Bizimle iletişim kur

Yaşam

Kemik Metastazı Hakkında Bilinen 3 Önemli Bilgi

Yayınlandı

on

Dinlenirken de geçmeyen ve uykudan uyandıran şiddetli ağrı, zamanla büyüyen şişlik, hareket kısıtlılığı…

En sık bu sinyallerle kendini gösteren kemik metastazı, kanserin kaynaklandığı organdan kan ya da lenf yolu ile kemiğe sıçramasıyla gerçekleşiyor. Ortopedik Onkoloji uzmanları, “Son yıllarda kanser tedavilerinin gelişimine paralel olarak yaşam süresi uzadıkça metastatik kemik kanseri ile karşılaşma sıklığımız artmaktadır. Kemik, akciğer ve karaciğerden sonra en sık metastaz alan üçüncü bölgedir. Kemik metastazlı hastalar klinikte çok farklı şekillerde karşımıza çıkabilir. Sıklıkla kanser tanısı olan hastanın rutin taramasında tespit edilir. Bununla birlikte bazı hastalarda kanser hikayesi olmamasına rağmen direkt kemik metastazı ile tanı konulurken, tedavi edilmiş bir kanserin yıllar sonra ortaya çıkan bulgusu da olabilir” diyor. Kemik metastazı hakkında bilinmesi gerekenler, önemli uyarılar ve öneriler:

Bu sinyaller ihmale gelmez!

Kemik metastazı sıklıkla daha önce kanser tanısı almış olan hastaların rutin taramalarında tespit ediliyor. Bununla birlikte bazı hastaların ağrı şikayetiyle hekime başvurduklarını belirten uzmanlar, ağrıda belirleyici unsuru ise ‘dinlenirken bile devam etmesi ve şiddetinin giderek artması’ olarak açıklıyor. Öyle ki hasta geceleri ağrı nedeniyle uykudan uyanıyor ve standart ağrı kesicilerden yeterli fayda göremiyor. Kötü huylu kemik tümörlerinin bir belirtisi olan geceleri uykudan uyandıran ağrının nadiren iyi huylu tümörde de görülebildiğine dikkat çeken uzmanlar, ayrıca hızlı büyüyen ağrılı şişlikler ile buna eşlik eden hareket kısıtlılığı ve topallamanın da kemik metastazının habercisi olabildiğini, bu şikayetlerle başvuran hastaların kemik metastazı açısından da araştırılmasının çok önemli olduğunu vurguluyor.

Erken tanı hayat kurtarıyor!

Kemik metastazlarında kemikte harabiyete bağlı kırık gelişebileceği için erken teşhisin hem hayat kurtarıcı olduğunu hem de yaşam kalitesinin artmasına destek sağladığını belirten uzmanlar şöyle konuşuyor: “Kemik metastazının özellikle kemiğin kendisinden kaynaklanan kötü huylu tümörlerden ayrımının yapılmasının hayati önemi vardır ve kesin tanı konulduktan sonra tedavi planlaması yapılması gerekir. Aksi halde hastanın yaşamını geri dönüşümü olmayacak şekilde olumsuz etkileyebilir. Bu nedenle hastanın anlattıkları, fizik muayenesi ve gerekli radyolojik tetkikler yapıldıktan sonra bazı durumlarda biyopsi işlemine gerek duyulabilir. Biyopsi ile kesin tanı konulabilsede hastaların yüzde 3-4’ünde tümörün nereden kaynaklandığı saptanamayabilir.

Ağrıda çok hızlı ve belirgin azalma sağlanıyor

Kemik metastazı tedavisinde öncelikle hastanın ağrısının azaltılması, kırık gelişiminin engellenmesi ve yaşam kalitesinin iyileştirilmesinin amaçlandığını vurgulayan uzmanlar, kırık veya kırık riski olan durumlarda açık ya da kapalı yöntemle ameliyatın tercih edildiğini söylüyor. Tedavi yönteminin kişiye özel planlandığına dikkat çeken uzmanlar, “Son yıllarda kapalı yöntemlerden en sık radyofrekans ablasyon denilen, tümörü yüksek ısıda yakarak küçültme yöntemi tercih ediliyor. Bu yöntem genellikle radyoterapiye rağmen sonuç alınamayan ve açık cerrahiyi kaldıramayabilecek hastalarda uygulanıyor. Yöntem anestezi altında ve görüntüleme eşliğinde uygulanmakta olup hastanede sadece bir gece yatışı yeterlidir. Düşük riskli ve hızlı sonuç sağlayan radyofrekans ablasyon yöntemi sayesinde ağrıda çok hızlı ve çok belirgin azalma sağlanıyor” diyor.

Devamını Okuyun
Reklam
Yorum gezintisi

Yorum yazabilmek için giriş yapın Giriş

Yorum Yaz

Yaşam

Son Dönemin En Çok Konuşulan Eylemi “Boykot” Nasıl Ortaya Çıkmıştır? İlk “Boykot” Ne Zaman Yapılmıştır?

Yayınlandı

on

Yazan

​”Boykot” terimi, 19. yüzyılın sonlarında İrlanda’da yaşanan olaylarla ortaya çıkmıştır. Kelimenin kökeni, 1880 yılında İrlanda’nın County Mayo bölgesinde Lord Erne’nin topraklarını yöneten İngiliz toprak yöneticisi Kaptan Charles Cunningham Boycott’a dayanır. O dönemde İrlanda’daki toprak sahipleri, yüksek kiralar ve adaletsiz uygulamalar nedeniyle kiracılarla sık sık anlaşmazlıklar yaşıyordu. Kaptan Boycott, kiracılardan yüksek kiralar talep etmiş ve ödeme yapamayanları tahliye etmeye başlamıştır. ​

Bu duruma tepki olarak, İrlanda Ulusal Toprak Ligi’nin üyeleri ve yerel halk, Boycott’a karşı organize bir protesto başlattı. Bu protesto kapsamında, Boycott’un çalışanları işlerini bıraktı, yerel esnaf ona hizmet vermeyi reddetti ve komşuları onunla iletişimi kesti. Bu toplu tecrit, Boycott’un işlerini yürütememesine ve sonunda bölgeden ayrılmasına neden oldu. ​

“Boykot” kelimesi, bu olayların ardından hızla yayıldı ve 1880’lerin sonlarında İngilizceye yeni bir terim olarak girdi. James Redpath adlı bir gazeteci, 12 Ekim 1880’de Inter-Ocean gazetesinde bu terimi ilk kez basılı olarak kullandı. Kısa süre içinde, kelime diğer dillere de geçti ve günümüzde dünya genelinde, haksız veya adaletsiz uygulamalara karşı toplu protesto anlamında kullanılmaktadır.​

Devamını Okuyun

Yaşam

Kuzeyin Oğlu “Volkan Konak” Vefat Etti? Volkan Konak Neden Vefat Etti?

Yayınlandı

on

Yazan

Volkan Konak’tan gelen acı haber sonrası; Volkan Konak neden öldü, hastalığı neydi? sorusu çok sorulmaya başladı. Sahnede fenalaşan ‘Kuzeyin Oğlu’ lakaplı Volkan Konak’ın ölümü sonrası vasiyeti de ortaya çıktı. Konak’ın cenaze programı sonrası gömüleceği yer belli oldu.

Ünlü sanatçısı Volkan Konak, 58 yaşında hayatını kaybetti. Volkan Konak’ın ölüm nedeni ve hastalığı araştırılırken Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) Sağlık Bakanlığı, sanatçının KKTC’deki konseri sırasında rahatsızlanarak hastaneye kaldırılmasının ardından açıklama yaptı.

VOLKAN KONAK NEDEN ÖLDÜ?

Bakanlık, Konak’ın durumu hakkında yaptığı yazılı açıklamada, şunları belirtti:

“Bu gece aniden rahatsızlanması nedeniyle 00.17’de Mağusa Devlet Hastanesi’ne müracaat ettirilen sanatçı Volkan Konak, 00.42’de tüm müdahalelere rağmen maalesef hayatını kaybetmiştir. Detaylı açıklama Mağusa Devlet Hastanesi Başhekimliği tarafından yazılı olarak yapılacaktır.”

Polat Yağcı ise, Volkan Konak için “Sahnede fenalaşmış. İlk müdahalenin ardından hastaneye kaldırıldı. Beyin kanamasından şüpheleniliyor” açıklamasında bulundu.

Kaynak: Mynet.

Devamını Okuyun

Müzik

Lady Gaga, Neden Bir Sörfçü Firması İle Mahkemelik Oldu?

Yayınlandı

on

Yazan

Lady Gaga, yeni albümü için doğrudan logolarını kopyaladığını iddia eden bir sörf markası tarafından mahkemeye verildi…

Lost International, “Mayhem” albümü nedeniyle Lady Gaga’ya karşı marka ihlali davası açtı. Şirket, “Mayhem” teriminin kendi ikonik logosunda yer aldığını ve bu nedenle haklarının kendilerine ait olduğunu, Gaga’nın kullanımının ise neredeyse birebir aynı olduğunu savunuyor.

Dava dosyasında Lost, on yılı aşkın süredir sörf tahtaları ve ürünlerinde stilize edilmiş bir “Mayhem” logosu kullandıklarını ve Gaga’nın son albümü için bu tasarımı izinsiz şekilde kopyaladığını belirtiyor.

Şirket, kendi ürünlerindeki “Mayhem” logosu ile Lady Gaga’nın kullandığı logo arasındaki benzerlikleri gösteren bir karşılaştırma da sundu.

Lost’a göre, Lady Gaga 2015 yılından beri kendilerine ait olan “Mayhem” markasını izinsiz bir şekilde kullanıyor.

Sörf şirketi, Gaga’nın logoyu kullanmasını engellemek için yasal yollara başvururken, ayrıca tazminat talep ediyor ve sanatçının “Mayhem” logosunu kullanarak elde ettiği kârın da kendilerine ödenmesini istiyor.

Lost, daha önce Lady Gaga’ya endişelerini ilettiklerini ancak sanatçının bu kullanımı durdurmadığını belirterek dava açtıklarını söylüyor.

Kaynak: TMZ Sport.

Devamını Okuyun

Yaşam

Güler Sabancı, Sabancı Holding’e Ne Zaman Veda Ediyor?

Yayınlandı

on

Yazan

Güler Sabancı, 2004 yılından bu yana aralıksız olarak sürdürdüğü Sabancı Holding Yönetim Kurulu Başkanlığı görevini, 27 Mart 2025 tarihi itibarıyla bırakıyor…

Merhum Sakıp Sabancı’nın vefatının ardından Sabancı Holding Yönetim Kurulu Başkanlığı’nı devralan, 21 yıllık süreçte Holding’in stratejik yapılanması ve dünya ölçeğindeki büyük başarılarına liderlik eden Güler Sabancı, 27 Mart’taki Genel Kurul’da son kez Sabancı Holding Yönetim Kurulu Başkanı unvanıyla hissedarlarla bir araya gelecek.

Sabancı Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanlığı, Sabancı Üniversitesi Kurucu Mütevelli Heyeti Başkanlığı ve Sakıp Sabancı Müzesi Yönetim Kurulu Başkanlığı görevlerine devam edecek Güler Sabancı, filantropi, eğitim ve sanat alanında yapacağı öncü çalışmalarla, Türkiye’nin çağdaşlaşma yolculuğuna ve toplumsal kalkınmasına destek olmayı sürdürecek.

“BİRÇOK GÖREVİ BAŞARI İLE TAMAMLAMIŞ OLMANIN VERDİĞİ İÇ HUZURU İLE YÖNETİM KURULU BAŞKANLIĞI GÖREVİNİ BIRAKIYORUM”

Güler Sabancı, konuyla ilgili yayımladığı mesajında şu ifadeleri kullandı: “Bugün Topluluğumuz, güçlü finansal yapısı, yeniliğe ve teknolojiye açık kültürü, üstün insan kaynakları, kurumsallaşmada öncü yönetim sistemleri ve örnek iş ahlâkı; dolayısıyla yüksek itibarı ile yeni bir döneme hazırdır. Başta Sakıp Bey olmak üzere Sabancı Kardeşler ile başlayan 47 yıllık çalışma hayatım için, miras bırakan, hayatta olan ve olmayan tüm büyüklerimi minnet ve şükranla anıyorum. 21 yılı Yönetim Kurulu Başkanı olarak, Yönetim Kurulu Üyelerimiz, yönetim ekibimiz ve Sabancılı çalışma arkadaşlarımla, hep beraber Topluluğumuzu ülkemizde ve yurt dışında önemli bir seviyeye getirmiş; birçok görevi başarıyla tamamlamış ve Topluluğumuzun itibarını hak ettiği şekilde temsil etmiş olmanın verdiği iç huzuru ile Sabancı Holding Yönetim Kurulu Başkanlığı görevini bırakıyorum.”

BAŞKANLIK GÖREVİNE, YÖNETİM KURULU ÜYESİ HAYRİ ÇULHACI ÖNERİLECEK

Sabancı Holding’in yeni Yönetim Kurulu, 27 Mart 2025 tarihinde düzenlenecek Genel Kurul’da seçilecek. Yeni Yönetim Kurulu’nun görev dağılımı kapsamında, Başkanlık görevine, halen Yönetim Kurulu Üyesi olarak görev yapan Hayri Çulhacı’nın önerilmesi planlanmaktadır. Hayri Çulhacı 35 yıldır Sabancı Topluluğu’nda bulunmakta olup, Sabancı Holding’de Yürütme Kurulu Üyeliği, Akbank Yönetim Kurulu Başkan Vekilliği ile Sabancı Holding ve İştiraklerinde Yönetim Kurulu Üyelikleri yapmıştır.

Devamını Okuyun

En Çok Okunanlar