Çağlar Çorumlunun başrolde olduğu ve oyuncu kadrosunda Boran Kuzum, Serkan Keskin ve Hasibe Eren gibi isimlerin bulunduğu Hazine filmini 1 Kasım Salı akşamı muhteşem bir gala ile izledik. Peki ya filmi nasıl bulduk?
Öncelikle film çok güzel bir tempoda, bana Yeşilçam filmlerini hatırlatan birkaç sahne ile başladı ve ben filmin hep bu çizgide gideceğini düşünüyordum fakat maalesef istediğimi elde edemedim. Ana karakterimizi çok hızlı ve güzel tanıtan bir olay zinciri ile başlayan filmde kendi kendime ‘Anne’ castini çok güzel seçmişler derken bir anda kadını öldürdüler. Hikayeye hızlı giriş görmüştüm ancak bu kadar hızlısına hiç alışık değildim açıkçası.
Daha sonrasında ise kendi köyü Nevşehir’e cenaze için dönüş yapıldı ve orada Boran Kuzum‘un karakteri ile tanıştık. Şunu söylemeliyim ki, Çağlar Çorumlu nasıl mimiklerini komedi ögesi için harika kullanıyor ve gülümsemenize yol açıyorsa (ki bu filmde bolca var) Boran Kuzum’un köylü bir karakteri canlandırması da sizi o kadar sıcacık yanan sobanın başına götürüyor diyebilirim. İlk göründüğü andan itibaren harika bir karaktere bürünmüş ve köy evlerinde de sıkça karşılaşılan ‘Aile İçi Şiddet’ olaylarına üstü kapalı bir şekilde çok güzel değinmişler.
Boran Kuzum’un köylü karakterinin çocukları, sürekli olarak birbirleri ile dövüşüyor ve bunu oyundan ziyade babalarından öyle gördükleri için yapıyorlar. Böyle bir anlam içeren sahneyi bu şekilde vermeleri pat diye söylemelerindense (Bunu bolca yapan Kadın Kral filminin incelemesi için buraya tıklayabilirsiniz.) harika olmuş. Ayrıca dekor olarak da bence muazzam işler başarmışlar. Filmin çoğunluğu köyde geçiyor ve bu köy havası, etraftaki objeler ve daha birçok şey içinizi ısıtıyor.
Hazine Oyuncuları ve Yönetmeni
Çok büyük yapımlar bile çok küçük detayları atlayabiliyor. Mesela Game of Thrones bile feci son sezonunda bolca çekim hatası yapmıştı (unutulan Starbucks bardağı gibi) fakat bu filmde dediğim gibi köy ortamlarındaki hiçbir şeyden kaçınılmamış. Ayrıca özellikle gözüme çarpan bir sahne vardı. O sahnede karakterler meyhanede bir şeyler içerken apar topar kalkıyorlar. Bunu incelediğiniz zaman ‘ee ne var yani’ diyebilirsiniz ancak, o sahnede diğer Türk yapımı olan işlerde bile olmayan hesap konuşması dönüyor. O kargaşanın arasında Boran Kuzum’un karakteri dönüp abi hesabı sonra halledicez tarzı bir söz söylüyor. Çok büyük bir şey değil ancak bunun gibi küçük detayları atlamayarak beni tatmin ettiğini söyleyebilirim. ANCAK..
Sırada Filmin Kötü Yanları
Küçük detayları ve ambiyansı güzel ayarlamaya, oyunculuklara ve şakaların azımsanmayacak bir kesimi evet başarılı. Fakat bir çekim tekniği sanırım bu, birkaç sahnede film sanki yüksek sistemli bir oyunu kötü bir bilgisayarda oynarmışçasına kasıyor. Bunu sanırım bilerek yapmışlar ama nedeni ve nasılını merak ediyorum.
Advertisement
Ayrıca hatırlayacak olursanız Kim bu aile film incelemesinde de saçma sapan polis uygulamaları olduğundan bahsetmiştim. Bu filmde de ona benzer bir şey var ki, polisler çok küçümsenmiş gibi. Birkaç sahnede yine güzel mesajlar olsa da bazı sahneler saçmalık olmanın ötesine geçememiş. Polis karakterler küçümsenmiş derken, filmde bir karakter harici karakter gelişimine dair neredeyse hiçbir şey yok ki bu beni çok mutsuz etti. Karakterler hep düz birçizgide ilerliyorlar. Bu film komedi filmi olduğu için mi buna çok takılınmamış bilmiyorum ancak bu film aynı zamanda bir macera filmi de..Hazine Filmi Yönetmeni
Sadece Türk sinemasında değil, dünya çapında bütün filmlerde atlatılması gereken klişe mevzusuna ise bu filmde maalesef sıkça rastlıyorsunuz.Kimi sahnelerin geleceğini film başından, kimi sahneleri 15 dakika öncesinden tahmin edebiliyorsunuz.
1 saat 48 dakika gibi fena sayılmayan bir süreye sahip filmimiz, maalesef süre kullanımında da ciddi sıkıntılar çekiyor. Bazı sahneler gereksiz uzun da değil, bazı sahneler direkt gereksiz. Sadece olması için olan sahneler.
Efsanevi korku serisi, yeni filmi “Kötü Ruh: Uyanış” (Evil Dead Rise) ile sinemaseverlerle buluşmaya hazırlanıyor. Kötü Ruh serisinin yaratıcılarından yönetmen Sam Raimi’nin yönetici yapımcı olarak karşımıza çıktığı filmin yönetmen koltuğunda Lee Cronin oturuyor. 1980’lerin başından günümüze kadar izleyiciyi yarattığı doğa üstü evrenle korkutmayı başaran Evil Dead serisinde bu kez aksiyon ormandan şehre taşınıyor!
Ülkemizdeki dağıtımını TME Films’in üstlendiği ve korku sineması tutkunları tarafından merakla beklenen “Kötü Ruh: Uyanış”, dublaj ve altyazı seçenekleriyle 21 Nisan’da sinemalarda!
Korku sinemasının klasikleri arasında yer alan ünlü Kötü Ruh filmi, serinin beşinci filmi “Kötü Ruh: Uyanış” ile geri dönüyor. Ormanda bir kulübede geçen serinin diğer filmlerinin aksine şehirde geçecek olan hikâye, Sutherland ve Sullivan’ın canlandırdığı, birbirine yabancılaşmış iki kız kardeşin karmaşık hikâyesini konu alıyor.
Kâbus gibi bir hayatta kalma mücadelesi
Advertisement
Korku filmi tutkunları tarafından heyecanla beklenen Kötü Ruh: Uyanış, izleyiciyi kâbus gibi bir hayatta kalma mücadelesine ortak ediyor. Zamanla birbirlerinden uzaklaşmış iki kardeşin bir araya gelişinin, et yiyen kötü ruhların canlanmasıyla sekteye uğradığı hikâyede, iki kardeş bir ailenin karşı karşıya gelebileceği en kâbus dolu anları yaşıyor ve vahşi bir hayatta kalma savaşının ortasında kalıyor.
A New Line Cinema / Renaissance Pictures’ın sunduğu, Pacific Renaissance ve Wild Atlantic Pictures yapımı “Kötü Ruh Uyanış”ın yönetmenliğini ve senaristliğini Lee Cronin yapıyor. Filmin başrollerini Lily Sullivan (“I Met a Girl,” “Barkskins”), Alyssa Sutherland (“The Mist,” “Vikings”), Morgan Davies (“Storm Boy,” “The End”), Gabrielle Echols (“Reminiscence”) paylaşıyor. “Kötü Ruh Uyanış” Nell Fisher’ın (“Northspur”) rol aldığı ilk film olarak tarihe geçiyor.
“Kötü Ruh Uyanış”ın yapımcısı Rob Tapert (“Ash vs Evil Dead,” “Don’t Breathe”), yönetici yapımcısı ise film serisinin aynı zamanda yaratıcısı ve korku filmleri ikonu Sam Raimi. Korku filmleri efsanesi “Ash” Bruce Campbell, John Keville, Macdara Kelleher, Richard Brener, Dave Neustadter, Romel Adam ve Victoria Palmieri de filmin diğer yapımcıları arasında yer alıyor.
Cronin’e kamera arkasında görüntü yönetmeni Dave Garbett (“Z for Zachariah,” “Underworld: Rise of the Lycans”) eşlik ederken, yapım tasarımcılığını Nick Bassett, (“Guns Akimbo,” “Sweet Tooth”), kurguyu Bryan Shaw, (“Ash vs Evil Dead,” “Spartacus”) kostüm tasarımını Sarah Voon, (“Chasing Great,” “Inside”), müzikleri ise Stephen McKeon (“The Hole in the Ground,” “Primeval”) üstleniyor.
Kötü Ruh: Uyanış, dublaj ve altyazı seçenekleriyle 21 Nisan’da sinemalarda olacak.
Bir insanın zaman makinesi olsa, geçmişte yaptıkları pişmanlıklarını düzeltmek harici gideceği ilk yerlerden birisi Dinozorları görmek olacaktır. Peki sizin zaman makineniz olmadığına göre (yada olup bize söylemediğinize göre) sizler için Adam Driver 65 Milyon yıl önceki dünyaya gitti. Hem de zaman makinesi olmadan! Peki başına neler geldi?
Film Nasıldı?
Filmde 2 başrol karakterimiz var. Birisi çok sevilen (arkadaşlarım arasında ‘Çin malı Keanu Reeves’ lafı geçen) Adam Driver. Marriage Story filmi ile hepimizin alkışını kazanan Adam Driver oyunculuk konusunda da bu filmde hiçbir sıkıntı çekmemiş. Hatta öyle ki performansı kesinlikle bir alkışı hak ediyor. Diğer başrolümüz ise Ariana Greenblatt. Henüz daha 16 yaşında olan Ariana Greenblatt daha öncesinde Avengers Infinity War filminde Gamora karakterinin küçüklüğünü canlandırmıştı. Bu filmde ise karakterini harika canlandırmış. Bu ikili arasındaki uyum beni Logan filmine götürdü diyebilirim.
65 Filmi
Peki oyunculukları beğendiğimize göre bir diğer bayıldığımız unsura gelelim. Efektler. Özellikle açılış sahnesi ve tabii ki ilerleyen dakikalardaki patlama ve dinozor efektleri gerçekten çok başarılıydı. Son dönemde efekt yapma işi kolaylaşmasına rağmen filmlerin efektleri aşağı doğru gitse de 65 filmi kesinlikle bundan etkilenmemiş.
Süre kullanımına ayrı bir parantez açmam gerekiyor. Filmi ilk duyduğumda 1 saat 30 dakika gibi bir süre görmek beni şaşırttı ancak bu süreyi gayet verimli kullandıklarını düşünüyorum.
AMA
Filmin bazı kesin ve net kurgu hataları var. Örneğin filmin açılış sahnesi ile ilgili bir olay için, filmin ortalarında bir gelişme yaşanıyor ancak siz bunu çok fazla anlayamıyorsunuz. Filmin sonuna geldiğinizde ise ‘Ee bu yaşandıysa Ne zaman oldu? Bana niye böyle verdiler?’ gibi üzücü cümleler kurarak filmden ayrılıyorsunuz.
Advertisement
Ayrıca film ilerlerken size göstere göstere ‘Şuraya bağlayacağız’ diyorlar. Bu fikir benim hoşuma gitti ancak bu süreçte yaşanan klişeler biraz da olsa gözüme battı. Büyük resme baktığımda bağladıkları yer güzel ancak küçük parçalarla klişeye sürüklemesi kötü.
65 Filmi
Söylemeden geçemeyeceğim bir de filmin başından ortasına kadarsürekli gelen bir Jumpscare sahneleri olması bir aksiyon filmi için rahatsız edici bir unsur. Belki 3-4 tanesi göz ardı edilebilir ancak bu filmde çokça bulunuyor.
Filmi İzlemeli Miyim?
Günümüz şartlarında bir sinema biletine 70-150 lira arasında para vermeyi dışarıda bırakarak konuşacağım. Aksi takdirde hiçbir filme gitmemeliyiz diye yorumlamak durumunda kalırım 🙂 65 Filmine gitmenizi öneririm, 1 saat 30 dakikalık süresini gayet güzel kullanan, çerezlik bir aksiyon filmi. 10 Mart Cuma günü Vizyonda! Şimdiden iyi seyirler.
You must be logged in to post a comment Login