Johnny Depp ve uğruna 14 yıllık yuvasını yıktığı eski eşi Amber Heard arasında süre gelen davada yeni skandallar ortaya çıkıyor. İkili birbirine şiddet eylemleri ile ilgili suçlamada bulunurken Johnny Depp, asıl şiddeti Amber Heard tarafından gördüğünü açıkladı. Öyle ki iddialar arasında Amber Heard’ın Johnny Depp’i dövdüğü, parmağını kırdığı ve yüzüne sigara bastığı öne sürülüyor. Johnny Depp’in bu açıklamaları kısa sürede sosyal medya üzerinde gündem oldu.
Johnny Depp ve Amber Heard arasındaki dava Hollywood’un en uzun süreli hukuk savaşına dönüşmüş durumda. 2015 ve 2017 yılları arasında evli kalan ikili, tekrardan mahkeme salonunda karşı karşıya geldi. Depp, asıl mağdurun kendisi olduğunu öne sürerken eski eşi Heard’ın yaptıklarını bir bir sıraladı.
Depp, Heard’ın madde bağımlısı olduğunu dile getirirken kendisinin düğünlerinde bile uyuşturucu kullandığını ifade etti. Daha öncesinde eşini dövmekle ilgili haber yapan The Sun gazetesine iftira davası açan Depp, ilgili mahkemeyi kaybetmişti. Dava süresince kariyeri ciddi şekilde zarar gören Depp, eski eşi Heard ile kozlarını bir kez daha paylaştı.
Johnny Depp, geçtiğimiz yıl İngiltere’de düzenlenen duruşmada iftira davası açtığı eski eşinden 50 milyon dolarlık tazminat davası açmış Amber Heard ise buna karşılık vererek Johnny Depp’in aleyhine 100 milyon dolarlık dava açmıştı.
Geçtiğimiz haftalarda davanın ilk duruşması ABD’nin Virginia kentinden gerçekleşti. Geçtiğimiz gün ise ikinci bir duruşma yapıldı ve taraflardan Johnny Depp, ifadesini sundu.
Johnny Depp, Amber Heard ile olan evliliğini “toksik” olarak tanımladı ve sürekli eski eşinden çeşitli şiddet gördüğünü öne sürdü. Eski eşinin şiddet bağımlısı olduğunu ve sürekli olarak hem psikolojik hemde fiziksel olarak çatışma içerisinde olduğunu belirten Depp, Heard’ın televizyon kumandasını ve bir kadehi yüzüne fırlattığını ifade etti. Heard ise tüm bu suçlamaları reddetti.
Açıklamasına devam eden Depp, geçmişte annesinin de babasına, kendisine ve kardeşlerine bu tarz şiddet uyguladığını belirterek çocukluğundaki travmaları gündeme getirdi. Babasının ise annesinin bu davranışlarına karşı hiçbir zaman karşı şiddet uygulamadığını belirtti. Buna rağmen Johnny Depp’in anne ve babası kendisi 15 yaşındayken boşanmış. Bu evliliğin sona ermesi sonrası babasını iyi bir adam ancak korkak olarak nitelendiren Depp, sonrasında bu fikrini değiştirdiğini ve babasının annesinden ayrılmasına hak verdiğini sözlerine ekledi. Annesi ise geçmişte bu ayrılık sonrası derin bir deprasyona girmiş, intihar eylemlerinde bulunmuş ancak buna rağmen hayatta kalmış. Depp’in annesi ise 2016 yılında hayatını kaybetmişti.
Depp, bu kadar şiddete rağmen Heard ile bir süre daha evli kalmasının eski eşinin tıpkı annesi gibi intihara teşebbüs edebileceğinden korktuğunu söyledi. Öyle ki Heard’ın birkaç kez bu tarz konuşmaları dile getirdiğini söyleyen Depp, çoğu kez evi terk ettiğinde eişinin sürekli olarak ağladığını ve “sensiz yaşayamam, öleceğim” gibisinden sözler sarf ettiğini dile getirdi. Evlilikleri devam ederken Heard’ın gün geçtikçe kontrolden çıktığını ve ikili arasında bıçaklı bir tartışmanın bile yaşandığı ortaya çıktı. Dava devam ederken ikili arasındaki bir diyaloğun ses kaydı sızdırıldı.
Sosyal medyada sızdırılan konuşmalar arasında Amber Heard’ın Johnny Depp’i açık bir şekilde tehdit ettiği duyuluyor. İkili arasında geçen diyalogda ise dünya’ya gündem olmaları durumunda Depp’in yanında kimsenin olmayacağını ancak kendisine hak verileceğini söylediği duyuluyor.
İkili arasındaki dava devam ederken, sosyal medya’ya düşen bu diyalojlar ise adete gündeme bomba gibi düştü. Elbette bu ses kaydının tamamn gerçek olmasının kanıtlanması sonrasında işin seyri tamamen değişecektir.
San Sebastian Film Festivalinde Johnny Depp’in “Yaşam Boyu Başarı Ödülü” alması kadın hakları için mücadele eden dernekler tarafından eleştiri almıştı. Öte yandan kadın sinema oyuncularının büyük bir kısmı da Depp’in bu ödülü kazanmasına büyük tepki gösterdi. Ayrıca Johnny Depp’in hayranları da ikiye bölünmüş durumda. Depp’in arkasında duran hayranlar, Amber Heard’ın Aquaman’in yeni filminden çıkartılmasına yönelik imza kampanyası başlattı. İddialara göre Johnny Depp, bu imza kampanyasına destek vererek Aquaman filminin yapımcısını telefon ile arayıp Heard’ın kovulmasına yönelik baskı yaptığı öne sürüldü. Buna rağmen Amber Heard, yeni Aquaman filminin oyuncu kadrosunda bulunuyor.
Johnny Depp ile Amber Heard arasındaki dava çirkin boyutlara ulaşmış durumda. Bakalım dava sürecinde daha hangi iddialar gündeme düşecek.
İzlanda’nın başkenti Reykjavik’teki Keflavik Uluslararası Havalimanı’ndan İstanbul’a haftada 4 kez düzenlenecek uçuşlar, Kuzey Amerika ve İzlanda’daki Icelandair yolcularını Asya ve Orta Doğu’ya; İstanbul çıkışlı THY yolcularını ise İzlanda, Kanada ve Kuzey Amerika’ya bağlayacak.
2024 yılının ilk 10 ayında 67,6 milyon yolcu ağırlayan İGA İstanbul Havalimanı, dünyanın 321 noktasındaki bağlantı noktası ve her geçen gün ağına eklediği havayolu sayısı ile uluslararası arenadaki gücünü artırıyor.
Kuzey Avrupa’nın en önemli Havayolları’ndan biri ve İzlanda’nın ulusal havayolu şirketi Icelandair, İstanbul uçuşlarına haftada 4 kez olmak üzere 5 Eylül 2025’te başlıyor. 160 koltuk kapasiteli Boeing 737-MAX8 tipi uçaklarla sefer düzenleyecek olan Icelandair’in İGA İstanbul Havalimanı’na operasyonlarına başlaması yolculara geniş bir ağ sunması açısından da büyük önem taşıyor.
Icelandair ile Türk Hava Yolları (THY) arasında imzalanan kod paylaşımı anlaşmasına göre, Kuzey Amerika ve İzlanda’daki Icelandair yolcuları, THY ağı üzerinden doğuya, özellikle Asya ve Orta Doğu’ya; THY yolcuları ise Icelandair uçuşlarıyla batıya, İzlanda, Kanada ve Kuzey Amerika’ya bağlanabilecekler. Kod paylaşımı sayesinde yolcular, tek bir biletle seyahat edebilecek ve bagajlarının son varış noktasına kadar teslim edilmesi kolaylığından faydalanabilecekler.
Icelandair’in İstanbul operasyonlarına başlamasından duydukları memnuniyeti aktaran İGA İstanbul Havalimanı Ticari İşler Genel Müdür Yardımcısı Server Aydın, şu değerlendirmelerde bulundu:
“2024’ün ilk 9 ayında İstanbul 14 milyon turist ağırlayarak yüzde 6,6’lık bir büyüme gösterdi. Dünyanın farklı lokasyonlarından şehrimize gelen turist sayısının her geçen gün artmasında, İGA İstanbul Havalimanı olarak payımız bulunduğu için memnuniyet duyuyoruz. Kuzey Avrupa’nın en önemli ülkelerinden İzlanda’nın ulusal Havayolu Icelandair’in aramıza katılması da bu açıdan çok önemli. Bu bağlantı yalnızca yeni bir rota değil; İzlanda’nın muazzam doğal güzelliklerini İstanbul’un zengin kültürel mirasıyla birleştiren bir köprü olacak. Turizm ve ticaret için sonsuz keşifler ve yeni ufuklar açıyoruz. Icelandair ile birlikte, İGA İstanbul Havalimanı’nda küresel seyahatin ruhunu yeniden tanımlıyoruz.”
Icelandair Hakkında:
Reykjavik merkezli halka açık bir seyahat şirketi olan Icelandair Grubu’nun parçası Icelandair, İzlanda’nın ulusal havayolu şirketi ve Keflavik Uluslararası Havalimanı’ndan operasyonlarını yürütüyor. Havayolu, İzlanda’nın coğrafi konumunu kullanarak Kuzey Amerika ve Avrupa’daki noktaları birbirine bağlayan uluslararası bir ağ kurmayı hedefliyor ve bağlantı ağını istikrarlı bir şekilde büyütüyor.
İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi (İstinaf Mahkemesi) Martı lehine karar verdi. Martı ve Taksiciler Odası arasında 2,5 yıldır süren davada Martı’nın itirazları haklı bulundu. Martı TAG artık serbest olarak kullanılacak.
İstanbul Taksiciler Odası’nın Martı TAG’ı kapattırma talebi İstinaf Mahkemesi tarafından reddedildi. Martı’nın yaptığı istinaf başvurusu kabul edilerek yerel mahkeme kararının hatalı olduğuna hükmedildi.
İstinaf Mahkemesi’nin Tespitleri
İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi, yerel mahkemenin verdiği kararı şu gerekçelerle hatalı buldu:
Martı’nın itiraz ve savunmalarının yeterince incelenmediği ve raporlara yansıtılmadığı,
Bilirkişi raporlarının eksik ve çelişkili olduğu,
Alanında uzman kişilerden rapor alınmadığı ve davanın tam olarak aydınlatılmadığı,
Tarafların eşitliği ilkesine uyulmadığı ve Martı’nın savunma hakkının ihlal edildiği,
İdare mahkemelerinin Martı TAG lehine verdiği kararların göz ardı edildiği,
İBB’den alınması gereken cevap beklenmeden karar verilerek Martı’nın hukuki dinlenilme hakkının ihlal edildiği,
Martı’nın dava dosyasına sunduğu uzman görüşlerinin dikkate alınmadığı.
Mahkeme, bu eksiklerin giderilmeden haksız rekabetin tespit edilemeyeceğini belirterek erişim engeli kararını bozdu.
Oğuz Alper Öktem konu ile alakalı; “Haklının acelesi yok. Türk teknolojisinin düşmanları nihayet yenildi. İyiler kazandı. Bol bol Martı TAG kullanın.” ifadelerini kullandı.
25 yaşından büyük aracı olanlara hurda teşviki olarak ÖTV’siz araç satışı, şoför esnafı için ÖTV ve KDV’siz araç satışı ve ağır hasarlı araçların trafikten çekilmesine yönelik kanun teklifi Meclis’e sunuldu. Peki kanun teklifi yasalaşırsa ÖTV muafiyeti hangi araçları kapsayacak? ÖTV muafiyeti ile birlikte araçlar ne kadar düşecek? İkinci el fiyatlarda düşüş olur mu?
Piyasaya dair merak edilenleri milliyet.com.tr’ye değerlendiren İstanbul Motorlu Araç Satıcıları Derneği (İMAS) Başkanı Hayrettin Ertemel şu ifadeleri kullandı: 2000 yılı öncesi model yılı yani 25 yaş ve üstü araçların hurdaya ayrılarak sıfır km yerli üretim araç satın alınması kaydıyla ÖTV’siz araç satışı, şoför esnafı için ÖTV ve KDV’siz araç satışı ile ağır hasarlı araçların trafikten çekilmesine yönelik kanun teklifi TBMM’ye sunuldu.
Sunulan teklifteki temel maksat eski otomobillerin geri dönüşüme verilmesini sağlamak, bu araçların yerine daha çevreci ve güvenli yerli üretim araçların alınmasını teşvik etmek. Kanun henüz görüşülmek üzere teklif aşamasında ancak yürürlüğe girdiği taktirde son yıllarda düşen yerlilik oranı, fiyatlar ve eski araçların hurdaya ayrılması noktasında faydalı olacaktır.
Ülkemizde uygulanan kademeli ÖTV sistemi sebebiyle yapılabilecek ÖTV indirimleri değişkenlik gösterecektir. Aynı otomobilin farklı donanımlı ya da daha yüksel motor hacmine sahip versiyonu bir üst ÖTV bareminde ise teşvikten daha fazla yararlanırken, düşük baremde olanlar bir miktar daha az yararlanabilir. Ortalama bir rakam vermek gerekirse 1 milyon TL değeri olan bir otomobilde yaklaşık 180 ila 200 bin TL arasında fiyat değişimi yaşanacaktır. Ancak kanunun teklif aşamasında olduğunu ve bu sebeple detaylarda farklılık olabileceğini hatırlatmakta fayda var.
Süreci netleşmeden değerlendirmek oldukça zor. Teklif kanunlaştırdığı taktirde hurdaya ayrılabilecek araç sahibi olan kullanıcılar tarafından yerli üretim araçlara talep mutlaka artacaktır. Dolayısıyla bu model ikinci el araçlara talep düşeceğinden fiyatlar bir miktar esneyebilir. Ancak teklif hurda iadesi şartı ile olduğundan hurda iadesiz satış fiyatları ve bu fiyatlara endeksli olan ikinci el rakamlarında kayda değer farklılık görülmeyecektir. Öte yandan kanun teklifi yasalaştığı taktirde markalar satışları artırmak adına süreci genel olarak desteklemeye gayret gösterirse ikinci el fiyatlarında da buna paralel gerileme olacağını söyleyebiliriz.
Son yıllarda artan otomobil fiyatlarıyla beraber trafikte bulunan 5 yaş ve üzeri araçların oranı %80 civarına yaklaşmış durumda. Bu %80’lik dilimin yaklaşık %57’sini 10 yaş ve üzeri araçlar oluşturuyor. İstatistiklerle beraber araç yaş ortalamasının yükseldiğini ve gençleştirmeye yönelik çalışmalara ihtiyaç olduğunu söyleyebiliriz. Genç modelli ve yeni jenerasyon otomobil sayısının artması çevreye, doğaya, trafik güvenliğine faydalı olacağı gibi bu araçların geri dönüşüme ayrılarak tekrar kazanımı da ekonomimiz açısından faydalı olacaktır.
Ülkemizin yürüttüğü ekonomi politikaları çerçevesinde son dönemde otomobilde ÖTV önemli bir konumda bulunuyor. Öte yandan ÖTV ekonomimizin en büyük gelir kalemlerinden bir tanesi. Yeniden değerleme oranları ile birlikte artması öngörülen yıllık ÖTV hedefleri de kararın yasalaşmasında zorluk oluşturabilecek faktörler arasında.
Ancak tüm koşullara rağmen ÖTV konusunda sürdürülebilir düzenleme %30’a gerileyen yerlilik oranını artırma ve eski araçların hurdaya ayrılması gibi talepler sektörümüzün öncelikli ihtiyaçları arasında. Bu bağlamda tüm koşullar ve sonuçlar Türkiye Büyük Millet Meclis’imizde detaylı değerlendirilerek en doğru karar mutlaka verilecektir. Bizlerin de sektörümüzün birer mensubu ve temsilcisi olarak ihtiyaç duyulduğu taktirde sürece gerekli tüm bilgi ve desteği her daim vereceğimizi belirtmek isterim.”
MediaCat’in ilkini 2007 yılında gerçekleştirdiği ve 2008’den bu yana Ipsos işbirliğinde her yıl düzenli olarak yinelediği “Türkiye’nin Lovemark’ları” araştırmasının 17’nci yılında, 17 marka ödüle layık görüldü.
Lovemark’lar, Brand Week Istanbul’un ikinci gününde, MediaCat Genel Yayın Yönetmeni Pelin Özkan ve Ipsos Türkiye Brand Health Tracking Bölüm Lideri Özge Sönmez’in sunuş ve katılımıyla Inspiration Hall sahnesinde gerçekleşen törenle ödüllerine kavuştu.
Online Yemek Siparişi Sitesi / Uygulaması: Yemeksepeti
Banka: Ziraat Bankası
Brand Week Istanbul’un program ve konuşmacıların ve yılın en ilham verici haftasının tüm detaylarına https://brandweekistanbul.com adresinden ulaşabilirsiniz.