Bizimle iletişim kur

Sinema

Nefes Yer Eksi İki Film Yorumları

Yayınlandı

on

Radio Mood App

2009 yapımı “Nefes: Vatan Sağolsun” filminden çok uzun yıllar sonra serinin yeni filmi olan Nefes: Yer Eksi İki vizyona çıktı biz ise hafta içinde izledik. İlk filmi de göz önünde bulundurarak filmi Spoilersız yorumlamak gerekirse yer yer etkileyici sahnelerin olduğu ve çatışma sahnelerinde başarılı bir görselliğe sahip olan ama yer yer de Ilk filmin gerisinde kalan unsurlara sahip bir filmle karşı karşıyayız. Gelin şimdi Nefes: Yer Eksi İki’in artılar ve eksilerlerine bakalım

Nefes: Yer Eksi İki’in artıları

NEFES YER EKSİ İKİ FİLM YORUM PODCASTİ

Filmin artılarında teknik ve görsel kalitenin iyi olmasını söyleyebiliriz. bu da doğal olarak ortaya iyi çatışma sahneleri çıkartmış. İlk filmin 2009’da yapıldığını ve o günün teknolojik imkanlarını göz önünde bulundurduğumuzda aslında o filmde iyi iş çıkartılmış bir yapımdı. Ama günümüz teknoloji bu filmde iyi kullanılmış. Bazı sahnelerdeki sekanslar da çok etkileyiciydi.

Filmin artılarından birisi de özellikle iki ismin gerçek hayatta kimler olduğunu merak ettirmesiydi. Tayfun Yüzbaşı ve Fotoğrafçı Ufuk.

“Burası birbirlerinin yaşadıklarından habersiz olanların ülkesi”

Filmin artısı olan sahnelerden birisi Ali’nin ilk 20 dakika sonunda helikoptere bindiği sırada yaşadığı duygu halini izlediğimiz sahneydi. Bunun yanı sıra fotoğrafçı Ufuk’un filmin son yarım saatine doğru elinde kendi kitabını göğsüne bastırarak oturduğu sahnedeki o an akla “kapak fotoğrafları çekerken kendisi kapak oldu” düşüncesini getirdi. Filmin son on dakikasındaki final anlatımı ise bu film için seyirciyi hem hüzünlendirecek hem de filmin en çok öne çıkan sahnesi olacak.

Reklam

Gelelim filmin handikaplarına

Nefes: Yer Eksi İki’in handikapları neler?

Nefes Yer Eksi İki filminde üç farklı karakterin hikayesinin kesişmesi anlatılıyor ancak 1993 yılında yaşanan gerçek bir hikayeden sinemaya uyarlanan bu yapımda Murat Yıldırım’ın canlandırdığı Tayfun Yüzbaşı karakteri kendi arka plan hikayesi ile olmasa da görev başında yaşadığı sahnelerle ön plana çıkan bir rol olarak karşımıza çıkıyor. Ve bu baskınlık diğer iki hikayeyi biraz gölgeler gibi oluyor.

Bunun yanı sıra ilk filmin unutulmaz ve hafızalara kazınan “Sen uyursan herkes ölür!” repliği ve o etkileyici konuşma bu filmde de “Onlar, asıl unutursan ölür!” sloganlı bir konuşmaya dönüşüyor. Ancak bu filmdeki konuşmanın ilk filmdekinin yanında biraz etkisiz + yapay kaldığını belirtmeliyim. Hatta bu yapaylığı bazı sahnelerde Murat Yıldırım’ın performansında da görüyoruz. Bunun sebebi belki de “babacan” bir Tayfun Yüzbaşı izletebilmek olabilir.

Babacanlık kabul ama özellikle askerlik yapanların çok iyi bileceği üzere bir birlik veya taburda emir komuta zinciri altında olan insanların arasındaki diyalogların bu filmdeki kadar steril ve küfürsüz olmayacağıdır. Öyle ki filmde bir tane bile argo kelime duyamıyorsunuz. Filmin ortak yapımcısının TRT olması ve sinema sonrası televizyonda yayınlanabilmesi ve Silahlı Kuvvetlerin imajı açısından düşünce mantıklı gibi dursa da izleyici açısından doğallığını yitiriyor. Düşünsenize teröriste bile küfür etmeyi bırak argo tek kelime sarf edilmiyor. Bu da doğal olarak filmin inandırıcılığını sorgulatıyor. Gündelik hayatta bile trafikte, iş yerinde kısa bir öfke anında küçük bir kaç argo kelime sarf eden bir toplum olarak bu durumu yadırgamamak mümkün değil. Hele ki filmin son çatışma sahnesinde Tayfun Yüzbaşı ve askerlerinin üzerine sağanak yağmur gibi mermi yağarken biz bile kendimizi tutamayıp bir şeyler söylemişken.

Bir diğer önemli kusur da intikale giden askerlerin ve komutanlarının üniformalarında rütbelerinin olması gibi hayati bir hata yapılması. Hayati diyorum eğer pusuya yatmış terörist subayın yani komutanın kim olduğunu görürse onu vurup timi komutasız bırakır. Bu da dikkat çeken bir hataydı. Not: 1993 yılında farklı bir uygulama mı yapılıyordu onu bilmiyorum.

Reklam

İyi müzikleri olmasına rağmen bir marş ya da marşın remix versiyonunun olmadığını da belirtmeliyim.

Nefes: Yer Eksi İki İzlenir mi? Kimlere Hitap Ediyor?

Peki Nefes Yer Eksi İki’yi kimler izlemeli? Bu filmi Nefes filmini izleyip beğendiyseniz mutlaka izlemelisiniz, Dağ filmini izleyenler de bu filmi izleme listelerine alabilirler. Dağ filmleri ve Börü dizisi ile filmi kurgu hikayeler anlatırken Nefes Yer Eksi filmi gerçek olayları uyarlayan bir yapım olduğu ve hikayeye sadık kalınması gerektiği için senaryoda hareket alanı kısıtlı kalmış olabilir. Yukarıda bahsettiğim handikaplı noktalar bu sebepten mi oldu bilmiyorum ama Nefes Yer Eksi İki’nin o filmlere göre biraz daha aşağıda kalmasını sağlayacaktır. Bunu göz önünde bulundurarak filme gidebilirsiniz şimdiden iyi seyirler.

Tolga Yiğit

Reklam

Köşe Yazıları

“Back To Black” Film Yorumları | Spoilersız

Amy Winehouse biyografik filmi “Back to Black” son yıllarda beyazperdede yerli ve yabancı bir çok örneğini izlediğimiz yapımların son örneği. Peki izlenir mi?

Yayınlandı

on

Yazan

Radio Mood App

Amy Winehouuse’un biyografik filmi “Back To Black” merakla beklediğimiz filmlerden birisiydi. Filmi vizyona girmeden 3 gün önce izledim. Müzikleri açısından film Amy Winehouse’u ve tarzını sevenleri hayli tatmin edecek düzeyde bir yapıya sahip. Peki müzikler güzel ama bu film izlenir mi?

Sorunun cevabına hem artılarını hem de eksilerini yazarak geçelim.

Back To Black Filminin Artıları

Filmi izlemeden önce yaklaşık iki saatlik süresi ile acaba uzatılarak sıkıcı mı olmuş diye merak ettirmesine rağmen bitişin ardından yeterli bir süre olduğunu düşündürdü. Bunda en önemli etken ise genç yaşta kaybettiğimiz bu müzisyenin özel hayatı + müzik kariyerini hem onun şarkıları hem de müziğine yön veren diğer şarkıları duyarak geçiriyoruz. Yaklaşık 15 şarkının bu 120 dakika içerisine dağıtılarak izlemek filmin artılarından biriydi.

Baş roldeki Marisa Abela bence şarkıları Amy Winehouse’a çok benzer bir tonlama ile başarıyla seslendirmiş.

Reklam

Filmin soundtrack albümüne imza atan usta müzisyen Nick Cave’in Amy Winehouse için seslendirdiği yeni şarkısı “Song For Amy” şarkısını da duymak hayli özeldi.

Back To Black Filminin Eksileri

Radio Mood Web Yayın Yönetmeni Tolga Yiğit

Filmin en handikaplı noktası tıpkı Whitney Houston filminde de yaşadığımız gibi harika şarkılar olmasına rağmen şarkıların bestelenme süreçlerine ve ardındaki hikayelerin derinine inilemeyişi. Bu filmde sanatçının 27 yaşında aramızdan ayrılışının da etkisi olabilir. Ya kısa yaşamındaki o üretim süreçlerine kimse şahitlik etmemiş ve yönetmene anlatamamış ya da yönetmen izleyiciyi bu anlatımlarla sinemaya çekemeyeceğini düşünerek hayatındaki sıkıntılara ve bağımlılıklarına odaklanmış olabilir.

Bergen, Dilberay filmlerinde de sanatçıların acı, keder ve çile dolu yaşam hikayeleri filmin odağı olmuştu.

Filmde mendil ıslatacağınız bir kaç sahne olmasına rağmen o anlarda da duygusal olarak zirveye çıkamadığımı belirtmeliyim. Belki de siz göz yaşlarınıza hakim olamayabilirsiniz. Öyle olursa diyebilirim ki bu benim taş kalpliliğimden kaynaklanmıştır. 😉

Amy Winehouse’un Düştüğü Boşluk

Filmde kısıtlı anlarda gördüğümüz kadarıyla Amy çok üretken olmayan bir söz yazarı olduğunu söyleyerek; hayattan ve yaşadıklarından beslendiğini anlatıyordu. Bu beslenme ile hayatın içinden kimi zaman dinleyeni gülümseten sözlere sahip eski sevgilelere yazılmış şarkılarını dinliyorsunuz. Ve sonrasında kendi özel hayatındaki düşüşlerin yansıdığı derin şarkıları da.

Amy küçük yaştayken ayrılan babası ve annesinin ayrılığının derin yaraları sanki onun yetişkinliğe adım attığı dönemde “Eş olmayı”, “Delice aşık olmayı” ve “çocuk sahibi olmayı” tutkulu şekilde arzulamasına ve bu arzularına ulaşamadıkça da derin bir boşluğa düşerek alkol ve bağımlılığın içine düşmesine sebep oluyor. Ve bu süreç, çıkış ve inişlerle bizi hikayenin sonuna götürüyor.

Reklam

Back To Black Filmini Kimler İzlemeli?

Bu trajedik hikayeyi ve sadece filmdeki sorunları izleyince insan “Ah be Amy keşke bunları bu kadar kafana takmasaydın” demeden edemiyor.

Ama ince ruhlu ve yaralı kalpli bir isim o.

Amy Winehouse ya bizim ülkemizde yaşayan bir genç olsaydı neler olurdu acaba?

Peki gelelim “Back To Black Filmini Kimler İzlemeli?” sorusunun cevabına : Bir baş yapıt olmasa da özellikle Amy Winehouse ve onun tarzındaki müzikleri sevenler için hafta sonunda iyi bir alternatif olan “Back to Black” filmi “Bohemian Rhapsody”den biraz aşağıda “I Wanna Dance With Somebody”den ise biraz yukarıda bir film olarak sizleri bekliyor.

İzleyeceklere şimdiden iyi seyirler

Reklam

Tolga Yiğit

Devamını Okuyun

Sinema

“Cadı” Filmi Geçtiğimiz Haftaya Damgasını Vurdu

Yayınlandı

on

Yazan

Radio Mood App

Hüseyin Rahmi Gürpınar’ın romanından esinlenerek, Erman Bostan’ın senaryosunu yazdığı ve yönetmenliğini üstlendiği, Furkan Andıç ve Buse Meral’in başrollerini paylaştığı ‘Cadı’ filmi geçtiğimiz Cuma günü 256 salonda vizyona girdi. WOW STUDIOS’un yapımcılığını üstlendiği, farklı hikaye örgüsüyle merakla beklenen ‘Cadı’ hafta sonunun en çok izlenen filmi olarak ilk üç günü birinci tamamladı.

26 Nisan Cuma günü sinemaseverlerle buluşan, Hüseyin Rahmi Gürpınar’ın aynı adlı romanından ilhamla beyazperdeye aktarılan, psikolojik gerilim türündeki ‘Cadı’ vizyona girdiği ilk hafta sonu büyük beğeni topladı. İlk 3 gün toplam 48.177 kişinin izlediği film, hafta sonunun en çok izlenen filmi oldu.

Osmanlı İmparatorluğu’nun çöküş günlerinde, genç bir dul olan Fikriye’nin zorla evlendirildiği Naşit Nefi Efendi ve yaşadığı köşk hakkındaki Cadı söylentilerinin ardındaki gizemi çözmeye çalışırken gelişen gerilim dolu olayların anlatıldığı filmde Furkan Andıç ve Buse Meral dışında Çağdaş Onur Öztürk, Süreyya Kilimci, Elif Ürse, Manolya Maya, Hüseyin Soyaslan, Cengiz Orhonlu, Dilara Duman, Yağız Ata Dinçer, Ekin Pasvanoğlu ve Türk Sineması’nın usta isimlerinden Nur Sürer gibi başarılı oyuncular yer alıyor.

Reklam

WOW STUDIOS yapımıyla gerçekleşen filmin müziklerini ise ‘Adını Feriha Koydum’, ‘İstanbullu Gelin’ gibi dizilerde de imzaları olan Ercüment Orkut, Cem Tuncer ile Sabina Khujaeva yapıyor. Psikolojik gerilimi yüksek, sürükleyici hikayesiyle ‘Cadı’ A90 Pictures dağıtımıyla sinemalarda!

Devamını Okuyun

Sinema

“Kingdom Of The Planet Of The Apes” Filminin Son Fragmanı Yayınlandı – İzleyin

Yayınlandı

on

Yazan

Radio Mood App

10 gün içinde Maymunlar Gezegeni Krallığını deneyimleyin. Yepyeni fragmanı izleyin. Biletleri hemen alın. 10 Mayıs’ta tüm sinemalarda…

Devamını Okuyun

Sinema

Aslan Kral Dünyasından Yeni bir Efsane Geliyor – “Mufasa: Aslan Kral” İlk Tanıtım İzleyin

‘Mufasa: Aslan Kral’dan İlk Fragman Yayınlandı
Oscar Ödüllü Barry Jenkıns’in Yönetmen Koltuğunda Oturduğu Film, Vizyon tarihi de Belli Oldu!

Yayınlandı

on

Yazan

Radio Mood App

Bir kuşağın sinemayla tanışma filmi olan, sonraki kuşakların ise geç de olsa izleme şansı yakaladığı ve doğal yaşamın tam kalbine izleyicileri davet eden Disney’in görsel ve anlatı harikası Aslan Kral dünyası ‘Mufasa: Aslan Kral’ ile devam ediyor. Oscar ödüllü Barry Jenkins’in yönetmen koltuğunda oturduğu filmden ilk görüntüler, heyecan ve merakı artırırken, 20 Aralık’ta vizyona girecek film için şimdiden geri sayım başladı.

Sinema tarihinin kült animasyon filmlerinden Aslan Kral efsanesi, ‘Mufasa: Aslan Kral’ ile devam ediyor. 20 Aralık’ta sinemalarda gösterime girecek ve ilk görüntüleri paylaşılan film, Aslan Kayalığı’nın (Pride Lands) sevgili kralının beklenmedik yükselişini konu alıyor. Ödüllü şarkı yazarı ve oyuncu Lin-Manuel Miranda’nın şarkılarını yazdığı filmin yapımcılığını Mark Mancina ve Miranda’nın kendisi üstleniyor. 

Oscar ödüllü Barry Jenkins’in yönetmen koltuğunda oturduğu ve yıllar içinde Aslan Kral dünyasında Elton John’dan Hans Zimmer’a, Labrinth’ten Beyoncé’ye pek çok ismin yarattığı müzikal katkıyı bir miras olarak alarak devam ettiriyor. 

Mufasa Aslan Kral Filminin Konusu Nedir?

Filmde Mufasa, efsanesini Simba ve Nala’nın kızı aslan yavrusu Kiara’ya aktarması için Rafiki’den yardım istiyor. Timon ve Pumbaa da kendilerine özgü şakalarını paylaşmaktan kaçınmıyor. Geçmişe dönüşlerle anlatılan hikaye, Mufasa’yı kaybolmuş ve yalnız bir yetim yavru olarak tanıtıyor, ta ki kraliyet soyunun varisi Taka adında sempatik bir aslanla tanışana kadar. Şans eseri buluşma, kaderlerini arayan olağanüstü bir grup uyumsuzun yola koyulmasına neden oluyor. Bu grubun arasındaki bağ, tehditkar ve ölümcül bir düşmandan kaçmak için birlikte çalışmaları sonucu sınanıyor.  

Reklam

Hem dublajlı hem de altyazılı şekilde izlenebilecek filmin orijinal seslendirme kadrosunda bazı isimler yeniden mikrofon başına geçerken, bazıları da ilk kez bu efsaneye dahil oluyor. Aaron Pierre’in Mufasa’ya sesiyle hayat vereceği filmin seslendirme kadrosu şu şekilde; Kelvin Harrison Jr. (Taka), Tiffany Boone (Sarabi), Kagiso Lediga (Genç Rafiki), Preston Nyman (Zazu), Mads Mikkelsen (Kiros), Thandie Newton (Taka’nın annesi Eshe), Lennie James (Taka’nın babası Obasi), Anika Noni Rose (Mufasa’nın annesi Afia), Keith David (Mufasa’nın babası Masego), John Kani (Rafiki), Seth Rogen (Pumbaa), Billy Eichner (Timon), Donald Glover (Simba) ve Beyoncé Knowles-Carter (Nala). 

Bir kuşağın sinemayla tanışma filmi olan Aslan Kral efsanesinin mirasını arkasına alan ‘Mufasa: Aslan Kral’, 20 Aralık’tan itibaren beyazperdede sinemaseverlerle buluşacak. 

Hayatımızı sonsuza dek değiştirecek bir aslan. Mufasa: Aslan Kral

Devamını Okuyun
Reklam

En Çok Okunanlar