Bizimle iletişim kur

Köşe Yazıları

Kuru Otlar Üstüne Film Yorumları | Kimler İzlemeli

Yayınlandı

on

Radio Mood App

Nuri Bilge Ceylan’ın ödüllü yeni filmi Kuru Otlar Üstüne’yi vizyondan dört gün önce izledim. Film 3 saat 17 dakikalık uzun süresi ile “acaba izlerken sıkılırım ve bu uzun süre bir handikap yaratır mı?” diye tereddütle girdiğim bir filmdi. Ancak benim açımdan film sıkılmadan izlediğim ve yine kendi içinde merakımı diri tutan bir akışa sahip şekilde baştan sona ilerleyerek tereddütlerimi boşa çıkardı.

Dilerseniz Kuru Otlar Üstüne Film Yorumunu Podcast Olarak Dinleyin

Not: Ben ve diğer katılımcılar filmi vizyondaki gibi 15 dakika ara verilerek değil 3 saat 17 dakika boyunca hiç ara verilmeden izliyoruz. Bu detayı göz önünde bulundurarak yazıyı okumanız faydalı olacaktır.

Cannes Film Festivalinde ülkemize Merve Dizdar’ın performansıyla ilk kez oyuncu kategorisinde büyük ödülü kazandıran film olması da önemliydi.

Şimdi gelin isterseniz filmin artılarını ve eksilerlerine bakalım 

Kuru Otlar Üstüne Filmi Neden İzlenir ?

Nuri Bilge Ceylan yine önemli bir işe imza atmış tabii ki oyuncuları ile birlikte özel bir performans ortaya koymuşlar tek plan sahnelerde oyuncuların karşılıklı diyalogları ve o diyaloglarla birlikte konuşmanın akışına göre değişen ruh hallerini uzun dakikalar boyunca kesintisiz olarak izliyoruz. Bunlar tam bir sinema şöleni yaşatan sahneler ve uzun süresine rağmen film kendisini izletmeyi başarıyor.

Reklam

Kurgusu hızlı ve diyalogların bol olduğu bir Nuri Bilge Ceylan filmi.

Başroldeki Deniz Celiloğlu‘nun tutarsız, biraz boş ve manipülatif tavırları olan Samet öğretmen karakterindeki performansı da bence ödülü hak edecek düzeyde özel bir performans olmuş. Özellikle Cannes Film Festivalinden elinin boş dönmesini rakiplerinin çok güçlü olmasına mı yoksa Samet öğretmenin lokal bir karakter olup bu yüzünden jürinin oradaki performansı tam olarak anlayamamış olmasına mı bağlamak gerekir bilemedim. İzlediğinizde göreceksiniz ki tipik yurdum insanı diyeceğiniz hatta kimi zaman sizi sinir eden işler yapan Samet Öğretmen performansı bir ödülü hak ediyordu. Keza Musab Ekici’nin Kenan Öğretmeni de alkışı hak ediyor.

Gelelim Kuru Otlar Üstüne Filmi’nin Handikaplarına

Film 3 saat 17 dakika gibi uzun bir süreye sahip bu süredeki bir filmi sıkılmadan izleyebiliyorsanız burada yönetmenin, senaristin, oyuncuların ve kurgunun büyük başarısı var demektir. Bunlardan birisi ortalamaının altında kalırsa film de bazı sahnelerde zor izlenir. Bu uzunlukta filmleri herkese izletebilmek de kolay değildir. Filmi aşağı yukarı ikiye ayırcak olursak ilk 1,5 saatlik bölümünde ödüllü oyuncu Merve Dizdar’ı neredeyse hiç görememem benim için şaşırtıcı oldu hatta bu ilk bölümde işlenen hikaye Merve Dizdar’ın tümüyle dahil olduğu ikinci bölümdeki hikayeler ile farklı şeyler anlatıyor olması da “acaba Kuru Otlar Üstüne iki ayrı film olabilir miydi?” diye düşündürdü.

Filmin kreşendosu Merve Dizdar’ın bulunduğu ikinci bölümdeki iki farklı sahnedeki  konuşmaları. Bu konuşmalardan özellikle ikincisi çok çok vurucu ve etkileyiciydi.

Filmde öğretmenleri ve öğrencileri izlediğimiz için o alandan bir örnek vermek gerekirse son dönemde eğitimde ders süreleri ve öğrencilerin bu süre içersinde öğretmenlerin anlattıklarına odaklanamamalarını siz de sıklıkla duymuşsunuzdur. Ders süreleri bence uzun değil 🙂 ama uzun sürelerden yola çıkacak olursak Merve Dizdar’ın yani Nuray öğretmenin filmin en vurucu sahnesine geldiğimizde izleyici olarak kafamız çok yorulmuş ve o dakikaya kadar çok şey izlemiş hatta ilk 1,5 saatte bambaşka konular izlemiş olarak gelmemiz bir handikaptı. Yani ilk bölümde öğretmen öğrenci ilişkileri Samet’in tavırlarını izlerken ikinci bölümde bambaşka konulara geçmemiz ama hikayenin o kısmına gelene kadar neredeyse iki saat on beş dakika geçmiş olması dikkate değerdi.

Reklam

Kreşendo’ya seyirciyi bu kadar zihni yorgun dikkati dağılmış şekilde getirmek gerekli miydi kararı siz izleyicilere bırakıyorum.

Filmde görsel olarak büyük emek var handikap olan nokta ise yine kış ortamında kârlar altında çekilmesi ve bunun da o coğrafyada hiç de renkli bir görüntü vermemesi. Zaten arada Samet öğretmenin çektiği fotoğraf karelerini gördüğünüz zaman o karelerin netliği ile filmin netliği arasında da bir fark olduğunu göreceksiniz fotoğraf karelerinin çok daha net olması da dikkat çekici bir ayrıntıydı.

İyi Oyuncu Merve Dizdar

Merve Dizdar’ın rakiplerinin Cannes film film festivalindeki performansları ne düzeydeydi bunu bilemiyorum ancak ticari bir projedir onu değerlendirme dışı bırakalım der misiniz bilmem ama TRT’de yayınlanan “Masumlar Apartmanı”ndaki oyunculuk performansı ile zaten kendisinin ne kadar üst düzey bir oyuncu olduğunu gördüğümüz bir isimden bahsediyorum. Hele ki geçtiğimiz günlerde final bölümü yayınlanan Magarsus dizisinindeki sadece o bölümdeki iki sahnedeki performansı da bence etkileyiciydi. Bu filmde ise ödül diyaloglarına mı verildi yoksa oyunculuğuna mı onun da kararını yine size bırakıyorum.

Kuru Otlar Üstüne Filmi İçin Son Söz

Önemli politik ve toplumsal mesajları da olan hatta Samet öğretmenle Nuray Öğretmen‘in evde karşılıklı masa başındaki konuşmaları resmen karşılıklı bir atışma şeklinde kelimelerin havada uçuştuğu sahnesi ile de yıllarca akılda kalacak olan ve bu tarz sahneleri, etkileyici oyunculukları ile etkileyici diyalogları olan bu filmi kaçırmayın. Sinema sanatının incelikli sahnelerini ders niteliğinde göreceğiniz film hafta sonu sizleri sinema salonlarında bekliyor. İzleyecek olanları şimdiden iyi seyirler diliyorum.

Tolga Yiğit

Reklam

Köşe Yazıları

“Aşk Boğazdan Geçer Mi?” Istanbul Komedi Festivali’ndeydi

Yayınlandı

on

Yazan

Radio Mood App

EN TATLI SEYİRCİ İLE EN LEZZETLİ SOHBET:

SEDEF İYBAR, SAFFET EMRE TONGUÇ VE SERDA BÜYÜKKOYUNCU
 ÇOK ÖZEL BİR GÖSTERİ İLE 
İSTANBUL KOMEDİ FESTİVALİ’NDEYDİ

AŞK “BOĞAZ’DAN GEÇER Mİ? İLK KEZ SEYİRCİYLE BULUŞTU

BKM Organizasyonu ile, bu yıl Maximum Kart ana sponsorluğunda 6. kez düzenlenen İstanbul Komedi Festivali; geçtiğimiz akşam Maximum Uniq Box’da, festivale özel olarak hazırlanan etkinliklerden Aşk ”Boğaz’dan” Geçeri Mi? de Sedef İybar, Saffet Emre Tonguç ve Serda Büyükkoyuncu’yu ilk kez seyirci ile buluşturdu!

Aslı Şafak, Begüm Karamahmutoğlu, Berna Sağlam Naipoğlu, Demet Akbağ, Erol Tezman,Hülya Eltemur, Özlem Cankurtaran, Serdar Eren, Siren Ertan, Şenay Abacı, Tuna Öztürk, Yasemin Kamhi gelen konuklar arasındaydı.

KALBE GİDEN YOL BOĞAZ’DAN GEÇER Mİ GEÇMEZ Mİ?

İstanbul’dan boğaza, boğazdan İstanbul’a, aşkın kalbine giden yol boğazdan geçer sözüne yakışır aşk dolu İstanbul sofralarına, yemeklerine ve tarihine tanıklık edilen, tadı damakta kalan lezzetli sohbet seyirciden tam not aldı. “kalbe giden yol boğazdan geçer mi, geçmez mi?” sorusuna yanıt aranan gecede, seyircinin de sohbete katılımı ile etkinlikte keyif dolu anlar yaşandı.

Reklam

Kahkahanın, aşkın, tarihin ve lezzetli sohbetin eksik olmadığı bu özel gösteride katılımcılar unutamayacakları bir gece yaşadı.

Devamını Okuyun

Köşe Yazıları

İstanbul İçin Son Çağrı Film Yorumları

Yayınlandı

on

Yazan

Radio Mood App

Sayın yolcularımız uçağımız kalkmak üzere “İstanbul İçin Son Çağrı”

Başka bir evrende en güzel halleri ile yolları tekrar kesişen Beren Saat ve Kıvanç Tatlıtuğ İstanbul İçin Son Çağrı filminde tekrar partner oldular. Hakan Muhafız, Atiye, Aşk 101 gibi yapımların yönetmen koltuğuna oturan Gönenç Uyanık bu sefer İstanbul İçin Son Çağrı filminin yönetmen koltuğuna oturdu. Senaristliğini ise oldukça başarılı projeleri kaleme alan Nuran Evren Şit kaleme almış. 91 dk uzunluğundaki yapımın türü Romantik ve dram olarak sınıflandırılmıştır.

Film Serin, New York havalimanında bavulu başkası ile karışınca kendisini zor bir durumun içinde bulur. Bu sırada yolu Mehmet ile kesişen Serin, onunla birlikte kaybolan valizinin peşinde düşer. Bu süreçte Serin ve Mehmet, New York’ta aşk, evlilik ve sadakat üzerine bir keşfe çıkmalarını konu alıyor.

Film Nasıldı?

Öncelikle Aşkı Memnu ile aralarındakı uyumu gösteren Beren Saat ve Kıvanç Tatlıtuğ bu filmde bomboş otursalar bile kendilerini hayranlarına her türlü izletecek bir aurayı yakaladılar. Yani filmin konusu insanı çekmese bile oyuncular sayesinde yinede izlecenek bir yapım ortaya çıkarmışlar. Film direkt NewYork havalimanında başladığı için hızlı bir tempo ile başlayıp throwBack sahneleri ile karakter gelişimlerini tamamlayıp oldu bitti bir son ile bitiyor. İşin özü inişleriyle çıkışlarıyla ters köşe yapan ilk başta karakterin hareketine sinirlendirip sonra “tamam bu sahnede bu yüzden böyle davranmış” dedirten çok şey oldu. Türkçe konuşmaları dışında Türk olduklarını asla anlamayacağımız, hareketler ve tiplemeler amerikan vari olup mekan olarak NewYork kullanılması Türkçe Dublajlı yabancı romantik film izliyormuşum havası verdi. Ülke tanıtmaktan ziyade tüm globale hizmet eden bir yapım olmuş. Aşk NewYork’ta başkadır deyip iyi yanları gösterilen şehrin bu sefer kötü yanlarının gösterilmesi de hoşuma gitti. Yetişkin içerikli sahne olmaması da aile ile izlecek bir yapım olmasına olanak sağlıyor.

Kostümler, mekanlar, yan roller asla sırıtmayacak bir proje olmuş. İzlemesi gayet keyifli çerezlik bir film olarak nitelendirilebilir. İstanbul İçin Son Çağrı 24 Kasım itibari ile Netflix’de yayında, şimdiden herkese iyi seyirler.

Reklam
Devamını Okuyun

Köşe Yazıları

Fransa… Ordu… Joséphine… NAPOLYON FİLM İNCELEMESİ | NAPOLYON İzlenir mi?

Yayınlandı

on

Radio Mood App

Joaquin Phoenix’in Napoleon’u canlandırdığı, Ridley Scott imzalı Napolyon filmi bu cuma vizyonda. Sizlere nasıl anlatsam bilemedim. Film, ne kötüydü ne de çok iyiydi. Filmin aksine, fragmanların bana etkisi çok büyük olmuştu, büyük bir hype edinmiştim.

Napolyon Rolünde Joaquin Phoenix

Napolyon Film Yorumu

Phoenix’in muazzam oyunculuğuyla birlikte, Riddley Scott’ın yönetmenliğinde son zamanların en iyi işlerinden birine tanık olacağız hissine kapıldım. Filmi de o enerji ile izledim lakin, öyle olmadı dostlar. Film, beklentimin altındaydı.

Prodüksiyon, oyunculuklar, müzikler, savaş sekansları harikaydı. Hiç birine laf edemem ama, filmi özetleyecek olursam eğer; hani Youtube’da bir şeyler izlersin, hararetli bir yerindesindir, tam o sırada o manyakça bir sesi olan abimiz, konuşmasıyla bizi büyüler ve hepimizin bildiği o reklam araya girer ya. Hah! İşte filmin kurgusu tam da bu şekildeydi.

SİNEMAYLA KALIN.

Reklam

Devamını Okuyun

Köşe Yazıları

Meksika Açmazı İzlenir Mi? Meksika Açmazı Yorumları

Yayınlandı

on

Yazan

Radio Mood App

Meksika Açmazı Filminde Öncelikle biz ne izledik?
Veya artık günümüzde komedi bu mu?
 Bence değil!

Mesut Süre, Anlatan Adam (İbrahim Türker) ve Fazlı Polat‘ın başrolünü paylaştığı (başka oyuncu yok 1, 2 sahnede gözüken bir kaç kişi dışında) Meksika Açmazı ilk haftasonunu 23.834 seyirci ile listede gerilerde kalarak vizyona girdi. Mesut Süre, Anlatan Adam ve Fazlı Polat’ın yaptığı 77 bölümlük yaklaşık 20 mn dinlenmeye sahip Meksika Açmazı bir podcast yayını olarak ortaya çıktı. Podcastların bu kadar tutmasına güvenen ekip bunu kamera karşısına geçerek seyirci ile buluşturup sinema ve podcast birleşimi bir iş yapmak istemiş. Lakin filmin sloganı bile yalan çıktı. Kesintisiz Kahkaha Sunuyoruz dedikleri filmde 90 dk boyunca bir kahkaha sesi bile duymadım. 1 – 2 yerde tebessüm edilmiş olabilir eee o kadar da olsun artık.

Filmin yönetmen koltuğunda ünlü korku filmi Siccin serisini yöneten tecrübeli isim Alper Mestçi oturuyor. Şimdi size sorum ” bir karavanın etrafında 90 dk boyunca oturup espri yapmaya çalışan 3 adamı çekmeye gerek var mıydı? Bunu bir tripod ve telefon kamerası yapmaz mıydı?” Türk korku sinemasına yön veren filmleri yöneten biri için oldukça zayıf bir iş olmuş olmuyor mu? Usta yönetmenin kendi sinematografisinde zayıf bir halka olarak yer bulacak. Ve korku türünde önemli bir yer edinmiş yönetmenin neden bu işi kabul ettiğini anlayamadım. Sanırım arkadaşlarının yanında olmak için yaptı.

Meksika Açmazı Nevşehir/ Kapadokya’da halı ticareti yapan bir adam 3 arkadaşa reklam yapmaları için yüklü para teklif eder. Kapadokyada kalacakları otel dolu çıkınca üçlüye yerleşkenin biraz dışında bir karavan tahsil eder ve orada misafir ederler. Tüm olaylar bu şekilde gelişirken gram komik olamayan, lise muhabbetine dönen filmde argo sözcüklerin minimum tutulması yine iyi bir şey sonuçta seyirciyi bir yerden memnun etmek lazım. Küfür kullanarak güldürmeye çalışıp batırmakta var işin içinde.

Sinemada film izlemenin bile lüks olduğu şu dönemde seyirciye yapılan bu para ve zaman haksızlığı gibi gözüken filme sponsor olan yatırımcılarda bu sonucun ardından hayal kırıklığı yaşayacaktır. Düşünsenize aşırı yorgunsunuz, evde sessiz bir ortam olmadığı için dinlenecek yer ararken sinemaya geldiniz, izleyicilerden kimsenin gülmediği veya sesinin çıkmadığı bir filme girip dinlenmek istiyorsunuz bu film tam öyle bir film kimse çıt çıkarmadan 90 dakika dinlenme vaadi sunuyor.

İşin özü zamanımız ve paramız kıymetli, sinema güzeldir ama her filmde değil.

Reklam

Devamını Okuyun
Reklam

En Çok Okunanlar