Bizimle iletişim kur

Köşe Yazıları

Whitney Houston Filmi Yorum Yazısı Tolga Yiğit Yazdı

Yayınlandı

on

Radio Mood App

Whitney Houston aramızdan ayrılalı 10 yıl oldu. Yaşı 48’di ve uyuşturucu etkisindeyken küvette boğularak vefat etti. Geri de rekorlar çok güçlü bir ses ve unutamadığımız şarkılar ile bence dönemi için güzel bir film olan Bodyguard’ı bıraktı.

I Wanna Dance With Somebody Nasıl Bir Film?

Filmin en sonunda siyah beyaz fotoğraflarda Whitney ve ailesi ile arkadaşlarının yer aldığı anları görünce cast’ın özellikle Whitney, Clive Davis, annesi ve babası ile Robyn karakterlerinde çok başarılı olduğunu göreceksiniz. Ama filme adını veren şarkı “I Wanna Dance With Somebody”nin filmdeki yeri hepi topu 5 bilmediniz 10 dakika. O da şarkının seçilmesi, klip, sahne performansı vs ile geçiyor. Yani bu şarkının filmin adı olmasını gerektiren ana fikir veya mesaj neydi ki filme adını verdi anlayamıyorsunuz. Belki biraz şarkı için Whitney’in sevilmeye ihtiyacı olduğuna vurgu yapıyor diyebilirim. Yani Bohemian Rhapsody gibi harikulade bir filmin yazarının elinden çıkan bir iş maalesef biraz sınıfta kalmış. Ya yazar ortada şahane düzeyde yazacak bir hayat bulamamış ya da yazmış yazmış birileri veto etmiş senaryoyu çok yüzeysel bir hale getirmişler. E yönetmenin elinde de Whitney Houston’ın gerçek sesini kullanmak gibi bir avantaj olunca o da almış Naomie Ackie’yi ve oyuncusuna playback yaptırıp durmuş. Bu fırsattan istifade ederek bazı şarkları baştan sona kullanmış. Filmi şarkılarla ayakta tutmaya çalışmışlar.

I Wanna Dance With Somebody Whitney Houston Filminin Eksikleri Neler?

7 kez üst üste 1 numara olma rekoruna sahip ve dünyanın en çok ödüle sahip kadın müzisyeni olan Whitney Houston’ın sadece sevgilileri, eşi ve babası ile olan inişli çıkışlı ilişkileri, kavgalarını yer yer kliplerle izliyor gibiyiz. Vizyona girdiğinde olay olan The Bodyguard filmin yerinin az olması ve filmle birlikte yayınlanan soundtrack albümünün (içindeki diğer şarkıları saymazsak) mini bir Whitney albümü olması gibi detaylara girilmemiş. Aretha Franklin gibi bir usta ile yaptığı düet süreci ya da diğer önemli düetleri, George Michael, Mariah Carey veee efsanevi şarkı Could I Have This Kiss Forever’daki düet arkadaşı Enrique Iglesias’dan bahsedilmemesine ne demek gerekir bilemedim. Hatta o şarkılar sanki hiç yapılmamış gibi bir biyografi anlatılmış.

Dahası filmde bir tane bile ünlü sanatçı arkadaşını göremiyoruz. Tüm hayatı sevgilisi, babası ve kocası üçgeninde geçmiş gibi duruyor. Ve tabi ki unutmadan yazayım bir de yapımcısı Clive Davis ile şarkı seçme süreçleri var. O kadar.

Reklam

Biz radyocu olduğumuz için ve o dönemi (internet olmadan) elimizden geldiğince takip etmeye çalıştığımız için filmi izlerken hangi dönemde hangi olayın olduğunu bilerek filmi izledik. Örneğin uyuşturucu yüzünden ölen Whitney Houston’ı uyuşturucuya alıştırdığı ya da bağımlı olmasını sağladığı hatta temin ettiği suçlamalarını hatırladığım kocası Bobby Brown filmde neredeyse uyuşturuc kullanmadığı gibi Whitney’e de vermezken Whitney’in bir sahnede de aslında senin çok da suçun yok senden önce de kullanıyordum demesi de Brown’ı aklar nitelikte gibiydi. Ve bu yüzden Whitney Houston’ı hiç tanımayan bir jenerasyonun filmi ve olayları da bilmediği için biraz anlamakta güçlük çekeceği tarzda çekilmiş bir yapımla karşı kaşıyayız.

Filmi seyredince I Will Allways Love You, I Have Nothing başta olmak üzere The Bodygurad soundtrack şarkılarının yarattığı etkiyi ben yanlış hatırlıyormuşum da totomdan uydurmuşum gibi düşünmeye başladım. Bu arada şarkı 14 hafta Amerikanın bir numarasıydı.

Whitney Houston Filmi İnceleme Son Söz

Sevdiğim şarkıların bir bölümünü duymak iyi geldi. Ama yüzeysel bir film görmek üzdü. Whitney Houston hayranıysanız vaktiniz de varsa sinemada izlenebilir.

Reklam
Devamını Okuyun
Reklam
Yorum gezintisi

Yorum yazabilmek için giriş yapın Giriş

Yorum Yaz

Köşe Yazıları

İstanbul İçin Son Çağrı Film Yorumları

Yayınlandı

on

Yazan

Radio Mood App

Sayın yolcularımız uçağımız kalkmak üzere “İstanbul İçin Son Çağrı”

Başka bir evrende en güzel halleri ile yolları tekrar kesişen Beren Saat ve Kıvanç Tatlıtuğ İstanbul İçin Son Çağrı filminde tekrar partner oldular. Hakan Muhafız, Atiye, Aşk 101 gibi yapımların yönetmen koltuğuna oturan Gönenç Uyanık bu sefer İstanbul İçin Son Çağrı filminin yönetmen koltuğuna oturdu. Senaristliğini ise oldukça başarılı projeleri kaleme alan Nuran Evren Şit kaleme almış. 91 dk uzunluğundaki yapımın türü Romantik ve dram olarak sınıflandırılmıştır.

Film Serin, New York havalimanında bavulu başkası ile karışınca kendisini zor bir durumun içinde bulur. Bu sırada yolu Mehmet ile kesişen Serin, onunla birlikte kaybolan valizinin peşinde düşer. Bu süreçte Serin ve Mehmet, New York’ta aşk, evlilik ve sadakat üzerine bir keşfe çıkmalarını konu alıyor.

Film Nasıldı?

Öncelikle Aşkı Memnu ile aralarındakı uyumu gösteren Beren Saat ve Kıvanç Tatlıtuğ bu filmde bomboş otursalar bile kendilerini hayranlarına her türlü izletecek bir aurayı yakaladılar. Yani filmin konusu insanı çekmese bile oyuncular sayesinde yinede izlecenek bir yapım ortaya çıkarmışlar. Film direkt NewYork havalimanında başladığı için hızlı bir tempo ile başlayıp throwBack sahneleri ile karakter gelişimlerini tamamlayıp oldu bitti bir son ile bitiyor. İşin özü inişleriyle çıkışlarıyla ters köşe yapan ilk başta karakterin hareketine sinirlendirip sonra “tamam bu sahnede bu yüzden böyle davranmış” dedirten çok şey oldu. Türkçe konuşmaları dışında Türk olduklarını asla anlamayacağımız, hareketler ve tiplemeler amerikan vari olup mekan olarak NewYork kullanılması Türkçe Dublajlı yabancı romantik film izliyormuşum havası verdi. Ülke tanıtmaktan ziyade tüm globale hizmet eden bir yapım olmuş. Aşk NewYork’ta başkadır deyip iyi yanları gösterilen şehrin bu sefer kötü yanlarının gösterilmesi de hoşuma gitti. Yetişkin içerikli sahne olmaması da aile ile izlecek bir yapım olmasına olanak sağlıyor.

Kostümler, mekanlar, yan roller asla sırıtmayacak bir proje olmuş. İzlemesi gayet keyifli çerezlik bir film olarak nitelendirilebilir. İstanbul İçin Son Çağrı 24 Kasım itibari ile Netflix’de yayında, şimdiden herkese iyi seyirler.

Reklam
Devamını Okuyun

Köşe Yazıları

Fransa… Ordu… Joséphine… NAPOLYON FİLM İNCELEMESİ | NAPOLYON İzlenir mi?

Yayınlandı

on

Radio Mood App

Joaquin Phoenix’in Napoleon’u canlandırdığı, Ridley Scott imzalı Napolyon filmi bu cuma vizyonda. Sizlere nasıl anlatsam bilemedim. Film, ne kötüydü ne de çok iyiydi. Filmin aksine, fragmanların bana etkisi çok büyük olmuştu, büyük bir hype edinmiştim.

Napolyon Rolünde Joaquin Phoenix

Napolyon Film Yorumu

Phoenix’in muazzam oyunculuğuyla birlikte, Riddley Scott’ın yönetmenliğinde son zamanların en iyi işlerinden birine tanık olacağız hissine kapıldım. Filmi de o enerji ile izledim lakin, öyle olmadı dostlar. Film, beklentimin altındaydı.

Prodüksiyon, oyunculuklar, müzikler, savaş sekansları harikaydı. Hiç birine laf edemem ama, filmi özetleyecek olursam eğer; hani Youtube’da bir şeyler izlersin, hararetli bir yerindesindir, tam o sırada o manyakça bir sesi olan abimiz, konuşmasıyla bizi büyüler ve hepimizin bildiği o reklam araya girer ya. Hah! İşte filmin kurgusu tam da bu şekildeydi.

SİNEMAYLA KALIN.

Reklam

Devamını Okuyun

Köşe Yazıları

Meksika Açmazı İzlenir Mi? Meksika Açmazı Yorumları

Yayınlandı

on

Yazan

Radio Mood App

Meksika Açmazı Filminde Öncelikle biz ne izledik?
Veya artık günümüzde komedi bu mu?
 Bence değil!

Mesut Süre, Anlatan Adam (İbrahim Türker) ve Fazlı Polat‘ın başrolünü paylaştığı (başka oyuncu yok 1, 2 sahnede gözüken bir kaç kişi dışında) Meksika Açmazı ilk haftasonunu 23.834 seyirci ile listede gerilerde kalarak vizyona girdi. Mesut Süre, Anlatan Adam ve Fazlı Polat’ın yaptığı 77 bölümlük yaklaşık 20 mn dinlenmeye sahip Meksika Açmazı bir podcast yayını olarak ortaya çıktı. Podcastların bu kadar tutmasına güvenen ekip bunu kamera karşısına geçerek seyirci ile buluşturup sinema ve podcast birleşimi bir iş yapmak istemiş. Lakin filmin sloganı bile yalan çıktı. Kesintisiz Kahkaha Sunuyoruz dedikleri filmde 90 dk boyunca bir kahkaha sesi bile duymadım. 1 – 2 yerde tebessüm edilmiş olabilir eee o kadar da olsun artık.

Filmin yönetmen koltuğunda ünlü korku filmi Siccin serisini yöneten tecrübeli isim Alper Mestçi oturuyor. Şimdi size sorum ” bir karavanın etrafında 90 dk boyunca oturup espri yapmaya çalışan 3 adamı çekmeye gerek var mıydı? Bunu bir tripod ve telefon kamerası yapmaz mıydı?” Türk korku sinemasına yön veren filmleri yöneten biri için oldukça zayıf bir iş olmuş olmuyor mu? Usta yönetmenin kendi sinematografisinde zayıf bir halka olarak yer bulacak. Ve korku türünde önemli bir yer edinmiş yönetmenin neden bu işi kabul ettiğini anlayamadım. Sanırım arkadaşlarının yanında olmak için yaptı.

Meksika Açmazı Nevşehir/ Kapadokya’da halı ticareti yapan bir adam 3 arkadaşa reklam yapmaları için yüklü para teklif eder. Kapadokyada kalacakları otel dolu çıkınca üçlüye yerleşkenin biraz dışında bir karavan tahsil eder ve orada misafir ederler. Tüm olaylar bu şekilde gelişirken gram komik olamayan, lise muhabbetine dönen filmde argo sözcüklerin minimum tutulması yine iyi bir şey sonuçta seyirciyi bir yerden memnun etmek lazım. Küfür kullanarak güldürmeye çalışıp batırmakta var işin içinde.

Sinemada film izlemenin bile lüks olduğu şu dönemde seyirciye yapılan bu para ve zaman haksızlığı gibi gözüken filme sponsor olan yatırımcılarda bu sonucun ardından hayal kırıklığı yaşayacaktır. Düşünsenize aşırı yorgunsunuz, evde sessiz bir ortam olmadığı için dinlenecek yer ararken sinemaya geldiniz, izleyicilerden kimsenin gülmediği veya sesinin çıkmadığı bir filme girip dinlenmek istiyorsunuz bu film tam öyle bir film kimse çıt çıkarmadan 90 dakika dinlenme vaadi sunuyor.

İşin özü zamanımız ve paramız kıymetli, sinema güzeldir ama her filmde değil.

Reklam

Devamını Okuyun

Köşe Yazıları

Türkiye Dijital Platform Abone Sayıları 2023 En Çok Abone Hangi Platformda? (Temmuz – Eylül 23)

Yayınlandı

on

Yazan

Radio Mood App

www.justwatch.com’un verilerine göre Türkiye Dijital Platform Abone Sayıları 2023’ün 3. Çeyrek verilerine baktığımızda neler görüyoruz?

2023’ün 3. çeyreğinde SVOD pazar payları şu şekilde oluştu :
Yayın devi Blutv, Netflix’e göre %11’lik güçlü bir avantajla pazarın zirvesinde yer alıyor. Bu arada Netflix, Prime Video ve Disney+’ın toplamından %27 daha fazla payla hâlâ 2. sırada yer alıyor.

2023’te Dijital Platform3. Çeyrek Pazar payı gelişimi


Grafiğin en altında yer alan Mubi, Eylül sonu itibarıyla +%1’lik artışla en akıcı büyümeyi sergiliyor. Bu sırada Prime Video abone sayısını düşürdü ve %-1’lik bir kayıp yaşadı.

Disney Plus Abone Kaybetti mi?

Disney Plus’ın Ocak ayından bu yana abonelerini kaybediyor olduğunu da görüyoruz.

En Çok Abone Hangi Platformda? (Temmuz – Eylül 23)

Reklam

Devamını Okuyun
Reklam

En Çok Okunanlar