Bizimle iletişim kur

Sinema

Jason Momoa DCU Duyurusunu Heyecanla Paylaştı : Aquman Yerine Yeni Rol mü?

Yayınlandı

on

Radio Mood App

Aquaman oyuncusu Jason Momoa, DCU’da yapılacak ve bir kısmı bu ay içinde duyurulacak olan değişiklikler konusunda son derece hevesli. Peki onu bundan sonra da Aquaman olarak mı göreceğiz yoksa başka Dc comics karakteri olan uzaylı ödül avcısı olarak göreceğiz? Yeni Superman filmi, The Flash’daki değişim ve diğer tüm detaylar haberimizde sizi bekliyor.

Jason Momoa, DC Universe’de yapılacak değişikliklerden duyduğu heyecanı dile getirdi. Geçen yılın sonlarında DC Studios’un yeniden yapılandırılmasının ardından, James Gunn ve Peter Safran eş CEO olarak atandılar ve Warner Bros Discovery başkanı David Zaslav, Marvel Sinematik Evreni ve benzerlerine rakip olacak daha modern, organize bir evren umuduyla DCU’yu canlandırmakla görevlendirildiler.

DCU’dan Yeni Superman Filmi Geliyor

DC Studios, bu ay belirsiz bir tarihte yeni DCU’daki bazı projelerini duyurmaya hazırlanıyor ve projelerden birinin genç bir Superman filmi olması bekleniyor.

Momoa kısa süre önce Warner Bros Discovery’de bir toplantı gibi görünen bir görüşmeye katıldı ve bir Instagram hikayesi (The Hollywood Handle aracılığıyla paylaşıyoruz) paylaştı ve burada iyi haberler aldığını heyecanla duyurdu.

Reklam

Henry Cavill’in Superman olarak ayrılması ve Wonder Woman 3’ün iptal edilmesi de dahil olmak üzere DC Studios’ta yapılan bazı tartışmalı ve muazzam değişikliklerin ardından, DCU’nun geleceği belirsizlik içinde. Mevcut diğer Justice League oyuncularının Cavill’in izinden gidip gitmeyeceği konusunda çok fazla belirsizlik var, ancak Momoa’nın canlı tepkisi, onun Gunn ve Safran’ın planlarının bir parçası olabileceğini gösteriyor. Videoda Momoa şöyle diyor:

“Gerçekten iyi haberlerim var. Warner Bros Amazing’tan harika haberler. Keşke sana söyleyebilseydim, ama işte burada. Peter [Safran], seni seviyorum. James [Gunn], seni seviyorum. David [Zaslvav]… Geleceğe.”

The Flash Çoklu Evren ile Gelecek

DC Studios’un DCU’nun geleceğiyle ilgili birçok acil soruyu yanıtlayacak yakında yapacağı duyuruya kadar, mevcut DCU filmlerinden geriye ne kalacağı hakkında pek bir şey bilinmiyor. Haziran ayında piyasaya sürülecek olan The Flash’ın, Michael Keaton’ın Batman olarak geri döndüğünü görecek olan çoklu evrenle ilgili planının bir sonucu olarak DCU’nun yumuşak bir şekilde yeniden başlatılması işlevi göreceği yönünde yoğun spekülasyonlar yapıldı. Gunn’ın kendisi daha önce, DCU’nun “geniş ama kapsamlı olmayan bir sıfırlama” geçireceği önemli ayrımı iletmişti, bu da Aquaman dahil bazı franchise’ların süreklilikte kalabileceği ve daha fazla devam filmi alabileceği anlamına geliyor.

Bu noktada, Momoa’nın Aquaman’inin yeni DCU’ya girmesi için SnyderVerse’in kalıntılarından biri olup olmayacağını bilmek imkansız. Karakter hayatta kalsa bile, Cavill’de olduğu gibi Momoa’nın kendisi yeniden şekillendirilebilir. İlginç bir şekilde, Aquaman and the Lost Kingdom bu yılın Aralık ayında, The Flash’ın çıkışından çok sonra prömiyer yapacak. İkincisi, birçok izleyicinin şüphelendiği gibi sözde yeniden başlatmayı hızlandırırsa, bu, Aquaman devam filmi için yeni süreklilik içinde hiç var olmadığını görebilecek bir sorun yaratabilir. Momoa’nın Gunn, Safran ve Zaslav ile yaptığı görüşmelere verdiği olumlu tepki göz önüne alındığında, Atlantisli rolünü sürdürebilir ve bu potansiyel bataklıktan tamamen kaçınabilir gibi görünüyor.

Aquman’in Sonu Mu Geldi?

Momoa’nın Gunn’ın planlarına uymasının alternatif bir yolu, DC Comics’in uzaylı ödül avcısı Lobo olabilir. İzleyiciler, Momoa’nın çizgi roman karakterine çarpıcı benzerliğine dikkat çekti ve karakterin canlı aksiyon enkarnasyonu beyaz perdeden kaçmış olsa da, yeni DCU ona bir yer açabilir, hatta potansiyel olarak bir Elseworlds projesi olabilir. Momoa, Lobo’yu canlandırmakla ilgilendiğini ifade etti ve Gunn da karakterle dalga geçti, bu da beyaz perdeye girişin kesin bir olasılık olduğu anlamına geliyor. Kimi oynarsa oynasın, Momoa’nın ileride DCU’ya dahil olması son derece muhtemel görünüyor.

Reklam

Sinema

Prens 2. Sezon 6. Bölüm Ne Zaman Yayınlanacak? Fragmanı İzle

Yayınlandı

on

Yazan

Radio Mood App

‘Prens’ İkinci Sezon Beşinci Bölümüyle Bugün Yayında! Peki Prens dizisinin 2. sezonunun 6. bölümü ne zaman yayınlanacak? Cevap aşağıda 👇🏻👇🏻👇🏻

‘Biz Bongomia’lıyız, bizde aileye yamuk olmaz’

Türkiye’nin lider yerli online video platformu BluTV’nin sevilen dizisi Prens, ikinci sezonuyla büyük beğeni toplamaya devam ediyor. Dizinin sürprizlerle dolu beşinci bölümü 30 Nisan Salı saat 19.00 itibariyle BluTV kütüphanesindeki yerini aldı. 

Prens Dizisinin sürprizlerle dolu altıncı bölümü 07 Mayıs Salı saat 19.00 itibariyle BluTV kütüphanesinde olacak

Reklam

Prens | 2. Sezon | 5. Bölüm | Fragman

Prens Beşinci bölüm Konusu Nedir?

Farklı yerlere dağılmış karakterler tekrar Bongomia’ya döner ve bir aile birleşmesi gerçekleşir. Döndüklerinde Kalesh’i tahtta bulan Prens ve diğer aile üyeleri bu durumu umursamaz, hepsi tahtın sorumluluğundan kurtulduğuna sevinmiş gibidir. Bir yandan da Anarkhia ile Csillia arasında bir soğuk savaş başlar. Phillip ile Hasharia’nın düğününde Bongomia’lılar ile Saksonyalılar tanışır. Düğüne gerçekleşen baskın ise herkesi şoke edecektir.

MGX Studio ve MGX Film tarafından Müşvik Guluzade yapımcılığında, Türkiye’nin ilk yerleşik ‘Virtual Production’ stüdyosunda sanal prodüksiyon teknolojisiyle çekilen eğlenceli tarihi komedi dizisi ‘Prens’ ikinci sezonuyla yayında.

Reklam
Devamını Okuyun

Sinema

Aslan Kral Dünyasından Yeni bir Efsane Geliyor – “Mufasa: The Lion King” İlk Tanıtım İzleyin

‘Mufasa: Aslan Kral’dan İlk Fragman Yayınlandı
Oscar Ödüllü Barry Jenkıns’in Yönetmen Koltuğunda Oturduğu Film, Vizyon tarihi de Belli Oldu!

Yayınlandı

on

Yazan

Radio Mood App

Bir kuşağın sinemayla tanışma filmi olan, sonraki kuşakların ise geç de olsa izleme şansı yakaladığı ve doğal yaşamın tam kalbine izleyicileri davet eden Disney’in görsel ve anlatı harikası Aslan Kral dünyası ‘Mufasa: Aslan Kral’ ile devam ediyor. Oscar ödüllü Barry Jenkins’in yönetmen koltuğunda oturduğu filmden ilk görüntüler, heyecan ve merakı artırırken, 20 Aralık’ta vizyona girecek film için şimdiden geri sayım başladı.

Sinema tarihinin kült animasyon filmlerinden Aslan Kral efsanesi, ‘Mufasa: Aslan Kral’ ile devam ediyor. 20 Aralık’ta sinemalarda gösterime girecek ve ilk görüntüleri paylaşılan film, Aslan Kayalığı’nın (Pride Lands) sevgili kralının beklenmedik yükselişini konu alıyor. Ödüllü şarkı yazarı ve oyuncu Lin-Manuel Miranda’nın şarkılarını yazdığı filmin yapımcılığını Mark Mancina ve Miranda’nın kendisi üstleniyor. 

Oscar ödüllü Barry Jenkins’in yönetmen koltuğunda oturduğu ve yıllar içinde Aslan Kral dünyasında Elton John’dan Hans Zimmer’a, Labrinth’ten Beyoncé’ye pek çok ismin yarattığı müzikal katkıyı bir miras olarak alarak devam ettiriyor. 

Mufasa Aslan Kral Filminin Konusu Nedir?

Filmde Mufasa, efsanesini Simba ve Nala’nın kızı aslan yavrusu Kiara’ya aktarması için Rafiki’den yardım istiyor. Timon ve Pumbaa da kendilerine özgü şakalarını paylaşmaktan kaçınmıyor. Geçmişe dönüşlerle anlatılan hikaye, Mufasa’yı kaybolmuş ve yalnız bir yetim yavru olarak tanıtıyor, ta ki kraliyet soyunun varisi Taka adında sempatik bir aslanla tanışana kadar. Şans eseri buluşma, kaderlerini arayan olağanüstü bir grup uyumsuzun yola koyulmasına neden oluyor. Bu grubun arasındaki bağ, tehditkar ve ölümcül bir düşmandan kaçmak için birlikte çalışmaları sonucu sınanıyor.  

Reklam

Hem dublajlı hem de altyazılı şekilde izlenebilecek filmin orijinal seslendirme kadrosunda bazı isimler yeniden mikrofon başına geçerken, bazıları da ilk kez bu efsaneye dahil oluyor. Aaron Pierre’in Mufasa’ya sesiyle hayat vereceği filmin seslendirme kadrosu şu şekilde; Kelvin Harrison Jr. (Taka), Tiffany Boone (Sarabi), Kagiso Lediga (Genç Rafiki), Preston Nyman (Zazu), Mads Mikkelsen (Kiros), Thandie Newton (Taka’nın annesi Eshe), Lennie James (Taka’nın babası Obasi), Anika Noni Rose (Mufasa’nın annesi Afia), Keith David (Mufasa’nın babası Masego), John Kani (Rafiki), Seth Rogen (Pumbaa), Billy Eichner (Timon), Donald Glover (Simba) ve Beyoncé Knowles-Carter (Nala). 

Bir kuşağın sinemayla tanışma filmi olan Aslan Kral efsanesinin mirasını arkasına alan ‘Mufasa: Aslan Kral’, 20 Aralık’tan itibaren beyazperdede sinemaseverlerle buluşacak. 

Hayatımızı sonsuza dek değiştirecek bir aslan. Mufasa: Aslan Kral

Reklam
Devamını Okuyun

Sinema

Deadpool ve Wolverine Yeni Dublajlı Resmi Fragman Yayınlandı – İzleyin

Deadpool ve Wolverine filmi için geri sayım sürüyor ve yeni Türkçe Yeni Dublajlı Resmi Fragmanı izlemeye ne dersiniz?

Yayınlandı

on

Yazan

Radio Mood App

Marvel Studios’tan Deadpool ve Wolverine yeni fragmanı yayında.

Deadpool ve Wolverine 26 Temmuz’da sadece sinemalarda…

Reklam
Devamını Okuyun

Sinema

Back To Black Filminin Konusu Nedir?

Amy Winehouse Filmi Back To Black’in Nasıl Bir konu Akışı Olduğu Merak Ediliyor. Film Sanatçının Hangi Dönemine Odaklanıyor?

Yayınlandı

on

Yazan

Radio Mood App

Son derece duygusal ve şaşırtıcı derecede güçlü olan BACK TO BLACK, 21. yüz yılın en büyük yeteneklerine bakıyor ve Amy Winehouse’un (Marisa Abela) içinde yaşadığı savaşın onu nasıl bitirdiğini anlamaya çalışıyor. İlk ağızdan elde edilen materyallere dayanan bu öyküde Amy Winehouse’un 27 yaşındaki ölümünden önce varoşlardan çıkıp küresel süper yıldızlığa yükselişini ve dünyaya bıraktığı kalıcı mirası görüyoruz.

Amy’nin kendi bakış açısıyla anlatılan hikâyesi Kuzey Londra’da oturan bir Yahudi ailenin babası Mitch (Eddie Marsan) ve annesi Janis’in (Juliet Cowan) ayrılmasıyla başlıyor.  Amy’nin, büyükannesi Cynthia (Lesley Manville) ile arasında kopmaz bir bağ var. Büyükannesi, Amy’nin tam olarak olmak istediği kişi. Göz alıcı, görkemli ve biraz aşk ve cazla dolu delice bir geçmiş. Genç Amy, şarkılar yazmaya başlıyor. Şarkıları şiddetli duygusal detaylarla ve kendine has mizacıyla dolduruyor. Kısa sürede ünlü oluyor ve ilk albümü Frank’in başarısından sonra bile mütevazı kalıp vaktini The Good Mixer’da bilardo oynayarak geçiriyor.

Orada, barın müzik kutusunda The Shangri-Las’nın bir şarkısı eşliğinde kur yapan Blake (Jack O’Connell) ile tanışır. Aralarında anlık bir bağ oluşur ve Blake’in hâlihazırda sevgilisi olmasına rağmen çiftimiz baş döndürücü bir aşk yaşar. Blake’in uyuşturucu kullanması Amy’yi tedirgin eder.  Ama çift ayrıldığında üzülen Amy de uyuşturucu kullanmaya başlar. Menajeri Nick (Sam Buchanan) rehabilitasyona gitmesini söyler ama Amy, Mitch’i bunun gereksiz olduğuna ikna eder. Mahvolan Amy, rehabilitasyona gitmek yerine New York’a gider ve ikinci albümü Back to Black’i yazmaya başlar. Bu albümünde Blake ile ayrılışını detaylı bir şekilde anlatır. Kalbi kırılmış olan Amy sonrasında çok sevdiği büyükannesinin Londra’da akciğer kanserinden öldüğünü öğrenir.

Şahsi hayatında yaşadığı zorluklara rağmen Amy’nin profesyonel kariyeri yeni menajeri Rave’in (Ansu Kabia) katılmasıyla birlikte gücüne güç katar. Yeni albümü başarılı olduğu sırada Blake ile tekrardan sevgili olur ve Miami’ye kaçarlar. Bal aylarını alkol ve uyuşturucunun verdiği kafayla geçirirler. Amy’nin hayatı boyunca sahip olduğu yemek bozukluğu ile bağımlılığı birleşince elden zayıflar ve hassaslaşır. Süper yıldızlığı yüzünden evinin dışına kamp kuran ve onu her yerde takip eden basın sürekli ensesindedir.

Amy ve Blake’in ilişkisi tekrardan toksik bir ilişkiye dönüşür ve Londra sokaklarında şiddetli bir şekilde kavga ederler. Blake, bir bar müdürüne saldırmaktan dolayı hapse girer ve buna dertlenen Amy, Glastonbury Festival gösterisinde kaosun hakim olduğu bir performans sergiler. Kalabalığa karşı Blake’i savunur. Blake, parmaklıkların ardındayken uyuşturucudan arınır ve eşiyle birbirlerine iyi gelmediklerini fark eder. Amy’den boşanmak ister. Kalbi kırılan Amy, en azından rehabilitasyona gidip hayatına devam etmeyi kabul eder.

Blake’ten ayrılan ve sonunda uyuşturucudan arınan Amy, yenilenmiş bir şekilde sağlıklı ve mutlu bir hayata ilerlerken görünür. Ancak hikâyesi çok gençken sona erer. BACK TO BLACK, yaşadığı inanılmaz hayatı ve mirasını hatırlamamızı sağlıyor.

Devamını Okuyun
Reklam

En Çok Okunanlar