Bizimle iletişim kur

Yaşam

Kilo Veremeyenler “Yo-Yo Sendromu”na Dikkat! Yo-Yo Sendromu Nedir?

Yayınlandı

on

Radio Mood App

Fazla kilolarından kurtulmaya çalışanların çok sık başına gelir; yağdan değil kaslardan vermek! Zira kilo vermek için yapılan kalori kısıtlı diyetler yeterli protein içermiyorsa azaltılan enerji kaslardan karşılanıyor ki bu da kas kaybına yol açıyor…

Beslenme ve diyet uzmanları, “Sağlıklı kilo verme hızı ayda 3-6 kg. arasında değişir. Kilo verme hedefini çok yüksek tutarak dengesiz ve çok kısıtlı beslenmek kas kaybına neden olur; bu da metabolizma hızının yavaşlamasına, vücut direncinin ve performansının azalmasına, yorgunluk ve halsizlik gibi şikayetlere, yaşam kalitesinin düşmesine yol açar. Üstelik ‘yo-yo sendromu’ da kaçınılmazdır yani hızlı verilen kilolar hızla geri alınır. Bu nedenle doğru ve kalıcı kilo kaybı için mutlaka egzersizle desteklenen, kişiye özgü planlanmış beslenme programı uygulanması gerekir” diyor. Uzmanlar, yağdan kilo vermenin 6 püf noktasını anlattı, önemli uyarılar ve önerilerde bulundu.

Doğru beslenin

Her bireyin farklı metabolik yapıları ve yaşam şekli olduğundan öncelikle kişiye uygun ve sürdürülebilir beslenme şeklinin bulunması sağlıklı kilo kaybında kritik önem taşıyor. Uzmanlar, “Sağlıklı kilo kaybının hedefi yeterli protein tüketerek kas kütlesini koruyup yağdan vermektir. Yağ kaybı alınan kalorinin harcanan kaloriden daha olduğu dengeli diyetlerle mümkündür. Günlük alınan gıdaların porsiyon kontrolünü yapmak, açlık tokluk sinyallerine dikkat etmek, yemek seçimlerini daha sağlıklı gıdalardan yapmak önemlidir” diyor.

Reklam

İyi karbonhidrat tüketin

Vücut yağ oranı yanlış karbonhidrat tüketimiyle artıyor. Fazla tüketilen şeker, şekerli içecekler, pasta, kek, bisküvi gibi hızlı kana geçip insülin salgısını hızlı artıran gıdalar, harcanandan fazla kalori alımı ve hareketsiz (sedanter) yaşam vücutta yağ oranını artırıyor. Yağ kaybının sağlanması için beslenmeden tamamen karbonhidratları çıkarmanın doğru olmadığını belirten Uzmanlar şöyle diyor: “İyi karbonhidratlar olarak sayılabilecek yulaf, bulgur, kinoa, karabuğday, çavdar ekmeği gibi gıdalar hem içerdikleri lif, vitamin ve mineraller açısından hem de tokluk hissini artırdıkları için diyet programlarında düşük porsiyonlarda yer almalıdır. Şeker ve şekerli içecek ve yiyeceklerden uzak durulmalıdır.”

Düzenli egzersiz yapın

Zayıflama sürecinde uygulanan diyetin mutlaka egzersizle desteklenmesi gerekiyor. Düzenli egzersiz kaybedilen kilonun daha çok yağdan verilmesine yardımcı olurken, insülin duyarlılığı ve metabolizma üzerinde olumlu etkiler sağlıyor. Uzmanlar, “Kardiyo egzersizler yağ yakımı açısından önerilir, uygun ağırlık veya direnç egzersizleri de kas kütlesini artırmak için önemlidir. Günlük adım sayısının 5000 adım altında olmamasına, haftada 3 gün 45-50 dak. yürüyüş yapılmasına dikkat edilmelidir. Yapılacak egzersiz programları kişiye uygun olacak şekilde uzmanı tarafından planlanmalıdır. Yanlış yapılan egzersizler sorunlara, sakatlanmalara yol açabilir” diyor.

Bu besinlere sofranızda yer verin

Reklam

Uzmanlar, kilo vermek için mucize yaratan gıda veya içecek olmadığını, bazı besinlerin ise kilo vermeye yardımcı olabileceğini belirterek bu besinleri şöyle açıklıyor: “Yeşil çayda kateşinler, kafein, acı biberde kapsaisin, ananasta bromelin gibi bileşikler metabolizma hızını artırır. Tarçın krom içeriği ile insülin etkinliğini artırmaya yardımcı olur, tatlı yeme isteğini azaltır. Brokoli, kereviz, lahana gibi posa ve mineral vitamin içeriği yüksek sebzeler tokluk hissini artırmaları ve bağırsak çalışmasına yardımcı olmaları dolayısıyla günlük beslenme programına ilave edilmelidir.”

Yeterli ve düzenli uyuyun

Yetersiz uyku büyüme hormonu salınımını olumsuz etkilerken bu da protein sentezini ve dolayısıyla kas yapısını bozabiliyor. Vücudun günde 7-8 saat uykuya ihtiyacı olduğunu belirten Turanlı şöyle konuşuyor: “Yetersiz düzeyde uyku kortizol seviyesinde artışa neden olabilir. Yapılan bilimsel çalışmalarda; kortizol düzeyi yüksekliği obezite, insülin direnci ve vücut yağ oranı artışıyla ilişkilendirilmiştir. Kaliteli uyku mutluluk ve dinlenmiş bir vücutla güne daha enerjik başlanmasını sağladığından bu da egzersiz yapma performansını artırır, iştahın kontrol altına alınmasını kolaylaştırır.”

Mutlaka günde 10 bardak su için

Vücudumuzun en temel ihtiyacı olan suyun özellikle kış aylarında yeterince tüketilmediğini, kahve ve çay gibi içeceklerin ise kesinlikle suyun yerine geçmediğini vurgulayan uzmanlar, “Metabolizmanın düzenli çalışması, elektrolit dengesi, vücuttan toksin atılması ve kana geçen besin ögelerinin vücutta taşınması gibi önemli işlevleri olan su yeterli alınmadığında dehidratasyon denilen susuzluk meydana gelir. Dehidratasyon kişinin yorgun, performansı düşük ve stresli hissetmesine yol açar, hormonal işleyisi etkiler, dolaylı olarak da enerji harcanmasını yavaşlatır. Bu nedenle kilo vermek için 10 bardak su içilmesi temel koşuldur” diyor.

Reklam

Devamını Okuyun
Reklam
Yorum gezintisi

Yorum yazabilmek için giriş yapın Giriş

Yorum Yaz

Magazin

Selena Gomez’in Güzellik Markası 2 Milyar Dolar Değerine Ulaştı

Yayınlandı

on

Yazan

Radio Mood App

Selena Gomez’in güzellik markasının 2 milyar dolar değerinde olduğu bildirildi…

Hailey Bieber, Kylie Jenner, Jennifer Aniston, Rihanna ve daha birçok ünlü isim yalnızca mesleğiyle değil çıkardıkları güzellik markalarıyla da sık sık gündeme geliyor. Ünlü şarkıcı ve oyuncu Selena Gomez de Rare Beauty adlı markasıyla geniş bir kitleye ulaşmayı başardı.

Sosyal medya paylaşımlarıyla sık sık markasını tanıtan ve ürün kalitesiyle tüketicilerden tam not alan Gomez, güzellik markası çıkaran isimler arasında parlamayı başardı.

Reklam

The Business of Fashion’ın verilerine göre, Gomez’in markası yaklaşık 2 milyar dolar değerinde. Şarkıcı yalnızca allık satışlarından 70 milyon dolar kazandı.

Time100 Summit etkinliğinde konuşan Gomez, markasını satmayı düşünmediğini “Hiçbir yere gideceğimi sanmıyorum. Yaptığım işten biraz fazla keyif alıyorum. Sadece yaptığımız şeyi geliştirmeye devam etmek istiyorum” dedi.

Kaynak: NLife.

Reklam
Devamını Okuyun

Yaşam

Bisikletin Yaşayan Efsanesi Mark Cavendish, 59. Cumhurbaşkanlığı Türkiye Bisiklet Turu’na Rekor Kırmak İçin Geliyor

Yayınlandı

on

Yazan

Radio Mood App

Mark Cavendish, kariyerinin son rekorlarını kırmak için ilk adımı 59.Cumhurbaşkanlığı Türkiye Bisiklet Turu ile atıyor…

Bisikletin yaşayan efsanesi Mark Cavendish, Cumhurbaşkanlığı Türkiye Bisiklet Turu’nda Andre Griepel ile paylaştığı TUR’da en çok etap kazanan bisikletçi olma rekorunu eline geçirmek için geliyor.

Yarışın en iyi sprinteri olarak Tour of Türkiye’de 2014 ve 2015 yıllarında Yeşil Mayo’yu kazanan Cavendish’in TUR’da 11 etap zaferi bulunuyor.

Reklam

Britanyalı pedalın bu sezonki bir diğer büyük hedefi ise Tour de France’da yeni bir rekora imza atmak. Cavendish, Tour de France’da eğer bir etap daha kazanırsa en çok etap kazanma rekorunun ortağı olduğu efsane Belçikalı bisikletçi Eddy Merckx’in 34 etap galibiyeti sayısını geçerek, 35 etap galibiyeti ile rekorun yeni ve tek sahibi olacak.

39 yaşındaki Mark Cavendish, çifte rekora koştuğu sezonda hastalığından sonra ilk adımı Türkiye’de atacak.

NETFLIX’te dünyanın en hızlı bisikletçisi Cavendish’in ilham veren belgeseli: Asla Yetmez…

İnişli çıkışlı zorlu yılların konu edildiği samimi ve sürükleyici belgeselde, Cavendish için 2021 yılında Cumhurbaşkanlığı Türkiye Bisiklet Turu’nun dönüm noktası olduğunun altı çiziliyor. 1.159 gün sonra ilk etabını kazanarak küllerinden doğan Mark Cavendish, altıncı kez Cumhurbaşkanlığı Türkiye Bisiklet Turu’na geliyor. Cavendish’i geri dönüş için motive eden, Asla Yetmez belgeselinde de yer alan rekor hedefiyle pelotona dönmesinde etkili isim Astana’nın da baş antrenörü Vasilis Anastopoulos ile birlikte Cavendish, Tour of Türkiye’de hedefe koşacak.

Reklam
Devamını Okuyun

Yaşam

Diz Kireçlenmelerine Karşı Hangi Önlemler Alınabilir?

Yayınlandı

on

Yazan

Radio Mood App

Vücudumuzun tüm yükünü dizlerimiz çekiyor ancak günlük yaşamda yanlış alışkanlıklarımızın da etkisiyle diz sağlığımız son yıllarda alarm veriyor…

Hareketsizlik, diz kaslarımızı güçlendirici egzersizlere günde sadece birkaç dakika bile olsa zaman ayırmamak, topuklu ayakkabı ve fazla kilo derken diz hastalıkları artık sadece yaşlılıkta değil gençlikte de kapıyı çalıyor. Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanları; “Son yıllarda özellikle obezitenin de etkisiyle giderek daha sık karşılaştığımız osteoartrit, diz eklemindeki kıkırdakların aşınması ve yıpranması durumudur. Hastaların çoğunlukla ağrı, şişlik ve hareket kısıtlılığı şikayetleriyle başvurmasına neden olan kireçlenme, tedavi edilmediğinde istirahat anında bile rahatsız eder ve gece uykudan uyandıran ağrılara neden olur” diyor. Diz kireçlenmesine karşı bazı basit uygulamalara dikkat ederek yaşam kalitesini yükseltmenin mümkün olduğunu belirten uzmanlar, diz kireçlenmesine karşı alınması gereken önlemleri ve günlük yaşamda dikkat edilmesi gerekenleri anlattı, önemli uyarılar ve önerilerde bulundu.

· Fazla kilolardan kurtulun!

Reklam

Çağımızın sorunu olan obezite, genel sağlığımızı tehdit ettiği gibi diz sağlığımıza da son derece zarar veriyor. Fazla kilolar gün boyunca diz eklemlerimize binen yükün artmasına neden olarak kıkırdakları yıprandırıp aşındırıyor. Sağlıklı bir diyet ve hareketle fazla kilolardan kurtularak eklemlere binen yükleri azaltabilir ve dizlerinizi koruyabilir, mevcut diz sorunlarınızı hafifletebilirsiniz.

· Diz çevresi kaslarınızı güçlendirici egzersiz yapın!

Günde sadece birkaç dakikanızı ayırarak özellikle diz çevresi kaslarını kuvvetlendirici egzersizler yapmayı ihmal etmeyin. Kıkırdağın kendini yenileme kapasitesi ve kan akışı da bulunmadığı için bu bölgeye yapacağınız güçlendirici egzersizler diz sağlığınıza çok büyük fayda sağlayacaktır. Fırsat bulabilirseniz yüzmek de genel sağlığımız açısından olduğu gibi diz sağlığımızda da son derece önemli bir rol oynuyor.

· Dizlerinizi zorlamayın!

Özellikle merdiven inip çıkmak ve çömelmek, dizlerinizi bükerek yere oturmak diz eklemlerini zorlayarak zarar verebiliyor. Kıkırdağın aşınması neticesinde alttan kemik doku ortaya çıkar ve kemikteki serbest uçlar dizde ağrılara sebep olur. Zaman geçtikçe kemikler arası eklem boşlukları daralır ve kemik kemiğe sürtünmeye başlar. İleri dönemlerde kemiklerde osteofit denilen kemik çıkıntıları ortaya çıkar. Merdiven inip çıkmak, çömelmek ve dizleri bükerek oturmak da rahatsızlığın çok daha ilerlemesine ve şikayetlerin artmasına neden olur. Bu nedenle dizlerinizi zorlayıcı hareketlerden kaçının.

Reklam

· Sıcak/soğuk kompres uygulayın

Dizleriniz fazla aktivitede bulunduğunuz ya da üzerinde fazla durduğunuzda şiştiği zamanlarda bu akut dönemde lokal olarak soğuk kompres uygulayabilirsiniz. İnce bir tülbente havluya ya da kağıt havluya buz torbasını kararak dizinize sarabilir, dizlerinizdeki şişliği ve ağrıyı hafifletebilirsiniz. Herhangi bir akut rahatsızlık olmayan, kronik dönemlerinde ise dizlerinizi rahatlatmak için sıcak su torbası uygulayabilirsiniz.

· Gelişigüzel ağrı kesici kullanmayın

Uzmanılar “Hastaların kendi günlük rutinlerini belirleyip hangi hareketlerin diz ağrısına sebep olduğunu ortaya koymaları ve o hareketleri yapmamaları çok büyük fayda sağlar. Ayrıca ağrıların çok arttığı durumlarda doktora başvurmak ve özellikle arkadaşlarının ağrısına iyi gelmiş hapları (gıda takviyesi, ağrı kesici vb) doktorlarına danışmadan kesinlikle almamak gerekir” diyor.

Reklam

En önemli tedavi; önlemek!

Diz kireçlenmesinin gelişmesini önlemenin, tedavide en önemli basamak olduğunu vurgulayan uzmanlar, şöyle konuşuyor: “Ancak diz kireçlenmesi gelişmiş ise önce doğru tanının konulması önemlidir. Ortopedi hekimi tarafından yapılan muayene ve çekilen grafilerle diz kireçlenmesinin derecesi ortaya konularak hangi tedavinin yapılacağına karar verilmelidir. Diz kireçlenmesinin erken dönemlerinde diz çevresi kaslarını kuvvetlendirici egzersiz, kilo verilmesi ve gerekirse eklem içi yapılacak enjeksiyonlar planlanmalıdır. Orta dönemde ameliyatsız tedaviden artroskopiye hatta kemik düzeltici osteotomilere (kemiğin dizilimi düzletip tekrar tespit etmek) kadar bir çok tedavi seçeneği vardır. İleri evrede ise yapılacak nihai tedavi total diz protezi ameliyatıdır.”

Devamını Okuyun

Yaşam

Ünlü YouTuber Ruhi Çenet’ten Kötü Haber!

Yayınlandı

on

Yazan

Radio Mood App

9 milyon takipçiye sahip olan Ruhi Çenet, hesabının çalındığını duyurdu. Çenet’in kanalına girildiğinde isminin “Ripple” olarak değiştirildiği görüldü…

9 milyona yakın abonesi olan Ruhi Çenet’in Youtube kanalı çalındı. Kanalın ismi Ripple olarak değiştirildi. Ruhi Çenet sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada yayınlanan videolara karşı takipçilerini uyardı.

Kaynak: NLife.

Reklam

Devamını Okuyun
Reklam

En Çok Okunanlar