklenen düzenleme ile belirlenen yaşı aşmış sürücüler sağlık kontrolünden geçse dahi araç kullanamayacak.

Dünyada her yıl 1.2 milyon kişi trafik kazaları sonucunda hayatını kaybetmekte…

Bu durum çok sayıda ülkenin sürüş güvenliğini sağlamak amacıyla bir dizi yeni uygulamaya başvurmasına zemin hazırlarken, Avrupa Birliği (AB), yaşlı sürücülerin trafikteki payını azaltmak amacıyla tarihinde ilk kez ehliyette üst yaş sınırı uygulamaya hazırlanıyor.

Halihazırda yürürlükte olan yasaya göre sürücüler, 70 yaşını aştıktan sonra 5 yıl arayla sağlık raporu almak zorunda. Heyet tarafından oluşturulan sağlık raporu verilmemesi halinde ise ehliyetlerin iptali gerçekleşmekte.

Türkiye’de söz konusu uygulama için başlangıç yaşı 65 olarak belirlenirken, bu yaştan itibaren yapılacak ehliyet yenilemelerinde sağlık raporu şartı aranmakta ve söz konusu ehliyetler 5 yıl süreyle geçerli olmakta. 80 yaşın üzerindeki sürücüler içinse söz konusu şart 2 yıla kadar indiriliyor.

AB’de geçerli olması planlanan yeni düzenleme ile ehliyet sahiplerinin yalnızca 75 yaşına kadar otomobil kullanabilmesi planlanıyor. Bu duruma gerekçe olarak, yaşlı sürücülerin yaşadığı refleks kaybının trafik kazalarına yol açabileceği gösterilirken, söz konusu değişikliğe çok sayıda kişiden tepki gecikmedi.

Evlatlarından ayrı yaşayan ve günlük işlerini ya da sağlık sorunlarını çözmek için otomobil kullanmak zorunda kalan yaşlı sürücüler, kararın ‘anlamsız’ olduğunu öne sürerken, AB’de geçerli olması planlanan düzenlemenin ilerleyen yıllarda Türkiye için de uygulanabilirliği sosyal medyada tartışmalara neden oldu.

İŞARET KULLANIMI ZORUNLU OLDU

Trafikte yaşlılara yönelik farklı uygulamalara giden ülkeler arasında Japonya da yer alıyor. Monaco’nun ardından dünyanın en yaşlı nüfusuna sahip olan Japonya’da hükümet, 75 yaş ve üzerindeki kişiler tarafından kullanılan otomobillere “yaşlı sürücü” işareti anlamına gelen “Koreija” sembolünün yapıştırılmasını zorunlu tutmuştu.

Kaynak: Sözcü.com.tr

Devamını Okuyun

Yaşam

Red Bull Ibiza Royale Başvuruları İçin Son Günler

Yayınlandı

on

Yazan

Radio Mood App

Xiaomi Global iş birliğiyle heyecan dolu bir Red Bull Ibiza Royale yarışması için başvurular tüm hızıyla devam ediyor! Son başvuru tarihi 28 Şubat 2025 olan yarışmada, Türkiye’den seçilecek birer kadın ve erkekten oluşan üç takım, İspanya’nın efsanevi adası Ibiza’da düzenlenecek olan büyük yarışmaya katılma fırsatı yakalayacak…

Red Bull, 9 Nisan’da heyecan verici bir deneyim sunan Ibiza Royale projesini hayata geçiriyor. Xiaomi Global iş birliği ile ilk kez düzenlenecek bu özel proje ile Türkiye’den seçilecek, her biri bir kadın ve bir erkekten oluşan 3 takım, İbiza’nın eşsiz atmosferinde gerçekleşecek büyük bir yarışmada yer alma fırsatı yakalayacak.

50’den fazla ülkeden takımlar yarışacak. Ibiza’nın ilk karma çift parkur yarışı olan bu etkinlikte takımlar, adanın ikonik kalesinin içinden geçen 1.4 km’lik parkurda koşacak, zıplayacak ve kayacak. Her bir parkur engeli, sıra dışı bir deneyim sunmak için tasarlanacak.

Xiaomi Global iş birliğiyle gerçekleşen Red Bull Ibiza Royale yarışmasının başvuru süreci ise heyecan verici bir şekilde ilerliyor. Red Bull’un resmi web sitesinde yer alan aktivasyon oyununu tamamlayan katılımcılar, başvuru formunu doldurarak ikinci aşamaya geçiyorlar. Bu aşamada, yarışmaya neden katılmak istediklerini anlattıkları ve çevikliklerini sergiledikleri yaratıcı bir video hazırlamaları bekleniyor.

Red Bull Ibiza Royale yarışmasına katılmak için son başvuru tarihi 28 Şubat 2025.

Devamını Okuyun

Yaşam

Çocuklarda Boy Kısalığının Sebepleri Neler Olabilir?

Yayınlandı

on

Yazan

Radio Mood App

Çocuklarda boy uzaması doğumdan itibaren başlıyor ve ergenlik sonuna kadar devam ediyor. Bebeklik ve ergenlik çağı en hızlı büyüme dönemlerini oluşturuyor. Çocuğun boyunun; yaşına, cinsiyetine ve toplumdaki ortalama değerlere göre belirgin kısa olması “boy kısalığı” olarak tanımlanıyor…

Ülkemizde her 100 kişiden 5-10’unda boy kısalığı tespit ediliyor. Çocuk Endokrinolojisi Uzmanları, boy kısalığında altta yatan etken ne olursa olsun, çocuğun tedaviden yarar görebilmesi için hekime erken dönemde başvurulması gerektiğine dikkat çekerek, “Ergenlik tamamlanınca büyüme plaklarının kapanmasıyla birlikte büyüme durur ve çocuk erişkin boyuna ulaşmış olur. Dolayısıyla, tedavinin ergenlik tamamlanmadan, bir başka deyişle büyüme kıkırdakları kapanmadan uygulanması gerekir. Aksi takdirde, hiçbir yöntemle boyu uzatmak mümkün olamaz. Bu nedenle, yapılan düzenli boy ölçümlerinde büyüme eğrilerinde sapma tespit edildiyse, çocuğun aynı yaş ve cinsiyetteki arkadaşları arasında boy farkı giderek artıyorsa, gecikmeden hekime başvurmak çok önemlidir. Toplum olarak boy kısalığıyla ilgili doğru bilgiye sahip olmalı ve bu konuda farkındalık yaratmalıyız. Her çocuğun sağlıklı büyüme hakkı vardır. Bunu sağlamak için hep birlikte doğru bilgilere dayalı adımlar atmalıyız” diyor. Erken dönemde başlanan tedavide günümüzde oldukça başarılı sonuçlar elde edildiğine işaret eden Çocuk Endokrinolojisi Uzmanları, çocuklarda boy kısalığına yol açan 6 etkeni anlattı; önemli öneriler ve uyarılarda bulundu!

Ailevi boy kısalığı

Eğer ailede bir veya daha fazla kişi kısa boylu ise büyüme hormonu normal olsa bile çocuğun genetik yapıdan kaynaklı kısa boylu olma ihtimali yükseliyor. Genetik olarak beklenen hedef boy, anne ve baba boyuna göre hesaplanıyor. Ancak, çocuk anne ve babadan başka diğer aile fertlerine de benzemiş olabiliyor.

Yapısal büyüme geriliği

Yapısal büyüme geriliği; çocukluk döneminde büyümenin yaşıtlarına göre geri olduğu ve ilerleyen yaşlarda normale döndüğü geçici bir durum olarak tanımlanıyor. Bu çocuklarda genellikle ergenlik döneminin de geciktiğini belirten uzmanlar, “Ancak bu çocuklar ergenlik sonunda beklenen boy uzunluğuna ulaşabilirler. Bazı çocuklar yaşıtlarına göre yavaş büyüyebilir ve ergenlik döneminde bu farkı kapatabilirler” diyor.

Hormonal nedenler

Büyüme hormonu ve tiroit hormonlarının eksikliği çocuklarda boy kısalığının en önemli hormonal nedenlerini oluşturuyor. Çocuk Endokrinolojisi Uzmanları, hipofizden salgılanan büyüme hormonunun doğrudan kemik ve kas gelişimini desteklediğini belirterek, sözlerine şöyle devam ediyor: “Büyüme hormonunun eksikliği çocuklukta büyüme geriliğine ve ciddi boy kısalığına yol açabilir. Eksikliği doğumsal nedenlerle olabileceği gibi; travma, ışın tedavisi, tümör ve menenjit gibi geçirilmiş hastalıklardan da kaynaklanabilir. Ayrıca hipofizden salgılanan ve tiroit uyarıcı hormon olan (TSH), böbrek üstü bezini uyararak kortizol üretimini sağlayan adrenokortikotropik hormon (ACTH) , ergenlikte büyümenin hızlanmasını destekleyen ve cinsiyet hormonlarını düzenleyen LH ile FSH eksikliği de çocukluk çağında boy uzamasını olumsuz yönde etkileyebilir”

Sistemik hastalıklar

Astım gibi kronik solunum yolu hastalıkları, çölyak, kronik böbrek hastalıkları, kalp hastalıkları, kronik anemi, inflamatuar bağırsak hastalıkları ve malabsorbsiyon sendromları olarak adlandırılan besinlerin yeterince emilememesi durumları gibi uzun süreli hastalıklar da çocuklarda boy uzamasını önleyebiliyor. Bunun nedeni ise bu hastalıkların vücudun büyümesi için gerekli olan besinler ile enerjiyi kullanmasını zorlaştırarak çocuğun genel sağlık durumunu olumsuz yönde etkilemesi.

Psikososyal nedenler

Aile içindeki stresli ortam veya duygusal ihmal, kötü yaşam koşulları, travmalar ve anksiyete gibi psikolojik etkenler de çocuklarda büyüme hormonunu baskılayarak boy uzamasını olumsuz yönde etkileyebiliyor.

Yetersiz ve dengesiz beslenme

Çocuğun sağlıklı büyümesi ve gelişmesi için yeterli ve dengeli beslenerek vücudunun ihtiyaç duyduğu tüm besin öğelerini alması gerekiyor. Çocuk Endokrinolojisi Uzmanları, yeterli ve dengeli beslenmenin proteinler, karbonhidratlar, yağlar, vitaminler ile minerallerden zengin bir diyetle sağlandığını belirterek, “Dengeli beslenme her besin grubunu yeterince tüketerek ve işlenmiş gıdalardan kaçınarak mümkündür. Örneğin, protein alımı vücudun büyümesi ve onarımı için önemlidir. Vitaminler ve mineraller bağışıklık sistemini desteklerken, karbonhidratlar ve yağlar da enerji sağlar” diyor.

Düzenli boy ölçümü çok önemli!

Bebeklik (0-2 yaş) ve ergenlik dönemi en hızlı büyüme dönemini oluşturuyor. Zamanında doğan bir bebeğin ortalama boyu 50 cm kadar oluyor ve 0-1 yaş arasında yaklaşık 25 cm, 1-2 yaş arasında 10-12 cm, 2 yaşından sonra ergenlik dönemine kadar yılda 5-6 cm uzuyor. Ergenlikte ise boyda uzama hızlanıyor ve kızlarda yılda 8-10 cm, erkeklerde de 10-12 cm uzama gözleniyor. Çocuk Endokrinolojisi Uzmanları, düzenli boy ölçümleri yapılarak büyüme eğrilerindeki sapmaları erken fark etmenin tedaviden etkin sonuç alınabilmesinde kritik bir öneme sahip olduğunu vurgulayarak, “Çocuklarda boy ölçümü; ilk 6 ay ayda bir, 6-24 ay arasında 3 ayda bir, 2-6 yaş arasında 6 ayda bir, 6-12 yaş arasında yılda bir olmalıdır. Büyüme geriliği şüphesinde ölçüm 3-6 ayda bir yapılmalıdır. Boy büyümesinden endişelenildiği durumlarda gecikmeden pediatrik endokrinoloji uzmanına başvurulması tedaviden başarılı sonuç alınması için çok önemlidir” bilgisini veriyor.

Boyunun ideal ölçülerde uzaması için 5 önemli öneri!

Bebeklik döneminden itibaren çocuğunuzun boyunu düzenli aralıklarla ölçün ve gerektiğinde zaman kaybetmeden hekime başvurun.

Yeterli ve dengeli beslenmesi büyük bir öneme sahip. Bu nedenle, aşağıdaki besinleri düzenli olarak tükettiğinden emin olun.

** Hayvansal proteinler: Et, tavuk, balık, yumurta, süt, yoğurt, peynir

** Bitkisel proteinler: Mercimek, nohut ve fasulye gibi kuru baklagiller, badem ceviz ile fındık gibi kuru yemişler

** Karbonhidratlar: Tahıllar, bulgur, yulaf, tam buğday ekmeği

** Mineral Kaynakları: Kalsiyum, süt, yoğurt, peynir, yeşil yapraklı sebzeler

** Düzenli fiziksel aktivite alışkanlığı edinmesini sağlayın. Sürekli sıçrama ve uzanma hareketlerinin yapıldığı basketbol ve voleybol sporunun yanı sıra yüzme, ip atlama, yoga, pilates ve koşu boy uzamasını olumlu yönde etkiliyor.

** Büyüme hormonu özellikle derin uyuma evresinde salgılandığı için çocuğunuzun yeterli ve kaliteli uyumasını sağlayın.

** Stres de boy uzamasını olumsuz etkileyen faktörlerden. Dolayısıyla aile içinde sevgi dolu, huzurlu ve güvenli bir ortam sağlamanız son derece önemli.

Tedavi altta yatan nedene göre planlanıyor

Boy kısalıklarının tedavisi altta yatan sebebe göre planlanıyor. Çocuk Endokrinolojisi Uzmanları, tedaviye erken başlanmasının çocuklarda büyüme potansiyelini artırdığını vurgulayarak, tedavide nasıl bir yol izlendiğini şöyle özetliyor: “Örneğin, tiroit hormonu yeterli salgılanmıyorsa hormon replasman tedavisine başlanır. Yaşamın ilk 3 yılında, büyüme geriliğinin yanı sıra beyin gelişimi üzerinde de etkisi olduğundan, tiroit hormonu eksikliğinde erken tanı için doğumdan sonra bebekten alınan topuk kanı büyük önem taşır. Büyüme hormonunun eksikliğinde sentetik büyüme hormonu cilt altına enjeksiyonla verilir. Büyüme hormonu eksikliği olan çocuklar tedaviye genellikle daha iyi yanıt verirler ve büyüme hızları belirgin olarak artar. Boy kısalığı çölyak hastalığına bağlı gelişmişse glutensiz gıdalarla diyet hazırlanır. Erken tanı ile zamanında başlanan tedavi çocuğun gelişim sürecinin desteklenmesini sağlar.”

Devamını Okuyun

Yaşam

Vizesiz Hangi Balkan Ülkelerine Gidilebilir? İşte O Ülkeler!

Yayınlandı

on

Yazan

Radio Mood App

Hem yakın hem de vizesiz olmasıyla Balkan ülkeleri popülerliğini koruyor. Kış aylarında ise genellikle kültür ve kayak turizmi için tercih ediliyor. Türkiye’nin önde gelen seyahat platformu ENUYGUN, vizesiz ziyaret edilebilecek en popüler Balkan ülkelerini listeledi. İşte pasaportunuzla kolayca gidebileceğiniz o ülkeler…

Türkiye’nin lider seyahat platformu Enuygun.com vizesiz yerler keşfetmek isteyenlere özel en popüler Balkan ülkelerini listeledi. Listede yer alan Saraybosna, Makedonya, Kosova, Karadağ, Arnavutluk ve Sırbistan tarihî, kültürel dokusu ve doğal güzellikleriyle keşfetmeyi seven gezginleri benzersiz anılar biriktirecekleri bir yolculuğa davet ediyor.

Saraybosna

Bosna Hersek’in başkenti Saraybosna, tarihî derinliği ve etkileyici atmosferiyle bir hazine niteliğinde. Yemyeşil doğası, Osmanlı ve Avusturya-Macaristan İmparatorluğu’ndan kalma zengin mimarisi, kendine has lezzetleri, kültürel atmosferiyle Balkanlar’ın en özel şehirlerinden biri. Her köşesinde bir hikaye barındıran Balkanlar’ın tam kalbinde yer alan Saraybosna, geçmişin ve bugünün harmanlandığı büyüleyici bir atmosfere sahip.

Geleneksel dükkanları ve kahvehaneleri ile şehrin ruhunu yansıtan Osmanlı döneminden kalma Başçarşı, çarşının simgesi olan güvercinleriyle ünlü ve şehrin en ikonik noktalarından biri olan Sebil Çeşmesi, muhteşem mimarisiyle göz kamaştıran Moriça Han, 16. yüzyılda inşa edilen Gazi Hüsrev Bey Camii, Latin Köprüsü, Savaş Tüneli, Saraybosna Şehir Müzesi ve Bosna Hersek Ulusal Müzesi görülmeye değer yerlerin başında geliyor. Kayak severler ise vizesiz kayak rotalarına Saraybosna’nın Jahorina Kayak Merkezi’ni dahil edebilirler.

Makedonya

Balkanlar denilince akla ilk gelen ülkelerden olan Makedonya da vizesiz ülkeler arasında yer alıyor. Zengin tarihiyle her yıl binlerce turiste ev sahipliği yapan başkent Üsküp’te şehrin simgesi haline gelen Osmanlı’dan kalma Vardar Nehri üzerindeki tarihi Taş Köprü, şehri tepeden gören özellikle gün batımında harika bir manzaraya sahip Üsküp Kalesi, Büyük İskender heykelinin bulunduğu, şehrin kalbi olan Makedonya Meydanı, Aziz Kurtarıcı Kilisesi ve Üsküp Arkeoloji Müzesi gibi pek çok bir yer görülmeye değer. Üsküp’te mutlaka görülmesi gereken yerlerden biri de UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde yer alan Balkanlar’ın en büyük ve en temiz göllerinden biri olan Ohri Gölü. Avrupa’nın en eski, en derin göllerinden biri olan gölün çevresinde uzanan Ohri şehri de tarihi kiliseleri, manastırları ve antik tiyatroları da görülmeye değer diğer yerlerden.

Büyük İskender’in babası II. Filip tarafından kurulan Heraclea Lyncestis Antik Kenti, 16. yüzyıldan kalma İshak Çelebi Camii, Osmanlı döneminden kalma saat kulesi, yine Osmanlı döneminden kalma önemli bir Bektaşi tekkesi Harabati Baba Tekkesi renkli desenleriyle Balkanlar’daki en güzel camilerden biri olan Alaca Camii, Makedonya’nın bağımsızlık mücadelesini simgeleyen fütüristik Makedonium Anıtı da listenizde yer almalı.

Doğa severlerin mutlaka görmesi gereken yerler arasında yer alan Matka Kanyonu da ziyaretçilere tam bir görsel şölen yaşatıyor. Birden fazla yeraltı su mağarasının bulunduğu doğa harikası kanyonda çok sayıda mağarayı da gezmek mümkün.

Kosova

Benzersiz tarihinin yanı sıra çok sayıda doğal güzelliğe sahip bir diğer rota da Kosova. Balkanların kalbi sayılan Kosova, özellikle tarihe yolculuk yapmak isteyenlere unutulmaz anlar yaşatıyor. Başkent Priştine, canlı kültürel etkinlikleri ve hareketli gece hayatıyla dikkat çekerken, tarihi şehir Prizren, Osmanlı döneminden kalma mimarisi ve dar sokaklarıyla ziyaretçilerini büyülüyor. Başkent Priştine’nin en önemli tarihi yapılarından biri olan 15. yüzyılda Osmanlılar tarafından inşa edilen Fatih Camii, Osmanlı padişahı I. Murad’ın Kosova Savaşı’nda şehit düştüğü yerde bulunan Sultan Murad Türbesi, Osmanlı döneminden kalma şehrin sembollerinden biri olan Saat Kulesi, Kosova’nın bağımsızlığını ilan ettiği 2008’den beri her yıl farklı tasarımla boyanan önemli bir sembol olan Yeni Doğan Bebek Anıtı (“Newborn Monument”) Kosova’nın tarihi ve kültürel mirasını barındıran Kosova Ulusal Müzesi görülmesi gereken yerlerin başında geliyor.

Osmanlı’nın izlerini taşıyan Kosova’da, gün batımında eşsiz manzaralar sunan Prizren Kalesi, tarihi Taş Köprü, görkemli Sinan Paşa Camii ve sanat galerisi olarak kullanılan Gazi Mehmet Paşa Hamamı da mutlaka görülmeli. Ayrıca, Bajraklı Camii, süslemeleriyle dikkat çeken Hadum Camii ve Osmanlı döneminden kalma Yakova Çarşısı tarihi dokusuyla öne çıkıyor. Aziz Arhangel Manastırı, Peja Patrikhanesi (UNESCO Dünya Mirası), doğaseverler için Rugova Kanyonu ve Mirusha Şelaleleri gibi doğal güzellikler de Kosova’nın keşfedilmeyi bekleyen köşeler arasında yer alıyor.

Karadağ

Karadağ, eşsiz doğal güzellikleri, tarihî kasabaları ve Osmanlı izleriyle Balkanlar’ın en büyüleyici ülkelerinden biri. Sahil kasabaları ve doğal güzellikleriyle ziyaretçilerine unutulmaz bir anlar vaadeden Adriyatik’in incisi Karadağ, her köşesinde keşfedilmeyi bekleyen birbirinden eşsiz hazine barındırıyor. Karadağ’ın en gözde kentlerinden Kotor’un dar sokakları, 1166 yılında inşa edilmiş, Roma Katolik dünyasının en önemli katedrali Kotor Katedrali ve St. John Kalesi Karadağ’da keşfedilmeye değer noktalardan.

Kotor’a komşu sahil şehri 2.500 yıllık tarihiyle dar sokakları ve taş binalarıyla ünlü Budva’da eski şehir ve Sveti Stefan Adası da gezilecek noktalar listesine alınması gerekenler arasında. Ayrıca sessiz ve masalsı bir balıkçı kasabası Perast, Rocks Adası, Kral Nikola Müzesi, Njegoš Mozolesi, Balkanlar’ın En Büyük Gölü olan Skadar Gölü de Karadağ’ın görülmesi gereken diğer noktalarından.

Arnavutluk

Seyahat tutkunlarının son zamanlarda uğrak noktalarından biri haline gelen Arnavutluk da vizesiz seyahat edilebilen ülkeler arasında yer alıyor. Tarihî dokusu, eşsiz mimarisi ve kültürel zenginlikleriyle son dönemde popülaritesini arttıran bu kıyı ülkesi, leziz yemeklerden sanat ve tarihe uzanan çeşitli deneyimler sunuyor. Hem Balkan hem bir Akdeniz ülkesi olan Arnavutluk, günümüzde el değmemiş doğası ve köklü tarihi dokusuyla sayısız zenginliğe sahip.

Osmanlı ve İtalyan mimarisinin izlerini hala taşıyan ülkenin kalbi Tiran’da görülmeye değerler yerler arasında Ethem Bey Camii, Skanderbeg Meydanı, Tiran Ulusal Tarih Müzesi, 1822 yapımı saat kulesi, Tiran Büyük Parkı ve Dıraç Kalesi başta geliyor. Ayrıca iki katlı, bol pencereli evleriyle Arnavut dilinde Beyaz Şehir olan, 2008’den bu yana UNESCO korumasının altında Berat kentinde ise Berat Kalesi, Onufri Müzesi, 1492’de Sultan II. Bayezid tarafından inşa edilen Kurşunlu Camii Safranbolu evlerini andıran Berat Etnografya Müzesi, Gjirokastër Kalesi Zekate Evi, Etnografya Müzesi, Gjirokastër Eski Çarşısı, UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde yer alan Butrint Antik Kenti ve Rozafa Kalesi’de mutlaka görülmeli.

Sırbistan

Vizesiz seyahat edilebilecek bir diğer ülke de Sırbistan. El değmemiş yemyeşil doğası, kültürel zenginlikleri ve tarihe ışık tutan geçmişiyle her sene binlerce turistin uğrak yeri olan Sırbistan, ziyaretçilerine eşsiz bir deneyim sunuyor.

Ülkenin başkenti Belgrad, hareketli gece hayatı ve tarihi dokusuyla dikkat çekiyor. Belgrad Kalesi, Taş Meydan, Belgrad Ulusal Tiyatrosu ve Belgrad Cumhuriyet Meydanı, Kalemegdan Kalesi, Aziz Sava Katedrali gibi tarihi ve kültürel noktalar, kentin zengin geçmişini gözler önüne seriyor. Nikola Tesla Müzesi, bilim meraklıları için kaçırılmayacak bir durak olurken, Knez Mihailova Caddesi alışveriş ve yeme-içme olanaklarıyla ünlü.

Sırbistan’ın doğal güzellikleri arasında yer alan Tara Milli Parkı, Drina Nehri ve Uvac Kanyonu da doğa tutkunlarının ilgisini çekiyor. Bu büyüleyici ülke, her köşesinde keşfedilmeyi bekleyen birçok güzellik barındırıyor. Canlı gece hayatı, mimari yapıları ve lezzetli mutfağı ile Sırbistan, vizesiz seyahat etmek isteyenler için sadece uçak bileti alarak gidebilecekleri mükemmel bir rota.

Devamını Okuyun
Reklam

En Çok Okunanlar