Bizimle iletişim kur

Sanat

Nuri Bilge Ceylan Ve Zeki Demirkubuz Arasında Neler Oluyor?

Yayınlandı

on

Radio Mood App

Bir dönem çok yakın arkadaş olan Türk sinemasının iki önemli yönetmeni Nuri Bilge Ceylan ile Zeki Demirkubuz’un uzun yıllardır görüşmediği biliniyor. İki ünlü yönetmen Zeki Demirkubuz ve Nuri Bilge Ceylan arasındaki soğukluk yıllardır sinema dünyasının gündeminde…

Demirkubuz, Ceylan ile küslüklerinin nedeni hakkında konuşurken, hiçbir zaman söylendiği gibi çok yakın arkadaş olmadıklarını söyledi ve “Aç kalsam ekmek parası isteyeceğim biri değildi” ifadesini kullandı. Nuri Bilge Ceylan üç yıl sonra ilk X mesajını Demirkubuz’a cevap vermek üzere attı ve “Ne söylerse söylesin cevap vermeyeyim diyordum ama bu üslup karşısında bu artık mümkün değil” dedi. Demirkubuz, yeniden konuştu ve “Otur oturduğun yerde ve dişini sıkmaya devam et” diye seslendi.

Kulislerde bu küslüğün nedenine ilişkin farklı söylentiler yer alırken, Zeki Demirkubuz, Nuri Bilge Ceylan ile arasındaki soğukluk hakkında konuştu.

Habertürk televizyonunda konuşan Demirkubuz, 2006 yılında Kader adlı filminin Antalya Film Festivali’nde En İyi Film ödülünü aldığı törende Nuri Bilge Ceylan’ın bayıldığını hatırlatarak şöyle konuştu:

“Hiçbir zaman söylendiği gibi çok yakın arkadaş değildik. Aç kalsam ekmek parası isteyeceğim biri değildi. Ama işte Semih Kaplanoğlu gibi ya da başka arkadaşlar gibi görüştüğüm bir arkadaştı. Ama ben midem bulanınca uzaklaştım ama ilişkimiz kopmadı.”

“İklimler’in kurgusu sırasında çok çiğ bir hareket yaptı. O onu çekti, ben Kader’i çektim” diyen Demirkubuz, şunları anlattı:

“O sene kader ağlarını Antalya Film Festivali’nde ördü; En İyi Film ödülünü 300 bin liraya çıkardılar. 230 bin dolar. Dünyada eşi yok. Ödül töreninin açıklanacağı gün otelin lobisinde otururken bu geldi, böyle havalı havalı gevrek gevrek… Jüride de Cannes’dan bir lavuk var, bunun bir arkadaşı. Hatta orada bunun esprisi oldu, herhalde sinyal aldı bu ondan keyfi yerinde diye. Benimle de konuşuyor, geldi masamıza oturdu, sohbet ettik.

Aynı akşam bunlar geldi yapımcısı, karısı, kendisi, tören sırasında önümüze oturdular, hiç konuşmadılar benimle… Ebru iki gün önce Kader’i izleyince allak bullak olduğunu söyledi, aramız iyiydi. Neyse geldiler, konuşmuyor. Arkasından seslendim de, bakmadı bile. Neyse vardır bir derdi dedim. İki tane ödül aldı, çıktı acayip küskün falan.

Sonra her şeyin üstüne yemin ediyorum bir tane bile Kader’e şey yok… Bizim zaten bir beklentimiz de kalmadı. Tam böyle en iyi film ödülü açıklanmadan önce bu pat bayıldı. Gitti kaldırdılar, hatta ben de yardım etmeye çalıştım.”

“Törenden sonra ‘iyi misin’ demek için aradım. Konuşmak istemedi ve o günden itibaren konuşmadı” diyen Demirkubuz, şöyle devam etti:

“İki gün sonra Mis Sokak’ta yüz yüze geldik, ‘İyi misin’ dedim. Yüzünü çevirdi. Bir tane tokat atmak istedim.”

Nuri Bilge Ceylan’ın kendisiyle neden konuşmadığını bilmediğini belirten Demirkubuz “Çok yakınındaki bir akrabasına sordum. Cannes Film Festivali aleyhinde konuştuğum için benimle konuşmadığını söyledi. Cannes Film Festivali’nin muhtarı mısın, nesin sen? Sana ne” şeklinde konuştu.

Demirkubuz, Nuri Bilge Ceylan için “Susacak, dişini sıkacak ve bir daha tek kelime etmeyecek. Ederse, Youtube kanalı açarım, her gün düzenli yayın yaparım. Bu ülkenin en sevdiği şey unutmaktır. Her yaptığımız yanımıza kar kalmıyor. Biraz düşüneceksin” ifadesini kullandı.

Nuri Bilge Ceylan’ın 2014’te Cannes Film Festivali’nde Altın Palmiye kazandığı “Kış Uykusu” filminin kitabı geçtiğimiz günlerde yayımlandı. Ceylan, kitapta “Üç Maymun” filmini Zeki Demirkubuz’un senaryosundan intihalle çektiği iddiasına yanıt vermişti. Zeki Demirkubuz’un gerçeği bildiğini belirten yönetmen, “Öyle bir şey yok ama nedense öyle bir şey varmış gibi bir izlenim yaratmayı tercih ediyor. Bence çok ayıp ediyor. Bunca yıl arkadaşlık ettik, birbirimize ne yardımlar ettik sonuçta” ifadelerini kullanmıştı.

Ceylan konuyla ilgili değerlendirmesini “Yıllar sonra yaptığı bir söyleşide ‘Üç Maymun’ filmini seyretmediğini de söylemiş üstelik. İnsan izlemediğini iddia ettiği bir film için nasıl böyle şeyler ima eder? Bilmiyorum. Evet, aşağılanan ben oldum belki burada ama aşağılık olan kesinlikle ben değilim” sözleriyle bitirmişti.

Demirkubuz dün akşamki programda, Nuri Bilge Ceylan’ın bu sözlerine “Üç Maymun’u izlemedim. Adilik yapmasın. Çünkü ben ima etmem, bir şey varsa çat çat söylerim” sözleriyle cevap verdi.

Nuri Bilge Ceylan, Demir kubuz’un ses getiren açıklamaları sonrası üç yıllık X orucunu bozdu ve ilk mesajını Demirkubuz’a yanıt niyetiyle şöyle attı: “Ne söylerse söylesin cevap vermeyeyim diyordum, ama bu üslup karşısında ne yazık ki bu artık mümkün değil. Kendine şimdiden bir YouTube kanalı açarsa iyi eder. Yakında…”

Zeki Demirkubuz, Nuri Bilge Ceylan’ın sosyal medya mesajı karşısında X platformundan bir paylaşım yaparak şunları söyledi:

“Toplumun adalet duygusuna, muhalifim diye geçinen bu dangalakların gerçeğe merakına bir gram güvensem ve milletin diline düşmekten çekinmeseydim hesabı daha o zaman kapatır, seni de “milli kahraman” yapardım. Tekrar söylüyorum otur oturduğun yerde ve dişini sıkmaya devam et.”

Kaynak: NLife.

Sanat

Pera Müzesi’nden Yeni Yılın İlk Film Programı Belli Oldu – Bakın Hangi Filmler Var?

Yayınlandı

on

Yazan

Radio Mood App

Pera Film, Vera Molnár’ın İzinde sergisine paralel hazırlanan “Sıfırlar ve Birler” ile sinemaseverleri dijital sanat ve algoritmalar dünyasının derinliklerine götürüyor. Sinemanın kült serilerinden “Matrix”in tüm filmlerinin gösterileceği program 31 Ocak–16 Şubat arasında Pera Müzesi Oditoryumu’nda izlenebilir…

Suna ve İnan Kıraç Vakfı Pera Müzesi Film ve Video Programları (Pera Film), 2025 yılının ilk programı “Sıfırlar ve Birler” ile sinemaseverleri dijital sanat ve algoritma dünyasının derinliklerine davet ediyor. Program, bilgisayar sanatının öncülerinden Vera Molnár’ın algoritmalara dayanan yaratıcı süreçlerini ve onun çalışmalarından etkilenen çağdaş sanatçıların eserlerini bir araya getiren Vera Molnár’ın İzinde sergisine paralel olarak bilimkurgu ve aksiyon sinemasının mihenk taşlarından olan Matrix serisini izleyiciyle buluşturuyor.

Matrix ile dijital evrenlere yolculuk

25 yıl önce beyaz perdede ilk filmi izleyiciyle buluşan Matrix serisi, dijital estetiği, çığır açan görsel efektleri ve ikonlaşan “yeşil kod” tasarımıyla hem popüler kültüre hem de dijital sanata yön verdi. Yapay zekâ, algoritmalar ve sanal gerçeklik kavramlarını felsefi bir derinlikle ele alan seri, dijital dünyaların sanat ve teknolojiyle olan ilişkisine yeni bir bakış açısı kazandırdı.

Serinin tüm filmleri izleyiciyle buluşuyor

Serinin 1999’da beyazperdede gösterilen ilk filmi “Matrix”te, gündüzleri sıradan bir bilgisayar programcısı, geceleri ise Neo adıyla bilinen bir hacker olarak iki farklı hayat süren Thomas’ın hayatı, gizemli Trinity ve karizmatik lider Morpheus’la tanışmasıyla bir anda değişir. Yapay zeka tarafından köleleştirilen insanlığın yaşadığı dünyada büyük bir mücadeleye girişen Neo’nun bu ilk hikâyesi, dört dalda Oscar heykelciğini kucaklamıştı.

Serinin 2003’te vizyona giren ikinci filmi “Matrix Reloaded”da Neo, Trinity ve Morpheus, düşmanlarıyla hem simülasyon dünyasında hem de gerçeklikte mücadele ederken, Neo özgür irade ve döngüsel yapılardan oluşan sistem arasında bir seçim yapmak zorunda kalır.

Serinin ikinci filmle aynı yıl seyirciyle buluşan üçüncü filmi “Matrix Revolutions”ta ise Matrix ile gerçek dünya arasındaki garip bir boşlukta sıkışıp kalan Neo; Morpheus ve Trinity tarafından kurtarılır. Neo ve Smith, insanlığın ve sistemin kaderini belirleyecek epik bir mücadelede karşı karşıya gelir.

Serinin 18 yıl sonra gelen son filmi “Matrix Resurrections”da Neo, Thomas Anderson adıyla başarılı bir video oyunu tasarımcısı olarak San Francisco’da yaşamaktadır. Matrix evreninden tamamen uzakta yaşıyor olsa da, Trinity’yi andıran bir kadınla karşılaşması ve kendisine Morpheus’a benzeyen genç bir adamın rehberlik etmeye başlamasıyla Matrix’in hâlâ hayatının bir parçası olduğunu hatırlayan Neo, kendi kimliğini, geçmişini ve Matrix’teki rolünü yeniden keşfederken daha güçlü bir sistemle karşı karşıya olduğunu fark eder.

Serinin dört ikonik filmi, 31 Ocak–16 Şubat arasında Pera Müzesi Oditoryumu’nda izlenebilir.

Bu program kapsamındaki film gösterimleri indirimli müze giriş bileti ile izlenebilir. Biletler, Biletix’ten veya Pera Müzesi resepsiyonundan temin edilebilir. Yasal düzenlemeler uyarınca aksi belirtilmediği sürece tüm film gösterimlerimiz 18+ uygulamasına tabidir.

Matrix
31 Ocak Cuma, 19.00
9 Şubat Pazar, 15.00

Matrix Reloaded

1 Şubat Cumartesi , 15.00

12 Şubat Çarşamba, 19.00

Matrix Revolutions

7 Şubat Cuma, 19.00

15 Şubat Cumartesi, 15.00

Matrix Resurrections

8 Şubat Cumartesi, 15.00

16 Şubat Pazar, 15.00

Devamını Okuyun

Sanat

Selçuk Yöntem’le Şiir ve Müzik Dolu Yolculuk Devam Ediyor

Yayınlandı

on

Yazan

Radio Mood App

Yapımcılığını Çolpan İlhan & Sadri Alışık Kültür Merkezi ve Piu Entertainment’ın üstlendiği “Selçuk Yöntem ile Biraz Şiir Biraz Şarkı”, 21 ve 29 Ocak’ta yeni yılın ilk dinletileri ile sahnede. Birçok önemli şairin eserlerinin Selçuk Yöntem’in etkileyici yorumu ve quartet’in müzikalitesiyle bir araya getiren proje, caz ve şiir severleri dinlemeye davet ediyor.

Tiyatro, dizi, sinemadaki başarılı oyunculuğuyla dikkat çeken Selçuk Yöntem’e sahnede quartetin müzikalitesi ve etkileyici sesiyle Duygu Soylu eşlik ediyor. Keyifli ritimleriyle öne çıkan proje yeni yılda da seyircisiyle buluşmaya devam ediyor. Selçuk Yöntem’in güçlü yorumuyla seslendirdiği şiirler, caz müziğinin ritmiyle birleşerek dinleyenlere farklı bir deneyim sunuyor. “Selçuk Yöntem ile Biraz Şiir Biraz Şarkı”, 21 Ocak’ta Zorlu PSM’de, 29 Ocak’ta Caddebostan Kültür Merkezi’nde ve 22 Şubat’ta CSO ADA ANKARA’da sanatseverlerle buluşacak.

Biletler Biletix, Bubilet, Biletinial ve Passo’da satışta.

Program Tarihleri

21 Ocak 2025, Salı – Zorlu PSM Turkcell Platinum Sahnesi

29 Ocak 2025, Çarşamba – Caddebostan Kültür Merkezi

22 Şubat 2025, Cumartesi – CSO ADA ANKARA Ziraat Bankası Ana Salon

Devamını Okuyun

Sanat

Türkiye’de İlk Kez Çocuklarla Buluşacak ‘Viking Vicky Müzikali’ Ne Zaman Sahnelenecek?

Yayınlandı

on

Yazan

Radio Mood App

Plan Be Yapım tarafından hazırlanan ve Türkiye’de ilk kez sahnelenecek olan ‘Viking Vicky Müzikali’, çocuklar ve aileleri için eğlence dolu bir sanat deneyimi sunuyor…

TRT Çocuk ekranlarında severek izlenen ‘Vikingler’ çizgi dizisinin sevilen karakterleri Vicky ve Halvar, bu kez sahneye taşınıyor. Yazar ve yönetmen F. Berke Yüksel’in kaleminden çıkan bu müzikal, canlı sahne şovu formatında izleyiciyle buluşacak. ‘Viking Vicky Müzikali’, Vicky ve babası Halvar’ın maceralarla dolu yolculuğunu anlatırken, çocuklara hayal dünyalarının kapılarını aralıyor.

Plan Be Yapım’dan Çocuklara Sanatsal Bir Yolculuk

Plan Be Yapım kurucusu, yazar ve yönetmen F. Berke Yüksel, müzikalin hazırlık süreci hakkında bilgi vererek; “Türkiye’de uzun süredir lisanslı çizgi film karakterlerinin sahne şovlarını alışveriş merkezlerinde seyircisiyle buluşturuyoruz. Şimdi ise bu tecrübemizi daha uzun senaryolarla birleştirerek, adeta bir çizgi film bölümü tadında müzikal gösteriler hazırladık.” Dedi.

Çocuk oyunlarının toplumsal önemine de dikkat çeken Berke Yüksel, sanatın çocukların gelişimindeki rolüne vurgu yaparak; ““Çocuk oyunları, bir toplumun en önemli yapı taşlarından biridir. Çocuklarımızı sanatla buluşturmak, içerikli sanat tüketimine teşvik ederek mutlu aile yapıları ve bilinçli bireyler yetiştirmeye katkı sağlar. Bu yaklaşım bizim en büyük farkımız; bu hususları dikkate almadan bir kalem bile kıpırdatmıyoruz.” Şeklinde konuştu.

Viking Maskesi Hediyesi ve Yeni Proje Müjdesi

“Müzikal, yalnızca eğlence değil, aynı zamanda izleyicilere sürprizler de sunuyor.” Diyen Yönetmen Berke Yüksel, gösteriye katılan her misafire ‘Viking Vicky’ maskesi hediye edileceğini ifade etti. Yüksel, yeni projeleri ‘Nils Holgersson ve Uçan Kaz Martin’ için prova sürecine başladıklarını ve bu gösteriyi de yakın zamanda sahneleyeceklerini açıkladı.

Devamını Okuyun

Sanat

Anadolu Ateşi’nin AKM’deki Troya Gösterisi Ne Zaman Sahnelenecek?

Yayınlandı

on

Yazan

Radio Mood App

Dünyanın en büyük dans topluluklarından biri olan Anadolu Ateşi, Atatürk Kültür Merkezi’nde (AKM), Troya gösterisi ile sanatseverlere unutulmaz bir gece yaşatacak.

Anadolu Ateşi Dans Topluluğu Troya efsanesine hayat vererek sanat tarihinin bu ölümsüz eserine anayurdundan üç bin yıl sonra merhaba diyor. Hitit Kralı Tuthalia’dan, Akhileus’a, Büyük İskender’den Roma İmparatoru Sezar’a, Pers Kralı Kserkses’ten Bizans Kralı Konstantinus’a, Fatih Sultan Mehmet’ten Mustafa Kemal Atatürk’e kadar çağlar aşan dünya liderlerinin düşlerini süsleyen ışıklı şehir Troya’nın yıkıntılarından yükselen çığlık ve 3000 yıllık mistik bir düş sahnede yeniden hayat buluyor. 

Halk danslarını bale, modern dans ve dansın diğer disiplinleriyle sentezleyerek dünya standartlarında bir proje olan ve bugüne kadar 100’den fazla ülkede 50 milyon seyircinin izlediği Anadolu Ateşi, Troya gösterisi ile AKM Türk Telekom Opera Salonu’nda sanatseverlerle buluşacak.

Genel Sanat Yönetmenliğini Mustafa Erdoğan’ın üstlendiği ve Anadolu’nun binlerce yıllık mitolojik ve kültürel tarihini sahneye taşıyan Anadolu Ateşi, seyircilere unutulmaz bir gece yaşatacak.

25. yıldır, dans severleri ve sanat tutkunlarına aynı coşkuyu yaşatmayı başaran Anadolu Ateşi, yitik bir mitin gölgesinde sürdürülen hummalı bir çalışma ile gerçekleşen bu müzikal başkaldırıyı sanatseverlerle buluşturuyor.

Troya; 19 Ocak 20.00’de Türk Telekom Opera Salonu’nda.

Devamını Okuyun
Reklam

En Çok Okunanlar